19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
g 3 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JxAx>IİiJ\LJlil\ [email protected] 11 Hersh, haberini yalanlayan Tel Aviv yönetiminin Türkiye'ye gerçekleri söylemediği görüşünde 4 İsrail doğruyu söylemiyor'Dış Haberler Servisi - Ameri- lcan New Yorker dergisinde Isra- il 'in Kuzey Irak'taki faaliyetleri- nâ aynntılanyla arüatan gazeteci S«eymour Hersh, îsrail'in Türki- ye'ye doğrulan söylemediğini sa- vTJndu. Israüın Kuzey Irak'taki FCürtlerle uzun süredir ilişki için- d e olduğunu yıneleyen Hersh, üst dözey Türk generallerin, konuy- la ilgili olarak Washington'dagö- riişmeler yürüttüğünü öne sürdü. 1968 'de Vietnam'da 500 köylü- n ü n öldürüldüğü Mai Lai katliamı- nı ortaya çıkaran, Irak'taki Ebu Ga- rib'teki işkenceleri ilk kez dünya- ya duyuran Hersh, önceki akşam N T V haber bültenine telefonla katıldı. ABD'li gazeteci, israil hü- kümetının "Israiüi ajanlar Kürt- lere askeri eğitim veriyor" habe- nyle ılgılı olarak '"Türkiye'ye doğ- • "israil hükümetinin haberimi yalanlamaktan başka seçeneği yok" diyen Hersh'e göre üst düzey Türk generaller, konuyla ilgili olarak Washington'da görüşmeler yürütüyor. Bir gün arayla iki farklı açıklama Gül: Güvenmek zorundayız rulan söylemediği için haberini yalanlamaktan başka seçeneği bu- hınmadığmr ifade ettı. 'Gûvenliğjni düşünüyor' Hersh, ABD'deki israil Büyü- kelçiliğinin iddiayı yalanladığının anımsatılması üzerine şöyle ko- nuştu: "Bence hükümetiniz tsra- il'e bunu sordu. İstihbarat yetld- iikri aylar öncesinden haberdar- dL tsrail Türk hükiinıetine ora- daldlerin normal vatandaşlar ol- duğunusöyiedLtsrail şu anda Tür- kiye'yedoğruyu sö\1emiyor. Benim haberimi yalanlamaktan başka yapacaklan yok. tsrail savaşın ba- şansız olmasına karşı kendisini korumak için her şeyi yapma dü- şüncesinde." "tsraü-PKKbaglan- nsnarnıTsorusuna "AçıkçaabiJ- miyorum. israiTin amacı, Türki- ye'yle ilişkikri i\i rutmak. tsrail, Türkiye'yi resmi olarak bügüen- dirmedi, ama yürütüyor" yanıtı- nı veren Hersh, "Benim hüküme- tim de tsraillilerin orada çanşoğı- nı biüyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışlen Bakanı Abdullah Gül, îsrail'in kuzey Irak'taki faaliyetlerine ilişkin bir gün arayla iki farklı açıklama yaptı. ABD'nin New Yorker dergisinin ortaya attıgı "İsrail, Kürt komandolan eğjtjyor" iddiası için önceki gün "yalondan tdiyoruz, uyanlan yapıyoruz" diyen Gül, dün ise "israiUUer bize bunlar doğnı değfl diyorlar. Söylenenlere güvenmemiz gereldr" diye konuştu. Gül, sorular üzerine, Israillilerin bu konunun doğru olmadığını söylediklerini belırterek "Biz de böyle olmasmı kabul ediyoruz. Ama bu konudaki, sadece bizim değü bölgenin, ama özeüikle de Türkiye'nin hassasiyetini herkes çok iyi biliyor. O bakundan söylenenlere güvenmemiz gereldr. Ümit ederim Id bu güvenler boşa çıkmaz" diye konuştu. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan îsrail'in Ankara Büyükelçiliği yetkilileri, basuıa yansıyan iddialann doğru ohnadığını savundular. Üst düzey bir diplomat, u îsrail'in Irak'ta hiçbir etkinliği yoktur" açıklamasını yaparken îsrail'in Türkiye'nin bölgeye ilişkin hassasiyetlerini anladığını, Türkiye'ye zarar verecek hiçbir hareket içerisinde olmayacaklannı dile getirdi. Türkiye, Irak'ın bölünmesinin dengeleri bozacağını, bundan en çok kendisinin zarar göreceğini düşünüyor Ankara'nın bölgede 'denge' kaygısı SERKAN DEMtRTAŞ ANKARA-Israıl'ın Kuzey Irakla ya- kından ilgilenmesinın ardında bölgede- ki dengeleri temelden sarsabilecek sı- yasi bir amaç da bulunuyor. ABD'nin Saddam Hüseyin yönerimine saldırma- sı öncesinde planlannı Irak'ta ABD yarüısı bir yönetimin işbaşına gelme- sine dayandıran Tel Aviv, böylece Tür- kiye-Irak-Israil ittifakinın gerçekleşe- bileceğinı düşünüyordu. Ancak işlerin ıstendiği gibı gitmemesı, Îsrail'in 1990'lar boyunca geliştirdiğı "Irak'ın kuzeyinde bağnnsz bir Kürtdevteti" po- litikasına geri dönmesine neden oldu. 30 Haziran'da yapılacak devir-teshm ön- cesinde yeniden gündeme gelen Irak. istikrarsız bölgede karşıt güçleri dengeleyen bir un- sur olarak görünüyor. Bu süreçte ilgili taraflann yak- laşımlan şöyle: Israll: New Yorker der- gisinin haberiyle gündeme gelen iddialar, bir süredir Ankara'nın da bilgisinde. îs- rail'in Kuzey Irak'taki eski Yahudi mülklerine ilişkin araştırmalar yaptırdığı, Kürt gruplara kredi sağlayacak finansai düzenlemeler yap- üğı basına yansımıştı. Ancak tsrail istihbaraanın Kürt gruplara koman- do eğitimi verdığinin ortaya çıkması farklı yorumlara neden oluyor. israil, Irak'ta tamamen Amerikan yan- lısı bir yönetimin kurulabileceğini he- saphyordu. Böylece Türkiye-Israil-Irak üçlüsünün beraber çaüşabilecekleri, bu- nun da îsrail'in güvenlüc çıkarlannı kar- şüayacağı belirtihyordu. Ancak yaşanan Jireniş ve ABD'nin işkence sicili, yeni kurulacak yönetimin Amerikan yanlısı olmayacağını ortaya çıkardı. Özellikle Iran destekli bazı Şii grup- lann giderek ağırlıklannı hissettirme- si de Israil'de kaygı yaratıyor. Irak'ta •'İran yanha" bir yönetim olasılığından saygı duyan îsraüin 1990'lar boyun- ca gündeminde tuttuğu bağımsız Kürt Yrak'taki gelişmeleri izleyen Îsrail'in, 1990'lar boyunca geliştirdiği 'bağımsız Kürt devleti' politikasına geri döndüğü belirtiliyor. devleti olasılığını yeniden canlandırma- ya çahştığı savlanıyor. İsrail, ABD kont- rolündeki tampon bir devletle güven- lik yükünü azaltmayı hedefliyor. TÜrkİye: Kuzey Irak'ta Kürt devle- ti kurulması. Ankara'nın karşı çıktığı bir olasılık. PKK ile mücadelenin üst dü- zeye çıktığı 1990 'Iarda Kürt devleti ku- ruhnasını "savaş nedeni" sayacağını be- lirten Ankara, Körfez Savaşı'nın sona ermesinin ardından "kırmızıçizgilerini** yumuşatarak Kürtlerin "bölünmeyleso- nuçlanmayacak bir özerklik" almasına ses çıkartmayacağım kaydetti. Türkiye iki nedenle Kürt devletine karşı çıkıyor: 1. Kurulacak bir Kürt devletinde, önce nüfuz çekişmesi, ar- dından petrol gelirlerinin paylaşılma- sı ve aşiret çatışmalan ya- şanabilir. Bu da tüm bölge- nin istikrannı etkileyebilir. 2. Irak, bölgede bir denge unsuru rolü oynuyor. Bö- lünmesi durumunda böl- gedeki hassas denge bozu- labilir. Bölgede iki ülke bu rolü oynayabılir: israil ve Türkiye. îsrail'in bu rolü oynaması mümkün değil, dolayısıyla Türkiye, yeni denge unsuru ortaya çıka- bilir. Türkiye'nin amacı ise "denge" unsuru değil "is- tikrar" unsuru olmak. Böyle bir durum- da Türkiye, "karşıgüç" olarak Iran'ın veya bölgedeki başka bir ülkenin kar- şısuıa çıkmak durumunda kalabilir. Bu sadece Türkiye'nin değil bölgenin de dengesini bozabilir. İran: tran da Türkiye gibi Irak'ın top- rak bütünlüğünden yana. Ancak Iran'ın Irak'taki asıl çıkan, Şii ağırlıklı bir yö- netim. Suriye: VVashington'un hedefi ha- lıne gelen Suriye de Türkiye ve İran gi- bi düşünüyor. Ancak Türkiye, Irak ko- nusunda bu iki ülkeyle beraber hareket ediyormuş izlenimi vermek istemiyor. Suriye, geçen martta ülkenin kuzeyin- deki Kürtlerin ayaldanmasıyla hare- ketlenmişti. Ankara'da temaslarda bulunan KYB lideri Talabani've P K K i l e mücadelede yapması gerekenler anunsanldL (Fotoğraf: AA) Federasyondanfederasyonafark var Dışişleri Bakanı Gül, KYB lideri Talabani'yi Kerkük'te bir oldubittiye karşı uyarırken, Irak'ta federasyona açık kapı bıraktı ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Irak Kürdistan Yurtseverler Bırlığı (KYB) lideri Celal Talabani'yi Ker- kük konusunda uyararak "30Hazi- ran sonrasmda bir oldubhti yarat- makisteyen ohırsa,Türkiye buna ka- yıtsızkalamaz" dedi. Talabani"ye, PKK'yle mücadelede daha etkin olma sorumluluğu da hahrlatıldı. Gül, dün gazetecilerin sorulan- nı yanıtlarken Irak'ta federasyonun ülkenin toprak bütünlüğünü tehdıt edip etmeyeceği konusunda net konuşmadı. Gül, "Federasyon Irak'ı parcalayacak bir yönetim şekö mktir?" sorusuna "Federas- yondan federasyona fark vardu- süphesiz ki. Öyle bir federasyon vardır ki bu parçalanmanın, aynl- manın bir nevi eğitimidir. Sonun- da aynhk kaçınıhnaz hale gelir, ona kapı açar. Öyie başka bir düzenle- me vardır ki, o da bu kapıyı kesin- ükle kapaar" karşılığını verdi. 'Barkey ile görüştüm' Gül, "Bu konuda son günlerde iç ve dış basında çıkan konular da tamamen yanhşür. Bizim agnmız- dan çıkmayan ama bize atfen söy- lenen sözlerie hareket ediürse çok büyük yanhşlar yapıhr" dedi. Gül'e, ABD Dışişleri Bakanlı- ğı'nın eski danışmanlanndan Hen- ri Barkey'in gazetelere yansıyan, "Türk Dışişleri Bakanı De VVashing- ton'da görüştüm. Bakan bana 'Bir de facto devlet var, Türkiye'yi işin içine katmadıkça ordaki gelişmeler onlann işi' dedi" sözleri anımsahl- dı. Washington'da Barkey ile gö- rüştüğünü söyleyen Gül, "Bu ko- nudaki görüşümüzg»retaçıkur. Ona atfen yapıldığı söyienen ama sonra yaianlanan toplanüda Türkiye'ye atfen söyienen bazı şeylervar Kuzey Irak'la ve özeffikle Kerkük'le flgttİ Bunlann hiçbiıi bizim fiküierimi- zi yansıtmaz. Kerkük'le ilgili Türki- ye'nin düşündükleri de gayet açık- nr. Dışişleri Bakanhğı'nın fıkirkri gayetaçıknr. Benim şahsi düşüncem de gayet açıkbr"diye konuştu. VEFAT Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı gazilerinden merhum Miralay (Albay) Musa Kazım Korugan ve merhume Saffet Korugan'ın oğlu, merhum Abdurrahman Bato ve merhume Sabriye Bato'nun damadı, Sabiha ve Kudret Bato'nun eniştesi, Ayla ve Erim Ünal'ın dünürleri, Omca (Ünal) Korugan ve Aybek Korugan'ın babası, Dgın Korugan'ın dedesi, Sevim Korugan'ın eşi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji-Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. ÜSTÜNKORUGAN 22 Haziran 2004 Salı günü vefat etmiştir. AİLESÎ Cenazesi 24 Haziran 2004 Perşembe günü saat 10.00'da Cerrahpaşa Tıp Fa- kültesi 'nde düzenlenecek törenden sonra Teşvikiye Camii'ne getirilecek ve öğ- le namazınm ardından Kozlu Dedeler Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. .\ot: Çelenk gönderilmemesiricaolunur. İSRAİL'DEN ERDOCANA SERT YANIT Dış Haberier Servisi- israil Dışişleri Bakanı Sttvan Şa- lom, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde israil hükümetine yönehk sert açıklamalanna yanıt ola- rak "sabnmız tükeniyor" mesajı verdi. israil Meclisi Dış flişkdler ve SaMinma Komitesi'nde üyelere bilgı veren Silvan Şalom, "İsrail, Başbakan Er- doğan'ın eieştirilerineyanıtvermemekte kendini uzun sü- retutamayabiBr" dedi. Şalom, Erdoğan"ın yorumlannın Türk-Israil ilişkilerinin yapısına zarar verecek nitelikte olduğunu belirtti. Şalom, Ankara'nın, Tel Aviv'deki Bü- yükelçisi'nı danışmalar için merkeze çekmesine karşın îsrail'in, danışmalar için kendi büyükelçisini Türki- ye'den çağırmayacağını söyledi. Şalom, iki ülke ilişki- sinin korunabümesi için İsrail'in elinden geleni yapma- ya hazır olduğunu da kaydetti. IsraiUi bakan, geçen haf- ta ise, Erdoğan'ı bölge gerçeklerini görmeye davet et- miş ve bu tür sözlenn Yahudilere zarar vermeyi amaç- layanlan teşvik eder nitelikle olduğunu kaydetmişti. Can dostumuz Prof. Dr. ÜSTÜN KORUGAN Hocamızı kaybettik! Çokerkengitti!.. Yapılacak ne çok iş, gezilecek ne çok yer vardı!.. Ona nasıl da ihtiyacımız vardı!. Seni unutmayacağız! Başak-Kıymet-Atilla Coşkun Vakfimızın Kurucu Üyesi, Birinci Genel Kurulumuzun Divan Başkanı, Tûrkiyemizin aydınlık yûzü Değerli Dostumuz Prof.Dr. ÜSTÜN KORUGAN 22 Haziran 2004 günü vefat etmiştir. Üzüntümüz büyüktür. Ailesine. dostlanna, yakınlanna ve tüm üyelerimize sabır diliyoruz... IMT-AVRITA\ÂKFI AÇIKÇA ŞÜKRÜ StNA GÜREL Artık Görünüyor... Artık görünen nedir? Aralık ayına kadar AB ve ABD'nin Türkiye'ye dayatacaklarıdır... Bunlan daha önceden görüp, yazan ve söyleyenlerin sözleri ne- den bir "BOP" sesi gibi havaya kanşmıştır? Çünkü Türkiye'de, Cumhuriyet kurumlannın birlikte oluştur- dukları bir dış politika ile yol alma niyetinde olmayan, kendi iktidannın güvencesini dışarda arayan ve bu yüz- den dışa karşı boynu kıldan ince bir iktidar vardır. AB-Türkiye ilişkileri konusunda yazdığımızda, yak- laşık iki yıldır şunları belirtmiştik: AB, Türkiye'yi yir- mi yıl sonra bile üye yapmayı zor düşünecektir. O zamana kadar AB kendisi değişime uğramış, mer- kezden çevreye doğru gittikçe "sulanan" üyelik hal- kalanndan oluşan "yeni" bir biçim almış olacaktır. Bizimle pazar ve "tampon" ilişkisini sürdürecek bir formülü bulacaklar ve tam üyelik görüşmelerini de- ğil, "özel statü görüşmelerini" başlatmış olacaklar- dır. Bizden önce üyelik sırası mutlaka Batımızdaki Balkan ülkelerinin olacaktır. Aralık ayına kadar, AKP hükümetine istediklerini yaptıracaklardır. Bunlar ara- sında, Ege konularında Yunanistan'ın istediklerini yapmak, bize bir "Kürt azınlık"\n variığını kabul et- tirmek, RumOrtodoks Patnkhanesi'nin "ekümenik" statüsü olduğunu ve Heybelıada Ruhban Okulu'nun bir formülle açılışını dayatmak vardır. Daha önce söylenip yazılanların hepsi bir bir ger- çekleşiyor. AB, anayasasını hazırtayıp 15'ten 30'lara çıkacak üye sayısına göre ve bu kadar üyeye "yefe- ri kadar" söz hakkı verip, asıl yetkiyi "merkez"dek\ büyüklere bırakacak yeni formülü buluyor Daha dün- kü aday Hırvatistan'ın 2009'da üye yapılacağını, son- ra sıranın öteki Balkan ülkelerine geleceğini açıklıyor. Bu arada bize aralık ayına kadar yapmamız gereken- leri dayatmayı da elden bırakmıyor. Bir konuda ka- rarsızlar: Hem bizimle tam üyelik görüşmelerini baş- latmış gibi olmak hem de aslında bu görüşmeleri, an- cak bir "özel statü"ye varan bir çıkmaz sokak haline getirecek "yol haritast"n\ oluşturmak. Içeride AKP iktidannın "satabileceği", ama aslında Türkiye'ye hiç- bir somut üyelik vaadi içermeyen bir karar fomülü ara- yışı sürdüğü anlaşılıyor. Bizim tarafta bu kadar aymaz- lık, onlarda da bu kadar "yaratıcılık" varken hiç kuş- kunuz olmasın, bu sorunu da aşa/iar! ABD'nin Irak'ta bundan sonra neler yapabileceği de daha önce yazılıp, söylenmişti. ABD'nin "batak" so- rumluluğunu yaygınlaştırmak isteyeceği belliydi: Şim- di NATO İstanbul toplantısındagerçekleşecek. Irak'ın bölünerek yönetileceği belliydi: Kuzey Irak'tan bildi- rilenler bu sürecin sonuna yaklaşıldığını gösteriyor. AKP iktidan işin başından beri PKK ile baş etme işini ABD'ye ihale etmeye hevesliydi; ABD'nin de bu ko- nuda ne yapacağı ve Türkiye'nin değil, Kuzey Irak'ta- ki Kürt gruplann bütünlüğünü koruma kaygısıyla ha- reket edeceği görülüyordu. Şimdi olanlar belli... Amerikalı saygın gazeteci Seymour Hersh, ABD askerlerinin işkenceciliğinı ortaya sermesinin ardın- dan, şimdi de Kuzey Irak'ta ABD-lsrail-Kürt kumpa- sını açığa çıkarttı. İsrail, özellikle Iran'ı tedirgin ede- cek biçimde "Kürt komandolar" yetıştiriyormuş. Daha önce de basınımıza İsrail vatandaşlannın Ker- kük'te toprak aldıklan yansımıştı. Üstelik, Soros Vak- fı'nın "sponsohuğu"nda, koskoca Türk Tarih Kuru- mu'nda "Yahudi Kürtler" sempozyumu bile düzen- lenmişti. Bu arada, Kürtlerin özellikle Kerkük ve yö- resinde Arap ve Türkmenlere karşı bir "etnik temiz- lik" işine giriştikleri de biliniyor. O zaman bilınmeyen, kestirilemeyen bir şey kalmamış demektir. Artık bel- li ki, Ortadoğu'da bir yandan Türkiye, İran ve Suri- ye'yi "tedirgin ederek kontrol"a yarayacak; öte yan- dan da Araplara karşı îsrail'in yanı sıra doğrudan kar- şı olacak yeni bir "unsur" yaratıhyor... Değerli Fikret Bila'nın Milliyet'te yayımladığı toplantı tutanaklarında belli ki Amerikalı uzmanlar AKP hükümetinin nasıl iş gördüğünü ve karar oluş- turduğunu çözmüşler: Devlet kurumları ve bürok- rasisiyle birlikte değil, danışmanlarıyla! Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bazı konularda "devlet ka- ran"na uyduklannı söylüyor. Son gelişmeler karşı- sında da "gereken uyanlan gerekli mercilere ya- pıyoruz. Başka söyleyecek bir şey yok" diyor. Burada, "hangi devlet karartan" veya "hangi mer- cilere başvuruyapıldı" diye sormayalım. Ama, evvel- ki gün Hatay Reyhanlı'da toprağa verilen Türk şoför Faysal Demir'in, "sinihi ve sarhoş" Amerikalı asker- ler tarafından öldürüldüğünü belirtenler var. Acaba Türk hükümeti, bu konuda Amerikan mercilerine işin doğrusunu sorduğunda ne yanıt aldı? Amerikan ma- kamlan bu konuda bir inceleme başlattılar mı? Bu sorulann yanıtlan, bize çok şey gösterecek- tir. Artık, görebilirsek... [email protected] Nâzım Hikmet sevgisini her zaman bizlerle paylaşan, varhğıyla hayatı güzelleşriren, sevgi ve insanlık kaynağı, hep yanımızda olan dostumuz \akfımız Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr. ÜSTÜN KORUGAN'. zamansız kayetmenin derin uzüntüsü içindeyiz. Cenazesi 24 Haziran 2004 Perşembe günü saatlO.OO'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde düzenlenecek törenden sonra Teşvikiye Camii'ne getirilecek ve öğle namazının ardından Topkapı'da Kozlu Aile Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Nâzım Hikmet KültürveSanatVakfi SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 2004 464. Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesrnın 11.06 2004 tarıh 2004 464 Esas 2004 608 Karar sayılı dosyası ile tstanbul, Beykoz. Kavacık. eılt 10. hane 71'de nüfusa kayıtlı Osrnan ile Saıme"den olma 1939 dogumlu Metm Ocakçı \esayet altına alınarak kendısıne kardeşı Hürmüs Ocakçı'nın vası atandıgı hususu ilan olunur Basın 29043 Öğrenci kimlığimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. UYGAR YILDIZ Öğrenci kımliğimi ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. RESMIYEÖZGÜL GÜTEMLİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle