23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA 8 TURKİYE Çanakkale Manisa Aydın Denlzli Zonguldak HABERLERIN DEVAMI Y 15 Sinop Y 11 Samsun Y18 Trabzon Y 14 Giresun Y 17 Ankara Y 13 Eskişehir Y 14 Konya Y 14 Sıvas Y 19 Antalya PB PB PB PB Y Y 15 19 15 15 10 9 12 7 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Istanbul Edirne Kocaeli Izmir PB 19 PB S PB PB 19 14 16 14 Y 17 Kars Bütün bölgelenmız parçalı bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdenız, Iç Anadolu'nun batısı ıle Batı Karadenız'ın batısı yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Havasıcaklığı Marmara, Ege ve Akdenız'de azalacak, dığer yerlerde bıraz artacak. Ekılutlu L Çok bulutlu DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münıh PB 2 K 1 PB 1 PB 9 Y 7 PB 5 PB 5 K 2 K 0 ı Yağmurlu Sofya Roma Atina Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad K 4 Bişkek Y 12 Tiflis Y 14 Kahire K 1 Şam PB PB PB PB K 3 5 9 3 3 Moskova Aşkabat Astana Taşkent aşkeı Ba 3aku B 10 PB 5 PB 9 A 23 A 19 Sulu kar , Gok gurultulü PB 1 PB 4 PB 8 Y 10 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada içindeler. Artık geçmişlerini anımsatmaya gerek yok. Şimdi sıntarak eskiden dinciydik, AB'ye ağzımıza geleni söylüyorduk diye başlıyorlar ve: Dün AB'yi karalıyoriardı, bugün övüyorlar. Başefendiye gelince, ondan başka büyük yok. ••• Yalaka yazariar ikisi arasında henüz karar vermedikleri için olayların nasıl gelişeceğini kestirmek zor. Fakat kimilerine göre RTE ile Gül'ün aralarından su sızmıyor. Kimilerine göre birbirlerini dikkatle izliyorlar. RTE, Gül'den kuşkulanıyor olabilir. Gül ise RTE'nin her gelişmeyi nalıncı keseri gibi kendisine yontmasından rahatsız. Işaretler bu savı doğrulamaya yeterli. örneğin RTE, Brüksel'de müthiş bir performans göstererek kocaman devletlerin kocaman başbakanlanna rest çektiğini çevresindeki koltuksuz bakanlar kanalıyla yaydı. Brüksel'de Amerikan barlannda bu bilgileri alan RTE tutkunu köşeler RTE'yi yağlayan ve yalayan bu bilgileri kamuoyuna sattı. Gül çabalannı, bakanlığının fedakârevlatlannın çalışmalannı bir kalemde silen, kendini Avrupa'ya kafa tutan bir kahraman gibi satan başbakanına fena halde bozulmuş olmalı ki; Bila'ya verdiği demeçte, "müzakerelerde sadece RTE'nin değil bütün heyetin karartı ve seıt tutum sergilediğini" söyledi. Bu arada yalaka yazı dizilerinde RTE'nin birden sinirlerine egemen olamadığını, ama Gül'ün yatıştıncı sözlerle sakin olmasını sağladığmı okuduk. Son Türk büyüğü masadan ayrılmaya karar vermiş, Gül acele etmeyelim demiş, görüşmelere devam etmeyi salık vermiş. Bu açıklamalar Gül'ün RTE'yi yalanladığını resmediyor. Gül'ün 2002'lerde iki ay daha başbakanlık görevini sürdürürse Lahey'de Kıbns sorununu çözeceğini öne sürmesi bile, bir anlam ifade etmiyor mu? ••• RTE kurduğu partide başbakanlığı başka ellere bırakacak değil ya; ne var bunda diyeceksiniz. Ama şimdi aynı kulvarda peşi sıra koşan Gül'ün nefesini herhalde ensesinde hissediyor olabilir. RTE, türbanlı Köşk idealinden vazgeçmiş değil. 2007'lerde ya erken seçimden sonra ya da önce Köşk... Ama mutlaka! Bakanlıklar semtine başefendi kim olacak? RTE şimdiden Gül'ü yatıştırmanın yolunu buldu. Gül'e kendinden sonra başbakanlık koltuğunu ima etmediğini kim söyleyebilir? Nereden çıkıyor bu senaryolar, daha ortada fol yok yumurta yok diyenler çıkabilir. Fakat yakın geçmiş benzeri olaylar içeriyor. Turgut Ozal, adaylığını ilan edinceye kadar 1987'den 1989'a kadar 2.5 yıl Cumhurbaşkanı Evren'den tabii çevresinden de Köşk virüsüyle sarsıldığını saklamadı mı? Ne ki, medyada bugün RTE gibi Köşk'ü istediğini öne süren yorumu da, haberi de yalanlamadı. Yan cebine attı. Köşk'e çıktı, "mutemetadatnı" Yıldınm Akbulut'u başbakanlığa getirdi. Değişik aktörlerin rol aldığı aynı piyes bugün sahnede. Mantığa uygun "bir ihtimal daha var"; RTE, Meclis'teki bugünkü çoğunluğuna dayanarak Köşk'e çıkmayı yeğleyebilir; o zaman parti genel seçime yeni genel başkan ve başbakan Gül'le girecektir. Tarihtekerrürederse... işteozaman, ANAP gibi AKP de hayırlısıyla hızla aşağılara doğru kayacaktır. Bu senaryo bile insana keyif veriyor. Atatürkçü çizgi devam edecek MİYASE İLKNUR Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu döneminde rektör yardımcısı olarak Istanbul Üniversitesi'nde (IÜ) görev yapan Prof. Dr. Nur Serter, yönetici olduğu süre içinde üniversitenüı sorunlannı ve çözüm yollanru öğrenme imkânı bulduğunu belirterek rektörlüğe aday olduğunu açıkladı. Kemal Alemdaroğlu'nun adayı gibi lanse edılmesine karşı çıkan Serter, "Istanbul Üniversitesi'nde ulusalcı ve Atatürkçü çizginin devamı için aday oldum. Kimsenin adayı değilim, seçilirsem kendi kişilik ve üslubumu yönetime yansıtacağım" dedi. Aday olma gerekçeniz... SERTER Sorunları biliyorum. sorunlanna çözüm üretebilecek bir vizyona ve kafa yapısına sahip olduğuma inanıyorum. Gerçekten üniversiteyi 21. yüzyılın gerekleri doğrultusunda bir çizgiye taşıyacağıma ve bugüne kadar sürdürdüğüm Atatürk ilke ve devrimleri konusundaki dik duruşu da devam ettirebilecek bir altyapıya sahip olduğuma inanıyorum. Seçimin erken olmasına dair sizin bir düşünceniz var mı? SERTER Seçimin şubat ayında olacağını varsayıyorduk. Daha erken bir tarih açıklandı. Prof. Kemal Alemdaroğlu'nun yürütmeyi durdurmak üzere idari mahkemeye bir başvurusu var. O başvuru öncesi üniversitede rektör seçiminin yapılması da ikinci bir temel istek olarak ortaya çıkıyor. Istanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne aday olduğunu açıklayan Prof. Serter, kimsenin adayı olmadığını vurguladı PORTRE NUR SERTER 1948, Istanbul doğumlu. Ortaöğrenimini Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, yükseköğrenimini Istanbul Ünversitesi İktisat Fakültesi'nde tamamladu 1970 'te aynı fakülteye asistan olarak girdl Mesleki eğitim, ücretler ve verimlilik, gecekondu sorunlanyla ilgüiçeşitli araştırmalarda bulundu. Halen tÜ İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri tlişkileri Böliimü öğretim üyesi, Çalışma EkonomisiAnabilim Dalı Başkanu Kemal Alemdaroğlu döneminde rektöryardımcısı. Seçimlerden sonra bir yürütmeyi durdurma karan alınırsa yine hukuk tekniği açısından yürütmeyi durdurma karan daha önceliklidir. O Sayın Alemdaroğlu'nun takdiridir. Siz Alemdaroğlu'nun rektörlüğü döneminde yardınıcısıydınız. Şimdi de sanki onun adayiymışsınız gibi lanse ediliyorsunuz. SERTER Biz Sayın Alemdaroğlu ile birlikte Istanbul Üniversitesi 'nin ulusalcı çizgisi, duruşu ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda mücadele verdik. Alemdaroğlu ile üniversiteyi daBu sizin aleyhinize olabilir mi? SERTER" Üniversitemizin rektörünün görevden alınmış olması öğretim üyelerini son derece rahatsız etmiştir. O nedenle rektörlük seçimini özgürce yapma ihtiyacı içindedir. Bu sürece dışandan yapılacak her türlü müdahale öğretim üyeleri tarafından hoş karşılanmayacaktır. rum. Bir şeyin altını önemle çiziyorum. Ben kendi projelerimle, kişiliğim ve kimliğimle aday olduğumu v'urgulamaya çalışıyorum. Ve istiyorum ki bana verilen oylar benim projelerime verilen oylar olsun. Madem öyle, projelerinizi öğrenelim o zaman... SERTER Öncelikle Istanbul Üniversitesi'nin en önemli meselesinin gelecek dört yılda eğitimde kalite reformunu gerçekleştirmek olduğunu düşünüyorum. Her bilim alanında Türkiye'nin en iyisi olmak için Istan kalite reformu gerçekleştirmek benim öncelikli hedefim. Bunu gerçekleştirirken de üniversitenin geleceğini planlaması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle üniversitenin fiziki altyapısından ideal akademik kadrolanna kadar her alanı içeren bir master plan yapmasına gerek duyuyorum. Yine üniversitenin bir diğer sorunu olarak bütün bu projeleri hayata geçirebilmenin yolunun idari bürolarda yaşanan sıkıntılan gidermek olduğu görüşündeyim. Öğrencilerimizin iş olanaklannı arttırabilmek için bir kariyermerkezi kurmayı hedefliyorum. Öğrencilerimizin mutlaka yönetimde söz sahibi ohnasını arzuluyorum. Lisansüstü eğitimde lisansüstü eğitimleri programlan mutlaka uygulamaya geçirmeyi tercih ediyorum. Müdahale olmamalı' YÖK'ün adayı ilk altıya girerse Cumhurbaşkanı onu atayacakdiye kulislerde bir söylenti var. Demokratik bulmuyorum bu tür söylentileri. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı'nin elbette takdiridir üniversitenin rektörünü atamak. Ancak daha seçım öncesinde her hangi bir aday üzerinde karar vermiş olabileceğine kesinlikle inanmıyorum. Bu Cumhurbaşkanımızm saygm ve hukuk insanı kişiliğiyle bağdaştınlabilecek bir söylem değildir. Kimse Cumhurbaşkanrnın adını kullanarak seçim öncesi propaganda yapmasın. Tek kadın aday sizsiniz galiba. Oy kullanacak kadın üye sayısı çok mu ve sizi desteleyecekler mi? Kadm üye sayısı yüzde 40 orarundadır. Kadınlığım üzerinden propaganda yapmadım. Tabii çok kadın öğretim üyemiz var ve gittiğim yerde de bu kadm meslektaşlanmın beni rektör olarak görmek istedikleri izlenimi alıyorum. 'Her keslmden oy alacaflım' Geçmiş deneyimlere bakılarak Istanbul Üniversitesi için tıp kökenli olmayanlann şansı olamayacağı • Istanbul Üniversitesi rektörlüğüne adaylığını açıklayan Prof. Dr. Nur Serter, Alemdaroğlu dönemindeki rektör yardımcthğıyla üniversitenin sorunlannı ve çözüm yollannı öğrenme imkânı bulduğunu belirtti. Yönetimde katıhmcılığı öne çıkaran ve öğrenci merkezli bir üniversite düşündüğünü belirten Serter, Alemdaroğlu'nun adayı olarak lanse edilmesine ise şu sözlerle tepki gösteriyor: "îstanbul Üniversitesi'nde ulusalcı ve Atatürkçü çizginin devamı için aday oldum." ha ileri düzeye taşıyan beraberliğimiz nedeniyle o çizginin devamından yanayım. Bu yöndeki görüşlere tümüyle karşı çıkıyorum. Buna sadece ben değil Sayın Alemdaroğlu da karşı çıkacaktır. Ben kendi projelerimle, Nur Serter olarak kendi kışiligimle ve kendi yönetim üslubumla adayım. Rektörlüğe şu an için 8 kişi aday oldu. Bazı adaylar kulislerde YÖK'ün adayı olarak sunuluyor. söyleniyor. Bu değişecek mi? SERTER Tabii, çünkü öğretim üyelerinin içinde tıp kökenli olanlann sayısı çoğunlukta.Bu kuralın değişeceğini düşünüyorum. En azından almış olduğum destek bunu gösteriyor. Alemdaroğlu'nu destekleyen gruplardan size oy geiecek mi? SERTER Zannediyorum. Hem onu destekleyen hem de desteklemeyen gruplardan oy alacağımı umuyobul Üniversitesi kollan sıvamalıdır. Bu da ancak bütün öğretim üyelerinin ve bütün ana bilim dallannın katılımıyla gerçekleşecek bir projedir. Alemdarofilu'nun davası Alemdaroğlu'nun açtığı dava, lehine sonuçlanırsa ne olacak? SERTER Yürütmeyi durdurma kararmın her şeyden daha öncelikli olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Ama bunun tabii ki seçimlerden önce belirlenmiş olması daha rahatlatıcı bir sonuç yaratacaktır üniversite adma. 'Celecefll planlamahyız' Bu da benim projelerimin ne kadar katılımcı olduğunu gösterir. Eğitimden başlayarak bilimde, özellikle iki tıp fakültemiz nedeniyle sağlıkta en iyiye ulaşmak ve bu anlamda da bir Kıyıda yapüaşmaya vize veklmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 6. Dairesi, kıyılan yapüaşmaya açan yönetmeliğin yürütmesini durdurdu. Yönetmeliğin anayasaya aykın olduğuna işaret edılen daire karannda, "Anayasa ve Kıyı Yasası hükümlerine aykın olarak kıyılardan herkesin eşit ve serbest yararlanma hakkını ortadan kaldıracak veya sımrlandırabilecek herhangi bir tasarrufta bulunulması mümkün değildir" denildi. TMMOBŞehirPlancıları ve Harita Mühendisleri Odalan, Bayındnhk Bakanlığı 'nca yayımlanan "Kıyı Kanunun Uygulannıasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik"in iptali ve yürütmesinin durdurulması amacıyla dava açtı. Başvuruyu inceleyen Damştay 6. Dairesi, kıyı, dolgu ve sahil şeritlerini yapılaşmaya açan düzenlemeye vize vermedi. Şehir Plancılan Odası'ndan yapılan açıklamada, "Bakanlıklan, anayasaya, hukuka uymaya, kıyılanmızı ve doğal varlıklanmızı korumaya ve toplum yaranna kullanılmasım sağlamaya çağınyoruz" denildi. ıştay: Anayasaya aykı SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 2 Ekim 2003: Maliye Bakanı Unakıtan, liman bölgesinde Saffet Ulusoy'la inceleme yaparken görülüyor. Tarih 31 Ekim 2003. tstanbul Valiliği'nin Pendik Kaymakamüğı ve Pendik Belediye Başkanhğı'na gönderdiği resmi yazı: "Müdürlügümüz arşivinde yapılan incelemede; 28.05.2002 tarihinde Bakaniığımızca Kıyı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca onaylanan 1/1000 ölçekli Kemiklidere Islahı Dolgu Alanı Imar Planı'nın (Belediyenin yapmış olduğu proje) mevcut olduğu, bu plandan başka ilgili şirketlerce kiralanan (UN RoRo AŞ) söz konusu alanlara ait Bakaniığımızca onaylanan bir dolgu planının mevcut olmadığı belirlenmiştir." B Baştarafı Arka Sayfada şuymuş da, Türk buymuş da, asarmış da, kesermiş de, vs... Birkeresindedayanamayıpsormuştuk:"...nedirbıj sizin Türklerie sorununuz? Size ne gibi bir kötülük yapmış olabilirler?" Cevabı şaşırocıdır. "...ne mkdir? Daha düne kadar Vıyana'daydınız; bu yandan da Pyrene'lerde: Bat Avrupa, ha bugün ha yann saldıracaklar korfcusuyla yaşadı: Bu bile yetmez mi? İki anlamı vardı cevabının: a/ Endülüs Emevileri ile Osmanlı'yı bir tutuyordu; yani olaya laik bir Fransız olarak değil, koyu bir Katolik olarak bakıyordu. b/ Türtderden düpedüz korkmaktaydı..." ...bu çağnşıma, son AB olayından önce söz birliği yapmış gibi dünyaca ünlü Fransız haftalık siyaset dergilerinden, en az üçünün, aynı 'kapak konusunu' seçmeleri neden oldu: Türklerden Korkmak Gerekir mi?' (Bkz. 'Le Nouvel Observateur') Böyle 'ortalama' bir 'Batılı'dan hangi anlayışı bekleyebilirsiniz? Izmir gazeteciliğimde. Fuar Zamanı Fransız ziyaretçilerin, yüzüme karşı 'Modern Türkrye' övgülerine az tanık olmadım; aynı ziyaretçilerin benzerleri, Çeşme'de, Gümüldür'deyadaUrla'daki tatil köylerinde, bizi zehir zemberek çekiştiriyorlardı, çok kulak misafîri olmuşumdur: Ne kabalığımız kalıyordu, ne cahilliğimiz!..) 'Kemallzm'l onlar sürdürüyordu... (...dedim ya, 'Beyaz, Hıristiyan ve Batlı' Emperyalizm'in, Sosyalizm'le Ulusalhğı, 'buluştunıp', iç içe geçirdiğini; tam olarak, Afrika'lı zenci Komünistleri (Dr. M'ba, Diopp, vsb...) tanıdıktan sonra anlamışımdır: Bartdung Konferansı, Tito/Nehru/Nâsır üçgenınin III. Dünya'ya sahip çıkması; Sokarno, Lumumba, Seku Ture gibi liderler deyim yerindeyse Kemalizm'i, kendi koşullan içinde sürdürmek mücadelesıni veriyorlardı. Tam da o sıralarda Franz Fanon'u, hemen arkasından Ziegler'i, Ballandier'yi, Maurice Dobb'u ve benzerieriniokumaya koyuldum; çoğu dilimize çevrilmemiş bu eserler, 'BaW olduklan halde, Emperyalizm'in yeryüzündeki tahribatını, açıkça ve kanıttanyla tartışıyorlardı. Ankara'daki ünlü Zafer Çarşısı'ndan, yıllar sonra bir kitapçıda, J.M. AJbertini'nin kitabını buldum ve aldım ('Azgelişmişliğin Mekanizması', May Yayınlan, 1978) Türkçeydı, fakat hak ettiği alakayı görmüyordu: O gün bugün, sıraa düştükçe sözünü eder, yaptığım alıntılarla okuru dürtmeye çabalanm; zira J. M. Albertini, orada Emperyalizm'in III. Dünyalı'yı zorla kendine benzetme, yine de hor görme politikasının, 'mekanizmasını' da anlatmıştır. Nasıl mı? Göreceğiz...) ± jı Bakandan izinsiz' ziyaret! AYKUT KÜÇÜKKAYA Başbakanlık'a bağlı müsteşarlığm resmi raporuna göre (Denizcilik Müsteşarlığı/9 Eylül 2003) " i m a r izni olmayan" ve "devletin resmi kayıtlannda gözükmeyen alanı" UN RoRo AŞ'ye 10 yıllığma kiralayan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Pendik Güzelyah'daki roro limanı inşaatını 15 ay önce ziyaret ettiği ortaya çıktı. UN RoRo AŞ, AKP'li bakanm ziyaretinden yaklaşık 1 yıl sonra bölgedeki yapılaşma için imar izni ve ruhsat almıştı. Cumhuriyet, haberleriyle kamuoyuna duyurduğu ve TBMM'de rüşvet iddiasıyla tartışmalara yol açan Pendik Güzelyah'daki yapılaşmaya son noktayı koyuyor. RoRo Gemi tşletmecüeri ve Kombine Taşımacılar Derneği'nin aylık yayın organı " R O D E R " i n 2003 Ekim sayısmda Unakıtan'uı "2 Ekim 2003" tarihinde o dönem izinsiz yapılaşmanın olduğu bölgeye yaptığı ziyarete sayfalarca yer veriliyor. UN RoRo Işletmeleri Yönetim Kurulu Başkam ve aynı zamanda RODER Başkanı Saffet Uhısoy'dan bilgi alan Unakıtan'ın bölgede yaptığı ziyaret, dergide fotoğraflarla gösteriliyor. "RoRo Terminali Hızla Inşa Ediliyor" başhğıyla verilen yazıda Bakan Unakıtan'ın ziyareti "Unakıtan'dan ziyaret" altbaşlığıyla veriliyor. RODER'in terminalini tamttığı yazıda "RoRo terminalinin yeni yılda hizmete açılması planlanıyor" bilgisine de yer veriliyor. Ancak şirketin yapı için imar iznini ve ruhsatı 2004 yıluım ikinci yansından sonra alabihnesi bugünlerde terminal açılması beklenen açılışm 2005 yılma kaldığuıı da ortaya çıkanyor. Başbakanlık'ın raporundan 22 gün sonra gerçekleşen ziyaretle ilgili Unakıtan'm görüşlerini ahnak üzere dün gün boyunca Unakıtan'a ulaşmaya çalıştık. Ancak Meclis Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmeleri nedeniyle kendisine ulaşamadık. 4 1 Karşıyaka Cumhunyet Okurlan Türk Kadınlar Bırlığı lzmır Merkez Şubesı'nın ortaklaşa düzenledıgı, AVRUPA BİRLİĞt ve TÜRKİYE Konuşmacüar YAŞAR MÛDECt Emeklı Hava Pılot Korgeneml ERDOĞAN ÖZER Avukat, üusal BM Konseyı Yürüme Kunılu Başkaıa Açıli}: Turk Kadınlar Bırlığı lzmır Şubesı Başkanı ŞERMİN AKMAN, Karşıyaka Cumhunyet Okurlan Sözcüsü DENİZ SAPMAZ Ikram: 6.5 mil>on TL. Yer: Koıuk Mercüry Otel Tarih: 30 Amlık Perçcmbe Saat: 14J0 Tüm Cumhun) et okukanm ve ulusumı se\en yurttaşlarmaı bekliyoruz. 2 Karşıyaka Cumhunyet okurlan olarak, koşullu bağışlarla yapılan bütün projelenn yanlışlığına ınanarak. lzmır Barosu'nu desteklıyoruz. M Kemal Atatürk'ün "tam bağımsızlık ancak malı bağımsızlıkla yoikselebılır" ve "Hangı bağımsızlık vardır kı. yabancılann öğutlenyle planlanyla yukselebılsm" sözlennın, dün olduğu gıbı bugün de, büyük önem taşıdığına ınanıyoruz tletişim: Deniz Sapmaz 0 232 3 « 09 75 0 544 249 24 91 PAIMEL Sezer'den Ceza İnfaz Yasası'na onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abmet Necdet Sezer, belli bir yaşın üzerinde olanlann cezalannı evlerinde çekmelerine de olanak sağlayan "Ceza Infazı Hakkındaki Yasa"yı onayladı. Infazın önceükle genel ve özel önlemeyi sağlamasını amaçlayan yasa, bu amaçla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmeyi, toplumu suça karşı korumayı, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmeyi, üretken ve yasalara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumlannı kolaylaştırmayı öngörüyor. Yasa, mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe cezanın infaz olunamayacağını hüküm altına alıyor. Yasa ile ceza infaz kurumlan, "Kapaü ceza infaz kurumlan", "Yüksek güvenlikli kapah ceza infaz kurumlan", "Kadın kapaü ceza infaz kurumlan", "Çocuk kapalı ceza infaz kurumlan", "Gençlik kapah ceza infaz kurumlan", "Gözlem ve sınıflandırma merkezleri", "Açık ceza infaz kurumlan" ve "Çocuk eğitim evleri" olarak sımflandınldı. Uç yıl ve daha az süreli hapis cezalan, hükümlünün yükseköğrenimini bitirebilmesi, birinci derece yakınlannın ölümü, bunların hastalık ve malullükleri nedeniyle ailenin tanm topraklannın işlenebilmesinin olanaksız hale gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi durumlarda, 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza en çok iki kez ara verilebilecek. j. Esas No: 2004,50 H.Vasi Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.11.2004 tarih 2004/50 H. Vasi sayılı dosyası ile evvelce tayin edilen vasi Muhammen Aktar'uı sağlık şartlannın müsait olmaması nedeniyle Muharrem Aktar'ın vasilik görevine son verilerek yerine Antalya, Yeşilbahçe Mah. 1481 Sk. Dallı Apt. No: 41 K: 4 D: 11 adresüıde ikâmet eden tsmail ile Servet'ten olma 1957 doğumlu, Ankara, Yenimahalle, Işınlaı, cilt: 022/06, sayfa: 02, sıra: 427'de nüfusa kayıtlı Müesser Adalıoğlu'nun mahcur Mehmet Ali Özhan'a vasi atandığı hususu ilan olunur. Basın: 59381 SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle