20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2004 PAZAR HABERLER 2 Temmuz Vakfı Başkam Demir: Aleviliği mistik tarikata dönüştürmeye çalışıyorlar CUMHURİYET SAYFA 'AKP mezhep partisidir' ANKARA(CumhınwetBün)su)Pir Sultan Abdal, 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Başkanı Murtaza Demir, hükümetin Aleviliği özünden saptırarak "Alevisünni kav gasını ilköğretim okuüanna kadar yaymavı ve siyasi çıkar elde etmeyi" planladığınıkaydetti. Demir, "ABçevrelerinin yanılgısı, AKP hükümetini oluşturan siyasi oiuşumun mezhep partisi niteüğidir" dedi. Pir Sultan Abdal, 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfi Başkanı Murtaza Demir, yaptığı açıklamada, AB "nin iyi niyetli olduğuna inanmak istediklerini belirterek bütün önerilerine karşın Alevilerin temel istemleri konusunda somut hiçbir ilerleme kaydedilmediğini vurguladı. Demir, "AB çevrelerinin yanılgısı ya da sfyaseten göz ann ettikleri gerçek AKP hükümetini oluşturan siyasi oiuşumun mezhep partisi nitetiğkür" dedi. Demir, AJe\ıliğin yasal güvenceye almması ve cemevlerinin inanç merkezi olarak tanınması hakkınm insan haklannı, inancını serbestçe seçme ve onu yaşama özgürlüğünü içermiyorsa hiçbir değeri olmayacağını söyledi. 'İÇINI BOŞALTACAKLAR" Hükümetin, AB'yi ve AÎHM'yi "aMatmaya" çalıştığını belirten Demir, şunlan kaydetti: "Hükümet, gelecek yidan başlayarak kuşkusuz içini boşakarakve kendince mistik bir tarikat konumuna getirerek POLTrtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA UnakJtan: Her gün para isttyorlar • ANTÂLYA(AA)Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Çahşmayan bütün kuruluşlan özelleştireceğız. Bakan ve milletvekili arkadaşlar, her gün para için kapımda. Bir bakan arkadaş, 'Yatarım kapının önünde' dedi. 'Ölürüz" diyorlar. Bir öl de göreyim. 'Arabalara nasıl zam yaparsın' dediler. "Yapanm..." "Enerji Bakanı geçmişte paltosuyla oturuyordu bu memlekette" diye konuşan Unakıtan, "Bunu söylerken isim vermek istememiştim ama o bakan Deniz Baykal'dı. Saygımız sonsuzdur kendisine. Hiç kimse üzülmesin, kızmasın. 70 milyonun menfaatı önemli. Yapanm o zammı" diye konuştu. • Murtaza Demir, hükümetin Aleviliği ders kitaplanna koyma girişiminin AB'yiveAİHM'yi "aldatmaya" yönelik olduğunu savundu. Demir, "Zorunlu din dersi uygulaması ve Diyanet İşleri Başkanlığı kaldınlsın" dedi. okuHarda .AJe\iIiği de ögretmeyi programuıa aldL Hangi Aleviliği, 'cemevi cümbüşevi' diyen Sunni Diyanet İşleri Başkanı'nm tanımladığı ve özünden sapürdığıAlc%iliğLBizlerAJevTKğinsonu demekolan AJeviBğin zorunlu din dersleri kapsanıına almması çabasına direnip çocuklanrmzm sınıfta kalmalan pahasına bu derse girmelerine engel olaeağız. Zorunlu din dersi uygulaması ve Diyanet İşleri Başkanhğı kaldınlsın." Aynalara İnanma Sakın... Bulutlar uçuşuyor muydu, yoksa gökyüzü bir mavi yalnızlığı öfkeyle mi karşılıyordu? O sırada aynaya baktı... Shakespeare'in bir dizesi geldi usuna farkına varmadan: "Yaşlısın deselerde bana.. inanmam aynalara/ Gençlik ve sen aynı yaştasınız ya!" İçinde derin bir sızı, yüreğini alıp götürdü bilinmeyenedoğru... Bir şeyler yazmak istedi. Biraz Yannis Ritsos'tan okudu... Gülümsedi. Kırtangıçlar havalandı karşıki evin çatısından. Usulca "Nasıldagüzelsin"dedi. Durdu, odanın içinde gezinirken ekledi: "Korkutuyor beni güzelliğin. Açım sana, susadımsana..." Mavi gökyüzü yalnızlığa tutsaktı o anda... Yannis'le konuşuyordu artık. Onun dilini konuşuyordu. Ince bir gül tacı bir bardak temiz suda duruyordu... Hiç kimselerduymuyordu söylediklerini. Hiç kimse o esen fırtınanın sesini işitemiyordu... Bir batık kent görmüştü bir gece düşünde. Kaçışlann acısıyla hiç kımıldamadan durmuştu... Bir kez daha baktı aynaya... Okumaya başladı... "Billyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadınal Biliyoıvm, evet, öldüğüme göre, diyor kadın./ İki gömleğin de ütülendi, çekmecede,/ Sadece küçücük bir gül benim özlediğim." Aynaya baktı bir kez daha... Canı limonlu votka istiyordu... Pencereye doğru yöneldi. Hamburg, bir gece yansı sarhoşluğunu yaşıyordu. Sarı saçlı bir dilber, zenci gemicilerle pazarlık yapıyordu... Mavi gökyüzünün yalnızlığı takıldı aklına. Nedense gece yansının farkında değildi... Yeşil koltuğa gömüldü... Pablo Neruda'dan yanm kalmış biröyküyü dinlemeyi yeğledi: "Gözlerimararonu, çağınryanıma./ Yüreğim çağınr, ama yoktur busefer./ Böyle gecelerdeydi, beyazlaşırdı ağaçlar./ Gayn ne biz eski biziz ne de geceler." ••• Yıldızlar, gece yansı buluşmalannı sever mi? Bir masal kahramanının avuçlanna saklanan acı karanhğı sever... Koltuktan kalkıp pencereye yöneldi. Limonlu votkadan bir yudum daha aldı... Attila Jozsef ince tül perdenin arkasından bakıyordu: "Muhtacım sana.. çalışan kalabalık/ Nasıl işe, ekmeğe, özgühüğe muhtaçsa/ Ve nasıl avuntuya muhtaçlarsa kuşatıldıklarında/ Çünkü gelecek doğmadı daha acılardan." Birden gözlerinden yaşlar boşandı Hamburg sokaklannda... Koşmak istedi, koşamadı. Bağırmak istedi, bağıramadı... Diyordu ki: "Bıktıran yaşamımı! Daha eğil üzerime, tehditkâr başınla; yıkılışımdan gururiu, hatıhayarak, acıyarak, ona bir zamanlar o olana. Bir daha!" Kendini James Joyce'a benzetti... Birlikte, geceyle iç içe, yatıyorlardı toprağa... Durmadan, bıkıp usanmadan soruyordu: "Beni seviyor musun, beni seviyor musun?.." Ne diyecekti bilmiyordu... Tek bildiği şuydu: "Gel teslim oluyorum. Daha da eğil üzerime! Burdayım. Boyun eğdiren bırakma beni, korv beni, teselli et beni, ah esirge beni!" Bir fırtına sesini duymuyordu o. Bir kaçışın içindeydi o... Ama nereye kadar kaçacaktı? Karanlık yakınlığıyla kör eden bir yalnızlığın içinegömülmüştü... O otel odasında tek başınaydı... Bir daha baktı aynaya, saçlanna düşen aklan gördü... Çalıkuşlannı yosunlu bir tünekte tanımıştı çocukluğunda... Alsancak Gan'nda tütün işçisi kızlaria tanışmış, son tren bekçilerinin hüznüyle buluşmuştu... Bir Hamburg akşamında hem sarhoş hem de yalnızdı... Mavi, laciverde yenik düşmüştü. Sokak lambalan donuk san bakıyordu... Loise Bogan'la o akşam selamlaştı... Loise, "Dönsen bulutlar ulkesinden" dedi ona gülümseyerek. Bini omzuna koyup kulağına bir şeyler fısıldadı: "Şimşekler seni getirse/ Tutsak kentlerin içindenl Seni yıldızlar bir bilsel Böyle yakamazdı yürekten." İçinde fırtınalarkoptu... Ve yanıt verdi Loise'ye kendi dilinden: "Dumanlar gerisinde sen belirsen/ Sen belirsen de yaksan tekmil ışıklanl Sen bir gece yansı beklediğim/ Getirsen el değmemiş sevdaları." ••• Sabahın sisi kente ininceye kadar pencereden dışanyı seyretti... Bir kıriangıç sürüsü havalandı kırmızı kiremitli ahşap binanın çatısından... O, gökyüzüne bakıyordu... Bulutlar ötesindeki sevgiliyi düşündü... Büyücek uzaklığın erimesini bekledi... Susmuşlar ülkesinde bir garip yolcuydu sanki... Bir 'dost' mektubunu okudu uzun uzun... Çılgın sevişmelerin içine doğru koşmak istiyordu... Yüzünde rüzgâr ve güneş vardı dışanya çıktığında... Sabahın sisi yitip gitmişti. Bulutlar uçuşmuyor, mavi gökyüzü yalnızlığı kovalıyordu... Yaşamı delice seviyordu. Bunca çılgınlıklardan sonra uslanmak bilmiyordu... Aynaya bakmak için tuvalete girdi... Ama aynaya bakmadan dışan çıktı... Beklediği sevgiliyi ardına kadar açık kapılarda aramaya koyuldu... Ne yazık ki yoktu!.. hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 9Û98 CMUK TASARISIKABUL EDÎLDl ÇİZMEDEN YUKARI SENİ ZOKLA KAÇIRAN BU ADAMI, KENDİ MeclisHe 'provokatör' tartışması • CMUK Tasansı görüşmeleri sırasında ajanprovokatör tartışması yaşandı. AKP'li Ersönmez Yarbay, gizli soruşturmacıyla ilgili maddenin "ajan provokatörlüğü" resmi hale getireceğini söyledi. Bakan Çiçek ise düzenlemenin gerekliliğini savundu. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) TBMM Genel Kurulu'nda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasansf nın görüşmeleri sırasında "ajanprovokotör" tartışması yaşandı. AKP'li Ersönmez Yarbay, "gizli sonışrurmacı görevlendiıîlmesi" maddesinin "ajan provokatörlüğü'' resmi duruma getirdiğini belirterek "MİT, Genelkurmay ve emniyetten sonra savcılann da istihbarat örgütü olacak" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, CMUK Tasansı kabul edildi. Tasannın telefon dinleme, gizli soruşturmacı görevlendirilmesiyle teknik araçlarla izlemeye ilişkın maddeleri tartışma yarattı. AKP'li Ersönmez Yarbay, gizli soruşturmacı görevlendirilmesiyle ilgili maddeye karşı çıktı. "Bu maddeyle ajan provokatörlüğüresmihale genrryoruz. Şimdrvç kadar neçektrvsek gizlilikten çektjk" diyen Yarbay, AbdullahÇath ve AlaattmÇakıa gibi isimlerin resmileştirildiğüıi vurguladı. Yarba\; "Bu madde devleti zayrilaor, töhmet alonda bırakır. Bunun sonu gizli tanıkve gizti sanığa kadar gider" dedi. Ersönmez Yarbay'ın eleştirisine yamt veren Adalet Bakanı Cemfl Çiçek ise Türkiye'de cezaevlerinde 47 ayn örgüt elemamnın banndığmı belirterek "Türkiye'yi suç örgütierinin cirit attığı, her isteyenin istediğini yaptığı, geleceğimizi tehdit eden bir ortamı onlara vermemetiyiz" dedi. Tasannın "Duruşmadahazırbulunacaklar'" başlıkh maddesi görüşülürkenCHP'lımılletvekilleri, mahkemede avukat ve savcılann aynı seviyede oturmalan yönünde önerge verdiler. Kılıç, avukat ve savcılara eşit silah hakkı verilmesini önerdi. AKP'li Hakkı Köylü ise "eşit silah" deyimini eleştirerek "Avukatlar, 7.65 tabanca taşryor da savalar Kalaşnikof mu taşryor?'' dedi. Tasanda yapılan değişiklikle çete suçlan ceza mahkemesinin görev alanı kapsamına alınırken, devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarda tutukluluk süresi 5 yıldan lOyılaçıkanldı. MUSAKART KIZANLA KOCALL&A KABUL EDİYOR MUSUN ? AB iki tarafa da ajantaj sağlar' • Istanbul Haber ServisiCHP İstanbul milletvekili, emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ, Türkiye'nin AB'ye üye olmasının, her iki tarafa da avantaj sağlayacagını söyledi. Elekdağ, Usküdar Amerikan Lisesi'nde düzenlenen "Türkiye Uluslararası Model Birleşmiş Milletler Konferansı" kapsamında yaptığı konuşmada, AB'ye katılımın Türkiye için Atatürk'ün reformlanndan sonra en etkileyici ve geniş çaplı politik ve sosyal değişim olacağını söyledi. Teftiş Kurulu'na Ünal atandı • ANKARA (AA)Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'na, Personel ve Prensipler Genel Müdür Yardımcısı Muttalip Ünal atandı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan atama kararlanna göre, Başbakanlık Müşavirliği'ne Ertan Dikmen, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı'nda açık bulunan Daire Başkanlığı'na Deniz Akkahve, Boru Hatlan ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü'ndeki yönetim kurulu üyeliğine de (Hazine) Mehmet Yener getirildi. nı ıı s a [email protected] RAK'TAKfSAVAŞA SEYİRCİ KALMAYIN' NKARA'DA TOPLANDILAR CHP Kadın Kollan Kurultayı toplanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Kadın Kollan, Irak'ta yaşanan savaşa seyirci kalmarun bedelinin çok ağır olacağını belirtti. CHP Kadın Kollan Kurultayı, bugün Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapılacak. CHP Kadın Kollan Başkam Güldal Okuducu, il kadın kollan başkanlan ile dün parti genel merkezinde bir araya geldi. Okuducu, burada, "CHPÜKadın 1 Kollan Toplanü Bikürgesi' ni okudu. Bildirgede, şu görüşlere yer verildi: "Şimdi, tam da şu anda, bir an için avucunuzu >1ireğinize basürm. Musul'da Ramadi'de, Bakuba'da, Samarrada, Beyci'de, FeDuce'desiniz. Orada, o kana\an topraklarda™ Düşünün ld orada annesiniz, laz kardeşsiniz, kız çocuğusunuz, kaduısuuz. Bu khü işgalde hiçbir sorurnluluğunuz, hiçbir suçunuz yok. Ama en agır bedeli siz ödüyorsunuz." Irak'ta yaşanan savaşa seyirci kalmanın bedelinin çok ağır olacağı belirtilen açıklamada, "CHP'B kadınlar olarak uygar dümaya sesleniyonız: Ey insanhk gör ve duy, yann sıra sana gelecek" denildi. DYP il başkanlan bütünleşme arayışında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkam Mehmet Ağar, partisınin il başkanlanm, "Merkez sağda toparlanma ve bütünleşme arayışlarT gündemiyle topladı. 2005 Nisan'ında yapılması beklenen DYP Olağan Büyük Kongresi'ne dönük hazulıklann da gözden geçirildiği toplantıda, genel merkez yönetimi, DYP'nin "merkez sağuı Hder partisi olması için" il başkanlannm görüş ve önerilerini masaya yanrdı. DYP II Başkanlan. Mehmet Ağar' ın başkanlığında dün toplandı. Toplantmın açılışında konuşan Ağar, AKP politikalannın Türkiye'yi "ne istenirse alınacak bir ülke" konumuna getirdiğini söyledi. AB konusunda Helsinki Zirvesi ile ulaşılan noktanın gerisinde bir manzarayla karşı karşıya olunduğunu kaydeden Ağar, ülkenin bu duruma düşürülmesinden hükümeti sorumlu tuttu. Kıbns konusuna da değinen Ağar, gelinen noktada Kıbns konusundaki kazanımlann "zerresinin bfle kahnadığını" belirterek zora girenlerin yemden KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'a sanldığmı söyledi. ADD: Patrikhane hıyanet içinde • ANKARA (Cumhuriyet) ADD Genel Başkam Ertuğrul Kazancı, yaptığı açıklamada son günlerde yeniden gündeme getirilen •'ekümenik" tartışmalanna sert tepki gösterdi. Kazancı. patrikhanenin yüzyıllardan bu yana Türkiye aleyhindeki bir "potansiyel"' olduğunu, mütareke döneminde ise tam bir "hıyanet" merkezi olarak çalıştığını vurguladı. Gökçen Çamlıyurt'un yaptığı haber nedeniyle aktif muhabirlikten alınması tepki çekti , iktidarın ajansı mı oluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) özel yurtlan kapatmaya "açık" gerekçe sayılan maddeyi yönetmelikten çıkarmasını haber yapan Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Gökçen Çamlrvurt aktif muhabirlikten almdı. Cağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ankara Şubesi, uygulamaya tepki göstererek "AA,AKP Ajansı mıohıyor? AA yönetimine AKP bürokrab değil gazeteci olmalan gerektiğhıi hanrlannz" açıklamasını yaptı. MEB tarafindan hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayunlanan Özel Yurtlar Yönetmeliği, AA muhabirinin pasif göreve getirilmesine neden oldu. Habere Milli Eğitim Bakanlığı tarafindan gösterüen tepkinin ardından Çamlıyurt, görev yeri değiştirilerek ajansın internet haberlerini hazırlayan biriminde görevlendirildi. CGD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan dün yapılan açıklamada, AA'da AKP'nin iktidanyla başlayan kadrolaşmanın, gazetecüik çahşmalannı da aksattığı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "Son olarak MEB'in özel tarikat vıırtlarını kapatmaya açık gerekçe sayılan maddevi yönetmelikten çıkarmasmı haber yapan Gökçen Çamhyurt aktif muhabiriikten 9 Jandarmaya taciz cezası • KONYA (Cumhuriyet) Konya Ahırlı'da jandarma komutan vekilliği sırasında karakola ifade vermek için gelen kadınlara tacizde bulunduğu belirlenen ve hakkında "görevi sırasında ırza teşebbüs" suçundan 4 ayn dava bulunan Jandarma Astsubay Doğan Tüysüz'e verilen 16 yıl 8 ay ceza Yargıtay tarafından onandı. Böylelikle Konya Cezaevi'nde yatan Tüysüz'ün cezası kesinleşti. PMD'DEN BÜLENT ARINC'A TEPKİ ANKARA (AA)Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), TBMM Başkam Bülent Annç'ın, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkam Josep Borrefl ile ortak basın toplantısında basın mensuplanna yönelik tavrım üzüntüyle karşıladığjnı bildirdi. PMD Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Annç, basın toplantısında paıiamento muhabirierinin konuk Başkan'a yönelik sorulanna, 'Ben bu konuşmalardan şunu anladım: Ispanyolcada palavTas var, bizde de palavra var. Demek ki aynı kökten gelen keümeler bunlar. Sayın Başkan, Türkiye'yi yeni tanıyacak. Bizim basımmızın bir kısmı, bir sorudan 10 soru çıkarmakta mahirdir' ifadesini kuSannuşor. Basın mensuplaruun, kamuoyıınu bilgilendirme amacrviameslekahlakıçerçevesinde, haber kaynaldanna soru sorma görevine saygı duyıümahduf ahmp internet smisinde görevlendirflmiştir. Bu uygulamayla ne yazık ki AA yönetimi hiçbir yorum kanhnaksızın dogru bir şekilde aktanlan habermin arkasındadurmakyerine,MEBBasın \lüşa\iri'nden akuklan taKmatı yerine getiren bürokratlar ohnayı secmiştir." 'HEDEFTEN SAPILIYOR' AA Genel Müdürü HBmiBengi ve AA yönetimine "AKP bürokraü değil, gazeteci olmalan gerektiği" anımsatılan açıklamada, "Aksi takdirde AA'nın, kurucusu Atatürk'ün kmduğu hedefdoğnımısunda çağdaş bir kurum olmaktan çıkıp AKP Ajansı'na dönüşmesi kaçınılmaz olacaknr" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle