19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-M3 HAZİRAN 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK TA3İATLI İSTANBül EP3SDÎ Sİ ABDÜİCANBAZ1 ZrT EABtKCJLADS KAC3SALAEI KISIM 3İ?DENT w *$E riAf5 <i/'fc.A5ıI>/ Vı 1 tl£ ( TAMAM ?AJAa İP •ış(MA( . AMA irKA \M. AEU ^Cr< rtf'6- /ûfu TAM ( l\i &£Mı —^C3S|j KZAftJYLA Mı'iıN /İLCAN/?A1? ^ 4, YAPMA Buzuki Orhan adıyla tanınan Orhan Osman müziğin renklerinde dolaşıyor Ezgilerdenbirgökkuşağı T ürkiye'de para kazanmak için tavernalarda sahneye çıktığı dönemlerde "Buzuki" diye tanınan Orhan Osman, "Gökkuşağı" albümünde daha geniş bir coğrafyadan renkler sunuyor. Orhan Osman, "Buzuki benim için çok iyi bir kılavuz.. gücümü bu çalgıdan alıyorum. Buzukiden besleniyorum, kendimi ifade edebiliyorum" diyor. Gökkuşağı yedi renkten oluşur, ama Orhan Osman'ın müziğinde sayısız renk var: "Şarkıları yaptığım sırada hava çok güzeldi, birden yağmur başladı. Gökkuşağı çıkınca buzukim bana Gökkuşağını takip ef dedi." HATtCE TUNCER Almanya'da doğdu, Gümülcine'de büyüdü; Bulgaristan, Fransa ve Amerikada dolaştı, müziklerini tanıdı. Her gittiği yerden bir renk alan Orhan Osman buzukisini elınden düşürmedi. Buzuki Orhan adıyla da tanınan Orhan Osman. son albümünde dünya ezgilerinden bir "Gökkuşağı" yaratmaya çalışıyor. CENİS COĞRAFYADAN RENKLER Buzukiyle Gümülcine'de henüz 12-13 yaşlannda tanışan Orhan Osman'ın yolu, dünyanın birçok ulkesinde dolaştıktan sonra 8 yıl önce Türkiye'ye düştü. Türktye'de para kazanmak için tavernalarda sahneye çıktığı dönemlerde "Buzuki" diye tanınan Orhan Osman, yapmak istedikleriyle geldiği konum cakışınca tavemalardan uzaklaştı. 2002 yılında çıkardığı "Devriâlem" albümünde dınleyiciyi Balkanlar'dan başlayıp uzun bir yolculuğa çıkaran \ , Orhan Osman, yoğun bir konser dönemine girdi. Asmalı TÂ Konak filminin bir sahnesınde çalışmalan kullanılan Orhan \ Osman, Amerikan müzik kanalı MTV'de yayımlanan bir \ program için de müzik yazdı. Sürekli yeni projeler üreten <anatçı rebetiko ve Türk müziği yapan "Bosphorus kumpanya" ve daha çok Balkan müzıkleri yapan "İstanbul Brass Banf orkestralannı kurdu, yeni albümü için hazırlık .aptı. Yeni Dünya Müzik'in yapımcılığında çıkardığı -Gökkuşağı'' albümünde daha geniş bir coğrafyadan renkler »unuyor: "Devriâlem, albümlerim için bir başlangıçtı. Bu projeyi biraz daha modern bir soundla daha genç kitleye ulaşürmak stedik. Bas gitar, davul gibi ensfrünıanlar eklerken verellikten yine uzaklaşmadık." BUZUKİDEN BESLENİYORUM Orhan Osman'a adıyla aynı anda anılan buzukiyi sorduk: -Buzuki benim için bir duygu. Küçiik yaşlarda Baü Irakya'da elime geçen bir çalgı bu. Orada bağlama, kanun, ıd çalma olanağunız obnadı. Biz de halk müziklerini )uzukhle çalmaya çalıştık. Keman gibi, kanun gibi çaldık. En büyük avantâjun rebetiko müağuıe bağınılı kalmamak Jdu. Buzuki benim için çok hi bir kuavuz.. gücümü bu algıdan alıyorum. Buzukiden besleniyorum, kendimi ifade îdebüiyorum ve vokatimle sahnedeki şovumla dinleyiciye Jaşmaya çahşıyorum." BEN SENTEZ BİR ADAMIM Balkanlar'dan Iç Anadolu'ya, Hint ezgilerinden funky jularına kadar sesler duyuran Orhan Osman, çalışmalannı •fada kanşık" bulanlann eleştirilerine de açık: -Beni tanunayan bir insanın bu eleştiriyi yapması çok i©rmal. Hayat hikâyeme bakın. Almanya doğumlu, Vunanistanh, ama Türk asıllı. 15 yaşında almış cline Hizukryi.. dolaşmış dunnuş. İster istemez bu külrürler Tiiiağime de bulaşıyor. Ben sentez bir adanum.. dolayısryia nüzik anlayışım da, doğru veya yanlış, tartışılabilir ama jence müziğin kurah yoktur. Müzik doğarun sesidir, doğadan iknnştır. Kültürleri bozmamak şarOyla müziğe kural tonulamaz. Ben de hiçbir kültürü bozmuyorum. Anonim nüziklerden yola çıkarak kendi müziğimi yaratmaya ahşrvorum." DAHA YALIN BİR YOL Kendisini "yemek ahşkanlığında olduğu gibi müzikte de ıçgöztö" olarak niteleyen Orhan Osman, yeni alışmalannda daha yalın bir yol izlemeyi planlıyor: -Bazen sahnede çalarken 'Ah keşke bir de Perulu olsa" diye lüşünüyorum. Belki bir parça çalacak, ama o lezzeti sthorum. tçündeki ses, beni bu çeşitliliğe yönlendiriyor. çimden böyle nşkmyor, yapacak bir şey yok. Devriâlem'de rfmençe ile buzukiyi yan yana denemiştim. Eleştirilebilir.. ana ben mutlu oklum. Hiçbir zaman herkesi mutiu etmek nümkün değildir. Bazısınm arkasuıa bin kişi, bazısına yüz jşitakılır. Benim arkama da 10 kişi tnkılsa bana yeter" diyor. Dünya müziklerinden tadımlılcSir şeyler ökkuşağı yedi renk- ten oluşur, ama Orhan Os- man'ın müziğinde sayısız renk var. Buzukısine "Ne ya- pahm" diye sormuş ve sevgılı çalgısımn kılavuzlu- ğunda yola düşmüş. Balkan- lar'dan başlamışlar ve ünlü Koçani Or- kestrasf yla "Dostlar Bizim Halaya" di- ye dansa davet ediyorlar. Sufı Groove adıyla dinlediğimiz anonim Azize adlı eserde opera sanatçısı Funda Güllü ve müezzinlik yapan Mürsel Yartaşı vokal yapıyor: "Şarkılan yapüğun sırada ha- va çok güzeldi, birden yağmur başladı. Gökkuşağı çıkınca buzukim bana 'Gökkuşağını takıp ef dedi. Gökku- \ şağını iki kez gördüm, bir de kendi \ birikiminı vann." îç Anadolu'nun ünlü ezgisi Farfara'da funky tınılar ve Hint çalgılanyla buluşuyor ve arada mehter havalan devreye giriyor: "Amacımız bu güzel Anadolu ezgisini boz- mak değil. Avrupa'da konserler verdiğimiz- de onlann da bir ne- fesi ol- \ sun, bir Hintli de kendini bulsun iste- dik. Ezgileri bozmadan birieştirdik. Yıldız Ibrahimova, sesini enstrüman gibi kullanan dünyaca ünlü bir caz vokah". Bir deneme yapmak istediğinıi anlattun ve kabul etti. Anonim bir Yu- nan ezgisi üzerine'Yıldız'la Buzu- ki'nin Buluşması' ortaya çıkn. Akde- niz, Balkan ve cazı birleştirdik. Bunla- nn hepsi masum denemeler." "Buzuki Orient", Orhan Osman'ın Batı Trakya'da bulunduğu sıralarda ün- lenmiş, kendi deyimıyle "seruma bağh bir hastayT oynatan bir parça. "Hasan Ağa" anonim Balkan ezgi- leri üzerine Sedef Akgül ve Gökhan Şahin'in ortak yazdıklan sözlerle or- taya çıkmış. Orhan Osman, anonim bir Makedon şarkısı olan "SisH Tepe- ler" ve anonim bir Yunan ezgisi olan Armenaki'yle yolculuğunu Balkan- lar'da sürdürüyor: "Balkan enstrümanlan ve ezgileri ağırlıkta olsa da aslında Balkan müziği yapmıyorum. Düma müziklerinden ta- dımlık" bir şeyler veriyorum. Benim or- kestramda Bangladeşli de, Hintli de, İs- pamol da var. DJ'ler diyeüm 300 al- bümden bazı parçalan seçer, çalar. Ben de sahnede albümden değil, orkestram- la birlikte o an ne geldi\ se Balkan- lar'dan, Hindistan'dan, Trak\adan, Anadolu"dan çalıyoruz. İçimdeki müzi- ği, içimdeki nrona\i kimse bilemez. Bi- rinci albümde müziğimin temeüni attık, ikincisinde ispatlama} a ça- lışıyoruz, üçüncü albümde ye- nilere ilerlemek için nokta ko- > acağız. Daha yolun başında- yız, içimde var olan müziği dökeceğim ve çok iyi bir bajrak vakalayacağun." 'Başım Belada' yeniden okurlarla... G ülten Kaja'nın kurduğu Gam Müzik ve Yayıncılık, Ahmet Kaya'yı anlatan Ferzende Kaj'a'nın kaleme aldığı "Başun Belada" adlı kitabı genişletip yeniden yayına hazırladı. "Ahmet Kaya Kitaplığı Serisi"nin ilk kitabı olarak yayımlanan "Başun Belada"nın Kürtçesi de Osman Mehmed \ e Mazlum Doğan'ın çevirisiyle piyasaya sunuldu. Ahmet Kaya'nın 1957 yılında Malatya'da başlayıp, gitmek zorunda kaldığı Paris'te 16 Kasım 2000 yılında son bulan yaşamını on altı bölümde anlatan kitap, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya ile yazar Mehmet Uzun'un önsözleriyle başlıyor ve okuyucuya Ahmet Kaya posteri armağan ediliyor. Gülten Kaya, Gam Yayınlan'nın Ahmet Kaya kitaplanyla yayın hayatına girmesiyle ilgili, "Ahmet Kaya, çok büyük ve çok acunasız bir haksızhkla a>nldı aramızdan. Tek tipleşmek istemedi, bevıüni ve kalbini kimsne teslim etmedi ve muhalif duruşunu hep koruyarak kahn kahn çizdi tanıkhk ettiği gerçeklerin alünı" dedi. Konser keyfi DVD ve VCD'de Istanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda 18 Haziran günü konser verecekKardeş Türküler'ın 2000-2001 yılı konserlerinin görüntülü kayıtlan yayımlandı. Kalan Müzik tarafından piyasaya çıkanlan D\TD ve VCD'lerde açıkhava tiyatrosu konser görüntülerinin yanı sıra klipler, grubun albümleriyle ilgili bilgiler ve 32. Gün programı görüntüleri yer alıyor. Kardeş Türküler'in 18 Haziran Cuma günü saat 21.15'te başlayacak konserinde Aynur Doğan'ın yanı sıra Hakkârili dengbejler (ozan) konuk sanatçı olarak yer alacak. Konserde. ilk kez dinleyiciyle buluşacak yedi Kardeş Türküler parçasının yanı sıra Boğaziçi Gösteri Sanatlan Topluluğu dansçılan dansın dilini sahneye taşıyacak. GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIR4LP Kırmızı Halı! Bu kırmızı halı meselesine takıldım kaldım. Zenginler Kulübü yahut G-8'lerin ABD'deki toplan- tısına 'demokratikortak' sıfatıyla çağrılan Sayın Baş- bakanımız için düzenlenen karşılama törenınde G-8 ülkelennın liderlerine uygulanan kırmızı halılı ve ban- dolu protoko! uygulanmamış. Başbakanımız da taş ze- min üzerınde yürümek zorunda kalmış. Ulusal Mar- şımız çalınamamış. Gazetelerin yazdığına bakılırsa kalender bir mızaca sahip olduğu için Başbakan bu- nun üzerinde pek durmamış. Aslında insanın kalen- der mizaçlı olması iyi bir şey. Vatandaş Recep Tay- yip Erdoğan için de bu iyi bir şey. Ama ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ıçın? Onun Başbakan olarak böyle olmaya hakkı var mı? Hele TC'yi temsil ettiği an ve zamanlarda ve kendisine karşı gösterilen biçim- sel davranışlar karşısında ben kalenderim, boş ver de- yıp bunlara kayıtsız kalabılir mı? Şüphesiz Sayın Erdoğan uçaktan indığinde kırmı- zı halı yok diye halının serilmesinı, bando niye yok di- ye bandonun gelmesini bekleyecek değildi. Elberte taş zemın üzerinde yürüyecekti, nitekım yürümüştür de. G-8'ler denılen ülke lıderlenne uygulanan bırincı sı- nıf protokol bizım Başbakanımıza uygulanmamış, Ce- zayır, Irak, Afganıstan gıbı ülke liderlerine uygulanan ikincı sınıf bir protokol uygulanmıştır. Tabiı, belki de üçüncü veya dördüncü sınıf bir protokol de olabılir, bunu da bilmıyoruz. Kaç sınıflı bir protokollerı varsa... Işin ilgmç tarafı G-8'ın 7 lıderi sırasıyla gelmışler, tam sıra bızim Başbakanırnıza gelince apar topar kırmızı halı da, bando da ortadan kaldınlmıştır. Ne dıyelim? Kader mı utansın? Gazetelerde Başbakanımızın 'Zenginler Kulûbü" üyelennin bu toplantısına 'demokratik ortak' olarak çağ- nlmasından, önce kıvanç duymuştuk. Vay be demış- tik. Sonra baktık kı bu toplantıya Irak, Afganıstan, Ye- men, Ürdün gibi ülkelerın lıderlen de çağnlmış. 'De- mokratik ortak' diye çağrılmamız dığerlerinm demok- ratik olmamasına bağlıymış. Bir defa, demokratik olmayan ülkelerle aynı kefe- ye konulmamızı kabul edebılmek sanırım mümkün değil. Kaldı ki Türk ulusunun ve onun devletının onu- ru da G-8'lerin onurundan hiç de aşağıda değildir. (Tüm uluslar'n onuru da bir dığerınkınden aşağı değildir.) Yi- ne önem veya değeraçısından da baksanızTürkıye'nın ABD için önemı dığerierınden de fazla, hele şu son zamanlarda. Gün gecmryor kı kapımızı çalmasınlar. Şım- dı de mesela gündemde Incirlik' meselesı var. Benim stratejık ortağım, yıllardır sevgıli müttefikım, benim herşeyımTürkıye... Sen şöyle güçlüsün, böy- le değerlisin, önemlısm.. ama sıra kırmızı halıya geldi mı kaldınn halıyı, gönderin bando mızıkayı!.. Burada Sayın Başbakan kalender bir tavır sergıle- yemez. Sergileyememelıdır de. Zaten Kasımpaşalılık da var serde. Bırkaç gün sonra ABD Başkanı "Dab- lıyu" Bush ülkemizegelecektır. Bu karşılamadadev- letlerarası ilişkilerde karşılıklılık ılkesi gereğı Bush'a ne kırmızı halı serılmeli ne de bando mızıka bulundurul- malıdır. Ancak NATO üyesı dığer ülke cumhurbaş- kanlanna veya başbakanlanna ıse kırmızı halılı ve ban- dolu karşılama yapılmalıdır. Yapılmalıdır ki bunun bir anlamı olduğu anlaşılsın. Böyle bir ayırım ABD ulusu- na karşı değil, dıplomaside bir karşılık olarak; Türk ulu- suna o ayınmcı ve ikincı sınıf ulus muamelesi yapan ABD Başkanına ve yönetimine karşı yapılmış olacak- tır. Aslında onuruna çok düşkün bir ulus olduğumuz yadsınamaz. Atatürk ve Ismet Paşa dönemlerinde ulus onurunun böyle protokol ve seremonilerde ne den- li korunduğunun çarpıcı örneklenni bilıyoruz. Daha sonra ki dönemlerde bu konularda ulusu ve devleti temsil edenlerin zamanla bu özenı göstermedıklerini veya gösteremediklerinı de bilıyoruz. Hafızamda kal- mış mesela; eskı ABD Başkanı Clinton 'Oval Of/s'te ayak ayak üstüne atmış otururuyor, karşısında da Sa- yın Ecevit ayakta ve esas duruşta duruyor! Tabii çok yakın zamanda Süleymanıye'dekı 'çuval' olayı da vaıi Bu olayı da tepkısiz karşılamıştık! Oysa son zaman- larda ABD'nin bizımle bitecek ve bıze muhtaç birçok işi de var. Incirlik Üssü gibi, Irak gibi... Ama adamla- nn aldırdığı da yok! Ben her türiü muameleyi reva da görürüm, istediğim her şeyi alırım da, yaptınrım da! Biryanda, durmadan sıralar dururuz.. Türkıye şöy- le önenlidir, böyle güçlüdür, Ortadoğu'da , Balkan- lar'da. Kafkaslar'da, Asya'da, Akdeniz'de..falanfilan edebıyatı yapanz, ama diğeryanda başımıza çuval ge- çırılır, sesımiz çıkmaz, Başbakanımız esas duruşta durur, yerden kırmızı halılartoplatılır, bando gönden- lirgıkımız bile çıkmaz! Gırtlağımıza kadar borçlu olmamız, onlara zaman zaman muhtaç olmamız belki bu türmuamelelere la- yık olduğumuzun sebebı olarak gösterilebilır. Ama onuıiu borçlu olmak da mümkün değil midir? Türki- ye, Osmanlı'nın borçlarını da son kuruşuna kadar ödemiştır. Bundan sonra da tüm borçlarını ödeye- cektır. Mesele, sadece bizleri yönetenlerin, iktidarla- nnın ıcazetınin ABD'den geçtiğı gibi bir duyguya ve- ya varsayıma sahip olmalan, kendilerine ve ulusa gü- venlerınin olmaması değil midır? Baş mızı dik tuttuğumuzda kimsenin ne başımıza çuval geçirebılmesi mümkündür ne de kırmızı halıyı toplatabılmelen.. scakiralp (mynet.com İber Müzik'ten yeni albümler I " ber Müzik, şair-yazar Ayduı Oztürk, Krvırcık AH ve Nurettin Rençber'in yenı albümlerıni piyasaya çıkardı. Çok sayıda kitabıyla tanınan Aydın Öztürk. beşinci albümü "Tutku ya da Aşk"ta söz ve müzikleri kendisine ait 12 şarkıyı seslendiriyor. Şarkılann iki yılı aşkın bir sürede demlene demlene ortaya çıkrığını anlatan Öztürk "Ben bir kent ozamyım. Kentli insanın hayatmdan süzüyorum. Müziğimin omurgası türkülere yaslanıyor. Kent türküleri olmaya aday eserleri oluşturmaya çalıştım" diyor. Kıvırcık Alı (Ali Özütemiz) üç yıl aradan sonra hazırladığı "Üçüncü Gurbet" albümünde sesiyle insan portreleri çiziyor. Kı\ırcık Alı, albümde çağdaş ozanlann yanı sıra kendi bestelerine ve anonim eserlere yer veriyor. Nurettin Rençber "Eski Yara" adlı albümünde halk müziği etkisindeki söz ve müziği kendisine ait 12 parça seslendiriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle