Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2004 CUM> HABERLER ÖSYM Başkaıu: Başannın düşmesi eğitim sistemindeki sorunlan su yûzüne çıkardı: 'MEB oturup düşünmeli' Prof. Dr. Kadir Erdin: 'Akademik yaşama müdahale yapılmamalı' Eğitim Servisi - Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, akademisyen milletve- killerinin parlamentoda geçirdikleri zamanın akademik yaşamdan sayıl- ması yönündeki yasayı "siyasi iktida- nn üniversitedeki akademik yaşama müdahalesT olarak nitelendırdi. Er- din, "Siyasi iktidaruı üniversiteJere bu müdahalesinin kabul editanesi, yükse- köğretimimiz, üniversitelerimiz ve do- bmsryla ülkemirin geleceği konusunda endişe yaraür" dedi. Akademisyenler olarak Cumhur- başkanı'nın yasayı reddetmesini bek- Iediklerini vurgulayan Prof. Dr. Er- din, şöyle devam etti. "Akademik yaşamla ilgili kararlar, akademik yüksettmelere yönefik öl- çiitier parlamento kararlan iie bağ- daşmaz. Bu kararlar akademik kurul- larca abnmabdır. Akademisyen bir milletvekilinin hem parlamenter hem de akademik yaşanunı birükte sür- dürmesi, kendi içinde çelişen bir olay- dır. Bu, sonuç olarak akademik yük- sehmelerin sadece zamana bağb ol- duğu yargısmı kamuoyuna aktarmak demektir. Baa kurumJarda zamana bağb olarak rütbe ve makam verilebilir. Ancak üniversiteler her- hangi bir kamu kurumu değüdir." FIRATKOZOK ANKARA-ÖSYM Başkanı Prof. Dr. SavaşKüçükyavuz. ÖSSde doğ- ru yanıt ortalamasının düşmesinin ortaöğretim sistemindeki sorunla- n bir kez daha su yüzüne çıkardı- ğını söyledi. Küçükyavuz. öğren- cilerin kendi dilleri olan Türkçeyle ilgili sorularda bile başansız ol- duklannadikkatçekti. ÖSYM Baş- kanı Prof. Dr. Savaş Küçükyavuz, ÖSS'nin sonuçlannın açıldanma- sının ardından Cumhumet'e konuş- tu: - Smavm ardından bir fotoğraf çekmekgerekirsene- ler söylersmiz? KUÇÜKYAVUZ - Sınav bir sonuçtur. Sı- nav, ortaöğretimde bazı sorunlar olduğu- nu sergiler. Sınavda- ki doğru yanıt ortala- ması düşse de artsa da aynı sayıda aday üniversiteye girer. Ama, ortalamalann düşük olması şunu gösteriyor; ortaöğre- timde bazı işler yolunda gitmiyor. Eğer bir çocuk. içinde son derece basit sorulann olduğu sınavda çok düşük sayılarda doğru yanıt vere- biliyorsa Milli Eğitim yetkililerinin de biraz bunu düşünüyor olması gerekir. Hele hele anadil Türkçede- ki ortalamalar böyle ohıyorsa "Tür- kiye'de neler ohiyor" diye düşün- mek lazım. - Fen liseierinin başan oram yüz- de 98'lere ulaşırken devlet liseleri 59'da kalıyor. Eğitim sistemindeki bu sorunu nasıl değerlendiriyorsu- nuz? KÜÇÜKYAVUZ- ÖSS, öğren- me becerilerini ölçme sınavıdır. Fen liselerine, Anadolu liselerine ve belli ortaöğretim kurumlanna öğ- renme becerileri yüksek çocuklar seçilerek alınıyor. Öğrencilere da- ha yoğun bir eğitim veriliyor. Bu da üniversite sınavırıa yansıyor. - Sınavda 'sıfir' puan alan aday- lann artmasını neve bağüyorsu- nuz? KÜÇÜKYAVUZ - Sıfır alan adaylardaki artış yüzde olarak dü- şük. Elimizde hiçbir veri yok. Ya- Savaş Küçükyavuz, "Eğer bir çocuk, içinde son derece basit sorulann olduğu sınavda çok düşük sayılarda doğru yanıt verebiliyorsa Milli Eğitim yetkililerinin biraz bunu düşünüyor olması gerekir" dedi. ni çocuk. yapamadığı için mi 0.5 net puan alamıyor, yoksa o günkü psikolojisi ya da başka bir neden- le mi yanıtlayamıyor. hiçbir ölçü - ÖSS'deki başan oranının düş- mesini nasıl değerlendiriyorsunuz. ortalamanuı düşmesi taban puan- lan da düşürür mü? KÜÇÜKYAVUZ - Şımdi bir ke- re şu durum var: Türkiye'de nüfus hareketleri açısından bu seneki aday sayısındaki artışın çok makul bir açıklaması yok. Biz, mutlak değer- lerle uğraşmayıp standart puanJar- la iş yaptığımız için kitlesel bakış- ta bir yıldan öteki yıla özellikle üniversiteye gireceklerin oranı ko- nusunda çok ciddi değişiklikler ol- maz. Yanı matematik dersinin or- talaması düşebilir ya da yükselebi- lir ama bu, ne sınava giren kıtlenın matematik becerisinin azaldığı an- lamına gelir ne de onunla ilgili pu- anlann değişeceğı anlamına gelir. Ancak kamuoyunun şunu bilmesi lazım: Geçen yıl oluşmuş mini- mum puanlann ya da yüzdelik di- limlerin bu seneyle birebir örtüş- mesi mümkün değil. Bu bir arz-talep me- selesi. Birüniversite- nin bir programına şu ya da bu şekilde talep artar ve puanı yükse- lir ya da tersi olur. - Sınavda sorulan iki sorunun iptal edfl- mesi bazı çevTelerin sert eleştirilerine ne- den oldu. Soruiarda- ki hatalann temeJ ne- deninedir? KÜÇÜKYAVUZ - Bu sorulann güvenlilığı ve gızliliği için bilim- sel denetimlerinde sınırlı sayıda in- san kullanmak zorundayız. Gizli- lik koşullan olmasa daha fazla in- sana kontrol ettiririz. Ancak, biz bir hata varsa hatanın büyüklüğü- ne bakmadan itiraf eden bir kuru- muz. Bilimsel bir eksik gördüğü- müzde hatamızı açıklayıp düzelt- me yoluna gidiyoruz. Gizlilık içe- risinde yapılan her sınavda böyle hatalar olabilir. BIRBAKIMA SERVER TANİLLt Bir Dineniştip Şiir... Şiir ve şair, savaşa karşı banşın yanında- dır; zulmedenlere karşı, ezilenlerin saflann- dadır yen. "Daha insanca bir dünya"n\n müjdecisi- dir. Kafakâğıdında bu yazılıdır. Şiirin ve şairin ölümsüzlüğü bunun sonu- cudur. Ve direnir şiir ve şair. Homeros'un deyişiyle, o "kanatlı sözler"\n tehlikeli görüldüğü de bundandır. insansoyunun en büyuk buluşudur şiir ve şair de en hünerli kuyumcu. lyi ki şiir vardır ve şair! • Bu yıl Neruda gündemde... Şili'de doğup yetişen ve yüzyılın dev kav- gasına gelip katılan bu şair, öldüğünde 20. yüzyıl şiirinin birkaç sütunundan binydi. Bugün evrensel şiirin! Kimlerin yanında yer aldı? Yurdunun baş zenginliği olan bakır madenlerini yağmala- yanlara karşı savunan Şili'li emekçilerin; 30'larda, Ispanya'da iç savaşta faşistlerin saldınsına karşı cumhuriyetçilerin; 70'lerde, yurdunun bir şansı olan sosyalist iktidann üstüneAmerika'nın saldığı Pinochet'ye kar- şı Allende'nin... Onun şiirinde, faşizme karşı direnen bir 20. yüzyılın duyarlılığı buram buram tüter. Bitti mi faşizm? Neruda'nın, Ispanya'da saldıran faşistle- re karşı yazdığı ve -tekrarlarla- "Gel de gör, caddelerkan revan" dizeleriilebıten -oün- lü- şiiri, geçen yıl Bağdat'ın üstüne çöken Amerikalı faşistlere karşı ıçinizden geçirme- dinız mi? Neruda gündemde ve günceldir. Onunla biıiikte, Lorca'yı, Eluard'ı, Nâzım Hikmet'i ve daha başkalanm hatırlamamak mümkün mü? Şu aradayapılacak en güzel şey, Neruda'nın bir destan olan yaşamını kendi kaleminden oturup okumaktır. Onun Yaşadığımı İtiraf Ediyorvm adlı eserini, Ahmet Arpad, 1975te titiz çabasıyla dilimize kazandırmıştı ve üç kez basılmıştı. Şimdi, Evrensel Basın Yayın, şa- irin 100. doğum yılı vesilesiyle. okurlann önü- ne koyuyor eserini. Neruda'ya saygılarla çeviriniz sayfalan... Bir de Burhan Arpad'ın kimi eserlerinden bahsetmeli: Bizim gençliğimiz, onun Batı'dan çevirdiği seçkin yazartan okuyarak yetişti. Buyurunuz, Ignazio Silone'nin Ekmek ve Şarap'v, Joseph Roth'un Eyyup'u; Kamen Kalçefin ProleterDevrimciDimitrofu. Bur- han Arpad, usta bir hikâyeci idi de: Onun,Al- nımdaki Bıçak Yarası'nı pek seveceksiniz. • Rrfat llgaz, gündemden hıç çıkmıyor. Aramızdan aynlışının 11. yılındayız. Ama eserleri bir yana, üstüne en azından bir in- celeme ile onunla ortak yaşamımız sürüyor, sürecek de... Bizim kuşak ezbere bilir onu. Çoğu okurlar, Hababam Sınıfı'nn yazan ola- rak bilir llgaz'ı. Oysa, o, edebiyatımızın pek önemli birtopluluğunun, "40 Kuşağı"nın bir şairi olarak edebiyata atar adımını. llk şiir kitabı, Sınıf adını taşır 1944'te böy- le bir adla çıkan kitap yıldınmlan çağınr. Oy- sa, öğretmen olarak, öğrencilerden, çocuk- lardan bahsetmektedir şiirfer. Şair tutuklanır. Hapishaneden çıktıktan sonra, bütün öm- rü boyunca şiirler yazar, yayımlar ve roman- lar çıkanr. Ne var ki, Sınıf la bir şey de başlar Şairin, başta Markopaşa ile bir seruvenidir bu. Top- lumu daha yakından tanımak, deneyimler ve gözlem, 1959'da Hababam Sınıfı'na götü- rür. Sosyal bakışı oturmuş sanatçı, Türki- ye'de bir de eğitim düzenine bakmaktadır: Gerçekçi bakışın, duygusal bir yanı da var- dır ve eşsiz bir mizahla yüklüdür. Eser, Rıfat llgaz'ın sanatında birsentezdir. Ve bir olay olur çıkan Hababam Sınıfı ço- ğalır; tiyatrolan, sinemalan, televizyonlan olur. Bir efsanedir bu: Sınıf'ın efsanesi! Ama bu efsanenin açıklanması da gerekı- yordu. Aydın llgaz, bıldiklerine gözlemlerinı de ka- tarak, yıl içinde Çınar Yayınlan'nda, Sınıf'ın Efsanesi'n yayımlamış oluyor. Bize kalırsa, eserin, bir edebî olayı açıklamasının yanı sı- ra, bir sosyolojik yönü de var. Toplumumu- zun bir yarım yüzyıllık dönemini ortaya dö- küyor; bu kitap, Rıfat llgaz'ın eserine oldu- ğu gibi, toplumumuzu tanımamız için de bir katkıdır. Aydın llgaz'ı kutluyoruz ve arkasını da bek- leyerek... • Üniversitemizin Rektörü, Örnek İnsan Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI'yı kaybettik. Duyduğumuz acı sonsuzdur. Rektör hocamız daima gülümseyen yüzü ve örnek kişiliğiyle aramızda olcaktır. İKÜ Fen - Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Üniversitemizin Kurucu Rektörü Çok Değerli Yerbilimcilerimizden Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI yı kaybetmenin acısını paylaşıyoruz. Sevgili Hocamız Kalplerimizde Daima Yaşayacaktır. İKÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanlığı Üniversitemizin Kurucusu Değerli Rektörümüz Sevgili Hocamız Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI'nın vefatının acısını yaşıyoruz. Sevgili hocamız, hayallerin bize emanet... Sizi hep sevgi ve saygı ile anacağız... Jktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekanlığı Eşsiz insan, örnek Hoca İnsan haklarına saygılı, bilime kendini adamış, yaşam boyu inançlarından ödün vermeyerek ulusuna, ülkesine hizmet veren değerli insan "Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI", eseri T.C. İstanbul Kültür.Üniversitesi ile ölümsüzleşecektir. Hukuk Fakültesi Dekanlığı Sanat ve Tasarım Fakültesi "ÖNDER"İNİ YİTİRDİ Fakültemizin, yaşama geçirilmesinde büyük emeği olan, destekleriyle kısasürede gelişmemizi sağlayan^ yüreği_ve tüm düşünceleri aydınlık hocamız Sayın Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI'nın desteğinden yoksun kalmanın sonsuz üzüntüsü içindeyiz.Yalnız biz değil, tüm "Sanat ve Tasarım Fakülteleri" benzersiz bir ışığını yitirmiş oldu. Acımız sonsuza dek hep onu anarak sürecektir. Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı DEĞERLİ KAYBIMIZ Hocamız ve Rektörümüz Prof. Dr. Dr.h.c. Önder Öztunahyı kaybettik. Merhuma Tanrıdan rahmet ailesine başsağlığı diliyoruz. İşletmecilik ve Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulları Müdürlükleri ACI KAYBIMIZ ÜNİVERSİTEMİZİN KURUCU REKTÖRÜ Prof.Dr.Dr.h.c.Onder Oztunalı21.07.2004 günü vefat etmiştir. Ülkemiz, bilim dünyamız, Üniversitemiz, kurucu Vakfımız yani hepimiz bir bilim çınarını, bir bilge adamı, bir dostu kaybettik. Prof.Dr.Dr.h.c. Önder ÖZTUNAIJ'nın cenazesi 23 Temmuz 2004 tarihinde saat 11.00'de İstanbul Kültür Üniversitesi'nde yapılacak törenden sonra Ataköy 5. Kısım Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Merhumun ailesine, İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyelerine, çalışanlarına ve hepimize başsağlığı dileriz. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ KURUCU VAKFI Kültür Koleji Eğitim Vakfı (KEV) Başkanı İnş. Yük. Müh. Fahamettin AKINGÜÇ Okullarımızın eğitim ve öğretiminde gelişme ve evrimin her döneminde desteğini esirgemeyen büyük bilim adamı, eşsiz insan Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI' yı Yitirmenin acısını yüreklerimizde taşıyacağız. Başımız sağolsun. Kültür Okulları Genel Müdürü Dr. Bahar Akıngüç Günver Gerçek bilimadamı, gerçek eğitimci Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI1 yı yitirmenin sonsuz acısını taşıyoruz. Başımız sağolsun. Kültür Lisesi ve Kültür Fen Lisesi Müdürü Erdoğan Yılmaz I Okulumuzun eğitim öğretim çalışmalarına verdiği desteği ve büyük katkıları ile sevgili hocamızı asla unutmayacağız. Kültür İlköğretim Okulu Müdürü Sedat Karan İstanbul Kültür Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Dr.h.c. Önder ÖZTUNALI'nın vefatı hepimizi tarifsiz acılar içinde bıraktı. Başımız sağolsun Kültür 2000 İlköğretim Okulu Müdürü Şule Yurcu