19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE İstanbul Edırne Kocael Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB PB PB Y Y 16 18 17 17 20 20 19 21 Sinop Y 14 Adana Y 24 Samsun Y 17 Mersın Y 23 Trabzon _Y 16 Diyarbakır PB 24 Giresun Ankara _Y 19 Şanlıurfa PB 24 Y 14 Mardin PB 25 Eskişehir Y 16 Siirt Konya PB 25 Y 19 Hakkârı PB 16 Sıvas Y 18 Van PB 15 Zonguldak Y 8 Antalya Y 19 Kars PB 15 Butun bolgelenmız parçalı yer yer çok buiut- iu. Mamnaranın do^usu. Guney ve Iç Ege. Akde- nız. Iç Anadolu ıle Kara- deniz sağanak ve gâkgü- rultulu sağanak yağışlı geçecek. Yağışlar Batı Akdenız'de yer yer etkıiı olacak Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve ıç ke- sımlennde azaiacak. dı- ğer yerlerde onemlı btr degışıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y PB B Y Y Y Y PB 11 11 12 18 18 19 16 12 Münih PB 14 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina B PB Y PB PB Y PB PB 19 20 21 21 21 18 20 21 PB 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire Y Y PB PB B Y PB B 9 19 8 21 19 16 12 30 B 30 <X 0AÇIK Parçan ouiutlu Sıslı Buiutıu 3ok DUUİU ' Yağmuriu ; Kartı 2î3 Sulu kar > Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ra... arkası gelecekti. AB ülkeleri, sonra ABD. Referandum sona erdi, Gül'den ne ses ne de bir nefes. Vaatler rafa kaldırıldı. Suskunluğun elbette bir nedeni olmalı. Araştır- maya soruşturmaya gerek yok. 24 Nisan gecesi evet'le sarhoş olan Ankara hükümetinin hızını ke- siverdi ABD ve AB! VVashington'a ve AB'ye göre ambargolar yumu- şatılabilir, fakat KKTC'nin tanınması söz konusu olamaz! ABD ve AB böyle dedikten, yol, yöntem ve he- def gösterdikten sonra, Ankara değişik politika iz- leyebilir mi? Hele hele KKTC'nin tanınması gibi bir konuda diretebilir mi? Haşa! Bizimkinin Kasımpaşalı cesareti, ancak Edir- ne'deki sınıra kadar. • • • AB'Iİ, ABD'Iİ; hükümeti niye alkışlıyor? Göster- diği yönde koştuğu, isteklerini, dediklerini gerçek- leştirmeye çalıştığı için... ötesi bizim yalaka med- yanın yarattığı dünya. Ambargoları gevşetmek ise uysal çocuğa bir ar- mağan. Oysa birleşik Kıbrıs'ı yaratma saplantılarından vazgeçmediler. Henüz yeni bir plan yeni bir stra- teji yakalamış değiller. Nitekim, AB Komisyonu Komiseri Verheugen, "Rumların hayırdemesi dünyanın sonu değildir" di- ye söze başlıyor ve "AB'nin siyasiiradesihâlâ bir- leşik Kıbrıs 'ı birtik içinde görmek. Bu ne zaman olur, nasıl olur bilemem" diyor. Dışişleri Sözcüsü Boucher da aynı paralelde konuşuyor. Kıbrıs'ta "birleşme için yeni bir planla- n olmadığını, görünür gelecekte hiçbir girişim gör- mediğini" söylüyor. Bu sözler AB'nin birleşik Kıbrıs'ı yaratabilmek için araştırma, hazırlık döneminde olduğunu gös- teriyor. • • • AB bu amaca (mutlaka ulaşmayı istediği için) ki- minle varabileceğini araştırdı. Biliyorki, iki bağım- sız devletten kurulu cumhuriyet görüşünden vaz- geçmeyecek olan Rauf Denktaş'la Annan Pla- nı'na benzer bir hedefe ulaşmak olanaksız. AB ve tabii ABD, kazan-kazan numarası altında Rumlara ödün vermesi olası (KKTC içinden) biri- sini aradı ve buldu da... Kim diye sormanız gerek- siz: Annan Planı'na evet diyerek KKTC'yi tamamen ortadan kaldıracak, kurucu devlet namıyla siyasal eşitlikten uzak bir cumhuriyete ve Türk toplumu- nun azınlık durumuna düşmesine şapka çıkaran MA Talat! Ankara hükümeti de "bu tercihi" onaylıyor; AB- D'nin Talat'ı "muhatap almasına sessiz kalıyor". Böylece tencere (AB-ABD-Ankara) yuvarlanıyor ve kapağını (Talat'ı) buluyor. Istedikleri yönde yeni çözüm arayışlarında Ba- tı'nın yeni umudu Talat! Brüksel'e giderken AB Dışilişkiler Komisyo- nu'nda söyleyeceklerini özetleyen açıklamalar yaptı: "BirleşikKıbns sürecinin sürdüğünü" söyle- di ve AB'nin, ABD'nin beklediği işareti verdi: "So- run ambargonun kalkması değil, Kıbns sorununun çözümüdür" dedi. Pazarlığa, birleşik Kıbrıs'a (tabii Rumların bek- lediği ödünlere) kapıyı aralayan bir başka cümle kullandı: "Rumlardan öneri bekliyoruz." Verheugen'lerin eteklerinde şimdi ziller çalmaya başlamıştır. önce "üzerine düşeniyaptığını" açık- layan Ankara'yı, "Yaptığın, yapacaklannın güven- cesi olmalı" diye tersledi ve sonra aradığı adama: "Bizim için bağımsızlıktan iyisi Annan Planı'dır" diyen, (özgür bir devlette yaşamayı aklının ucun- dan geçirmeyen) ve şimdi de... Brüksel kapısında iki cümleyle AB'nin, hatta yeni ödünler bekleyen Rumların yüzünü güldüren Talat'a sarıldı. Melih Aşık, "Kiminle savunacağız dünya platfor- munda Kıbns'ı" diye soruyor ve yanıtlıyor: "Mehmet Ali Talat'la mı?" Evet, evet! MA Talat'la Kıbns'ı savunmak mı? Güldürmeyin insanı! Fettah Oto yedek üye seçildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanlığı Basın Merkezi"nden yapılan açıklama- da, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın, Ana- yasa Mahkemesi yedek üyelığıne, Danıştay Genel Kurulu'nca gösterilen üç aday arasından, Danış- tay üyesı Fettah Oto"yu seçtiği bildirildi. 12 yıl istenince bayıldı • DİYARBIKIR (AA) - HızbulJah üyesı olduğu gerekçesiyle Diyarbakır 2 No'lu DGM'de hakkın- da dava açılan Halime Gınşen , Hizbullah ile hiç- bir ılışkısının olmadığını söyledi. Savcı, saruğın örgüt üyesi olduğu Ne örgüte özgeçmış raporu verdıği gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandınlmasını talep etti. İstenen cezasını duyunca bayılan Ginşen. hastaneye kaldınldı. ACI KAYBIMIZ Sevgili babamız, dedemiz Güzeloğulları ailesinin gülümseyen prensi RAMAZAN CÜZEL'i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Cenazesi 28.04.2004 (bugün) ikindi namazını müteakip, Malatya Doğanyol Koldere'deki aile kabristanına defnedilecektir. Tanrı rahmet eylesin. Ailesi adına oğlu Prof. Dr. ALİ GÜZEL '1 Mayıs'taTaksim'deyiz' DİSKveKESK, emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü Taksim'de kuûayacağını açıkladu Türk-lş, Abide-iHürriyetMeydanı'nda olacak İstanbul Haber Servisi - 1 Mayıs"ı Taksim Meydanı'nda kutlamak için İstanbul Valili- ği'ne başvuran, ancak gerekli 'izni' alamayan Türkiye Dev- rimci İşçi Sendikalan Konfede- rasyonu (DtSK) ıle Kamu Emek- çıleri Sendikalan Konfederasyo- nu (KESK), valiliğin olumsuz karanna rağmen 1 Mayıs'ı emekçilerin 1979'danberisokul- madığı Taksim'de kutlayacakla- nnı açıkladı. DtSK ve KESK ile görüş aynlığma düşen Türk-lş ise 1 Mayıs'ı Abide-i Hürriyet Meydanı'nda kutlayacak. DtSK Genel Mer'kezı'nde dü- zenlenen basın toplantısında. DİSK, KESK, Türk Tabiplen Birlığı (TTB), tstanbul Tabip Odası (ITO) ve Türk Mühendıs ve Munar Odalan Bırlığı (TM- MOB) adına hazırlanan açıkla- mayı okuyan DİSK Genel Baş- kanı Süleyman Çelebi, 1 Ma- yıs'ı, 4 konfederasyonun çağrı- sı, tüm emek ve meslek örgütle- riyle sıyası partılerin katılımıy- la kutlamak için çaba gösterdik- lerini, ancak çağnlara rağmen 1 Mayıs'ın ortak mitingle yaşama geçirilmesı konusunda anlaşma sağlanamadığını kaydetti. Mltinge Izin verilmedl Türk-îş, DİSK ve KESK tem- silcilerinden oluşan 1 Mayıs Dü- zenleme Kurulu'nun 1 Mayıs mitingınin Taksim Alanı'nda kutlanması için İstanbul Valili- ği'ne başvurduğunu, ancak buna izin verilmediğini kaydeden Çe- lebı. şunları söyledi: "Bu yanı- tı bizlere verenler çok iyi bil- mektedirler ki İstanbulda başta Taksim olmak üzere bir- çok alan, resmi, varı resmi ve- ya özel kurum, kuruluş ve ki- şiler için kullanılmaktadır. Bu alanda birçok etkinlik düzen- lenmekte, ancak Taksim 1979'dan beri Türkive'nin emekçilerine yasaklanmış bir bölge ilan edilmiş ve gizli bir devlet politikası haline gefiril- miştir. Bu alanın emekçilere kapatümasını şiddetle kınıyo- ruz. 1 Mayıs'ta Taksim Mey- danı'nda olacağız." KESK Başkanı Sami Evren de emekçilerin 1 Mayıs'ı tüm Türkiye'de olduğu gibı Istan- bul'da da birlikte kutlamak iste- diklerinı, ancak Türk-lş ile mu- tabakata varamadıklannı belir- terek tüm toplumsal muhalif güçlere ve emekçilere 1 Mayıs'ı birlikte kutlama çağnsında bu- lundu. 1 Mayıs'ta her koşulda Taksim'de olacaklannı \aırgula- yan E\Ten, "Herhangi bir olay olursa bu emniyet birimleri- nin sorumluluğudur" dedi. validen gözdağı Konuya ilışkın açıklama ya- pan İstanbul Valısı Muammer Güler, emekçilere gözdağı vere- rek "Kimse böyle bir şeyi de- nemesin.Aksi takdirde güven- lik güçleri gereğini yapar" di- ye konuştu. Türk-İ; bölücü değll' Türk-lş 1. Bölge Temsılcisi Faruk Büyükkucak ise gazete- mize yaptığı değerlendirmede, Türk-lş'in bölücü olmadığını, DtSK ve KESK'in işçi sınıfına zarar verdığini savunarak şunla- n söyledi: "Yasal izinli zemin dışında ben üyelerimi alana çı- karmam. Amacınıız 1 Mayıs'ı kutlamak.Abide-i Hürriyet bi- ze de yakışan bir alan değil. Eğer alan alabiliyorlarsa Türk-İş, birlikteliğe hazırdır." İzmlr'deki gösterller 1 Mayıs, Izmir'de Gündoğdu Meydanı'nda kutlanacak. DİSK Ege Bölge Temsilciliği, emekten yana olan herkesi Gündoğdu'ya beklediklerini kaydetti. ABD Buyükelçisi Edelman: BOP için bir planımızyok tstanbul Haber Servisi - ABD'nin Ankara Buyükelçisi Erie Edelman, ülkesinin Ortadoğu'yu yeniden inşa et- mek için bir büyük planı olmadığını öne sürerek "Büyük Ortadoğu Proje- si için de Türkive'nin bölgedeki rolü için de bir planımız yok. Bölgenin geleceği konusunda Batılı müttefik- lerimiz ve bölge ülkeleriyle arayışla- rımız sürüyor" dedi. Boğaziçı Uni- versitesi-TÜSlAD Dış Politıka Foru- mu'nca düzenlenen "Türk-Amerikan tlişkilerinde Geleceğe Bakış" konulu toplantıda konuşan Edelman, "Orta- doğu'daki çabalarımızı, cömertliği- mizden değil, çıkarımız ve yurttaşla- rımızın güvenliği için sürdürüyo- ruz" dedi. Türkiye-ABD ilişkilerinin çok zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Edelman, Türkiye'nin terörle mü- cadele, Irak ve Kıbns konusunda ABD ile yaptığı işbirliğinin, kendilerini memnun ettiğini vurguladı. Bilgi Üni- versıtesi Öğretım Üyesi Yard. Doç. Serhat Güvenç iki ülke ilişkilerini ni- telerken, müttefiklik tanımının daha uygun olduğunu dile getirdi. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Mus- tafa Aydın ise 1 Mart tezkerezinin. iki ülkenin stratejık ortak olmadığını ka- nıtladığını anımsatarak "ABD tek ku- tuplu düzende ısrarlı. Türkiye ise bölgesinde güç olmak istiyor" dedi. Mehmet Faraç, Işık Kansu ve Özdemir İnceTGC'de düzenleoen törenle ödülierini aldılar. Dihnener ödüllerisahiplerini buldu tstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazı- işleri müdürüyken kaybettiğimiz Bülent Dik- menerın anısına düzenlenen "Bülent Dik- mener Haber Ödülü", Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde (TGC) düzenlenen törenle sa- hiplerine verildi. Bu yıl 25.'si düzenlenen ödü- le, gazetemiz yazan Işık Kansu ve muhabi- rimiz Ebru Toktar'ın "8.5 milyar doların gizlenen faturası" başlıklı haberiyle, yine gazetemiz Yurt Haberler Şefi Mehmet Fa- raç'ın îstanbul'dakı terör olaylarının perde ar- kasım irdeleyen haberi değer görüldü. Jüri Özel Ödülü'nü ise Hürriyet gazetesinde ya- yımlanan "Mini etekli kızı diri diri yaktı- lar" haberiyle şair-yazar Özdemir tnce aldı. TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda düzenlenen ödül töreninin açılış konuşma- sını yapan TGC Başkanı ve gazetemiz ya- zan Orhan Erinç, basın yasa tasansı görüş- melerinin sonuna gelindiğini anımsatarak "Türkiye'de hukuk ve siyaset ne zaman karşı karşıva gelse hukuku bırakıp siva- setle uğraşıyoruz" dedi. Törende "Medya ve Sorunları" konulu bir konuşma yapan gazetemiz Yayın Kurulu Da- nışmanı ve yazan Prof. Dr. Emre Kongar da basın sektörünün büyük bir yozlaşmayla kar- şı karşıya olduğunu vurguladı. Gazetecilerin en büyük sorununun "can güvenliği" oldu- ğuna dikkat çeken Kongar, diğer sorunlan "maliyet, güven bunabmı. iktidara olan aşı- rı yakınlık, dil ve kültür yo/laşnıası, reka- bet eşitsizliği, tekelleşme eğilimleri ve Ba- sın Yasası" olarak sıraladı. AKP'li vekilin rapor oyunu MAHMUT ORAL DİYARB.\KIR - AKP Bingöl Milletve- kili Fevzi Berdibek'ın müteahhitliğini yap- tığı, ancak 1 Mayıs 2003 "te meydana gelen depremde tahnp olan Bingöl Lisesi'yle ilgi- li "ağır hasarh" raporunu "orta hasarlı olarak" değiştirdıği ileri sürüldü. Binada güçlendirme çalışmalan yapılırken ögrenci- ler güvenli bir okul ınşa edilmesi için imza kampanyası başlattı. Bingöl'de geçen yıl meydana gelen depremin ardmdan valiİik bünyesinde oluşturulan komisyon, kentte 26 bin 314 konut ve işyerini kontrol etti. Ağır felakete yol açan depremde 4 bin 327 konut ve 237 işyerinin yıkık ve ağır hasarlı. 2 bin 916 konut ile 748 işyerinin orta hasarlı oldu- ğu. 7 bin 47 konut ıle 603 işyennın de kul- lanılabılir derecede az hasarlı olduğu belir- lendi. Yine aynı komisyon, deprem sonrası ara- lannda okullann da bulunduğu 260 kamu binası ve lojmanda da ınceleme yaptı. Söz konusu bina \e lojmanlardan 4'ünün yıkık, 15'inin ağır hasarlı, 27'sinin orta hasarlı. 131 'inin az hasarlı, 83'ününde hasarsız. kul- lanılabilir durumda olduğu saptandı. AKP Milletvekili Fevzi Berdibek'in müteahhidi olduğu Bingöl Lisesi de komisyon tarafından tespit edilen ve hakkında "ağır hasarlı" ra- poru tutulan kamu binalanndan bın. Yakla- şık 1600 öğrencisi olan okul, deprerrün ar- drndan eğitim-öğretime kapatıldı. Öğrenci- len ise başka okullara dağıtıldı. Rapora gö- re, güçlendirme ile yeniden kullanılamaya- cağı belirtüen lisenin yıkılması gerekiyor- du. Ancak BingöFde ortaya atılan iddialara göre yıkılması gereken Bingöl Lisesi ile il- gili "ağır hasarlı" raporu "orta hasarh" olarak değiştirildi. Böylelikle okulun yıkılıp yerine depreme dayanıklı yeni bir binanm inşa edilmesinin önü kesildi. Canım Annem, en iyi arkadaşım, hayattaki en büyük şansım, BEYHAN ERALIOGLU'nu kaybettim. Az'u naa^ı 28 Nisan 2004 Çarşamba günü (bugün) Fatih Camii'nde kilınacak öğle namazını müteakiben Topkapı Mezarlığı'nda defnedilecektir. CemU ERALİOĞLU 14 yasındaki kızını telle boğdu Yinetöreyine vahşet • Baştarafı 1. Sayfada de çıkanldığı adliyede tu- tuklanarak cezaevine ko- nuldu. N.H.'nin ailesi. bir- kaç gün sonra, genç kızın yeniden kaybolduğuna ılişkin olarak polise baş\-u- ruda bulundu. Ahnan bir ihbar üzerine harekete ge- çen polis, kızın öldürül- müş olabileceği üıtimalini değerlendirdi. Kızın baba- sı Mehmet Hanifı H. ile amcası Mirza Mehmet H. ve ağabeyi Alaattin H.'nin de aralannda bu- lunduğu 12 kışı gözaltma alındı. Önce Büyükçekme- ce Tepecik mevkiindeki bir yere, daha sonra buradan çıkarılıp Beykoz'da or- manlık alana gömüldüğü belirlenen N.H'nin cesedi bulundu. Kızını elektrik kablosuyla boğduğu ve ifadesinde cinayetı namus meselesı nedeniyle işledi- ğini söylediği öne süriilen baba Mehmet Hanifi H. ile gözaltındaki diğer kişile- rin işlemlerüıin sürdüğü kaydedildi. Yargıtay kararı Dövide kiraya zamyasadışı • Baştarafı 1. Sayfada leşmelerde ayrıca yılhk artış uygulanmaz" hükmüne dayandırdı. Hukuk süreci, Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi "nde açılan dava ile baş- ladı. Mahkemeye başvuran Veysel Özcan adlı işyeri sahibinin vekilı avukat Mehmet Yılmaz. Süleyman Özcan adlı yurttaşa 1 Ekım 1999'da 200 Alman Markı'na kiralanan gaynmenkul için 1 Ekim 2001 'de net 250 milyon lira kira istedik- lerini, ancak kiracının bu kırayı vermek isteme- diğini belirttı. Yılmaz, mahkemeden "kira pa- rasının saptanmasım" istedı. Kiracı Özcan'ın avukatı Oktay Yavuz ise dükkân sahibinin dö\iz üzerinden kira artışı yapamayacağını savunarak artış isteminin reddine karar venlmesı talebinde bulundu. Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi. "Sözleşmede aylık kira bedelinin DM olarak belirlenmesi halinde hak ve nefaset kuralları uyarınca tespit istenemeyeceği" gerekçesiyle davayı reddetti. Bunun üzerine da\acı mal sahibi Yargıtay"a başvurarak mahkemenin ret karannın bozulmasını istedi. Yapılan incelemede. "Mah- kemece yapılması gereken iş, dava konusu ta- şmmazın yeni dönemde getireceği kira para- sını TL olarak saptamak. son dönem kirası DM tutarından az olmamak koşuluyla uygun kira parasını tespit etmekfir" denilerek karar bozuldu. Davanın yeniden görüşülmesinin ar- dından Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, so- nuçta dırenme karan aldı ve dosya Yargıtay Hu- kuk Genel Kurulu'na kadar geldi. Kurul, 12 Ni- san da verdiğı kararla "taraflar arasında 200 DM olarak kararlaştırılan kira parasının. 1 Ekim 2001'de başlayan yeni kira döneminde 250 milyon TL olarak tespit isteminin mah- kemece reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu" belirttı. Davacı \eki- linin temyiz isteminin reddine karar verdi. Ge- nel Kurul'un 28.239 No'lu karannın gerekçesin- de. 6570 sayılı Gaynmenkul Kiralan Hakkında Kanun'a 4531 sayılı yasanın birinci maddesı ile eklenen geçici yedınci maddeye atıfta bulunul- du. Bu maddede 2000 ve 200İ yıllan kira artış- lannı düzenleyen fıkranın ardmdan ikincı fıkra- da, "Kira parasının yabancı para veya kıy- metli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanmaz" hükmünün bulunduğu \nrgulandi. SÖYLEŞİ ATTİÛ İLHAN "...Bu BiP 'Sürek Avı'dıp!.••• I Baştarafı Arka Sayfada den Batı'dan kopabilir; bunu önlemek için yeni bir formül bulmak lâzımdır.' Bulunan formül şu şekil- de öneriliyor: 'Türkler Avrupa Birliği'ne girmek için can atıyorlar; Ankara 'ya bunu vaat edip, Kıbns üze- rindeki öneri ve isteklerimizi kabul ettirmek müm- kündür...' Hazırlanan Güvenlik Raporu'nda, bu göz önünde tutulmuş olsa gerek; bilinen şu ki, (buraya dikkat!) lan O. Lessar, yanında bazı diğer uzmanlarla birlikte, Kasım 2003'te Türkiye'ye gelmiş, yönetim yetkilileriyle müzakerelerde bu- lunmuştur..." (4 Nisan 2004 tarihli Aydınlık Dergi- sinde, aynı bilgiler, ayrıca söz konusu belgenin tıp- kıbasımı yayınlanmıştır.) O gün üzerinde mutabık kaldıkları, bugün, uygu- lamaya geçirdikleri olmasın?) Haklarımız teker teker kurşuna dizflecek... //^örgütanığı/3. FuatVeziroğlu. "...Isviçre ma- l Ocerasmdan sonra belli oldu ki, artık Annan Planı demek, imha planı demek! Bu bir sürek avı- dır. Bütün haklarımız teker teker kurşuna dizi- lecek. llk kurşun Avrupa mahkemelerinden ge- lecek. Pamuk ipliğine bağlı derogasyonlar, birin- cil hukuk haline getirilemediği için, Rumların Kuzey'e dönüşüne ve eski mallarına sahip çık- masına ilişkin sözde kısıtlamalar, Avrupa Mah- kemeleri tarafından, teker teker iptal edilecek." "...ondan sonrası fırtına. Ondan sonrası göç, işsizlik, çadır hayatına talim; eğer gelirse, Kızı- lay yardımlarına, yeniden muhtaçolma; 19Tem- muz 1974 tarihine dönüş! Oyunun son perdesi 29 Nisan tarihinde sahneye konacak. Bu da ya hep, ya hiç demektir; ya herru, ya merru; olmak ya da olmamak!.." "...Ankara'daki Ak Parti iktidarı, Kıbrıs Türk halkına karşı, tarihin yazmadığı bir ihânet icra et- miş, bizi feci şekilde aldatmış bulunmaktadır. Olmazsa olmazlarımız var dediler, hiçbiri olma- dı. Derogasyonlarımız birincil hukuk olacak, ak- si halde bu iş biter dediler; gerçekten de bitirdi- ler, fakat olmazsa olmazları kabul ettirerek de- ğil, teslim olarak bitirdiler...") (Volkan Gazetesi, Kıbrıs: 6 Nisan 2004) Peki, anavatan yâni Türkiye'de herkes, yüreği kan ağlasa da, sesini kısmış, bir köşede oturuyor mu? Elbette hayır, sendikalardan siyasi partilere, si- vil toplum kuruluşlanndan üniversitelere, din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin, çoğu Türk yurttaşın- da yapılan haksızlığa karşı şiddetli bir öfke, oyunu kuran ve uygulayan Batı'lı Sistem'e karşı şiddetli bir nefret dalgası yükselmektedir. Bu da bir teselli! Çünkü, Millî Mücadele de öfke ve nefretle başlamıştı. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SECLA GLVE.\Ç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle