Katalog

Cumhuriyef Dünya EMRE T1LEV / ngiliz kulüplerinı yakından takip eden- ler 1992 yılında kurulan Ingiltere Pre- mier ügi'nde M.United efsanesinin şampiyonluk tekerine çomak sokan ikı takım- dan birinin Arsenal olduğunu bilirler. Black- burn"ün tek şampiyonluğu dışında gerıde kalan dönemde bu yeni lig ,özellıkle son 5 yıl- da M. United ve Arsenal hegemonyasına sahne oldu. Ve ligin Arsen Wenger yöneti- minde, Fransız ekolü esintili bu takımı kupa- lara adeta ambargo koydu... Fransız gençleri bulan, her yıl yüzlerce genci tarayan, kendi iç bünyesınde kurulan okullarda yetiştirdiği isimler ile futbola dam- gasını vuran bir ekip. Dünyayı tarayan teknik adamları ile bir futbolcu yetiştirme fabrikası. Sadece futbolcu değil. Teknik adam da. Za- man zaman teknik adamlığa ilk adım atan fut- bol emeklileri, ilk deneyimi bu takımın tesis- lerinde kazanırlar. Türk futbolunda bugün marka olmaya aday olan birçok teknik adam da bu okulun sıralannda dirsek çürütmüştür. Işte bu ışıltılı takımda bir Fransız hem de tu- tunamayan Anelka isminden sonra ne yapa- bilirdi? 22 yaşındaydı. Monaco ve Juve deneyimlerinin ardından Parisli genç "Lond- ra" diyordu. Manş'ın ötesine 1 saat süren tren yolculuğunda neler düşündü, neler ka- fasının köşelerinde sert virajlan aldı? Bilinmez. Ama bildiğim onun Londra durağında biten yolculuğunun tek nedeninin Arsen VVenger ol- duğu. Ve 22 yaşında 3 Ağustos 1999 tarihin- de "Arsenal" diyen bu adam. Thieıry Henry. Süper fizik. 1.88 m. boy. Hava topların- da hakimiyet. 83 kilo diri bir ağııiık. Sert ve hızlı topları iyi kontrol. Yüzmetreci gibi bir hız. Dayanıklılık ve oyun içinde gizlenme. Umul- madık anda gol noktalarında. Ve son vuruş- larda süper beceri. Serbest atış ve uzak şut- larda inanılmaz biryeti. Karanlıklardan geien, kalecilerin korkulu rüyası Arsenal takımının sü- per forveti. Müthiş rekorlann süper parçala- yıcısı. Arsenal takımında 219 karşılaşmada 122 gol. Son 11 karşılaşmada 10 gol. Lig ta- rihinde40yılı aşkın sürenin ardından birmaç- ta üç gol atan bir isim. Thierry Henry. Alçakgönüllü yapısı, takım içinde uyumu ve sorunsuz kimliği. Adeta her eve lâzım bir so- run çözücü gibi. Deneni yapıyor ve tüm stat- larda takımını sırtlıyor. O yeteneklerini daha ilk yılında göster- di. 1999-2000'de tüm sezonda 47 maç oy- nadı, 26 gol attı (17 lig). Bir yıl sonra sezon- da 53 maç 22 gol.(17 lig). Ve devamında 49 maç 32 gol (24 lig). Geçen yıl ise 55 karşılaş- mada 32 gol (24 lig). Ve bu geçen 4 sezon- da 29 sarı kart ve sadece tek kırmızı kart. Ve- rilerde devamlılık ve ıstikrar dikkatlerden kaç- mıyor. Sahaların efendisi "Ben sadece işimi yapıyorum" diyecek kadar alçakgönüllü. Fut- bolun son dönemde en önemlı ve ılgı çeken bu yüzü istatistikleri ile de zirvede.. Ve bu yıl. Oynanan karşılaşma sayısı: 29. Bu maçlarda 2610 dakika oyunda kalmış. Toplamda 22 gol atmış ve bu gollerden sa- dece 5'i penaltıdan gelmiş. Kaleye şut atma- yı ve her mesafeden çerçeveyi görmeyi iste- yen bu isim, bu sezon kaleye tam 86 şut at- mış. Ve bu şutlardan 45'i tehlike yaratmış. 226 pas ve 196 isabetoranı. 117 depar...Bu onun gücünün ve sınırlarının venlerı. Arsenal takımının bu çızgı dışı ısmi siz- ce de her takıma lazjm nitelıkte değil mi? Sırtını zengin işadamlarına yaslayan kulüpler büyük ekonomik sıkıntı çekiyor Italya'da borçlarçizmeyi aştı FİKRET DOĞAN K, I talya'da kulüpler sıradan futbolculann değeeni 10 milyon dolariarla ifade edince bilançolar da şişti. Kulüpler böyle dolaplan çevirmede en büyük desteği AC Milan'ın sahibi ve Başbakan Berlusconi'den görüyor. 28 NİSAN 2004 upa'dan elenmek, UEFA'ya çeyrek finalde veda et- mek, ligde Milan'ın fer- sah fersah gerisine düş- mek AS Roma'nın tek derdi olsaydı eğer, bu- gün yandaşları 'hepsi bu kadarcık mı' diyerek sevinçten havaya uçarlardı. Çünkü bu sportif başansızlık AS Ro- ma'nın içler acısı ekonomik durumu karşısında devede kulak. Kulüp aylardır futbolcuların ma- aşlannı, yıllardırda vergi borçlannı öde- yemiyor. Maliye Bakanlığı'na ödenme- si gereken vergi borcu yıllardır birike bi- rike 100 milyon Euro'yu aştı. Banka kredilerini, futbolcu alacaklannı içeren toplam borç 250 milyon Euro ile kor- kutucu bir seviyede. Ancak bu hasta- lıklı yapı sadece Roma'ya özgü değil. Italya Futbol Federasyon Başkanı Fran- co Carraro birinci ve ikinci lig takım- lannın yüzde 60'ının lisanslannı kaybet- me tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyerek felaketin boyutlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi. Baş- ta Lazio, Parma, Perugia, Cenova, Na- poli olmak üzere birçok kulüp bir mi- rasyedi gibi bol keseden harvurup har- man savurduktan sonra yolun sonuna geldi. Serie A'da 1996'dan beri kulüp- lerin gelirleri iki katına çıktı, buna kar- şılık oyuncuların ücretleriyse sekiz ka- tına. Kısacası gelir gider dengesi ku- lüplerin aleyhine bozuldu. Bu israfyan- gınını Şampiyonlar Ligi'ne katılma mü- cadelesi tutuşturdu. Pastadan pay ka- zanma savaşı kulüplerin sonunu hazır- ladı. Şimdi sadece Italya'da değil, In- giltere, Ispanya ve Aimanya'da da bir- çok kulüp dağ gibi borçların altında ezildikçe eziliyor. Manchester United ve- ya Real Madrid gibi forma, bere, kah- ve fincanı satışlarıyla parayı kürekle toplayamayan kulüpler ya sıradanlığa ya da rizikolu oyuncu transferlerine mahkum oluyorlar. Daha kötüsü bir para babasının oyuncağı, bir finans ftatya Başbakanı Bertusconi'i AC Milan'ın sahibi. cambazının oyunlarına alet ya da ka- ra parayı aklamaya çalışan organize suç çetelerinin kurbanı oluyorlar. Italya'da birçok kulübün kaderi büyük işadamlarının iki dudağı arasın- da. Juventus'da Fiat'ın sahibi Agnel- li ailesinin, Milan'da medya patronu Berlusconi'nin, Inter'de petrol devi Massimo Moratti'nin, Roma'da inşa- at sektörünün bir numarası Sensi ai- lesinin borusu ötüyor. Ancak bu para babalarının tökezlemeleri kulüplerde deprem etkisi yaratıyor. Paımalat şirketinin sahibi Calis- to Tanzi hapishaneye düştüğünden beri Parma batmanın eşiğinde. La- zio'nun eski patronu Sergio Cragnot- ti de yine aynı nedenlerden ötürü dört duvar arasında. Italya'da kulüpler sırf daha fazla borçlanabilmek için bilan- çolarını çeşitli hilelerle şişirdikçe şişiri- yorlar. Örneğin geçtiğimiz yıl Milan ve Inter dört futbolcu takas ettiler. Herfutbolcunun değeri kağıt üze- rinde yaklaşık 3 milyon Euro. Kimse- nin cebinden para çıkmadığı halde bi- lançonun artı hanesine bu yolla 12 mil- yon Euro yazıldı. Dördüncü lige gön- derilmeden önce takas edilen bu fırt- bolcularyeşil sahalarda muhasebe def- terlerindeki kadar değerli değiller. An- cak kulüpler gerçek oyunculan finan- se edebilmek için bu tür hilelerie yeni krediler alma yoluna gidiyorlar. 2000 ile 2002 yılları arasında Mı- lan ve Inter o kadar çok ıkıncı sınıf fut- bolcu takas ettiler ki sonuçta bilanço- larının defter değeri 60 milyon Euro arttı. Örneğin AS Roma iki yıl önce Pa- lermo'dan aldığı Davide Bombardini'yı bilançonun alacaklı tarafında 11 milyon Euro değerınde gösterdı. İşin uzmanı Berlusconi Oysa bu orta saha oyuncusunun değeri bilirkişi raporuna göre 540 bin Euro'dan fazla değildi. Kulüpler böy- lesi dolaplar çevirmekte en büyük des- teği Berlusconi'den görüyoriar. Milan'ın başkanı her türlü bilanço kozmetiğin- de tam bir uzman. Yapay bir şekilde pahalı gösteri- len futbolcuların sözleşmeleri bıttiğin- de bunların defter değerlerinın tekrar düşürülmesı gerektiğinı en iyi o bılıyor. Bu futbolcular kulüplerin bilançosun- da her an patlamaya hazır birer saatli bomba adeta. Bu saatli bombayı etki- siz hale getirmek için italyan hüküme- ti hediye niyetine biryasaçıkarmak is- tedi ama bu Avrupa Birliği Komisyo- nu'na takıldı. Berlusconi kulüpler için vergi affı çıkarmak istedi ama buna da koalisyon ortaklan geçit vermedi. Söz konusu yasa, kulüplere oyun- culann değer kaybını on yıla yayabılme- le olanağı tanıyor. Bu da kanserli hasta- yı aspirinle tedavi etmeye benzıyor. Te- sadüf bu ya, bak sen şu işe, bu yasa en çok da Beriusconi'nin kulübünün işine ge- liyor. Eğer Milan futboicuların değer yiti- rimlerini bilançosuna katsaydı kulüp tam 250 milyon Euroluk bir zarar göstermiş olacaktı. Ancak Beriusconi'nin kurtarma fermanıyla bu zarar 30 milyon Euro'ya in- di. Inter, Roma ve Lazıo da 100 ile 300 milyon Euro aşağı çektiler zararlarını. Böylece bir hesaplama harikasıyla ital- ya'nın elit kulüpleri şjmdilik olduklanndan bir milyar Euro daha zengin görünüyor- lar kağıt üstünde. SerieA ve B'de futbol- cuların emeklilik sigortasını ödemeyen ku- lüplenn sayısı ise tam 15. Bazı kulüpler resmi futbolcu maaşlarını düpedüz kara parayla ödüyorlar, sahte kefillerle bilan- ço dengelenıyor. Roma, Ancona ve Na- poli kulüplerine karşı savcılık bir soruş- turma açmış durumda. ahzı[email protected] Cumhuriyet Okumak Ayrıcalık Cumhuriyet gazetesi bir ekol, bir okul, bir ihtisas kurumu.. Önce- likle sizler - bu kuruluşun gerçek sahipleri - bilirsiniz ki sütunlanmı- za yansıyan haber, inceleme, rö- portaj ve makalelerimiz sözcüğün- den, tümcesine kadar bilgi yüklü- dür; geleceğe ışık tutar yazarları- mız. Işte Kıbns olayı.. llhan Selçuk, Ibrahim Yıldız, Hikmet Çetinka- ya, Ali Sirmen.. Yazdıkları satırsa- tır doğrulanmadı mı cumartesı ge- cesı sandıklar açıldığında. Önceden görebilmek Evet, Spor Eki de Cumhuri- yet okulunun bir ürünü ve bildiği yolda ilerlıyor. 3 hafta önceki man- şetimizi anımsayın. "Futbolda Fran- sız devrimi" başlığını attığımızda, "Ne Fransa 'sı demişlerdi.." Ama o Fransa'nın orta ölçekli temsilcileri AS Monaco (Bakmayın kralın takımı ol- duğuna transfer ücretleri F.Bah- çe'ninki, Beşiktaş'ınki ile aynı) ile Marsilya, Şampiyonlar Ligi ve UE- FA'nın tozunu atmaya başladılar. Demek ki daha Realler, Manches- terlar, şunlar, bunlar varken, Cum- huriyet'in her geçen gün uzmanla- şan ekibi doğruyu görmüş ve siz- lerte paylaşma yürekliliğini göster- miş... Yine bundan haftalar önce kimseTrabzon'un adını anmazken, ekimizin 1. sayfasında "Karadeniz fırtınası ligi sarsacak" dediğimizde de "Acele ettiniz" diye bizi uyaran- lar şu sıralar sessiz kalma haklan- nı kullanıyorlar. Ben de olsam su- sardım! Bir deAlev Anakök ve Kenan Bengü ile birlikte voleybol dünya- sında müthiş bir ekip oluşturan Tan- kutAntikacıoğluustamızın, "Koş- mazsan düşersın " adlı yorumu var- dı. Geçen yıla damgasını vuran ba- yan voleybolcularımızı uyarıyordu. Antikacıoğlu'nun dedikleri Boris Yeltsin Turnuvası'nda tek tek çıktı. Ne diyelim deneyim bu olsa gerek. 24. haftayı geride bıraktık. Bu sayımızın manşetinde 'Iddaa'oyu- nu ile yasallaşan müşterek basih çılgınlığı var. Editörümüz Özgür Öz- kü bu konuya ışık tuttu. Esra Peker'in Hüseyin Be- şok ve Elena Demiryürek'in Ne- dim Özbey röportajları, basketbol ve voleybol dünyalarında ses geti- recek. Ayrıca Ersun Yanal'la yeni bir havaya bürünen Ulusal Futbol Ta- kımımız'ın posterinin de duvarları- nızı süsleyeceğine eminim. Yeniden görüşmek dileğiyle. IK KÖŞE Cumhuriyet çalışanlan; Spor ekinizi çıktığı ilk günden beri takip etmekteyim. Özellikle Av- rupa futboluyla ilgili olarak hazıria- dığınız dosyalar oldukça ilgı çekici. Pek çok dergide sadece puan du- rumları, haftanın maçları ele alınır- kan Cumhuriyet'te daha genel, bil- gilendirici bilgilere yer verilmesi ki- şisel olarak beni oldukça mutlu et- mekte. Yaşar Taşkın Spor ekine; Öncelikle çıkardığınız ekten dolayı ne olursa olsun sizleri tebrik etmek istiyorum. Ancak, son dö- nemlerde sanki biraz futbol ağırlık- lı bir dergi görünümü verdiğinizin dikkat çektiğini belirtmek isterim... Saygılarımla... Turgay Gülener Spor çalışanlarının dikkatine; Çarşambaları çıkardığnız ekin son derece profesyonel bir ekibin elinden çıktığının belli olduğunu be- lirtmek isterim. Gerek sayfa düzeni, gerek yazı ıçerikleri son derece iç açı- cı. Ancak, futbol, basketbol ve vo- leybol dışındaki sporlara da özellik- le de doğa sporlarına daha fazla yer ayırmanız dileğiyle... Nilay Yıldınm Cumhuriyet Spor Dikkatine; Yıllar sonra tekrar Cumhuriyet Spor ekiyle kavuşmanın vermiş ol- duğu heyecanı buna neden olan siz- lerle de paylaşmak istedim. Spor basınına yeni bir soluk getirdiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Musa Sözalan SAYI 24