17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SNTA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2004 CUMA HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Öpsan Öymen Dünkü Milliyet gazetesini açtığımda içim sız- laJL 17 yıl olmuş, Türk basjnının yetiştirdiği en deçerfı ve ilginç kişilerden Örsan'ı yitireli. Içimi sızlatan, ölümden çok zamanın acıma- sclığı oldu. 3yle ya! örsan'ı 17 yıl önce yitirdiğimize gö- re bugün 30 yaşında olan gazete okurları, onun yazısını okumamışlardır. 3ızlerin yaşamında canlı bir anı olan Örsan, ço- ğmluk ıçin yalnızca bir tarih. Acıları katlayıp biryana kaldıralım, biraz da ör- sanın kişiliğine bakalım. Örsan Öymen, eğitimci biraileden geliyor. Ba- bası Hıfzırrahman Raşit Öymen, sapına kadar bir eğitimci. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında, Trabzon'da görevli iken çıkardığı Yeni Mektep dergisı, savaşın en kritikgünlerinde, Ankara'da- Ki Mustafa Kemal'in dikkatini çeker. Lider ken- disine, çalışmalarını izleyip beğendiğini, devam etmesini söyleyen yürekiendirici bir mektup gön- derir. Hıfzırrahman Raşit Bey'in kardeşi Münir Ra- şit Bey de eğitimci olacak, uzun yıllar dersleriy- te, kitaplanyla Cumhuriyet gençlerinin yetişme- sine katkıda bulunacaktır. örsan kırklı yılların Cumhuriyet Ankarası'nda yetişir. Ağabeyi Altan Öymen'in "BirDönem Bir Çocuk" adlı çok ilginç anı krtabında, Cumhuri- yet gençlerinin nasıl yetiştiklerinin ipuçlarını bu- luruz. Yine o kitaptan öğrendiğimize göre Örsan, ağabeyi Altan ve kız kardeşi Gülden ile ilk ga- zetecilik adımlannı evde ağabeyinin hazırladığı gazetede atar. *•• 17 yıl önce, uzun bir hapislik dönemini geride bırakmanın keyfiyle serazad dolaştığım Ege'de, örsan'ın ölüm haberini aldığımda, hemen tele- fona sarılıp Uğur Mumcu'yu aradım. Ağlıyordu. örsan, Uğur'un çok yakın bir çalışma arkada- şı ve can dostuydu. Türkiye'nin bir zamanlar en önemli gazeteci- lik okullarından ve önde gelen ajanslanndan olan, Altan Öymen'in kurup yönettiği ANKA'da başlamıştı dostlukları. Birçok olayda bilgilerini paylaşmışlar, oturup birlikte değerlendiıme yapmışlardı. Mobilyayolsuzluğunda Uğur, Altan Öymen ile birlikteçalışmıştı. Papasuikastındaise örsan ile... örsan, haber atlatmanın ilke olduğu bir mes- lek dalında, bilgi ve haberi, değdiğinde paylaş- maktan çekinmezdi. Papa suikastında Uğur ile ortak çalışmaları, birçok gerçeğin aydınlanma- sına yardımcı olmuştur. Aslında, bu meslekte az görünen birdayanış- ma sergilediler ve bundan da toplum kazançlı çıktı. • • • Bir anımı aktarmak isterim. 30 yıl önce, 1974'ün yaz başlan, çiçeği burnunda bir Cumhuriyet ya- zarıyım. Köşe yazılarının dışında, dikkat çeke- cek bir çalışma yapmak istiyorum. Ankara'da AN- KA Ajansı'nı ziyaret ederken örsan'a rastladım: - Ne yapıyorsun şu sıralarda, diye sordu. - Cumhuriyet'e girdiğim için çok keyifliyim, ama yazılar dışında bir çalışma yapmak istiyorum, iyi bir başlangıç olur, dedim. Sordu: - Hangi konuyu düşünüyorsun? - Şu sıralar kıta sahanlığı gündemde, dedim, o iyi olur. Bir an durdu, düşündü. Sonra masasının üst çekmesini açtı, bir dosya çıkarıp uzattı. - Ben de aynı konuda çalışma yapıyordum. Bunları da al, sana lazım olur. Anlaşılan, bunu sen yapacaksın. Onunla da yetinmedi, arkadaşı Eymen'in te- lefonunu verdi, benim için de randevu aldı. Şaşırmıştım. Bizim meslekte bu kadar payla- şımcı ve özverili olunabilir miydi? örsan ile aynı mesleği değişik şekillerde yap- tık. O iyi bir köşe yazarı, ama aynı zamanda hep haberi arayıp öne çıkaran bir gazeteci idi. Haberi köşe yazısında öne çıkaran, her yazı- yı bir haber odağı haline getiren "06 Ankara" kö- şesiyle örsan olmuştu. Basın tarihimizdeki önemli yeri buradan gelir. Bu konuda ona öncülük ettiğini söyleyebilece- ğim tek kişi, Akşam'daki köşesinde aynı işi ya- pan llhami Soysal idi. Daha sonra ANKA okulundan yetişenlerden Te- oman Erel, aynı işi, aynı başarıyla sürdürdü. 17 yıl önce yitirdiğimiz Örsan Öymen yalnız ba- şarılı bir gazeteci-yazar değil, ilkeli, güçlü, zen- gin paylaşımcı bir insandı. Onu çok özlüyoruz. Etkinlikler düzenlendi Lozan'ın81. yıldönümü kutlanıyor Haber Merkeâ-Lozan Antlaşması'nın 81. yıl- dönümü tüm yurtta çeşıt- li etkinliklerle kutlanıyor. Kadın Araştırmaları Demeği yaptığı yazıh açıklamada, Türkiye'nin bağımsızlığının ve bütün- lüğünün belgesi olan Lo- zan Antlaşmasrnın 81. yıldönümünû kutladı. Çağdaş Yaşamı Des- teklemeDerneğı(ÇYDD) Genel Başkanı Prof Dr. Türkan Saytan ve Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. tbrahinı Kaboğhı,24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaş- ması'run 81. yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açık- tama yaptılar. Otak açık- lamada, Lozan Antlaşma- sı'yla saygın bir yer edi- nen Türkiye'nin. bu ant- laşmadan 81 yıl sonra AB ile müzakerelere başla- mak ıçin yeterli mirasa sahip olduğunu ıfade et- tiler.Trakya Üniversitesı Rektörlüğü'ndenyapılan açıkJamada ise "Lozan Banş Antlaşması, Türk Rönesansı olarak kabul edikn tarihi bir belgedir" denildi. Bu arada, Türkiye Cumhuriyeti'nin Misakı Mılli sınırlan ıçinde bö- lünmez bütünlüğünün, tüm dünya tarafından ka- bul edildiği Lozan Antlaş- ması, bir dizı etkinlikle kutlanacak. Cumhurbaşkanı, Belediyeler Yasası'nın 3 maddesini yeniden görüşülmek üzere geri gönderdi Sezer'den 'belde' vetosuANKARA (Cumhumet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Secdet Sezer, AKP'li beledıyelerin borçlanmn tasfı- yesını kolaylaştıran. başkanlara *kı- vak maaş ve emeklilik* öngören Bele- diyeler Yasası'nın 3 maddesini Mec- lis'e iade ettı. Sezer'ın iade gerekçe- len özetle şöyle: • Beide tanırru çetişkiB: İncelenen ya- sanın 3. maddesinin (c) bendınde, bel- denin belediyesi bulunan yerleşim yer- len olduğu belirtilmesine karşın (a) bendınde beledıye "beldenin ve belde sakinlerinin mahaüi müşterek niteiik- teki ihtivaçlannı karşılamak üzere ku- rulan ve karar organı seçmenler tara- findan seçilerekohışturulan,idarive ma- li özerkliğe sahip kamu tüzdkişisi" bı- çımınde tanımlanmıştır. Yapılan dü- zenlemede belediye tanımlanırken bel- de halkı yanında, belde aynca belirtı- lerek beldenın yerel ortak gereksınim- BÜYÜK$EHİRE HÜKÜMET YETKİSİNE ONAY Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Büyültşe- hir Beledıye Yasası'nı onayladı. Büyükşehir bele- diyelerini hükiimet yetkıleriyle donatan yasaya gö- re. büyükşehir belediyeleri arsa üretebılecek. top- lu konut, kamulaştırma yapabilecek. Resmi Gaze- te'de bugün yayımlanacak 36 maddelik yasa ile İs- tanbul ve Kocaeli'nın ıl sının büyükşehir belediye sının kapsamına girdi. Yasaya göre, nüfusu 750 bi- nın altında olan kentler büyükşehir olma istemin- de bulunamayacak. lerinı karşılama görevi beledıyelere venlmiştır. Bu aynmla belediyeler ge- nel yönetımle ilgılı konulan da kapsa- yacak biçimde, genel yerkilı yönetim birımi gibı tanımlanmış olmaktadır. Anayasarun 126 ve 127. maddelerine göre. illerde, merkezı yönetimin uzan- tısı olan ve yetki genışliği esasına gö- re oluşturulan il genel yönetımı ile ye- rel yönetim örgütlenmesi olan ve ida- ri vesayet ilkesine göre oluşturulan il özel yönetimi ve beledıye bulunmak- tadır. İl halkının ortak yerel gereksin- melerinin karşılanması il özel yönetı- minin, belde halkının ortak yerel ge- reksinmesinin karşılanması belediye- nın, ıl ve belde halkının ortak yerel ge- reksinmejeri dışında kalanlar ile bel- de de dahıl ilin tüm hizmetlennın kar- şılanması da ıl genel yönetıminin gö- rev alanına gırmektedır. • Belediyeningörevleribelirsiz: Ya- sanın 14. maddesimn birinci fikrasın- da, "Belediye, kanunlarla münhasıran başka bir kamu kurum %e kuruluşuna verilmeyen mahaüi müşterek nitelik- teki her türlü görev ve hiznıetiyapar ve- ya yapünr, gerekli kararian alır. uygu- lar ve denetJer" denilerek belediyenin görev ve sorumluluklan genel ve so- >aıt olarak belirtilmiştir. • İncelenen yasamn geçici 4. mad- desinde. "Konusu suç teşkfl etmemek ve kesinleşmiş bir yargı karanna müs- tenit olmamak ka\dı\la. bu kanunun yayımı tarihine kadar. memur temal- cileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka bir tasamıfta bulunarak belediye,büvükşehirbeledh^si veilözel idaresinde çahşan kamu personeüne her ne ad albnda ohırsa olsun ek öde- mede bulunmalan nedenrvie kamu gö- reviileri haklannda idart adü veya ma- li \argılama ve takibat yapüamaz, baş- latılanlar işlemden kaldınlır'" denil- mektedır. Maddedeb "konusu suç teş- kileOnenıekwkesinkşmiş bir >argı ka- ranna müstenit olmamak kâydıyla" anlatımından, madde kapsamına giren ıdan, adlı ya da mali yargılama ve so- ruşturmanın suç oluşturabilecek mte- lıkteki eylemlen de içerdiği anlaşıl- maktadır. Bu ıçerikteki yargılama ve soruşturmanın yapılmasım engelleyen ya da işlemden kaldınlmasını öngören düzenleme af mtelığındedir. Yapılan düzenleme af nitelığınde olduğu için TBMM üye tam sayısırun 5 "te 3 çoğun- luğunun oyu ile kabul edilmesi anaya- sal zorunluluktur. Tutanaklann ıncelen- mesinden. yasanın tümünün de 235 oyla kabul edildiği görülmektedır ki bu sayı da af için gerekli karar yetersayı- sının altında kalmaktadır. NESRİN NAS: YIPRANDIK ANAP ismini değiştirecek • Eski genel başkanı Mesut Yılmaz ile 4 bakanı Yüce Divan'da yargılanacak olan ANAP, yolsuzlukla anılan imajıru "isim ve amblem" değişikliğiyle unutturmaya çalışacak. ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Eski genel başkanı Mesut Yılmaz ve 3 bakanı Yüce Divan'da yargılanacak olan ANAP, -yolsuziuklarla'' anılan kötü imajını "isim ve amblem değişikliğiyle" unutturmaya çalışacak. ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas. dün düzenledığı basınla sohbet toplantısında. partisinde yapmayı planladığı önemli değişıklikleri açıkladı. ANAP markasının son dönemde, yolsuzluk söylentileri nedeniyle yıprandığım kaydeden Nas, "Üstelik de partiye bu kötü rrürası bırakanlann hepsi. başka partilerde saf tuttıdar" dedi. Akademisyenlerden oluşan bir grupla bu konudakı çalışmalann sürdüğünü belirten Nas. "Bu çalışma sonucu belki de teşkilatlanmız isim \e amblem değişikliğine gerek duymayacak Nasıl daha güçlü bir parti haline gelebUiriz, ne rür yeniBkler gerekir. bunun arayışı içindejiz" dedi. Nas, teşkilatlann görüşü doğrultusunda konunun MKYK'de karara bağlanacağını ifade ettı. Nas, "Yüce Divan'da aklamp partinin başına geçme hesabı yapbğı w sa\ lanan eski genel başkanı Yılmaz'a da sahıp çıktı. ANAP'ın geçmişte, "Koskotas dos\ F alan'* olarak sunulan suçlamalarla yıpratıldığım. Yılmaz ve eski bakanlar hakkındaki Soruşturma Komisyonu raporlanrun da bunun devamı niteliğinde olduğunu savıınan Nas, "Şimdi 'BOTAŞ'ın işlemlennden ben sorumlu değilim' diyen Enerji Bakanı Hılmı Güler, kendisinden önceki bakarun Yüce Dh^n'a gitmesi için oy kullanabiüyor. Ben >argüamanın bizim için olumlu biteceğini düşünüyonım1 * dedi. Partiye "kötü imaj" miras bırakıp gidenlerle ilgili elinde "sağbm" bir liste olduğunu belirten Nas, bunlann bir daha partiye sokulmayacağını belirtti. ostları Kemal Türkler'i andıTürkiye Devrimci İşçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK) kurucusu ve ilk genel başkanı Kemal Türkler, katle- dilişinin 24. yıhnda ailcsL dostlan ve sendika üyeleri taranndan Topkapı"daki mezan başuıda aıuldı. Türkler'in eşi Sabahat Türkler, kızlan \asemin ve Nilgün ile damadı Oğuz Smdan'ın da katıldıklan annıa töreninde konu- şan DİSK Genel Başkanı Süleynıan ÇelebL Türkler'in katledilişinin üzerinden 24 >ıl gecmesine karşın faiüerinin bulunamadığını anımsatarak "Bu. Türkiye'deki gizli ellerin başka ülkelerde nasıl dolaşhkiannın kanıOdır" dedl Türkler'in, Türkhe'deki sendikal hareketüı önemli liderlerinden biri olduğunu \urgula\an Çelebl, "Türkiye'de- ki işçi sının bugüne kadar belirli kazanımlar sağlamışsa bu Kemal Türkler lidertiğinde verüen mücadele sayesin- de olmuştur" dedl AKP'nin sendikal örgütlenme özgürlüklerini yok etmeye çahştığuu ifade eden ÇelebL buna karşı tüm Türkiye'yi doiaşarak muhakfet rollerini yerine getirecelderini söyîedL Kemal Türkler Vakfi (KETE\ T ) aduıa söz alan Türkler ailesinin av ukati Rasim Öz ise Türkler'in "eylemleriyle işçi sınıfinın tarihini >azdığını" be- lirterekTürkler'in başlatnğı mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini kayderri. (TAYLAN SIĞIRCI) Baykal, milletvekilini 'partili gibi davranmamakla' eleştirdi 6 Derviş'in uyıım sorunu var' ANKARA (CumhurivetBürosu) - CHP Genel Başkanı DenizBaykaL İs- tanbul Milletvekilı Kemal Derviş'in "partili gibi davTanmadığını. uyum sorunu okhığunu" söyledi îstifa çağ- nlan üzenne suskun kalan, ancak yakın çevTesine istifa edeceği mesa- jı veren Demş'in de tatil ıçin ABD'ye gideceği bıldınldı. CHPNIYK'run önceki günkü top- lantısmda, türban konusundaki söz- len ve CHP lideri Baykal'a "baş- buğ" yakıştırması nedeniyle şimşek- len üzerine çeken Kemal Derviş'le ilgili değerlendirmeleryapıldı. Bay- kal'm, Demş'in ıstıfaya çağnhnası açıklamalanyla ilgili olarak "Arka- daşlanmız onun sözlerine yanrt ver- di, görüşlerine tepki gösterdj" dedi- ği öğrenildi. Baykal şu görüşleri dı- le getirdi: "Partfli gibi davranmryor. Herkes, her aklına geleni uluorta kamuoyu önünde söylevemez. Kemal Dervişten AKP'nin uygulaıııalannadönüketeş- tiriler dile getirnıesi beklenirken, hep parti içine dönük konuşuyor, parti programıru. çizgisini eleştirfyor. Eleş- tiri yapıhrama bunun yeri beflkfir. Par- ti içi konular parti mechsi ya da gnıp- ta konuşulur. Her şey kamuoyu önün- de tartışdmaz.." Toplantıda Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'm Fransa gezisine eşi- ni götürememesi konusu da günde- me geldi. Baykal, "Daha önce, din- sel özgürhikler bağlamında farkh tel- kinler yapılan AB'de şûndi ters yön- de yaklaşımlar sergüeniyor" dedi. VAN VALÎSİ: 'Devlet dimdik ctyakta' ANKARA/VAN (Cumhuriyet) - Van'da Valı Hikmet Tan'a yönelik bombalı saldın ve eski mılletvekıli Mustafa Bayramın oğlu Hamit Bayram ın emnıyetten kaçınlmasına ılışkin soruşturmalarda halen bir sonuç alınamadı.Hamıt Bayram'ın kaçınlmasını araştıran mülkıye müfettışlen soruşturma kapsamına Malatya Emniyetrnı de aldılar. Van Valisi Hikmet Tan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Van aşiret işgaUnde" açıklamasına tepki göstererek "Meslek yaşamım boyunca hiçbir zaman >ılgınlığa düşmedim. Sayın Bav kal'dan bir açıklama bekfiyorum" dedi. CHP"heyeri de bölgedekı incelemelerini tamamlayarak Ankara'ya dönerken Deniz Baykal'ın "Van aşiret işgali alünda" açıklamalan kentteki yöneticileri huzursuz etti. Tan, yaptığı yazılı açıklamada CHP lıden Baykalın"ValiTan \ilmis" sözlerini anımsatarak "36 yılhk meslek hav^tımda hiçbir kişi ya da ola\ karşısmda asla yılgınüğa düşmediğunl, bu olav lar karşısmda da mülki idare amiri olarak seyirci kalmadığunı bilgi ve değeriendirmenize, bu yolda bir açıklama yapmaruzı beklediğimi de takdüierinize sa>gryla sunanm" diye konuştu. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Alaattin Çakıcı'nın yakalanması ve Türkiye'deki çetelerle devlet güçleri ara- sındaki ilişkı üzerine bu köşede üç ya- zı yayımlandı. Birisi CHP Grup Başkan- vekili Kemal Anadol a, diğeri Prof. Dr. Aydın Aybay'a aitti. Aybay'ın yazısı 12 Eylül askeri darbesi öncesi öldürülen Prof. Dr. Ümit Doğanay la ilgiliydi. Ay- dın Aybay'ın mektubunda cinayetin ay- dınlatılabilmesi amacına yönelik, o gün- den kalma anılannı içeren bölümler de yer alıyordu. Aybay'ın yazısına, Doğanay'ın akra- balanndan olduğunu belirten Prof. Dr. Berin Ergin'den bir açıklama geldi. Ya- kın tarihimizi aydınlatmaya yarayacak bu mektubu da sizlerle paylaşmak is- tiyorum. Berin Ergin'in mektubu şöyle: Köşe yazınızda Prof. Dr. Aydın Aybay'dan gelmiş bir yazıyı aktarmış bulunmakta- sınız. Yazı muhtevasında Prof. Dr. Ümit Doğanay ve onun kayınpederinden bah- sedilmiştir. Bu yazıda belirtilen kişiler ve olavlar kanşık belirtilmiştir. Bu neden- le düzeltmek istedim. Merhum Ümit Doğanay, teyzemin damadı olarak sıhri hısımlık ilişkim bu- lunmaktaydı. Teyzemin kocası ki, yazı- da Ümit Doğanay'ın kayınpederi olarak belirtilen kışıye atfedilen vasıflar yanlış olmuştur. Kayınpeder Nedim Pirinççi- Ümit Doğanay'ın Kayınpederi... oğlu'dur. Malta sürgünü olarak belirti- len kişi Fevzi Bey olup kayınpeder de- ğildir. Aslen Diyarbakır üceli olup bü- yük bir ailedendir. Bu aileden tanıdık isimler vermek gerekirse, örneğin Fet- hi-lnci Pirinççioğlu (V1P Turizm) Fev- zi Bey'in evlatları olup Nedim Pirinççi- oğlu'nundayeğenleridir. Nedim Pirinç- çioğlu'nun ağabeyi Fevzi Bey, Malta sürgünüdür ve mebus olmuştur. Ümit Doğanay aileye damat oldu- ğunda Malta sürgünü Fevzi Bey ha- yatta değildir ve kayınpederi Nedim Pi- nnççioğlu da 1961'de vefat etmiştir. Başka deyişle Ümit Doğanay aileye katıldıktan iki üç yıl sonra da kayınpe- derini kaybetmiştir. Bu nedenle Ümit Do- ğanay'ın kayınpederine Kürdistan Kral- lığı teklifi mümkün olmadığı gibi böyle bir teklifin yapılması da söz konusu olamaz. Gazetede böyle bir yanlışın yazılması Nedim Pirinççioğlu'nun ev- latları ve torunlarını son derece üzer niteliktedir. Ümit Doğanay. bu konulan ancak, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Mebu- su, Malta Sürgünü ve Lozan Müşavin olan ve annem ile teyzemin (Ümit Do- ğanay'ın kayınvalidesi) babaları Zülfi Tığrel'in babam merhum Dr. Sedat Al- tuğ'a (Beyoğlu ilk Yardım Hastanesi Başhekimliği'nden emekli) nakletmiş olduğu kadarı ile bılebılir. Babamdan naklen dinleme dışında başka bir kay- nağı yoktur. Açıkça ifade edeyim ki, Dedem Zül- füTiğrel (önceMısır'a Ingilizlertarafın- dan sürgün edilmiş) ve Fevzi Bey Mal- ta sürgünü olmuşlardır. Bunun sebebi Ermeni tehciri ve Ermenilere kötü mu- amele yapılması nedeni oiarak göste- rilmiştir. Osmanlı mebusu olmaları ve devlet yönetiminin zafiyetı, kendilerinin yöredeki hâkimiyetleri onların uzaklaş- tınlmalarını gerektirmiştir. Sonra hakla- nnda ingilizlerce bir kanıt bulunamadı- ğı için Malta'dan serbest bırakılmışlar- dır. Gerçektamamen aksıdir. Kuzeyden güneye indirilen ve Osmanlı askeri ta- rafından korunan ve maalesef eşkıya (Dağdaki Kürt asıllı eşkıya, birçok Er- meni yazılarında kendilerine saldıran- lann Kürt olduğu esasen vurgulanmış ve hayatta olanların gençlere naklettik- leri hikâyelerden de yolda saldın ger- çekleştirenlerin Kürt orijinli olduğu an- laşılmaktadır; başka deyişle Osmanlı müfrezesi korumakla yükümlu olmak- tan başka hiçbir şey yapmamıştır.) ta- rafından para ve kıymetli eşyalarının alınması sebebiyle saldınya uğrayan ve kaçışan bu insanlara yardım eden dedem Zülfü Tığrel'dir. Birçok kişinin Di- yarbakır'da ikamet etmesini mümkün kılmış ve suçsuz bulunduklarını, ika- met ettıkleri yeıier itibanyla hıyanet için- de olmadıklarını savunmuştur. O dö- nemde herkesin hıyanet içinde olduğu- nu savunmak son derece yanlıştır. Malta sürgünü olan Fevzi Bey'e Kür- distan Krallığı teklifi yapılması imkânsız- dır. Bölücü zihniyetetamamen karşı çı- kan ve Atatürk'ün görünmez gölgesi ve savunucusu olan dedemin aynı zaman- da bacanağı olan Fevzi Bey'e Kürt Kı- rallığı teklifinin yapılması bu kişilerin kı- şiliği ve zihniyeti ile bağdaşmayacak niteliktedir. Şeyh Said ısyanında Şeyh Said'in müritlerinin karşısmda durulma- sını sağlayanlara Kürt Krallığı teklifi ya- pılmış olması beklenemez. Bu teklif başka aileye yapılmıştır. An- cak beni ilgilendirmeyen ve yazılı kanı- tım olmadığı için dile getiremeyeceğim konular hakkında beyanda bulunmak is- temem. Sonuç olarak Ümit Doğanay, kayınpederi Nedim Pirinççioğlu'nun Ma/ta sürgünü olmaması sebebiyle ve evlendikten kısa bir süre sonra vefat ettiği için Malta ve Diyarbakır ile ilgili si- yasi konulardakı bilgileri kayınpederin- den öğrenmesi mümkün değildir. Bi- rinci olarak bu yanlışı düzeltmek ve ıkin- ci olarak Ümit Doğanay'ın bilgilerinin babama ait olması ve bunlann tarafım- dan kelime kelime bilinmesi sebebiyle yazıdaki yanlışlıklan düzeltmek istedim. Aynca dedem Zülfü Tiğrel, Lozan'da müşavir olarak bulunmuş ve güneyi temsil etmiş bulunduğundan birçok ko- nunun gerçeği tarafımızdan bilinmek- tedir. Yazıda Ümit Doğanay ile ilgili bir dos- yadan bahsedilmektedır. Bu dosyanın sanki kayınpedere (hatalı belırtilmiş ki- şiye) atfedilmiş gibi bir sonuç vermesi de okuyucuyu yanıltmaktadır. Ümit Do- ğanay her zaman yurtdışına çıkmıştır Bir dosya varsa o dönemde herkesin bir dosyasının olduğu bir gerçektir. Varsa da bu dosyanın Türk Devletinin kurul- masında emeği geçen ve gerçek ola- rak hiçbir ayrımcılık gütmeyen gerek Osmanh'nın ve gerekse Türkiye'nin ger- çek aydınlanna kadar şüphe uyandıra- cak bir biçimde kaleme alınması doğ- ru olmamıştır. Prof. Dr. Berin Ergin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle