Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR BERLtN'DE FİLM ŞENLİG1 kulturfrt cumhuriyet.com.tr 15 FERİDUN ANDAÇ HAYATIN ÖTE YAKASI 1 Göç ve Avrupa metropolleri BERLİN (Cumhuriyet) Berlin'de geçen yıl çoğunluğu göçmen kökenli sanatçı, akademisyen ve kültür çalışanı tarafından kurulan 'Kultursprünge' demeği ve bir Avrupa Birliği araştırma tasansı olan 'Changing City Spaces'in işbirliğiyle düzenlenen 'Europe in Motion Film Şenliği' 1016 Arahk 2004 tarihlerinde gerçekleştiriliyor. Göç ve Avrupa metropollerinin değişen çehrelerinin uluslararası sinema sanatına yansımasını tstanbul, Berlin, Londra ve Belgrad örnekleriyle ele alan etkinlik kapsamındaki panellere Türkiye'den ünlü sinema oyuncusu Tuncel Kurtiz, yönetmen Semih Kaplanoğlu, Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ayça İnce, Pozitif Müzik Şirketi kuruculanndan Mehmet Uluğ ve Pan Film yapımcısı Ali Akdeniz de katılıyor. Yılmaz Güney'in 'Umut' ve 'Sürü' filmlerindeki rolleriyle uluslararası platformda tanınan sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz'in 1978 yılında çektiği 'E 5 Ölüm Yolu' adh belgeseli, etkinliğin doruk noktalanndan birini oluşturuyor. Birinci kuşak göçmenJerin çok yakından tanıdığı E 5 karayolunu konu alan ve Berlin'de ilk kez sinemaseverlerle buluşacak filmin yanı sıra Türkiye kökenli genç sinema yönetmenlerinin aynı yolu farklı açılardan işleyen filmleri de programda yer alıyor. Hamburglu yönetmen Ayhan Salar'ın •Frizör', Altın Ayı ödüllü Fatih Akın'ın 'Im Juli', bu yıl Uluslararası Locarno Film Festivali'nde 'En Garde' ile Gümüş Leopar , ödülü'nü kazanan Ayşe Polat'ın ilk uzun metrajlı filmi 'Auslandstournee' yönetmenlerin de katılacağı söyleşiler eşliğinde gösterilecek. Sinemaseverler Europe in Motion kapsamında Semih kaplanoğlu nun 'Herkes Kendi Evinde' ve geçen yıl Uluslararası Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü'nü kazanan Nuri Bilge Ceylan'ın 'Uzak' adlı Türkiye yapımı filmleri de izleme şansına sahip olacaklar. (www.europeinmotion.net) Kopuşun, bağlanışın hüznü Rodos'tayken tanıdım onu. Kelebekler Vadisi'ne gittiğimiz gündü. Denizi kucaklayan ovadan kopup vadiye yöneldiğimizde, konuşmaya başlamıştı. 'Gözlerimi denizden alamıyorum' demiş, eklemişti; 'hep biri gelecek diye bekliyorum!' Bu sözlerinin anlamını çok sonralan çıkaracaktım. Soru sormadan dinliyordum. Vadinin özelliğini, kelebeklerin neden ses sevmediğini; sessizliğin içinde yol alırken buranın tek hâkimi/gözleyicisi edasıyla anlatıyordu. 'Yer önemir, diyordu. Bir insanı oraya bağlayan ne varsa, bir zaman sonra gitme, kopma nedeni de olabiliyormuş... Söylediklerinden, aşağı yukan, bunlan çıkarsıyordum. "Ömrümüz kelebeğinkine eş, kuyruda yaşamayı seçer. Ürkütmeye gör, saklanır. Bİlemezsin de. Bir zaman sonra da alır başını gider. Başka sessizlikler arar kendine." Adada yaşamalarını kelebeklere benzetiyordu. "Bir yaşlılar, bir de bizim gibi toprağına tutkunlar gidemiyor... Ne çare, gitsen oralarda yabancısın, kalsan da burada el gibi bakılıyor sana..." Ramiz'ı Rodos'ta tanıdım. Günlerce yarenlik ettik. Dört bir yanını gezdik adanın. Sokaklanna girdik çıktık; çarşılannda, kahvelerinde soluk aldık. KAPTAN MIHAUS OKUMA ÖNERILERI * Saba Altinsay: Kritimu Girit'im Benim, Can Yay., 2004, 288 s. * Nikos Kazancakis: Kaptan Mihalis, Çev.: NevzatHatko, Can Yay., 1993, 544 s.; El Greco 'va Mektuplar, Çev.: Ahmet Angın, Can Yay., 539 s. * Rea Galanaki: tsmail Ferik Paşa 'nın Hayatı, \ Çev.: HerkülMillas, 1999, lletişim Yay., 174 s. I * Yorgos Yoannu: Yegâne Miras, Çev.: Müfide Pekin, lletişim Yay, 2002, 149 s. BELLEK KUTUSU "Hanya çoktan uyanmış, kilise çanlan ezan sesleriyle buluşmuş, kadınlar kilerlere inmiş, erkekler yüzlerini usturalamış, bıyıklannı miskyağıyla parlatmıştu Çocuklar ciiz keselerini toparhyor, kahvehanelerinin açık pencerelerinden şarabın rakıya, tütünün çubuklara kanşan baş döndürücü rayihası sokaklara savruluyordu. Kent akşamdan kalmışlann nefesi, kadınlann telaşı, her şeye terslenen erkeklerin öfkesi, sokaklannda eteklerini savura savura gezinen metropolitinin, şeyhinin, Hıristiyan valisinin gölgeleriyle sarmalanmış, çiçeklerin içinde eriyerekyeni birgüne başlıyordu." Saba Altınsav Ege'nln bütün renklerlnl tanımak Dünyanm yedi harikasuıı konuştuk. Şövalyeler Sarayı'nda neredeyse günü geceye erdirdik. Sözün kısası, Rodos'ta Ege'nin bütün renklerini tanıdım onunla. Kazancakis'in tutkulu bir okuru olmama pek anlam veremediyse de, birbirimizin dilinden anlıyorduk. 0nun 'Giritli Bakışı'nı Ramiz'in 'Rodoslu Bakışf ile yan yana getirdiğimde, ortak yanlannın çok olduğunu gördüm. Saba Altınsayın Kritimu Girit'im Benim romanını okumaya yönelince, Rodos günlerim düşmüştü aklıma, bir de Rea Galanaki'nın Ferik tsmail Paşa'nın Hayatı romanı. Kimlik sorgulamasını getiren bu roman, Girit gerçeğinin yıllar öncesine döndürüyordu bizi. Bir ilk romanı soluğunuzututarakokumak... Bunu sizin okuma yordamınıza değil, yazarın anlatma becerisine verebilirsiniz ancak. Altınsay'ın romanının otuz sayfahk ilk bölümünü okuduğumda; anlatılan Girit gerçeği kadar, anlatımn akışı / kurgulanma biçimi / dil örgüsü başanlı bir romanla yüz yüze geldiğimi gösteriyordu bana. Neredeyse 'roman kirlenmesi' diyebileceğim bir ortamda temiz / soluklu / anJamlı bir Başbalerine veda • LONDRA (BBC) Tanınmış balerinlerden Alicia Markova 94 yaşında öldü. Yakın zamanda ciddi sağlık sorunlan yaşayan Markova, bir süredir bu nedenle gözlem altındaydı. 'KuğuGölü'nde başbalerin olarak başansıyla da tanınan Londra doğumlu balerin, Giselle'i en iyi canlandıran balerin olarak kabul ediliyor. Bacağından sakatlanmasıyla 1963 yılında emekli olan Markova, öğretmenliğın yanı sıra New York 'Metropolitan Opera Ballet'nin yöneticiliğini de yapmıştı. I NEVŞEHİR Nevşehir Belediyesi'nin yaptığı yol çalışmalan sırasında, Antik Nissa kentine ait olduğu tahmin edilen kalıntılar bulundu. Nevşehir Müze Müdürü Halis Yenipınar yaptıklan ön incelemede, kalıntılann Frig dilinde "Nissa" olarak adlandınlan antik kente ait olabileceği izlenimine vardıklannı anlattı. Kısa süre içinde söz konusu alanda kurtarma kazılanna başlanacağını açıklayan Yenipınar, "Yapacağımız kazılarda elde edeceğimiz bulgular, kalıntılann hangi döneme ait olduğuna dair ipuçlan verecek. Aynca alanın arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi için Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'na da başvuracağız" dedi. ses gibi geldi bana Saba Altinsay. Sizi elinizden tutup bambaşka bir atmosfere götürüp orada olup bitenleri gösteriyor, yazar. Anlattığını hissettirmeden, okuduğunuzun kurgusal bir yapı taşıdığını sezdirmeden içsesinizin sesini yakalayarak avucunun içine alıp dönemsel bir seyre çıkanyor. 1896 ayaklanması geride kalmıştır. 1898'in en kritik günlerini yaşamaktadır Girit. Ada'nın en güzel kentlerinden Hanya'nın Splantsia Meydanı'na adım atar, Çarşı'ya girer, Kuyumcu Mustafa Efendi'nin dükkânında soluk alırsınız. Oğlu tbrahim'le tanışır, Girit'in kederine, sevincine, birhkte yaşamanın anlamına/ anlamsızlığına tanık olursunuz. Girit'in en güzel kentlerinden Hanya, yeni günlere gebedır. Altinsay, işte böylesi bir ortamın gerçekliğini insanlann gündelik yaşam seyri içinde ele alır, bir dokuma ustası gibi her bir aynntıyı özenle işler. Dilinin tınısını hissederek okursu nuz. Yaşam gerçeğiyle yazı gerçeğinin buluştuğu noktada anlatılanlann 'sahih' duruşu belleğinizde iz bırakır. İçtenliktf bir söyleyi;... Romancının bilen/gören tavnndansa, hisseden bakışı sizi alır içine. Göstermez o bildiklerini. Buzdağı ilkesine sıkı sıkıya sanlan yazar, roman dilini tarihsel söylemin tuzağından kurtanr. Öyle ki, kim/neden/niçin/ niye sorulannı sormak yerine, okur(un)un bunlan hissetmesini sağlar. Bir romancının geçmişe bakışının anlamını yaşanılanlardan ders çıkarmak olarak yorumİamaz. tnsanm insana doğru yürümesinden doğan sonuçlann neden/ niçinlerine yüzümuzü dönmemizi ister. Yazar, yaşanmışlığın tanıklığmı yeni bir dil kurarak örgülerken, romana soluk katan insanlann gerçekliğini pekiştiren Girit/Hanya gerçe ğini de romanın bir kahramam olarak çıkanr karşımıza. Yaratılan atmosferi biçimleyen mekân duygusunun benzersiz biçimde yansıtılması romanın başlı başına ele alınması gereken yanı. Altınsay'ın romanını okurken Kazancakis'in 'Kaptan Mihalis'ıne döndüm yer yer. 0nun güdümlü bakışı, benöteki karşıtlığını ayıncı biçimde gösterme savına karşın, dupduru bir bakış, içtenlikli bir söyleyişin romanını buluyordum Altınsay'ın yazdıklannda. Kopuşun, bağlanışın dilini kurmasındaki hüneri her satınnda gözlüyordunuz. Zaman değişti. Bugünden düne bakarken yaşanmışlığın dilini yeniden kurmanın getirdiği sorumluluk kadar, ele aldığı konuyu işlemenin ana malzemesi dilin(in) de bilincine erişti yazar. Saba Altmsay, ilk romanıyla bunu gösteriyor bize. Yeni romanının ne olabileceği beklentisini de yaşatarak üstelik. Ona edebiyatımıza hoş geldin diyorum. Rasime ve Recai Şeyhoğlu köy çocuklan ve gençlerini kitapla tanıştırdı Bergama'ya kütüphaneler zinciri İlk kütüphaneyi Bergama'nın Hacıhamzalar köyünde 3 bin 600 kitapla 2002'de açan Recai Şeyhoğlu, şimdi 30 bine yakın kitabın yer aldığı sekizinci kütüphaneyi açtı. Kültür Servisi "Annem Rasime Şeyhoğlu, 3 yıl önce kansere yakalanınca ailece yıkılmıştık. Erken teşhis, iyi bakım ve tedaviyle biz annemizi bu pis hastalığın elinden kurtardık. Hastahğı sırasında ölümsüz bir iş yapalım ve bundan çocuklar yararlansın diye konuşmuştuk. Karanmız, köyün birinde kütüphane kurmak oldu. Köy çocuklan ve gençleri Sabahattin Ali, Sait Faik, Shakespeare, Sokrates, Çehov, Marquez ile tanışsın, Orhan Kemal'le, Bekir Yıldız'la arkadaş olsundu. Şiiri sevsinlerdi. Dünya klasikleri, Tübitak kitaplan, ansiklopediler. sanat dergileri ve çocuk kitaplan eksiksiz yer almalıydı. Dershane gibi çahşmahydı kütüphane. Bunu başarabiliriz dedik ve işe koyulduk." Bu cümleler 1954 doğumlu, Türkiye Yazarlar Sendikası îzmir Temsilciliği Yürütme Kurulu ve BESAM, Edebiyatçılar Demeği, EĞİTDER gibi derneklerin üyesi, emekli öğretmen Recai Şeyhoğlu'na ait. Yolculuklan bir hayalle başlamış ve kütüphaneler zincirine dönüşmüş. ilk kütüphane Bergama'nın Hacıhamzalar köyünde 3bin 600 kitapla; 19 Ekim 2002'de açıhnış. Daha sonra 4 bin kitapla ikinci kütüphaneyi açmışlar. Şimdi 30 bine yakın kitabuı yer aldığı sekizinci kütüphane açıldı. Her açılışa kitapsever dostlan, TYS Izmir Temsilciliği, Pen Yazarlar Demeği ve Edebiyatçılar Derneği üyeleri ve yöneticileri katıbnış. TRT'nin kütüphaneleri büyüteç altuıa almasıyla yapılan iş hem Bergama'da, hem de Türkiye'de bilinir ohnuş. Tüm kitap dostlannı ve duyarh yurttaşlan da bu zincirin bir halkası olmaya çağınyor. (HTOTV. recaiseyhoglu. com) 2004'8 Satış Mahkemece satılmasına karar verilen Istanbul ili, Güngören ilçesi, Güngören köyü, Osmaniye Mahallesi, Davutpaşa Çukurlan mevkiinde kain, 69/5 pafta, 1228 ada, 1 parsel sayılı 4227.00 m2 miktarlı arsa ve üzerindeki 18 adet binadır. İmar durumu: Dosyasında mevcut imar planına göre, Tozkoparan ıslah planında h= 15.50 metre irtifalı yerde blok nizam konut sahasında kaldığı, söz konusu parsel üzerinde üç tanesi zeminde her biri 12 mtxl2 mt.= 144.00 m2 üç tanesi de zeminde her biri 12.00 mtx25.00 mt= 300 m2 alana sahip 15.50 irtifalı (bodnım kat hariç beş kat), ceman 6 blok yapılabileceği, ön yan ve arka bahçe mesafelerinin kroki şartlarında yapılanması koşuUarma haizdir. Gayrimenkulün halihazır durumu: Satışa konu taşrnmaz tstanbul ili, Güngören ilçesi, M. Nezih Özmen Mahallesi, Nadide Sokak, Gölgeli Sokak, Göksel Sokak ve Kırgız Sokak'lar arasında, tapunun 69 5 pafta, 1228 ada, 1 parsel numarasını teşkil eden 4227.00 val miktarlı arsa vasfındaki taşınmazdır. Söz konusu taşınmaz kuzeyde Gölgeli Sokak, güneyde Kırgız Sokak, doğuda Göksel Sokak ile batıda Nadide Sokak'lar ile sınırlı ada dahilinde ve 2 parsel sayılı taşınmaz ile bırlıkte adanın tamamını teşkil etmekte olup, yol cephelerinden parsel ortasına doğru çukurlaşan ve parselin orta kısmında yollara göre takribi 2.50 mt. kod farkı olan topografık yapıya sahip taşınmaz üzerinde tek katlı toplam 18 adet bına mevcuttur. (A) binası dış ölçümü itiban ile 64 m2 (B) binası 134 m2 (C) binası 77 m2 (E) büıası 77 m2 (F) binası 94 m2 alana sahip olup, 48 m2'lik kısmı dışında kalan 46 m2'si komşu 2 parsel üzerinde bulunmakta ve yol cephesinde 2 adet dükkân, (S) ve (Ş) binası 210 m2 olup, binanın 110 m2'lik kısrru parsel hudutlan dahilinde 100 m2Tik kısmı ise yol üzerinde bulunmaktadır. (R) binası 145 m2 alana sahip olup. 70 m2'lik kısmı parsel dahilinde diğer kısmı yol alanında kalmaktadır. (N 1) ve (N 2) binası parselin Göksel Sokak cephesinde yer almakta olup, 167 m2 alana sahiptir. (O 1) ve (O 2) binası Kırgız Sokak cephesinde 77 m2 alana sahip olup, 24 m2'lik kısmı yol alanında kalmaktadır. (P) binası 90 m2 alana sahip, (L) binası 68 m2, (K.) binası 68 m2 alana sahip, 13 m2'lik kısmı satışa konu parsel üzerinde 55 m2'lik kısmı komşu parsel üzerinde bulunmakta olup, camı lojmanı olarak kullanılmaktadır. (M) binası parselin orta kısmında yer almakta olup toplam 81.48 m2 alana sahip, 8.88 m2'lik kısmı parsel üzennde 72.60 m2'lik kısmı bitişik parsel üzerinde bulunmaktadır. Tüm binalar beden duvarlan briket üzen ahşap, çatı ve kiremit örtülü iç ve dış sıvalı. elektnk ve sıhhi tesisatlan ikmal edilmiştir. (D 1) binası 72 m2 alana, (D 2) binası 93 m2 alana, (I) binası 74 m2 alana, (T) binası 408 m2 alana sahnip olup, 3 adet dükkân arka kısmı mesken olarak kullanılmakta 236 m2'lik kısmı dışrnda kalan 172 m2'sı parselin önünden geçen yol üzerinide kalmaktadır. Bu binaların duvarlan kısmen yığma kısmen betonarme olarak ınşa edilmiştir. Kıymeti: Binaların toplam degeri 175.832.000.000.TL. arsanın toplam değeri 6.974.550.00O.OO0.TL. olup toplam değeri 7.150.382.000.000.TL. (Yedi trilyon yüzelli milyar üçyüzsekseruki milyon TL.'dır.) Hak ve mukeuefiyetler: Kaydında 18.10.2002 tarih ve 7092 yevmiye ile 2942 sayılı yasanın 7. maddesine göre kamulaştırma şerhi vardır. Bu şerhle birlikte sahlacaktır. Satış şartlan: 1 Taşınmazın birinci satışı 14.01.2005 günü saat 1030/10.45 arasında açık arttırma sureriyle Bakırköy 4. İcra Dairesi'nde yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen krymetin yüzde 60'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış masrafiarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa. en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 24.01.2005 günü Bakırköy 4. İcra Dairesi'nde aynı saatler arasında ikinci açık arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kahnak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malm tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamuıdan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi Türk Lirası veya bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresız teminat meknıbunu vermeleri lazımdır. Türk Lirası dışındaki paralar veya başkaca teminat kabul edilmez. Satış. peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. ihale damga resmı, tapu harç ve masraflan ahcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler ile satım harcı öncelikle alıcı tarafından yatınlacaktır. Yatuıldıktan sonra ihale bedelinden alıcıya ödenir. KDV alıcıya aittir. 3 Taşınmazı satın alanlar ihaleye alacağa mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla. ihalenin feshini talep etmiş olsa bile satış bedelini derhal veya 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 4 tpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklanm hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdrr. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 5 ihaleye katüip daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kef illen, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temerriit faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 6 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7 Satış ilanı borçlu ve tüm ilgililere tebliğe gönderihnış olup ÜK. 127. maddesi gereğince tapuda adresleri kayıtlı ohnayan alakadarl'an dosyada bilinen adreslerine gönderilen tebligatlann tebliğ imkânsızlığı halinde işbu satış ilanı borçlu ve tüm ilgililere ilanen tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 8 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2004,8 Satış sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 24.11.2004 Basın: 55110 BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Ali Özgentürk'ün 'Kalbin Zamanı" adlı son filminde Hülya Avşar, Haül Ergün, Oktay Kaynarca, Birol Ünel, Zeki Alasya gibi tanınmış oyuncular rol alıyor. Şimdi 'Kalbin Zamanı' Kültür Servisi 10 Aralık'ta gösterime girecek olan Ali Özgentürk'ün son filmi 'Kalbin Zamanı'mn galası bugün Tepe Nautilius Cinemaxx'te yapılacak. Sinemamızın ustalanm ve genç isimlerini buluşturan, kadrosuyla kendinden söz ettiren bu 'romantik polisiye'de, Hülya Avşar, Halil Ergün. Oktay Kaynarca, Birol Ünel, Zeki Alasya gibi tanınmış oyuncular rol alıyor. Filmin dikkat çekici bir yanı da, Türk sinemasında ilk kez animasyonun kullanıldığı yapun ohna«ı. Anime bölümü» konusu da belli: Konusu kurgusal olan bu bölümde, Agatha Christie ile Alfred Hitchock'un Pera Palas'ta yaşadıklan aşk anlatılıyor. Animasyonda, Kalbin Zamanı'nm ana karakterleri de rol alıyor... 'Duvara Karşı'nm yıldızlanndan Birol Ünel, ilk kez Türk yapımı bir filmde seyirci karşısuıa çıkıyor. Fihnin müziklerine de bir usta imza atıyor: Atilla Özdemiroğlu. Fihnin esin kaynağı gerçek bu olay. Ana karakterlerden Demir (Birol Ünel), gerçekte Pera Palas'ta âşık olduğu Türk kızmı bekleyen, bu sıra dışı öyküye esin kaynafı olan kişi.