19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 13 HAZİRAN 2004 PAZAR P A Z A R Y A Z I L A R I [email protected] Mari teyze, Richard abi...rkler uzun yıllar Avrupa'da yaşayınca . laKiık yaşadıklan toplumla kaynaşmış ve bmduklan ülkelerde de ağabeylen, te^3eri. dayılan olmuştur diyebiliriz. Yani Aaıaıya'ya 40 yıl önce giden TürkJerin artık o ı ^ . Hansabileri, Hefanut amcalan olması gtfttir. Bana göre, bir Türk'ün uzun vadede u m u . yaşadığı yeri benimseyıp vatan sîn^ası da bunlara bağlı. Caru sıkılan bir Ttc lcomşusu Helmufa vanp "Hetmutabi bi^-nnı içmeye gddim" ya da "Hetanut abi, b i z elim şıkişık bana biraz koltuk çık!_" di fc>ilmelı. îşyerinde. 3 dakika geç kaldın olı m u şimdi gibi anlayışsızlıklar da bizi b c t r - İşyennde olması gereken, bir Türk'ün Hdaaıdalı >a da Alman iş arkadaşına "Pfcter, ha, l)«nim kayıroalide rahatsız, ben kavorunı, idare edher gözüm!.." tarzıdır. Çcîcapı Hollandah komşu kadına "İngrid te\ec, garnını aç, bi sarma yap da yiyek!.." ş e l i n d e olabilmelidir ki yaşadığımız yerler vaın olabılsin, bizlerde "40yıldır buada>ık. artık burahvTk" diyebilelim. Tabii ki unlardan hiçbıri gerçekleşemedi. Biz k e d i anladığımız anlamda buralı olamadık. Bu örneklerden herhangi birinı bir Türk denemiş olsa Avrupalı "Ay manyak galiba!.." der. Komşu kadının kapısına dayanıp gelişigüzel ünlemek, öncelikle komşu kadının sonraysa diğer komşulann panığe kapılmalanna neden olur. Kadın polısi arayıp yandakı yabancının kendisini ^ ~ ~ ~ rahatsız ettiğini, hayatının tehlikede olduğunu söyler. Sonra bizim samimi arkadaşı içeri alıp sorgularlar. Tabii sonra, "Bu herifler beni sevmiyor, istemiyor* duygusu gelışır. Aslında böyle davranan kim olursa olsun, Avrupalı polisi arar. Bize kastı olduğundan değil. Onlann samimiyet anlayışı farkJıdır. Bu ilişkiyi kendi aralannda yaşayıp bize yüz vermeseler "Kendi aralannda ne güzd ankşıyoriar da bizi buyur etmiyortar" denilebılır ama durum öyle değiİdır. Henk de ingrid teyzenin kapısında bağıramaz. Randevu almak için bile gerekçeniz olmalıdır. Gidip komşuya "Müsaitseniz akşam size geJecezL" denmez. Komşu cevap veremez, dili tutulur.Travma AMSTERDAM YAKUPKARAHAN halinde dolaşır ve "Bu adam niye böyle dedL" diye düşünüp durur. Yurdum insanı da içe dönüp kendine benzeyenlerle yaşamayı tercih eder. Yanlış anlaşılma korkusu ile kendine benzemeyen gnıplardan uzaklaşıp boş ^ " ~ ~ " ~ ~ ~ zamanlarda, boş bulduğu alanlarda mangal yaparak gününü geçirmeye başlar, "kendini mangala verir." Zaten ömrü çalışmakla geçen ve eğlence anlayışı sınırlı olan bizler mangal sayesinde kendimize biraz terapi yapıyoruz. Bazen tek eğlencemiz olan mangal da Avrupalılar tarafından engellenır. Siz parkta eğlenirken iki polis belirir ve Türkçesi "Hoop kardeşim, burası Vondel Park, mangal yasak, buradan başka Amsterdam yokL" deyiverir. Zaten kendinı dışlanmış sayan yurdum insanı Allahın otunun üzerinde bile rahat bırakılmamıştır. u Ya n'oolcak ot işte, gel bir lokma da sen al" demek fayda etmez. Polis "Bi lokma bile almam. rüşvet sayannT diye yemez. Normal koşullarda çevrede ne kadar Hollandah varsa Türk ailenin başına toplanıp "Ne kadar gûzel koktu, nefıs" deyiverir. Eh, bizde bunu dhene (hatta demeyene bile ) "Bi lokma al" denildiğınden parktaki tüm Hollandalılar etleri bir giizel yerler. Bu durum karşısında bizde gelişen duygu ise "Hem ederimi yediler, hem de bi huzur içinde mangal \ apûrmadılar" gibı bir şeydir. Okurlann burada kafası kanşabilir. Fazla samimiyete yanaşmayan bu insanlar nasıl olup da mangala üşüşüveriyorlar diye sorulabilir. Bunun cevabını ben de bilemiyorum. Aslında Richard abi ve Mari teyzelerimiz elbette var. Ama, isimleri farklı da olsa onlar da bizim gibi Anadolulu, bizim gibi göçmen, bizim gibi Türkiye özlemıyle yaşayan insanlar. Aynı şeylere gülüp ayru şeylere üzüldüğümüz, Mari, Richard gibi isimlerinin yanı sıra Bahar, Songül, \tosuf gibı Türkçe adlan da olan Türkiye'den Süryani, Ermeni dostlar. Geleli 40 yıl oldu, buraiı olmaya çahşıyoruz ama gene beceremedik galiba. Gene kendimize benzeyenlerle yaşamakta ısrarlıyız. [email protected] Korkak AB'nin ödlekkızı Fransa Fraısa bugün Avrupa Birliği (AJ) Parlamentosu'nun 78 Fraısız mılletvekilini belirlemek üztre oy sandıklanna çağnlı. 41 pati v e 168 listeden 3 bin 500 ady, -4-1 milyon seçmenin iralesine başvuracak. 1 Mayıs'ta lOyeni ülkenin katılımıyla en b ü l i k genışlemesini başaran AB. insnlık tarihinin demokratık yodan gerçekleştirdiği en köklü, iddah yakınlaşma sürecinde biradım daha ılerliyor. Yizyıllar boyu insanlanna, bazen de dünyaya tarihin en kanlı güılerini yaşatmış Batı Avrupa. Katolik ve Protestan altcimliğine, Yunanistan ıle Onodoks boyutunu katarken yanızca Hıristiyan âlemi ıçin bir setnbolik bütünleşme sağlamış olrıuyor, aynı anda evrensel banş yo.unda da ıddialı idealinı bir gıdımcık olsun ete kemiğe büründürüyordu. Bundan da öteye Avrupa kıtası, tek kutuplu bir dünyada siyasi-ekonomik seçenek, eleştirel-muhalif ses, güç olabilme şansını güçlendiriyordu. A\nıpa 18. yüzyıl Ajdınlanmancılannın savunduğu fikırlerden, Fransız ve Amerikan devrimlerinden beri ilk defa bu çapta, kan dökmeden askeri, si>asi, sosyal ve ekonomik bir değişim sağlanıyordu. Adını koyduğu. "Farkn, eşit, özgür"den olan korkaklığını iki asır saldırganhkla örtbas etmiş AMiıpa, hiç olmazsa var olduğu toprakJarda. geleceğinı bilinçli bir "çağdaş topluma" dönüştürebilmenin doğum sancılannı çekiyordu. AB, Yahudilen "köİderinin bir parçası" diye kolaylıkla kabullenirken güncelliğin de pekiştirdiği bir dargörüşlülük ve ödleklikle, kendisinin de içinde yer aldığı tarihi bir gelışmenin kaçınılmaz ürünü olan Müslümanlan, Türkiye'nin adaylığı etrafinda evrensellik iddiasındaki dünyasından dışlamanın yollannı anyordu. Bu ödlekJiğın öncülüğünü de "Katolik kilisenin kızT namıyla maruf Fransa daha doğrusu Fransız sağı üstleniyordu. Din, coğrafya, nürus, kültür gibi bahanelerle muhafazakâr iktidar partısi UMP, hem müttefikı hem kamp içi rakibi liberal sağ UDF; artı, cıddi hasım gibi gözükse de el altından destekçısi aşın sağ, Türkiye'nin AB üyeliğıne savaş açmışlardı. Bu davranışın ardında da ikiyüzlü, sinsı planlar aramak olası. Kaldı ki 13 Haziran'ın ardından bu oportünist iktidar ve müttefiklerinin, Türkiye konusunda takınacaklan tavn kestirmek pek zor değil... Sol kesime gelince tablo biraz daha olumlu ancak çetrefilli. Tanıdığımız bir örnekten çıkarak anlatalım. Daniel F. 15 yıl, üç PARİS UĞURHÜKÜM dönem Paris'in banliyölerinden birinde belediye başkanlığı yapmış bir kişihk. Çoğul solun komünist kanadı, FKP militanlığı yıllarında Türkiye'yi Türk, Ermeni, Kürt yoldaşlan aracılığıyla tanıyan ve Türkiye aşığı Daniel F., son dönemlerin sol blok ve So\yetler fiyaskolanndan sonraki düş kınklannın da etkisiyie küçük bir sol hareket, sosyalist kanadın içinde yer alan Sol Radikal Hareket'e (MRG) katılmıştı. 0 da, Kopenhag ölçütlerini uygulamak kaydıyla Türkiye'yi çoktan AB'de kabullenmişti. Fakat Kürt ve Ermeni sorunlan canını sıkmaktaydı. Zira Türkiye savunucusu yeni partisi MRG'nin Paris listesi adaylan arasında - bildiğimiz kadanyla- Fransa'da ilk kez Türk kökenli bir aday (2. sırada) vardı. 40 yıldır Fransa'da yaşayan doktor ve Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Demir Fıtrat Onger'ın varlığı Paris ve çe\Tesinde oy verebılecek 18 bin Türkiye kökenli seçmen açısından önemliydi. Fakat geçen hafta sonuna kadar Le\1a Zana ve arkadaşlanna ilişkın tıkanıkJık, "Ermeni soykınmr çevresinde sosyalist ve komünist yöneticilerin derinlikten uzak, kısa vadelı siyasi kaygılarla ileri sürdükleri "şart", olumsuz bir oy eğiliminin adeta garantisiydi. Ancak kara bulutlar son günlerde dağılırgibi oldu. Daniel F'in Ermeni kökenli eşi pazartesı günü Paris Ermeni radyosu AYP'nin canlı konuğu Agos dergisi Genel Yayın Yönetmeni HrantDink'i dinlemişti. Dink, Türkiye'nin AB üyelığine karşı kampanya açmaya hazırlanan Ermeni diasporasına, yapacaklan hareketin hem Ermenistan'a hem de Türkiyeli Ermenilere yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu, Türkiye'nin demokratikleşmesini kösteleyecek girişimlerin tüm A\Tupa ve dünya açısından tatsız sonuçlar getireceğini belirtmişti. Çarşamba günü 4 eski DEP'li milletvekilinin serbest bırakılması ise ödlek Fransız siyasi çevrelerde şok etkisi yaratmıştı. Salı günkü Liberation gazetesinde "Avrupa'nın Şansı Türkiye" başlıklı bir makale yayımlayan gazeteci ve yazar Jean Kehayan "Tüm ütopyalar ve özgürlüklerin diyan bir Avrupa rüyasınuı yolu Avrupa'nuı Türkiye'ye evet demesinden geçer" diye yazıyordu. ugur.hukumaparis.com Olimpiyat meşalesiniMandelayaktı Atina'da 13 Agustos'ta başlayacak olan olimpiyat oyunlan öncesinde geleneksel olarak dünyayı gezen olimpiyat meşalesi dün Güney Afrika'nın başkenti Cape TovvTi'a ulaştı. Meşaleyi, Güne\ Afrika'nın eski deviet başkanı ve ırkçı beyaz rejime karşı verilen özgûrlük savaşımının simgesi Nelson Mandela yakü. Tören, Mandela'nın 27 yılbk hapis cezasının çok büyük bir bölünıünü geçirdiği Robben Island'daki cezaevinin avlusunda düzenlendi. Meşale, önceki gün de ilk kez bir Arap ülkesi olan Mısır'a gebnişti. Meşale, 6 Temmuz'da İstanbul'a gelecek.(AP) Belçika'da çifte seçim Bugün Belçika'da çifte seçim var. AB ülkelerinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine ek olarak, Belçika'da bölgesel seçimler de bugün yapılıyor. Federal parlamento için genel seçimler geçen yıl 18 Mayıs'ta gerçekkşmişti. Belçikalılar önce AP, daha sonra da içinde bulunduklan bölge parlamentolan için oy verecekler. tki dilli bölge olan Brüksel'de yaşayanlar Belçika'nın yapısından kaynaklanan nedenlerden dolayı 3 kez oy kullanacaklar. Karmaşık bir devlet yapısı bulunan 3 dilli (Fransızca, Flamanca, Almanca), 3 bölgeli (Flaman Bölgesi, Valon Bölgesi, Brüksel Bölgesi) Belçika'da 6 hükümet (Belçika Federal Hükümeti, Flaman Hükümeti, Fransızca Konuşan Toplum Hükümeti. Valon Hükümeti, Brüksel Hükümeti, Alman Toplumu Hükümeti), 6 tane Meclis (Beçlıka Federal Meclisi, Flaman Meclisi, Fransızca Konuşan Toplum Konseyi, Valon Meclisi, Brüksel Meclisi, Alman Toplumu Konseyi) ve 1 Senato (Belçika Federal Senatosu) bulunuyor. Kamuoyu yoklamalanna göre muhalefetteki CD&VN-VA Ittifakı (Flaman Hıristiyan Demokratları/Flaman Milliyetçileri) Flaman bölgesinde, iktidar partisi Valon sosyalistleri PS Valon bölgesinde, koalisyon ortaklanndan Valon liberallen MR ise Brüksel'de ikinci parti konumunda. Valon bölgesinde Valon Yeşilleri Ecolo'nun federal seçimlere göre oyunu en çok arrnran parti olması bekleniyor. Valon sosyalistleri PS, Brüksel'de MR'ı çok yakından izliyor. Flaman bölgesinde ikinci sıra için oylannda düşüş beklenen koalisyon ortağı SPA (Flaman sosyalistleri)- Spırit, Vlaams Blok (ırkçı parti) ve başbakanın partisi VLD (Flaman liberalleri)- Vivant kılpayı farkla yanşıyorlar. Flaman Yeşilleri (Groen!) ise barajı aşıyor. 1978'denberi seçimlerin hepsinde bir başandan diğerine koşan ırkçı parti Vlaams Blok'un oylannı yine arttıracağı anlaşılıyor. (Vlaams Blok genel seçimlerde yüzde 18 oy almıştı.) Vlaams Blok'un bir süre önce yargı karanyla "ırkçı" damgası yemesi bakalım bugün seçimleri nasıl etkileyecek? Irkçı parti, "düşünce özgüriüğüne engel olunuyor" yaygarası yaparak "kurban" rolü oynadı ve yeni taraftarlar kazandı. AP seçimlerinde, CD&VN-VA ıttifakı bölgesel seçimlerdeki oy oranının üzennde bir başan sergiliyor. AP seçimlerinde Vlaams Blok'un oylan bölgesel seçimlere oranla düşerken diğer partiler için bölgesel seçimlerle AP seçimleri arasında fazlaca bir fark gözlenmiyor. Flaman Sosyalist Partisi Senatörü Fatma Pehtivan 8. sıradan AP adayı. Eski senatör Meryem Kaçar ise Flaman Yeşiller Partisi'nden 3. sıradan AP'ye aday gösterildi. Valon liberallen MR'den Günsel Elmas 6 , Valon Yeşilleri Ecolo'dan Nermin Kumanova 4. ve Flaman PVDA'dan Belgin Ozgüneş de 6. sırada AP'ye girmeye çalışıyorlar. 5 kadın Türk AP adayının seçilme şanslan pek az. BRÜKSEL ERDtNÇ LTKU Belki Pehlivan sürpriz yaparak AP'ye girebilir. Bölgesel seçim sonuçlan bölge hükümetlerinın bazılannın muhalefet kontrolüne geçmesine ve federal hükümetle bölgesel hükümetler arasında uyumsuzluğa yol açabilir ve federal hükümeti zor durumda bırakabilir. Özellikle federal koalisyon ortaklan Flaman liberallen ve Flaman sosyalistlerinin oy oranlannın azalması federal hükümete karşı bir güven krizı yaratabilir. Eğer seçim sonuçlan kamuoyu yoklamalannı dogrularsa, Belçika'da epeydir ortalarda görünmeyen Hıristiyan Demokratlar tekrar sahneye çıkacak ve mahkemeden "ırkçı" damgalı Vlaams Blok, mahkeme karanna rağmen aldığı halk desteğiyle ırkçı söylemlerine daha bir cesaretlenerek devam edecek. erdincutku 2 yahoo.com 68'LİLERDEN ÇAĞRI Uluslararası malı olıgarşının askersel orgutu ve vurucu gucu olan NATO Doruk Toplantısı'mn 28-29 Hazıran 2004 gunlerinde Istanbul'da yapılıyor olmasını, emperyalızme karşı ulusal bağımsızlığını. ka- nıyla. canıyla verdığı Kurtuluş Savaşı'yla kazanmış Türkiye ıçın büyük bir talıhsızlık sayıyoruz. Bu top- lantının emperyalızmın ülkemizdekı işbırlıkçısı AKP ıktıdan donemınde yapılıyor olmasını da bir rastlan- tı olarak gormüyoruz. Bu nedenle, NATO Zırvesı'nın Istanbul'da gerçekleştınlmemesı ıçın yapılan ve yapılacak tüm eylem- len desteklemeyı vazgeçılmez bir gorev bılıyoruz. Yine bu kapsamda. 68'Bler olarak 20 Haziran 2004 gûnü saat 14.30'da n\i Gümüşsuyu-Dolmabahçe güzergâhmda yapılacak olan toplantı ve yürü- yüş eytemimize. devnmcılen, demokratlan, yurtseverten, sosyalistleri, ışçılerı, gençleri ve tüm emek- çılerı katılmaya çağınyoruz. Bu doğrultuda yapılan ve yapacağımız eylemlenn salt ülkemız adına değil: ezılen, somürülen. baskı ve zulum goren tum dunya halklannın mucadelelerıne de bir katkı olmasını dılıyoruz. Irak'ta. Rlıstın'de, Afganıstan'da ve dunyanın bırçok yerınde ABD emperyalızmıne karşı savaşan tum halklann onurlu dırenışlerının yanında olduğumuzun somut bir kanıtı olarak da NATO ZİRVESİ'NE HA- YIR dıyoruz. Aynca bir ABD projesı olan Büyük Ortadoğu Projesı'nı (BOP) ve bu proje içinde Türkı- ye'nın yer almasını reddedıyoruz. Bu eylem ve ıstemlerımızı. NATO toplantısının Istanbul'da yapılmasına karşı durmakla sınırlı tutma- yıp; Türkiye'nin MATO'dan çıkmasını ve gtderek NATO'nun dağıtılmasını, Türkıye'dekı tüm Amerikan uslennın kapatılmasını ıstıyoruz. Türkiye'yi emperyalızmın savaş çığırtkanlarının buluştuğu bir mekân olmaktan çıkartmak; bir doğa, kultur ve tanh hazınesı olan Istanbul'u tüm insanlığın, banş, özgûrlük ve kardeşlık kentı yapmak dıleğı- mıze katılmak ısteyen her kışı ve kuruluşu; el ele, omuz omuza guç ve eylem bırlığıne çağınyoruz. NATO'YA HAYIR!.. YANKEE GO HOMEL Orhan ^banozoelu. Cûneyt Akalın, Mehmet Akkava. Muzaffer ,\kso\. Mehmet Can Ak\olcu. \hmet Ardal. H Turgut Anğ. Sûlevman Arslan. Vferdan Aslan. Mustafa Atalav. Dışeps Eınm Atıla. Ismaıl Atmaca. Semra Avdın. Mehmet Atav. Erol Bahçekapıh. Imam Bakır. Nıhat Behram. Ataol Behramoğlu, AJımet Sanı Belek. Cemal Boğa. Çetın Boga. Danı> BoroSlu. Narmk Kemal Boya. Ahmet Bozkurt. Eda Can. Gülsen Can. Nume Can. Saım Canatar. Lâur Cankcx;ak, Şükrii Ce>han. Demırta^ Ceyhun. Lale Çanakkale. Gürt>üz Çapan. Elman Çelık. Sevhan ÇeMk. \azmi\e Çımen. Necmı Dayda>. Molla Demırel, Alı Rıza Dızdar. Tulın Dızdaroğlu. Necdet Dızman. Huseyın Doğan. Hüseyın Doğanav Önder Donmez. Meiıke EfendıoSlu. Oktav Ekıncı. Zehra Bılge Era\. Adem Ercan. Unal Erdoâan. Goitalp Eren. 6ner Emıan, Jale Erol. Meiek Eşkazan. Turhan Fevızoâlu. Lçkun Gera>. GOlsüm Gokalp. Husevın Yalçın Göksel. Şukriı Guner, Mehmet Guneş. Yücel Günel. Gencav Gürsoy Avdın Ha^ar. -\siye Ha^lak Surettm Hıçyılmaz. Şaban Iba, Zemn Ince. Yusuf Kadıoğlu. Beyazıt Kahraman. Ahmet Kale. Hıdayet K-alınlıoglu. Raşıt Kara. Emın Karaca. M Nun Karakuçuk. Orhan Kara\elı. Hıdayet Kaya. Mesut kaja, Yıldınm Kaya. Tahır ICavmak. Alı Kaynar. Arslan Kılıç. Şeref Kılıçkaya. Hüseyın Knanç. Kabı] Kocatürk. Hayn Kozanoğlu. Alı Nesın. Bozkurt Nuhoğlu. Rahmı Ofluoğlu, Cemıl Orkunoglu, Nazıf Onal. Turhan Onalan. M Yuksel Özbek, Erkan Onsel, Mehmeı Ozcan. Coşkun Ozdemır, Oya Ozkılıççı. Turan Özlu. Şeref Ozturk. M Haluk Ozyurt. \\ı Ruzgar. Feza Sınar, Ugın Su. Sıdıka Su. Ahmet Tuncer Sumer, Leyla Şahın. Zekı Şanslı Nıhan Şen. Ha\rertın Şengül. Cnal Şengul, Gülden Şumlu, Nusret Şumlu. Ayten Targan. Emek Targan. Sönmez Targan. Nebahat Taş. Hacı Tonak. \edat Tufekçı. Erdmç Tıırkcan, Mehmeı L'lusoy. Ufuk Uras. Çetın Lygur. Sabrı Cnal. Mustafa Yalçıner. Öner Yagcı, Saygı Yağmurderelı. Ercan YeşıKurt. Ismaıl Yeşılyurt. Rıza \ ıldınm, Erdoğan \ıldız. Mustafa Yılmaz. Dın<;eT Yucesan. Ragıp Zarakolu. Dılşaı Zulkadıroğlu. Viustafa Zulkadıroğlu. Güneş Erkul. Tulat Turhan. \ıgar Sancak. MumınCevhan. Tahır kaymak Erkut Sdçuk. C ıhan Dura. Tunca\ \ltuğ. Ercan Ene Not: Çağnmız açık olup, çağnmıza katlanlann imzalannı yayımlamayı sürdüreceğiz. ANADOLU LISELERI FEN ÜSELERİ ve KOLEJLERE HAZIRUK KURSLARINDA ISTANBUL ERKEK LISESI 2004-2005 ÖĞRETİM YILI İLKÖĞRETİM 7. ve 8. SINIFLAR İCİN KURS KAYITLARIBASLAMISTIR ISTANBL'l. USESI KIIRS YONFT1M1 TÛKKOCAĞI CAO. NO: 4 3***O CAÖALOGIU - İSTANBUl TELî 1O212) 514 15 70 - 71 - 72 www.t»tanbulltse»t.k1 2-»r KÜLTÜR • SANAT Cumhuriyet Mahallesi, Gâvurpınar mevkiinde (410 m2) ve Bosna Çiftliği hududunda (499 m2) satılık arsa. lletişim Tel: Özkan Bahçeci 0 532 29416 10 SATILIK YA DA KİRALIK DEVREMÜLK Bodrum - Torba'da, 17-31 Temmuz Tel: (O216) 414 84 10 (0216) 336 O1 21 Uluslararası İstanbul Tango Festivali kapsamında İTANGO ATEŞI RezemsyM ÜCTît: Her gece 30 Hfon _ Bllgi için: 0532-7738373 farklı iki gece (') 18 Hazıran 2004 Cuma 19 Haziran 2004 Cumartesı Saat: 22:00 Ezequıel Paludi • Sabnna Masso - Maunoo Castro Carla Marano • Adnan Veredice • Alejandra Hobert Los Hermanos Macanas • Daniel - Jassıca Cartsson f ) Her gece farklı çiftter dans edecektir." Ya =estva) detayterı mj Parx Mutıendıstane ) @ l TaskışlaCad k 1 "AKSIM KAHRAMANMARAŞ AİLE MAHKEMESİ'NDEN 2003 261 E 2004 42 K Davacı Kemalettin Akbulut tarafından davalı Hatıce Akbulut aleyhine açılan boşanma davasının mahkeme- mızce yapılan açık yargılaması sonunda; 22.01.2004 ta- rih ve 2003 261 Esas, 2004 42 sayıh Karar ile taraflaruı boşanmalanna karar venlmıştir. Adresi tespit edileme- yen da\alı Hatıce Akbulut'un. işbu karan ilan tarihinden 7 gün sonra başlamak üzere 15 gün içinde temyiz etmek- le muhtanyetıne hususu, karar tebliğı yerıne kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 27225 Türkiye Gazetecıter Cemiyeti'nin yayınladığı günlük 5/z/mCazete Ülke sorurtlanna ilişkın raportanyla, araştırmalanyla. koşe yaalanyla, tarafsız haberieriyle sıvil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75 VEFAT MUSTAFA YALÇIN'ı 12 Haziran 2004 günü kaybettik. Cenazesi bugün Yeşilyurt Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verilecektir. Eşi: AYTEN YALÇIN Çocukları: BERRİN - ERKAN YALÇIN ERZURUM SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 1829 Karar No: 2004 859 Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin davalı Hüseyın Karaca aleyhine mahkememize açmış oldu- ğu kıra tespitı davasınuı yapıhp bıtırilen yargılaması sonucunda, Davalı Hüseyin Karaca'nın adresi tüm aramalara rağmen bulunamamış olduğundan davalıya dava di- lekçesı ve duruşma günü ılanen tebligat yapılmış olup. Mahkememizın 11.05.2004 tarihli oturumunda da- vanın kabulü ıle dava konusu taşınmazuı 01 01.2003- 31.12.2003 dönemi ıçin aylık kıra bedelinın 171.450.000.-TL olarak tespıtıne karar venlmiş oldu- ğuna, Dair karar venlmiş olduğundan işbu ilanın teb- liğınden itıbaren 8 gün ıçensınde temyız haklannın bulunduğu hususu ilanen teblığ olunur 03 06 2004 Basın: 26909
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle