Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMI
HABERLER
Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı vakıf, hükümetten kaynak bekliyor
BOP'tansonraAB lobisiAYKIT KÜÇÜKKAYA
1999'da devleti ele geçirme plan-
lan televizyonlarda yayımlandıktan
sonra ABD'den dönmeyen Fethul-
lah Gülen'in onursai başkanlığını
yaptığı "Gazetecilerve Yazarlar Vak-
h" Abant toplantısını "Washing-
ton"dan sonra "Brükserde yapraa-
ya hazırlanıyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSe-
zer ve Genelkurmay Başkanlığı bas-
ta olmak üzere sivil toplum örgütle-
rinin karşı çıktığı Büyük Ortadoğu
Projesi 'nin (BOP) tartışıldığı bir dö-
nemde Abant toplantılanru ABD'ye
tasıyan Fethullahçı vakfın, A\Tupa
Birliği'nin (AB) Türkiye'ye müza-
kere tarihini karara bağlayacağı ara-
lık ayında Brüksel 'de toplantı düzen-
izmir'in yeni başkanı
• Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, Abant'ta yaptığı toplantılann sonuncusunu Büyük
Ortadoğu Projesi'nin tartışıldığı günlerde ABD'de yapmıştı. Vakfın şimde de kendi
kendisini AB lobisi için görevlendirerek yeni toplantıyı Brükserde yapmayı planladığı
ortaya çıktı. Vakıf, hükümetten finansal destek için Kültür Bakanlığı'na da başvuru yaptı.
lemesi dikkat çekiyor. Brüksel'deki
Abant toplantısına, AB 'den ve hükü-
metten çok sayıda ismin katılması
bekleniyor.
1994 yılında kurulan ve Fethullah
Gülen'in kuruculan arasında yer al-
dığı "Gazeteciler ve Yazarlar Vakfi"
6 yıldan bu yana Abant Platformu adı
altındatoplantılardüzenliyor. Toplan-
tılann kurucu başkanlığını ise AKP
hükümetinin Devlet Bakanı Meh-
met Aydın yürütüyor. Vakıf toplan-
tılann yedıncisini Johns Hopkins
Üniversitesı 1leri Uluslararası Erüt-
ler Okulu (SAIS) ile işbirhği yapa-
rak 19-20 Nisan'da VVashington'da
düzenledi. "lslanı,LaiklikveDenıok-
rasi: Türk Deneyimi" başlığınj taşı-
yan toplantının açılış konuşmasını
da Devlet Bakanı Aydın yaptı. Ay-
dın, Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri-
ne model olup olamayacağı yönün-
deki bir soruya karşılık, Türkiye 'nin
"eşsiz bir örnek" olduğunu söyledi.
SAIS dekanı Francis Fukuyama da
toplantıda, Türkiye deneyiminın Or-
tadoğu için "emsalsizbirörnek" teş-
kil edeceğini \ıırguladı. Hazineden
sorumlu Devlet Bakanı Aü Babacan
ve AKP Istanbul Mılletveküi Burhan
Kuzu'nun konuştuğu toplantıya CHP
Istanbul Milletvekili KemalEterviş'in
de katılması çok sayıda CHP "linin tep-
kisini çekmişti.
'Kaynağumz sponsoriar'
Vakfin, ABD'den Ortaasya ülkele-
rine kadar faaliyetlerini nasıl finan-
se ettiği tartışıhrken kültürel faaliyet-
leri için hükümete başvurduğu ve
Kültür Bakanhğı'ndan yanıt bekle-
digi de ortaya çıkh. VVashington'da
hükümetin açık desteğini alan vak-
fın 10 yıllık sürecini kamuoyunda
Fethullah Gülen'e ait olduğu bilinen
gazeteye açıklayan valafbaşkanı Ha-
run Tokak, "Bizim asü destekçileri-
miz sponsorianmızdır" dedi. To-
kak'ın açıklamasının bu bölümü kı-
sacaşöyle: "Bizvapüğunızherfaali-
yet için bir sponsor buluyoruz. Hat-
ta bu sponsorlaruı yanında zanıan
zaman resmi kurumlann katkı sağ-
latfağı da oluyor. Mesela Sayın Istemi-
han Talay'ın kültür bakarüıgı döne-
nıinde kültürel faaliyeüerimize Kül-
tür Bakanhğı'ndan da destek aldık.
Şündiki bakanhğa da başvuru yap-
bk,* ama henüzcevap alamadık. Ken-
dilerinden cevap bekliyoruz. Bir de
vakfımıan gelirleri var. Giderlerin
birkısınıda buradan karşrianabiivoı?
Kocaoğlu
umut verdi
• Göreve başladığı gün Ahmet Piriştina'nın
projelerini sürdürme sözü veren îzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
sivil toplum örgütlerinden de destek aldı.
YUSUFÖZKAN
tZMtR - Ahmet Pirişti-
na'nın yaşamını yitirme-
sinüı ardından Izmır Bü-
yükşehir Belediye Baş-
kanlığı'na Bornova Bele-
diye Başkanı AzizKocaoğ-
hı'nun seçilmesi, kenttekı
çeşıtli kesımlerde umut
yarattı. Kocaoğlu'nun, Pi-
riştina'nın projelerine sa-
hip çıkacağını, yargı karar-
larına saygılı olacağını
açıklaması da sevinçle kar-
şılandı.
TMMOBÎzmirîlKoor-
dinasyon Kurulu Dönem
Sözcüsü ve Elektrik Mü-
hendislen Odası (EMO)
Izmir Şube Başkanı Mu-
saÇeçen, Kocaoğlu'nu ya-
kından tanımamalarına
karşın özellikle Pirişti-
na'nın kaybının ardından
yaşanan seçim sürecinde-
ki duruşuyla olumlu izle-
nimler edindiklerini söy-
ledi. Kocaoğlu'nun, "Aday
ohınacak süreç değiL Bu
birgörevfendirmedir'' söz-
leriyle sağlıklı bir yerde
durduğunu vurgulayan Çe-
çen, şunlan dedi:
"Bizvenibaşkandanka-
mu yaranna olan beklen-
tilerimizi ve desteğinıizi,
meskk odalannın tenısil-
cileri olarak önümüzdeki
günlerdeyapacağımıztop-
lanüda açıklayacağız. An-
cak ben şu ana kadarki
perspektifiyle son derece
rvi bulduğumuzu açıkça
söylej'ebünTm."
Türk-iş 3. Bölge Temsil-
cisi Mustafa Kundakçı da.
Kocaoğlu'nun yaptığı
açıklamalan olumlu bul-
duğunu belirtti. Izmirli
yurttaşlar olarak Kocaoğ-
lu'ndan, Piriştina'nın baş-
lattığı ve kentin aydınlüc
yüzünü yansıtan projeleri
sürdürmesini bekledikle-
rini ifade eden Kundakçı,
şunlan söyledi: "Bu ko-
nudald beyanaüarryla sa-
yın Kocaoğlu güven veri-
yor. Sayuı başkanın bizhn
açmnzdan diğer birönenıi
deişveren konumunda bu-
lunmasL Bu konuyu da
önümüzdeki günlerde de-
ğerlendirme şansımız ola-
cak. Umuyoruz kl sayın
Piriştina gflbiörgütiühığün
önünün açıhnasına katfcı
koyar."
Ege Bölgesi Sanayi
Odası Başkanı SaühEsen,
Kocaoğlu'nun geçmişte
hiçbir şaibeye bulaşma-
mış olması nedeniyle doğ-
ru birtercih olduğunu vur-
guladı. IzmirTicaret Oda-
sı Başkanı Ekrem Demir-
taş da, Kocaoğlu'nun se-
çim kulislerine girmeme-
siyle doğru bir tavir izle-
diğini söyledi. Kocaoğ-
lu'nun Piriştina'nın eki-
bınden olduğunu arumsa-
tan Demirtaş, "Şimdi on-
danprojekrisürdünnesini
bektiyoruz" dedi
1ĞNEIİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
TÜRıGYEDEKI
ADAMLARıMıZıN
EMEKULıK
„ YAŞLÂRıNıN
YUKSELTILMESTNDEN
YANAYE. 75 OLAN
EMEKÜLIK
YAŞINI,
PERfORMANSA
GORE100 E
KADAR .
ÇIKARTABILIRIZ.
Bornova Belediye BaşkanJığı'ndan Izmir Büyükşehir'in yönetimine
^1i belediye başkanıSERDARKIZ1K
Aziz Kocaoğlu
İZMİR - Istanbul, Ankara ve
Izmir'den arkadaşlanmız, dostla-
nmız soruyor: "Izmir'inyeni baş-
kanıAziz Kocaoğlu khn,nasıl bir
insan, Ahmet Piriştina'mn boşhı-
ğunu doldurur mu?."
Seçim, CHP açısından son de-
recede önemliydi. Ağır bir rant
baskısı altında yaşayan; Ahmet
Pirişnna, uzmanlan ve dar bir gru-
bun göğüs germesiyle direnen bir
kent için daha da önemliydi bel-
ki. Ilk planda yansıyan, CHP açı-
sından son dönemlerde yapılan
en olumlu işlerden biri; Izmir açı-
sından bakarsak, meclis üyeleri
arasından en uygun seçim.
Kocaoğlu'nun gruptan çıkma-
sını büyük ölçüde parti içindeki çe-
kişmeler ve taraflar değil, kendi
kimliği ve kişiliği belirledi. Ada-
yım diye ortaya çıkmadı. Pazar-
lıklarda yer almadı.
Diğer adaylann olumlu olum-
suz yönleri ve eksiklikJeri tartışı-
lırken gözler kendisıne çevrildi.
Bornova Belediye Başkanlı-
ğı'ndan Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı'na uzanan süreçte güvenlir-
liği ve kimseye diyet borcu olma-
ması, temel bir unsur olarak be-
lırdi.
Aileden köklü bir CHP'li Ko-
caoğlu. Izmir'de tktisadi Bilimler
Akademisi'nde okurken verdiği
sol mücadeleyi, daha sonraki yıl-
larda sosyal demokrat bir çizgide,
tutarlı kalarak sürdürdü.
68'liler Vakii üyesi olarak so-
rumluluklanna özen gösterdi. Bu
yanıyla "ilketi ve düriist" bir sos-
yal demokrat belediyeciliği sürdür-
mesi bekleniyor.
Aynı zamanda başanlı bir işa-
damı portresi duruyor karşımızda.
İzmir'in vergi sıralamasında ön-
lerde yer alıyor. Kira gelirlerinde
ödediği vergiyle 3. sırada. Ünı-
versite yıllannın ardından atıldı-
ğı iş yaşamında, beyaz eşya tica-
retiyle başanlı bir isim olarak öne
çıkıyor. Doktoreşi ve iki genç oğ-
luyla olumlu bir aile görünümü
yansıüyor. Okul arkadaşı CHP Iz-
mir tl Başkanı Alaattin Y üksel.
"İzmir, Piriştina gibi geçmişi te-
miz, onurlu, düriist bir belediye
başkanı kazandı"" dıyor.
Yakın arkadaşlan, kendısinın
tek adam değil, ortak bir anlayış-
la yönetim biçimini, yaşamının
her döneminde sürdürdüğüne dik-
kat çekiyorlar. Bu yaklaşım da,
Izmir için yaşamsal önem taşıyor.
Sakin, dinleyen, ölçülü, akılcı tu-
tumlanna dikkat çekiliyor. Izmir,
Piriştina'yla uğradığı kaybın ardın-
dan Kocaoğlu'ndan umut bekliyor.
Başkan seçilmesınin ardından yap-
tığı konuşmada sergilediği tutum,
ortak bir anlayışla kenti yönetece-
ğini söylemesi, öneri ve eleştiri-
lere açık olduğunu vurgulaması
kendisinden beklentileri arttın-
yor. Ama belki de en önemlisi,
hukuka bağhlığmı gösteren şu söz-
len olmalı: "Yasalohnav'antalep-
leri asla yerine getirmejeceğim.'*
Başanlar Kocaoğlu...
Sezer:
Amasya
Genelgesi
başkaldırı
bildirisidir
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Amasya
Genelgesi'nin
yayımlanmasının 85.
yıldönümü kutlanıyor.
Cumhurbaşkanı Aİunet
Necdet Sezer, yıldönümü
nedeniyle yayimladığı
mesajında, "Amasva
Genelgesi, Türk ulusunun
yurdunu korumak ve özgür
yaşamak konusundaki
kararhhğuu gösteren
başkaldın bildirisidir" dedi.
Sezer, laik, demokratik,
çağdaş Türkiye
Cumhuriyeti'nin temel
niteliklerinden ödün
venlmeksizin
yaşatıhnasının, temel
sorumluluk olduğunu dile
getırdi. Amasya
Genelgesi'nin, Kurtuluş
Savaşı'nın başladığını ılan
ettiğini, Türk ulusunun
yurdunu korumak ve özgür
yaşamak konusundaki
kararlılığını gösteren
"başkaldınbüdirisi"
olduğunu belirten Sezer,
"Amasya Genelgesi ile
bağımsızhk savasuun
gerekçesi, amaçlan ve
yöntemi de beürlenmiştir"
dedi. Amasya'da belırlenen
"tam bağmısıznk" ve
"ulusal egemenük"
ilkelerinin Türkiye
Cumhuriyeti'nin dayandığı
temel iikeler arasında yer
almasının genelgenın
önemini ortaya koyduğunu
vurgulayan Sezer, "Bu
yönüyle genelge, Türkiye
Cumhurryeti'nin Uk kuruluş
belgesidir" dedi. Sezer,
mesajında şu görüşleri dile
getirdi: "Bugünümüzü Yüce
Atatürkvedava
arkadaşianna, kendisini
ülkesine adavan rüm
karhamanlanmıza borçlu
olduğumuzun bilinchie
geüşme çabalanmızı
sürdürmelt laik, demokratik
çağdaş cumhurivednıizi
temel niteliklerinden ödün
vermeden yaşatmanın en
önemii sorumluluğumuz
olduğunu unutmamahyız."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Kuzey Irak'ta Kürtpeşmefgelerin Is-
rail ajanlan tarafından eğitildiği haber-
lerinin ortaya çıkmasıylaTürkiye'de ye-
ni bir tartışmanın da kapısı açıldı. Mil-
liyet gazetesinin dün manşetine taşınan
haberierden de anlaşılacağı gibi bu ge-
lişmeler iç siyasetimizi ciddi şekilde
meşgul edecek. Bu haberler yeni mi,
yoksa birden gündeme oze\ olarak mı
sürüldüler?
AKP hükümetinin Kuzey Irak'ta fe-
dere bir Kürt devletine razı olmaya ni-
yetlenmesi mi, acaba bu haberieıin bir-
biri ardına patlamasına neden oldu?
Aynca yalnızca AKP hükümeti mi böy-
le bir duaımu kabullenmeye hazırlanı-
yor, yoksa bu konuda da bir devlet si-
yaseti var mı? Bugüne kadarki uygu-
lamadan gördük ki, AKP hükümeti,
Kürt sorunu gibi nazik bir konuda Si-
lahlı Kuvvetler'in görüşünü almadan
bir şey yapmıyor. Geçen gün, Abdul-
lah Gül, eski DEP milletvekilleriyle gö-
rüşmesini anlatırken, bunun "bir dev-
let politikasl" olduğunu söyleyerek as-
İsrail, Kürtler ve Türkiye
kerierin de onayını aldığını ifade ediyor-
du.
• • •
Israil'in başından beri Kuzey Irak'ta-
ki Kürtlerie yakından ilgilendiğini biliyo-
ruz. Bu köşede bu konuyu açıkfayan üst
üste birkaç yazı yazdım. 0 konudafd gö-
rüşleri yeniden tekrar etmek istiyorum:
Israil'i yönetenler, Arap düşmanlarla
sanlı bir çevrede yaşadıklarını düşü-
nüyorlar. Kürtler ise, bu yöredeki Arap
olmayan halklardan. Üstelik, çok uzun
yıllardan beri dört ülkeye dağılmış nü-
fuslan nedeniyle, milli kimliklerini koru-
mak, dillerini ve kültürlerini yaşatmak
konusunda duyarlı davranıyorlar.
İsrail, bölgenin bu gerçeğini bildiği için
başından beri Kürtlerin bölgede ba-
ğımsız bir güç olarak variığını koruma-
sını ve geliştirmesini destekliyor. Zaten
Kuzey Irak'taki Kürtler, 1991 Körfez sa-
vaşından bu yana özerk bir yönetime
sahipler. Meclisleri, bükümetleri, ba-
ğımsız askeri güçleri, mali sistemleri
ve okullanyla bir devlet statüsü içinde-
ler. BuözerklikleriniABD'nin desteğiy-
le sürdürdüler. Bu durumu Türkiye Cum-
huriyeti hükümetleri de büyük ölçüde
kabullenmişlerdi.
Irak'ın ABD tarafından işgaline kadar,
Kürtlerin bu özerk statüsü variığını sür-
dürdü. Saddam'ın devrilmesiyle bir-
likte yeni bir durum ortaya çıktı. Bu ye-
ni durumda Kürtler, ABD'nin örgütlü
müttefıki olarak hareket ettiler. ABD'nin
işgal döneminde en sorunsuz olduğu
topraklar Kürtlerin yaşadığı topraklar-
dı.
Bu dönemde, Türkiye'nin Kuzey
Irak'la ilişkileri inişli çıkışlı biryol izledi.
önce, eskisi gibi Kuzey Irak'a askeri
operasyon yapma olanağı ortadan kalk-
tı, çünkü orası ABD işgal bölgesiydi. Bu
konuda kafaya çuval geçirme gibi dra-
matik gerilimler de yaşandı. Sonuç ola-
rak Türkiye'nin o dönemde olduğunu
öne sürdüğü "kırmızı çizgiler" aşıldı.
Yeni statüler ortaya çıktı.
•••
Şu bir gerçek: ABD, Irak'ta Kürtler-
den vazgeçemez. Çünkü, Kürtler örgüt-
lü silahlı güçlere sahipler ve ABD ile bir
çelişki içinde değiller. Bir başka önem-
li nokta ise Kürtier din devleti istemi-
yorlar, laik bir Irak için de önemii sigor-
talardan birisi olarak görütüyoriar. Kürt-
ler, Israil'ledeiyiilişkileriçindelerve İs-
rail etrafındaki Arap kuşatmasına kar-
şı bir denge unsuru haline gelebilirier.
Bütün bu olgulan üst üste koyduğumuz
zaman ABD'nin Kürtlerin Irak içinde
güçlü olmasını isteyeceği birgerçek. Bu-
nu sanıyorum sivil olsun asker olsun
Türk yöneticilerine de anlatıyorlar.
Şimdi, Irak'ın geleceğiyle ilgili karar-
ların alınacağı aşamadayız. Türkiye'yi
yöneten sivil ve asker güçlerin Kuzey
Irak'ın federal yapısına ilişkin siyaset
açıklamalan dönemine gelindi. Görü-
nen o ki, Türkiye zaten var olan fede-
ral yapıya itiraz etmeyecek. Türkiye'ye
yönelik güvenlik garantileri verilmesini
isteyecek. Abdullah Gül'ün açıklama-
lanna bu eğilimler yansıyor.
•••
O zaman sorun ne: Anlaşılan o ki
Türkiye'deki bazı güçler, bu "tanıma"
siyasetinden memnun değiller. Sivil ve
asker güçler arasında bu noktada iti-
raz edenler bulunduğu anlaşılıyor.
PKK'nin de aynı dönemde eylemleri
başlatması, bu kargaşa içinde kendi-
sine bazı destekler bulabileceği dü-
şüncesinden mi kaynaklanıyor?
Irak'ın yeniden şekillenmesi, çok bü-
yük bölgesel tartışma ve hesaplan da
beraberinde getiriyor. Herkes bugün-
lerde kendi tarafından sürece müdaha-
le etmek istiyor. Manşetlere yükselen
haberleri de bu hesaplaşmanın birpar-
çası olarak görmek mümkün.
GLOBALpOLtTtKÜLTÜ
ERGİN YILDIZOGLU
Savaştan Şikâyetçi
Olanlar da Var...
Irak savaşının olumsuz etkileri ABD şirketN
rinde de endişe yaratmaya başladı. ABD ekonc
misinin içinde bulunduğu "nazik" konjonktüre c
bakarak yine kritik bir döneme girmekte oldı
ğumuzu söyleyebiliriz.
Bilgisayardan kumarhaneye
ABD şirketlerinin yıllık, dört aylık mali raporla
nna bakınca, farklı alanlarda faaliyet gösteren ço
sayıda şirketin 2003 yılında karşılaştıkları sıkın
tılardan Irak savaşını sorumlu tuttuğu, 2004 yı
lında da bu olumsuzlukların devam etmesini bek
lediği anlaşılıyor (USA Today, 15/06).
örneğin inşaat şirketi Cavalier Homes'a gö
re, ordunun, kereste piyasasına getirdiği ek ta
lep, fiyatları, dolayısıyla maliyetleri arttırmış. Bil
gisayar şirketi Hevvlett Packard, savaşın ya
rattığı genel istıkrasızlık ve belirsizlik ortamındar
şikâyetçi. Moneygram International, (seyahat
eğlencesektörü) artan terorizminriskininetkisiy-
le dünyada seyahat etme eğiliminin zayıfladığı-
nı, bu yüzden, hava ulaşımı, otelcilik gibi alan-
larda talebin düştüğünü söylüyor. Reklamcılık
ve medya sektöründe de savaş haberleri reklam
kuşaklannı sıkıştırmaya başlayınca, birçok şirke-
tin reklam gelirleri ciddi boyutlarda gerilemiş.
Tabii tüm bunlara, savaşın petrol fiyatları üzerin-
deki etkisini de eklemek gerekiyor.
USA Today yazanna göre, fon yönetimi şirket-
lerinin eleştirileri özellikle sert. VVayne Hummer
Income Fund'un portföy yönetimi müdürü J. Gal-
van'a göre, "Irak savaşı şirketler açısından bir
kâbus ortamı yarattı". Vintage Mutual Funds
raporunun sonuç bölümünde, savaşın getirdiği
yükü "Amerikan halkının kaldırmaya niyetli olup
olmadığı henüz belli değil" deniyor. Boston
Balanced Fund'un müdürü Domenic Cola-
socca, Irak'ın işgaliyle ilgili olarak "üzüntü ve-
rici" deyimini kullandıktan sonra işgalin "riskle-
ri arttıncı etki yaptığını" vurgulamış. Colasoc-
ca'ya göre "Bush yönetimi, gittikçe artan dire-
niş yüzûnden, ılımlı seçmenin de desteğini kay-
betme tehlikesiyle karşı karşıya", H&Q Life Sci-
ences Investors şirketi "Irak'tan çıkışa ilişkin bir
stratejinin olmamasından" şikâyetçi.
Olumsuzluklara
yenileri eklenecek
önümüzdeki dönemde, dünyada ve ABD'de
şirketleri bekleyen başka yeni olumsuzluklar da
var. Bunlardan biri Çin'den geliyor. Çin'de eko-
nomik büyümenin yavaşlamasıyla, dünyada te-
mel mallar piyasalannda talep gerilemeye, fiyat-
laryumuşamaya başladı. Çin'deki ekonomik ya-
vaşlama temel mallar piyasalarında bir kapasi-
te fazlası sorunu, Japonya başta olmak üzere As-
ya ülkelerinin sanayi sektörünün ihracat piyasa-
lannda birdaralma anlamına geliyor. Diğer taraf-
tan bu yavaşlama petrol fiyatları üzerindeki ba
sıncı azaltmayacak. Çünkü son yıllarda Çin'den
gelen ek petrol talebinin arkasında, kırsal alan-
larda, küçük çaplı jeneratörlerin kullanımında
görülen patlama yatıyor. Bu, gerileyecek bir ta-
lep değil.
Ikinci önemii olumsuzluk faiz oranlanyla ilgili.
Dört yıl önce borsa köpükleri patlarken oluşan
küresel çapta deflasyon tehlikesini, muazzam
bir mali, parasal genişlemeyle engelleme ope-
rasyonunun sonuna geldik. Avustralya, ingilte-
re ve Isveç merkez bankaları faizleri yükselttiler,
bunlara önümüzdeki dönemde yenileri ve en
önemlisi Amerikan Federal Reserve de katılacak.
Morgan Stanley'den Stephen Roach'ın işaret
ettiği gibi (Global Economic Forum 10/06) dün-
ya ekonomisinin artık biri büyük (ABD) diğeri da-
ha küçük (Çin) iki motoru var. Bunlardan küçük
olanı yavaşlamaya başladı. Büyük olanının du-
rumuysa çok daha ilginç. Çünkü yine Roach'ın
bir başka yazısında (18/06) belirttiği gibi, ABD'de
köpük sonrası deflasyonu engelleme operasyc-
nu, tüketici ve şirket borçlarının devasa boyut-
lara ulaşmasına, bankaların, birçok yatırım şir-
ketinin kısa dönemli düşük faizle borçlanıp da-
ha yüksek faizle uzun dönemli plasmana yönel-
mesine (carry-trade), böylece faiz artışına karşı
çok kırılgan bir yapının oluşmasına neden oldu
Bu arada savaş harcamalarının etkisiyle federaf
hükümetin borçlan ve bütçe açığı büyümeye de-
vam ederek dolan, dolayısıyla küresel mali piya-
salan tehdit edecek bir noktaya ulaştı.
Böylece, pazartesi yazımda aktardığım gibi, 400
milyardolarlık birfonu yöneten PIMCO'nun baş
yatınm yetkilisi Bill Gross'un deyişiyle son 20-
30 yılın en tehlikeli konjonktürü oluştu; Prof. Ro-
goff'un vurguladığı "aşın olaylar" olasılığı gün-
deme geldi (17/06). Bu sırada, silah üreticileri,
güvenlik hizmeti sunan şirketlerin keyifleri yerin-
de... Ama bu da bir başka yazının konusu...
Tokat - Mardin
PKK ve DHKP-C'ye
operasyon: 1 ölü
Yurt Haberleri Servi-
si- Tokat'ın Erbaa ılçe-
sinde düzenlenen ope-
rasyonda 1 DHKP-C
üyesi öldürüldü.
Tokat ve ilçelerine bağ-
lı bölgelerde operasyon-
lannı genişleten güven-
lik güçleri, Erbaa'ya bağ-
lı Benli Yaylası yakınla-
nnda terör örgütü üyesi
bir grupla karşılastı. Gü-
venlik güçlerinin teslim
ol çağnsına ateşle karşı-
lık veren militanlarla çı-
kan çatışmada, 1 terörist
öldürüldü. Öldürülen mi-
litamn DHKP-C üyesi,
Sıvas nüfusuna kayıtlı
"Mehmet'
1
kodadlıHa-
san HüsCTİn Boyraz oldu-
ğunu belirten yetldlüer,
kaçan örgüt üyelerinin
yakalanması için bölge-
deki operasyonlann sür-
dürüldüğünü söylediler.
Mardin'in Kızıltepe il-
çesinde ihbar üzerine
Atatürk Mahallesi'nde
bir eve düzenlenen ope-
rasyonda, kırsal alandan
gelerek güvenlik güçle-
rine yönelik silahlı ve
bombalı eylem hazırhğî
içinde olduğu ileri sürü-
len Serroabun kod adh
OJC, 2 Rus yapımı sa-
vunma tipi parça ve ba-
suıç etkili el bombası, 1
Kalaşnikofmarka sılah
ile örgütsel doküman ile
birlikte yakalandı.