27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 2 Mectis tutanağından: 33 "Riişvet pazarhğı 2 içfcı masasuıda İ yapıldı," Bu i? arı/c ^f kafayla olmaz zatenl EJektronik posta: denizsoflt9cunthuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - NATO için Istenbul'a 25 trityon lira harcanmış... "Gerekirse Istanbul'u bile harcanz!" KelimelerAşağıdaki yazı internetten geldi: "Bir jgnliiz üvnsertsinede ypalın arşartramya gröe, kleimleirn hrfalreiinn hnagi sndaa yzalıdkılraı ömneli dğeiiimş. Öenlmi oaln brinci ve snonucnu hrfain yrenide omlsaımyış. Ardakai hfraliren srısaı krıaışk oslada ouknyuorumş. Çnükü kleimlrei hraf hraf dğeil bri btüün oalark oykuorumuşz. Bakın nasıl da düzgün okudunuz, ilginç değil mi?" HortumGöksel Kaya: "Ankara'nın Çubuk ilçesine bağlı Sünlü Köyü'nde yaşanan hortuma da AKP af tasansı hazıriayacak mı?" Ulaşma Akff Kökçe: "Öğrenci, emekçi 15dakika yürüyûş yaptığında bu ulaşım özgürlüğünü kısıtlamak oluyor da George W. Bush gelecek diye Istanbulluya kara, deniz, hava ulaşımını günlerce yasaklamak neyin özgürlüğü..." A nalitik bütten Jeo-Kritik'ten tanıdığımız Si- yasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Stra- teji Geliştiıme Merkezi "Yeni Milis" başlıklı bir rapor hazırlamış. Aynntılarını "www.se- sar.com.tr"den bulabileceğiniz raporun özeti şöyle: "Türkiye; izleyenleri hayrete düşüren bir döne- meçten geçmekte. PKK'nin devletle muhatap edildiği sözlerden, Ley- la Zana'nın Diyarbakır'da lider gibi karşılanmasına kadar izleyenlerin küçük dilini yutturan sahnelerya- şanırken, millet; Türkiye'nin sürüklendiği küresel gir- dapta fındık kabuğuna dönüşmesine engel olacağı yönünde bazı kurumlara duyduğu güveni ya rafa kaldırdı ya da kaldırmak üzere. Böyle birortamda; 'vatanı kurtarmak' gittikçe kah- ve sohbeti maJzemesi olrnaktan çıkıp, belli dinamik- lere doğru kanalize edilen patlamaya hazır bir ener- ji olarak havada asılı duruyor. Bu enerjinin dengesizliği toplumsal histerilerin kat- Yeni Milis kısı ile arttınlırken; ülkeyi kontrol altına almaya çalı- şan dış ve iç güçler; direnişi de kontrol etmek için altyapılannı şimdiden kuruyoriar. Bu noktada dört temel noktaya dikkat çekmeyi hedefliyoruz: 'Kurşun' geleneği en sona saklanması gereken ve akılla kontrol edilmediği takdirde, vatanı kurtarma- ya soyunanlan, vatanı parçalamayı hedefleyenlerin maşası haline getirecek tehlikeli bir gelenektir. Türkiye'nin çözülme sürecini engellemek için; mevcut kurumsal yapılann bir işlevinin kalmadığı, ol- sa bile sınıriı olacağı ortada olduğundan; vatanper- verlerin birdireniş/mücadelezeminini şimdiden ha- zırlama gereği tartışılamaz. Fakat bu çok akıllı, uzun soluklu ve kendi iç ve dış meşruiyetini sürekli üre- ten bir çerçevede kurulmalıdır. Vatanperver güçler, hangi cepneden geHyor olur- larsa olsunlar; yeni çağa ve konjonktüre uygun pa- rametreler doğrultusunda farklı bir anlayışla organi- ze edilmelidir. Kurtuluş Savaşı referansı, ne kadar coşturucu ve romantik bir etkiye sahip olsa da top- lumun midesi ile düşünür hale geldiği bir ortamda, çok iyi etüt edilerek, yeni şartlara uyarlanmalıdır. Yeni mücadele zemini; 'kurşun'dan önce aklı dev- reye sokarken; mücadelenin temel çatısı, bilgi, tek- noloji, sermaye ve sosyal ilişki alanında çalışacak özel milisler üzerine kurulmalıdır. 100. yılda; bir adsız kahramanlar mezariığMİe de- ğil de, bağımsız, üniter ve güçlü bir Türkiye yaratıl- mak isteniyorsa; vatanperver güçlerin; güçlerini asi- metrik olarak uygulayabilecekleri ve nefeslerini za- mana yayacaklan bir yapının kurulması; elzemdir. Zaman; kanın son damlasına kadar değil; beynin son hücresine kadar mücadele zamanıdır." SESSİZSEDASIZO) Kuzey Irak ve Kerkük'te cadı kazanı Bir gazetede ABD Dışişleri Bakanlı- ğı'ndayapılan birtoplantıda Kerkük'ün Kürtlere verilmesi üzerine konuşulan- lar... Ama önce kısa bir bilgi notu: Bu tür toplantılarda konuşulanlar, kamu- oyuna duyurulmak isteniyorsa haber haline getirtilir. ABD Milli Savunma Akademisi öğ- retim üyesi Judith Yaphe'ye göre ar- tık Türkiye'nin tehlike algılaması artık homojen değil; stratejik düşünme me- kanizması parçalanıyor ve Türkiye'nin Irak'taki kırmızı çizgileri birer birer yok oluyor... ABD dış ilişkiler uzmanı Ste- ven Cook'a göre Türk Silahlı Kuvvet- leri, Kerkük'ün Kürtlerde kalmasına tepki gösterir ama askeri bir operas- yonla bunu önleyecek durumda değil- ler... ABD Dışişleri uzmanı Henry Bar- key'e göre AKP hükümeti Kuzey I- rak'ta fiili bir Kürt devletini zaten kabul- lenmiş durumda; Kerkük'ün verilmesi- ne büyük tepki göstermez; AKP'nin Kerkük konusunda göstereceği tepki askerin ve milliyetçi gruplann tepkisi- ni azaltmak için olur. Anlaşıldığı kadanyla işi bitirmiş- ler... Fakat başka bir gazetede, ABD askerierinin Irak'taki işkencesini or- taya çıkaran gazeteci Seymour Herrsh'tün bir iddiası: Israil, Iran'ı kontrol edebilmek için Kuzey Irak'taki Kürtleri destekliyor ve peşmergeleri eğitiyor, bağımsızlık için özendiriyor; bu durumda Kürtler devlet kurarsa Türkler savaş açar. Yûksek Yerilim Hatt haYATımız YATmakla geçiyor! erdincutkuo yahoo.com ÇED KOŞESİ OKTAY EKİNCİ Sen de mi TCDD'?.. "ÖzeDeştirme" denince aklı- ma neler geliyorsa, bunun "tam tera w ni çağnştırarak yüreğime su serpen kurumlanmızın ba- şında "Türkne Cumhuriyeti Devlet DemirvoUan" (TCDD) gelır. Sadece 10. Yıl Marşımızdaki ulusal coşkunun "demir ağlar- la* simgelenmesinden ötürü de- ğil... Bu kurumun gelmiş geç- miş tüm dönemlerine baktığı- mızda, ödünsüz bir yurtseverli- ğin ve sonuna kadar ulusal çı- karlan savunmanın "onurtu ge- leneğinr görürüm... Yfrrtsever bakışlar Beş altı yıl önceki sert kış ay- lanydı... Istanbul'daki bir ulaşım kong- resine "karayoüanndaki kar ö- kanıkhğT nedeniyle çoğu kim- se katılamamıştı. Ankara'dan trenk gelen demiryolcularla "az bi olan 500 istasyonu ve tüm alanlannı özd sektörie işbirüği yaparak kente yeniden kazan- dırmak istiyoruz-." diye başlı- yor ve tüm gar binalarının *is- tekte bulunacakgirişimcilere ki- ralanacağı" ilan ediliyor. Haber ise tstanbul'daki "Ha- rem-Kadıköy" arasında bulu- nan TCDD arazilerine "gökde- lenlerin" sıralanacağını bildiri- yor. Radikal'de Dilek Gün- gör'ün yazdığına göre, bu bol- gedeki lımanın da kalkmasıyla birlikte "boşalacak" araziye, New York'taİti dünyanın finans merkezi semti "Manhattan" görünümü verecek bir proje ha- zırlanmış... (08.06. 2004) Önce TCDD duyurusunu dü- şündüm... O gar ve istasyon bi- nalan ki sadece ülkemizin değil, aynı zamanda yine TCDD'nin de cumhuriyet tarihi içindeki "uygarlık kültüriinün" en an- tstanbul'u bu hale TCDD mi getirecek? ama öz" bir beraberlik yaşamış- tık. Clkeyi demiryolu uygarlığın- da geliştirmek yerine karayolu açmazına tutsak eden politikalar kim bilir kaçıncı kez eleştirilir- ken, TCDD'nin geleceğine iliş- kın en ciddi tehlikenin "özeDeş- tirmeye bulaşması" olacağı da açıkça dile getınlmişti. Özellikle uzmanlar ve sendi- kacılarla kimi yürekli bürokrat- lar bunu söylediklerinde, salon- dakılerin "yüzleriııi'' inceledim. Yaşantımda hemen tümü bu denli ayduılık, bu denli emektar ve bu denli "yurtsever" bakışlı bir topluluk görmemiştim de- sem yeridir. Konuşma sıram geldiğinde, aynı gözlere hayranlıkla baka- rak dedim ki: "Ben, özelleştir- meterle ilgili toplantdara da ka- nktan. Hiçbirisinde siz demiryol- cnlardaki şu anda da izJediğim «vdalı bakışlara rastlamadım. Bence sizlerdeki bu mangaJ gibi yürek ve bu ulusal bilinç var ol- dukça, ne TCDD'yi satabitirier ne de sizin kuşaktan kuşağa ge- çen demiryolcu bilincinizi yok edebiMrler™" Şimdi elimde bir duyuru met- n, bir de haber kupürü var. Duyuru, TCDD Genel Mü- tSrlüğü'nden... "Kenderin kal- lamlı "ulusal mirası" değil mi- dir? Böylesi "örnek" bir mimarlık ve sanat anlayışının ürünlerini "eJden çıkartmak" isteyen U- laştırma Bakanlığı yöneticileri, acaba yine TCDD'nin o emek- tar ve yurtsever yüzlerinden hiç etkilenmiyorlar mı? Sonra yeniden Radikal'deki haberde kullanılan "projenin resmine" baktım... Şimdi Mar- mara Üniversitesi olan tarihi Haydarpaşa Lisesi binası, dev kulelerin arasında kaybolmuş. Aynı layılann mücevheri Sefi- miye Kışlası ne duruma düşmüş belli değil. Hele Haydarpaşa Gan binası, aynı gökdelenlerin yanında "zavaDı" bir konumda... Bütûn bunlar yetmiyormuş gibi, Marmara'dan tstanbul'a yaklaşırken, Boğazici'ne girişin Anadolu yakasındaki en önem- li kentsel peyzaj alanında "Is- tanbul kimliği" tümüyle yok ediliyor. Yerine "New York" tak- lidi bir rant ve çıkar görüntüsü getiriliyor... Biz Marmara>''ı destekler- ken, buna neden olan Ulaştırma Bakanlığı'ndaki "TCDDnıhu- nu" da kutlamıştık. Acaba bu proje hangi ruhun ürünüdersiniz?.. oekinckg cumhuriyet.com.tr KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak " turk.net ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci a mynet.com HARBİ S£Af/i/ POROY semihporoy(âyahoo.com BUİU'IA BOZPUAJUZ AKUtilZlL 0 TOPLAAÎHYA WHA KMJR KEDt LEVO APTÜÜKA aptull <ı hotmail.com BU5M OBFOL HATO TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 23 Haziran tnnc.mıımtaz-arikan.com 52 YASINDA BESTEC/ OLMUST& 19S9 'M sueüN, rüeK MUZIĞI eesTEcıst FEHMİ TOKAY, ?O VHŞlNDA ÖLMÜŞnj- AMAT&R 6İR MÜ- ZİSYEAl OLAM 8*8A£'NMN t'LK MÜZİK &/'{-&/- İ yff> MÜHEUOİSUAZ ÖĞ&ENİMİ TULU? SAVAÇ/ YILLAGtMPA 8u MESLEĞE SAÇ- LArARAK PEVLST- W2MEr/M£>£ ÇACtŞM/ŞTt'.. 52. YAÇlNPA BeST-EC/UĞE SOYUNAÜ TOfCAY, NÖTA BİLMEVBSİNE K4RÇIN, ŞAetÇt PORMUNOA ÇOK ÎLGİHÇ YAPtTLAK ISERMİÇTİB. /ŞTE, NEOHZASİK 77UZ2DAKI ŞARK/t-AGtNOAN BıBKAÇI : "AfKI SSVıMLC 7Xrrt,Hic£ANLa YANOIGÖNÜL(HİCA2)*, 'AMAN CAA/A B£Nl ŞAt>Er(guSEUK^') "GÖNÛL YERMİÇKEN SL Ç£K TiM eüzeu>£^(7AmKyy "TUTAM YAB. EÜNHEN ru- TAM, ÇfKAM DASLARA DA6LAGA (HÛ££>W'.) " ... PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Ortahisar Bugünkü Nevşehir, Niğde, Aksaray illeri arasında kalan ve bizim peribacalan ile tanıdığımız coğrafi üç- gene Kapadokya adını çok uzun yıllar önce Anadolu'yu işgal eden Persler vermişler. Kapadokya ya da Katpa- tukya Pers dilinde "Güzel Atlar Ülkesi" demekmiş. Bunu bir hafta önce Can Yayınlan tarafından düzen- lenen, yayınevinin yazarlannın ve çok sayıda basın temsilcisinin katıldığı Kapadokya gezisi sırasında öğ- rendim. Insan, bu tür gezilerde gördüklerini, yaşadık- lannı unutamıyor. Yayınevi yetkilileri bölgedeki çeşitli kurum ve kuruluşlaria el ele vererek zengin bir prog- ram hazırlamışlar. Kızılçukur'da, günbatımında şairle- rin, yazariann ve yöre halkının katılımıyla gerçekleşti- rilen şiir dinletisi uzunca bir süre aklımdan çıkmaya- cak. Ama Ortahisar1 ! ve Ortahisarlılan hep anımsaya- cağım. Ortahisar, Nevşehir iline bağlı 3.950 nüfuslu küçük bir belde. Kalesi, tarihsel-mimari özelliklerini koruyan evleri ve sokakJanyla şipşirin bir yer. Minik bir alanı, ala- nın ortasında da yüksekçe, mermer bir kaidenin üze- rine oturtulmuş bronzdan bir Atatürk büstü var. Büst, 29.10.1934 tarihini taşıyor, dolayısıyla kendisi hayat- tayken yapılan ender Atatürk heykellennden biri. Büs- te bakan çay bahçesinde beldenin Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı Yücel Yazıcı ile konuşuyoruz. Yanımda Ortahisar Kitaplığı'nın eski görevlisi SüJey- man Yavuz oturuyor. 85'lik bir delikanlı. Hüseyin Ga- lip Efendi Kütüphanesi adını taşıyan ve Kültür Bakan- lığı'na bağlı kitaplık 1892 yılında dedesi tarafından va- kıf olarak kurulmuş. Bize, ilk yıllarda nasıl eşek sırtın- da köy köy dolaşıp köylülere kitap götürdüğünü anla- tıyor. Anlatırken de heyecanlanıyor, gözlen doluyor. • • • Ortahisar bu açıdan ilginç bir belde. Nüfusunun yüz- de 95'i okur-yazar. Okur-yazarlık oranı kadın ve erkek- lerde eşrt. Bol çaylı söyleşimizi kesip topluca aynı alan- da bulunan kütüphaneye gidiyoruz. Içerisi buram bu- ram kitap kokuyor. Türkiye'de milyoniarca insanın hiç tanımadığı ya da bir zamanlar tanıyıp da sonra unut- tuğu bir koku bu. Okunmuş, okunarak eskimiş kitap- lann kokusu. Kütüphanede 15 bin 200 kitap var. Ka- ba bir hesapla kişi başına 4 kitap düşüyor. Rasgele bir- kaç kitabı çekip alıyorum raftan. Kapak içindeki not- lardan o kitabın kaç kez alınıp okunduğu görülüyor. Reşat Nuri Gürrtekin'in "Çalıkuşu" 119 kez, Yaşar Kemal'in "Teneke"s\ 12 kez okunmuş. Kütüphane defterini imzaladıktan sonra çıkıyorum. Inanılacak gi- bi değil, ama gerçek, beldenin yetişkin nüfusunun yak- laşık yüzde 1 'ı alıp okumuş "Çalıkuşu"nu. Çetin ön- er'e bunu anlatırken kapının önünde grubun dışan çık- masını bekleyen üç başörtülü kadının üçü birden "Ben de okudum, ben de okudum..." diye atılıyor. Başka? Başka kitaplar da okumuşlar, okuyoriar. Ne yazık ki epey zamandır yeni kitap gelmiyor Or- tahisar'ın Hüseyin Galip Efendi Kütüphanesi'ne. Baş- kan'a, Süleyman Bey'e "bunu duyurma" sözü veriyo- rum, "Cumhuriyet okurian duyahı insanlardır" diyo- rum. Okuduğunuz bu yazı da bir bakıma onlara verdi- ğim sözün yerine getirilişi. Gönderilecek kitaplann ade- di, yeni ya da okunmuş olmalan fark etmiyor. Adres: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Hüseyin Galip Efendi Kütüphanesi, Ortahisar-Nevşehir. • • • Yolunuz Kapadokya'ya düşerse Ortahisar'a mutla- ka uğrayın. Kalesine çıkın, antikacılanndan alışveriş ya- pın, sokaklannı dolaşın, ama ille de kütüphanesine uğ- rayın. Belde insanlanyla konuşun, Süleyman Yavuz'la, makam arabası kullanmayan, belediyeden maaş a)- mayan, görevini gönüllü olarak sürdüren Başkan Yü- cel Yazıcı ile tanışın. Içinize belki uzun zamandır özle- mini çektiğiniz bir huzur dolacak. Umutlanacaksınız. Olur a, belki birkaç gününüzü de Ortahisar'da geçir- mek, vadi yürüyüşleri yapmak, doğanın lezzetine var- mak istersiniz. Sizi ağırlamaya hazır, her keseye uygun, fıyatlan el yakmayacak otelleri de var. Son yıllarda Anadolu'yu geziyorum. Gezdikçe de ülkemin yannlanna olan umutlanm pekişiyor. Ortahi- sar da böyle bir umut beldesi işte, krtaplan ve kitap okuyan insanlanyla (e-posta: dkavukcuoglu ı superonline.com) (Faks:0 212-234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/Halk dilin- de yeni do- ğum yapmış kadına veri- len ad. 2/ Es- kiden okul- larda çocuk- ları çalıştır- makla görev- li kimse... Bunama,bu- naklık. 3/As- ya'da bir ül- ke... Kuzu sesi. 4/ Oy... Borsada belli miktardaki hisse se- nedini belirtmekte 3 kullanılan işlem bi- 4 rimi. 5/ Köydeki iş- 5 lerin elbirliğiyle biti- 6 rilmesi... " — der- 7 diyle hoşem el çek 8 ilacımdan tabib" 9 (Puzuli). 6/ Sandallan asmaya yarayan ve gemi- lerin bordalarmda bulunan dikrnelere verilen ad. II Hayvanlara vurulan damga... Artvin'in eski adı. 8/ Sahip olma, kazanma. 9/ Müzik eşliğinde yapılan bir çeşit jimnastik... Kuru tütün yaprağı- nı andıran kızılımsı kahverengi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Değişik renkte boya kullanılarak, kumaş üze- rine desen ve zemin basma yöntemine ve bu yön- temle elde edilmiş kumaşlara verilen ad. 2/ Yak- laşık 12.000 yıl önce Pasifik'e gömüldügüne ina- nılan, insanlığın ve uygarlığın anayurdu sayılan kıta... Korumak için bir yere bırakılan eşya. 3/Bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse... Adın durum eklerinden biri. 4/Verme, ödeme... Çeken, çekici. 5/Etilen gibi yapısına başka bir öğe ya da kök sokulabilen, karbonlu hidrojenlerin ortak adı. 6/Güney Amerika'da yaban hayvanlannı yakala- makta kullanılan kement... Rize-Erzurum karayo- lunda bir dağ ve geçit. II Köpek... Balık yumur- tasıyla yapılan bir tür meze. 8/ llaç... "Ak topuk- ta—- veriyorhalhaü" (Karacaoğlan). 9/Uyum... Bir göz rengi. » .$
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle