28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 2004 PAZAf 10 PAZAR KONUGU Amdolu 'yu karışkarışdolaşanMustafa Sangül'le gelecek üzerinekonuştuk •,••..> S Ö Y L E $ İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU kyla.tavsajioghi@cumhuriyet.coin.tr Mustafa Sangül u hepimiz tantyoruz. Şişli 'nin iki dönemdir CHP li belediye başkcuıı. Daha önce milletveidlliğiyaptı. Neredeyse daha çocukyaşından beri CHP li. Partisinin bütün kademelerinde görev almış, çefdrdektenyetişme bir siyasetçi. Şimdi de canını dişine takmış, CHP deyeni bir rüzgâr estirme, partiyiyenileme, lider sultasından kurtarma uğraşı veriyor. Anadolu'yukarış karış dolaşıyor. Teke tekhalkla konuşuyor. Aynı ŞişliBelediyesi sınıHan içindeyaptığıgibi... Bugün Tokat veyöresindehalka hitap ediyor, Tokatlılarla konuşuyor. Sangül, hedefınin orta vadede başbakanlık olduğunu da artık hiçbirşekilde gizlemiyor. Türkiye 'nin meselelerini çok iyi biliyor. Kadrolannı da ona göre hırmuş zaten. Ülkenin binbir sorunuyokmuş da bütün meselesi türbanmış gibi buna odaMananlam şamar gibi de şu yanıtt veriyor: "Türkhalh için tiirban sorunu diye bir sorun) oktur. Yeter ki siyasetçiler ellerini Jaz kardeşlerimizin başları üzerinden çeksinler" 'CHP halkınpartisidir'-SayınBaşkan siz son zamanlarda süreküAna- dolu gezileriyapıyorsunuz- Bu arada Şişli Be- lediyesi ihmal edilmiyor mu ? -Hayır... Sürekli sözü yanlış. Şişli halkı bana asli bir görev verdi, bunu aklı- mızdan çıkarmamız mümkün değil. Ilk önce Şış- li halkının bize verdiği görevi en iyi şekilde sür- dürmeye devam ediyoruz.. Yeni projeler üretiyoruz. Yakında bir bilim mer- kezi oluşturacağız... Bununla ılgili bilgileri daha sonra açıklayaca- ğım. Beş yıllık süre içinde Şişli halkı için yaptığımız ve çok talep gören bazı hizmetleri başka mahal- lelere de yaygınlaştırma çahşmalanmız var. Sağlık îconusuna önem veriyorum. Son derece çağdaş sağlık meTkezleri kurduk. da- ha da yaygınlaştıracağız. Anadolu 'daki gezilerimiz oralardaki yurttaşla- nmızın talebiyle gerçekleşiyor. Bu talepler giderek yoğunlaşıyor.. Bunun için birprogram yapök... Bu program gi- derek ağırlaşıyor ancak Şişli'deki görevimizi ak- satmamız mümkün değil. Bu böyle söyleniyorsa eğer, ilk önce gidip Şiş- li halkına soracaklar... Beni Sıvas'ta zannedenler sabah erkenden ma- hallelerinde karşılannda buldular, ve çok şaşırdı- lar... Biz gazetelerden okuyoruz sen Sıvas'ta de- ğil misin, diye.. Şişli benim enerji kaynağım, moral yuvam. Ben bir şeye canım sıkıldığında, moralim bo- zulduğunda hemen Şişli'de bir sokağa atanm ken- dimi.. Şişli olmadan olur mu.? ISLI'DE DECİŞIM - Şişli de tiyatro ve orkestra kurma gibi giri- şimlerinizi duyuyoruz. Bu konuda bilgi verir misiniz? -Şişli'de değişimler yaşaruyor. Bir yandan hız- mete daha çok muhtaç olan alanlanmızı geliştir- meye çalışıyoruz. Ancak her yeri aynı düzeye getirme çabamızın yanında çağdaş, sosyal, kültürel hizmetleri göz ar- dıedemeyiz. Kültürel hizmetler için mekânlar oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Bir senfoni orkestramız olu- şuyor. Çok değerli hocamız Sevgili SeraTokay' uı yönetiminde konservatuvar öğrencilerinin yer al- dığı, çok canlı, çok sevimli bir orkestra. Tiyatro- muz da öyle, hem de belediyemize bir yük getir- meden yalanda Istanbul'un hizmetinde olacak. - Sayın Başkan son zamanlarda belediye baş- kanlığınızdan çok başkayerlere adaylığınız ko- nuşuluyor. Amacınız, Anadolu'yu gezip bir halk hareke- tiyle CHP'yi etkilemek mi? - Anadolu'yu gezmek, halk hareketi başlat- mak... Böyle düşünmüyorum. Ben Anadolu çocuğuyum.. oralar benim doğ- duğum topraklar, sanki başka bir ülkenin adamı gelmiş Anadolu'yu geziyormuş gibi anlatılıyor. CHP'yi Anadolu hareketiyle etkilemek gibi bir anlayış da doğru değil.. CHP'nin aydın ve gelir düzeyi yüksek kesim- lerden oy almış olması, CHP'nin seçkinler parti- si olduğunu göstermez. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendisi zaten bir Anadolu hareketi değil midir? Cumhuriyet Halk Partisi kurultaylannı izliyor- sunuz.. Orayagelendelegelerolsun, partililerolsun Tür- kiye'nin elitlerini mi temsil ediyor. Ben Cumhuriyet Halk Partisi gençlik kollann- dan yetişmiş, her kademe de görev almış birisi- yim ve ben elit bir sınıfa mensup değilim. Şu anda başanlı olduğu kabul edilen, sevgi gö- ren bir belediye başkanıyım. Cumhuriyet Halk Partisi halkın partisidir, öyle olmaya da devam edecektir. Son yıllarda partimiz başanlı değildir.. Bundan halkımız da parulilerirniz de mutlu de- ğildir. Cumhuriyet Halk Partili olduklan halde Cum- huriyet Halk Partisi rozeti takmayan, seçimde CHP bayrağı asmayan insanlar, şimdi göğüsleri- ni gere gere Şişli'de bayrak salhyor. rozet taşıyor.. Bu sempatiyi, bu benımsemeyi, bu özgüveni, ye- niden oluşturabilmişsek bundan, özellikle Cum- huriyet Halk Partiliyim diyen herkes mutlu olma- hdır. Sevinmelidir, destek olmalı, yol açmalıdır. Bu sempatiyi, sevgiyi ülkenin başka köşeleri- ne taşımanın kime ne zaran var? - Atatürk de işe Erzurum ve Sıvas 'tan başla- mıştu Acaba ondan mı esinlendiniz? • Hayır gezi programımızın böyle bir simgesel mesajı yok.. Mustafa Kemal Atatürk bu toplantı- lan yaparken, o günün şartlan içinde düşman et- kisinden, işgalinden en uzak, en korumalı, en gü- venilir yerleri seçmişti. Ancak yine de Anadolumuz insanı, yeni dünya duzeninin çıkar ilişkilerinden, etkilerinden uzak- ta. Anadolu insanımıza hesap kitap yapmadan ulaşmak, anlaşmak daha kolay. - Sizin dini çevrelerle, tarikatlarla, fazla ya- kınlaştığtnızgibi iddialar var. Bunlara ne diyor- sunuz? - Benim dini çevrelerle yakınlığımdan ne kas- tedildiğini bilmiyorum. Ben sabah erken saatlerde Şişli sokaklannda oluyorum.. Sabah erken işe giden emekçi kardeş- lerimle bazen sabahçı kahvelerinde birlikte olu- yoruz. Bunun dışında sabah erken saatlerde namazagi- den yaşlı amcalarla karşılaşıyorum. Onlarla çoğu kez, cami avlulannda orurup konuşuyoruz, dert- leşiyoruz. Bazen onlan alıp belediye de birlikte kahvaltı ediyoruz. Dini çevrelerle yakınlığım ve ilişkimden kas- tedilen buysa evet, böyle bir yakınlığım var.. iyi anlaşıyoruz, bir sorunumuz yok... Onlann çoğû- nun sakalı var... Bana sakal bırak demiyorlar, ben- de onlara sakalınızı kesin demiyorum. Ben sık sık tekrarlıyorum "tnançlar Allah'a ulaşma yohıdur, iktidara ulaşmayolu değfldir" di- yorum. Bu sözü slogan haline getirmiş. meydanlarda ba- ğu3 bağıra söyleyen bir adamın, bu alanlarda güç araması mümkün olabilir mi.? Ben laik ve de- mokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bir çocuğu- yum, benim halİon dışında başka bir arayışım ol- maz. - Laik cumhuriyetbugün tehlikede deniliyor.. AKP için ne düşünüyorsunuz, Biz 700 yıllık bir ımparatorluktan geliyoruz. Millet olarak da binyıllar söz konusu. Böyle bir tarihe sahıpseniz 80 yıllık Cumhuri- yet henüz genç bir Curnhunyet demektir. Elbette cumhuriyetimizi ve demokrasimizı ge- liştınyoruz. 80 yıldır süren bu yolda elbette sıkıntılanmız, sancılarımız vardır, olmaya da devam edecektir. Esas mesele bunlan ulusal bütünlüğürnüzü boz- madan atlatabilmektir. Bugün örnek alınmaya çalışılan Batı demokra- sileri tarihte eşi görülmemiş kanlı deneyimler so- nucu bu güne ulaşabilmiştir.. Oraya baktığımız da kendimize daha çok güve- nerek yol almalıyız.. Kendimize güvenehm.. birbınmize güvenelim.. ulusal bir güven ortamı yaratalım... Geçmişte ül- keyi Mosko\a'va satacaklar kuşkusu yaratıhyor- du. O anlamdaki Moskova artık yok.. Ama Türkiye Cumhuriyeti yaşıyor. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın... La- ik cumhuriyet, Türkiye halkı tarafindan benimsenmiş, özümsenmiştir. Anadolu halkı dini kurallann geçer- li oldufu Osmanlı döneminde bile ge- riciliğe, irticaya, taassuba prim verme- miş, uygulamaya çahşanlara da baş kaldırmış bir halktır, Islamı dünyada en iyi yo- rumlamış, inancı kendi yü- reginde yoğurup bugün Batı'nin bile ulaşamadı- ğı en ıleri insani değer- leri yüreklere kazımış, edebiyatına geçirmiş- tir. Eğer böyle olma- saydı Nasrettin Ho- camız olmaz,Bek- taşi nüktelerimiz sevgiyle hoş gö- / î rüyle anlatıla- mazdı Bu, Anadolu halkının yaşam biçimidir. Buya- şam biçimi değişecekse eğer bilınız ki daha öz- gürleşerek daha ileriye doğru değişecekrir. Eğer halkmıza inanıyorsanız falan parti için ne düşündüğünüzün bir önemi de yoktur. Ben halhma inanıyorum... Eğer bir yanlış var- sa, getirdiği gibi götürür... 'SANCILAR AZALTILMALI' - Peki, tiirban konusu için ne diyorsunuz... Çok net... Türk halkının türban sorunu diye bir sorunu yoktur. Yeter ki siyasetçiler ellerini kız kar- deşlerimizin başı üzerinden çeksinler... Biz yüzyıllar boyunca çok inançlı, çokuluslu bir imparatorluktan geliyoruz. Bu kadar yüzyıl için- de elbette zaman zaman kışkırtıcılar yüzünden bazı sorunlar yaşanmış. Ama Batı 'da olduğu gibi neredeyse yüzyıllar sü- ren din savaşlan asla yaşanmamıştır. Biraz önce söyledim. Elbette demokratikleşme sancılan yaşanacaktır. Ancak bu sancılardan siyasi çıkar sağlamaya ça- lışanlar kısa bir süre sonra yok olmaya mahkûm- durlar. Bizim bilinçle yapacağunız şey bu sancılan azaltmak, firsatçılara meydan verme- mek, demokratik gelişimi hızlandırmak ve halka gü- venmektır. Annemin baş örtüsü ba- şımın tacıdır.. Oy için te- settür politikası yanlıştır. edefînin CHP Genel Başkanhğı olduğunu gizlemeyen Mustafa Sangül Sıvas çıkarmasından sonra bugün de Tokat ve yöresuıde halka hitap ediyor. Mustafa Sangül "Cumhuriyet Halk Partisi yanm yüzyüı geçen bir süredir tek başına iktidar olarru\or... Ben artık Cumhuriyet Halk Partili başbakan istiyonım diye isyan ediyorum. Benim sorunum Türkiye'nin yönetimidir" diyor. inançlarunızm istismandır. Aynca Sosyal demokrat düşüncenin vazgeçil- mez gereği olarak ben insanıma bakarken başın- da ne var diye bakmıyorum... Bu ülkede yaratılan değerden payını alabilıyor mu, alamıyormu? Ezi- liyor mu? Ezilmiyor mu? Birdönüp bakınız... ¥\r- satçılar görüşünüzü engellemesin türbanlı da iş- siz.. türbansız da... Resmi rakamlar on bir milyon diyor... Siz daha fazla yazabilirsiniz... 'E NTELEKTUEL BİRIKİM' -EnteJektüelbirikiminizin CHP'nin başınageç- mekiçinyeterliolmadığı söyleniyor. Nedersiniz? - Sanıyorum entelektüel kelimesi yanlış kulla- nılıyor.. Toplumsai konulan yorumlamak, sorun- lan tespıt etmek, onlara çare arayışı içinde olmak, bu konuda düşünsel anlamda kafa yormak ve bu- nu uygulayarak başanlı olmak, en azından siyasi anlamda bir entelektüelizm sayılmıyor mu, aca- ba... Aynca Cumhuriyet Halk Partisi yanm yüzyılı geçen bir süredır tek başına iktidar olamıyor... Ben artık Cumhuriyet Halk Partili başbakan isti- yonım diye isyan ediyorum. Benim sorunum Tür- kiye"nin yönetimidir. - Tayyip Erdoğan ABD 'yegitti, sonra başba- kan oldu. Siz deABD 'yegittiniz. Sizin ABD ye gidişinizleilgibenzetmeleryapılıyor?Buna ne diyorsunuz? - Bakınız bir yandan entelektüel birikimi yok deniyor. Bir taraftan da Amerika ıle görüşüyor deni- yor. Bu Amerikalılar cahil adamlarla mı görüşüyorlar acaba? Amerika gezisine gelince, bir davet üzerine gitrim. Gidişim de biliniyor, ge- lişim de. Kimlerle nerede görüş- tüğüm de, hiçbiri kapa- lı kapılarardında değil. Bunu bir eleştiri ola- rak değil, popülizm ol- sun diye de değil, sa- dece kendimi anlat- mak için söylüyorum Ben bir Anadolu çocuğuyum, biraya- ğı Avrupa'da bir aya- ğı Amerika 'da olan- lardan, eğıtimini yurtdışında gören- lerden değilim. Fırsat çıktığında oralarda neler oluyor, uygarlık ne yapıyor, ne- leri başanyorlar öğren- meye çahşıyorum. Böyle bir fırsat çıktı gittün.. Aynca ben Mustafa San- MUSTAFA SARIGÜL 1956 Erzincan doğumlu. Yükseköğrenimini Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde tamamladı. İş yaşamına Kağıthane BelediyesVnde başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT Genel Müdürlüğü 'nde çalıştı. Daha sonra ticarete atıldı. 18. dö'nem milletvekilliği ve TBMM \ Başkanlık Divanı üyeliği yaptu Galatasaray Spor Kulübii Yö'netim Kurulıı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyeliği görevlerinde bulundu. "TBMM'de Bir Milletvekiir ve "İstanbuVda Direksiyon Sallamak" adlı kitaplan var. gül'üm. kımseye benzemek, kopya etmek gıbi derdim yok. Ben Amenka'ya gittikten sonra Mustafa San- gül olmadım ki. Siyasetteki bunca yıllık emeği yok sayıp, ışi Amerika seyahatine bağlama kolaylığı- na, karalamasına kimseyı inandıramazsınız. Sıvas'ta insanlar Amenka görmüş bırisını sey- rermeye gelmedi. Sıyasete emek vermiş bir ada- mı dinlemeye geldı. - Ekonomik durum için ne söylemek istersi- niz? Ekonomide pembe bir tablo çiziliyor. Ama halkla konuştuğunuz zaman kan ağlıyor. Açlık veyoksulluk giderek artıyor. Gerçekten ekonomi söylendiği gibi pespembe mi? - Ekonominın ıyı olmadığını pembe tabloyu çı- zertler de bılıyor. Ekonominiz gerçekten iyi ise kimse ekonomı- miz çok iyi diye bağırmaz. Bu senaryonun bu parçası.. Türkiye dış borç yü- künün dışuıda cıddi bir iç borç yüküyle karşı kar- şıya.. Bu nedenle borcu çevirmek, yeni borçla de- ğiştumek için faız ıstikranna hatta faizlerin düş- mesine ihtiyaç \ar. Bu istikran sağlayabilmek için pıyasalar da gü- vene ihtiyaç var. Bu pembe tablo ıle bu ıstikrar sağlanmaya çalışılıyor. Pekâlâ, para ile ugraşan her- kes bunu bılıyor. Işte tehlike de burada, yapay ıs- tikrarlar daima tehhkedır. Yönetimin ekonomiy- le ilgili bir başansı henüz yok... Borcu çe\ irebil- dıkleri sürece kendilerini başanlı sa\7naya de\ am edecekler.. tstıkrar bozulacak kaygısıyla da bazı çevrelerden hak etmedikleri desteği alıyorlar. Eko- nominin pembeliği bu. Türkiye yapay payandalarla değil. gerçeğı hal- kımızla paylaşarak daha üretken bir toplum yarat- malniz. Genç nüfus büyük bir avantaj. Anadolu toplum yapısı. aile yapısı, yardımlaşma, dayanış- ma anlayışı, ülkesine bağlıhk, bütün bunlar var.. bunlar en büyük sermaye. Nüfus artıyor, teknoloji çahşan adamı eksiltı- yor. Bütün verileri önümüze koyup geleceğe dö- nük projeler üretmeliyiz. KADROLARIMIZ CUÇLU - Peki, projeleriniz var mı? Kadro oluşturdu- nuz mu? - Bu. son zamanlar da sıkça sorulan alışılagel- miş bir soru haline geldı. Ancak projeler konusuna girmeden şunu hatır- latmak isterim. 1980 Öncesinde siyasi partilerin sloganlanna yansıyan, siyasi anlayışlannı, tercihlerini belirle- yen hayalleri, ütopyalan vardı. Bir lider hakça bir düzen vaat ediyordu, koope- ratif diyordu, "köykent" diyordu. Bir başkası kalkınan bir Türkiye diyor, baraj- lar, santrallar, köprüler hayallerini süslüyordu. Son seçimlerde oy verdiğınız partılenn hangı ha- yalleri vardı... Hanrlayanınız var mı?. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke 70 milyon in- sanı var.. Dünyanın en ayncalıklı yennde mekân tutmuş. Öyle tek tek projelerle takılıp kalmak, dar tar- tışmalann kaynağıdır. O projeleri yapacak, uygulayacak. kadro da. potansiyel de bınkım de, hepsi var. Sizin böyle bir kadronuz var mı, diye bir soru olmamalı. Kadrolar bu ülkenin kadrolandır. en ge- niş biçimde, en katılımcı biçımde. ülkenin her ye- rinde kımse o. Esas proje. iste bu potansryeli kullanabilme vt organize etme projesidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle