Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
İstanbul
Edırne
Kocael
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denizli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
Y
16
18
17
17
20
20
19
21
Sinop Y 14 Adana Y 24
Samsun Y 17 Mersın Y 23
Trabzon _Y 16 Diyarbakır PB 24
Giresun
Ankara
_Y 19 Şanlıurfa PB 24
Y 14 Mardin PB 25
Eskişehir Y 16 Siirt
Konya
PB 25
Y 19 Hakkârı PB 16
Sıvas Y 18 Van PB 15
Zonguldak Y 8 Antalya Y 19 Kars PB 15
Butun bolgelenmız
parçalı yer yer çok buiut-
iu. Mamnaranın do^usu.
Guney ve Iç Ege. Akde-
nız. Iç Anadolu ıle Kara-
deniz sağanak ve gâkgü-
rultulu sağanak yağışlı
geçecek. Yağışlar Batı
Akdenız'de yer yer etkıiı
olacak Hava sıcaklığı
yurdun kuzey ve ıç ke-
sımlennde azaiacak. dı-
ğer yerlerde onemlı btr
degışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
B
Y
Y
Y
Y
PB
11
11
12
18
18
19
16
12
Münih PB 14 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
PB
Y
PB
PB
Y
PB
PB
19
20
21
21
21
18
20
21
PB 22 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Y
Y
PB
PB
B
Y
PB
B
9
19
8
21
19
16
12
30
B 30
<X
0AÇIK Parçan ouiutlu Sıslı Buiutıu 3ok DUUİU ' Yağmuriu ; Kartı 2î3 Sulu kar > Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ra... arkası gelecekti. AB ülkeleri, sonra ABD.
Referandum sona erdi, Gül'den ne ses ne de bir
nefes. Vaatler rafa kaldırıldı.
Suskunluğun elbette bir nedeni olmalı. Araştır-
maya soruşturmaya gerek yok. 24 Nisan gecesi
evet'le sarhoş olan Ankara hükümetinin hızını ke-
siverdi ABD ve AB!
VVashington'a ve AB'ye göre ambargolar yumu-
şatılabilir, fakat KKTC'nin tanınması söz konusu
olamaz!
ABD ve AB böyle dedikten, yol, yöntem ve he-
def gösterdikten sonra, Ankara değişik politika iz-
leyebilir mi? Hele hele KKTC'nin tanınması gibi bir
konuda diretebilir mi? Haşa!
Bizimkinin Kasımpaşalı cesareti, ancak Edir-
ne'deki sınıra kadar.
• • •
AB'Iİ, ABD'Iİ; hükümeti niye alkışlıyor? Göster-
diği yönde koştuğu, isteklerini, dediklerini gerçek-
leştirmeye çalıştığı için... ötesi bizim yalaka med-
yanın yarattığı dünya.
Ambargoları gevşetmek ise uysal çocuğa bir ar-
mağan.
Oysa birleşik Kıbrıs'ı yaratma saplantılarından
vazgeçmediler. Henüz yeni bir plan yeni bir stra-
teji yakalamış değiller.
Nitekim, AB Komisyonu Komiseri Verheugen,
"Rumların hayırdemesi dünyanın sonu değildir" di-
ye söze başlıyor ve "AB'nin siyasiiradesihâlâ bir-
leşik Kıbrıs 'ı birtik içinde görmek. Bu ne zaman
olur, nasıl olur bilemem" diyor.
Dışişleri Sözcüsü Boucher da aynı paralelde
konuşuyor. Kıbrıs'ta "birleşme için yeni bir planla-
n olmadığını, görünür gelecekte hiçbir girişim gör-
mediğini" söylüyor.
Bu sözler AB'nin birleşik Kıbrıs'ı yaratabilmek
için araştırma, hazırlık döneminde olduğunu gös-
teriyor.
• • •
AB bu amaca (mutlaka ulaşmayı istediği için) ki-
minle varabileceğini araştırdı. Biliyorki, iki bağım-
sız devletten kurulu cumhuriyet görüşünden vaz-
geçmeyecek olan Rauf Denktaş'la Annan Pla-
nı'na benzer bir hedefe ulaşmak olanaksız.
AB ve tabii ABD, kazan-kazan numarası altında
Rumlara ödün vermesi olası (KKTC içinden) biri-
sini aradı ve buldu da... Kim diye sormanız gerek-
siz:
Annan Planı'na evet diyerek KKTC'yi tamamen
ortadan kaldıracak, kurucu devlet namıyla siyasal
eşitlikten uzak bir cumhuriyete ve Türk toplumu-
nun azınlık durumuna düşmesine şapka çıkaran
MA Talat!
Ankara hükümeti de "bu tercihi" onaylıyor; AB-
D'nin Talat'ı "muhatap almasına sessiz kalıyor".
Böylece tencere (AB-ABD-Ankara) yuvarlanıyor
ve kapağını (Talat'ı) buluyor.
Istedikleri yönde yeni çözüm arayışlarında Ba-
tı'nın yeni umudu Talat!
Brüksel'e giderken AB Dışilişkiler Komisyo-
nu'nda söyleyeceklerini özetleyen açıklamalar
yaptı: "BirleşikKıbns sürecinin sürdüğünü" söyle-
di ve AB'nin, ABD'nin beklediği işareti verdi: "So-
run ambargonun kalkması değil, Kıbns sorununun
çözümüdür" dedi.
Pazarlığa, birleşik Kıbrıs'a (tabii Rumların bek-
lediği ödünlere) kapıyı aralayan bir başka cümle
kullandı: "Rumlardan öneri bekliyoruz."
Verheugen'lerin eteklerinde şimdi ziller çalmaya
başlamıştır. önce "üzerine düşeniyaptığını" açık-
layan Ankara'yı, "Yaptığın, yapacaklannın güven-
cesi olmalı" diye tersledi ve sonra aradığı adama:
"Bizim için bağımsızlıktan iyisi Annan Planı'dır"
diyen, (özgür bir devlette yaşamayı aklının ucun-
dan geçirmeyen) ve şimdi de... Brüksel kapısında
iki cümleyle AB'nin, hatta yeni ödünler bekleyen
Rumların yüzünü güldüren Talat'a sarıldı.
Melih Aşık, "Kiminle savunacağız dünya platfor-
munda Kıbns'ı" diye soruyor ve yanıtlıyor:
"Mehmet Ali Talat'la mı?"
Evet, evet! MA Talat'la Kıbns'ı savunmak mı?
Güldürmeyin insanı!
Fettah Oto yedek üye seçildi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur-
başkanlığı Basın Merkezi"nden yapılan açıklama-
da, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın, Ana-
yasa Mahkemesi yedek üyelığıne, Danıştay Genel
Kurulu'nca gösterilen üç aday arasından, Danış-
tay üyesı Fettah Oto"yu seçtiği bildirildi.
12 yıl istenince bayıldı
• DİYARBIKIR (AA) - HızbulJah üyesı olduğu
gerekçesiyle Diyarbakır 2 No'lu DGM'de hakkın-
da dava açılan Halime Gınşen , Hizbullah ile hiç-
bir ılışkısının olmadığını söyledi. Savcı, saruğın
örgüt üyesi olduğu Ne örgüte özgeçmış raporu
verdıği gerekçesiyle 12 yıl 6 ay hapis cezası ile
cezalandınlmasını talep etti. İstenen cezasını
duyunca bayılan Ginşen. hastaneye kaldınldı.
ACI KAYBIMIZ
Sevgili babamız, dedemiz
Güzeloğulları ailesinin gülümseyen prensi
RAMAZAN
CÜZEL'i
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Cenazesi 28.04.2004 (bugün) ikindi namazını
müteakip, Malatya Doğanyol Koldere'deki
aile kabristanına defnedilecektir.
Tanrı rahmet eylesin.
Ailesi adına oğlu
Prof. Dr. ALİ GÜZEL
'1 Mayıs'taTaksim'deyiz'
DİSKveKESK, emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü
Taksim'de kuûayacağını açıkladu Türk-lş, Abide-iHürriyetMeydanı'nda olacak
İstanbul Haber Servisi - 1
Mayıs"ı Taksim Meydanı'nda
kutlamak için İstanbul Valili-
ği'ne başvuran, ancak gerekli
'izni' alamayan Türkiye Dev-
rimci İşçi Sendikalan Konfede-
rasyonu (DtSK) ıle Kamu Emek-
çıleri Sendikalan Konfederasyo-
nu (KESK), valiliğin olumsuz
karanna rağmen 1 Mayıs'ı
emekçilerin 1979'danberisokul-
madığı Taksim'de kutlayacakla-
nnı açıkladı. DtSK ve KESK ile
görüş aynlığma düşen Türk-lş
ise 1 Mayıs'ı Abide-i Hürriyet
Meydanı'nda kutlayacak.
DtSK Genel Mer'kezı'nde dü-
zenlenen basın toplantısında.
DİSK, KESK, Türk Tabiplen
Birlığı (TTB), tstanbul Tabip
Odası (ITO) ve Türk Mühendıs
ve Munar Odalan Bırlığı (TM-
MOB) adına hazırlanan açıkla-
mayı okuyan DİSK Genel Baş-
kanı Süleyman Çelebi, 1 Ma-
yıs'ı, 4 konfederasyonun çağrı-
sı, tüm emek ve meslek örgütle-
riyle sıyası partılerin katılımıy-
la kutlamak için çaba gösterdik-
lerini, ancak çağnlara rağmen 1
Mayıs'ın ortak mitingle yaşama
geçirilmesı konusunda anlaşma
sağlanamadığını kaydetti.
Mltinge Izin verilmedl
Türk-îş, DİSK ve KESK tem-
silcilerinden oluşan 1 Mayıs Dü-
zenleme Kurulu'nun 1 Mayıs
mitingınin Taksim Alanı'nda
kutlanması için İstanbul Valili-
ği'ne başvurduğunu, ancak buna
izin verilmediğini kaydeden Çe-
lebı. şunları söyledi: "Bu yanı-
tı bizlere verenler çok iyi bil-
mektedirler ki İstanbulda
başta Taksim olmak üzere bir-
çok alan, resmi, varı resmi ve-
ya özel kurum, kuruluş ve ki-
şiler için kullanılmaktadır. Bu
alanda birçok etkinlik düzen-
lenmekte, ancak Taksim
1979'dan beri Türkive'nin
emekçilerine yasaklanmış bir
bölge ilan edilmiş ve gizli bir
devlet politikası haline gefiril-
miştir. Bu alanın emekçilere
kapatümasını şiddetle kınıyo-
ruz. 1 Mayıs'ta Taksim Mey-
danı'nda olacağız."
KESK Başkanı Sami Evren
de emekçilerin 1 Mayıs'ı tüm
Türkiye'de olduğu gibı Istan-
bul'da da birlikte kutlamak iste-
diklerinı, ancak Türk-lş ile mu-
tabakata varamadıklannı belir-
terek tüm toplumsal muhalif
güçlere ve emekçilere 1 Mayıs'ı
birlikte kutlama çağnsında bu-
lundu. 1 Mayıs'ta her koşulda
Taksim'de olacaklannı \aırgula-
yan E\Ten, "Herhangi bir olay
olursa bu emniyet birimleri-
nin sorumluluğudur" dedi.
validen gözdağı
Konuya ilışkın açıklama ya-
pan İstanbul Valısı Muammer
Güler, emekçilere gözdağı vere-
rek "Kimse böyle bir şeyi de-
nemesin.Aksi takdirde güven-
lik güçleri gereğini yapar" di-
ye konuştu.
Türk-İ; bölücü değll'
Türk-lş 1. Bölge Temsılcisi
Faruk Büyükkucak ise gazete-
mize yaptığı değerlendirmede,
Türk-lş'in bölücü olmadığını,
DtSK ve KESK'in işçi sınıfına
zarar verdığini savunarak şunla-
n söyledi: "Yasal izinli zemin
dışında ben üyelerimi alana çı-
karmam. Amacınıız 1 Mayıs'ı
kutlamak.Abide-i Hürriyet bi-
ze de yakışan bir alan değil.
Eğer alan alabiliyorlarsa
Türk-İş, birlikteliğe hazırdır."
İzmlr'deki gösterller
1 Mayıs, Izmir'de Gündoğdu
Meydanı'nda kutlanacak. DİSK
Ege Bölge Temsilciliği, emekten
yana olan herkesi Gündoğdu'ya
beklediklerini kaydetti.
ABD Buyükelçisi Edelman:
BOP için bir
planımızyok
tstanbul Haber Servisi - ABD'nin
Ankara Buyükelçisi Erie Edelman,
ülkesinin Ortadoğu'yu yeniden inşa et-
mek için bir büyük planı olmadığını
öne sürerek "Büyük Ortadoğu Proje-
si için de Türkive'nin bölgedeki rolü
için de bir planımız yok. Bölgenin
geleceği konusunda Batılı müttefik-
lerimiz ve bölge ülkeleriyle arayışla-
rımız sürüyor" dedi. Boğaziçı Uni-
versitesi-TÜSlAD Dış Politıka Foru-
mu'nca düzenlenen "Türk-Amerikan
tlişkilerinde Geleceğe Bakış" konulu
toplantıda konuşan Edelman, "Orta-
doğu'daki çabalarımızı, cömertliği-
mizden değil, çıkarımız ve yurttaşla-
rımızın güvenliği için sürdürüyo-
ruz" dedi. Türkiye-ABD ilişkilerinin
çok zor bir dönemden geçtiğine işaret
eden Edelman, Türkiye'nin terörle mü-
cadele, Irak ve Kıbns konusunda ABD
ile yaptığı işbirliğinin, kendilerini
memnun ettiğini vurguladı. Bilgi Üni-
versıtesi Öğretım Üyesi Yard. Doç.
Serhat Güvenç iki ülke ilişkilerini ni-
telerken, müttefiklik tanımının daha
uygun olduğunu dile getirdi. Ankara
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Mus-
tafa Aydın ise 1 Mart tezkerezinin. iki
ülkenin stratejık ortak olmadığını ka-
nıtladığını anımsatarak "ABD tek ku-
tuplu düzende ısrarlı. Türkiye ise
bölgesinde güç olmak istiyor" dedi.
Mehmet Faraç, Işık Kansu ve Özdemir İnceTGC'de düzenleoen törenle ödülierini aldılar.
Dihnener ödüllerisahiplerini buldu
tstanbul Haber Servisi - Gazetemiz yazı-
işleri müdürüyken kaybettiğimiz Bülent Dik-
menerın anısına düzenlenen "Bülent Dik-
mener Haber Ödülü", Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nde (TGC) düzenlenen törenle sa-
hiplerine verildi. Bu yıl 25.'si düzenlenen ödü-
le, gazetemiz yazan Işık Kansu ve muhabi-
rimiz Ebru Toktar'ın "8.5 milyar doların
gizlenen faturası" başlıklı haberiyle, yine
gazetemiz Yurt Haberler Şefi Mehmet Fa-
raç'ın îstanbul'dakı terör olaylarının perde ar-
kasım irdeleyen haberi değer görüldü. Jüri
Özel Ödülü'nü ise Hürriyet gazetesinde ya-
yımlanan "Mini etekli kızı diri diri yaktı-
lar" haberiyle şair-yazar Özdemir tnce aldı.
TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda
düzenlenen ödül töreninin açılış konuşma-
sını yapan TGC Başkanı ve gazetemiz ya-
zan Orhan Erinç, basın yasa tasansı görüş-
melerinin sonuna gelindiğini anımsatarak
"Türkiye'de hukuk ve siyaset ne zaman
karşı karşıva gelse hukuku bırakıp siva-
setle uğraşıyoruz" dedi.
Törende "Medya ve Sorunları" konulu bir
konuşma yapan gazetemiz Yayın Kurulu Da-
nışmanı ve yazan Prof. Dr. Emre Kongar da
basın sektörünün büyük bir yozlaşmayla kar-
şı karşıya olduğunu vurguladı. Gazetecilerin
en büyük sorununun "can güvenliği" oldu-
ğuna dikkat çeken Kongar, diğer sorunlan
"maliyet, güven bunabmı. iktidara olan aşı-
rı yakınlık, dil ve kültür yo/laşnıası, reka-
bet eşitsizliği, tekelleşme eğilimleri ve Ba-
sın Yasası" olarak sıraladı.
AKP'li vekilin rapor oyunu
MAHMUT ORAL
DİYARB.\KIR - AKP Bingöl Milletve-
kili Fevzi Berdibek'ın müteahhitliğini yap-
tığı, ancak 1 Mayıs 2003 "te meydana gelen
depremde tahnp olan Bingöl Lisesi'yle ilgi-
li "ağır hasarh" raporunu "orta hasarlı
olarak" değiştirdıği ileri sürüldü. Binada
güçlendirme çalışmalan yapılırken ögrenci-
ler güvenli bir okul ınşa edilmesi için imza
kampanyası başlattı. Bingöl'de geçen yıl
meydana gelen depremin ardmdan valiİik
bünyesinde oluşturulan komisyon, kentte 26
bin 314 konut ve işyerini kontrol etti. Ağır
felakete yol açan depremde 4 bin 327 konut
ve 237 işyerinin yıkık ve ağır hasarlı. 2 bin
916 konut ile 748 işyerinin orta hasarlı oldu-
ğu. 7 bin 47 konut ıle 603 işyennın de kul-
lanılabılir derecede az hasarlı olduğu belir-
lendi.
Yine aynı komisyon, deprem sonrası ara-
lannda okullann da bulunduğu 260 kamu
binası ve lojmanda da ınceleme yaptı. Söz
konusu bina \e lojmanlardan 4'ünün yıkık,
15'inin ağır hasarlı, 27'sinin orta hasarlı.
131 'inin az hasarlı, 83'ününde hasarsız. kul-
lanılabilir durumda olduğu saptandı. AKP
Milletvekili Fevzi Berdibek'in müteahhidi
olduğu Bingöl Lisesi de komisyon tarafından
tespit edilen ve hakkında "ağır hasarlı" ra-
poru tutulan kamu binalanndan bın. Yakla-
şık 1600 öğrencisi olan okul, deprerrün ar-
drndan eğitim-öğretime kapatıldı. Öğrenci-
len ise başka okullara dağıtıldı. Rapora gö-
re, güçlendirme ile yeniden kullanılamaya-
cağı belirtüen lisenin yıkılması gerekiyor-
du. Ancak BingöFde ortaya atılan iddialara
göre yıkılması gereken Bingöl Lisesi ile il-
gili "ağır hasarlı" raporu "orta hasarh"
olarak değiştirildi. Böylelikle okulun yıkılıp
yerine depreme dayanıklı yeni bir binanm
inşa edilmesinin önü kesildi.
Canım Annem, en iyi arkadaşım, hayattaki en büyük şansım,
BEYHAN ERALIOGLU'nu
kaybettim.
Az'u naa^ı 28 Nisan 2004 Çarşamba günü (bugün) Fatih Camii'nde
kilınacak öğle namazını müteakiben Topkapı Mezarlığı'nda defnedilecektir.
CemU ERALİOĞLU
14 yasındaki kızını telle boğdu
Yinetöreyine vahşet
• Baştarafı 1. Sayfada
de çıkanldığı adliyede tu-
tuklanarak cezaevine ko-
nuldu. N.H.'nin ailesi. bir-
kaç gün sonra, genç kızın
yeniden kaybolduğuna
ılişkin olarak polise baş\-u-
ruda bulundu. Ahnan bir
ihbar üzerine harekete ge-
çen polis, kızın öldürül-
müş olabileceği üıtimalini
değerlendirdi. Kızın baba-
sı Mehmet Hanifı H. ile
amcası Mirza Mehmet H.
ve ağabeyi Alaattin
H.'nin de aralannda bu-
lunduğu 12 kışı gözaltma
alındı. Önce Büyükçekme-
ce Tepecik mevkiindeki bir
yere, daha sonra buradan
çıkarılıp Beykoz'da or-
manlık alana gömüldüğü
belirlenen N.H'nin cesedi
bulundu. Kızını elektrik
kablosuyla boğduğu ve
ifadesinde cinayetı namus
meselesı nedeniyle işledi-
ğini söylediği öne süriilen
baba Mehmet Hanifi H. ile
gözaltındaki diğer kişile-
rin işlemlerüıin sürdüğü
kaydedildi.
Yargıtay kararı
Dövide kiraya
zamyasadışı
• Baştarafı 1. Sayfada
leşmelerde ayrıca yılhk artış uygulanmaz"
hükmüne dayandırdı. Hukuk süreci, Trabzon 2.
Sulh Hukuk Mahkemesi "nde açılan dava ile baş-
ladı. Mahkemeye başvuran Veysel Özcan adlı
işyeri sahibinin vekilı avukat Mehmet Yılmaz.
Süleyman Özcan adlı yurttaşa 1 Ekım 1999'da
200 Alman Markı'na kiralanan gaynmenkul için
1 Ekim 2001 'de net 250 milyon lira kira istedik-
lerini, ancak kiracının bu kırayı vermek isteme-
diğini belirttı. Yılmaz, mahkemeden "kira pa-
rasının saptanmasım" istedı. Kiracı Özcan'ın
avukatı Oktay Yavuz ise dükkân sahibinin dö\iz
üzerinden kira artışı yapamayacağını savunarak
artış isteminin reddine karar venlmesı talebinde
bulundu. Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi.
"Sözleşmede aylık kira bedelinin DM olarak
belirlenmesi halinde hak ve nefaset kuralları
uyarınca tespit istenemeyeceği" gerekçesiyle
davayı reddetti. Bunun üzerine da\acı mal sahibi
Yargıtay"a başvurarak mahkemenin ret karannın
bozulmasını istedi. Yapılan incelemede. "Mah-
kemece yapılması gereken iş, dava konusu ta-
şmmazın yeni dönemde getireceği kira para-
sını TL olarak saptamak. son dönem kirası
DM tutarından az olmamak koşuluyla uygun
kira parasını tespit etmekfir" denilerek karar
bozuldu. Davanın yeniden görüşülmesinin ar-
dından Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, so-
nuçta dırenme karan aldı ve dosya Yargıtay Hu-
kuk Genel Kurulu'na kadar geldi. Kurul, 12 Ni-
san da verdiğı kararla "taraflar arasında 200
DM olarak kararlaştırılan kira parasının. 1
Ekim 2001'de başlayan yeni kira döneminde
250 milyon TL olarak tespit isteminin mah-
kemece reddine karar verilmesinin usul ve
yasaya uygun olduğunu" belirttı. Davacı \eki-
linin temyiz isteminin reddine karar verdi. Ge-
nel Kurul'un 28.239 No'lu karannın gerekçesin-
de. 6570 sayılı Gaynmenkul Kiralan Hakkında
Kanun'a 4531 sayılı yasanın birinci maddesı ile
eklenen geçici yedınci maddeye atıfta bulunul-
du. Bu maddede 2000 ve 200İ yıllan kira artış-
lannı düzenleyen fıkranın ardmdan ikincı fıkra-
da, "Kira parasının yabancı para veya kıy-
metli madene endeksli olarak belirlendiği
sözleşmelerde ayrıca yıllık artış uygulanmaz"
hükmünün bulunduğu \nrgulandi.
SÖYLEŞİ ATTİÛ İLHAN
"...Bu BiP 'Sürek
Avı'dıp!.•••
I Baştarafı Arka Sayfada
den Batı'dan kopabilir; bunu önlemek için yeni bir
formül bulmak lâzımdır.' Bulunan formül şu şekil-
de öneriliyor: 'Türkler Avrupa Birliği'ne girmek için
can atıyorlar; Ankara 'ya bunu vaat edip, Kıbns üze-
rindeki öneri ve isteklerimizi kabul ettirmek müm-
kündür...' Hazırlanan Güvenlik Raporu'nda, bu
göz önünde tutulmuş olsa gerek; bilinen şu ki,
(buraya dikkat!) lan O. Lessar, yanında bazı diğer
uzmanlarla birlikte, Kasım 2003'te Türkiye'ye
gelmiş, yönetim yetkilileriyle müzakerelerde bu-
lunmuştur..." (4 Nisan 2004 tarihli Aydınlık Dergi-
sinde, aynı bilgiler, ayrıca söz konusu belgenin tıp-
kıbasımı yayınlanmıştır.)
O gün üzerinde mutabık kaldıkları, bugün, uygu-
lamaya geçirdikleri olmasın?)
Haklarımız teker teker
kurşuna dizflecek...
//^örgütanığı/3. FuatVeziroğlu. "...Isviçre ma-
l Ocerasmdan sonra belli oldu ki, artık Annan
Planı demek, imha planı demek! Bu bir sürek avı-
dır. Bütün haklarımız teker teker kurşuna dizi-
lecek. llk kurşun Avrupa mahkemelerinden ge-
lecek. Pamuk ipliğine bağlı derogasyonlar, birin-
cil hukuk haline getirilemediği için, Rumların
Kuzey'e dönüşüne ve eski mallarına sahip çık-
masına ilişkin sözde kısıtlamalar, Avrupa Mah-
kemeleri tarafından, teker teker iptal edilecek."
"...ondan sonrası fırtına. Ondan sonrası göç,
işsizlik, çadır hayatına talim; eğer gelirse, Kızı-
lay yardımlarına, yeniden muhtaçolma; 19Tem-
muz 1974 tarihine dönüş! Oyunun son perdesi
29 Nisan tarihinde sahneye konacak. Bu da ya
hep, ya hiç demektir; ya herru, ya merru; olmak
ya da olmamak!.."
"...Ankara'daki Ak Parti iktidarı, Kıbrıs Türk
halkına karşı, tarihin yazmadığı bir ihânet icra et-
miş, bizi feci şekilde aldatmış bulunmaktadır.
Olmazsa olmazlarımız var dediler, hiçbiri olma-
dı. Derogasyonlarımız birincil hukuk olacak, ak-
si halde bu iş biter dediler; gerçekten de bitirdi-
ler, fakat olmazsa olmazları kabul ettirerek de-
ğil, teslim olarak bitirdiler...") (Volkan Gazetesi,
Kıbrıs: 6 Nisan 2004)
Peki, anavatan yâni Türkiye'de herkes, yüreği
kan ağlasa da, sesini kısmış, bir köşede oturuyor
mu? Elbette hayır, sendikalardan siyasi partilere, si-
vil toplum kuruluşlanndan üniversitelere, din, dil, ırk,
mezhep farkı gözetmeksizin, çoğu Türk yurttaşın-
da yapılan haksızlığa karşı şiddetli bir öfke, oyunu
kuran ve uygulayan Batı'lı Sistem'e karşı şiddetli
bir nefret dalgası yükselmektedir.
Bu da bir teselli! Çünkü, Millî Mücadele de öfke
ve nefretle başlamıştı.
Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
SECLA GLVE.\Ç