19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Bakanlar Kurulu, yerel yönetimleri su, atık su ve katı atıkprojelerinin yürütüldüğü birliklere zorla katacak Belediyelere özgürlükyok Hükümetin hazırladığı Yerel Yönetim Birlikleri Tasansı'na göre birliklere zorla katılacak olan belediyeler ödemelerini yapmazlarsa Bakanlar Kurulu, genel bütçeden aldıklan vergi payını bu birliklere aktaracak. Uzmanlar 'çokuluslu şirketlerin işine yarayacak' tasanyı 'antidemokratik, anayasaya aykın' olarak değerlendiriyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - AKP hükümeti, yerel yönetimler için "daha fazla özgürlük" sloganından vazgeçiyor. Hükümetin Meclis'e yol- ladığı yasa tasansına göre oluşturula- cak yerel yönetim birliklerinin su, atık su, katı atık ve benzeri projelere Ba- kanlar Kurulu karanyla "zorla kaül- nuüan" sağlanacak. Yerel yönetımlerin bu projelerden çıkmalan da Bakanlar Kurulu karan- na bağlanırken bu birliklere ödeme yapmayan yerel yönetimlerin, bütçe- den aldıklan vergi paylan da kesile- cek. Uzmanlar, AKP hukümetinin, Ye- rel Yönetimler Yasasf yla belediyele- re taahhüt ettiği "özgürlükleri", Ma- halli Yönetim Birlikleri düzenlemesiy- le geri almış olacağına dikkat çektiler. İ l l e r B a n k a s ı ' n ı n s e r m a y e s i a r t t ı r ı l ı y o r Altyapıprojeleri üretilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümeti, Iller Bankası'nın sermayesini 900 trilyon liradan 15 katrilyon liraya çıkanlmasına olanak tanıyacak yasa tasansuıı Meclis'e gönderdi. Tasannın hükümetin uzun süredir üstünde çalıştığı lller Bankası'nın yeniden yapılandınlmasının bir parçası olduğu belirtiliyor. Belediyelerin KİT'lerle olan alacak-vereceklerinin mahsuplaşmasına da imkân tanımak üzere bir çalışma yürüten hükümet, yerel seçimlerden sonra arttırdığı îller Bankası sermayesiyle, çoğunluğu kendine ait olan belediyelerin altyapılanna yönelik projeler üretecek. Tasanyla ilk etapta lller Bankası'nın sermayesi 2.1 katrilyon lira arthnlarak 3 katrilyon liraya çıkanlacak. Tasan Bakanlar Kurulu'na sermayeyi bu miktann 5 katına kadar çıkarma yetkisi de veriyor. Tasannın genel gerekçesinde ise bankanın 31 Mart 2004 itibanyla ödenmiş olan 838.5 trilyon liralık sermayesinin geriye kalan kısmının "2004 Mayıs ayı içinde tahsil edileceği tahmin edümektedir" ibaresi de yer alıyor. Meclis'e önceki gün gönderilen "Mahalli tdare Birlikleri Yasa Tasan- a" birden fazla yerel yönetimin, yü- rütmekle görevli olduklan bazı hizmet- leri yaptırmak üzere yerel yönetim birlikleri oluşturmalarını düzenlıyor. Tasanyla önceden ayn ayn Belediye- ler Yasası, ll Özel Idareleri Yasası ve Köy Yasası'nda düzenlenen birlikJer tek bir yasa altında toplanacak. Pemokratlk esaslara sığmaz Doğu Akdeniz Üniversitesi öğre- tım üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş ben- EĞİTİMCİLERDEN KATSAYITEPKİSİ: Genel lise mezunları mağdur edilir FIRAT KOZOK ANKARA - Hüküme- tin, YÖK Yasa Tasansı'nı imam hatip liselilerin önündeki katsayı engelini kaldıracak şekilde hazır- laması ve haziran ayında yapılacak ÖSS'ye yetiş- tirme planı eğitim çevre- lerinin büyük tepkisiyle karşılaştı. Eğı- tim-Sen Genel Başkanı Alaad- din Dinçer. "Bu, imam ha- tip Bselerini ye- niden cazip ha- le getirmenin adnmdn*" der- ken Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Engin Ataç, üniversiteye gi- rişte meslek li- selerinin zaten ciddi avantajla- nnın olduğunu söyledi. Ataç, J^ğitün-Sen M^ Başkanı Dinçer, "Hükümetin amacı imam hatipleriyine cazip hale getirmek" dedi farklı katsayı uygulaması- nı kaldıran hükümleri ek- leyen hükümet, eğitim ca- miasından yükselen tepkı- leri de görmezden geliyor. Milli Eğitim Bakanı Hü- seynÇdfc. clün TBMM'de yaptığı açıklamada, yeni düzenlemelerin ÖSS'ye yetişmemesi için bir neden olmadığını söylerken imam hatipleri "70 müyon in- san 70 bin imam hatipli- denniyekorka- cak" diye sa- vundu. Eğitim-Sen Başkanı DinçeT isegerçekama- cın demokra- tikleşme olma- dığını söyledi. Hükümetin imamhatiplere uygulanan söz- dehaksızlığıgi- derme adına birçok haksız- "Mesleklisesindekiöğren- cfleresağJanınışoJanavan- tajlann yanınabir de böy- le bir avantaj sağlanırsa genel bselerde okuyan öğ- rencflerin üniversiteye gi- rişi daha zoriaşır" dedi. Hükümet tepklleri pörmezden gellyor Hükümet, imam hatip mezunlannın istedikleri üniversiteye girebilmele- ri için YÖK Yasası'nı ha- ziran ayına kadar çıkar- mayı planlıyor. Taslağa lık yapacağını belirten Dinçer. "Düz liselerden mezun olanlann yükse- köğretimegirişjyüzde5tir. Ama imam hariplerle ilgi- Btarüşmalar birtürlü gün- demden düşürülmüyor" diye konuştu. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. NusretAras, düzenlemenin dünyada uygulanan bir sistem ol- madığını belirterek çağ- daş bir yasada bu gibi dü- zenlemelerin yeri olmadı- ğmı kaydetti. zer hükümlenn ANAP döneminde de getinlmek istendiğini hatırlatarak şun- lan söyledi: "Hiçbir yerel yönetimi bir biıîiğe üye ounak için zorlamak demokratik esaslara sığmaz. Bir bir- Bğin ödentisini ödemedi diye kesinti yapılması da antidemokratik. Bunu Anayasa Mahkemesi de bozabiHr. Ya- saıun gerekçesinde aufta bulunulan Avrupa Yerel Yönetimler ÖzerkBk Şartı'nda da zorunhı birlik yoktur, özendirümesi vanhr." Ankara Üniv ersitesı Siyasal Bılgi- ler Fakükesinden Prof. Dr. Birgül Ay- man Güler de söz konusu düzenle- melerin "çokuluslu şirkederin işleri- nin önünü açmak için yapıldığuu" söyledi. Şirketlerln önü açılıyor Güler çokuluslu şirketlerin çöp su ve kanalizasyon alannıda yapmak, is- tedikleri işleri tek tek yerel yönetim- leri ikna ederek yapmalannuı zor ol- duğunu belirterek "Trabzon Dan- ca'dan Rize Gündoğdu'ya kadar kryı betedheterini içeren Trabzon Rize Aük BertarafRzibüite Projesf nde Trabzon Rize tBeri Kaö Ank BnUği (TRABRİ- KAT). bir köyü ikna edememişti. Dün- ya Bankasıda dahil her türlü finans- man hazırken, o köy yüzünden iş yü- rümemiştT diye konuştu. Tasanyla yapılacak yerel yönetim birliklerine yönelik düzenlemeler şöy- le olacak: • Birlikler Bakanlar Kurulu'nun izni ile kurulacak ve tüzelkişilik ka- zanacak. Kuruhnuş bir birliğe üyelik, üye olmak isteyen yerel yönetim mec- lisinin karan ve birlik meclisınin ka- bulü üzerine olacak. Önceden bırlik- lere katılım, yerel yönetim meclisle- rinin oybirliğiyle oluyordu. Şimdi ka- rann oybirliğiyle çıkması şartı aran- mıyor. • Birlik meclısı borçlanmaya, ta- şuımaz mal alımına, taşımına ve ta- kasına, 10 milyar liraya kadar birlik alacaklannın "sulhen halKne", birlik yatınmlanmn yap-işlet ve yap-işlet- devTet modeli ile yapıhnasına karar verecek. • ll özel idaresı bütçe gelirlerinin yüzde 10'una kadar olan kısmı köy birliklerinin sunacağı yatuım planı, yıllık çalışma programı ve uygulama projelenne göre köy birliklerine ak- tanlacak. Bu oran sadece Istanbul ıçın buıde 5 olarak uygulanacak. Böy- lece Istanbul'un köylerine bir deza- vantaj yaratılıyor. Baykal, grup toplantısmda muhalifleri, "Kinı ne söyleyecekse yüzüme söylesin" diyerek uyardı. (AA) 'Tanınma talebi unutulmasın' diyen BaykaVdan Erdoğan f a çağrı: KKTCiçindünyayıdolaşalımANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Türkiye'nin eziklik duygusuna ka- pümadan, KKTC'nin tanmmasıtalebininar- kasında sapasağlam durması gerektiğini" söyledi. Baykal, Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan a da, "Çıkı- nız ülke ülke dolaşıp KKTC'nin tanınma- sını talep ediniz. Ben, DEDİKODUYLA MUHALEFET OLMAZ* ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, grubun basma kapalı böİümünde yaptığı ko- nuşmada, parti içi muhalefeti "Sevryeü muhakfet ya- pm* diye uyardı. Baykal, Hürriyet gazetesinde Fatih Altayh'nın köşesinde yer alan ve CHP'li bir milletve- kilinin söyledığı belirtilen "Baykal iktidar ounak iste- miyor. Yüzünde tek bir kınşık bile yok. Erdoğan'a ba- km, bir yd içinde yüzünde kınşıkhklar ohıştu* içerikli sözlere tepki gösterdi. Edinilen bilgiye göre Baykal şöyle konuştu: "Kınşık, buruşuk dherek, dedikodu ile muhakfet yapıhnaz. CHP miDetvekiniği ciddi iştir. Kim ne söyİemek istiyorsa yüzüme söylesin.'' yanınızda dünyayı kö- şebucakdoiaşmaya hazmm. Tanmmatalebinin unu- tuhnasmdan kajgılıyım" dedi. Deniz Baykal, grup toplantısmda yaptığı konuş- mada Annan Planı'nın yürürlüğe konamaması üze- rine ortaya çıkan firsatm i>a değerlendirilmesini is- tedi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "1974'teki tabkmı uhıslararasımeşnmetekavuşturmakiçin ta- lepte buhınubnah. Doğrudan tanınma istenmeBdir. Baü'ya gidikcekse Ba- ö'ya, .\zerbaycan'a gi- diİecekse .\zerbay- can' a. nereye gkühnesi gerekhvrsagidelim. Bu ortamı değerlendire- lim. Kaygun; tanıma- nın unurulnıası. pata- tes, narenciyedeanıbar- go kalksm gibi noktala- ra gelinmesi" Hükümetin sonucu "başan sağladık" gi- bi sunmaması gerek- tiğıni de vurgulayan CHP Genel Başkanı Baykal, "ÖnceLozan'atakmışüBaşbakan, sonra, son 50 yüın en büyük diplomatik başansı, demeye başladı. 1 Mart tezkeresinin çıkmamasmda hükü- met ne kadar başanlıysa, 7 Ekim'de ne kadar ba- şanhysa, bu sonucun ahnmasmda da o kadar ba- şanh" dedi. Baykal. "dışpolitikadakazalaryapan hükümetin bu kazalan tekrarlayarak arük sakar bir hükümete dönüştüğünü" sözlerine ekledi. YÖK RAPORU: imam hatibe talep arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK), üniversi- teye girişte genel lise ve meslek lisesi mezunlan- na farklı katsayı uygulan- masının yalnızca imam hatip liselerindeki öğren- ci sayısmda azalmaya yol açtığını bildirdi. Kurul, son dönemde katsayılann değiştirileceği yönündeki söylemler üzerine imam hatiplere olan talebin tekrar arttığına dikkat çekti. YÖK tarafindan, üniversiteye giriş suıa- vında genel liseler ile meslek liselerine farklı katsayı uygulanmasına ilişkin hazırlanan rapor- da, "farkh katsayı uygu- lamasuun genel olarak meslek liselerini etldle- mediği. imam hatip lise- lerindeki öğrenci savısın- da ise gerikmeye neden olduğu" kaydedildı. Yüzde 55 arttı Katsayılann tekrar de- ğiştirileceği söylemleri- nin yayıbnası karşısında, imam hatip liselerine ge- len öğrenci sayısında son dönemde yeniden artış olmaya başladığı belirtilen raporda. "2003-2004 eghım-öğre- tim >ıhnda, imam hatip liselerindeki toplam öğ- renci sayısı yüzde 35'Bk artışla 64 bin 534'ten 97 bin 489'a ulaşmışür. Diğer meslek Hselerinde ise bu oranda arbşlar ol- manuşür" denildi. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Istanbul'un Pendik ilçesi sınırlan içindeki Güzelyalı'da yapılması plan- lanan Ro-Ro limanı üzerine bu köşe- de yazılar yazıp soaılar sorduk. Bu- radayapılması düşünülen limana çev- re halkının gösterdiğı tepkileri aktar- dık. Arkadaşımız Aykut Küçükkaya, burada yasalara uygun olmayan ge- lişmeleri anlatan çeşitli haberieryap- t. Kimseden ses çıkmadı. Yalnızca yö- re halkı tepkilerini dile getiriyordu. Ro-Ro'culann ise sesi çıkmıyordu. Geçenlerde "UND Ro-Ro üyesi yaşlı birdenizci" imzalı bir mektup al- dım. Adını vermeyen bu yaşlı deniz- ci, kendi anlattığınagöre düne kadar burada liman yapımını gerçekleştir- meye çalışanların içindeydi. Hatta benim yazılarımı okuyup bana öfke- lendiklerini ve benim hakkımda "da- ha ileri" şeyler düşündüklerini de yaz- mış. Bu mektuptan bazı bölümleri ak- tarmadan önce arkadaşımız Aykut Küçükkaya ile konuşup Güzelyalı'da- ki son durumu ve gelişmeleri öğren- Pendik Ro-Ro Limanmdan dim. Işte Aykut'un anlattıkları: "Gü- zelyalı 'da çok büyük bir şirket (UND Ro-Ro AŞ) denizi dolduruyor, bazı mahalle sakinleri ise buna karşı çıkı- yoriardı... Bu konudayaklaşık3-4 ay boyunca resmi belgelere ulaşmaya çalıştım... Ve en sonunda 4-5 belge- ye ulasınca konuyia ilgili ilk habehyap- tım... Gazetem, habere 22 Aralık 2003 tarihinde 'Denizi bile kiraladı- lar' başlığıyla birinci sayfadan geniş şekilde yer verdi. Haberimin özü kı- saca şuydu: Bu bölgede deniz parselizasyon işlemi yapılmamış, bakanlıkça onay- lanan dolgu planı olmadan doldurul- muş. Başbakanlık'a bağlı Denizcilik Müsteşaıiığı'nın konuyla ilgili belge- sinde aynen; 'Resmi kayıtlarda gö- zükmeyen dolgu alan' ifadesiyeralı- yordu. Ancak daha da ilginci devle- tin resmi kayıtlannda gözükmeyen bu alanın Maliye Bakanlığı tarafindan Hazine arazisi olarak gösterilerek anonim bir şirkete 10 yıllığına kira- lanmasıydı. Daha sonra ise hükü- metin bu şekilde yapılacak kaçak dolgulara yasal kılıf hazıhamak için yasa tasansı hazırladığını ve tasan- nın TBMM'ye gönderildiğini yazdım." Aykut Küçükkaya bunları yazmış- tı da ne olmuştu: "Konuyla ilgili ne Başbakanlık, ne Maliye Bakanlığı, ne Valilik, ne de Büyükşehir Belediye Başkanlığı olumlu-olumsuz biraçık- lama yaptı. Şaşırdım. Herkes sus- pus olmuştu. Şirketin en yetkili ismi beni bizzat aradı. Olayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın da bildi- ğini ve desteklediğini söyledi. Ben de bunu gazetemde yazdım. Sanki is- tanbul'un orta yehnde böyle birolay hiç yaşanmamış gibiydi. Bu konuy- la ilgili en yetkili kurumlann raporia- n yok sayıldı. Beni bu konuda tek sevindiren olay gazetemin bu ha- berieri duyahıkla değerlendirmesiy- di." Tıpkı Aykut'un haberlerine olduğu gibi benim yazılanma da bircevap ve- ren çıkmamıştı. Aykut'u şirketin en yet- kilisi aramıştı, beni en küçük bir yet- kili bile aramamıştı. Peki bu arada neler olmuştu? Işte yaşlı denizcinin anlattıklannın kısa özeti: "Sayın Oral Çalışlar, önceleri sizin Güzelyalı'da- ki Ro-Ro limanı ile ilgili yazılannız çı- kınca toplanır ve size çok kızardık. Hatta daha ileri bile giderdik. Fakat son yaptığımız toplantıdan sonra da- yanamadım ve toplantı tutanağını si- ze göndermeye karar verdim. Toplantı tutanağı daha sonra Saf- fet Bey tarafindan alınarak ortadan kaldınldı. Ben Saffet Ulusoy ile bel- ki de 20 yıla yakındır çok samimiyim. Son Ro-Ro limanı inşaatında da be- raber çalıştık. Ama son yaptığımız genel kurulda çok kötü işler olduğu- nu fark ettim. liman inşaatının hiç- bir şekilde resmi olmadığını anla- dım." 'Yaşlı denizci' imzalı mektup- ta Ali Mirrrt Gürtuna'ya ilişkin iddi- alar da yer alıyor: "Gürtuna, buraya liman yapılsın diye değişiklikler yap- tı. Fakat yapılan değişikliğe uyulma- dığı için onu mahkemeye verdiler. Konu mahkemede. Mimariar Odası plan değişikliğine itiraz etti. Ne ÇED raporiarı ne de inşaat ruhsatlan var." 'Yaşlı denizci' uzun uzun toplantı tutanaâını da aktarmış. Burada yer kal- madı. îiginç olduğu için benimle ilgi- li birkaç cümleyi aktarmakla yetine- ceğim: "...bir de Cumhuriyet gaze- tesinde eski tüfek bir solcu var. In- celemeden yazı yazıyor. Inceledikten sonra yazsa fazla yalan olmayacak, ama herhafta basında yeniyenıaçık- lama yapacak..." Güzelyalı'da olan bitenler hâlâ ay- dınlanmış değil. Saffet Ulusoy, Ali Müfit Gürtuna ve Başbakan Tayyip Er- doğan'ın bir şeyler söylemesi gerek- miyor mu? G L O B A L P O L İ T İ K Ü L T Ü R ERGİN YILDIZOĞLU İmparatopluk Sanatı-ll Pazartesi yazımda, Sun Tzu'nun Savaş Sana- tı'nı anımsayarak, bir imparatorluk projesinin ba- şarılı olabilmesi için zaaflarını, yalan ve saptırma yöntemleriyle gizlemeyi başarması gerektiğini, Bush yönetiminin ise giderek bunu başarmakta zor- landığını yazmıştım. Pazartesi ekonomik gelişme- lere değinmiştim, şimdi siyasi ve askeri konulara değineceğim. 'Hegemonyacının büyük zaferi' Irak'ta hızlı, kesin bir askeri zafer, rejim değişik- liği, ABD'nin iradesinin "önünde durulamayacağı- nı" kanıtlayacaktı. Amaolmadı. Irak'ta direniş bas- tınlamıyor, "yen/den/nşa"süreci ilerleyemiyor. Kit- le imha silahlan fiyaskosundan sonra öne çıkan "de- mokratikleştiırne" söylemi de geçen hafta iflas et- ti. ABD, Irak'ta bir "demokratik sıV//" yönetim ku- rulduktan sonra bile ülkeyi terk etmeyeceğini açık- lamıştı, şimdi bu "sivilyönetimin" egemenliğini de sınırlayacağını ıtiraf etti. Ikincisi, ABD sömürge va- lisi Bremer, eski Baas rejiminın üst düzey kadro- larını yeniden yönetime getireceğini açıkladı. Bush tarafindan sivil yönetime geçişi koordine etsin di- ye Irak'a gönderilen BM temsilcisi Brahimi'nin at- tığı adımlarsa, başta Celabi olmak üzere, impara- torluk projesinin mimartan "neo-con"ların adam- lannı tasfiye etmeye başladı. Irak projesini, Bush yönetimi yüzüne gözüne bulaştırdı. Bu sırada Çin ekonomik ve siyasi bir güç olarak yükselmeye devam ediyor. Avrupa Birliği dış po- litikası sık sık ABD'ninkiyle çelişiyor. Rusya'da as- keri ve siyasi bir restorasyon ilerliyor, bu arada dünya halkları arasında, özellikle enerji kaynakla- rının yüzde 70'ine sahip büyük Ortadoğu bölge- sinde ABD düşmanlığı güçleniyor. Ama hâkim gö- rüşe göre bunların pek bir anlamı yok. Çünkü as- keri bütçesi, kendisinden sonra gelen sekiz büyük ülkenın toplam savunma harcamalanndan daha bü- yük olan ABD ile kimse boy ölçüşemez! Judo gibi bir şey The Asia Times'ta yayımlanan bir araştırma (Jo- seph Stroupe, 31/03/04) bu "hâkim görüşün" gerçeği giderek daha az yansıtmakta olduğunu düşündürüyor. Araştırmaya göre, Rusya ve Çin gi- bi büyük güçler, askeri stratejilerinı, şımdilik ABD ile bir parite oluşturmak üzerine değil, adeta bir ju- do güreşçisi gibi onun zaaflannı istismar etmek üze- rine kuruyorlar. Rusya ve Çın'in ağırlık verdiği ye- ni silah sistemlen, internet üzerinden savaş (Cyber War) çalışmalan, eneıji alanında oluşmaya başla- yan ittifaklar hep bunu gösteriyor. Çin kendi ge- reksinimlerini güvenlik altına almak, Rusya da, ABD'nin gittikçe artan enerji bağımlılığını daha iyi kullanabilmek için Ortadoğu'daki enerji üreticisi ülkelerie karmaşık ilişkilere giriyor, anlaşmalar im- zalıyoriar. Bu karmaşık ilişkiler ve anlaşmalar gi- derek ABD'yi kuşatan bir petrol-gaz tekeli oluştur- maya başlıyor. Araştırma, Çin ve Rusya'nın Suudi Arabistan'la petrol ve gaz alanında yaptığı yeni stratejik anlaşmalara özellikle dikkat çekiyor. Araş- tırmaya göre, dolara olan güven zayıflamaya de- vam ederse petrol ve gazda Euro'ya veya bir se- pete geçme olasılığı yeniden gündeme gelebilir. Araştırma, dolar düşmeye başladıktan sonra OPEC'in petrol fiyatlannı gayri resmi olarak bir dö- viz sepetine bağladığını da ileri sürüyor. Çin ve dünyanın en parlak bilgisayar korsanla- nnı yetiştiren Rusya daABD ekonomisinin, mali sis- teminin ve savunmasının yumuşak karnının "bili- şim ağları" olduğunu biliyor, bu alandan saldın yöntemleri üzerinde çalışıyorlar. Her iki ülkenin de ABD'nin askeri platformuyla rekabet edemeye- ceklerini bilerek, bunu dengelemek yerine etkisiz- leştirecek silah sistemleri geliştirdiği görülüyor. özettik Rusya'nın geliştirdiği süper-sessiz dizel- elektrik denizaltılan, NATO'nun dünyanın en teh- likeli silahı olarak nitelediği hiper-sonik, kıtalarara- sı, yolda yön değiştirebilen, gerektiğinde nükleer kapasiteli gemilere, tanklara ve uçaklarayönelik fü- zeleri (aynca AFP, AP, 18-20/02/04) sesin suyun al- tındaki hızından daha hızlı gıdebilen nükleer kapa- siteli torpidoları, ABD'nin askeri gücünü dengele- meyi değil Rusya'ya yönelik bir saldırıyı caydır- mayı amaçlıyor. Asia Times'taki araştırma Çin'in de bu sistemlerden satın aldığını ileri sürüyor. özetle ABD'nin egemenliğinin kaynağı ekono- mik gücünün temeli görünenden çok daha zayıf, askeri üstünlüğü önemli zaaflartaşıyor ve rakiple- ri bu zaaflan istismar edecek yöntemler geliştiri- yorlar, nihayet ABD siyasi olarak yalnızlaşıyor, dün- ya halkları arasında Âmerikakarşıtı duygular gide- rek güçleniyor. Imparatorun yenilmezliğine güve- nip ganimetten biz de pay alalım kafasıyla "müş- teri ülke" konumunu benimsemek orta dönemde çok riskli olabilir. Cülcegün: Citmek işin en kolayı SHP'de üç istifa daha ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - SHPde Genel Sekreter Fikri Sağlar'ın aynlmasının ardmdan yeni istifalar geldi. Genel Sekreter Yardımcısı Eyüp Ünal ve PM üyelen Halfl Pay- daş ile Öktay Pirfan de yönetimi "bireyci dav- ranmakla" suçlayarak partiden aynldı. Istifacılar yaptıklan açıklamada şöyle dedi- ler: "Büyük umutlarla kurduğumuzSHFdeku- rumsaDaşma \erine bi- reyci davranışlann öne çıknğı, partinüı tüzükve programlannın işletil- mediği bir nokta> ı a doğ- ru sürüklenmesinden, parti tüzüğümüzün de demokratik kurgusunun bozulmakistenmesinden duyduğumuz endişeieri- mizi tiinı uvanlanmıza ve iyi nryetii çabalanmı- za rağmen dikkate alma- yanlarla daha fazla bir arada olamayacağmuz- dan, SHP'den istifa etti- ğinûzi kamuoyuna arz ederiz." SHP Genel Başkan Yardımcısı MehmetGül- cegün ise Sağlar'ın "hi- zip" suçlamasına karşı- lık. "Partiiçibirhizipten asia söz edilemez. Bıra- kıp gitmek işin en kolay yanıdff" dedi.Gülcegün dün yaptığı açıklamada, Sağlar' ın istifasrnın par- ti içı bir sorundan çok, bir siyasi tercih olarak gö- rülmesini istedi. Sağ- lar'ın partiye yönelik açıklamalannın üzücü olduğunu anlatan Gül- cegün, parti tüzüğünün hizipçiliği kurumsal ola- rak ortadan kaldırdığmı sa\Tindu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle