Katalog

SAYFA CUMHURİYET + 8 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızli Zonguldak Ç>AÇ!k 5 ARALIK 2004 PAZAR HABERLERIN DEVAMI PB PB PB PB B S B S S 18 18 21 17 23 18 21 18 17 TURKIYE Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y S S S S B 17 18 17 16 13 14 13 5 24 Adana Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B S B B B S S 20 20 11 16 7 9 2 5 Sısh ~\ Bulut.u Yurdun kuzey kesımlen parçalı bulutlu, Karadeniz kıyilan yağmuriu, dığef yerler az bulutlu geçecek. Yurdun ıçvedoğu kesımlennde sabah saatlennde yoğun olmak üzere sıs gorulecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta bıraz artacak. ^ Çok bulutlu Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münıh DIŞ K K K PB PB PB K PB PB Berlın PB 5 Budapeşte PB 5 Madrıd Y 11 Vıyana PB 4 Belgrad 8 Sofya PB 10 Roma Y 17 PB 19 Atına 5 Zürih PB 6 4 3 4 9 7 3 6 5 MERKEZLER Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bışkek Tıflıs Kahire Şam PB 1 B 13 K 3 PB 7 PB 13 PB 2 PB 4 A 24 B 16 l!3 Sulu kar > Gok gurultülu bulıjtlu > Yagmurlu CljKarfı GUNCEL CUNEYT ARCAYlREK • Baştarafı 1. Sayfada Alman ve Fransız gazeteleri, Lübeck zirvesinde iki devlet adamının Türkiye'nin tam üyeliği fîkrinden giderek uzaklaştıklannı, farklı görüşlere kaydıklarını yazarken; bizim yıldız yalakalar başka havalarda. Iska geçtikleri sadece Almanya ile Fransa arasındaki gerginlik mi? Elbette hayır. örneğin Avrupa Parlamentosu Başkanı Joseph Borrell'le ilgili gelişmeler. Borrell'in Ankara ve Istanbul ziyaretinin nedenlerini araştırmayagerekyok. Ama, Diyarbakır? Sorduklan zaman Borrell'e, neden olarak "Diyarbakır'a bugüne kadar hiçbir Avrupa Parlamentosu başkanının gitmediğini" gösterdi. Diyarbakır'a sonradan dil sürçmesi diye düzeltmeye çalıştı Kürdistan'ın başkenti olduğu için ziyarete gidiyor gibi bir izlenim bıraktı. Ankara'daki basın toplantılarında, kapalı kapılar arkasındaki resmi görüşmelerde Kürdistan söylemini dil sürçmesi diye açıkladı. Ne kadar garip. Buraya gelen, Diyarbakır'a giden örneğin Borrell'den önce AP Parlamentosu sosyalist grubundan birkaç milletvekili deKürdistan dedi. Tepkiler karşısında ertesi günü sürçi lisandan dem vurarak özür dilediler. • •• Borrell Ankara'ya gelirken çantasında AP Komisyonu'nun kabul ettiği, önümüzdeki günlerde parlamento genel kurulunun onayına sunulması beklenen rapor var. Rapor Leyla Zana'nın serbest bırakılmasından duyulan memnuniyete değinirken; nedense geçmişi malum bu hanımın kuracağı partiden ve "bupartiyiPKK'nin desteklediğinden"', PKK'den de "Kürt güçleri" diye söz ediyor. Istanbul'u ziyaretindeki amaç tıpkı Verheugen, tıpkı diğer AP üyeleri gibi Leyla Zana'larıyla kucaklaşmak ve düzenlediği yemekte bulunmak. ••• önemli bir başka gelişme nedense medyamızın dikkatini çekmedi. Dikkatini çekse bile üzerinde durmadı. Oysa, olay Avrupa'nın ikiyüzlülüğünü resmediyor. Joseph Borrell ve AP raporu yazarı Camiel Euriing'in Kürdistan sözcüğünü vetanımını bilinçli olarak kullandığı ortaya çıktı. Bu adamların sıkıştıklan zaman üstelik birbirini doğrulamayan açıklamalarla gerçeğin üzerini örtmeye çalıştıkları kanıtlandı. Joseph Borrell ve Eurling, üstelik hem iktidar sahiplerine hem de ana muhalefet partisiyle yaptıkları görüşmelerde raporda yazılanları inkâr ettiler. Olay şu: AP raporunun Ingilizce metnindeki 13. madde 3. paragrafı, Güneydoğu'da bütün tarafları çatışmalan durdurmaya, Kürt güçlerini silahlannı bırakmayave... "Kürt(KurdishGovemment) hükümetini uzlaşmaya" çağınyor. Eurling, önceki gün NTV muhabiri ile yaptığı görüşmede, rapora Kürt değil Türk (Turkish Government) hükümeti diye yazdığını, hükümetin "tercüme hatası ile yanıltıldığını" söyledi. Sürçi lisana sığınan Joseph Borrell ise aynı gün CHP Genel Merkezi'ndeki görüşmelerde, rapora Türk yerine Kürt yazılmasını "daktilo hatası" diye mazur göstermeye çalıştı. Bütün bunlar: AP üyesinin de, AP başkanının da, raporu yazanın da, bugün gizliyorlar ama birçok Avrupa hükümetinin de kafasındaki Kürdistan tanımının, Kürdistan deyince bal gibi ayrımcılığın yer ettiğini doğruluyor. Yalandan kim ölmüş ki; ustaları Avrupalı ölsün! Galeri • aergi • Atelye • S«n«tevi 'Rumlar dünyayı kandırdı' Kıbns Rum KesimVnin tanınması için Türldye'yeyapuan baskıhıra îepki gösteren KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenktaş, "Türkiye olmasaydı Kıbns Yunan toprağı olacaktı" dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KK ri gerektiğini" belirten KKTC CumhurbaşTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Güney kanı Denktaş, bugünün tek kutuplu dünyaKıbns'ın tanınması için Türkiye'ye yapılan sında hak \ e adaletin olmadığını kaydetti. baskılara tepki göstererek, "Toplu mezar'İnsanlığımızdan utanıyoruz' larla yolunu çizmiş bu hükümeti mi empoze edeceksiniz? Dünyaya soruyorum, hanDenktaş, IsrailFilistin, Afganistan ve Irak gi hak ve güçle bunu yapacaksınız?" dedi. örneklerini vererek ABD'yi şöyle eleştirdi: KKTC Curnhurbaşkanı Denktaş dün sabah "Televizyonlardan Irak halkına yapılanlaCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile rı gördükçe insanlığınıı/dan utanıyoruz. kahvaltıda bir araya geldi. Basına kapalı gerBir memlekete demokrasi götürmenin yoçekleşen kahvaltı, 1 saat sürdü. Denktaş, da lu bu ise eksik olsun demokrasi. Hep birha sonra 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi likte ABD'ye seslenelim: Lütfen insanlann rel ile Gazı Ünıversıtesi'nde düzenlenen "Avvicdanlarını karartan bu eylemlerden vazrasya Sempozyumu"na katıldı. geç! Askerini Irak'tan çek ve İslam ülkelerinden oluşan BM Barış Gücü'nü gönder. 'Dünyanın tek kovboyu ABD' Sen isteyerek veya istemeyerek gaddar işgalcı' durumuna düştün. Irak halkını, asiYoğun katılım nedeniyle çok sayıda kişinin ler' diyerek öldürme hakkın yoktur." Denksalona giremediği sempozyumda ayakta altaş, "ÂBD petrol kaynaklarına sahip olabilkışlanan Denktaş, kendilerine yapılan baskımek için Rusya ve Çin'i saf dışı bırakalann insanlık tarihinde pek parlak sayfalar oluşturmayacağını kaydetti. ABD'nin "dün maz, Avrasya'yı kendine köle olacak biçimde kulIanamaz,Türkiye'yi sadece kendine yanın tek kovboyu" olarak kendisinde diğer itaat edecek şekilde dizginlevemez" dedi. ülkelere demokrası götürme hak ve yetkisi bulduğunu anlatan Denktaş, Kıbns'ta da buHangl hakla yapacaksınız?' nu en insafsız biçimde uyguladığını söyledi. "Hür insanlann yere yatmış olsalar bile Rum yönetımuıın dünyayı kandırarak Anayağa kalkıp zulme ve baskıya boyun eğnan Planı'na "hayır" dediğini anımsatan meyerek şerefleriyle ölmeyi tercih etmele Denktaş, bu plan uygulanmış olsaydı adanın lOyıl içindeRumCumhuriyet'iolacağınıbelırtti. Denktaş, "Türkiye olmasaydı, Kıbns bir Rum Cumhuriyeti, daha sonra da Yunan toprağı olacaktı. Ve istenilen budur" dedi. Rum yönetiminin meşru Kıbns Cumhuriyeti olmadığını belirterek, Türkiye'ye yönelik tanıma baskılannı eleştiren Denktaş, "Toplu mezarlarla yolunu çizmiş olan bu hükümeti mi empoze edeceksiniz? Dünyaya soruyorum; hangi hakla ve hangi güçle bunu yapacaksınız" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY 'Ruma teslim edecekler1 Denktaş, tüm baskılara karşı Rusya ve Çin gibi büyük bir ülkenin "bunlan yapamazsınız" diyebilecek olması durumunda gidip o ülkeye "bizi kurtann" diye "yalvarabileceğini" belirtti. Bu iki ülkeye BM Güvenlik Konseyf nde kendilerini desteklemesi çağnsı yapan Denktaş, "Silahla yapamadığım, AB kanalıyla yapmak için AB'ye girmiş olan Ruma bizi teslim edecekler" dedi. Demirel de, Kıbns sorununun ortaya çıktığı günden beri Türkiye'nin ulusal davası olduğunu belirterek "Türkiye'nin AB üyeliğinin bedeli, Kıbns'ta kazanılmış haklar olmamalıdır. Bunun akılla, vicdanla, sağduyuyla bir münasebeti yoktur" dedi. • Baştarafı 1. Sayfada miş gibi algılanıyor, kurtanyorum... Her şey 17 Aralık'a kilitlendi. Bu kilitlenme iyi oluyor. Bütün sorunları bir olayın arkasına tıkıyorsunuz. Üzerine de bir tarih kilitlemesi yapıyorsunuz, o güne dek başka bir şey konuşulmuyor. Ikiyıldırgömlek, elbise, kravat değiştirmekten başka bir şey yapmaya pek fırsatım olmadı. Milli Görüş gömleğini çıkar, yerine bol kesim hâkim yaka gömlek giy. Onun üstüne kravat tak. Baştaki takkeyi iyice sık, üstüne şapka geçir... Imanım gevredi ama, olsun. Iktidarım, yani şey imanım bozulmasın da... Iktidarda en sevdiğim şey basın özgüriüğü. Meöer bu basın özgüriüğü kadar güzel bir şey yokmuş. Istediğin gibi konuşuyorsun, istediğin gibi yazdırıyorsun. öteden beri basın özgürlüğünü tarif etmek için uğraşırım. Iktidara gelince işi çözdüm: Basın özgüriüğü, iktidar koltuğuna oturan kişinin basını istediği gibi kullanma özgürlüğüdür! Basın özgüriüğü öyle bir şey ki, ınsan kullandıkça daha fazlasını istiyor. Daha da genişletmenin yollannı arıyorum. Çokseslilik işini de çözdüm. Diyelim ki makam odamda kameraya karşı konuşuyorum. Çekim tamamlanıyor, bütün kanallara gönderiliyor ve her kanal yayımlıyor. Al sana çokseslilik. Halkımız hangi kanalı açsa beni görüyor. Her kanalın sesi ben. Ne çok ses... Al bana çokseslilik... Vatandaşlanm hariç, dünya ile çok iyi anlaşıyorum. Ee bu kadarcık eksiklik de olsun. Ama onlann da hakkını yememek gerek. Gariplerimin hiçbir sorununu çözemedim, meydanlarda bunları dile getireni azarlıyorum. Onlarda sesini çıkarmıyor. Bundan güzel demokrasi mi olur? Vatandaş konuşma hakkını kullanıyor, ben azarlama hakkımı kullanıyorum. Hakları hakkaniyetle paylaşıyoruz... Devlet ayrı iktidar ayrı Devlet işleriyle iktidar işlerini ayırmam iyi oldu. Laiklik miydi neydi, onu da buna benzer biçimde tarif ederlerdi. Benimki başka bir yöntem. İktidar olarak istediğimi yapıyorum. Kimi istersem atıyorum. Yani hem dışan atıyorum hem istediğim makama atıyorum. Eğer işlerin iyi gitmemesinden yakınacak olursam da bas bas bağınyorum: "Kardeşim nedirbu bürokrasiden çektiğim? Yeter artık. Bürokrasi daha fazla ayak bağı olmasın..." Kimse çıkıp da, bürokrasi senin elinde değil mi, istediğin adamı istediğin yere getiriyorsun daha niye yakınıyorsun, demiyor. Ne güzel... Ana muhalefetle aram çok iyi. Muhalefet partisi nedir? Iktidara yardımcı olan partilere muhalefet partileri denir. Onlar bana değil, benim karşıma çıkan sorunlara karşı muhalefet ediyorlar. Bu tanım çok hoşuma gitti. 17 Aralık'ta duruma bakacağım, eğer bize çok ağır koşullar getirirlerse tek başıma göğüslemem zor olur. O zaman muhalefet liderini de yanıma alacağım. Bana karşı çıkan olursa, "Kardeşim" diyeceğim, "bak muhalefet de benimle biriikte. Eğer bir sorun olsa yanımda olur muydu?" Meclis'ten son derece memnunum. Istediğimiz yasalann çıkması bazen zaman alıyor ama, olsun. Bu işlerin o kadar da kolay olmadığını göstermek lazım. Mevcut yasalarda bazı oynamalar yapıyoruz. Her oylamada bazen taşlar bazen başlar yerinden oynuyor. Kavga gürültü... Biz de iki geri bir ileri adım atıyoruz... Sonunda yasa çıkınca benim medyam buna şu adı takıyor: Sessiz devrim! Ne güzel... Acaba bunun seslisi nasıl oluyor? Geçtiğimiz günlerde yılın Avrupalısı ödülünü aldım. Her fırsatta bana yılın Avrupalısı ödülünü veriyorlar. Aslında ihtiyacım yok ama, olsun. Fazla ödül gözçıkarmaz... Avrupa'yla o kadar güzel bir bağ kurdum ki... Demokrasi tramvayına bindik gidiyoruz. Seneye Avrupa'yı da aşanz... Sıra neredeyse ya nasip deyip oraya da gireriz... Bu tramvayın hızına da diyecek yok. İki yılda Avrupa... Eyvah okyanus, Avrupa'yı geçmişiz... Fren neredeydi?.. Eyvah, fren yerine gaza bastık... ankcurrv« cumhuriyet.com.tr AP Başkanı Borrell, Avrupa kamuoyunun şu anda tam üyeliğe karşı olduğunu söyledi AB Türkiye'ye önyargdı EBRU ERDOĞAN Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Josep Borrell Fontelles, AB'ye üye ülkelerde Türkiye'yle ilgili önyargı olduğunu belirterek şu anda AB kamuoyunun, Türkiye'nin tam üyeliğine karşı olduğunu söyledi. Borrell, konuşmasında Diyarbakır'a gideceğini anlatırken Sivil Toplum Kuruluşlan Birliğfnden Ramazan Bakkal tarafından sözlü olarak protesto edildi. Iktisadi Kalkınma Vakfı(lKV) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafindan düzenlenen "Kritik Karar Eşiğinde TürkiyeAvrupa Birliği İlişkileri" konulu konferansta. Borrell bir konuşma yaptı. AB kamuoyu tarafindan Müslümanlıkla demokratikliğin bağdaştınlamadığını ifade eden Borrell. müzakereler ve tartışmalar sonucunda AB kamuoyunun önyargısız, daha çok bilgiyle karar verebileceğini belirtti. Ekonominin büyümesine, TRTde yapımcı, Stratejik Analiz dergisinin yazıişleri müdiirü olduğunu bildiren Bakkal'ın. tartışmanın ardından tekrar salona girmek istemesi üzerine otel Güvenlik Müdiirü Mustafa Gündoğdu ile arasında arbede yaşandı. (AA) enflasyonun düşmesine karşın, Türkiye'nin çok büyük ve fakir bir ülke olduğunu, kişi başına düşen gelir seviyesinin hâlâ AB ülkelerinin çok altında olduğunu dile getiren Borrell, müzakere sürecinin çok uzun olacaguıı yineledi. Türkiye'nin, AB'ye uyum çerçevesinde pek çok yasa çıkarmasına karşuı yasal, kültürel ve ekonomik seviyelerin, AB'ye daha da yaklaştınlması gerektığine değinen Borrell, "AB üyelerinin tutumunun ırkçılık ya da Türkiye'nin Müslüman olmasından kaynaklandığı (0212) '</ SANAT CA1ERISI düşünülmemeli. En son Hollanda'da gördüğümüz olaylar bunların tetikleyicisi oluyor" dedi. E KV A TOR S A N A T G A L E R i Sİ Valı Konağı Cd. Pasaı 73 K:1 N 28 Nışantaşı ' Tel: 212.225 23 18 www ekvatorgalen.com ınfo@ekvatorgalefi com HAYATI MİSMAN Gravür Sergisi 1 17Aralık2004 Pazar PBsı OşmcB ftemOn 12.001830vas: ısneio Cd Selın S» No 1121 CaddeoostanIST T«l. (0216) 360 WS4 "2004 Yaz Ürünleri" 34 Kışısel Sergisi 2 3 1 Aralık 2004 RASİN NESTEREN SİLİVRİLİ RESİM SERGİSİ 23 KASIM11 ARALIK 2004 OALER1 AYŞE'NİN 25. SANAT YILI KARSU TEKSTİL GALERİSİ + YENİDEN AÇILIYOR T A K I m GALERIS! ORHAN TAYLAN LÜTFÜ KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGI SARAYI Galeri Tel: (0212) 288 33 89 www.karsu.com.tr/gslerrindex.html yusuf katipoglu harmony sanat www Husrev Gerede Cd N: 102/B (Fmn Sk.) Teşvıkıye IST T l l : 2SÜ t 2 » 1 ODA resim sergisi 4 aralık 26 aralık galerisi G A L E R İ S İ icodiye caddesi 70 kuzauncuk tel 0216 553 21 67 faks 0216 553 89 22 aalerımız pazartesı narıç Keraün 11 0019 00 soatten orası açıktır harmonyaaleri com ŞAKAY1KSOK 457 TLJNA PALAS D 1 NİŞANTAŞI, ISTANBUL TEL 0212 343 21 54 SANAT \ SANAT EVİ doku sanat galerileri VURAL YILDIRIM RESİM SERGİSİ 3 23 ARALIK 2004 Caferağa Mah. Moda Cad. Guneş Apt. No:19 Kat.1 Dairei KadıköyİSTANBUL Tel.: 0216 450 17 69 Fax.: 0216 450 17 68 email: ınfoömorsanat com web: www morsanat.com KAYfflAN KESKINOK Resim Sergisi 2 29 Arahk 2004 Ihlamur Teşvikiye Yolu (Av.Süreyya Ağaoğlu Sok ) No: 4/234 TeşvikıyeIST. Tel: 0212.246 24 96 / Fax : 0212.246 38 42 ama olduğundan fazla zorlaştırmayın. Yani olmayan tehlikeleri varsayma\ın. Ele almamız gereken yeterince sorun Hayati önemde' var. Yeni sorunlar icat etTürkiye'nin AB'ye üye meyelim." Borrell konuşmasında, liğinin iki taraf için de hayati önem taşıdığını anla dini azınlıklann özgürlütan Borrell. "Biz Türki ğü ve Türk olmayan grupye'ye politik ve ekono lardan söz ederken "Bu mik bağlantıların güç akşam Leyla Zana ile gölenmesini sağlarız ve rüşeceğim ve yarın da bunlar demokratik de Diyarbakır'ı ziyaret edeğerleri ve insan hakları ceğim" dedi. Bu sırada Borrell'in sönı güçlendirebilir. Türkiye de bize, İslam dünya zü, Türkiye Sivil Toplum sına Avrupa'nın Hıristi Kuruluşlan Birliği yönetiyan kulübü olmadığını cisi olduğunu söyleyen ispatlayabiür" dedi. Tür Bakkal tarafindan proteskiye'nin üyeliktartışmala to edilerek yanda kesildi. nnın AB'nın geleceği açıDiyarbakır'da sından çizilecek yol için ne işinlz var?' de önem taşıdığına değiAyağa kalkan Bakkal, nen Borrell, AB kamuoyunun önünde, "AB, daha yüksek sesle bağırarak geniş bir birlik mi ola şöyle konuştu: "Sizin Dicak? Yoksa birbirine mi yarbakır'da ne işiniz kenetlenecek" sorulan var? Siz Bask'a gittiniz nın bulunduğunu söyledi. mi, Bask'ta konuştunuz mu da Diyarbakır'a giYeni koşul yok' diyorsunuz? Biz 5 bin Borrell, Avrupa Parla yıldırAnadolu'dayız.Vamentosu'nun 14Arahk'ta tanseverler bu ülkeyi sison karannı vereceğini de ze böldünneyecek. Avruanımsattı. Borrell, Kıbns pa Parlamentosu bahaile ilgili bir soruya şu ya nesiyle Türkleri aptal yenıtı verdi: "Türkiye'nin rine koyamazsınız. Deönüne Kıbns ile ilgili ye nizli'de, Bilecik'te fakirni bir koşul konulmuyor. ler varken sizin DiyarbaBirileri' 17 Aralık'tan ön kır'da ne işiniz var?" ce Kıbns'ı tanunamız laToplantının yapıldığı zım' diyorlar. Kim söyle salondan dışan çıkan Bakmiş, nerede söylemiş? kal'ın, tekrar salona girBöyle bir ifade yok. Siz mesine izin verilmezken Kıbrıs'ı tanımıvorsunuz otel Güvenlik Müdürü ama AB'de Kıbrıs'ı tem Mustafa Gündoğdu ile sil eden parlamenterler Bakkal arasında arbede var. Orada parlamento yaşandı. Bakkal, polis olda onlann sözü dinlene duğu belirtilen kişilerce cek, ondan sonra oylama toplantının yapıldığı meolacak. Bu zor bir soru, kândan uzaklaştınldı. * DEHAP'lı belediye başkanları Toplumsal barış çağnsı yapıldı DİYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosu) Seçimi SHP listesinden kazanan 57 DEHAP'lı belediye başkanı 17 Aralık zirvesi öncesi "Toplumsal Barış Çağnsı" yaptı. Başkanlar, "Türkiye yurttaşlığı üst kimliğinde, yakaladığunız bu tarihiftrsatınve aydınlık geleceğe dair umutların heba edilmemesi gerektiği inancındayu" dediler. DEHAP'lı belediye başkanlan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir öncülüğünde dün Büyükşehiı Belediye Tiyatrosu'nda bir araya gelerek "Toplumsal Barış Çağnsı" başlıklı büdirgeyi açıkladılar. Baydemir, 1999 yılında PKK'nin tek taraflı ateşkes ilanı ve Helsinki Zirvesi'yle Türkiye'nin AB sürecine dahil edilmesiyle zorunlu olarak ortaya çıkan demokratikleşme sürecinin, yeterli oranda değerlendirilmediğini savundu. 17 Aralık zirvesi öncesi demokrasinin yeniden yoğun olarak tartışılmaya başlanmasıyla kültürel haklar, azınlıklar, hukukun üstünlüğü ve insani kalkınma kavramlarına bir kez dana ilgililerin dikkatini çekmek istediklerini belirten Baydemir, "Toprak bütünlüğü içerisinde, Türkiye yurttaşlığı üst kimüğinde, yakaladığımız bu tarihi fırsatm ve aydınlık geleceğe dair umutların heba edilmemesi gerektiği inancındayız" dedi. DEHAP'lı belediye başkanlan 17 Aralık öncesi demokratikleşme yönündeki adımlarla ilgili açıklamalar ya parken Diyarbakır'da parti yöneticileri birçok sivil toplum örgütüyle birlikte 12 Aralık'ta "Farklüıklara Evet Ayrımcılığa Hayır" mitingi gerçekleştireceklerini söyledile»