17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ + CUMHURİYFT SAYFA ROPORTAJ 19. yü^yılbaşındayaptınlan adıgibi kendi de küçük, KüçükEfendi CamisVnin istanbuVda başka örneğiyok Sultan II. Mahmut'un yap&rdığı çeşme parça parça sökülüp çalınıyor... (Fotoğrafiar SERKAN YILDLZ) planda -w^w enım çocukluğumda m M yobaz takımına "Tica- f ^ £ nfdenırdı. Ticanılıgın m U bır tarıkat olduğunu • ^ sonradan öğrenmiştim. Ticanilik, 18.yüzyıldaFas'ınTican kasabasında doğmuş, 20. yüzyılın ılkyansında Medıne üzennden Tür- kıye'ye ıthal edılmıştı. tktıdardakı Demokrat Partı'nın koruyup kolla- dığı Tıcanilenn görevi cumhuriyet ılkelerini reddetmek ve Atatürk anıt- lanna saldırmaktı. Tıcaniler işlerı bıtınce Nurculann, Nakşıbendıle- rin, Süleymancüann arasına katıhp ortadan çekilmıştı. Bır de Halvetilığe bağlı Ticaniy- ye kolu varmış... Onu da geçen gün öğrendım. 40 günde 40 kez Ticanıyyeciler ile Ticanıleri bırbi- rine kanştırmamak lazımmış. Sünnı tarikatı Halvetıyye 14. yüz- yılda doğmuş; dünyadan el etek çek- me üzenne kurulmuş, tek başına 40 gün tapınır ve bunu 40 kez üst üste tekrarlarlarmış. Halvetiyye'nin bir kolu da Tica- niyye gibi Sümbüliyye imiş. Sümbühyye'yi tstanbul'da 16. yüz- yılda Şeyh Zeyneddin Yusuf Süm- bül Sinan kurnıuş. Tek başına bır odaya kapanıp 40 gün tapınmak... Sonra bunu 40 kez üst üste tekrar- lamak. Günümüzde böyle tarikatçı bula- mazsınız. Çünkü günümüzde tarikat- çılann amacı Tann'ya ulaşmak için dünyadan elıni ayağını çekmek de- ğil Tann'nın adrnı kuJlanıp tıcaret ve siyasetin göbeğinde yer alarak dün- ya nımetlennden olabıldığınce ya- rarlanmaktır! Merhaba Caddesl'nln sonu Surlann iç kısmında Samatya'dan Yedikule'ye doğru giderken sol kol- da sokak görünümünde fakat tabe- ladaki adı cadde olan bır yol vardır: Merhaba Caddesi. Kocamustafapaşa'ya doğru çıkan ve dar sokaklann açılıp çevresınde dolandığı bu caddeye özenmış yol, Istanbul'un eski yüzünü yansıtma- ya devam etmektedir. Gecekondudan bozma, aşıboyalı küçük evlerin önünde koşruran ço- cuklan geçip yolun sonuna geldiği- nizde sağ kolda kocaman ağaçlann arasında küçücük bir mınare göre- ceksiniz. ibadet kuçuk t-fendi Camisi, ancak namazdan namaza açüan kapısı ik ayakta durmava çalışıyor» Çöp kutulanndan taşan sebze ve meyve artıklan daracık sokaklarda semt pazan kurulmuş olduğunu an- latacaktır. Fakat, çöplere bakıp pa- zann bır gün önce kurulduğunu san- mayın çünkü Perşembe Pazan'nın çöplen, üzennden bir hafta bile geç- se Fatıh Beledıyesi tarafından top- lanmamış olacaktır. 19. yüzyılın başları Pazann kurulduğu Merdrvenli Çeş- me Sokağı, Hoca Kadın Sokağı ve Hacı Evhat Sokağı'nın oluşturduğu adanın ortasındadır o küçücük mı- narelı ve adı da "Küçük Efendi" olan cami. Ayasofya, camı ıken Ayasofya'nın vaizi FeyzuDah Şükrii Efendi tarafın- dan 19. yüzyılın başında, işte tam bu- rada Sümbüliyye tarikatına bağlı bır camı ve tekke kurulmuş .. Feyzullah Şükrü'nün oğlu Mehmet Abdürreşid Efendi, postnişinhk ya- parken 1825'te camı ve tekkeyi ye- nıden ınşa ettirmiş. Hatta Sultan II. Mahmutda çevre duvarlannı ve bır çeşme yaptırmış. Şeyh Mehmet Abdürreşid Efendi, ıkı de kütüphane ekletmış... Küçük alanda ıki kütüphane... Mehmet Abdürreşid "KüçükEfen- di" lakabıyla tanındığı ıçın camının adı Küçük Efendi kalmış... Kapısında ıse Feyzıye Küçük Efen- di Camisı yazıyor. Küçük Efendilik, Osmanlı sara- yında bır görev... Bir adı da Küçük Tezkırecı. Mehmet Abdürreşid, boyunun po- sunun küçüklüğünden mi bu lakabı almış yoksa saraydakı görevınden dolayı mı? Eğer görevinden dolayı ıse o zaman divan toplantılannda sadrazama evrak okuyan ve alınan kararlan not eden kımse. Sadraza- mın kalem-i mahsusası, yani özel kalem müdürü. Padişahın tutup, çeş- me ve tekkenin çevre duvarlarını yaptırdığı düşünülürse Mehmet Ab- dürreşid, sarayda görevli olmalı. Dervişlerin tek başlanna kalmak için kapandıklan halvethane, uzun tapınmalar için kaldığı çilehane ve aynca ayinlerin yapıldığı tevhıdha- nenin ötesinde ilginç bir cami Kü- çük Efendi Camisi. tstanbul'da tek örnek. Belki Anadolu'da da örneğı yok... Hırsızların uflrak yerlı Caminin içi kare ya da dikdörtgen değil. Elips şeklinde... Caminin dışı ise Osmanh'da ilk barok uygulama. Ama küçük... Kü- çücük... Yakından görmek için bahçe ka- pısından geçmek gerek. Fakat kapı kapalı. Cami, namazdan namaza açılıyor. Osmanlı'da sadrazamın özel kalem müdürüne "küçük efendi" deniyordu; Mehmet Abdürreşit'in "küçük efendi'iiği görevinden geliyor olsa gerek... Ama şimdi geriye, caminin bahçesindeki mezarlardan başka bir şey kalmamış... Namaz bıtince ımam gıdıyor. Anahtann kundura tamircisinde olduğu söyleniyorsa da caminin kar- şısındaki evlerden birinde oturan ve az ötedeki barakada çalışan çember sakallı kundura tamircisi bilmezden geliyor. Kapı kapalı çünkü cami açık kal- dığında içeride ne bulunursa çalını- yor. Ampul, perde, kilim, tahta... Caminin kapısının kilitli tutulma- sı ise yeterli değil; bu kez sokakta- ki tarihi çeşmenın musluğu, yalağı, II. Mahmut'un tuğrası çalınıyor. Sümbüliyye tankatı 1890'larda Nesip Efendi'yle birlıkte devrini ta- mamlayıp tanhten çekıliyor. Demek kı 19. yüzyılın sonuna doğ- ru insanlara 40 günden, üst üste 40 defa, yani nereden baksanız dört yıl hıç ara vermeden Tann'ya ibadet edecek zaman kalmıyor Blzans'tan Cumhurlyet'e Cumhuriyet Devrimı, 1925'te tek- keyi kapatıyor; camiyi açık bırakı- yor. Demokrat Parti'nin, Ticanıleri siyaset sahnesinde kullandığı 1957 yılında Küçük Efendi Camisi yanı- yor. Ahşap kubbe ve çatı yok oluyor. Bugünkü yapı aslına bağlı kalın- maya çahşılarak tamir edilmış yapı. Öte yandan... Caminin bitışiğindeki çilehane ve Hatice Hanım Çeşmesi'ndeki yapı malzemesinin bir kısmının Bizans döneminden kaldığı biliniyor... Burada, Merhaba Caddesi'nin so- nuna doğru bu küçük alanda, Bı- zans'tan Türkiye Cumhuriyeti'ne uzanan bir tarih duruyor. Fakat tanh. dar sokaklarda her per- şembe kurulan ve temizliğı yapılma- yan pazann çöpleri arasında sakla- nıyor. Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı SOSYAL DEMOKRASIDE TEMEL EĞİLİMLER Deniz Ka\oıkçuoğlu Cumhuriyet i ı t a p 1 a r ı ÖĞRETEMEDİĞİMİZ TÜRKÇE Kemal Ateş 441 Sayta 15.000.000TL. Bu kitapta, Sosyal Demokrat Partısi'nin (SPD) tarihi boyunca düşünsel-siyasal varlığının hareket zeminini oluşturan programlar. bunların yani sıra önemli ve belirleyici programatık belgeler bir bütünlük ıçinde okurların bılgisıne sunulmaktadır. W C a £ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad No 39 41 ? l r!: 34334 Caöaloğlu-İstanbul UDU T p [ ,o?Pı 514 01 96 Faks (0212) 514 01 95 159 Sayfa 7.000.000.TL i Çağ Pazarlama A. Ş Turkocağı Cad No 39 41 k isl ,-• •• 34334 Cağaloğlu-tstanbul ^ Kltap KulubU Jei ,0212, 514 01 96 Faks 10212) 514 01 95 SEÇIM2004 Seçim bölgenlzi ve rakipferinizi dahayakmdaniammak isîer misinİ2? • BASıNTVRADYOıNTERNET • MEDYAI2LEME • ANKETARAŞTıRMA • TANITIMCD • TAMT1M FILMI • SıNEVIZYON • DİAGÖSTERİSt • PR0PA6ANDAKASETİ • RADY0GA2ETEREKLANI www.i2lem.c0m.tr Td: (0212) »1İS 95 (pbx) Fax: (0212) 29185 99 Nertrc Hah. Prof. Noettin Nazhar öktel Sk. No; 15 34291 Şişli-İstanbul İ7LEMI N T E'R N A T I û N A L Medya izleme Analiz ve Araştırma Merkezi GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV ABD Ekonomisinde Çanlar Çalıyor! Başbakan Erdoğan, Bush'un yanındayken bel- ki de "VVashington'u fethettim; onlar da beni" duygusuyla doluydu. Geçmişin bayan başbakanı da gözlerinı Clinton'un mavilerine dikmiş, (Hillary Yenge birden belırınceye değın) elını de kendi avuçlan içindemüttefikşefkatiyletutmuştu. Beyaz Saray'a son yıllarda gelip oturanlar kimine göre tü- mümüzün tartışmasız önderi, dünyanın geleceği- nin emanet edilmesi gereken yöneticisi ve serbest pazann, yani "demokrasinin" koruyucubekçısı... Kimi hayranların pek bilmedikleri demokrasi gi- bi kavramlan şimdilik bir yana koyalım. Onlann ge- ne pek farkında dmadıklan bır gerçek de şu (o, Ame- nkan ekonomisinde çanlar çalıyor. Küresel hege- monyada silah üstünlüğü bu tür denetimin aynl- maz parçasıdır. Ama bu asken gücü hep ayakta tutacak kaynaklar varsa. Kendi gücünü aştı mı, he- gemonya da sona erer. ABD bu uçuruma Viet- nam'da yaklaşmıştı. Bugünlerde gene bu uçuru- mun yamacında seyrediyor. Şöyle ki: 1950'de dünya ürünlennin ve yatınmlarının ya- nsını sağlayan ABD, ıkısinde de şımdı yüzde 20'ye indi. En güçlü 100 şırketın 23'ü Amerikan, 4O'ı Av- rupa, 16'sı Japon. Çokuluslularda ABD payı dü- şüyor, AB payı artıyor. 1999'dan bu yana ilk kez, dolardan başka bir küresel para birimi var (Euro). 1975'te dünya merkez bankalannda yabancı pa- ra birikimlennin yüzde 75'ı dolardı; şimdi yansın- dan azı. Yaklaşık 80 yıldan bu yana ilk kez, ürün ti- caretinde açığı var ve yabancılara hizmet kesımıy- le bunu kapatamıyor. ABD'de yabancı yatınmı ve mülkiyeti, dıştakı Amerikan yatınmı ve mülkiyetın- den dahafazla. OPEC, petrolü hep dolaria satıyor- du; bu dadeğışti. Saddam'ı asıl götüren "Irakpet- rolünü Euro ıle satarım" demesıydı. Genelde Eu- ro ile ticaret dolan aştı. Ekonomık üstünlüğünü 1970'lerden sonra yıtir- meğe başlayan ABD, önce ikili anlaşmalarla, yani Güney Kore, Hong-Kong ve Tayvan'la (1973), son- ra sırasıyla Japonya (1981), Karayipler (1984), Is- raıl (1985), Kanada (1988) ve Meksıka (1994) ıle ay- n ayrı yaptığı anlaşmalarla ticaret dengesını ken- di yaranna tutmayı denedı. örneğin, Japonya'nın her ıl 100 bin Amerikan otosu almasını istiyordu. Tokyo kaçamak yollar ararken Clinton "ceza" iş- letecektı ki yeni anlaşma (1995) sağlandı. 1998'den sonra Dünya Ticaret örgütü (WT0) hakemleri ABD'yi kimi konularda haksız buldu. Kodak'layanşan Japon Fuji Filmi'nin ticaret enge- lı oluşturmadığına karar verdı. Deniz kaplumbağa- larını da öldüren ağlarla yakalanan karideslenn it- halı yolunu açtı. Hormonlu sığır nedenıyle ABD'nin 900 mılyon dolariık zarar isteğinı 128 milyona in- dırdı. Ama Bermuda ve Barbados'ta denizaşın ya- tınm yaparak vergıden kaçan Amerikan şırketleri- nin 1600 kalem ürününe yüzde 100 oranında fiyat bındırdı ve 4 mılyar dolariık cezayı da gündeme ge- tirdi. Bush'un yabancı çeliğine koyduğu yüzde 369 gümrük vergisıni de adaletsiz buldu. ABD'nin birkaç alandaki tekeli de sona eriyor: Dört Avrupa ulusunun kurduğu Al havacılık, Ame- rikan rakibi Boeıng'i gerıde bırakıyor. Sivil uçak üretiminde dünyada bir numara olan Al, yedi Av- rupa ülkesı için askeri taşımacılık kontratını da ka- zandı. ABD uzay uydu sısteminin karşısına AB'nin 3.6 milyar Euro değerindeki Galileo tasarısı dik.il- dı. Küba'ya boykotu da pek dınleyen yok; Britan- ya bile. Çın ucuz mamul mallanyladünya pazarlanna gi- nyor. KalifornıyaTeknoloji Enstitüsü süper bilgisa- yar yapımcısı T. Sterting'e göre, Japon yüksek teknolojısi Amerikan rakiplenni geçti. Brezilya ve Arjantin'ın başını çektığı "Mercusor" AB ve NAF- TA'dan sonra en büyük ticaret grubu. Peru bu grupla beş üyelik And grubunu birleştirme peşin- de. Böylece, "El Norte", yani kuzeyde Amerika kendi bahçesinde bile geride kalabılir. Latin Ame- nka'da en büyük 25 yabancı şirketin şimdi ancak 14'ü Amerikan. ABD, Reagan'dan beri, hemen hemen yalnız askeri alana yatınm yapıyor. Soru şu: Silahta üs- tünlük ABD ekonomik hegemonyasını yeniden kur- mak için yeterii mi? Amerikan Ordusu'nun "göre- vi" bu. Afganistan'da ve Irak'ta petrolü sermaye- ye teslim etti. Pentagon savunma tasariama bel- gesi diyor ki: "Başkastnın küresel ve bölgesel rol oynamasını engellemeliyiz". Ancak ABD, BM'de ağırbirdiplomatikyenilgiyeuğradı. Irak'taki eylem- lerie de başedemiyor. Askeri yöntemlerie çöze- mediği ekonomik sorunlar, onu daha da gerilete- ceğe benzer. Ekonomi bunalımdan çıkamazsa as- ker de son tahlilde bir şey yapamaz. Deniz Som RoncssRSİa NcrcdcydiR? Anadolu'da Rönesans ve reform hareketleri ancak 20. yüzyılın başında Kemal Atatürk'ün önderlığınde Türkiye Cumhuriyetı'ninkuruluşu ıle başlamıştır. Fakat. Atatürk sonrasında Türkıye'yi ortaçağ karanlığına doğru sürükleme çabaları, dini siyasete alet edenlerin temel polıtıkasını oluşturmuştur ve bu politika günümüzde de geçerlidır. GÜNİZİ YAYİNCILIK Tel: (0212) 512 4219 Fax:(0212)5121172
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle