19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Basketbol Cumhurtyet SPOR Tedavisi biten oyuncu İstanbul'da EskiHÜSEYİN geri gelecek mi? VJİeçirdiği Atroskopi ameliyatının ardından bir türiü iyileşemeyen Hüseyin artık eski Hüseyin değildi. Çareyi Hırvatistan'da, fizyoterapi alanında dünyanın sayılı doktorian arasında yer alan Dr. Stanislav Peharec'in yanına gitmekte buldu. ESRA PEKER B undan üç sezon öncesine kadar ulusal takımın ve ligin en en gözde pivotuydu Hüseyin Beşok. Yıllar önce Efes Pilsen'de keş- fedilen başarılı oyuncu için geçirdiği sekiz sezonun ardından çok istediği Maccabi Tel Aviv macerası başlamış- tı. Ancak bu transfer, onun basketbol yaşantısındaki şanssız dönemin de başlangıcı oldu. Yabancı kontenjanı nedeniyle çok az süre alabildi. Maccabi'nin ter- cihi hep Nikola Vujcic'ten yana olun- ca, hep kenarda hatta bazen tnbün- de bekledı. Iki yıllık beraberiik geçen yıl sona erdi, ama Hüseyin Avmpa'da istediği gibi kendisini gösterememiş- tı. Bu arada bir de sakatlık geçırdı. Buna karşın Avrupa Şampiyonası'nda Ulusal Takım kadrosuna girdi. Kendi- ni zorlayınca her şey daha kötü oldu. Isveç'te hiç süre alamadan Türkiye'ye döndü. Geçirdiği Atroskopi ameliyatının ardından bir türiü iyileşemeyen Hü- seyin artık eski Hüseyin değildi. Ça- reyi Hırvatistan'da, fizyoterapi alanın- da dünyanın sayılı doktorian arasın- da yer alan Dr. Stanislav Peharec'in yanına gitmekte buldu. Tedavisini ta- mamladı, şimdi tekrar Türkiye'de. "Kendine adeta birkulüp kurduğunu" söyleyen Hüseyin ile konuştuk. - Maccabi Tel Aviv'de istedi- ğinizi bulabildiniz mi? Bulamadım. Oyunculukaçısın- dan hiç iyi geçmeyen bir dönemdi. Te- rör olaylan nedeniyle de hiç zoriuk çek- medim. Burada ailem televizyondan duyarak telefon açıp soruyorlardı. Oysa ben hiç hissetmiyordum bile. Çok güvenliydi yani. Israilli halkı da beni çok sevdi. Burada olduğumdan çok daha ünlüydüm. Tek sorunum basketbol oldu. Efes'de çok süre alan oyuncuydum. Oraya gittiğimde dü- zenli bir şekilde oynayamadım. Çok fazla süre alamadım. Antrenörün ka- ranydı tabii. Ayrılmak istedim, bırak- madılar. Iki yıl basketbol açısından kayıp geçtı. Maddi bir şeyler kazan- dım, ama ben oraya oynamak için gitmiştim. Efes'ten oraya daha iyi ola- cak diye gittim, ama daha kötü oldu. - Israil'e formda bir Ulusal Ta- kım pivotu olarak grttiniz. Ama per- formansınızdan uzaklaştınız ve sa- kat olarak döndünüz. Israil'de biryilı geçirdikten son- ra Ulusal Takıma geldim. Elim kırıldı o dönemde. 3 hafta sadece koşmak zorunda kaldım. Sonra tekrar Israil'e döndüm. Bu kezdizimden sakatlan- dım. Kıkırdak ameliyatı oldum. Bütün bunlar benim oyunumu etkiledi. - Ameliyatın ardından ulusal takımla çalışmalara başladınız. tyi- leşmeden Isveç kadrosuna alın- dınız. Hiç süre alamadan döndü- nüz. Niçin kendinizi zorladınız? Benim hatam tabıı, oynamak is- tedim. Ama çevremdekilerin de ha- tası. Doktorlar oynamanın ya da ant- renman yapmamın zararlı olacağına dair hiçbir şey söylemedi. Açıkçası, beni zoriadılar. Ulusal takım doktoru- na sordum, nedir durumum diye. Bir sorun yok, oynayabilirsin dedi. Aya- ğımçokağnyordu. Bende zorladım kendimi oynamak için. Dizimden iğ- ne olmuştum, bir ay idare ettı beni, Hüseyin Beşok, basketbola döneceği günü sabırla bekliyor. (Fotoğraflar VEYSEL BALKAYA) ondan sonra bitti. Ulusal takım dö- nemi bittikten sonra daha kötü ol- dum. Hatta yürüyemiyordum. Ben de bıraktım. - Bu dönemde Beşiktaş'tan teklrf aldınız. Ancak bu transfer gerçekleşmedi... Beşıktaş beni sakat sakat trans- fer etmek istedı. Basketbol Şube Baş- kanı Cem Bilge ile özel konuştum. Ne kendime ne onlara faydam olama- yacağını söyledim. Ben ne gereki- yorsa, gideyim, tedavimi yaptınp dö- neyim, ondan sonra konuşuruz de- dim. Bu arada çektirdiğim MR'da bir ameliyatın dahagerekebileceğini öğ- rendim. Sonraaraştırmalara başladım. Ve Hırvatistan'a gittim. - Niçin Hırvatistan? Dr. Stanislav Peharec var ora- da. Çok meşhurveuzmanbiri alanın- da. Bütün Avrupa'daki futbolcular, basketbolcularoraya tedaviye geliyor- lar. MR'langötürdüm. Ikinciolacağım ameliyatın çok ağırolacağını ve teda- vi süresini uzatacağını söyledi. Ben de ameliyat olmadan çalışmalara başta- dım. Kendimi Hırvatistan'daki kliniğe teslim ettim. Bu arada Sbenka ile an- laştım ama oturma vizesini alabilmek için formalite bir anlaşmaydı. - O dönem psikolojinizi nasıl etkiledi? Çok kötü bir dönemdi. Ulusal Ta- kım dönemi bitince etrafımda kimse kalmadı. Yürüyemiyordum. Bu du- rum beni altüst etti. Sadece normal duruma dönmek istiyordum. Olacak gibi değildi. En son çare kendimi bi- rilerine teslim etmek oldu.Hep söy- lerier, insan kötü durumda olduğu za- man kimse arayıp sormaz. Gerçek- ten de öyleymiş, bunu anladım. Dos- tumu, düşmanımı gördüm. Birdesa- katlığın getirdiği bu sıkıntı insan psı- kolojisini ister istemez bozuyor. - Yaklaşık biryıldır basketbol- dan aynsınız. Kendinizi nasıl hisse- diyorsunuz? Ameliyat olduğum tarih 5 Ma- yıs. Yakında tam bir yıl olacak. Bir yıl- dır oynamıyorum. Ulusal Takımda oy- nadığım basketbol, basketbol değil yani. Orada sadece yavaş yavaş baş- layabilir miyim, toparlayabilir miyim diye katıldım. Ama daha kötü oldu. - Sıfırdan basketbola başladığı- nızı söyleyebilir miyiz? Evet, şimdı herşeyeyenıden baş- ladım. Tek başıma çalışıyorum. Artık çok daha dikkatli olup aynı hatayı tekraria- mamalıyım. Gökhan Taşdemur'la an- laştım. Onunla antrenmanlara başla- dım. Dokturum da tekrar basketbola başlamam gerektiğinı söyledi. - Artık Istanbul'dasınız. Şimdi ne yapacaksınız? Şu anda sadece kendimi düşü- nüyorum. Basketbola tekrar dönmek için çalışıyorum. Ondan sonra bakaca- ğım ne olacak. Eski Hüseyin'ı tekrar gör- mek için çok yoğun çalışmaya başladım. Önemli olan nereden döneceğim. Se- zona hazırlanıyormuş gibi çalıştyorum. Antrenörüm var, masörüm var, kondüs- yonerim var. Adeta kendime bir kulüp kurmuş gibiyim. Şu anda çok iyi gidiyor. Önemli olan 1.5-2 ay sonra nereden dö- neceğim. Nasıl bir Hüseyin olacağını ben de merak ediyorum. Hep bıriikte göreceğiz. Tescilli centilmen Orhun Ene•ürk basketbolunda ömek alına- cak bir isim Orhun Ene. Evet, onun adını büyük harflerle yaz- mak gerekir. Çünkü, o fair-play büyük ödü- lüne sahip olan büyük bir basketbolcu. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ta- rafından verilen sportif alanda fair-play ödülünü bu yıl kazanan isim oldu Orhun Ene. Fenerbançe-fTÜ maçında kuraldışı ka- zandığı sayıları iptal ettiren davranışıyla ödüle layık görülen İTÜ'lü sporcu, bunu "ol- gunluğun getirdiği bir ödül" olarak nite- lendirdi ve şunlan söyledi: "Gençler basketbola başladıklann- da, bir-iki topu kendi takımlanna kazan- dırmak için hakemi yanıltmaya çalışırlar. Ancak belli biryaştan sonra oyuncular ol- gunlaşıyor, bu toplar nedeniyle kaybedi- len maçların çok acı verdiğini anlıyoriar. Benim de olgunluk dönemimde yaşadı- ğım bir şey bu. Fakat sadece o dönem- de değil, ondan önceki yıllarda da sport- menliğe aykın davranışlara hep karşı ol- dum." Toplumda gözönünde olan insanla- rın daha dikkatli olması gerektiğini vurgu- layan Ene, "Bizi izleyenler ıçinde ömek alanlar ve özenenler de var. Bu da yaptı- ğımız işin sorumluluğunu daha çok artı- nyor. Daha duyahı ve hassas olmamızge- rekiyor. Fair-play'e uymayan davranışlar, hakem aldatarak, oyunu kazanmaya yö- neliktir. Yanioyunun "tiyatro kısmı". Bu tür oyunlarla bütün ligin kaderi değişebiliyor. Ancak önemli olan ahlaklı sonuç almak. Her oyuncuda da bu ahlakbulunmalı. Sa- dece o günün hesabını yapmadan gele- ceği düşünmek önemli" diye konuştu. Antrenör olarak kariyerine devam eden Orhun Ene, genç oyuncularını da her za- man fair-play konusunda uyardığını be- lirtti. 28 NİSAN 2004 Şu Özerklik Dedikleri Önce şunu belirtmek gerekiyor. Basketbola yakın olan, fedarasyo- nu beğenen beğenmeyen herkes özerklikten yana. Türkiyemızde hemen her ke- simden insanlar bürokrasiden ve çok eski dönemlerin şartlanna gö- re yapılmış ama hâlâ yürüriükte olan kurallardan ve takımlardan şıkayet- çidir. Tabii basketbolda bundan na- sibini almaktadır. Ömeğin ulusal takımlanmız için otel kuralları düzenlenmiştir ve bu, "5 yıldızlı yerde kalınamaz"6\r. 5 yıl- dızlı otelle anlaşıp Ankara'nın ön- gördüğü otelden daha ucuza kala- bilseniz bile laf anlatamazsınız. Bir söz dahi... Fazla oyuncu veya ant- renör eklemek her babayiğidin har- cı değildir. Böyle yüzlerce örnek ve- rebiliriz. Herfedarasyon özerklik isteye- bilir. Çünkü hepsinin hesabı kitabı farklı olabilir.. Ben etliye sütlüye ka- rışmıyım, yerim sağlam olsun deyip Bursalılann tabiriyle 'ola gide' tabir edilir. Ancak hemen şunu da ekle- mek gerek; herkes elinde pankart Basketbol Federasyonu önünde "Şu basket özerk olsun da biz de elimiz- dekı paralan verelim" diye bekle- yelim. Basketbol özerklik yokken de atılımlar yapmıştır, sponsorlar bul- muştur. Her sektörde olduğu gibi basketbolda hedefler büyüdükçe bütçeler de büyümektedir. Basket- bol artık halka açık bir holding gibi yönetilmektedir. Buna şimdi özerk- lik şartı eklemek istemek, ben ken- dime güveniyorum demektir. Yani basketbol kendim pişiririm kendim yerim demek istemektedir. Özerk olunca fedarasyonun hem sorumluluğu hem de gücü ar- tar. Böyle olunca fedarasyon başka- nı yönetim kurulunca daha da önem kazanacaktır. Gelelim seçimlere; basketbo- lun Iokomot'rfi kulüplerden zaten fe- darasyonun en önemli işler mües- sesesi dolayısıyla liglerin organizas- yonu ve ulusal takımımızın yaptıkla- ndır. Öyleyse seçimlerde kulüpleri- mızin oylamasının oranı mutlaka faz- la olmalıdır. Basketbolda özerk kişi- lenn oy verme şansını ne kadar azal- tırsak seçım basketbolun o kadar hayrına olacaktır. Ve de en önemli- si böyle bir seçimden sonra seçilecek başkana kimsenin itirazı olamaz. HAKEM BOYKUTU Danışıklı• •• •• • • 1 dovuş mu! easketbol hakemlerinın geçtiğimiz hafta aldıkla- rı görevi bırakma karan- nın "danışıklı dövüş" olduğu camiada yüksek sesle söylenmeye başlandı. Kasım ayından beri paralarını alamayan hakemler yine isyan et- mişlerdi. Daha önce de aynı kararı alan, ancak federasyonun ikna et- mesiyle vazgeçen hakemler bu kez gen dönmeyecek gibi görünüyordu. Aynı senaryo yine yaşandı. Fakat bu kez bir fark vardı. Özerklik yasasının çıkmasından sonra Federasyonun yaptığı başvuru için 28 Nısan yazgı günü olarak belirienmişti. Bu arada play-off maçlan ve şampiyonluk maç- larının oynanmasına bir gün kalmış- tı. Boykot karan alan hakemler, maç- lara çıkmayacaklardı. Yine toplantı yapıldı ve Federasyon Başkanı Tur- gay Demirel, "özerkliğin sağlanma- sıyla birlikte" hakemlere paralannın ödeneceğisözünüverdi. 28Nisan'da yapılacak Merkez Danışma Kuru- lu'nda (MDK) daha fazla söz sahibi olmak isteyen Federasyonun, ha- kemlerden böyle bir ricada bulundu- ğu söyleniyor. Yani, bunu kozolarak kullanacak. Turgay Demirel'in açıkla- masına göre, özerk olunmazsa ha- kemlerin parasını ödenemeyecek ve hakemler görevyapmayacağı için lig oynanma durumuna gelecek. MDK de böyle bir sorumluluk altına gir- mekten kaçınacak. Bütün bunlar düşünülünce, alınan karardan "özer- likşart koşularak" kolayca vazgeçil- mesi de "Federasyon özerklik için düğmeye bastığı"şeklinde yorum- lanıyor. SAYI 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle