17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ HABERLER Jardm . Parıs AÇI Fransız Sokağı projesini hayata geçiren Afrtaş Tanrtım Firması'nın sahibi Mehmet Taşdiken Cezayir Sokağı'nın 1974 yılına dek bölgedeki tüm Levantenlerin, Rum ailelerin cumartesi günleri ailecek toplanıp, yemek yiyip, şarap içip egtence düzenledikleri bir alan olduğunu söyiüyor. Taşdiken, "Bu kadar tarihi ve sosyal veriyi üst üste koyduğunuz zaman da ortaya 'Fransız Sokağı' çıkıyor" diyor. MUMTAZ SOYSAL Abidin Gubidin DOĞRUSU elbette "abidik gubidik"\\r ama, Popstar yarışmasındaki şarkıcılardan_ birinin adı "abidik"\n a'sı gibi kısa söylendikçe Öztürk Se- rengil'in o filmini anımsamadan edemiyor insan. "Yeşşeee!" sözünün yaratıcısı çok eski yıllarda Aj- da Pekkan'la bırlikte çevirdikleri o filmde galiba aldatmacalı, dolambaçlı, göz boyamalı işler için kul- lanmıştı bu tekerlemeyi. Arap alfabesinde "elifle degil de "ayınla baş- ladığı ıçın şimdiki harflerle "Âbidin" diye yazılma- sı gereken bir adın, böylesine komikleşmesine hangi bakımdan üzüimek gerektiğini saptamak da Cezayir Sokağı tarihi binaları, kafeleri, sanat galerileriyle bir kültür merkezi oluyor Beyoğlu'ndaFransızrüzgârıtPEKYEZDANÎ Beyoğlu'nun arka sokaklanndan B eyoğlu'nun arka sokaklanndan biri, Türkiye'de özel teşebbüs tarafından geliştirilen ilk "sokak projesiyle" kentin Batı'ya dönük tarihinde hak ettiği yeri buluyor. Galatasaray'daki Cezayir Sokağı, baştan sona restore edilmiş tarihi binaları, kafeleri, sanat galerileri, resim sergileri, caz ve piyano barları, şarapçısı, şapkacısı ve çikolatacısıyla "Fransız Sokağı" haline getiriliyor. Ulusal ve uluslararası sokak festivallerinin, atölye çalışmalarının, sanat kurslarının düzenleneceği, Fransız mutfağının öğretileceği uluslararası bir aşçılık okulunun yer alacağı sokak, nisan ayında açılacak. bın daha, yıllardır terk edıldiği "makûs" kaderinden kurtuluyor. Galatasaray'daki Cezayır Sokağı, baştan sona restore edilmiş tarihi binaları. kafeleri, sanat galenleri, resım sergileri, caz ve piyano barlan, şarapçısı, şapkacısı ve çikolatacısıyla "Fransız Sokağı" adını alacak bir kültür merkezi haline getınlıyor. Türkiye'de özel teşebbüs tarafından geliştınlen ilk "sokak projesiyle" de sokak, kentin Batı'ya dönük tarihinde hak ettığı yen buluyor. Ulusal ve uluslararası sokak festıvallennın, atölye çalışmalarının, sanat kurslarının düzenleneceği, Fransız mutfağının öğretileceği uluslararası bir aşçılık okulunun yer alacağı sokak, nisan ayında açılıyor. Fransız Sokağı projesıni hayata geçiren Afitaş Tanıtım Firması'nın sahibi Mehmet Taşdiken. Beyoğlu'nda Istanbul'un çok kültürlü mımansinın yaşadığını belırterek projenın ilk çıkış noktasının "bu binalan öncelikle Beyoğlu'na, sonra Türidye'ye, sonra da çok kültürfü geçmişimize kazandırmak" olduğunu söyiüyor. ^umların eğlence yeriydi Fransızlann 19. yüzyıl boyunca Beyoğlu'nda derin bir kültür tarihine ımza attıklannı ifade eden Taşdiken, ilçedeki "kafe" gibi ilk Batılı ışletmelerin de Fransızlar tarafından açıldığına dikkat çekıyor. Cezayir Sokağı'ndakı tüm bınalann 1900'lü yıllann başında Fransız mimar Marius Michael tarafından yaptınldığmı belirten Taşdiken, sokağın geçmışıne ilişkin şu bılgileri veriyor: "Albert Millet adlı Fransız ressamuı da yaşadığı sokakta, 1950'B yıllara kadar İstanbui'un en ünlü meyhanelerinden olan Madam Despına'nın yeri de bulunuyordu. Aynca burası 1974 yıhna dek bu bölgedeki tüm Levantenlerin, Rum ailelerin cumartesi günleri ailecek toplanıp yemek yiyip şarap içip eğlenee düzenledikleri bir alan. Bu kadar tarihi ve sosyal veriyi üst üste koyduğunuz zaman da ortaya 'Fransız Sokağı' çıkıyor." Sokakta 2002'nin Aralık ayında başlayan çahşmalar 2003'ün Nisan ayında hız kazanmış. Fransız firma ve kuruluşlarla ortak yapılacak olan toplam 43 işletmeden külrürel nıteliği olan bazılan şunlar: Gastronomi ve Kültür Enstitüsü: Enstıtüde Fransızca eğıtım veren ve Fransız mutfağının öğretileceği aşçılık okulunun yanı sıra ıletişim, görsel sanatlar, sahne sanatlanyla ilgili Türk ve Fransız sanatçılann atölye çahşmalan yer alacak. Sinema: Gece saat 03.00'e kadar açık kalacak olan sinemada Türk ve dünya sinemasından sadece kültürel içerikli bağımsız filmler gösterilecek, gösterimlere sanatçılar ve yönetmenler de davet edilecek. Resim ve heykel galerileri Sanat ve tasarım mağazaları Müzayede ve konferans salonu Mini konser salon Sokakta aynca el sanatlan ürünleri mağazası, çıçekçı. kitabevi, aksesuvar mağazalan, butik otel ve çocuk otelı de bulunuyor. Sokağın ileriki yıllarda da koruma altına alınması amacıyla Istanbul Valiliği'nin de yenı bir yönetmelik çıkardığı belırtıhyor.- :« 4 ~* * Hamburgerin yerini kaşar peyniri, çay ve susamlı çörek aldı Önütn, arkam, sağım simitLEYLAÇEVİK Ankara'da sayılannın 500'ü aştığı tahmin edılen simit kafe- ler îstanbul 'da da her geçen gün biraz daha yaygınlaşıyor. Simit Center. Simit Dünyası, Simite- vi gibi çeşitli isimleraltmda fa- aliyet gösteren kafelerin îstan- bul'da en yaygın olanı ise Simit Sarayı. Üki 2001 yılında Mecidiköy'de açılan Simit Sarayı'nın şube sa- yısı bugün 15'e ulaşmış durum- da. Genelde Taksim. Bakırköy, Kadıköy, Aksaray gibi şehnn en işlek yerlerinde açılan şube- ler, Simit Sarayı 'nm sloganında olduğu gibi ucuz, doyurucu ve lezzetli olması nedeniyle "gde- neksel fast food"u tercih eden- lenn akınına uğruyor. Sade si- mitin 400 bin, kaşarh, zeytinli, sucuklu simitlerin 750 bin, *in- ce beffi" bardakta sunulan ça- yın fiyannın ise 500 bin lira ol- duğu Simit Sarayı şubeleri, yerine göre değişmekle beraber gecenin ilerleyen saatlerine kadar hizmet veriyor. Simit kafe açma fikrini Anka- ra'dan irhal eden Simit Sarayı'nın ku- ruculan, konseptın tutması ve gelen şube açma teküfleri üzerine kendi- lerine uzun vadeli bir büyüme stra- tejisi belirlemiş. Bu bağlamda Simit Sarayı şube- si olmak ısteyenlerden herhangi bir franchising (isim hakkı kiralama) be- deli talep etmeyip ilk etapta şube sa- yısını arttırma yolunu tercih etmiş- ler. Şube açanlar da imzaladıklan sözleşme ile belirlenen kalite ve hij- yen standartlanna uymayı taahhüt etmişler. Bu yıl sonunda sistem iyice otur- duktan sonra franchising uygula- masına başlayacak olan şirket, he- nüz bir fiyat belirlememiş olmakla beraber Simit Sarayı tabelası asma- nın maliyetinin bir McDonald's ta- belası asmaktan çok daha düşük olacağı söyleniyor. Yıl sonunda Simit Sarayı ile an- laşamayan şubelerle ise yollar ay- nlacak. Orta büyüklükte bir Simit Sarayı şubesı açmak asağı yukan 60- 70 miryar liraya mal oluyor. Ama Taksim Simit Oünyası Ankara'da kurulu bu zincirin Istanbul'daki ilk halkası. Taksim'deki şubede de Ankara simrti, kaşarlı ve tereyağlı simit gibi çeşitler yer alryor. Aynca poğaça, açma ve pizza çeşitleri; kurabiyeler, kekler ve turtalar da var. Simitin yanında kaşar ve karper peyniri, tereyağ, bal ve reçel veriliyor. Fiyatlar sokak simrtçileri ile hemen hemen aynı. Taksim'deki bir diğer simit cafe ise — Simitevi. Simrtevi'nde taş fınnda pişirilen simftler müşterilerin gözü önünde hazırlanıyor. Simitevi geleneksel fastfood'u masaya taşıyan ilk mekânlardan biri. başlangıç aşamasinda olduklan ge- rekçesiyle marka imajını korumak konusunda son derece hassas ol- duklannı ifade eden şirket yetkili- leri, şube açma iznini genelde gü- vendikleri ve bildikleri kişilere ver- meyi tercih ediyor. Merkezi yerlerde bulunan şube- lere çok sayıda yabancı turistlerin de gelmesi, şirketi yurtdışına açıl- mak konusunda cesaretlendirmiş. ilk etapta ülke geneline yayılmayı planlayan Simit Sarayı'nın önümüz- deki 10 yıl için hedefi, bir dünya markası haiine gelerek Avrupa'ya hatta ABD'ye kadar uzanmak. Diyelim ki, Türk Dil Kurumu'ndakiler eski söz- cükler dilden silinsin diye bazı işaretlerin kullanı- mmı iyice sınıriamış olsalar bile, hiç olmazsa bu gi- bi durumlarda o işaretleri kullanmaktan kaçınma- mak mı gerekirdi? Yine diyelim ki basındaki dizgi- ciler, şimdinın bilgisayarlarında bu çeşıt işaretleri koymak için iki üç tuşa daha basmak zahmetine katlanmasalar da hiç değilse analar babalar, ög- retmenler ve birazcık mürekkep yalamış olması gereken programcılar da mı düzeltmezler insan- ların dilıni? Birileri, Türklerin dilini de bozup Allah'ın zaten bocalayıp duran bu sevgili kavmını iyice şaşırtmak için böyle şeytanlıklar düşünmüş olabılırler mi aca- ba? ünkü, şöyle bir bakarsanız, şeytan yüzünden abidik gubıdikleşen konularyalnızca dilden iba- kalmıyor. Kurban Bayramı ve hac "münasebetiyle" Ata- türk Havalimanı'nda ortaya çıkan pano sorununu şöyle bir anımsayın: Valılık, fotomodel Adriana Karembau'nun bir mayo reklamı için çekılmiş res- mini panodan kaldırmanın "uygun olacağını dü- şünmüş" ve gereğinın yapılmasını istemışti. Yazı- lı gerekçe şuydu: "Resmin dış hatlar terminalini kullanan bazı yolcular ve özellikle hac sezonun- da hacca giden yolcular ile uğurlayıcılar tarafın- dan olumsuz karşılandığı ve dolayısıyla kaldınlma- sının talep edildiği", aynca "yazılı ve görsel basın- da da eleştırilere neden olduğu..." Tabiı, sonuç tam bir kargaşa: Mayo firması, "Mahkeme kararı olmadan nasıl kaldırtırsınız" di- yerek Valıliğı, "Böyle bir emri nasıl yerine getirir- siniz" diyerekterminal işleticisı "yap-işlet-devret" şirketini, "Bu emre nasıluyarsınız" diye de reklam firmasını suçlamakta. Şimdi, herkes mahkemelik. Oysa, hacılarmayolu hatunun resminı bırkezgör- dükten sonra şeytana uyarak bir daha bakıp ra- hatsız olmasalar, böyle bir sorun ortaya çıkmaya- caktı. Mina'da iki yüzü aşkın Müslümanın ezilmesiy- le sonuçlanan ve çok şükürTürk hacılardan telefat verilmeksızin atlatılan "şeytan taşlama" olayından sonra şeytanın artık bu gıbı şeytanlıkla- ra kalkışmayacağına inanılır. Ne var ki, şeytan şeytanlıktan vazgeçse de in- sanoğlunun bulduğu ve artık bütün dünyaya ege- men kıldığı sosyo-ekonomik sistemın abidik gu- bıdiklıklen şeytanlann şeytanı Iblıs'e bile taş çıkart- maktan gerı kalmayacaga benzıyor. CEKÜLün projesi Kâğıtlar aslına dönüyor• ÇEKÜL. Kâğıttan Ormanlar Projesi ile atık kâğıtlan toplayarak geri dönüştürüyor. Elde edilen gelirle de fidan dikiliyor 1999- 2001 yıllannda geri dönüştürülen kâğıttan elde edilen gelirle Çatalca'da, 2001-2003 yılanndaki gelirle de Bilecik-Osmaneli'de Kâğıttan Ormanlar Korulan oluşturuldu. ÖZLEMGÜ\T:ML1 ÇEKÜL Vakfi, 1994'ten ben topladığı atık kâğıtlardan elde ettığı gelır ile 5 yıldır fidan dıkıyor. 1999-2001 yıllannda gen dönüştürülen kâğıttan elde edilen gelirle Çatalca'da, 2001-2003 yıllannda sağlanan gelirle de Bılecık- Osmanehde "Kâğıttan Ormanlar Korulan" oluşturuldu. Şimdıhk sadece Istanbul'da yürütülen geri dönüşüm çalışmasında kâğıt binktirme kutulan kâğıdın kalıtesının bozulmaması için büyük önem taşıyor. Kutular belediyelerden alınabileceği gibi 5 milyon lira bağış karşılığında ÇEKÜL'den de temın edilebiliyor. Deği$ikflünlerdetoplanıyor Proje kapsamında binktirilen atık kâğıtlar, \akfin birlikte çalışrığı deponun göre\ lılen tarafından Beyoğlu, Taksim, Mecidıyeköy, Zincırlikuyu, Beşiktaş, Levent ve Eminönü bölgesinden perşembe. Ikıtellı, Topkapı ve Okmeydanf ndan cuma. Anadolu yakasından da pazartesi günü toplanıyor. Toplanan kâğıtlann geri dönüşümünden elde edilen gelırler ile vakıf tarafından fidan dikiliyor. 2003 yıhnda projeye destek veren ilk on firma ve gen dönüştürdükleri kâğıt miktan şöyle: - Mercedes Benz: 17 bin 560 kg - DHL: 11 bin 554 kg - ENKA Okullan: 1915 kg - Japon Konsolosluğu: 1880 kg - Türk Pirelli: 1545 kg - Mitsul Dış Ticaret: 1519 kg - Gökmur Sağhk Hizmetlen: 1488 kg -Rahau: 1325 kg - Japon Okulu: 1295 kg -HürSigorta: 1267 kg Projeye katılmak ısteyenler Çekül Vakfi'nı (0212)251 54 44 numaralı telefondan arayarak Zeynep Borata\' ile ıletişim kurabilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle