22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
=SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2004 PA2AR 10 DIZI İşçiler, 1 Mayıs 1978'de bir lcez daha aynı kalabalık ve güçk Taksim Meydanı'nda buluştu. Bu mitingin en önemli talebi 1 Mayıs 77'nin faiDerinin bulunmasrydı. (CUMHURİYET ARŞÎVÎ) 1977'de 34 işçinin katledilmesi 1978'i gölgeleyemedi. Yüz binlerce emekçi yine Taksim'deydi Katliamainatçoğaldılar İşçflerîıı ük önemli zaferi S amanpazan olaylan Amerikan işçi ha- reketinde bir dönüm noktası ve gerile- menin başlangıcı olarak değerlendiril- mektedir. 1 Mayıs ile ilgıli pek çok kaynak Chicago Samanpazan olaylannı 1 Mayıs geleneğinin doğuşu olarak kabul etmektedir. Oy- sa Chicago Samanpazan olaylannın doğnıdan 1 Mayıs ile bağlantısı yoktur. 1 Mayıs göstenleri bu olaylann gölgesinde kalmışhr. Ve takıp eden yıllarda alınan 1 Mayıs kararlan 8 saatlik iş günü mücadelesi doğrultusunda ahnmıştır. İKİNCİ ENTERNASYONAL'İN ÇACRISI Amerikan Emek Federasyonu (AFL) 1888 Aralık ayında yaptığı kongrede 8 saatlik işgünü için bir kampanya başlatma karan aldı. Kampanya 1 Mayıs 189O'da bir genel grevle ta- mamlanacaktı. Ancak bu kampanya istenen so- nucu vermedi. < 9 > Temmuz 1889'da Paris'te toplanan 2 Enter- nasyonal Kongresi, Amerikan Emek Federasyo- nu'nun karanna atıfta bulunularak 8 saatlik işgü- nü için 1 Mayıs 1890'da bütün dünyada 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenlenmesi karan benimsendi. îkinci Enternasyonal'in 1 Mayıs için aldığı karar 8 saatlik iş günü ile ilgi- lidir ve AFUnin karanna atıf yapmaktadır. Chi- cago Samanpazan olaylanna ise en küçük bir atıf yoktur. < l0 > îkınci Enternasyonalin çağnsı üzerine yapılan 1 Mayıs 1890 gösterileri görkemli olur. Lond- ra'dakı 1 Mayıs gösterisine yanm milyon ışçi ka- ülır. New York Times. 1890 1 Mayıs gösterilerini "Emeğin İmdat Çıgüğu İşçikr 8 Saat için Yürü- dü, Hiçbir Olay çdana<h" başhğı ile birinci say- fadan veriyordu."" 1 Mayıs gösterileri bazı çevreler için huzur- suzluk kaynağı olmaya devam etti. 1892 1 Ma- yıs'uıda pek çok yerde gösteri düzenlenmesine izin verilmedı. Londra'da 300-500 bin kişinin 1 Mayıs gösterilerine katıldığını bildiren New York Times'ın kullandığı başlık ılginçti "1 Mays Alarnıı Yersiz". 1 Mayıs gösterilerini "geniş kao- hmh ama düzenti işçi gösterileri'' olarak niteliyor ve küçük sorunlar dışmda 1 Mayıs gösterilerinin olaysız geçtiğini vurguluyordu. < 12 ' 1893 gösterileri Avrupa'nın pek çok kentinde yapıldı. New York Times, 1893 göstenlerini, "Herkes 8 saatlik iş günü istiyor, Avrupa çapmda büyfik gösteri" başhğı ile veriyordu. Versaılles Banş Antlaşması'nın (1919) 427. maddesi ile benimsenen 9 temel ilkenin arasında, "8 saatlik işgünü ve 48 saatlik çahşma ve en az 24 saatlik haftahk tatilin uygulanmasL Bu tatiün olabilen her yerde pazar günü ohnaa" hedeflen de yer al- dı. Böylece ışçi hareketinin uzun on yıllan kap- sayan mücadelesi ilk önemli sonucunu vermişti. U lkemızde 1 Mayıs'lann tarihı tkincı Meşrutıyet'e (1908) ka- dar uzanır. tlk 1 Mayıs 1909'da Üsküp'tekutlanırken 1910"da diğer Rumelı şehirlerinde de kutlanmaya başlanmıştır. Istanbul'da ise ilk 1 Mayıs'ın 1912'dekutlandığıbelirtılmektedir " 3 > Bu gösterilerde seçme seçilme hakkırun herkese tanınmasından Grev Yasası'na, eme- ğin haklannı koruyacak kanunlann çıkanl- masına kadarpek çok konudaki talepler di- le getirildi. 1913 yılında Ittihat Terakkı iktidannın sıkıyönetim ilanı ve ardından gelen Birin- ci Dünya Savaşı nedenıyle 1920 yılına ka- dar işçi eylemine ve 1 Mayıs gösterisine rastlanmaz. • İSCAL KUVVETLERİNE KARŞIN 1 Mayıs 1920"de bu kez ışçıler ışgal al- tındaki îstanbul'da 1 Mayıs'ı kutlamama karan aldılar. Îstanbul'da yayunlanan îk- dam gazetesı 1 Mayıs 1920 tarihli sayısın- da "amelesunfinın ülkedeki olağanüstü du- nımu göz önüne alarak işj bırakmayacağT belirtıliyordu. 1921 yılında işgal kuvvetle- rinin yasaklama girişimlerine rağmen kit- lesel 1 Mayıs gösterileri yapıldı; Tramvay, Vapur ve Haliç tersanesi işçileri iş bıraka- rak 1 Mayıs'ı kutladılar. " 4l 1922 yılında 1 Mayıs Istanbul ve Anka- ra'da iş bırakma ve mitinglerle kutlandı 1923 yılında toplanan Izmır tktısat Kong- resi 1 Mayıs'ın Türkiye işçileri Bayramı olmasını benımsedı aynca tanm dışı işler- de çahşma süresinin 8 saat ohnası kabul edildı. '"> Bu yıhn 1 Mayıs'ı ise Istanbul, Anka- ra, Izmir ve Adapazan'nda kutlandı. 1 Mayıs etkinliklenni Kemaüst rejime ya- kınlığı ile bilinen ışçi örgütleri düzenle- dı. <"" Cumhunyetin ilarundan sonraki ilk 1 Mayıs yine engellemelerle karşılaş- tı. Hükümet 1924yıhnda 1 Mayıs'ın kut- lanmasını yasakladı. Ancak yine de 1 Mayıs kutlandı. Umum Amele Birli- ği'nin Ankara'da bulunan genel merke- zinde düzenlenen toplantıda 1 Mayıs kutlandı. Bu yıl 1 Mayıs ile ılgili gazeteler toplattınldı ve 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen- lerden tutuklananlar oldu. İ975'E DEK AÇIK KUTLAMA YOK 1925 yılında Şeyh Sait ısyanı nedeniyle çıkanlan "sus kanumı"' ; "' olarak büinen Tak- rır-ı Sükûn Kanunu'na dayanılarak Amele Teali Cemiyetı'nin yürüyüş ve mıting dü- zenlemesine izin verilmedi. Bunun üzenne l Mayıs salon toplantısıyla kutlandı. l Ma- yıs kutlamalannakatılanlar, l Mayıs'ın an- lam ve önemi üzerine broşür yayımlayan- lar tutuklandı, Istiklal Mahkemeleri'nde yargılanarak hapse mahkûm edüdiler. 1926 yılındanbaşlayarak 1975 yılına kadar l Ma- yıs'larda açık kutlama yapılamadı, her l Mayıs öncesinde kutlamalan engellemek üzere emekçiler ve aydınlar arasında tutuk- lamalara girişildi. Bunun tek istisnası 1927 yılı oldu. 1927 yılında Amele Teali Cemıyeti'ne "kamıı taşniarmın işlemesine engel olmamak" ko- şuluyla izin venldı. Işçiler Amele Teali Ce- miyeti'tun merkezinde toplanıp bayramlaş- tılarve Kâğıthane'de düzenlenen toplantıy- la l Mayıs'ı kutladılar. Ancak kutlama iz- m ohnasına karşın kutlama sonrasında tu- tuklamalar ve işten atmalar yaşandı. IzmirlktisatKongresi'nde l Mayıs'ın iş- çi bayramı olarak kutlanmasına yönelik bir karar alınmasına karşın bu karar uygulan- mamıştır. Kimi kaynaklarda 1925 yılında l Mayıs gününün "bahar bayramı" olarak ilan edildiği belirtılse de l Mayıs 1935 yı- lında çıkanlan Ulusal Bayram ve Genel ta- tıller Hakkındaki Kanun ile Bahar Bayra- mı olarak kabul edilmiştir. <'*> Ancak bu genel tatil gününde, dığer genel tatil günle- rinde olduğu gibi çalışanlara ücret öden- meyecektı. 1951 yılında çıkanlan bır kanun- Yüz binleree kişinin katıldığı 1977 I Mayıs 134 kişinin katledilmesiyle son buldu. O tarihten sonra 1 Mavıs'Iarkorkueünü"ilanedildi. (Fotoâraf: CUMHURİYET ARŞİVİ) 3 .?.- V ı Gelenekteni Geleceğe ! MAYIS AzizCELİK veZafer AYDIN # 1 Mayıs 77 katliamı Türkiye'de 1 Mayıs'ın bir "korku" günü olması için sistemli bir biçimde kullanıldı. "1 Mayıs Alarmlan" ilan edildi. Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs gösterilerine izin verilmedi. 12 Eylül darbesi ile birliİcte 1 Mayıs tamamen engellendi ve 12 Eylül yönetimi 1 Mayıs'ı genel tatil günü olmaktan çıkardı. la işçilere genel tatil günü olan 1 Mayıs'ta yanm günlük ücret ödenmesi 1956 yılında ise tam gün ücret ödenmesi kabul edildi. 1926'dan 1975 yılına kadar süren yasakla- ma döneminde'kitlesel 1 Mayıs kutlaması yaşanmadı CöZALTlLAR SIRADANLAŞTI' 1 Mayıs öncesinde solculann ve sendi- kacılann gözaltına alınmalan sıradan bir uygulama haline geldi. 27 Mayıs sonrasın- da her 1 Mayıs öncesi gelenek halıni alan baskı ve tutuklamalara son verildiyse de 1 Mayıs'ın yasal olarak kutlanması müm- kün olmadı. Yanm yüzyıl sonra ilk yasal 1 Mayıs kut- laması 1975 yılında tstanbul Tepebaşı'nda bu- düğün salonunda yapıldı. Türkıye'de 1 Mayıs'ın ilk kez büyük ve görkemli bir mitingle kutlanması 1976 yılında oldu. DtSK taranndan düzenlenen 1 Mayıs gösterisi Beşiktaş'tan yürü^le başla- dı ve Taksim Meydanı 'nda mitingle sür- dü. On binlerce ışçının katıldığı yürü- yüş ve mıtingde işçi sınıfinm güncel ta- leplen dile getirildi. 1977 1 Mayıs'ı ise 1976'ya göre da- ha kalabalık, daha görkemli bır gösten ıdi. Taksim Meydanı'nda düzenlenen mıting için kahlımcılar bu kez Beşiktaş ve Saraçhane olmak üzere ıkı koldan yürü- dü. Mitingi yine DÎSK organıze etmışti. Aydınlar, toplumsal muhalefet örgütleri de işçilerle beraber alandaydı. Yüz binlerce kişinin katıldığı miting, DİSK Genel Baş- kanı Kemal Türkler'in konuşması sırasın- da kimlıği belirsiz kişilenn açtığı ateş so- nucunda kana bulandı. 34 kişi Taksim Mey- danı'nda yaşamını yitirdi. FAILLER HÂLÂ BULUNAMADI Katiller yakalanacak yerde sendikacılar, işçiler gözalhna alındı. Aralannda DÎSK yöneticılerinin de bulunduğu birçok ışçi gö- zaltına alındı ve tutuklandı. Aradan geçen bunca zamana rağmen olayın failleri hâlâ bulunamadi, bulunması için etkin bir çaba harcanmadı. Bukatliam 1978 1 Mayıs kutlamasını en- gelleyemedi. işçiler bir önceki yıl olduğu gi- bi bir kez daha aynı kalabalık ve güçle DlSK'in düzenlediği mitingde Taksim Mey- dan'ında buluştular. Bu mitingin en önem- li talebi 1 Mayıs 77'nın faillerinin bulunma- sıydı. 1979 ve 1980 1 Mayıs'lan çeşitli en- gellemelerle karşılaştı. îstanbul'da kutla- malara izin verilmedi. Dığer illerde 1 Ma- yıs göstenleri yapıldı. îstanbul'da sokağa çık- ma yasağı ilan edildi. Sokağa çıkma yasa- ğına rağmen 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenler tutuklandı. 1 Mayıs 77 katliamı ülkemizde 1 Ma- yıs'ın bır "korku" günü olması için sistem- li bu biçimde kullanıldı. "1 Mayıs Alarm- lan*' ilan edildi. Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs göstenlerine izin verilmedi. 12 Ey- lül darbesi ile birlikte 1 Mayıs tamamen en- gellendi ve 12 Eylül yönetimi 1 Mayıs'ı ge- nel tatil günü olmaktan çıkardı. YARIN: 12 EYLÜL SONRASI GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP TırizmdeHerŞeyDahi'! Çocukluk ve gençlik yıllarımın önemli bir bö- lümünü bir yeryüzü cennetinde; ülkemizin en önemli bir turistik beldesinde geçirdim. Şimdi de zaman buldukça soluğu orada alıyorum. Geçenlerde birkaç günlüğüne yine oradaydım. Tüm ilçe halkı yaklaşan turizm sezonuna ha- zırlanıyordu. Dükkânlar, oteller, pansiyonlarye- niden dekore ediliyor, her şey dikkatlice göz- den geçiriliyor, eksiklikler tamamlanmaya ça- lışılıyordu. Bir faaliyet, bir faaliyet ki sormayın. Gözlerde hep yeni sezonun umut ışıklan var. Tu- rizmciler için her sezon, dünya yeniden kuru- lur, yaşam yeniden başlar, umutlar yeniden ta- zelenir... Turizm, hassas bir sektördür. Adeta pa- muk ipliğıne bağlıdır derler. En küçük olumsuz iç veya dış bir olay, turizmi anında etkiler, he- men iptaller gelmeye başlar. Bu da her turizm- ci için yıkım demektir. Umutlar bir anda söner, kaygılar başlar. Bu sezon, elimizi tahtaya vu- rarak söyleyelim, şu ana kadar böyle bir olay yok. Aksine, sezonun parlak geçecegine iliş- kin işaretler var. • • • Haftada bır de yazsam, bir köşe sahibiyim ya, herkes önemli gördüğü sorunu bana aktarma- ya çalıştı. Onlara da bunlan yazmaya söz ver- dim. Aslında bunlar turızmin de önemli sorun- larıydı. önemsiz gibı görünen, çoğu ilgilının görmezlikten gelmeyı yeğlediği ve kendi hal- lerine bıraktıkları sorunlar.. Orta ve uzun vade- de olumsuz etkileri kaçınılmaz ve sonra da dü- zeltilmesi zor olan sorunlar... • • • Yöreye gelen turiste uygulanan 'hapis'yön- temi bunların başında geliyor. Daha önceleri te- rörle korkutularak, şimdi ise 'Her şey dahil' yöntemi ile turist tatil köyünde yahut otelinde kalmaya, olduğunca da dışarıya gönderilme- meye çalışılıyor. Turist, bir bakıma kaldığı te- siste hapsedilmeye çalışılıyor. Bunun sebebi ise 'hanut'. Tur operatörleri yahut acenteler getır- dikleri turistleri anlaşmalı büyük mağazalara alışverişe götürüyorlar. Hanutla ve yüksek ma- liyetle çalışan bu mağazalarda satışlarfahiş fi- yatlarla yapılıyor. Eğer turist kaldığı tatil köyün- den yahut otelinden çıkıp da çevredeki çarşı- lan dolaşırsa, fiyatfarklarını görüyor. Bu da bü- yük mağazalardan yapılan alışvenşlerin bozul- masına neden olabıldiği gibi, tur şirketleri için de reklamasyon oluyor. • • • 'Her şey dahil' sistemı günü kurtarsa da or- ta ve uzun gelecekte turizmi olumsuz etkileye- cek bir olgu. Her şeyden önce hizmetin kalıte- si düşüyor. Niteliklı personel yerine nrteliksız ve daha az sayıda personel çalışıyor. 'Mutfak' ye- rini yemekfabrikasına bırakıyor. Kalıteli ürün ka- lıtesizi ile yer değiştıriyor. Ayrıca günün her sa- atı ortalıkta dolaşan yığınla sarhoş da işın ca- bası. Yani 'Her şey dahil' kaliteli turisti kovu- yor, kalitesiz turiste kucak açıyor. Bundan da en başta tatil köyleri ve oteller zarar görüyor. Ucuz fıyatlarla yataklarını satmak yanında işin angaryası da artıyor. Çarşı esnafı, restoranlar, eğlence yerleri de 'Her şey dahil'm diğer kur- banlan. Turisti kaldığı tesıse hapsetmek, çevre ile iliş- kisinı kesmek turizmin asıl amacına da uyma- yan bir uygulama. Turizm, kültürlerin tanınma- sına, insanlann birbırierini tanımasına olanak ver- diği oranda amacına ulaşır. Sadece, deniz, kum, güneş ve eğlence yeteıii değildir. Turist gittiği ülkenin insanını da tanımak, onun yaşam biçımını, değerierini, dünyaya bakış açılarını da görmek, öğrenmek ister. Birebir ınsanlarla ilişki kurmak, dostlaredinmek ister. Ama turis- ti bulunduğu yere hapsederseniz bu nasıl ola- cak? • • • Kaldi ki 'Her şey dahil' yahut turisti hapset- mek, turistik eşyaticaretini de baltalamakta, bu- radan elde edilecek döviz gelirleri göz göre gö- re kaybedilmektedir. Bugün, Antalya'ya bir yıl- da gelen 6 milyon turistin ancak yüzde 10'u bü- yük mağazalara taşınabilmektedir (Fizikı ko- şullar buna olanak tanıyor). Yüzde onun dışa- rıyla ilişkısini kesmek için diğer yüzde 90 da ha- pis sistemine dahil edilmekte, bu büyük kesi- min çarşılardan alışveriş yapma olanağı da kal- mamaktadır. • • • Turist sayısı bu yıl 15 milyon, en geç 2006'da da 20 milyon olarak hedeflenmiştir. Ancak tu- rist sayısı artarken turizm gelirleri aynı oranlar- da artmamaktadır. Her yıl bir önceki yıla göre turist başına yapılan ortalama harcama azal- maktadır. Bunun en önemli nedeni bu hapis yön- temi yani bir bakıma 'Her şey dahil'dir. Günü kurtarmak da iyidir ama bunun için geleceği kay- betmek nasıldır? Hep işin kolayına mı kaçaca- ğız? Bana önemli bir turizm beldemizde aktanlan bu sorunu sizlerle de paylaşmak istedim. Bir başka yazımda da diğer sorunları yazacağım. Çünkü turizm hepimizin geleceğinde önemli bir yer tutuyor ve tutacak da... KAYNAKÇALAR (9) Rayback, s. 195. (10) YıldınmKoç, 1 Mayıs'ınKaynağınaHişkin Yanhşlar, Türk-îş dergisi, Temmuz 1995. (11) The New York Tımes, May 5, 1890. (12) The New York Tımes, May 2, 1892. (13) Oya Sencer, Türkiye'deİşçi Sınıfi Doğuşu ve Gelişımi, tstanbul, Habora, 1969. (14) Alpaslan Işıklı, Gerçek Örgütlenme Sendı- kaalık, Ankara, tmge Küabevi, 2003, 167-168. (15) A. Afetman, tzmir tktisat Kongresi, Ankara, Türk Tanh Kurumu Basımevı, 1982, s.51-52. (16) Işıklı, s.169. (17) Tevfık Çavdar, Türkiye Ekonomisinin Tarihi, Ankara, Imge Kitabevi, 2003, s.169. (18) Ferit H Saymen, Türk İş Hukuku, Istanbul, Hak Kitabevi, 1954, s.306.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle