19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 14 TEMMU2 2004 ÇARŞAMB> HABERLER Mesut Yılmaz ve Güneş Taner, hükümet düşüren Türkbank ihalesi nedeniyle yargılanacak Yüce Divan'da ilkbaşbakan• Yılmaz ve Taner için yapılan oylamada 429 nilletvekili kabul, 15 mil- tetvekili ret, 3 milletvekili ce çekimser oy kullandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tıirkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bı eski başbakan için Yüce Divan'a sevk karan verildi. TBMM Genel Ku- rüunda dün Türkbank soruşturma komisyonu raporu görüşüldükten son- ra yapılan oylamada eski başbakan Mesut Yıtanaz ile eski devlet bakanı Güneş Taner'm Yüce Divan'a sevki istemi 429 oyla kabul edildi. 15 mil- letvekili ret oyu kullarurken 3 millet- vekili de çekimser kaldı. Enerji iha- lelerine fesat kanştırdığı gerekçesiy- le Yüce Divan'a sevki istenen eski Enerji Bakaru Cumhur Ersümer, "ko- nıisyonun tarafsız olmadığını. kendi- sine sryasi hasım. terörist gibi davran- dıklannT savundu. Halkbank kredileriyle ilgili olarak eski başbakan yardımcısı Hüsamettin Ozkan ile eski devlet bakanı Recep Önal'ın Yüce Divan'a sevkine karar veren TBMM; dün de Türkbank ve enerji soruşturma komisyonlannın ra- Mesut Yıtanaz Güneş Taner porlannı görüştü. Türkbank soruştur- ma komisyonu raporunda.Yılmaz ve Taner'in "Türkbank ihalesine fesat kartştirdıklarvgüdümlerindebirrned- yadüzenikurmayıamaçladıklan. Ka- muran Çörtük'e bu ihaledeki aracıhk misyonunun karşılığı olarak Genç TVnin bedefeizolarakveıümesini sağ- ladıklan" anlaşıldığından Yüce Di- van'a sevkleri ıstendi. Yılmaz ve Ta- ner, görüşmelere katılıp savunma yap- madılar. Türkbank Soruşturma Ko- misyonu Başkaru Mustafa Demir,"flıa- lenin önceden planlandıguır vurgular- ken "Eğerkasetvayınlanmasaydıiha- lenin iptah' gerçekleşmeyecektT dedı. CHP'lı îsmet Atalay, "bokunulmaz- hk obnasaydı bu komisyona gerek oJ- Cumhur Ersümer ZekiÇakan mazdı. Bu ihale hükümet düşürdü. Ancakbakanlar dokunulmazhkarhı nedenrylevargılananıadT dedı. Türk- bank ihalesine fesat kanştınldığını vurgulayan Atalay, "Dönemin başba- kanı ve Haane'den sorumlu de\ let ba- kanı müdahil olmuşfur. İhaleye giren- leri baskı altma almışlardır" görüşü- nü dile getirdi. AKP'lı Ertuğru] Yal- çınbayır, geçen yasama döneminde bu ihale konusunda kurulan soruştur- ma komısyonunun Yüce Divan'a sev- ke gerek olmadığına karar verdiğini anımsattı. Yalçınbayır, "Yeni bir defil ohnadan bu konu nasıl gündeme geti- riüyor? Geçen dönemdeki Mecüs ka- rarianna saygı duymuyoruz, bir gün gefir bu Mecüs'in aldığı karariara da saygı duyubnaz. Soruşturma mûesse- sesi dejenere ounuştur" dedi. CHPTı Mehmet Küçükaşüc komısyon çalış- malan sırasında ulaşhklan bilgilerin "ibretvericT olduğunu söyledi. AKP'li Ramazan Can, "Yolsuzhıklar Mec- Bs'in ıtibanna darbe vuruyor. Tfirk- kuerini ortaya koymuştur. Türk siya- setçisinin üzerine düşen kara leke te- mizlenmelidir'" dedi. En az 10 yıl hapls Oylamada Yüce Divan'a sevk için gerekli olan 276'nın çok üzerinde; 429 kabul oyuna ulaşıldı. Komisyon raporunda, Yılmaz ve Taner'in TCK'nin 205. ve 219. madddelen ge- öğretim üyeleri Rektör Ayhany a kınama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. TahirHatipoğlu, Ga- zi Üniversitesi Rektörü Prof. Rıza Ayhan'ın rektör ata- malanndaki tercihi nede- niyle Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'e karşı "saMırganbirtutunriçin- de olduğunu belirterek ken- disini kınadıklannı bildirdi. Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Hatipoğ- lu yaptığı yazılı açıklama- da, Ayhan'ın mal varlığı başta olmak üzere kendi- sine yönelik suçlamalara cevap vermek yerine birbi- üm adamına yakışmayacak sözler ve davranışlar sergi- lediğini dile getirdi. Hati- poğlu, Ayhan'ın basın top- lantısı adıyla üniversitede gösteri yaparak suç işledi- ğini belirterek "Savalar bu suçu işleyenler hakkında kamudavas açmabdır. Bu- radaki çirkin gösteri yet- mezmiş gibi öğretim üyele- ri Anıtkabir'e >iirütülmek istenmektedir. Buniar Cum- burbaşkanınuzın nekadar hakhoİduğunu göstermek- twnV dedı. Han'poğlu, Gazi Üniver- sitesi'nin 22 yıldan beri Türk-tslam sentezci görü- şün kadrolaştığı birkurum haline geldiğini savunarak Ayhan döneminde de bu kadrolaşmanın artnğına işa- retetti. Hatipoğlu, Ayhan'ın 2000 yıünda yüzde 23 oy- la rektör olduğunu anım- satarak yeni rektörün yüz- de 24 oyla atandığuu be- lirtti. Hatipoğlu, diğer üni- versite rektörlerinin de bu atamadan ders çıkarmala- n gerektiğini belirtti. ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN reğince ihaleye fesat kanştırma suçu nedeniyle 10 yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasıyla cezalandı- rüması ve zarann kendilerine ödetti- nlmesi istendi. Türkbank ihalesi, Yılmaz'ın hem başbakanlığı hem de siyasal yaşamı- nın sonunu getircn önemli bir sürecin başlangıcı oldu. 55. hükümetin baş- bakanı Yılmaz, başbakan yardımcısı Bülent Ecevit'ti. Bu dönemde Türk- bank ihalesine giren ışadamı Korkmaz Yiğit, dikkat çekici bir sıçrama sergiledi. Yiğit, Kanal E, Genç TY Ka- nal 6 ve Milliyet'i satın aldı. Çakıcı ile bağlanhsı konusunda söylentiler yaygınlaşırken Yiğit, Türkbank ihale- sini kazandı. Hükümetin DSP kana- dında rahatsızlıklar başlarken Ecevit, Milliyet'in Yiğit'e sahşının önlenme- si için devTeye girdi. Flkri Sağlar'ın "posta kurusunda" bulduğu Yiğit- Aladdin Çakıcı bandını açıklaması, süreci hızlandırdı. Türkbank ihalesi durduruldu. CHP'nin ihaleyle ilgili verdiği gensoru önergesinin ardından, FP ve DYP de gensoru önergeleri ver- di. Yılmaz hükümeti 25 Kasım 1998'de gensorular nedeniyle düşürüldü. Ge- çen dönemde DYP milletvekili AJi RcaGönüJ ve arkadaşlart, Türkbank'm satışı sürecinde görevlerini kötüye kullandıklan savıyla Yılmaz ve Taner hakkında önerge verdi. Bu komisyon, o dönemin siyasi pa- zarüklan sonunda Yılmaz ve Ta- ner'in Yüce Dhan'a sevkine ge- rek olmadığına karar verdi. Ersümer: Terörist defllllm Enerji ihaleleriyle ilgili soruş- turma komisyonu raporunda, Er- sümer'in TCK'nin 205. (ihaleye fesat kanştırma), 240. (görevini kötüye kıillanma), 366. (şıddet, tehdıt va da armağan alarak iha- leye müdahale etme), 230. (gö- revi ihmal) maddelerini ihlal et- tiği gerekçesiyle Yüce Divan'a sevki istendi. Zeki Çakan'ın da TCK'nin 205. ve 240. maddde- lerini ihlal ettiği gerekçesiyle Yü- ce Divan'a sevki istendi. Görüşmelerde CHPTi Kazım Türtonen. enerji ihalelerindeki usulsüzlükler nedeniyle devletin 2 milyar dolar zarara uğratıldığı- nı söyledi. îki eski bakan da, sü- re sınırlamaları olmadığından uzun konuşmalarla kendilerini savundu. Ersiimer. "Yenidernar- gılanmam hukuid değfl. Komis- yon tarafsız değüdir. Bana siyasi bir hasım gibida\Tannuşör. Ben- den gizlenen belgeierbasında yer aldı. Suçlanmamla ilgili belgeİeri görcmedim. Bu. sadece Terörk Mücadeie Yasası'nda mümkün- dür. Ben terörist değüim'" dedi Basın öıgütleri, TCY'deki düzenlemelerle kazanılmış haklann da geri alındığını vuıguladı Basuıa sansüre tepld yağdı tstanbol Haber Servisi - Türk Ceza Yasa Tasansı'nın 28 maddesinde yapı- lan ve basının sansürü anlamına gelen düzenlemeler gazetecilerin sert tepki- sine neden oldu. Basın örgütleri, tasa- ndaki düzenlemelerin çağdışı olduğu- nu ve Basın Kanunu ile çeliştiğini be- lirterek AKPhükümetininAB'ye uyum adı altında yaptığı değişikliklerde sa- mimi ohnadığ^nı kaydettiler. Türkiye GazetecilerCemiyeti Başka- nı Ortaan Erinç, Basın Yasası'na göre özgürlüklerin sınırlanmasında yalnızca ATHS'nin 10. maddesindeki 'ifadeöz- gürlüğûnü' sınırlayan ükelenn dikkat alı- nacağının kabul edildiğini anımsatarak "Bu tasan. bu sınırianıalann çokötesin- desuçiardola>isi}iadasınjıiamalarge- tiren bir içeriktaşımaktadır" dedi. Tür- kiye'de AB kapsamında adımlann ahl- dığuıın vurgulandığı sırada Ceza Yasa- sı Tasansı'nın bu şeklinin kabul edile- meyeceğini vurgulayan Erinç, "TBMM GeneJ Kuruiu, tasannm görüşmeJerin- de devletin 'ceberut" bir devlet olarak nu kabp kalmayacağınuı tercihini de yapmış oJacakür" dıye konuştu. Türkiye Gazeteciler Sendikası Ge- nel Sekreteri Ercan tpekçi, hükümetin AB uyum süreci çerçevesinde yaptığı düzenlemelerin çelişkili olduğunu ifa- de ederek tasannın, hükümetin 'Oagür- hıkkrigenişletiyonun' ifadesinin hava- da kaidığıru gösterdiğini dile getirdi. Medya patronlannın ricari faaliyetler- den çekilmeleri konusunda düzenleme- lerin yapılması gerektiğine dikkat çe- ken tpekçi, 'Basm Kanunu açıkça' Ga- zeteciye hürriyeti bağlayıcı hapis ceza- sı verilemez' diyor.TCKisehapisceza- sı fle Basm Kanunu ile getirüen özgür- Ifikleri ortadan kakbnyor" dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Deniz Z«yrek ise Basın Yasası'nın hapis cezasuıı kaldır- ması anlamındaeskisıne oranla demok- ratik olduğunu kaydederek kazanılmış haklandagerialan bu düzenlemelerin kabul edilemeyecegini ifade erti. Zeyrek bir gazetecinin, yazdığı bir haberden dolayı cezaevine gitmesinin her kesim tarafindan çağdışı bulımduğunu kaydetti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Türk Ceza Kanunu'nun toptan de- ğiştirilmesi amacıylayapilan hazırfık- larson aşamasına geldi. Bu kanunun hazırlıklan sırasında kadınlar da ken- di aralannda Türk Ceza Kanunu Ka- dın Platformu adlı biroluşum gerçek- leştirdiler ve kadın bakış açısıyla ta- sanya ilişkin tutumlan saptadılar. Ka- dın Platformu, Adalet Komisyonu'nda görüşülen bu tasannın adatetsiz bir ta- san olduğu düşüncesinde. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve TBMM Adalet Komisyonu üyeleri 8 Temmuz günü 40'tan fazla sivil top- lum örgütünün temsilciierinden olu- şan TCK Plarformu'nun taleplerini dinledi. Komisyon Başkanı Köksal Toptan taleplerin genel kurul aşama- sındatekrardile getirilebileceğini söy- lerken bazı milletvekilleri, "töre cina- yeti" teriminin namus cinayetlerini kapsamadığını bildiklerini ve erkekle- rin namus adına cinayet işlemelerini anlayışla karşılayabileceklerini söy- lediler. Komisyonda bulunan Adalet Ba- kanı Cemil Çiçek, Adalet Komisyo- Kadınlann Ceza Kanunu Tasansına Eleştirileri nu Başkanı Köksal Toptan (AKPZon- guldak Milletvekili) ve komisyon üye- lerine taleplerini tekrariayan platform temsilcileri, şu taleplerde bulundular: 1) Bekâret testleri tamamen yasaklan- malıdır. 2) 15-18 yaş arası gençlerin nzaya dayalı cinsel ilişkilerine getiri- len yaptınmlar kaldmlmalıdır. 3. "Müs- tehcenlik" maddesindeki ifade hür- riyetini kısıtlayıcı ffadelerçıkartılmalı- dır. 4) "Aynmcılık" maddesine "cinsel yönelim" ifadesinin tekrar eklenme- si ve "nitelikli insan öldürme" mad- desine alınan "töresaiki" ifadesi ''na- mus saiki" olarak değiştirilmelidir. Platform üyeleri, komisyondaki iz- lenimlerini de şöyle aktardılar: "Plat- formun taleplerini 'vakit darlığı' ge- rekçesiyle sonuna kadar dinlemek istemeyen Komisyon Başkanı Toptan, taleplerin ekim ayında yapılacak ge- nel kurul oylamasında tekrar dile ge- tirilebileceğini, ancak Adalet Komis- yonu'nun söz konusu maddeleriye- niden ele almasının söz konusu ola- mayacağını söyledi. Komisyon çıkı- şında çeşitli milletvekilleri ile yaptığı- mız özel görüşmelerde, bazı millet- vekillerinin, 'nitelikli insan öldürme' maddesine dahil edilen 'töre saiki' ifadesinin namus cinayetlerini kapsa- madığını bildiklerini, buyüzden mad- deye 'namussaiki'yerine 'töresaiki' ifadesinin alındığını, zira erkeklerin namuslannı temizlemek adına cina- yet işlemelerini anlayışla karşılana- bileceğini söylemelerine tanık olduk. Halihazırdaki tasan, bekâret test- lerini de yasaklamıyor. Tasanda yer alan 'genital muayene' maddesi be- kâret testlerini yetkili hâkim ya da savcının karanna bağlasa da bekâ- ret testini uygulayan sağlık persone- line hiçbiryaptınm getirmiyor. Mad- de aynca bekâret kontrolü için mağ- durun onayını da gerekli görmüyor. Tasandaki 'genital muayene' mad- desi, bekâret testlerini yasaklamak biryana, doktoriann özel muayene- hanelerinde bu çağdışı uygulamanın devam ettirilebilmesi için açık kapı bı- rakıyor. Tasandaki 'reşit olmayanla cinsel ilişki' maddesi ile 15-18yaş aralığın- daki kız ya da erkek bûtün gençlerin nzaya dayalı cinsel ilişkilerine ikiyıla kadar hapis cezası öngörülüyor, Da- ha önce 'aynmcılık' maddesine alı- nan 'cinsel yönelim' ifadesinin son anda çıkartılması ise komisyonun eş- cinsellere karşı aynmcılık yapılması- nı doğal bulduğunu ortaya koyuyor. 'Müstehcenlik' maddesinde yer alan düzenlemeler, basın dahil herkesin ifa- de özgüriüğüne çok büyük kısıtla- malargetiriyor. Şimdiki haliyle 'müs- tehcenlik' maddesi, aslında ifade öz- güriüğünü cezalandınyor." Kadın Platformu'nun tasanya iliş- kin görüşleri şöyle özetleniyor: "TCK tasansı bu haliyle yürüriükteki yasa- nın çağdışı veaynmcı bakışaçısını de- vam ettiriyor ve reform adı altında göstermelik değişikliklerie kamuoyu- nun gözünü boyuyor. Türkiye'de in- sanlann hak ve özgüriüklerini koru- yacak, eşitlikçi ve çağdaş bir ceza ka- nunu çıkartmayı hedefleyen TCKre- fomnunun amacına ulaşması için TCK Kadın Platformu 'nun taleplerinin mut- laka kabul edilmesi gerekiyor." Anlaşılan o ki erkek egemen Mec- lis, sonuç olarak ceza kanunundaki erkek egemen bakış açısını büyük öl- çüde korumayı amaçlıyor. Burada en çok iş kadın milletvekillerine düşü- yor. Geçen sefer de kadınlara pozitif aynmcılık uygulanması meselesi gün- deme geldiğinde ciddi tartışmalarya- şanmış ve bazı düzeltmeler sağlan- mıştı. Umarız bu kez de aynı duyar- lılık gösterilir ve bekâret testi gibi, müstehcenlik gibi çağdışı anlayış ve uygulamalardan vazgeçilir. En önem- lisi de "namus cinayeti" diye tanım- lanan cinayetler hoşgörü kapsamın- dan çıkanlır. GLOBALpOLtTÎKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU İlginç Zamanlar Bush yönetimi Madrid "sendromunun" tekrar- lanmasını (terörist bir saldınnın seçim sonuçlarını etkilemesini) istemıyor. Bu yüzden gerektiğinde se- çimleri ertelemenin yollarını anyormuş. El Kaide, ABD seçimlerini, daha şimdiden, hiçbir eylem yap- masına gerek kalmadan, etkilemeye başladı bile... Tanrı'ya emanet... ABD iç Güvenlik (Homeland Security) Sekreten Tom Ridge ve diğerterorizmle mücadeie görevlılerinın e\- lerinde somut bir bilgi yok, ama, El Kaıde üyeleri arasındakı "artan gevezelikten" seçımlere yönelik bir eyiemin planlandığı izlenimı edinmişler. Ridge de, ge- çen Mart'ta Bush tarafindan oluşturulan Seçım Da- nışma Komisyonu'nun (USEAC) başkanı DeForest B. Soaries'in kendisine gönderdiği, "seçimleri er- telemenin yasalyollannı" soruşturan bir mektubu, Adalet Bakanlığı'na havale etmiş. Mektubun içeriği kadar yazan da ilginç: New Jer- sey'deki bir Baptist kilisesinin pastörü olan Soari- es, eyalet yönetimi başkan yardımcılığına atandığın- da, atanma merasimini, dillere destan bir dini gcs- teriye dönüştürmüş. DeForest'in mektubu, USE- AC'ın seçimleri erteleme yönünde bir karar alabil- mesine olanak sağlayacak bir olağanüstü tedbırler paketınin, kongreye sunulmasını öneriyormuş. Buniar şimdilik yalnızca tartışma düzeyinde. Ama, geçen yıl bazı koşullarda ışkencenın meşru sayılıp sayılamayacağı tartışılıyordu. Sonra ışkence resim- leri ortaya döküldü. 1990'lann sonunda CIA, FBI'da birileri "teröristlerin uçak kullanarak eylem yapabi- leceğine ilişkin senaryolan, duyumlan tartışıyor- muş. Şimdi de seçimlerin ertelenmesi konuşuluyor. Yann terörist saldın tehdidi ile ilgili ortada yeterin- ce kesin bir bilgi olmasa bile, bu eksikliği, pastör DeForest gerektiğinde de Tann'dan alacağı bir il- hamla nasıl olsa telafı edebilir diye düşünüyorum, Ne de olsa, Tann tarafindan birhaçlı seferiyapmak- la görevlendirildiğine inanan bir Başkan'ın atadığı bir devlet görevlisi değil mi DeForest? Saçmalıklar tiyatrosu Son yıllarda nedense siyasi saçmalıklarda büyük birartış var. Bush yönetimi, iddıalanna bakılırsa ulus- lararası yasalara uymayan "haydut devletlere" sa- vaş açmıştı; bunları birer demokratik hukuk devle- tine dönüştürmeye kararlıydı. Ama kendisi ulusla- rarası yasalan hiçe sayıyor, ülkesinde vatandaşların bireysel hak ve özgüriüklerini kısıtlıyor; tutukladığı kimi ınsanlan kayıtlarına bile geçirmeyebiliyor, iş- kence yapılmasına yeşil ışık yakıyor; Başkan, bir ka- rarnameyle vatandaşlık haklannı askıya alabiliyor. Bu yönetim radikal Müslümanlara karşı mücadeie etti- ğini söylerken kendi ülkesinde radikal Hıristiyanlar- la kucak kucağa yaşıyor. Beyaz Saray'da her yeni güne Incil okunarak başlanıyor. Bu arada ABD'nin en yakın müttefiki yine uluslararas/ anlaşmalara, BM karartarma kulak asmayan Israil. Saçmalıklar bu kadaria da sınırlı değil. 1996'da Is- rail Başbakanı Natenyahu için yazılan "A Clean Break: A New Straegy for Securing the Ftealm" (Sil Baştan: Ülkenin -Israil- güvenliğini sağlamak için yeni bir strateji) başlıklı raporun altında, Perle, Fe- rtfi, Cheney'nin yardımcısı Wurmser'in imzaları var. Rapor, Israil'e engelleyici vuruş gibi yeni taktiklerin yanı sıra, gerektiğinde ABD dış politikasına aldırma- dan kendi çıkannı savunmasını öneriyor. Diğer bir deyişle, daha sonra, ABD'nin dış politikasında be- lirieyici bir konuma yükselecek olan bu isimler için, ABD'nin değil Israil'in çıkarlan daha öndegeliyor. Is- rail de işte bu güvenceyle, bölgede, gerekli gördü- ğünde, Suriye, Iran, Türkiye gibi ülkeleri, Irak'ın top- rak bütünlüğünü korumaya yönelik ABD projelerinı destabilize edebilecek bir strateji benimseyebiliyor. BöyleceABD imparatorluğu kurmaya çok kararlı bir hükümet Ortadoğu politikasını, Israil gibi küçük bir devletin çıkarlanna tabi kılıyor. Ve... "Solcu"birfilmyapımcısı, iki haftadamilyon- larca ınsanın ızlediği Fahrenheit 9/11 fitmiyle Bush yönetimini teşhir edeyım derken 11 Eylül'ün tüm fa- turasını Suudi rejimine çıkarıyor. Böylece de "neo- con'lann esas büyük ganimet" olarak gördükleri Suudi petrollerine yönelik bir askeri müdahaJe ola- sılığına, sol/liberal kanatta kamuoyu desteği oluş- turmayabaşlıyorarkakapıdan "neo-cor;''treninebin- mişoluyor... Tabü, tüm bu saçmalıkların arkasında, tükettikçe kendi doğal çevremizi daha da yaşanmaz hale ge- tiren bir maddenin (petrolün), daha ucuz ve kolay tü- ketimini sağlamaya yönelik jeostratejik manevrala- nn yatıyor olması da en büyük saçmalık. CHP'li başkan Mustafa Sarıgül 'Engelleri aşa aşa geliriz' Haber Mer- kezi-ŞişIiBe- lediye Başkanı Mustafa San- gü!,"BizetıgeI. leri aşa aşa ge- Briz. Her türhı engeie açığız. Hiç kimse en- gel çıkaramaz. Ben 30 yıknr Türk siya- si yaşamınm buzurun- da veönündevim" dedi. Sangül, Kaysen'den îstanbul'a gelişinde Ata- türk Havalimaru'nda ga- zetecilerin sorulannı ya- nıtladı. "Kendisineyöne- Kk eleştirileri nasıl de- ğerlendirdiğı'' sorulan Sangül, demokrasiler- de her zaman eleştiri ve özeleştırinin olacağını ifade ederek "Bennniçin önemioian halkıngücü- dur. Bu mücadeie. Mus- tafa SangüTün nıüca- defcadeğO,CHP'nin tek başına iktidara gelme mncadelesidV diye ko- nuştu. Sangül, CHP'nin bugün iktidar olması ge- rektiğini kay- dederek şöyle konuştu: "54 yıkhrtekbaşı- mıza iktidar olamanuşE. HerCHPTinin durumdanv^a- zife çıkarması gerek. Demek ki bir yerlerde hata ya- pıfayor. Hata varsa, bu hata>ı telafi edip, tek ba- şunıza iktidar oima za- manmıngeld^ini kamt- lamamız laTim." Sangül, "Deniz Bay- kal'ın halktan koptuğu- nu düşünüyor musu- nuz" sorusu üzerine, "Genel başkanunızla il- giM bir şey söyleme du nunuflda değilim. Be- nim genel başkanımıza her zaman saygım son- suzdur. Benim görevim, ulusal birlikten yana olan, laikTürkiye Cum- hurrveti'ni savunan kim varsa, herkesle beraber olup CHP'yi büyüt- mek" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle