17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23~TEMMLZ 9X4 CUMA CUMHURİYET SAYFA J V U \_J X. U M\ kulturto cumhuriyet.com.tr 15 Jaz ortanndafılm bolluğu; 2 Amerikan, 2 Fransız ve birer Rus, Japon, Italyan yapımı gösterimde Yeni haftada yedi film Y aıı \anladığımız şu gün- lerde saıki mevsime inat, i\ice gemı azıya almış gö- rüneıı sinenalarda, sayabildiğımiz kadaryla tam7 yeni filmgöstenme giriycr bugûn. BuEİardan. Fransız Yeni Dalga- sı 'nın ıgtr roplamdan, yıllann Jac- ques Rivette'inir, festivalden arta- kalan Emmannelle Beart'lı 'aşk ve ihtiras çeşidemesi' Marie ve Juli- ea'ı. kameranın onünden arkasına geçen jyuncu Tom McCarthy'nin, kırsal tesimdeki bir tren istasyonu- nun rraras kalmasıyla hayatı değî- şen, ıçıne kapanık. boy özürlü yalnız bir ger.cın öykûsünü anlattığı, geri- de bıraktığımız yıl. Bağımsızlann kalesi Sundance'tan ödüllerle dön- müş 'ilk film'i The Station Agent- Hayatın İçinden ve Ingilız yönet- men Bryan Forbesun 1975'te ABDde. Ira Le- vin'ın çoksatan romanından uyariayarak Katharine Ross, Paula Prentiss. Peter Masterson. Tina Louise'le çevırdığı filnıının, 29 yıl son- ra Amerikalı Frank Oz'un yönetiminde, Nicole Kid- man, Bette Midler, Chris- topher Walken, Glenn Clo- se'la yenıden çevrimı olan The Stepford VVives-Step- ford Kadınlarını göremedik. ama Rus yapımı Deliler E- vi'ni, Japonyadan Cevapsız Arama'yı, Fransadan Mah- rem Şeyler'ı ve Italya'dan Rest'i kaçırmadık. Tımarhane ates altında! 1980'lerde on yıl kadar süren Amerika se- rüveninde çektiği. Maria'nın Âşıkları, Tek Kişilik Düet, Bataklık tnsanları gibi usta işi, önemlı filmleriyle ve Firar Treni, Tan- go ve Cash gıbi düzeyli. sürükleyıcı serüven yapımlarıyla anımsadığımız, usta payesini çoktan hak etmiş, Nikita Mikhalkov'un da ağabeyi olan Rus yönetmen-senaryo yazan Andrey Konçalovski'nin imzasıru taşıyan Dom Durakov-Deliler Evi, yeni haftanın il- ginç filmlennden biri, belki de bırincisi. Kon- çalovski'nin duyarlığını, keskin mizahını ve gözlem gücünü pek yitirmediğini örnekledi- ği Deliler Evi, yakın dönemde gözükara sa- vaşçılıklarıyla Ruslara aman vermeyen. cen- gâverÇeçenlerden bırgrup milisin el koydu- ğu, daha doğrusu sığındığı, her yanıyla dö- külen. bizim eski Bakırköy'den farksız bir tı- marhanede geçiyor. Babacan bir başhekimin gözetimindeki çeşit çeşit, ezik büzük, kafayı yemiş. karikatür gibi hasta tiplerinden oluşan, grotesk bir karakterler galerisı halinde baş- layıp seyreden film, bombalann yağdığı akıl hastanesındeki panik, kaos ve kargaşayla sü- rüyor. Başhekimin hastalannı kurtarmak için oto- büs bulmaya gidişiyle başıboş kalan hastala- n ölüm korkusu ahrken top tüfek, tank saldı- nsı altındaki tımarhaneyi de savaşın dehşeti ve vahşeti sanyor bir çırpıda. Çeçen milisle- rin peşinde. tımarhaneye dayanan Ruslarla Çeçenler arasındaki ot karşılığı silah-cepha- ne değiş tokuşu ve kafası iyi Ruslann kendi- lerine ateş açmalan gibisinden matrak sahne- • Bugün gösterime girenfılmler: Festivalden artakalan Marie ve Julien, boy özürlü yalnız bir gencin öykûsünü anlatan, Sundance tan ödüllerle dönmüş ilkfilm 'The Station Agent-Hayatm İçinden ', Frank Oz 'un, Nicole Kidman, Bette Midler, Christopher Walken, Glenn Close 'u yönetüği yenidençevrim olan The Stepford Wives-Stepford Kadınları, Rus Andrey Konçalovski nin Deliler Evi, Japon Takaşi Miike nin Cevapsız Arama sı, Fransa 2002 yapımı Mahrem Şeyler ve Italyan Dario Argento 'nun Rest 7 . lerle süren film, baş- larda uyandır- dığı Rus usulü 'Gu- guk Kuşu' izlenimini geride bırakarak git- gıde kara tonlardan çalan trajikomik bir ha- le bürünüyor. Bu delıdolu atmosferin. Bryan Adams hayranı, akordeon çalan, güzel has- tası Janna'da (Yuliya Vysotskaya). müzis- yen ve oyuncu kılıklı. uyanık ve muzip Çe- çen Ahmet'in (Sultan İslamov) evlilik öne- risiyle hoşafın yağı kesıliyor. Tımarhanede hekıme yardımcıhk eden, aklı başında görü- nen deli-yazar Alihan'ın da gönlü Janna'da. Bryan Adams'ı hıkâyesine ustaca yediren Konçalovski'nin. savaşın korkunçluğunu, ze- hir zemberek bir karakomedi boyutunda, ne- redeyse her karede gözümüze soktuğu fılm- de senarist-yönetmenin insancıl yaklaşımı. Çeçen reısi Vahit'le tankçı Rus yüzbaşının birlikte savaştıkları Afganıstan'dan tanış çık- malan gibisinden, dostluk ve dayanışmanın düşmanlığa üstün geldiği bazı sahnelerde be- lirginleşiyor. Çeçenlerı genelde sempatik gösterıp Ruslara dokunduran Konçalovs- ki'nın Rus-Fransız ortak yapımı olarak 2002'de çektiği Deliler Evi, yönetmenin at- mosfer kurmadaki bilinen becerısıni yine sergılediği, ustaca çekilmişmahşerı sahnele- ri ve görsel zenginliğiyle. oyuncu kadrosu- nun gayreti ve gedikli müzikçisı Eduard Ar- temyev'le kameraman Sergey Kozlov'un da katkılarıyla akılda kalan bir savaş mozaiği. Cevapsız Arama... Kitano sonrası Japon sinemasının türden türe el atan. en üretken yönetmenlerinden Ta- kaşi Miike, iki hafta önce gösterime giren, 1999 yapımı Ölüm Provası'ndan sonra son filmlennden Çakuşin Ari-Cevapsız Ara- raa'yla yine konuğumuz oluyor bu hafta. Ko- nusu cep telefonlanna musallat olan, hayale- tımsi bir 'serial kiJler' çeşıtlemesı şeklinde özetlenebılecek Cevapsız Arama. telefon- lara gelen cevapsız aramalarla sonrasında vu- ku bulan esrarengiz cinayetler üstüne. llginç çıkış noktasını sonuna dek götüremeyen film, yine de sarsıcı sahnelerle en kaşarlanmış se- yirciyi bile silkelemeyi görev edinmiş. gi- zemli ve ürkünç bir zanaatkârlık gösterisi. Şiddetin ortaya çıkmasına çanak tutmak onu bastırmaya çalışmaktan daha sağlıklıdır dıven Miike. biçemi ve ıçeriğiyle giderek dehşetengiz bir fantastik gerilim temposuna bürünen, akıllara seza bir heyecan filmi tez- gâhlamış yine. Bir kez daha her zamanki eki- biyle, yani vazgeçilmez kameramanı Hideo Yamamoto ve demirbaş müzikçisi Koji En- do'yla çalışmış Miike'nin bizde tıcari dağı- tıma giren bu ıkinci filmi, bu kült yönetme- nin hayranlannca kaçınlmayacak bir fantas- tik kuşkusuz. Mahrem $eyler Erkek egemen günümüz dünyasında cin- selliklerini kullanarak kaybedenlerden kazananlar safına geçmeye bakan, Parislı genç güzel ıki kadın. Striptizci Nathalıe (Coralie Revel) ve barmaid Sandrıne (Sab- rina Soyvecou). Toplum içinde iç çamaşır- lannı çıkarmak, mastürbasyon yapmak gibi numaralar çekiyorlar. Onlar birlikte takılan bırer seks anarşisti. Sandrine Nathalie'ye hayran. Nathalie'nin taktikleriyle çahştığı işyerinde yükselen San- drine evli aminni kendine âşık ediyor, ama o- nun gözü, aslında Nathalie'nin gizli âşığı olan genç patrondadır. Patronsa kız kardeşıyle ensest ilişkıde vs... Sekste kurallara, alışkanlıklara karşı çık- mak ve gizemlı kadınsı zevklerin üstüne gitmek istemiş yönetmen Brisseau. Ancak biz kararsız oyuncular, kitap gibi tumturaklı diyaloglar eşliğinde şık bir fotoromandan başka birşey görmedik Mahrem Şeyler'de. Klasik müziİc desteğinde artistık porno sahneleri, ikili üçlü ya da toplu seks âlemleri, seksi giyisiler, siyah örtüler vs... Tahnk. Röntgencilık. Kadın erkek ijişkisinde değişen roller. lş yerinde erotizm. Özgür kadın numarasıyla karışık feministimsi bir yaklaşım. Jean - Claude Brisseau'nun 2002 yapımı bu ıddialı filmi bizi hayal kırıklığına uğrattı özetle. pokerci katllln Rest1 1 1970'lerden günümüze kendine özgü tarzıy- la korku türünde marka olmuş, ünlü Italyan yö- netmen Dario Argento nun Rest adıyla bugün afişlere çıkan son eseri II Cartaio, vaktiyle tren raylannda intihar etmiş, kumarbaz bir babanın polis kızı Anna'nın (Stefania Rocca) odağın- da yer alıp içkici bir îngilız-lrlandah polisle (Liam Cunningham) iş (ve gönül) birliğine girişerek polislere sen halde işlediği tüm cina- yetleri internetten canlı canlı ızleten, pokerci bir 'serial' katili yakalamaya çahştığı, yeni bir po- lisiye-korku serüvenıni görüntülüyor. Türün eski-yenı pek çok örneğini andıran Rest, Argento'nun çok parlak ışlerinden olma- sa da polisle dalgasını geçen, video pokerci ka- til klişesi üstünden meraklısına 1.5 saatlik bir Roma turu attırarak bir kez daha ustanın 'gü- müşi' üslubunu sergiliyor. Resti görmek size kalmış. 1ZLEYİCİ CÖZÜYLE ERDAL ATABEK Arka plandaki köle - efendi ilişkileri Son yıllann 'gençlik filmleri' başîığı altında değerlendirilen fiimlerinin yeni bir örneği. Lıse öğ- reacileri arasındaki gruplaşmalar, çe- kişmeler birçok filme konu olmuştur. Bi film de Illinois'te bir liseye yeni gelen Caddy Heron çevresinde dönen olaylan irdeliyor. Caddy, anne-baba- sııın antropoîog olmalan nedeniyle Arhka'da yaşayan, o yıla kadar hiç fcrmel eğitim görmemiş bir genç kız. tli kez geldiği lisede büyük bir şaş- lcnlık geçıriyor. Gderek artan markala$ma Doğal ortamda yaşamış, orada bü- yımüş. bütün normlannı doğadan al- rnş bir genç kızın, bir kent lisesinde- k: yapay ilişkilerin ortasında şaşkın- lıja düşmesi beklenen bir durum. Bu- rcda da lisenin en 'popüler' üç kızı. br liderin, Regina'nın yönetiminde •tama egemen. 'Popüler' sözcüğü, t»ğenılen. onun gibi olunmak iste- mn, örnek olan, 'idol olan' anlamla- nıa geliyor. Bu üç kızın temsil ettiği şup, bütün okuldakı kızlann onlar ^)i olmak için can attığı, genç er- keklenn de onlarla yakjnlaşmayı a- maç saydığı bir durum. Üçü de zen- gin ailelenn güzel kızlan. Giyimleri, tavırlan, mesafeli duruşlan, yapma- cık halleri, yemek yeme seçimleri, her şeyleri bir simge oluyor. Onlardan bir selam alabilmek ödül sayılıyor, onlara biraz yaklaşabilmek övünç oluyor. Ama ışin arka planında bü- yük kıskançlıklar, ezilmeler, efendi- köle ilişkilennin her türü var. Aslında bu fılmlerin bizim okulla- nmızda da artık gerçekleşen bir de- ğişimi yansıttığım unutmamak gere- kiyor. Tıpkı bu filmdeki okul grupla- n gibi, bizim liselerimizde de ister özel olsun, ister devlet liseleri olsun giderek artan bir markalaşma, marka gruplan, bu gruplara bağlı normlann oluştuğu bilinen bir gerçek. Orta-üst sosyal sınıflann çocuklan bu marka statüleri ile kimliklerinı belirlerken alt sosyal sınıf çocuklannın güce da- yalı bir gruplaşma ile karşılık verdik- ilm, lllinois'de bir liseye yeni gelen Caddy Heron çevresinde dönen olaylan irdeliyor. Caddy, anne-babasının antropoîog olmalan nedeniyle Afrika'da yaşayan, o yıla kadar hiç formel eğitim görmemiş bir genç kız. İlk kez geldiği lisede büyük bir şaşkınlık geçiriyor. leri. aralanndaki büyük çekişmelerin kimi zaman şiddet olaylanyla sonuç- landığı da görülen gerçeklerden. Tam kımlik arayışı içinde oldukla- n ergenlik dönemınde tüketim toplu- mu hedefleriyle şaşırtılan gençlerin bu hedeflere erişenlerindeki davra- nışlar ile erişemeyenlerin davranışla- n aslında çok incelenmeye deger ol- gular. Asıl adı 'Meangirls' (argoda- ki anlamıyla "Şahane Kızlar'), bir süre sonra birbirlerine de, çevreleri- ne de ne denli kötü davrandıklannın ortaya çıkmasıyla şaşkına dönerler. Caddy de yavaş yavaş onlara ayak uy- durarak doğallığından uzaklaşır. Filmin sonu, her şeyin düzelebile- ceğine ilışkin bir finalle bitirme gay- reti nedeniyle başansız olsa da Regi- na gnıbunun davranışlan, Caddy'nin değişimi gıbi öğeler, konuyuyeniden düşünmeyi olanaklı kıhyor. Tüketim toplumu Tüketim toplumu böylesine büyük bir hızla kımliklere egemen oldukça, daha çok 'model grubun' çıkacak, daha çok hayal kınklıklan yaşana- caktır. Bızım durumumuzu anlamak için ise televızyonlann magazin prog- ramlanna bakmak yeterlidir. Kimin kiminle nerede ne yaptığı, hangi mankenlerin 'popüler' oldu- ğu, bu ünü hangi özellikleriyle ka- zandıklannı görmek, bizim sosyal kimliklenmızi tanımak için yeterli olacakfır. Bu filmleri izlerken bizim televiz- yonlanmızla gazetelerimıze de bak- mak yararlı olur. t, AKP'lı yönetim durmuyor Esenyurt'ta kültüre darbe tstanbul Haber Servisi - Esenyurt'ta AKP'li yeni yönetim sanata darbe vurdu. Eski Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'ın Esen>iırt'u "kültür ve sanatın merkezi yapmak için hayata geçirdiği" Esenyurt Kültür ve Sanat Merkezı'nde faaliyet gösteren birçok bölüm kapatıldı. Yerel seçimlerde iktidara gelen AKP'li yeni yönetim, Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren karikatür, seramik, gitar ve heykel atölyelerini kapatırken tiyatro, bağlama, resün ve gençlik korosu bölümlerini de belediyenin personel müdürlüğü bünyesıne bağladı. Kurslar kapatıldı Kültür merkezindeki heykel atölyesinde ders veren heykeltıraş Adnan Doğan, kültür merkezine yönelik saldınlann de\am ettiğini belirterek "Heykel kursu kapatılmadan hemen önce, öğrencilerin yaptığı eserler tahrip edildi. Bu eserlere düşmanhkla yaklaşıyorlardı. Tiyatro kursunun kostüm atölvesi tahrip edildi. Şu anda kültür merkezi diye bir şey yok. Sanatsal kurslann çoğu kapah. Terörize bir ortam yaratarak öğrencileri de kurslardan uzaklaştırdılar. Sanat anlayışları bu" dedi. Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Nihat Gökırmak ise "iddialann asılsız olduğunu, bazı kişilerin ortalığı kanştırmak istediğini" savundu. Gökırmak, kültür merkezindeki kurslann kapatılmadığını, bazılannın tatile girdiğini ileri sürdü. Kültür merkezinde kankatür dersleri veren Kâmil Masaracı ve tiyatro eğitmenı Nazım Y'ılmaz, yeni yönetimle birlikte park ve bahçeler müdürlüğüne sürülmüşlerdi. İstanbul'da Calero görünümleri • Kültür Servisi - Ispanyol resam Gonzalo Martın-Calero'nun, 'Belkı de Çayırda bir Yaprak" adlı sergisi Istanbul Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi'nde açıldı. Kültürel ve Bilimsel tlişkiler Genel Müdürlüğü 'yle Yurtdışı Kültürel Faalıyetler Kamu Teşekkülü (SEACEX) aracıhğıyla, Ispanya Dışışleri ve îşbirliği Bakanlığı taranndan 15 Temmuz'da açılan sergi 10 Ağustos'a kadar gezilebilecek. Sergi ıçın ressamın son otuz yıllık sanat yaşamını temsil eden ellı resim bir araya getirildi. Unda RonstadTa faşist tepki • LOS ANGELES (AFP) - Ünlü şarkıcı Linda Ronstadt, Las Vegas'ta Aladdın Casino'da, Mıchael Moore'un 'Fahrenheit 9 11' filminden övgüyle söz ettiği için sahneyi terk etmek ve bardan çıkmak zorunda bırakıldı. Bir otel yetkilisi, sanatçının, konserin sonuna doğru, otelden çıkanldığını söyledi. Sanatçının şarkılanndan birini Michael Moore'a adamasıyla olaylar patlak verdi, izleyicilerden büyük tepki aldı. Bazılan sanatçıya küfur bile ederken kimisinin bardaklanndaki içkiyi sahneye firlatnğı ve paralannı geri istedikleri açıklandı. Yerel medyanın aktardığı bilgiye göre, 4500 kişilik seyirci topluluğu, konser salonundan dışan firlamakla kalmayıp afişleri yırttı. Michael Moore da internet sitesinde, otel yöneticilerinin aldığı karara tepki gösterdi ve "Hangi ülkede yaşıyorsunuz?" diye sordu. .\BD'de yakın zamanda Whoopi Goldberg'in bir reklam kampanyasına, benzer nedenlerle son verdinlmişti. John Travolta da kitap yazıyor • Kültür Ser>isi - John Tra%olta 29 yıllık oyunculuk serüvenini kitap haline getiriyor. Sean Connery'nın ardından anılannı yazacağını açıklayan 50 yaşındaki Travolta'nın kitapta,bir dönem Hollywood'da moda olan ve kendisinin de bağlı olduğu Scıentology tarikah ile ilgili sırlan da açıklayacağı belirtiliyor. "Grease'. 'Cumartesi Gecesi Ateşi', 'Blow Out' filmleriyle adını duyuran Travolta sonralan gözden düşmüş. ancak 'Ucuz Roman"daki oyunculuğuyla sinema yaşamma yeni başlangıç yapmıştı. Superman'e yeni yönetmen I Kültür Servisi - Merakla beklenen 'Superman'in yönetmeni değişti ve yönetmen koltuğuna Brian Singer oturdu. McG'nin geçen hafta tasandan çekilmesi üzerine 'Superman' filminin yeni yönetmeninin 'X- Men'de kamera arkasına geçen Brian Singer olduğu açıklandı. Çok uzun zamandır yapmayı düşledıği bir film üzerinde çalışma fırsatı bulduğunu belirten yönetmen Singer, "Bana sorarsanız Superman geri dönmekte geç bile kaldı. Tekrar göklerde dolaşmasının zamanı geldi" dedi. Yeni fihnin başrolü için düşünülen oyuncular arasında Nicolas Cage, Jude Lavv ve Josh Hartnett bulunuyor. Lois Lane rolü içinse Warner Bros'un ilk seçiminin Natalie Portman olduğu söyleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle