22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Son aylarda giderek artan oranda bir CHP tartışmasıdır gidiyor. Tartışma, parti içindeki biçimiyle, önemli bir siyasal eksene yerleştiriliyor. Parti üst yönetiminin ve giderek kimi il yöneticilerinin ısrarla öne sürdükleri bir düşünceye göre "CHP, iç ve dış çıkar çevrelerinin kuşatması altındadır. ABD Büyük Ortadoğu Projesi'ni yaşama geçirmekve 1 Mart'ın intikamını almak istiyor. Kimiiç güçler de CHP'nin savunduğu ilkeleri yerie bir etmek için, bir kısım medyayı da yanlarına alarak, CHP'yi iyice güçsüzleştirmek, giderek iğdiş etmek istiyor; onu Kemalist kökenlerinden ve bağımsızlıkçı karakterinden koparmaya çalışıyoriar. CHP içindeki 'hain' muhalifler de bunlara partinin içinden destek veriyor. İç ve dış güç odaklannın bu işbiriiği karşısında, CHPTıler uyanık olmalı, yönetimin çevresinde tartışmasız kenetlenmelidir." Varsayalım ki bu görüşler bir gerçeği yansrtıyor. O zaman yapılması gereken nedir? CHP üyelerinin öncelikle yanıtlaması gereken ilk soru budur. Bu soruya parti üst yönetiminin verdiği yanıt, son aylarda yaşanıyor: CHP daha etkili olsun; güçlensin diyen ve "Iktidaryürüyüşü" çağnsı yapan milletvekilleri, parti ve Meclis çalışmaJanndan dışlanıyor; genel başkanlığa aday olmaya hazjrlanan bir belediye başkanı da yargı ve disiplin işlemleri sona ermeden, kamuoyunda suçlanarak CHP'nin gündemi durumuna getiriliyor. Ve bütün bunlar yalnız CHP'yi etkinsizleştirmekle kalmıyor; partililerin arasmda olması gereken dostluğu ve dayanışmayı yok olma noktasına taşıyor. Oysa CHP'nin genlerinde ve özgeçmişinde, böyle durumlarda neler yapılabılecegi; tarihinde çok görkemli bir biçimde yazılmış bulunuyor. ••• Ülke 1950'lerin ikinci yansında, iktidarda bulunan DP'nin hak ve özgüriükleri sınırtayan, sosyal haklan tanımayan, basın özgüriüğünü, üniversite özerkliğini tanımayan bir uygulamaya yönelirken, bu geriye gidişe CHP karşı çıkıyordu. Unutulmasın; 25 Aralık 1973'te aramızdan aynlan Genel Başkan Ismet Inönü, o yıllarda 70'ine merdiven dayayan yaşına aldırmaksızın, o günlerin özgürlükçü ve demokrat güçlerini biraraya getirdi. CHP 14 Ocak 1959 tarihinde 14. kurultayın yayımladığı "İlk Hedefler Beyannamesi" ile yalnız siyasal değil, o zamana kadar duyulmamış çalışma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı, grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkı gibi ekonomik ve sosyal haklan da toplumun gündemine getirdi. Bu hedefler, 1961 Anayasası'na kaynaklık etti; ülke 196O'lı yıllarda, çok kısa bir süre de olsa, görüp göreceği en ileri demokratik anayasa ile yönetildi. Sol, ülkenin gündemine girdi; sosyal demokrat açılım yaptı. Bugünkü duruma bakalım. Ülke, aradan çeyrek yüzyıl geçmesine karşın 12 Eylül Anayasası ve onunla oluşturulmuş bulunan faşizan yasal ve kurumsaJ yapılardan kurtulmuş değildir. Ekonomik ve sosyal haklar tam anlamıyla kuşa çevrilmiştir; işsizlik, üretimsizlik büyük boyutlardadır. CHP'nin genlerinde yer eden sanayileşme, sanayisizleşmeye dönüşmüştür; ufukta, ülkeyi, üretim yapısını bilimsel ve teknolojik yenilenmeyle dönüştürerek yannlara taşıyacak büyük projeler, tasanmlar tartışılmıyor. Kuşkusuz Türkiye, 1950'lerin Türkiyesi değildir; dünya da öyle. CHP'nin yapması gereken, günümüzün iç ve dış koşullarını nesnel verilerle irdelemek, toplumun, 1950'lere göre çok daha gelişmiş olan emekçi kesimlerinin ve ilericilerinin desteğini aJarak, ülkeyi güçlendirecek projeleri üretmektir. CHP'nin genlerine, yerli üretımi arttıımak; ekonomik gelişmeyle eğitim ve kültür alanındaki atılımlan biriikte yürütmek ve bunlan sosyal demokrasinin eşitlik, özgürlük ve dayanışma anlayışına yerleştirmenin "ilerici öncülüğü" işlenmiştir. CHP, ancak topluma demokratikleşme artı ekonomik gelişme önerileri yaparsa ve çok daha önemlisi bu önerilerini, katkı yapabilecek tüm kesimlerin etkin katılımıyla, onlarla biriikte yaparsa görevini yapmış olur. İşsizlik, tanm, ekonomik gelişme stratejisi ve bunlann dayanacağı sektörter; enerjiden ulaşıma altyapı politikalan; yasal ve kurumsal düzenlemelerle demokratikleşmeyi ileri düzeylere çıkarmak gibi. Yalnız ve ancak o zaman, CHP, yalnız sözü edilen partiye yönelik kuşatmayı yarmakla kalmaz, kendisini de toplumu da daha yukanlara çıkaracak tarihsel işlevi üstlenir; genlerinin öğretisi budur. Ve ülkenin, ömrünü bu düşüncenin güçlenmesi için özveriyle vermiş ilerici, demokrat kesimlerinin istediği de budur. CHP'de yok edilmek istenen parti içi muhalefetin parti yönetiminden, yetkili kurullardaki görüşmelerin kolayca kanıtlayacağı gibi, ısrarla istediği de bunlardan başka bir şey değildir. ••• Dün, 5 Aralık günü CHP Kadın Kollan Kurultayı yapıldı. Anımsanacağı gibi, 5 Aralık 1934'te, yani tam yetmiş yıl önce, Avrupa'nın pek çok ülkesinden önce, CHP Türkiyesi kadınlara seçme ve seçilme hakkı sağlamıştı. Bugün iktidarda, kadına, eğitiminden iş bulmasına, özgürlüğünden giyimine dek, her bakımdan şaşı bakan bir parti var; CHP, dün bu konularda kaç yeni projeyi tartışmaya açtı dersiniz? Hiç. Acı olan budur. Bir nokta daha var; son kadın kurultayı sekiz yıl önce yapılmıştı. Bir hafta önce yapılan Gençlik Kuruttayı'nda da aynı durum geçeriiydi. CHP'nin gerçek bunalımı, bunlan ve benzerierini yapamamanın; açılımlann tıkanmışlığının bunalımıdır. ABD'yle dostluk para etmiyor VVASHES GTON (AA) VVashington Post gazetesinde yayımlanan bir haberde, Amerikan yönetiminin, Türkiye, Pakistan, Mısır gibi Müslüman ülkelere farklı bir ticaret politikası uyguladığı savunuldu. Gazetenin haberinde, ABD'nin Ürdün, Fas, Bahreyn ile serbest ticaret anlaşmalan imzalamasına karşın 11 Eylül'den sonra Mısır ile serbest ticaret anlaşmasının tökezlediği anlatıldı. 'Stratejik müttefik' Türkiye'nin tişörtleri yüzde 20, El Salvador ve Lesotho'nunkiler sıfir gümrükle pazara giriyor CHP'nin Genleri • Washington Post gazetesine göre Amerika, 11 Eylül sonrasında Türkiye, Mısır, Pakistan gıbi ülkelere farklı ticaret politikası izlemeye başladı. Mısır'la serbest ticaret anlaşması beklemeye alındı, 'müttefik' Türkiye ve PakistarTın temel ürünlerine, üçüncü ülkeler kadar bile avantaj tanınmıyor. Haberde, Lesotho, Peru ve El Salvador'dan gelen tişörtlerin ABD pazanna gümrüksüz girmesine izin verilmesine karşın Türkiye ve Pakistan gibi ABD'nin stratejik müttefiki ülkelere yüzde 20 gümrük uygulandığı belirtildi. Washington Post'a göre, petrol kalemi dışanda bırakılırsa, ABD'nin Müslüman ülkelerden gerçekleştirdiği ithalat 2000 yılından bu yana sadece yüzde 3.2 artış gösterdi. Gazeteye bilgi veren düşünce kuruluşu Cato Enstitusü'nün başkan yardımcısı Brink lindsey, bu ülkeİerden gelen mallara uygulanan bu gümrüğün ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlanna uygun olmadığını söyledi. Gazete, ABD'nin, "teroriznıe karşı savaştaki faaHyetJerine efeştirel baköğı hissedilen" Türkiye ve Pakistan'ın, 11 Eylül sonrasında ABD'ye daha fazla tekstil gönderme hakkı istediğini, ancak olumsuz cevap aldığuıı yazdı. Washington Post'a konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey bir yetkilisi, "kotalar kalkmca baa ülkeler zoriuk çekecek, ama Pakistan ve Türkiye'nin sıkümasına gerek yok. Çünkü hem rekabetçi güçleri var hem de Türkiye, Avrupa pazanna yakm" yorumunu yaptı. o DEMEYENE CEZA Savarona yatından Çırağan Sarayı'na Hazine'nin elinde ne varsa kiracılanna satılıyor Araç muayenesi zamlanacak ANKARA (AA) Araç muayenesinin özel sektöre devnnin öngörüldüğü 2005 Hazıran ayından ıtibaren, muayenesi yapılmayan araçlann trafikten men edılmesı uygulaması geliyor. Aynca muayene süresinin geçirilmesi durumunda aylık yüzde 5 oranında gecıkme faızı de alınacak Bu yıl içın tüm araçlarda 72.7 milyon lıra olan araç muayene ücretlen de gelecek yıl farklılaştınlıyor. Gelecek yıl, muayene ücreti otomobil için 75 milyon+KDV, kamyon ve otobüs için 100 milyon+KDV. motosiklet ve traktörler için de 40 milyon+KDV olarak uygulanacak. Bu arada özelleştirme ihalesine katılım için gerekli olan ihale tanıtım dokümanını Almanya, Finlandiya, Dubaı. ABD ve Fransa gibi ülkelerden 50'nin üzerinde fırma aldı Kapanın elinde kalacak Çırağan Sarayı, RobinsonTK,Clııb Salima, Gub Zigana, Club Aquamarin, Palm Beach Otel, Sümela Garden ve Kemer Holiday'in de aralaraıda bulunduğu çok sayıda turistik tesisin mulkjyeti, buralan kuranlann eüne geçecek. Atatürk''ün kullandığı Savarona genüsi de saülacak varhklar arasmda. Ekonomi Servisi Maliye Bakanlığı, Çırağan Sarayı'nın yanı sıra Atatürk'ün kullandığı gemiyi ve çok sayıda turistik tesisi, kiralayanlara taksitle satmak için kollan sıvadı. Maliye'nin kamu yaran gözetmeden ve taşınmazın kira gelirine bakmadan hazırladığı "sanüklistesTne göre, Hazine'den irtifak hakkı yoluyla aluıan araziler üzerinde kurulan otel, tatil köyü, üniversite ve özel hastaneler, bu taşınmazlan devletten kiralayan kişi ya da kuruluşlara satılacak. AA'nın haberine göre, Maliye Bakanlığı'nın yayımladığı \e Hazıne'ye ait taşınmaz mallann değerlendinlmesine ilişkin Milli Emlak Genel Tebliğı, irtifak hakkı ile devletten 49 yılhğına kadar sürelerle kıralanan ve uzerlennde çeşıtli tesisler ınşa edilen taşınmazlann satışına da imkân tanıdı. Düzenleme çerçevesinde Hazine taşınmazlan üzerine eğitim, saglık ve turizm tesisi inşa edenler, istemeleri halinde rayiç bedel üzerinden bu taşınmazlara tümüyle sahip olabilecekler. Ancak sarış için irtifak hakkı tesis ettirilen alan üzerindeki yatınmlarm tamamlanmış olması şartı aranacak. Orman Yasası'na tabi alanlar üzerinde inşa edilmiş tesisler ise satış kapsamı dışında tutulacak. Kiraladığı alanlar üzerine otel, motel ve tatil köyü inşa edenler, Maliye Bakanhğı'na başvurarak bu yerleri satın almak istediklerini bildirecekler. Başvuruda bulunan irtifak hakkı sahibinin yatınmını tamamlayıp tamamlamadığı incelenecek ve aranan koşullar yerine getirilmişse rayiç bedel üzerinden söz konusu tesis alanı, buralan devletten kiralayanlara satılacak. Değer tespitinde, örneğin 10 yıl 4 ay 9 gün önce üzerinde 49 yıl süreyle, irtifak hakkı tesis edilmiş bir taşınmazın üzerindeki yapı ve tesislerin Hazin e y e geçmesi gereken kısmının satışa esas tahmininde, başlangıçtan itibaren geçen süre ve hakkın kullanım süresi dikkate alınacak. Bu kişiler, Hazine arazilerinin satışında geçerli olan taksitlendirmeden de yararlanabilecekler. Atatürk'ün kullandığı Savarona gemisi de satılacak varlıklar arasmda yer aldı. f • 2 MİLYAR DOLAR Kiğı 'dafatura kabanyor ANKARA (AA) Yatınm progranunda yer alan projelerden, 1998 yılında yaklaşık 200 milyon dolara ıhale edılen Kiğı Barajı için keşıf artışlanyla bırhkte gelecek yıla yönelik 1.2 milyar dolar ödenek teklif edilmesi, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile Devlet Su Işleri Genel Müdürlüğü'nü (DSİ) karşı karşıya getirdi. Bingöl'ün en büyük yatırunı olan Kiğı Barajı'nın yapımı 1997 yılı sonunda yatınm programına aluıırken, 1998 yılı başında baraj yaklaşık 200 mih/on dolann üzerinde bir bedelle ıhale edildi. Ancak, yıllar itibanyla yapılan keşif artışlan sonucu baraj için DPT'ye 2005 yılına yönelik 1.2 milyar dolarlık ödenek talebi geldi. DPT, bunun üzerine DSl'ye gönderdiği yazıyla, kalan işlerin yapılmasmın fızibıl olmadığını belırtti ve projenin tekrar değerlendirilmesini istedi DSl'nin keşif artışlannı soruşturmaya aldığı ifade edılıyor. Bu yıla kadar, projenin yüzde 10'u civannda bir harcama yapıldı. Maliye'nin hazırladığı 'satılık listesV uzun irtifak hakkı yoluyla kurulan eğitim ve sağlık tesisleri emlak vergisine tabi değerin yansı üzerinden satılacak.Aralannda Başkent, Bilkent, Okan, Maltepe ve Çankaya üniversitelerinin de bulunduğu çeşitli vakıf üniversiteleri, artık kiracı değil tümüyle mülk sahibi haline gelecek. Aynı şekilde Hazine arazileri üzerine kurulan özel hastaneler de buralan kurup işleten kişi ya da kuruluşlann mülkü olacak. Satılacak bazı turistik tesisler şöyle: IstanbulBalarköy: Ataköy Marina, Çırağan Sarayı Vayoger Med. Tur, Kamer Ant. Kaleci Turizm, Kervansaray, Banana Tur. AŞ, Cömertoğlu Otel, Turka Otelcilik, Eta Tur Turizm Jşletmeleri, Royal Belek, Cennet Tur, AntalyaManavgat: Büyükhanlı, Turkuaz Otel, Kervan Tur, Manavgat Belediye Başkanlığı, FSP Tur, Robinson Turizm Işletmesi, Süral Otel, Taksim Otelcilik, Altınkum Tatil Köyü, Belinda, Kiriş Otelcilik, Ceylan Tur, Akdeniz Martı, Arykanda, Okan Tur, Inter Cont. Res, Park Otel, Marco Polo Tatil Köyü, Tukan Cty, Club Akman, Ruto Elyze Beach Otel, Robinson, Clup Belköy, Clup Med, Rönesans Otel, Şampiyon Tatil Köyü, Clup Salima, Clup Zigana, Clup Aquamarin, Otel Belant, Anais Otel, Palm Beach Otel, Elit Otel, Sümela Garden, Rama Otel, Peker Otel, Sultan Saray, Kemer Holiday, Clup Boran, Royal Resort, Ma Biche H Saide, Kimenos Tatil Köyü, Riksos, Kaplan Paradise, Phesalis Prinsis, Corinhtina Otel. tnşaaü yapüran şirketlere saöşın öngörüldüğü düzenlemeye göre Çırağan Sarayı da satılacak. Buna göre devletin kiracüan arük mülk sahibi olacak. DÜNYA EKONOMİSÎNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA erginy@tr.net yatlarında zaman zaman varil Dış politikası Felluce'de histeri nöbetine dönü cevap vermekten kaçınırken başına 50 dolara yükselen sert şen, ekonomi politikası ise borçlu olduğu insanları Rusya, Çin, Fransa, Almandalgalanmalar (The Econoda batırmaya karariı bir müflisi anımsatmaya baş ya Annan'ı destekledıklennı mist, 2/12), bu sert dalgalanlayan ABD'nin iktidarsız muhteris imparatorluk gi açıkladılar. Daha da önemlisi, rişimlerinin yükünü, dünyanın geri kalanı daha ne ABD'nin en yakın müttefiki Ingiltere'nin dışişleri ba malann arkasında da, daha önce de aktardığımız kadartaşıyabilir? Bence belirtiler, "uzun bir süre ta kanı Jack Stravv, Annan'ın "genel sekreterlik gö gibi, Irak savaşının Ortadoğu'ya getirdiği jeopolitik revini mükemmel bir biçimde sürdürdüğünü" söy istikrarsızhk var. ABD dış politikası dünya ekonomişıyamayacağını" söylüyor. Bu bağlamda, geçen hafta, Çin'ın denizattılardan ledi (Associated Press, 4/12). BM üyesi 54 Afrika sini yeni bir resesyona doğru sürüklüyor. Bu sırada, uluslararası rezerv para dolann deatılan yeni bir balistik füze denemesi yaptığına ülkesi de yayımladıklan ortak bir mektupta "istifa ğeri (VVashington Tımes), Japonya'nın uzun menzilli çağnsının histeri düzeyine varan asılsız iddialara 2002 yılından bu yana Euro karşısında yüzde füze gelıştırmek istediğıne (Daily Telegraph), Pu dayandığını" savundular. Clinton döneminde 30, geniş bir para sepeti karşısında da yüzde 17 gerilemiş durumda. Gerilemenin toplam yüzde tin'in ABD'yi dayatmacı ("diktatörce") bir dış poli ABD'nin BM temsilciliğini yapan Richard 50'ye ulaşabileceği söyleniyor (Finantika izlemekle suçlayan sözlerine (Reırters), Rusya Holbrook'un Annan'ı savunan açıklamacial Times, 1 /12). Uluslararası yaHava Kuvvetleri Komutanı Mikhailov'un terörist lan da istifa çağnlannın ardında neotınmcılar ve kasalannda dolar rehedeflere yönelik önleyici hava ve füze saldınlan dü con'lann olduğunu ve Demokratlazervi bulunduran merkez ban kazenleyeceklerıni söyleyen ayrıntıh açıklamalanna nn bu çağnyı desteklemeye istekli lan, korunmak için yavaş yavaş (AP) ilişkin haberleri arasından iki gelişme sıyrılarak olmadıklannı gösteriyordu (The başka paralara geçiyorlar. öne çıktı. Birincisi, ABD'de muhafazakârlar Bırfeş NewYorkTimes,4/12). ABD'ye günde yaklaşık 2 milyar miş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın istifaGerçekten de kimi yorumcular, dolar gönderen yabancı yatınmsını istediler. Ikincisi, dolann Euro ve yen karşısın bu saldınnın asıl hedefinin Annan cılar, ABD halkının tüketim düdaki gerileme sürecine ilişkin tartışmalarda "Dolar değil, Irak savaşı öncesinde neocon zeyini, ABD ordusunu güçlendiuluslararası rezerv para işlevini sürduremeyebilir" politikalara engel çıkaran BM (didış ren harcamalan artık finanse etmek saptamasına The Economist'te ilk kez yer verildi. ğer bir deyişle çok tarafiı dış politikanın istemiyorlar. Çünkü ABD'nin uluslararaplatformuE. Y.) olduğunu, Ebu Garib işsı siyasi liderliğine olan güvenin yanı sıra Hedef, Birleşmiş Milletler kence skandahnda Rumsfeld'in yanında yer dünya döviz rezervleri içindeki payı 1970'lerde almış Coleman gibi senatörlerin iddialannın yüzde 80'den 20O3'te yüzde 65'e gerileyen doBM'nin Irak'a yönelik "gıda karşılığı petrol" prog ınandıncılıktan yoksun olduğunu söylüyor; lara olan güven de hızla eriyor. ramı bünyesinde ortaya çıkan yaklaşık 20 milyar do "gıda karşılığı petrol" programının BM büBu güvenin tazelenmesi için ABD hükümelarlık yolsuzluk iddiaları soruşturmalannı yürüten rokrasisi tarafından değil, Güvenlik Konsetinin özel ve kamu tüketimini, hatta savunma ABD'Iİ Senatör Norm Coleman, geçen hafta Wall yi'nin üyesi ülkelerin (ABD dahil) diplomatStreet Joumal'da yayımlanan bir yazısında, BM lannca yönetilmiş olduğuna dikkat çekiyoıiar (Los harcamalannı kısarak, siyasi olarak sevimsiz olan Genel Sekreteri Kofi Annan'ın istifasını istedi. Çün Angeles Times, 3/12). Bu sonuncu saptamadan vergi ve yüksek faiz gibi politikalan uygulamaya kü yolsuzluk, Annan'ın yönetimi altında gerçekleş hareket eden Financial Times da bir başyazıyla koyarak, cari hesaplar açığını ve bütçe açıklannı kamiş, Annan'ın oğlunun adı kanşmıştı. Bu istifa çağ tartışmaya katıldı, sert bir dille BM'nin yıkılmasının patmaya, 3.3 trilyon dolara ulaşan dış borçlannı nsı, Herrtage Foundation'dan Nile Gardiner'e gö birfelaket olacağını, Annan'ın istrfasıyla ılgili "çağ azaltmaya başlaması gerekıyor. Halbuki Bush yöre, bundan sonra artacak bir saldınnın ılksalvosuy rının kendi başına bir skandal oluşturduğunu" yaz netimi, içeride popülaritesini, dışanda emperyal du (Christian Science Monitor, 3/12). dı (4/12). özetle, Annan'a yönelik saldın, uluslara politikalan olumsuz etkileyecek "fedakârlıklan" Ertesi gün, Nova Scotia'da Kanada Başbaka rası platformda büyük direnişle karşılaştı. ABD, In yapmaya niyetli değil. Hatta Bush yönetimine yakın ekonomistler, ABD dış ticaret açığının, dünyanı'yla görüşmesi sırasında "çok taraflı dış politika girtere'yi bile karşısına almış olarak yalnız kaldı. OECD 2005 yılına ilişkin ekonomik büyüme bek nın geri kalanı için bir ıhracat kapısı olduğundan doyı" 11 Eylül öncesine ait ve "derpode" olarak niteledikten sonra, "terorizmden özgürleşmenin tek lentisini yüzde 3.3'ten yüzde 2.9'a indirdi. Bu, dün layı sürdürülebileceğini savunuyorlar. Onlara göre yaekonomisi açısından resesyon sının sayılan yüz dünya daha çok uzun bir süre ABD'yi finanse etyolunun, demokrasinin düşmanlanna karşı önleyici vuruş olduğunu" söyleyen (The VVashington Ti de 2.5 büyüme hızına çok yakın bir oran. OECD'ye meye, doları desteklemeye devam eder. The Economist bu savlara karşı çıkarak dolames, 2/12) George Bush, Annan'la ılgili sorulara göre bu kötümser beklentinin arkasında, petrol fi Yalnız ve Müflis nn rezerve para olarak kalmaya devam etmesi için gerekli ekonomik temellerin aşınmakta olmasının yanı sıra ABD kadar büyük bir ekonomiye sahip Avrupa Birliği'nin ve Euro'nun, dolann statüsünü tehdit ettığine dikkat çektı. The Economist'e göre iki tehlike birden söz konusu. Binncısi, Bush yönetimi gerekli ekonomi polıtikalannı uygulamazsa dolarda yaşanacak bir çöküşle biriikte ABD ekonomisinde sert bir resesyon, bu resesyonun da dünyanın geri kalanını peşinde sürükleme tehlikesi var. The Observer de pazar yakup@metu.edu.tr günü Japonya'nın ABD yönetımini "Tedbiralmazsanız büyük sermaye kaçışı olur" diyerek uyardığını (tehditettiğiniE. Y.) aktarıyordu. Ikincisi, dolar rezerv para statüsünü kaybederse yerini alacak yeni bir rezerv para olmadığından, dünya ekonomisi güçlü paralar etrafında oluşmuş (ki bu, bölgesel hegemonya odaklannın oluşması anlamınagelir) döviz bölgelerine bolünür (The Economist, 2/12). özetle; gelişmeler, dünyanın geri kalanının, ABD'nin bir küresel mali krizi, Nemalanmzta AK Emekü olun, emeküük hatta dünya ekonomisinde bir parçagünlerinizde mali sorunlaryaşamayın. lanma tehlikesini gündeme getiren ekonomi politıkalarına ve imparatorluk yönelimının yüküne daha fazla katlanmaya niyetli olmadığını gösteriyor. UUU 23 23 AKEmekli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle