18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2004 PAZAR 14 PAZAR KONUGU Jmpa însan Haldarı Mahkemesi 'nde Türkiye 'yi 1.12 milyon Euro tazminat ödemeye rnahkûm ettiren TitinaLoizidu 'yla konnştuk S Ö V L E Ş İ : LEYLA TAVŞANOĞLU le\la.tavsanoglu@ cumhuriyetcom.tr 'ın R\um tarafmda referandumu izlerken bir gün Titina ^Loizidu 'ylat bir araya geldim. Girne deki müîklerine karşılık Mazminat istemiyie Türkiye Cumhuriyeti 'ne Avrupa însan Hakları Mahkemesi 'nde (AÎHM) dava açıp kazanan, ayrıca da kendisine 1.12 milyon Euro tazminat ö'denen ve Türk basınında "olay kadın " olarak adlandınlan Titina Loizidu. Girneli Rum doktor Spiros Kharalambides 'in torunu. Titina, evlendikten sonra kocasının soyadı olan Loizidu 'yu benimsemiş. Titina Loizidu 'yla davaya yol açan süreci, dava sürecini, Kıbrıs 'taki durumu konuştuk. Titina Loizidu, konu Avrupa Konseyi 'nin gündeminden düşmüş olmasına karşın günün birinde Girne'yeyerleşip eski büyükbaba e\inde yaşayacağını düşlüyor. Artık nasıl olacaksa... "Girne 'de herkes o evi Dr. Spiros 'un evi diye bilirdi" diyor. Bakalım, zaman daha neler gösterecek.... 'Girne'deki malların mülkiyeti debenim'- Aileniz hep Girneli miydi? LOİZtDU- Ailem beş kuşak Girnelıdır. Büyük- babam. babaın Gime'nın tanınmış kışıleriydi. Büyükbabamın ve babamın evleri herkese açık- tı. Ben Türklerle Rumlannarasında büyüdüm. Ama 1974"te o felaket olup (Makariosa düzenlenen Nikos Sampson darbesı) ardından da işgal (1974 harekâtı) gelince çok zor zamanlaryaşadık. 1974 öncesi kocamla Girne'ye yerleşmiştik. Kocamın işi denciliktir. Ben de turist rehberiydım. O dö- nem Gırne'yle Lefkoşa arasında ulaşım çok zor- du. Her gün yollarda üç saatınızi, belki de fazla- sını geçirmek zorundaydınız. BM Gücü karayo- lunu Girne Bogazı'nda kesmişti. Baktık, olmuyor. Kocamla Lefkoşa'da bir apart- man dairesine yerleşmeye karar verdik. Dediğim gibi, 1974 gelince de zaten Girne'ye geri döne- medik. Bir gün hep Girne'dekı evıme kavuşma- nın düşüyle yaşadım. Girne'nin benim için büyük anlamı var. - Evet de, neden ille de Girne? LOtZtDU - Yaşam kalıtesi nedeniyle. Bunu söylerken maddiyattan söz etmiyorum. Girne'de insan iletişimınin kalitesını kastediyorum. Kıb- nslı Türkler ve Rumlar hep birlikte yaşıyorlardı. Ben bu deneyirni yaşadım. Böyle bir yaşam ku- rulabiliyor. Ama son 40 yıldır Kıbns'ta iki halk çok ağır sendromlar yaşamaya başladı. Kıbnslı Türklerin sendromu, Rumlann kendilerini yutmak istedikleri korkusundan kaynaklanıyor. Bu kor- kuyu güçlendirmek için doğrusu Rumlar da epey- ce şeyler yaptılar. Öte yandan Kıbnslı Rumlann yaşadıklan sendrom da şu: Rumlar, muazzam Türkiye'den korkuyorlar. Çok psikolojik bir du- rum bu. Aynca ufak ufak olaylar bırikince de ın- sanlann güvensizlik duygulannın güçlenmesine yol açıyor. Türkiye korkusu - İyi de.. Rum toplumundan o yüzden mi o ka- daryüksek oranda "Hay ır" oyu çıktı? LOİZİDU - Evet, Rumlar arasında ciddi kor- ku var. Bir çözüm durumunda yaşanacak geçiş süresi ve Türkiye'nin garantörlüğü korku yaratı- yor. - Özellikle Rum tarafı bir kez AB 'ye girdik- ten sonra hiçbir şekilde korkuya yer olmadığı- m belirtivordu. Şimdi durum neden değişti? LOİZİDU - Bana göre, hele de AB üyeliği baş- ladıktan sonra artık Kıbns'ta hiçbir garantör güç, hiçbir anavatan olmamalıdır. Madem ki AB 'ye gi- riyoruz, Kıbns'ta garantör gücün AB olması ge- rekmiyor mu° Ben içtenlikle Kıbns'ın. iki toplumun banş içinde bir arada yaşamasının bir modeli olacağı- na inanıyorum. Bir kere ınsanlann yerlerinden, evlerinden olmalan korkusu aşılsa. iİd toplumun ortak bir geleceğe sahip olabileceklenne güveni- yorum. -Peki, Rum tarafı, özellikle degençkuşak bü- yük çoğunlukla "Hayır " oyu vererek adanın iki- ye bölünmek istediğinin mesajını vermedi mi? LOİZtDU - Genç kuşak bir takım değerlere önem vermiyor. Ama bölünmüşlük orta yaşlı ku- şağı hem ruhen, hem de bedenen ikıye böler. - Bana söyler misiniz. Türkiye 'ye o davayı açarken nasıl bir duygu içindeydiniz? LOİZİDU - O tazminat davasını Türidye'ye karşı öç ahnak amacıyla açmadım. Amacım in- sani hakkımı ve mülk hakkımı aramaktı. Bunun da anlamı sadece bir tek yerde yaşamak istiyor olmamdı. Kadınlar Evlerine Yürüyor1 -Bildiğim kadanyla sizl989 'da mahkemeye başvurdunuz. Bu davayı, Türkiye 'nin Kıbns 'a yaptığı askeri çıkarmadan neden tam 15 yıl sonra, yani 1989 'da açtınız? Bu davayı açmak fikri sizde nasıl oluştu? LOİZİDU - Bir kere ben, 1989 yılına kadar ya- sal olarak haklanmı arayabileceğimi bılmiyor- dum. Bu birinci unsur Ikinci olarak da, 1975 yı- lında Kıbns'ta u Kadınlar Evlerine Yürüyor" ad- lı banşçı bir kadın yürüyüşü düzenlenmişti. O da şöyle ortaya çıkrnıştı: Bir grup kadın aramızda konuşuyor ve birlik- te kahve içip dertleşmekten başka bir şey yapma- dığımızı tartışıyorduk. Derken, "Burada otura- cak yerde evierimize doğru yüriiyüşe geçefim" düşüncesi ortaya çıktı. Bunu yapmaya hakkımız vardı. Çok iyi örgütlenmiş bir yürüyüşle. bız ka- dınlann evlerimize dönemediğimizi, adanın ye- niden birleşmesini, evlerimize banş içinde dön- mek istediğimizi bütün dünyaya gösterebilırdik. Böylece yürüyüş başladı. Her birimizın elinde beyaz bir bayrak vardı. Bu türden dört yürüyüş yaptık. Dediğim gibi 1975'te başladık. Ikincisini 1980'de, üçüncüsü- nü 1988'de, dördüncüsünü de 1989'da yaptık. - 1989'dakinde içinizden bazı kadınlar gö- zaltına almmamış mıydı? LOİZtDU - Evet. Ama bundan sadece Türk as- kerleri sorumlu değildi. Kıbns Türk polisi de biz- leri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar içinde ben de vardım. O zamana kadar mülklerimle ilgili hakkımı arayan bir dava açabileceğimi bilmıyor- dum. Öğrenir öğrenmez hemen davayı açtım. - Bakın, sizin davanın Aralık 'ta sonuçlan- PORTRE / TİTİNA LOİZİDU irneli Rum bir ailenin kızL Ortaöğrenimini Kıbns 'ta 1968'de tamamladıkîan sonra Ingiltere'yegitti Orada üniversiteyi bitirdl Kıbns 'a 1974 öncesi geri döner dönmez serbest turist rehberi olarak çahşmaya başladı. Bu arada evlendL Aile Girne'yeyerleşti, Bir oğlu, bir kızı oldu. Hâlâ turist rehberliğiyapıyor. masmdan birkaç ay ö'nce Kuzey Kıbns 'tan ba- zı haberleryayüdu Bu haberler, KuzeyKıbns 'm öndegelen işadamlanndan Ramadan Cemil'in kızı Işın Ramadan 'la ilgili. Bu haberlere göre mülklerinizi geri almak istediğiniz kişi olan Işın Ramadan 'ın, size ateşpüskürdüğü, baba- sı ve sizin babanızın 1974 harekâtından hemen sonra Girne 'deki Dome Otel 'de buluşup koçan (Kıbns Türkçesinde tapu) değiş tokuşu yaptı- ğını, babanızın Girne'deki tapulanna karşılık Ramadan Cemil'in Limasol'daki mülklerinin tapusunu verdiğini söylediği belirtiliyordu. Hat- ta Işın Ramadan 'm, "Bütün bunları bildiği hal- de bu davayı açıpparalan alan Titina benimyü- züme nasıl bakacak? " yollu sö'zler de sarfetti- ği söylenenler arasında. Bunun doğruluk de- recesi nedir? Gerçekten babalannız koçan (ta- pu) değiş tokuşu yaptı mı? LOİZİDU - Işın Ramadan'ı tabii ki tanıyorum. Ama babalanmızın koçan (Rumlar da tapuya ko- çan diyor) değiş tokuşu yapması gibi bir şey ke- sinlikle olmadı. Bu doğru değil. Bakın, size hi- kâyenin doğrusunu anlatayım. Babam Gırne'nin beledıye başkan yardımcısı bırdoktordu. Harekâtta Girne'den kaçmadı. Son- radan da Dome Otel'de mahsur kaldı. Babam ve ikinci kansı harekâttan iki yıl kadar önce Girne"de bir ev yaptırmıştı. Şu anda Işın Hanım o evde oturuyor. Babam Girne"yı terk et- mek zorundaydı. Ya terk edecek ya da tutuklana- caktı. O sırada Ramadan Cemil'le de buluşmuş ve "Artık ben Girne'dengidiyorunır demişti. Ra- madan Cemil de babam gittikten sonra eve bak- mayı teklif etmişti. Yani ortada öyle koçan değiş tokuşu filan diye bir şey yok. Zaten ev annemin, yani babamın ikinci eşinin üzerine olduğuna gö- re babam onun koçanını nasıl Ramadan Cemil"e verebilirdi? - İyi de babanız annenizden gizli olarak ko- çan değiş tokuşu yapmış olamaz mıydı? LOİZİDU - Yapamazdı. Babamlar Girne "den aynlır aynlmaz Ramadan Cemil'in ailesi eve yer- leşti. Işın'a müteşekkirim. Çünkü evimize an- nemle babam kadar iyi bakıyor. Sağ olsun. saygı kanıtlanmıştı -AmaIşın Ramadan, "Bunca olaydan sonra acaba Titina benim yüzüme nasıl bakacak" di- yormuş... LOİZİDU- Hiç sanmam, böyle söylediğini. Söy- lentidir. Bir kere Ramadan ailesi annemle baba- ma karşı son derece saygılı insanlardı. Evimize çok iyi bakarak da bu saygıyı kanıtlamışlardır, za- ten. - Avukatımz Achilleas Demetnades 'ten öğ- rendiğim kadanyla Girne 'de çok büyük bir ara- Zİniz varmış... LOİZİDU - Ben, 1974 öncesi edındığım ara- ziler için tazminat davası açtım. Evet, benim Gir- ne'de çok malım ve arazim var. Örneğin. büyü- düğüm bir başka aıle e\i daha var. Bu ev benim için iki toplumun ortak yaşamlannın simgesi. Benim babam da, büyükbabam da Kıbnslı Türklere bakmışlardır; onlan tedavi etmişlerdir. Büyükbabam çok iyi Türkçe de konuşurdu. - Peki, ya babanız? LOİZİDU - O da Türkçe bilirdi, ama büyük- babam gibi mükemmel Türkçe konuşamazdı. Arada bir teklerdi. Ben ise sadece birkaç kelime biliyorum. Onlan da zaten çok kötü telafruz edi- yorum. Çünkü ben adanın bölündüğünü yaşayan kuşaktanım. Şimdilerde Türkçe öğrenmeye ka- rar verdim. Bir ses alma aygıtı aldım. Sık sık Türkçe kayıtlar dinliyorum. Ama bu yaşta, üste- lik Türkçe gibi zor bir dilı öğrenmek bayağı zor bir iş. Birbirimizin dilini öğrenmek bence çok önemli. Ancak bu yolla birbirimizin gelenekle- rini, göreneklerini öğrenip aramızda iletişim ku- rabilinz. 'Hayır* oyu güvenlik için Amacım Girne y yeyerleşmek - Şimdi sizin tarafta çoğunluk "Hayır", Türk tarafinda da çoğunluk "Evet" oylan var. Referandum sonucu Kıbns 'ta yeni bir çö- züm olasılıklanm nasıl etkiler? Bundan son- ra mal mülk açısından ne olur? Geçen gün duydum ki Magosa Mültecileri Derneği üye- leri "Havır " oyu üzerine bir daha mülkleri- ne kavuşamama kaygısı içinde Rum Yöne- timi'nedava açmaya hazırlanıyorlarmış. Siz de hükümetinize böyle bir dava açma dü- şüncesinde misiniz? LOİZİDU - Hükümete açılan davalar konu- sunda hiçbir fikrim yok. Ben kendimi hâlâ re- ferandum sonucunun etkilerinden kurtarmaya çalışıyorum. Referandum sonucunun Kıbns'ta yeni bir çözüme etkilerine gelince... Kıbnslı Rumlar "Hayır" oyunu kendi güvenlikleri için verdiler. Çünkü tehdide maruzkaldıklan duy- gusu içindeydiler Ama insanlar geçiş dönemi- nin kısa ve güvenlikli olacağı ve insan hakla- nna sonuna kadar saygı gösterileceği güven- cesini alırlarsa insanlann bu kez "Evet* oyu ^ _. _ _____ vereceklerine inanıyorum. Günün binnde Kıb- ns'ın birleşmesini sabırsızlıkla bekleyen bir kişiyim. - Peki, bu birleşmeden ne bekliyorsunuz? LOİZİDU - Bir kere insanlar bir arada ya- şamak için karşıhklı olarak korkulan ve çekin- celerinden annmahdırlar. Günlük yaşantımız- da da iki toplum olarak karşılıkh birbirimize saygılı ve anlayışh davTanmalıyız. Yaşam ka- litesi, derken ben bunu kastediyorum, zaten. "Hayır" oyunun, aynca da benim durumumun ve açtığım davanın bir tehdit olarak algılanma- ması gerekiyor. Benim olayım hem Kıbnslı Türkler, hem de Kıbnslı Rumlar için bir insan hakkı örneğidir. Ben bunu böyle algılıyorum. Biliyorsunuz, Kıbnslı Türklerin Güney Kıb- ns'ta epeyce mah-mülkü var. - Bu "Havır " oyuyla o mallar ne olacak? LOİZİDU - Hiç bilmiyorum. Yakında bir gelişme olmasını umuyorum. Çünkü bu durum artık böyle gitmez. îki tarafın da hepımiz için "Evet" oyu vermesi lazımdı. - Peki, gelelim yine sizin davaya. Başka davalar da açtınız mı? LOİZİDU - Hayır. ama bu dava da bitmedi. tabii kı. İş şimdi mahkeme karannın hayata ge- çirilmesi, yani uygulanmasına kaldı. Açık bir deyışle de malımı kullanma hakkımın uygu- lanmasına... -Ama size epeyce birpara ödendL Buyet- medi mi? LOİZİDU - Bana ödenen para malımı yıl- larca kullanma hakkından mahrum kaldığım için ödenen tazminat. Birçeşit 1990'danbuya- na tahakkuk eden kira parası. Çünkü Türkiye mahkemenin hukuksal geçerliğini 1990'da ka- bul etti. Tazminat tutan o tarihten itıbaren ge- çerlılik kazandı. - Peki, o parayla ne yapacaksınız? Ya da parayı biryerlereyatırdınız mı? LOİZİDU - Hayır, henüz bir şey yapmadım. Kafamdaki fikir Girne de bir şey inşa etmek. înşa etmek, derken şöyle bir şey planlıyorum: Bu parayı Girne'de insanlan bir araya getıre- cek bir projeye yahrmak, aynca da geçmiş ve gelecek arasında köprü olmak istiyorum. - Yani insani yardımlar için yatırım mı yapacaksınız? LOİZİDU - Hayır. öyle değil. Köprü, söz- cüğünü de mecazi anlamda kullandım. zaten. Amacım Girne'ye yerleşmek ve halkla kay- naşmak. O yönde hiçbir sorunum yok. Bakın, ben Girne'nin geçmişini üzerimde taşıyorum. Dolayısıyla bugünle yüzleşmeye hazınm. Amacım, geçmişi unutturup gelecekle birle- şecek bir oluşum inşa etmek. Aynca büyük- babamın evini ve aileme ait öbür mülkleri restore ettireceğim. Bu işi de restoratör ve korumacı mımar olan kızım Eleni'ye yaptı- racağım. Büyükbabamın evi ailemin Girne'de- ki 150 yıllık varhğının, Kıbnslı Türkler ve Rumlann bir zamanlar bir arada sürdürdük- leri yaşamlannın simgesi. Çünkü o ev bir dok- torun herkese açık olan eviydi. Bakışınızdan, yanlış anlamıyorsam beni çok hayalperest bu- luyorsunuz, galiba. 'Avrupa için model olusturabiliriz - Yok, hayalperest değil, ama birazfazla idealist değil misiniz? LOİZİDU - Haklı olabilirsiniz. ama bu doğrultuda düşünmemiş olsaydım o davayı da öylesine ısrarla takip edemezdim. Bakın, Avrupa olasılığı ve bu davanın sonuçlanması A%Tupa sisteminin etkisiyle olmuştur. Bu sıstem 15 yıldır çalışıyor. Üstelik de insanlann, bireylerin insan hakkım koruyor. Pek çok düzlemde pek çok başannın kazanılmasını sağladı. A\Tupa'nın bir parçası olmak hem Kıbnslı Türkler, hem de Kıbnslı Rumlann ortak geleceklerini garanti altına alacaktır. Bu gelecek, aynı zamanda demokrasinin sağlamlaşmasını \e insan haklannın yerli yerine oturtulmasının temellerinı atacaktır. Başlangıçta da söylediğim gibi Kıbns'ta yaşayan bu iki halk, yani bizler, gelecekte iki halkın banş içinde bir arada yaşamalannın örneğini vererek Avrupa için bir model olusturabiliriz. Böylece iki toplum da kendini güven içinde hissedecektir. Bence bu da temel önemi olan konudur. Ben iyimser ve olumlu düşünen bir insamm. Aynca da şuna inanıyorum: Referandum sonucu olan bizim tarafta "Ha>ır" ve Türk tarafinda "Evet" oylanrun bizim için kesinlıkle tehdit unsurlan yaratmaması gerekir. Böylece de insanlar kendilerini daha güven içinde hissederler. - Yani, Güney'den çıkan "Havır", Rum halkının güvensizlik duygulanndan mı kaynaklanıyor? LOİZİDU - Aynen öyle. - Girne 'de yapmayı planladıklarınız dışında bundan sonra yaşamınıza nasıl biryön vereceksiniz? LOİZİDU - Ben tunst rehberiyim. Aktif olarak bu işi yapıyorum. Aynca da kültür turizmi programlan düzenliyorum. Kıbns Turizm Örgütü'yle parça başı çalışıyorum. Aynca Dünya Turist Rehberleri Federasyonu Başkanı'yla altı yıl birlikte çahştım. Tunst rehberi yetiştiricisiyim. Gördüğünüz gibi bayağı hızlı bir çalışma tempom var. Yani tembellik edip evimde oturacak halim yok. 'Türkiye slsteme uydu* - Sizin Türkiye aleyhinde böyle bir dava açmış olmanız kamuoyunda ciddi bir öfke yaratmıştu Siz böyle bir karar alırken hiç pişmanlıkya da üzüntü duymadımz mı? LOİZİDU - Açtığım dava haberinin Türk basını ve medyasında büyük ilgi uyandırdığını duymuştum. Ama haberlerini okuyamadım. Aynca şunu söyleyeyim: Mallanmı kullanma hakkından beni kim mahrum ederse aynı yolu seçer, dava açanm. Bu ABD ya da başka bir ülke oknuş: hiç fark ermez. Hiçbir üzüntü ve pişmanlık da duymuyorum, doğrusu. Benim hedefim Türkiye değil ki... Türkiye'yle alıp veremediğim hiçbir şey de yok. Amacım öç almak da değil, zaten. Sadece malımı kullanma hakkıma saygı gösterilmesini istiyorum. Bunun en saygın ve banşçı davTamşı mahkemeye gitmek ve yasal yollardan hakkırru aramaktı. Ben de öyle yaptım, zaten. - Türkiye size tazminat ödemeyi reddettiğinde ne hissettiniz? LOİZİDU - Tazminatın ödenmesinin bir zaman meselesı olduğunu bıliyordum. Bunun ödenmemesi diye bir şey söz konusu olamazdı. Sonunda Türkiye karara uydu, çünkü insan haklan sıstemi yerli yerine oturmuştu, artık. Türkiye'nin. üyesi oknayı amaçladığı AB sistemıni kabul etmekten başka seçeneği yoktu . Zaten de zamanı geldiğinde sistemin karanna uydu. Aym sistem Türkiye'nin AB üyesi olmasına yardımcı olacaktır. - Siz Türkiye 'den korkuyor musunuz? LOİZİDU - Sizin kastettığıniz anlamda değil. Ama konuşmamızın başında da söylediğim gibi anavatanlarımız bızı rahat bırakırlarsa bu. biz iki Kıbns toplumu için en ideal çözüm olacaktır. Hiç kimsenin işlerimize müdahale etmesine gerek yok. Biz Kıbnslı Türkler ve Rumlar sorunlanmızı kendi başımıza halletmesini çok iyi biliriz. Bunu yapacak olgunluktayız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle