19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
n Olimpiyat ° Uzmanlar Atina Olimpiyat Oyunları'na yeni test yöntemini yetiştirmeye çalışıyor Büyüme hormonu da doping Doping denince akla o geliyor: Ben Johnson. Atletler arasında çok yaygın olarak kullanılan ve antrenörier tarafından verilen büyüme hormonu sporculann gelecekteki sağlığını da doğrudan etkiliyor. eilim o kadar ilerledi ki dopingler bile artık es- kisi gibi değil. Neden mi? Işte bir örnek. Son yıllarda bili- nen ancak kanrtlanamayan ve spor- culann hormonlan üzerinde yapılan oynamalar da artık doping olarak kabul edilecek. Şimdilerde ABD'li bilim adamlan ağustos ayında dü- zenlenecek Atina Olimpiyat Oyun- lan için bu testleri yetiştirmeyi hedef- liyor. Özellikle atletler arasında çok yaygın olarak görülen ve antrenör- ier tarafından verilen büyüme hor- monu sporculann gelecekteki sağ- lığını da doğrudan etkiliyor. Bu müdahaleler herhangi bir belirti vermemesi ve kanıtlama ola- nağının neredeyse yok denecek ka- dar az olması nedeniyle doping lis- tesinde yer alamıyordu. AncakABD'li bilimadamlarının yaptığı açıklama bunu yapan sporculann kâbusu ol- maya başladı bile. Zira bu testler olimpiyatlara yetiştirildiği takdirde sporculann birçoğu diskalifiye ol- matehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Dünya Anti Doping Ajansı'nın yılın buluşu olarak nitelendirdiği bu testler, her şeyden önce sporcu sağ- lığı için büyük önem taşıyor. Çünkü büyüme hormonunun verildiği spor- cularda erken yaşlanma belirtileri, aşı- n yorgunluk, alzheimer gibi birçok kronik hastalık gözlemlenebiliyor. Dünya olimpiyatlara hazırlana dursun organizasyonun düzenlene- ceği Atina'da işler yine arapsaçına döndü. Organizasyonun gerekleri- ni tamamlaması gereken tarihte bi- tiremeyeceği neredeyse kesinleşen Atina Olimpiyat Komitesi şimdi de maddi sıkıntıyla karşı karşıya. Nakit sıkıntısı yaşamaya başlayan organi- zasyon yetkilileri, güçlükle devam eden inşaatların durma noktasına gelmesinden endişeli. 3 milyar Euro'luk bütçeyle baş- layan çalışmalarda su gibi ve hemen hemen boşa harcanan para sonun- da neredeyse yok denecek kadar azaldı. Şimdilerde olimpiyatlann baş- lamasına birkaç ay kala komisyon yetkilileri maddi kaynak bulmaya çalışıyor. Ancak bu göründüğü kadar da kolay olmayacağa benziyor. Çün- kü yaşanılan olumsuzluklar spon- sorlann da olimpiyatlara ilgisini azal- tıyor. Kara Eylül' adlı Arap terör örgütü üyesi sekiz kişi Israilli iki sporcuyu öldürüp dokuzunu rehin almıştı Terör olimpiyatı değilAlmanya'yı yendi O Eylül sabahı saat 04.30'da Münih'te olimpiyat köyünün 31 numaralı binasını silahlı teröristler bastı. Değişik kılıklara girmiş 8 kişi sporcu çantalanna doldurulmuş makinalı tüfekler ve el bombalanyla olimpiyat köyüne sokuldular. İki metre yüksekliğindeki tel kafesten yapılmış çiti aşmak onlar için zor olmadı. 28 NİSAN 2004 5 Eylül 1972... Sabah saat 04.30'da Olimpiyat Köyü'nü, "Kara Eylül" adlı Arap terör örgütü üyesi sekiz kişi hiçbir engelle kar- şılaşmadan basmış, Israilli iki sporcuyu öl- dürup, dokuzunu esir almıştı. Uzun pazariıklardan sonra bir Arap ülkesıne gıtmek üzere ıstedıklerı uçak ha- zırlandı ve helıkopterlerle teröristler ve re- hın sporcular bir asken havaalanına götü- rülduler... Uçağa binmek üzere helıkopter- den indikleri an, açılan yaylım ateşıyle beş terorıst oldürüldü, ıkisı kaçtı. Ama dokuz Israilli rehine de onlaria beraber öldüler. Er- tesı gün olimpiyat devam ediyordu. Münih 1972 2 Eylül 1972 günü Israil'de Tel Aviv kentinin banliyösunde, kocası görevle yurt- dışında olduğu ıçın ana - babasının evin- de on günlük oğlu ile oturmakta olan ba- yan Mimi VVeinberg telefonda kendısını arayan kocası ıle konuşuyordu. 11 aylıkev- liydıler ve oğullan henüz on günlüktü. "Her şey çok guzel" diyordu Moshe, "Kaldığı- mız olmpıyat köyü muhteşem, yemekler güzel, daha şimd/den birçok ulustan ar- kadaşlar edındık." Sonra on günlük oğlu- nu soruyordu: "Ağlıyormu?Ağlamasın$a- kın. Babasının armağanlar getireceğini an/af ona... Hem babasının onu çok sev- diğıni de söyle..." Mimi kahkahalarla gü- lüyordu: "O henüz on günlük, nasıl anla- tınm bunlan?" Üç gun sonra, 5 Eylül günü sabah saat 07.00'da Mimi bebeğıni emzirirken radyoda spikerin yayını kesip okuduğu özel haberi duydu: "Teröristler!.." Hayır, Mi- mi spikerin ne dediğinı anlamıyordu... Ama hıssediyordusankL.Kulağıyla değil yüre- ğiyle dinleyerek hissediyordu... Çıldınver- di Mimi... Şok geçırdi ve kendini kaybet- ti. Çağrılan doktoriar, öyle bir sakinleştiri- ci verdiler ki ancak 30 saat sonra uyandı. Bilinci henüz yerine gelmeden yatağının çevresinde bir sürü insanın toplaşmış ağ- lamakta olduğunu gördü. "Neden ağlı- yorsunuz?.." Babası Mimryesanldı: "On- bir kişi Mimi! Hepsi öldüler..." Genç ka- dınyeniden bayıidı. • • • 5 Eylül sabahı saat 04.30'da Mü- nih'te olimpiyat köyünün 31 numaralı bi- nasını silahlı teröristler bastı. Değişik kılık- lara girmiş 8 kişi sporcu çantalanna dol- durulmuş makinalı tüfekler ve el bomba- lanyla olimpiyat köyüne sokuldular. İki metre yüksekliğindeki tel kafesten yapıl- mış çiti aşmak onlar için zor olmadı. "Ka- ra Eylül" adlı Arap terör örgütü üyesi 8 ki- şi elli metrelik bahçeyi geçip, kapısı kilitli olmayan 31 numaralı binaya girerek ikin- cı kata çıktılar. O katta Israilli sporcular kalıyordu. Kapıyı zorladılar. Ilk uyanan gü- reş hakemi Yosef Gutfreund, halterci Yossef Romano ve güreş antrenörü Mos- he VVeinberg kapıda direnirken, bir taraf- tan da arkadaşlarına "Kaçın! Kaçın!" di- ye bağırıyorlardı. Pencerelerden atlaya- rak kaçanlar kurtuldu. Ilk ölenler 33 yaşın- daki güreş antrenörü Moshe VVeinberg ile 32 yaşındaki halterci Yosef Romano idi... Bu iki güçlü adamın önce silahlı hay- dutlarla bir süre boğuştuğunu, sağ kalan tanıklar sonra anlatacaklardı. Bu tanıdıklardan biri Israilli sporcu- lann kafile başkanı Samuel Lalkin'di. Lal- kın ilk silah sesiyle uyandı, pencereye koş- tu. Silahlı adamların çocuklardan ikisiyle boğuştuğunu ve onlan öldürdüğünü gör- dü. Lalkin'in odasında, otekı odalardabu- lunmayan bir şey vardı: Telefon... Sanldı telefona. Silah sesleri ve gürüttü devam edi- yor, fakat Lalkin'in odasına kimse gelmi- yordu. Kaç dakika telefon elinde kaldı Lal- kin'in? Bir mi, üç mü, beş mı, daha fazla mı? Bu kısa sürede ulaşabıleceği her ye- re ulaştı. Köyün güvenlik merkezi... Israil Konsolosluğu... Şaştı kaldı Lalkin. Bu, bel- li kı israii'e dönük bir saldırıydı. Amaç kuş- kusuz öldürmek değil, rehın almaktı. Öy- leyse neden Kafile Başkanına, buraya gel- miyorlardı? Sonra bir de sürpriz yaşadı: Köydeki Basın Ofisı'nden Israil'le bağlan- tı istedi. Hemen verdiler. Böylece ilk ça- tışmalar bitmeden bilgıyi İsraii'e ulaştıran Lalkin oldu. Ordu ve polisin olay yerini sanp ön- lemler alması için bir saate yakın zaman geçti. Ortada iki ölü (VVeinberg ve Roma- no) ile teröristlerin elinde dokuz rehine var- dı. 31 numaralı binada kalan 21 Israilli'den (tüm Israil kafilesi 30 kişiydi) ikisi ölmüş, dokuzu rehin alınmış, onu kurtulmuştu. Rehinelerı kurtarmak için uzun bir pazariık süreci geçti. Talepler açıkça söy- lendi: Havaalanına gitmek için bir helikop- ter ve orada kendilerini bir Arap ülkesine götürecek hazır bir uçak istiyoriardı. Isra- il'de tutuklu bulunan 200 Filistinli gerilla- nın serbest bırakılmasını da... Ya talepler kabul edilecek ya da rehineler tek tek öle- cekti. Pazariık kolay yürümedi ve rehine- ler gece yarısına kadar 31 numaralı bina- da birbirierine bağlı olarak canilerin elin- de kaldı. Başkan VVrity Brandt Münih'e gel- di. Mısır Cumhurbaşkanı'yla ılişki kurma- ya çalıştı, başaramadı. Mısır Başbakanı olaya kanşmak istemediklerini bildirdi. Bu sırada çelik yelekli ve sporcu eşofmanı giymiş keskin nişancılar yakın bınalara yerieştirildiler. Ancak gece saat 10'da Al- manlar şartlan kabul ettiklerini söylediler. 8 Arap ve 9 rehine önce bir otobüse bin- dirildi, hazırlanan üç helikoptere götürül- düler. Helikopterier de normal havaalanı- na değil 22 kilometre ötedeki askeri ha- vaalanına gittiler. Alanda hiç ışık yoktu. Canıler ve rehineler gıdecekleri uçağa bin- mek üzere ayaklarını yere bastıklan an, bütün ışıklar göz kamaştıracak bir şıddet- le yandı. O an çevreye yerieştirilmiş ma- kinalı tüfekler... Plan oracıkta Araplan öldürmek ve rehıneleri kurtaımaktı. Sonradan öyle açık- lanacaktı. Ama sonuç öyle olmadı. Dokuz Israilli rehine, beş terörist ve bir polis öl- düler. Üç teröristin ne cesetleri bulundu ne izleri... Havaalanının yanıbaşındaki orma- na gırip kaybolduklan açıklandı. O/impiyaf boyrağ/ yartya oyunlara devam ed/ffyor ACI SON: ll'İ SPORCU 17 O gün sabahın en er- ken saatlerinden gece yarı- sına kadar köyde bunlar ya- şanırken, köy dışında Mü- nih'te neler dönüyordu? Baskın haberi basın merkezine hemen hemen başladtğı an ulaşmıştı Lal- kin'in telefonuyla. Israilli medya mensuplannın telaş- lı ve heyecanlı gürültülerı basın köyünü uyandırdı, bir iki saat geçmeden bine ya- kın gazeteci ve televizyon- cu, merkez binaya toplan- dılar. Bir açıklama bekledi- ler. Oysa Alman yöneticiler işin kolayca halledileceği kanısındaydılar. Kımsede heyecan yoktu. Münih ken- tinde de halkın sakin oldu- ğu görülüyordu. Güvenlik güçlerine gü- ven tamdı. Akşam saat dokuza kadar bekleyiş zaman zaman stresli bile olsa öylece de- vam etti. O saatte Organizasyon Komite- si başkanı Willy Daume basın merkezin- de bir toplantı yaptı ve dünya kamuoyu- nu temsil eden binden fazla medya men- subuna - belki de söyleyecek bir şey ol- madığı için - önemli hiçbir şey söyleme- meye dıkkat ediyor ve sadece polisin bu işe kesin bir çare bulacağına inandığını açıklıyordu. (O dakikalarda Alman ma- kamlan teröristlere taleplerinin kabul ettik- lerini bildirmek üzereydiler.) Ancak daha ıleri saatlerde olaylann gelişmesi karşısında en fazla şaşkınlık ge- çiren ve "oyunlara devam edilmemesi" taraftan olduğunu ilk açıklayan bu başkan oldu. Gündüz gösterdiği il- gisizlik sayılabilecek davra- nış da yerini kesin bir şaş- kınlığa bırakmıştı. Bu, tüm Al- man yetkililerin de aynı şaş- kınlığa bırakmıştı. Bu, tüm Al- man yetkililerin de aynı şaş- kınlığa düştüğünün deliliydi. Öte yandan TV yayınlan da bir takım tahminler ileri sür- mekten ileri gidemiyordu. Çünkü canilerie rehinelerin götürüldüğü askeri havaala- nına gıden tüm yollar kesil- mişti hiç kimse oraya gide- miyordu. Almanlann sonradan yaptıklan açıklamalara göre: Teröristlere karşı harekete geçıleceği sırada, caniler atik davranmışlar ve rehıneleri öldürmüşlerdi. Oysa, katı nasyonalıst birkaç Alman vatandaşı dı- şında herkes - olayın gelişmesindekı ko- şullara bakarak - tüm ölümlerin dışandan yapılan ateşle gerçekleştiğini tahmin ede- biliyordu. ••• O gece Avery Brundage'in başkan- lığındaki Uluslararası Olimpiyat Komitesi karannı verdi: Oyunlara devam edilecek... 5 ve 6 Eylül günü yapılamayan müsaba- kalar ertesi gün yapılacak ve program iki gün geciktirilerek aynen uygulanacak. 6 Eylül günü Olimpiyat Stadı'nda an- matöreni yapıldı. Israil kafile başkanı Lal- kin, törende Ibranice konuştu ve ölen 11 Israilli sporcunun adlannı tek tek sayarken tribünleri dolduran 80 bin insan saygı du- ruşunda bulundu. Ölenlerden biri, 28 yaşındaki halter- ci David Berger bir yıl önce ABD'den göçmen olarak İsraii'e gelmişti ve 2 Eylül günü 83 kiloda yanşmış ve dereceye gi- rememişt. Diğerieri de Rusya, Libya ve Po- lonya'dan göçmuş bırinci kuşak Israilli'ydi- ler. Alman Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dı- şişlen Bakanı tribündeydiler. Orkestra Be- ethoven'in Eroica Senfonisı'nden cena- ze marşını çalarken Olimpıyat'a katılmış bü- tün sporcular sahada idiler. Aradan 12 yıl geçecek Samuel Lal- kin, o acı olayla ilgilı anılannı soran birga- zeteciyle konuşurken sözlerini şöyle biti- recekti: "O zaman Brundage'in oyunlara devam karannı saygıyla karşıladım. Çün- kü aksi halde teröristler amaçlarına ulaş- mış olurlardı. Ama biz oyunlardan çekil-, •. dik. Aslında birprotesto değildi. Nasıl de- I • vam edebilirdik ki? Ama şimdi size sonı- yorum öldürülen onbirkişi Israilli değil de Amerikalı veya Rus olsaydı Devam kara- n alınabilir miydi? Konu Israil olunca ka- rar vermek kolaydır." ••• . . Münih'te bir dram yaşanmıştı. Bir in--. • sanlık trajedisıydi bu... Olimpiyat teröre yenilmışti. "Ama", diye yazacaktı birTüric : gazetecisi, "bu olayı irdelerken sadece o. , gün o/up bitenleh göz önüne almak hata ' olur. Çünkü olayı caniler açısından ince- • lemeye gerekyoktur, onlarcinayetlehni iş- lemışlerdir. Bizim için önemli olan onla-''' nn neyapbklan değil, bizden olanlann, spo-.. ru evrensel kardeşliğin temeli sayanlann, olimpiyatçılann ne yapmadıklarıdır." ' ' Gerçekten, en büyük organizatör ol- ması beklenen Almanya'nın yaptığı nice or- ganizasyon hatalan herkesi hayretler için-' >" de bırakmıştı. "Herşey elektronikolarakhe- saplanmıştır. Hata söz konusu değildir" sa- vunması karşısında yapılacak tek şey gü- • lüp geçmekti. Aslında Almanya için eleş- tirilebilecek çok şey daha önceki olimpi- yatlarda başka ülkelerde çok görülmüş- ' tü, daha sonra da görülecekti. Ama Alman- lar'ın, Israil tarafından özel güvenlik önlem- ' leri alınması istenince verdıklen yanıtoyun- , lann devamı süresince olimpiyat ailesi için dikkatçekicibirfıkrayadönüştü: "EIAIile' '• değil Lufthansa ile uçuyorsunuz. Merak - etmeyin." öte yandan ilk günlerde Olimpiyat"' Köyü'nde kuş uçurulmazken, hattagaze-, • teciler bile köye sokulmazken, birkaç gün sonra sırtına bir eşofman geçiren herkes '- köyde fınk atıyordu. Ilk günler gazeteciler v bile içeri alınmazken, sonradan köy bir genel park haline gelmişti. Olay günü sabahın dördünde hangi ül- kenin sekiz sporcusu ellennde çanta ile kö-'' ye girebilirdi? Hiç mi kuşku duyulmazdı? • „ ••• 1972'den sonra altı Olimpiyat düzenlen-' • di. Hiçbir olimpiyatta bu "Olimpiyat Şehit- > /eri"nin adını anmak düşünülmedi... San- ki olimpiyatlar tarihinin bu en karanlıkgü-' - nü hiç yaşanmamıştı. 2004 Olimpiyat Oyunları'nın düzen- leneceği şu günlerde Tel Aviv kentinde •: Gouri VVeinberg adında 32 yaşında bir genç adam hiç tanımadığı babasını, an- •' nesinin otuziki yıldır sakladığı ve olayı an- -. latan kimi gazetelerden okuyarak anıyor. 5 Eylül 1972'de terör olimpiyatı değil - aslında Almanya'yı yenmışti. Ama aradan •. yıllar geçip de terör kurbanlan hiç anılmaz olunca terör olimpiyatı da yenmiş oldu. v SAYI 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle