Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SfFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2004 PAZAR
HABERLER
ȆNYADABUGUN
AÂ StRMEN
lahraman'ın Öliimii
îevgili,
^ocukluğum ve erken gençliğimin ilk yıllannda,
Atürk heykel ve büstleri dışında, ben heykelleri
•firtlerde, fotoğraflarda gördüm.
Jlkemiz geneli gibi, yaşamımın geçtiği Istanbul
<d heykel açısından yoksul bir kentti.
'alnızca, ortaokul yıllannda gittiğim Arkeoloji Mü-
.Z6i'nde gönülebilirdi Atatürk dışında heykel.
teykel ile ilk tanışmam, yirmilı yaşlanmda yurt-
«dıında oldu.
964 yazında, müze kent Roransa'da Mediciler'in
mzannda Michelangelo'nun bitmemiş yontulan
keşısında donup kaldığımı hatıriıyorum.
Coca blok mermer içinden sağ kolu yukan kalk-
m>, sol eli aşağıda arkaya doğru bükülmüş, ileri
dğru hamle yapar gibi duran adam, sanki o taş
pg-çasından kurtulup canlanmaya çalışıyor gibiy-
di.
teykel konusunda aldığım ilkders oldu bu.
) günden sonra bu sanata başka gözle bakma-
yabaşladım ve her fırsat bulduğumda büyük us-
taann eserierini görmeye çalıştım.
Paris gibi bir kentte bu çok kolaydı.
Rodin, Maillol, Antoine Bourdelle birbiıieriyle
ayıı çağda yaşamış olan büyük ustalann eserlen
yanızmeydanlarda, parklardadeğil, her birinin adı-
nı aşıyan, genelde de eski atölyelerindeki müze-
lemde sergileniyordu. Son zamanlarda bunlara bir
deBrancusi'nin Baubourg'un hemenyanındaya-
pılan atölyesine benzetilmiş olan müzesi eklendi.
• • •
Paris'te öğrenci olduğum sırada, o kentte ölen
Giacometti'nin retrospektifini deizlemekolanağı-
nı buldum sekiz yıl önce; unutulmaz bir şölendi.
Hele hele bir ara, Giacometti ile sürrealizmin ça-
tısı altında biriikte bulunmuş olan Max Emest'in
ret-ospektıfini de iki üç gün sonra görmek çok se-
vindirici olmuştu.
Çok ayıp ama, ben eşsiz sanatçılanmızdan, Kuz-
gun Acar'ın ilk eserierini de yine Paris'te Mehmet
Ulusoy'un evindeki masklarda görmüştüm.
Son yıllarda Türkiye, hele hele Istanbul, artık
önemli bir kültür kenti olma yolunda.
Ama, heykel bakımından hâlâ yoksul ve halkın
bu alana ilgisi zayıf.
Aydın Cumalf nın evinde, ölümünden önce ta-
nışmak mutluluğuna eriştiğim, büyük ustamız Züh-
tü Müridoğlu'nu hâlâ kaç kişi tanır, kaç kişi o gü-
zelım yapıtlannı görmüştür ki?
Bırak onu bir yana, Istanbul'da bile, hâlâ heykel-
ler kınlıyor. Akademi'nin yanındaki parkın bir açık
yontu müzesine dönüştürülmesi henüz başanlmış
değil.
Anımsarsın, Tophane'deki Iş ve Işçi Bulma Ku-
rumu'nun önündeki parkta bulunan işçi heykeli kı-
nlmıştı. Bu salt, işçi düşmanlığı ve komünizm kor-
kusunun mu eseriydi, yoksa aynı zamanda yontu-
ya duyulan tedirginliğin de mi, ne dersin?
Yetmişli yıllann ortalannda, Güldal Duyar'ın, Ka-
raköy'deki "Güzel Istanbul" heykelini, müstehcen
bulanlann büyük tepkisinden bunalanlar, bu eseri
oradan kaldırmak zorunda kalmışlard!.
••••
Güldal Duyar, bu konuya çok üzülmüştü ve ne
zaman açılsa, kapatmayı, hiç konuşmamayı yeğ-
lerdi.
Ama, kentin önemli bir köşesindeki güzel eseri-
nin kaldınlmasının bir sanatçıda nasıl bir travma
yarattığını düşünebilirsin Sevgili.
Kısacası, bizde heykeltıraş olmak, zordur, hatta
zorun ötesinde bir kahraman yüregi ister.
İki hafta önce yitirdiğimiz değerii heykeltıraşımız,
Güldal Duyar bunlardan biriydi.
Alçakgönüllü, işinin ustası bir sanatçıydı.
Erken yitirdiğimiz Güldal Duyar ile güzel anlan-
mız, hoş sohbetlerimiz oldu.
Cenazesinegidemedim, üniversrtedeerteleyeme-
yeceğim, önemli bir toplantım vardı.
Ama sonra bir tek Cumhuriyet'te çıkan kısa ha-
berin dışında, böylesine önemli birsanatçı için hiç
yayın yapılmamış olması beni çok şaşırttı. Belki de
yapıldı da gözüm rahatsız olduğu için fark edeme-
dim.
Marifetin, iltifatatabi olduğunu meselleştirmiş bir
ülkede, hiç de iltifat görmeyen bir alanda nice ma-
rifeti karşılıksız göstermiş olan bu önemli insanın
sessiz sedasız göçmesi, onun değil bizim ayıbımız-
dı.
Güldal Hoca çapında b>ir sanatçı başka bir yer-
de yaşamış olsaydı, kim bilir ardından neler neler
yazılırdı.
O ise sürdürülmesi kahramanlık isteyen bir işi, ka-
sılmadan, böbürlenmeden, hiç ses çıkamnadan yü-
rekli ve usta biçimde sürdürdü.
"Nur içinde yatsın! Ve de bizleri affetsin!"
Tabip Odası seçimleri
Izmirli hekimler
bugün sandık başında
İZMÎR (Cumhuriyet
EgeBûiDsu)-îzmirli he-
kimler, yeni yönetimle-
rini behrİemek için bugün
sandıkbaşınagidiyor. Iz-
mir Tabip Odası seçim-
lerine halen yönetimde
olan Demokratik Katı-
hmcı Hekimler ile He-
kitn Güçbirliği katılıyor.
Izmır Tabip Odası' nın
genel kurulu dün Oıiıan
Süren Toplantı Salo-
nu'nda yapıldı. îzmir Ta-
bip Odası Başkanı Fatih
Sürenkök. 2 yıllık dö-
nem içinde pek çok şey
yaşadîklannı belirterek
"1 Mart tezkere sürecini
birtikıe yaşadık. Türki-
ye bugün Irak batağmın
içinde değDse, o 1 Mart
yiirÜMİşünün sayesinde
oldu'" diye konuştu.
Çeşıtli parti ve oda
temsücilerinin de katüdı-
ğı kurulda Demokratik
Katılımcı Hekimler yö-
netim kurulu adayı Zeki
Gûl. sağlıkta kamusal
alanın çökertüdiği bir dö-
neme girildiğine dikkat
çekti.
Hekim Güçbirliği baş-
kan adayı RıtşenAydm da
IMF' nin dayatmalan so-
nucu önlerine konan Ka-
mu Yönetimi Temel Ka-
nunu'nun iş güvencele-
rini ellerinden alacağını,
çalışma koşullannı olum-
suz etkileyeceğini vur-
guladı. Hükümetin tabip
odalannı kendine bağlı
kurumlara dönüştürme
çabasına değinen Aydın,
sağlık alanındakj düzel-
menin 224 sayılı Sosya-
lizasyon Yasası ile müm-
kün olacağını kaydetti.
STK'ler terörle mücadele adı altında yapılan insan haklan ihlallerini incelemeye aldı
TerörbaskıyakılıfolduÖZGÜRERBAŞ
11 Eylül saldınlannın ardın-
dan tüm dünyada terörle müca-
dele adı altında ınsan haklan
ihlallerinin arttığını belirten
uluslararası insan haklan ku-
ruluşlan, saldınlann 3. yıldö-
nümünde bir rapor hazırlayarak
BM'ye sunmaya hazırlanıyor.
Çahşmanm Türkiye ayağını ise
tnsan Haklan Derneğı (IHD)
yürütecek.
Uluslararası İnsan Haklan
Federasyonu (FIDH), Uluslara-
rası Af Orgütü, Dünya Işkence
Karşıtlan'nın da aralannda bu-
lunduğu 12 STK, BM'ye su-
nacaklan raporda tüm dünya-
nuı terörle mücadele yasalan-
nı ve uygulamalannı inceleye-
Sinan Aygün:
ABD
ozur
diledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ankara Ticaret Odası Başkanı
Sinan Aygün, ABD
Konsolosluğu'nun kötü
muameleye maruz kalan ve
vızelen iptal edilerek ABD'ye
alınmayan 3 işadamından özür
dilediğini bildirdi. Aygün, yapüğı
yazılı açıklamada, ABD'ye giden
sakıncalılar listesindeki isim
benzerliği nedeniyle gözaltında
tutularak geri gönderilen 3
işadamının "iade-i ıtibar"
istemlerinin, ABD nezdinde
yankı bulduğunu belirtti. Aygün,
girişımJen sonucu dün ABD
Konsolosu Laura Doğu ile
göriişen işadamlanna, olayın
rutin güvenlik tedbiri olduğu ve
hatanın düzeltilmesi için
girişimlerde bulunulacağının
belirtildigini kaydetti.
rek insan haklan ihlallerine dik-
kat çekecekler. STK'ler daha
önce de BM'ye terörle müca-
dele önlemlerinin insan hakla-
nna etkisini izlemek üzere ulus-
lararası mekanizma oluşturma
çağnsında bulunmuşlardı. Bu
mekanizmanm oluşturuhnası
çalışmalan sürerken hazırlana-
cak raporun konuya daha da
belirgınlik kazandırmasını
amaçlayan STK'ler, tüm dün-
yada ınsan haklan ihlallerinin
kınanması için çalışıyor.
ÎHD'nin de üyesi olduğu ve
140 ülkede faaliyet yürüten
FIDH'nin Genel Başkanı Sıdı-
ki Kaba larafından hazırlanan
çağn metninde, STK'lerın
BM'ye sunduklan ortak dekla-
rasyon anımsatılarak "Terörle
mücadeie adı altmda insan hak-
lan iblalkri giderek artmakta-
dır. Bunlara dikkat çeküebil-
mesi ve uluslararası kuruluşla-
nn etkm hale getirflebflmesi için
bu çahşmayı yürütüyoruz*
1
de-
nildi.
Çağn metninde özetle şu ifa-
delere yer verildı:
"11EVİÜ12001 öncesiveson-
rasmda temdinsan haklan esas-
lannı ihlal eden, özeUikk soruş-
turmalarda kabul edilen cezai
sistemkr, gözalülar, yargüan-
malar. ifade ve dernek kurma
özgürtüğü konulanna iUşkin bü-
tün mevzuat ve uygulamalann
derienmesine çahşümaktadır.
Bu tür bir çahşmanın 5 kıtada
terörle mücadeie adı alanda her
gün işlenmekte olan insan hak-
lan ihlallerinin kınanması için
okhıkçafaydah obcağı görüşün-
deviz."
Korsakoff hastası Önder
0, herşeyi
'unuttu'
ama devlet
unutmuyor
ALPERTURGIT
Hafızasını yıtirdiği için tahliye edilen 34
yaşındakı hükümlü Necati Önder, Adlı Tıp
Kurumu Başkanlığı'ndan alınan 3 tane "sürekli
hastahk" raponına karşın "Pöstravmatik stres
bozukluğu" tanısıyla 2 yıl tedavi gördüğü
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan
Hastanesi'nin verdiği karar doğrultusunda
yeniden Sincan F tipi Cezaevi'ne göndenldi.
Necati Önder'ın 80 yaşındaki babası Süüü
Önder, cezaevmden oğlunun tabutunu almak
istemediğini belirterek.
u
Ben bir kez Necaü'min
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ — tabutunu alacak oldunı.
• Ailesi, akıl
hastanesınde
tedavi
görmesine ve
Korsakoff
Sendromu'na
vakalanmasinayaKaianmasına
karşın tekrar
cezaevine
gönderilen
Önder'in
hayatından
endışe ediyor.
ellerime_. Şimdi hasta
olmasına karşın tekrar
cezaevinde ve ben bir kez
daha bu acrya dayanamam"
dedi. "Hayata Dönüş
Operasyonu" sonrasında
Ceyhan Cezaevi'nden Sincan
F tipi Cezaevi'ne sevk edilen
Necati Önder, ölüm orucu 6.
ekip üyesi olarak başladığı
eylem sonrasında Wernicke
Korsakoff Sendromu'na
yakalandı. Önder, Ocak 2002
tarihinde 1leri derecede
beslenme yetersizliğr
tanısıyla serbest bırakıldı ve
_ _ _ _ _ _ ^ ^ _ ailesinin yardımıyla dışanda
tedavi görmeye başladı. Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastahklan Hastanesi'nde teda\i gören Önder,
güvenlik güçleri tarafindan "canh bomba"
iddiasıyla aranmaya başladı. Önder, Adli Tıp
Kurumu'nun kararlan, tstanbul Tıp Fakültesi
Hastanesi'nin testleri ve Osmaniye Devlet
Hastanesi'nden ahnan yüzde 60'lık iş göremez
raponına karşılık Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastahklan Hastanesi'nin "diğerlerinden farklı
karanyla" tutuklanarak tekrar cezaevine
konuldu. Osmaniye'de oturan baba Süllü Önder,
"10 çocuğumdan ikisi cezaevinde™ Necati
dışardavken sürekli Bakırköy Akıl Hastanesi
nevroz bölümünde yato. Günde 5 v^eya 6 kez
nöbet geçiriyordu. Kafasuu duvarlara vuruyordu.
Oğlum bizim yanımızdayken büe kendine
bakamı\T)rdu. Şimdi cezaevinde tek başuıa ne
yapar. Oğlumu bir an önce Adli Tıp Kurumu'na
sevketsinkrf dedi.
68'lilerin
sergisi
Ankara 'da
68 Kuşağı dönemi
mücadelesinde yer
alan şair-ressam
Ahmet Nergiz'in
tt
68'hnin Özlemleri''
adlı resint sergisi,
Ankarah
sanatseverlerle
buluşacak.
Tara Sanat
Galerisi'nde 19
Mayıs-27 Mayıs
tarihleri arasında
devam edecek olan
şergL e> lül a\inda da
İzmir'de açılacak.
68'ulerBûüği
Vakn'nca Emek
Ödülü'ne layık
görülen "Dağlara
Adını Verdi Che
Gue\ara" adh eserin
de yer akuğı sergide,
toplam 56 resim
bulunuyor.
68'liler Birliği Vakfı ve Cumhuriyet Kitap Kulübü düzenliyor
Bağmısızhk Haftası başladı
Istanbul Haber Servisi - 68'liler
Birliği Vakfi ile Cumhuriyet Kitap
Kulübü'nün (CKK) ortaklaşa dü-
zenlediği Bağımsızlık Haftası baş-
ladı. 68'liler Birliği Vakfi Başkanı
Gökalp Eren, Bağımsızlık Hafta-
sı'nm toplumdaki bağımsızlık bi-
hnci ve antiemperya-
list dunışun gelişme-
si için düzenlendiğini
söyledi.
Etkinhkler,dünak-
şamsaatl9.00'daTak-
sim'deki CKK'de
DÎSK Genel Başkam
Sülevman Çeiebi'nin
lem Şen. Küba Büyükelçisi IVfigıı-
d Lamazares ve Sönmez Targan.
"BağımsızlıkNedir'' konusunu tar-
tışacaklar.
Diğeretküıüklerdenbazüan şöy-
le:
- 3 Mayıs saat 19.30'da, CKK'de
• Bağımsızlık Haftası, Deniz Gezmiş ve
arkadaşlannın anısma, 1-6 Mayıs tarihleri
arasında gerçekleştiriliyor. 68'liler Birliği Vakfı
Başkanı Gökalp Eren, Bağımsızlık Haftası'nı
toplumdaki bağımsızlık bilinci ve antiemperyalist
duruşun gelişmesi için düzenlediklerini söyledi.
açılış konuşmasıyla başladı.
Kutlamalar kapsamında bugün
de saat 11.30'da, Karacaahmet Sul-
tan Dergâhı'nda Cemal Şener ve
Sönmez Targan, "Tam Bağımsc
Türkrye" konusunu ele alacaklar.
CKK'de saat 14.30'da Jose Marti
Küba Dostluk Derneği Başkanı Öz-
Demirtaş Cejtun un "60'h yıDa-
rmögretnldeıi>Ttirdikterimiz'' ko-
nulu söyleşi gerçekleştirilecek.
- 4 Mayıs't saat 15.00'te, CKK'de
gazetemiz yazan Ataol Behramoğ-
lu okurlanyla bir araya gelecek, ki-
taplannı imzalayacak. Saat 18.00'de,
yine CKK'de Ruhi Su Korosu din-
leti sunacak.
- 5 Mayıs'ta saat 19.00'da gaze-
temiz Yönetim Kurulu Başkanı
Alev Coşkun, CKK'de
u
G«ndik
Devmmelerinin ÖzeDUderi" konu-
lu bir konferans verecek.
- 6 Mayıs günü saat 12.30'da Dol-
mabahçe'de kitlesel
basın açıklaması yapı-
lacak. Saat 14.30'da,
Beyoğlu Yeşilçam Si-
neması'nda "Hoşça-
kal Yann" fılmi üc-
retsiz olarak gösterile-
cek. Saat 19.00'da,
CKK'de Gökalp Eren,
Cüneyt Akahn. Öner Yağcı, Mus-
tafa Ğürkan ve Turan Feyizoğ-
lu'nun konuşmacı olarak katılaca-
ğı bir panel düzenlenecek.
- 7 Mayıs'ta gazetemizin kuru-
luş yıldönümü kutlaması, Cağa-
loğlu'nda saat 12.00'de gerçekle-
şecek.
Cemil Çiçek
Rize'de
• RİZE(AA)-Rıze
Barosu'nca Dedeman
Otel'de düzenlenen,
"'Bilirkişılik Uygulaması
ve Problemleri" konulu
panelde konuşan Adalet
Bakanı Cemıl Çiçek. "Bır
problemi çözmek için
evvela. o problemin
varlığını kabul etmek
lazım" dedi. Son birkaç
yıl içensinde, Türkıye'nin
değişik yerlerinde hukukla
ilgıli toplantılann sıklıkla
yapıldığını dile getıren
Çiçek, "Yargı konusu
ülkenin gündemine
oturdu, ınşallah uzun süre
de gündemden çıkmaz.
Mülkün temelı olarak,
adaleti kabul ettık. Ama
bu temel ilkenin gereğini,
gerekli hassasıyeti ve
katkıyı yapmadığımızı
açık yüreklilikle tespit
etmemiz lazım" dedi.
SHP'den
istifalara tepki
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkan
Yardımcısı llhan Göğüş,
"Planlı bir şekilde yapılan
istifalann partılennı
yıpratmayacağını"
söyledi. Göğüş, yaptığı
yazılı açıklamada, SHP'de
sistemli bır çözülmenin
yaşandığı görüntüsü
verilmek adına her gün
birkaç kişiyle sınırlı
istifalar yaşandığını ifade
etti. Göğüş, "Partimize
üye olmanın ötesinde bir
katkılan olmayanlann,
partimize eleştiride
bulunmalan doğnı bir
tavır değil" dedi.
Zeytindarda
seçim iptal editt
• BERGAMA(AA)-
Izmir'in Bergama ilçesine
bağlı Zeytindağ Beldesi
Belediye Başkanlığı
seçimi, Yüksek Seçim
Kurulu tarafindan iptal
edildi. AKP Bergama îlçe
Başkanı Alı Yazıcı, DSP'li
adayın 5 oy farkla
seçimleri kazanmasının
ardından, AKP'nin,
Yüksek Seçim Kurulu'na
itiraz ettiğini bildirdi.
Yazıcı, itirazın ardından
yapılan incelemede, 28
Mart'ta 5 oy farkla seçimi
kazanan DSP adayı Nuri
Çiftçi'ye oy atan 2 kişinin
askerde olduğu, 3 kişinin
de seçimden önce öldüğü
tespit edildiğini kaydetti.
Yazıcı bu gelişme üzerine,
YSK'den kendilerine
ulaşan resmi yazıyla
Zeytindağ Belediye
Başkanlığı seçiminin iptal
edildiğini ve seçimin 6
Haziran günü yeniden
yapılacağının
bildirildiğıni ifade etti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, Milli Görüş geleneğinden ge-
len, dini referansları güçlü olan bir
siyasetçi. Bu yönüyle baktığımızda
siyasi Islamcı diye tarif edilebilecek
bir temele sahip. Ancak bir başka
somutgerçekvarki, Milli Görüş'ün
geleneksel lideri Necmettin Erba-
kan'ın siyasi kumandasından ve
siyasi çizgisinden aynldı. Ona isyan
ederekyeni bir siyasi hareket oluş-
turdu.
Şu anda Türkiye'de aynı gele-
nekten gelen insanlann önderiik et-
tiği iki parti bulunuyor. Saadet Par-
tisi (SP) ve Adalet ve Kalkınma Par-
tisi (AKP). Bu iki parti birbirinin ay-
nı mı? SP'ye yakınlığıyla bilinen
Milli Gazete'yi okuduğumuzda,
AKP'yi onlar kendi çizgilerinin dı-
şında bir düzen partisi olarak gör-
düklerini söylüyorlar. Kıbns, AB gi-
bi birçok temel konuda da zaten
farklı siyasetleri savunuyorlar.
Milli Gazete'nin kadın yazarlann-
dan Mine Alpay Gün, AKP'yi Ja-
koben bir düzen partisi olmakla
'Erdoğanizm' Bir İslami Modernleşme mi?
suçluyor ve şunları söylüyor: "SP
zihniyetli bir kadının AKP teşkilat-
lannda yer bulması gittikçe güçleş-
tiriliyor. Başörtüsünü büyük bağ-
lamış, pardösüsünü çıkarmamış
kadınlar, AKP'nin alt katlarında bi-
le kabul edilmiyor. Jakoben anla-
yışın baskı olarak yorumlannı de-
vam ettirmekte oldukça heveskâr
görünen AKP iktidan, kamusal ala-
nın tüm kapılarını Islamcı kadınla-
nn yüzüne kapamayı marifet bildi.
Kendisine meşruiyet sağlayabil-
mek için belki de kraldan çok kral-
cı oldu. Yasaklan ustaca uyguladı."
Mine Alpay Gün, AKP'nin siyasi
çizgisini Erdoğanizm olarak tanım-
larken, AKP'nin Kemalizmi halkla
banştırdığını iddia ediyor: "AKP'de
bir evrim denirse buna, kadınlar
örtülerini küçültüp mendil boyut-
lanna indirdiler. Kemalizmin halk-
la barışması Erdoğanizm sayesin-
de gerçekleşmekte. Eski Islamcı-
lar tarafindan değerierin çözülme-
si, halka daha inandırıcı gelmekte.
Bu birrüzgâr ve geçecek." (Birgün
gazetesi)
Saadet Partisi'nin dayandığı si-
yasi hareket, AKP'yi bir düzen par-
tisi olarak görüyor. Toplumun
AKP'ye yönelmesini ise geçici bir
heves olarak değerlendiriyor. Mine
Alpay Gün'ün değerlendirmesinin
en ilginç noktası AKP'nin Jakobe-
nizmle uzlaştığı yönünde. Bu neden-
le de başörtüsü konusunu terk et-
tiğini düşünüyor.
• • •
AKP gerçekten Islamcı modemist
bir parti mi? Islamcı modernist bir
parti olabilir mi? Bazı çevreler ise
AKP'yi, "takıyye" yapan tehlikeli
bir şeriat partisi olarak görüyor. Bu
nedenle toplumun bir kesiminde
AKP konusunda ciddi endişeler
bulunuyor. Nitekim son meslek
okulları tartışmaları sırasında
AKP'nin imam hatip okullannı ye-
niden canlandırmak amacıyla böy-
le bir yola başvurduğu düşünülü-
yor.
AKP, gerçekten takıyye mi yapı-
yor? örneğin başörtüsü konusunu
veya başka kritik konuları günde-
me getirmeyerek bunlardan vaz-
geçmiyor, ama bunları hayata ge-
çirmek için uygun zaman mı kollu-
yor? AKP, siyasi Islamcılığın pusu-
ya yatmış partisi mi? Türkiye'de en
azından bir kesimin böyle endişe-
leri olduğu muhakkak. Bir başka
kesim ise AKP'yi IMF'nin, ABD'nin
ve Dünya Bankası'nın taşeronu ola-
rak görüyor. "llımlı Islam" modeli-
nin de bu amaçla ortaya atıldığına
inanıyor. Bazı sosyalist çevreler de
Saadet Partililer gibi AKP'nin dü-
zen partisi olduğunu düşünüyor.
Batı'nın sömürü düzeninin devamı
için "ılımlı lslam"\n temsilcisi ola-
rak AKP'yi seçtiğini belirtiyor.
Gerçek hangisi? SP'lilerin kaybet-
menin verdiği duygusallıkla böyle
birtahlil yaptığı söylense de, sonuç
olarak geleneksel siyasi Islamcı ha-
reketin AKP'yi beğenmediği orta-
da. AKP'yi yozlaşmış bir "liberal"
parti olarak ele alıyorlar. Tayyip Er-
doğan, "Milli Görüş ceketini çıkar-
dım" derken kandırmacaya mı baş-
vuruyor, yoksa bir tarihsel farklılı-
ğa mı işaret ediyor?
AKP'nin ne olup ne olmadığını
ciddi olarak tartışmaya ihtiyacımız
var. Bu tartışmayı yaparken önyar-
gılardan, geleneksel kamplaşma-
lardan bağımsız düşünmek müm-
kün mü? Tabii daha da önemlisi,
AKP'nin bundan sonra ne olacağı?
Islamcı kesim içinde AKP konu-
sunda değişik düşünceler bulunu-
yor. Modernist çevrelerde de
AKP'ye yaklaşımlar farklılaşıyor.
Dünyada AKP'yi merakla izliyor.
AKP üzerine tartışacak o kadar çok
şey var ki! Bu konuda objektif ol-
mak da kolay değil. Hele Türki-
ye'nin bugünkü ortamında...