21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2HJBAT 2004 PAZARTESİ CUMHUniYTT SAYFA 17 24 Ocak dünya adalet gününe doğru Bir 'Adalet ve DemokrasiHaf- tası" daha geride kaldı. Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Muam- mer Aksoy ile birlikte yitirdiği- miz onlarca, yüzlerce insanımı- zı andık. Bu yılki "Adalet ve Demokra- si Haftası"n\n en önemli tortu- su, kuşkusuz Uluslararası Pen Yazarlarörgütü'nün açıklama- sıydı. Pen örgütü, Uğur Mum- cu'nun aramızdan alındığı 24 Ocak'ın tüm dünyada "adalet günü" olarak ilan edilmesi öne- risine destek çıktı: "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, UNESCO'ya, Uğur Mumcu'nun ölüm yıldö- nümünün, mesleklerinin gerek- lerini yerine getirmek uğruna ölen yazar ve gazeteciler adı- na uluslararası adalet günü ola- rak ilan edilmesi yönünde tek- lifte bulunmuştur. Uluslararası PEN, dünya çapında, cinayeti sansüriçin son çare olarak gö- renlehn serbestçe dolaşmala- rına son vermek için üzerine düşen görevi yerine getirmek amacıyla bu gihşimi sonuna kadar desteklemektedir." Uluslararası PEN'in konuya ilişkin açıklamasının son bölü- münde bir tümce var ki çok an- lamlı: "Sözünü sakınmayan kişile- hn konuşma özgühüklerinin en- gellenerek cinayetlere kurban gittiği ve faillerinin adalete tes- lim edilemediği ülkelerde hâlâ yapılacak çok şey var." ISIK KANSU Hukukçular, el verin bu davaya!Yıllık 27.6 milyon ton ham petrol işleme kapasitesiyle, yine yıllık 153 bin ton kapasiteli Petrokimya ve Ra- fineri Müdürlüğü'ne bağlı 5 petrokim- ya ünitesiyle, yüzde 79.98 hissesi- ne sahip olduğu Deniz Işletmeciliği ve Tankercilik Şirketi'yle; Avrupa'nın 7. büyük rafinerisi, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Türkiye'nin en büyük sanayi şirketi TÜPRAŞ'ın satılacağı Efremov nasıl şirkettir, öğrenmek is- temez misiniz? Petrol-lş Sendikası'nın avukatı Gökhan Candoğan'ın Ankara Ida- re Mahkemesi'ne verdiği yürütme- nin durdurulması istemli iptal dava- sı dilekçesinden okuyalım: "Şirketin Almanya dakiadresinde biraile oturmaktadır. Ne tabelası, nezil- de ismi olan şirketin telefonlannı arayın- ca da faks çıkmaktadır. Şirketin ticaret sicil dosyasında yapılan incelemede şir- ketin iki ortağı olduğu, bihncisinin Efre- mon Syntetic Rubber Enterphse, ikin- cisinin ise British Vırgin Islandadresli Re- nix Finance Corp. olduğu görülmüştür. Vırgin adaları, kara para aklama ve benzeri işlemler için kurulan şirket- lerin bulunduğu biryerdir. Yani, TÛP- RAŞ ihalesini kazanan şirketin iki or- tağından birisi off-shore tabela şir- keti ve muhtemelen karapara akla- mak için kurulmuş. Şirketin ana sözleşmesinde yapı- lan incelemede şirketin yapacağı iş- ler yazılıdır. Bu işler arasında, TÜP- RAŞ'ın yaptığı, petrol ürünleri üre- timi bulunmamaktadır." Her birimizin üzerinde hakkı bulu- nan Türkiye'nin en büyük kamusal sa- nayi kuruluşu "babalar" gibi satılı- yor, hem de ne olduğu belirsiz bir şirkete satılıyor, ey vatandaşlar! Petrol-lş Sendikası, bu önemli da- vada "yetim" kalmak istemiyor, ey Tür- kiye Barolar Birliği, il barolan, hukukçu- lar! Yetişin, el verin bu davaya! Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısına alınmayan Baş- bakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in pek "orijinal" Ka- mu Yönetimi Temel Kanu- nu Tasarısı'na, AKP'liler, TBMM Anayasa Komisyo- nu'nda bir geçici madde ek- lediler, yani bir anlamda kuş kondurdutar. Devtet Denetim Elemanla- n Derneği yetkilileri, kondu- rulan kuşu, yani eklenen ge- Tasarıya eklenen çici 7. maddenin yorumunu şöyle yapıyoriar. "Geçici 7. madde ile, kad- ro unvanlannın değişmesi veya kaldınlması gündem- de olan, merkez valisi, ge- nel müdür yardımcısı, böl- ge müdürü ve müfettiş gibi unvanlarda bulunan perso- nel, idarece gereksinim du- yulan herhangi bir işte gö- revlendirilebilecek." örnek mi? Verelim: "Maddeyegöre, geçmiş- te valilikyapmış, halen mer- kez valisi olan bir personel, Içişleh Bakanlığı'nca ihtiyaç duyulması halinde, sözge- limiAğn Valiliği'ndeplanla- ma müdürü yaptlabilecek. Merkez valisinin maaşı don- durulacak ve ilplanlama mü- dürü maaşı ile eşitlenince- ye kadarzamlardan etkilen- meyecek. Eşitlenmeolduk- tan sonra da merkez valisi, ancak il planlama müdürü kadar maaş alabilecek. Böy- lece, daha önceki kariyeri tümüyle boşa gitmiş ola- cak..." örnekten yola çıkarak "Yok devenin başı" deme- yin. Tasanya kondurulan kuş, devekuşudur belki de. Geleceğimiz ne olacak? Mektup; düşünen, yalnızca dü- şünen değil, gündelik yaşamını sürdürürken ülke sorunlanmn çö- zümü için siyasal savaşımda da yer alan bir insanımızdan, Yal Uğur Akçor'dan geliyor. Hal ve gidişe bakmış, olası yakın gele- ceğimizi gözünün önüne getir- miş de yazmış satırlarını: "Yaklaşık 15-20 yıl sonra, ye- tişkin gençliğimiz Atamızı 'hali- fe-i ruy-i zemin'e baş kaldırmış bir 'dagi ve bagi' olarak anacak- lar. Görsel medyamızın gölge- sinde de 18 Mart, Alman Gene- ral Liman Von Sanders'/n Ça- nakkale'de kazandığı zafer ola- rakkutlanacaktır. Tavşan kanı ça- yımızı, Amerika'nın ürün artığı, bozulmuş genli mısırdan, yaban- cı bir fırma tarafından üretilmiş tatlandıncı ile içeceğiz. Türk mut- fağının doyulmaz tatlanndan olan çorbayı, Ukrayna'dan gelen mer- cimekle yapacağız. Akdeniz, bizim için tehlike do- luyabancı bir deniz olacak, me- galo idea da iyice arsızlaşacak." Bu geleceği önleme çabası- nın ilk adımının 28 Mart yerel se- çimlerinde atılabileceğini söylü- yor Akçor: "28 Mart, aktarmaya çalıştığım olası geleceği hazır- layanlar ile demokratik cumhu- riyet tutkunu laiklerin, bağımsız- lık âşıklannın karşılaşması ola- caktır. Artıkbırakın 'Ben' demeyi, 'Biz' demeyealışın. En güçlü tekaday- da, hepinizin katıldığı tek listede güç kazanın. Böylece en ucuz- lamış söz olan Atatürk izinde- yiz'e hakikaten layık olduğunu- zu, içten haykırdığınızı gösterin." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YTLMAZ ŞİPAL 2003 Yılında Sosyal Güvenlik Kurumlarında Aylıklar ve Artış Oranları 28 Ekim 2003 günlü Resmi Gazete'nin (mükerrer) sayısın- da yayımlanan, "2004 Yıh Hükümet Programında" (173. sayfa) yer alan Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur, DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) kaynakh verilerinde, Türkiye'nin toplam nüfusu 70 milyon 171 bin kişi olarak açıklanmıştır. Bu 2002 yılına dayalı verilere göre, ülke nüfusunun topla- mı olan 70 milyon 171 bin kişinin % 17'si sosyal güvenlik kurumlanna aktif ve isteğe bağlı sigortalı olarak prim öde- mektedir. Bu oranlamada nüfusun % 9.47'sinin (6 milyon 551 bin kişi) bu kurumlardan, "malul, emekli, dul ve yetim aylığı" aldığı görülmektedir. Nüfusun % 62.04'ü olan. 42 milyon 916 bin kişi ise "eş, çocuk, ana ve baba" olarak aktif sigortahlarla, kurumlardan aylık alanlara bağımlı durumda- dır. Nüfusun geri kalan % 11 'i olan 8 milyon 336 bin kişi de sosyal güvenlik kurumlannın kapsamı dışında kalmıştır. SOSYAL GÜVENLİK. K.APSAMI\DA.K.t NtFUS (2002 YILl) SosvalGınenlık Kunımlan SSK Bag-kur TC Emekli Sandıgı Ozel Sandıklar Toplam (K151) Toplam fol Sıgonalı-Emeklı- Dul- Yetım \e Bağımlılar Aktif A>lık Alan Bağımlılar 6 U8 000 3 322 000 2 373 000 78 000 12 043 000 \P41 r 48 000 1394 000 1409 000 7 2 000 6 551000 ••94' 25 166 000 10.833 000 6.917.000 175 000 42 916 000 ••62 04 Toplam 35 262 000 15 549 000 10.699.000 325 000 61 835 000 •.89 38 Nüfiısa Oranı %50<r \2248 '.15 47 •0 0.4" '.89 38 ».89 38 31 Aralık 2002 ile 31 Aralık 2003 arasında geçen bir yıl içinde sosyal güvenlik kurumlannın başladığı en az (alt sı- nır) artış oranı yüzde 19 ile yüzde 18 arasında değişmektedir. 2003 Y1LI EN \Z IALT SINlRl EMEKLİ AYLIKLAR1ART1ŞI Sosyal Gihenlık Kunımlan Toplam Maaşlar 31.\ralık2OO2 31 Aralık 2003 Maaş Artışlan TL Oranı SSK 264 163 "31 312 827 958 48 664 2 .1842 Bag-K.ur(12 Basamakı 231913 920 42 39822" ". 18.28 (*) Emekli Sandığı 376458400 448460 000 "2 001600 .19 13 (*) 65" Sajılı De^ le: Memurlan Yasası kapsamında olanlar 2003 yılında SSK sigortalılanna ödenen en yüksek emekli (yaşhlık) aylığı artışı % 85 aylık bağlama oranına göre) % 21 orarunda, Bağ-Kur sigortalılanna bağlanan üst sınır emekli (yaşhlık) aylığı artışı (% 90 aylık bağlama oranına göre) % 22 orarunda, T.C. Emekli Sandığı'nca en yüksek devlet me- munına bağlanan emekli aylığı artışı (% 100 aylık bağlama oranına göre) ise % 10 olarak görülmektedir. 2003 YILI EN ÇOK (CST SINIRl EMEKLİ AYLIKLAR1 ARTIŞI Sosyal Gihenlık Kummlan Toplam Maaşlar 31 Aralık 2002 31 Aralık 2003 Maaş Aıtışlan TL Oranı SSK 495 4"" 474 603 950 382 108 4"2908 Ba|-Kurl24 Basamakı 619 •'56.009 "5" 904 574 138 148 565 .2229 («lEmeklıSandıg] 2 402 800 000 2 664 450 000 261650 000 .10 89 (') 657 Savıh Devkı Memurlan Yasası kapsamında olan Basjjakanlık Müsteşan Özetle, 2003 yılında sosyal güvenlik kurumlannca bağla- nan ve ödenen emekli aylıklan artışı % 10 ile % 22 arasında değişmektedir. ANKARA 17. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2002 P 2 Eski Esas 2003 855 Yeni Esas Da\acı Ramazan Bürlükkara tarafından, davalılar Ayhan Yalçınkaya. Ibrahim Ünlü \e Ismet Köken aleyhlenne açılan tazmınat davasının sonu- cunda dosyamız karara çıkmış olup, süresinde temyız edılerek, Yargıtay 13. Hukuk Dairesı Başkanhğına gönderilmiş adı geçen daireden 2003'5463-10052 sa>ıh ilamı ile: Davacının murisi ile davalılardan Ayhan Y'alçınkaya arasında \apılan araç satışı sözleşmesi resmi şekılde yapılmadığı için geçersiz olup herkes verdiği iade ile yükümlüdür. Mahkemece bu yön üzerinde dunılarak. ta- raflann iddia \e savunmalanna göre karar \erilmesi gerekirken aracın tes- limi Mahkeme karanyla istenemeyeeeği gerekçesiyle davanın reddi usul \e yasaya aykın olup. bozulmasına karar venldiğinden \e süresinde tashı- hi karar vapılmadığı \e da\acının vermış olduğu yenıleme dılekçesıne ıstı- naden. yenilenmesıne karar venldiğinden. Davacının Mahkememize %er- mış olduğu 21.01.2004 tarihlı dilekçesınde dosyanın yenılenmesını talep etmiş olup dosya yenılenıp 2003 855 Esas almıştır Davalının adresı meç- hul kendisıne yenilenme dılekçesi Yargıtay bozma ılamı \e duruşma günü- nün ılanen yapılmasma karar venimış olup. ads geçenın duruşma günü olan 09.03.2004 günü saat 10.20'de Mahkememızde bızzat veya kendısını bir vekille temsıl ettırmesi aksı halde HUMK.nun 509. ve 510. maddelen gereğince hakkındaki duruşmanın yokluğunda devam edeceği ve karar ve- rileceği, da\eti\e yerine kaim olmak üzere davalı Ayhan Yalçınkaya'ya ılanen tebliğ olûnur. 21.01.2004 Basın: 4006 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak«> turk.net HARBt SEMİH POROY semihporoy(d yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL VRGESL c ! V V 1 u \ aJŞL ü Ibfc'tou •Â Ll k_urgenc yahoo.com dk'ı- fVt TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAÎS 2 Şubat ıcıcıc.mumtas-ariJuın.com BURSA'DA FABRfKA ACIUSI ' Ü Ü1938'D£ BUGÜN, AVOTÜRK, BURSA MERİNOS RlKASl'Nf İŞL£TMEYE /)ÇT7. SAAT 16'DA KAYA GİO£N A7XTÜ&C,AÇ/UŞI YAPACAK OZEL PF7E M A p ( p A ) D A (p ( Ş ) İŞLBRİ),NAPiAryAytNOrnuK'), iıcrrSAr L&Rl ve BAŞVEKlU-E B//ÜJKTE BURSA'YAGlT- \4İ " OLAN A7X7İİRK'E,HAUC TARAF/NMN BÜ- YÜK SEI4SI GÖSTE/SİLERİ yAP/LMIŞTI. MEKİNOS YAPAĞlSl fşuY&CEK OLAN Su İP- LİK- FXB£İfCA£(, 3 EJtiPLE 24 £4Ar ÇAL/ÇA - CAK, 8a AISAPA 16SO /ŞÇirE /? ALANI AÇIt M/f OLACAK.T7/?(YUZDE S0CSENİ &U>IN) BIR SuMEJZBAut: taiRüLUŞu OLAN NIN, ÜUCB İPÜK GEfiEZSİNlMİUİN SÜYÜK KJS MIKII KA&UAAAASt B£fU£NMEKTeyPİ SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sedef Kabaş'a Mektup... Sevgili Sedef; Emre Kongar'ın sütunundaokudum. "Sesli Düşünenler"\n de sesi kısılmış. Tabii çok üzül- düm. Ama "şoke" oldum diyemeyeceğim. Bizim pi- yasada -maalesef- bu artık o kadar sık, o kadar ola- ğan hale geldi ki, "vakayı adiyeden" sayılıyor. özgün, özgür, bağımsız bir gazeteciysen; arkanı kol- layan "ensesi kalın bir büyük abi", bir "banka", bir "siyasi parti" ya da "iktidar güçleri" yoksa.. kraldan çok kralcı medya yöneticileri için her zaman ideal bir "kurban adayı" oluyorsun. Adam bir sabah uyanıyor ve portakal suyunu içer- ken; "Hadi şu programın, şu sütunun üstünü çize- lim!" diyor. Bitti, gitti. Bu basitlik ve "hafıflikte" cer- yan ediyor her şey. Hiçbirgerekçeye başvurmaksızın, hiçbirneden ile- ri sürmeksizin; hatta bir "mazeret", bir "bahane uy- durmak" zahmetine dahi katlanmaksızın kapının önü- ne koyuveriyorlar insanı. Başıma geldiği için biiiyo- rum. Oylesine... "Bir dakika! Ne oluyor? Neden?" sorusunu sormaya dahi vakit olmuyor. Olsa da zaten sormuyorsun. Verilecek "nesnel biryanıt" olmadığı- nı sen de biliyorsun. Bu piyasada yeterince deneyim edinecek kadar ayakta kalabilmişsen eğer; meselenin birikiminle, ba- şarınla, imza atmış olduğun röportajlarla, okuyucu- lar ya da izleyicilerinle ilgisi olmadığını biliyorsun... önce bir süre başına saksı düşmüş gibi oluyor, su- dan çıkmış balığa dönüyorsun. Ardından gene her şe- ye kaldığın yerden, sil baştan başlamak durumunda kalıyorsun. Yeryüzünde böylesine "feodal" başka bir iş piyasası var mıdır bilmiyorum. Arkasında hiçbir emniyet ağı, dayanışma mekanizması; örgütü olma- yan... Bizimki Türkiye'de böyle. "Vahşi" yani. Tek ke- limeyle "vahşi"... Bu kaçıncı? Kimse de dönüp "Bu ne rezalet! Artık bu son olsun..." demiyor. Benim bu camiadaki dost- lanmın tümü artık ya mesleki serüvenlerinin bir aşa- masında bu deneyimi yaşamış kişiler; ya sürekli bu tehdidi hissedenler. Yakın çevremde bu tecrübeden geçmemiş hiç kimse yok, kalmadı gibi. Tuhaf değil mi? 'Sesli düşünen' nasıl kovulur? Sevgili Sedef, seninle en son TV'de yaptığın röpor- tajlardan oluşan kitabın "Sesli Düşünenler" çıktığın- da konuşmuştuk. Hep yazmak istedim. Bir türtü ol- madı. Kısmet bugüneymiş. Yaz başında kitap çıktı- ğında çok heyecanlıydın. "Sözekranda uçup gidiyor. Seçme söyleşilerimden birbölümü kitapta 'kalıcılaş- tırmak' istedim..." demiştin. Ne isabetli kararmış... Elin- de şimdi iki ay içinde ikinci baskıya giren son dere- ce keyifli bir kitap var. Bu tatta, bu kalibrede bir söy- leşi kitabının ne büyük emek ve çabalar sonunda bir araya getirildiğini yapanlar bilir... Kitaba aralarında benim de bulunduğum dört ka- dın gazeteciyle yaptığın söyleşileri almışsın. Bizim bölüm için "Köşeli Yazariar" başlığını seçmişsin; 2ey- nep Oral, Vıvet Kanetti, Nilgün Cerrahoğlu, Duy- gu Asena... Hepsi bir dönem işini kaybetmiş, işsiz kalmış yazariar. Sen de hep bir gazeteci olarak o kı- nlgan bugün vanm, yannburda olmayabilirim"duy- gusunu taşıdığın için, o çizgide yaşadığın için mi yap- tın bunu? Kim bilir... Zeynep Oral'la gerçekleştirdığiniz röportajda "34 yıl Milliyet'te çalıştınız... Ardından aynldınızya da ay- nlmak zorunda kaldınız..." demişsin. Birlikte yaşa- dığımız "işten atılış" hikâyesini Zeynep şöyle anlat- mış: "Aynlmadım, kovuldum! Bunu özellikle söyiüyorum. Kovuldum. Çok çirkindi, yapılış biçimi insanlık dışıy- dı. Intemet haberlerinden öğrendim kovulduğumu. Herkes diyor ki, 'Bir çay da mı ikram etmediler?' Ha- yır. Ufak birkâğıtparçasına '34 yıllık emeklerinize te- şekkür ederiz' diye yazmışlar. Herkes herkesle çalış- makzorunda değildir, bu da olabilir. Yapılış biçimi çok çirkindi, iğrençti, insanlık dışıydı. Biro, ikincisi de ni- çinini, nedenini bilmiyorum. Nedeni için çeşitli şey- ler ileri sürdüler ama hiçbiri gerçek değil. Nedenini bilmemek çok rahatsız ediyor beni..." Yaa işte böyle. Söz uçuyor. Kitaplar ise tarihe ka- lıyor. Sevgili Sedef, TV'lerdeki ender kalite programlar- dan birinde bunca zaman "Sesli Düşünenlere" ses verdiğin için teşekkürler. Her halükârda ben en yakın zamanda seni yeniden ekranlarda göreceğimize emi- nim. Kendine iyi bak. Sevgiyle. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/ Yurdumu- zun Trakya ^ kesimindeyer 2 alan dağ sıra- 3 sı. 2/Aşk, öz- lem gibi duy- gusal konula- n işleyen şür türü... Bir tümceyi oluş- turan birim- lerden her bi- ri. 3/ Şarkı, türkü... Sicim. Kristalleşmiş sod- yum karbonatın tica- ri adı... " — gıcırtı- sından kalkan sesin- den/Dağlarsedave- rip seslenmelidir" (Köroğlu). 5/ Öbür dünyada verilecek 8 olan ceza... Bir renk. 9 6/ Japonlara özgü kâğıt katlama sanatı. II Avuç içi... Tanntanımaz. 8/Sincap. 9/Hararet... İçinde bulaşık yıkanan musluk teknesi. YUKARIDAN ^ŞAGIYA: 1/Batman'ın Hasankeyf ilçesini sular altında bı- racak olan baraj... Zaviye. 2/ Akdeniz havzasın- da görülen çok sıcak bir rüzgâr... Notada durak işareti. 3/Türkiye'nin plaka işareti... Tüysüz bir şeftali cinsi. 4/ Sadrazamlann ya da çeşitli devlet adamlannın padişaha verdikleri armağan. 5/ Eli açık, cömert, yiğit... "Bir rekoru yineleme" an- lamında kullanılan spor terimi. 6/ Bir devletin başka bir devlete yaptığı bildiri... "Sessiz — " : OrhanPamukun romanı. 7/Saz ozanlannın, ken- dilerinin ya da başkalannın şiirlerini derledikle- ri, uzunlamasına açılan defter... "Ati çıkınca or- taya —- silinmeli" (Tefvik Fikret). 8/Kırkpınar güreşlerini düzenlemeyi üstlenen kişiye verilen ad... İlişkin, değgin.9/ Sanat, hüner... Kraliçe.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle