25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr Portakal Sanat ve Kültür Evi çağdaş Batı resmiyle doğrudan iletişim kurma sürecini başlatıyor Batılı ustalar Istanbıü'da ürkiye'de düzenlediği müzayedeler ve yaptığı yayınlarla önemli bir konuma sahip olan RafFi Portakal, Boudin, Monet, Renoir, Signac, Lautrec, Bonnard, Vuillard, Vlaminck, Dufy, Van Dongen, Picasso, Utrillo, Kisling'in birer tablosundan ve Rodin'in bronz bir heykelinden oluşan koleksiyonu yurtdışından ülkemize getirerek önemli bir girişimde bulunmuştur. Henri de Toulouse Lautrec Moulius sokağının merdivenleri (Yağlıboya pastel 70x53 cm) dan alınarak uzun mesafeler kat etmeleri, gene Batılüann inisiyatifine bağlıydı. îkili kültür anlaşmalan kapsamında, büyük paralar ödenerek geçici süreler için mekân değiştiren özgün yapıtlar, öncelikle güvenliklerini sağlamak üzere hatın sayılır sigorta yatınmını zorunlu kılar. Kişiler bir yana, devletin bile üstlenmesi uzak bir olasılıktır bu yüklü paralan. O nedenle bu konuda tek çözüm, önemli müzelerin bulunduğu kültür merkezlerine kişisel olanaklarla ulaşabilmek olarak görülmüştür. Özellikle 80 'li yıllardan sonra ikili ilişkilerin gelişmesiyle Türkiye'de açılan yabancı sergiler, özgün yapıtlann yolunu açmıştır denilebilir. Kişisel girişimlerle yurtdışından getirümiş yapıtlar dönemi, daha yakın yıllardadır. Örneğin 1991 'de îstanbul'daki Ramko Sanat Galerisi sahibı Nahit Kabakçı, aralannda Dufy, Pisarro, Modigtiani, ChagaH, Picasso, Buffetgıbı sanatçılann bulunduğu yapıtlar topluluğunu getirmiş ve saüşa sunmuştu. Ancak yaratüğı çok olumlu etkiye karşın o dönem koşullan açısından ödenmesi zor fiyatlarla satışa konulan bu yapıtlar alıcı bulamamıştı. Sadece bir yapıt için 400 bin dolar ödemeyi göze alan bir alıcı çıkmış, ancak o alıcı da sonradan bu ısteğini içıne gömmek zorunda kalmıştı. Bu kez, Türkiye'de düzenlediği müzayedeler ve yaptığı yayınlarla önemli bir konuma sahip olan Raffi Portakal, Boudin, Monet, Renoir, Signac, Lautrec, Bonnard, Vuillard, Vlaminck, Dufy, Van Dongen, Picasso, UtriDo, Kisting' in birer tablosundan ve Rodin'in bronz bir heykelinden oluşan koleksiyonu yurtdışından ülkemize getirerek önemli bir girişimde bulunmuştur. Aynı zamanda satışa da sunulmuş olan bu yapıtlann sergilendiği ilk günde itibaren yoğun bir ilgiyle karşılanmış olması, bu tür girişimlerin ülkemizde ihtiyaç duyulan bir aşamada olduğunu ve özgün yapıtlarla karşılaşma olanağı bulunan ya da bu DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇt Eski yıllarda gerici siyasetçiler kutlamalara karşı çıkarken yeni yılın Hıristiyanlık geleneği olduğunu söylerlerdi. Oysa insanlık kültürü dediğimiz şey, ne Isa'nın doğumu ne de başka tekil olaylarla başlıyor. Binlerce yıldır sürüp gelen bir yaşam kültürü serüveni, insanoğlunun yaşayıp geldiği... Cumhuriyetin toplumumuza ve kültürümüze kazandırdığı gelişmelerden biri de kazıbilim (arkeolojO alanında yaşananlardır. Batı toplumlannda 19. yüzyılda yoğunlaşan kazıbilim araştırmalan, bizde 20. yüzyılda önem kazandı. Bu alanda Anadolu'da yapılan çalışmalar, yalnız üzerinde yaşadığımız toprakların değil, bütün insanlığın geçmişi üstüne bilgilere kavuşmamızı sağladı. Düşünce tarihindeki en temel saptamalardan biri, toplumsal gelişme ve değişimlerin ekonomik altyapı değişimlerinin sonucu olduğudur. Insanoğlu da şu üzerinde yaşadığımız yeryüzünde avcılık ve toplayıcılıkla geçirdiği dönemi aşıp üretim yapmaya, yani toprağı ekip biçmeye başlamasıyla (günümüzden yaklaşık 1030 bin yıl önce) doğa verimi denen tansıkla (mucize) karşılaştı. Günler kısalırken doğa ölüyor, hava soğuyor, günler uzamaya başladığında hava ısınıp doğa yeniden verim üretiyordu. Sümerbilimci Muazzez llmrye Çığ, Ortadoğu Uygartık Mirası (Kaynak Yayınlan) adlı kitabında, günümüzden altı bin yıl önceki Sümertoplumunda, üretimin nasıl bütün toplum kültürünü belirleyen temel etken olduğunu aynntılanyla anlatır. Yeni yıl kavramı da bu üretim ve yeniden doğuş kutlamalanndan biriydi. Düşünsenize, ısınma ve bannma sorunlan içinde, yağmur, çamur, kar ve ayazla uğraşan, yeterli besin kaynaklan bulunmayan insanlar için, yeni yılın gelmesi, günlerin yeniden uzayacâk, havalann yeniden ısınacak ve toprağın yeniden yiyecek üretecek bir sürece girmesi kutlanmaya değmez mi? Günümüz insanı için böylesi yaşamsal bir önemi yok yeni yılın. Doğanın güçlüklerine karşın kendimizi koruyabilecek evlerimiz, giysilerimiz, karnımızı doyurabilecek yiyeceklerimiz var. Bizler için yalnızca birtakvim değişimi. Belki bir hesaplaşma, sorgulama nedeni. Geçen yılı nasıl geçirdik, gelecek yıl neler yapabiliriz? Bu kutlamayı yaparken insanoğlunun binlerce yıllık geleneğini sürdürmek de güzel bir şey. Çam ağacı, kışın yaprağını dökmediği, canlılığını koruduğu için Hititlerde kutsaldı. Çam ağacına asılan süsler, heybeler içine konulan tahıl ve üzüm taneleri hep bolluk ve bereket dileğiydi. Yeni yılı neşe içinde eğlenerek geçııme geleneği de yine bir üretim simgesi olan cinsellikle ilgili olmalı. Eski toplumlar doğa üretiminin tannlann birleşmesiyle gerçekleştiğine ınanıriardı. Bu birleşmeyi kutlamak için de törenler düzenler, dans eder, şarkılar söyleyip eğlenırlerdi. Bir doğa kutsaması olan yeni yıl törenlerinin, doğadan bunca uzaklaşmış, onu kutsamak yerine yok oluşa sürükleyen günümüz insanınca sürdürülmesi ne denli anlamlı diye de düşünülebilir. öyle ya, içinde yaşadığımız yerküre, sermaye düzeninin akıl almaz saldınlanyla her gün biraz daha yok oluşa doğru sürüklenirken bizler neyi kutluyoruz? Artık fabrikalann, insanın gereksinimi olan her şeyi ürettiği, insanlığın doğaya gereksinimi kalmadığı söylenebilir mi? Dünya, ağaçlan, sulan, topraklan, gökyüzüyle bir bütün. Insan da bu bütünün bir ürünü. Aklı olan insanın kendi varoluş koşullannı bu denli yok saymasına ne denir? turgay@fisekci.com Yeni Yılı Neden Kutlarız? KAYAÖZSEZGİN Batılılaşma aşamasında çağdaş kültürümüzün başta gelen sorunlanndan biri, Batı ile doğrudan iletişim kurmakta etkili olabilecek çözüm olanaklannı bulmak ve Batı sanatını kaynağında tanımak olarak özetlenebilir. Ressamlanmız bu amaçla Avrupa ülkelerinin yollannı aşındırmışlar, bütün güçlükleri göze alarak o ülkelerde yaşayabilmenin nasıl mümkün olabileceğini bulmaya çalışmışlardır. Yakın dönemlere kadar kapalı kaldığımız ve açılabilmek ıçin, Batı kültürünün benimsemiş olduğu ortak kavramlara kendi yaşamımızda yer vertnekle işe başlarnak gerektiği İconusunda yeni hedefler aradığımız bu kültür ortamı, sanatçılanmızın düşlerini besleyegelmiştir bugüne kadar. Zengin müzelerde özgün yapıtlarla karşı karşıya gelmektır bu düşlerin ana hedeflerinden biri. Batılı ressamlann yapıtlannı iyi basümış kitaplarda bile izleme şansından yoksun olduğumuz bir dönemden geçerek bugünlere geldiğimiz düşünülürse, salt mensup olma savaşı vermekle, soyut planda üstlendiğimiz, ama zaman geçtikçe somut ilişkiler bağlamında daha ileri düzeylere götürdüğümüz bu "tanıma" çabalannın, her şeyden önce bir "tanışma" evresine ihtiyaç gösterdiği açıktır. T, lunmayan kesim için kaçınlmayacak nrsat biçiminde değerlendirildiğini ortaya koymaktadn". Serginin kataloğunda, mesleğiyle ilgili "böyuk" hayallerinden birini hayata geçirmekten duyduğu mutluluğu dile getirmekle böyle bir girişimin içerdiği kültürel hizmete de dikkat çekmiş oluyor Raffi Portakal. Bu sergi, Türkiye'de sanat eseri ve antika piyasasuıın oluşmaya başladığı, özel müze açma girişimlerinin dikkat çekecek bir düzeyi bulduğu, içinde seçkin yapıtlann yer aldığı bir koleksiyonun sanşa konulduğu bir sırada Osman Hamdi Bey'e ait bir yapıtnı, Türkiye açısından "süper" fiyatla el değiştirdiği bir döneme rastlamaktadır. Satış yönünden ilk ginşımin başanlı bir sonuç vermemesinin ardından, Türkiye 'de sanat ortamı önemli bir aşamaya gelmiş, sanat yapıtına yatınm, önemli bir gösterge olma düzeyine ulaşmıştır. Kolekslyonculuk ve müzeclllk Bu açıdan baktığımızda, yerli sanatçılara yönelik yaunmlarla belirli bir ivme kazanmış olan sanat piyasasında, bundan böyle artık Batı sanatının özgün yapıtlannı sahiplenme yönünde yeni bir çabanın da gündeme gelmesi beklenebilir. Daha doğrusu, müzeleşme olgusu başta olmak üzere, ekonomik yatınmlann hız kazanmaya başladığı bir ortamda, sanat yapıtını sahiplenmeyi amaçlayan girişimler, biraz da yön değıştirebilmelı, bu sergide olduğu gibi, karşımıza çıkan fırsatlara bir de bu açıdan yaklaşabılmeli, koleksiyonculuk ve müzecilik uğraşlanna yönelik çabalan bir de bu doğrultuda değerlenduebilmeliyiz. ("Batı Resminin Büyük Ustaları" sergisi, 12 Ocak2005 'e kadar Portakal Sanat ve Kültür Evi 'nde görülebilir. Mim Kemal Öke Cad. No. 12Nişantaşı. Tel. 02122254637) İKIH kürtür anlaşmaları Cumhuriyetin ilk yıllarını izleyen dönemden başlayarak gerek devlet hesabına gerekse kişisel yollarla başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerine giden sanatçılanmız, orada görüp öğrendiklerini Türkiye'ye taşıdılar. Aslında taşınan, sadece öğrenilen şeylerdi. Görülenler ise sanat yapıtlan olarak, onlarla görsel iletişim kuranlann tekellerinde kalmaya mahkum taşınmaz nesnelerdi. Adına sanat yapıtı dediğimiz bu nesnelerin, bulunduklan müzelerden ya da koleksiyonlar ULUSLARARASITÎYATRO ENSTÎTÜSÜ'NDE Artium Sanat Evi'nin düzenlediği müzayededeki 227 yapıt 9 Ocak günü satışa sunulacak Türidye'yi Emre Erdem temsil edecek Kültür ServisiUluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITIUNESCO) Tiyatro Eğitim Komitesi (TECUNESCO) yönetim kuruluna, Türkiye'den, tiyatro eleştirmeni Emre Erdem seçildi. Konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre, Meksika'nın Tampico kentinde düzenlenen ITI Dünya Kongresi'ne Türk Eğitim VakfVnın katkılanyla Türkiye'yi temsilen katılan Emre Erdem, daha önce Japonya ITIUNESCO merkezi tarafından düzenlenen 'Geleneksel NOHTiyatrosu' seminerine 'onur konuğu' olarak davet edilmiş ve de Avrupa Birliği'nin (AB) 'Integra' adlı 'Uluslararası Tiyatro FestivaH'nde seçici kurul üyesı olarak da görev almıştı. Aralannda Almanya, Belçika, Ermenistan, Japonya, Rusya ve Yunanistan'dan yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı komitenin başkanlı Sanata 'kıs' bakısı... • 'Kış Müzayedesi'nin en önemli yapıtı Osman Nuri Paşa'nın tuval üzerine yağlıboya 'Natürmort'u. îbrahim Çallı, Mehmet Onat, Hasan Vecih Bereketoğlu gibi usta isimlerin yapıtlan müzayede öncesinde 8 Ocak'a dek görülebilecek. Kultur Servisi Geleneksel ve çağdaş Türk resim ve seramik sanatından örneklerin bulunduğu 'Kış Müzayedesi' 9 Ocak Pazar günü Maslak Mövenpick Otel'de yapılacak. Rüştü Sungur'un yöneteceği Artium Sanat Evi'nin 48. Müzayedesi'nde 227 yapıt, 8 Ocak Cumartesi gününe kadar görülebilecek. MehmetOnat'ın 1944 tanhli 'Üsküdar'da Rum Mehmet PaşaCamfi' konulu özgün peyzajı, Hasan Vfedh Bereketoğhı'nun 'Sakin Su' ve 'Çankaya'da Sabah' konulu yağlıboya yapıtlan. tbrahimÇaDırun 'Boğaz'danPeyzaj' konulu özgün yapıtı müzayedenin en pahalı tablolan... Müzayedenin en önemli yapıtıysa 18391906 yıllan arasuıda yaşayıp Suhan Abdühnecit ve Abdülaziz' e yaverlik ve ressamlık yapan ve Hoca AB Rıza'nın hocası olarak büinen Osman Nuri Paşa'nın tuval üzerine yağlıboya 'Natürmort'u. Bugün ı Emre Erdem artık yönetim kurulunda ğını ise Alman tiyatn) eğitmeni Christine Schmalor yapıyor. Emre Erdem'in, Yunanistan ITI Başkanı ChnstinaBabouPagoure^ li ile bırlikte tasarladığı 'ÇokKüitmiüTfyatroBuluşması' da, dünyaca ünlü tiyatro bilimci, eleştirmen, oyuncu, yönetmen ve tiyatro yazarlannın katılımıyla 2005'te îstanbul, 2006'dadaAtina'dadönüşümlü olarak gerçekleştirilecek. (www. itiunesco.org) • CEMAL REŞÎT REY KONSER SALONU'nda saat 19.30'da Cazdan Bize Bizden Caza Otantik Türk Müziği Tophıhığu ve Habbecik' konseri. (0 212 232 98 30) • tSTANBUL TCKNIK ÜNİVERSİTESİ Maçka Kampusu 'Müzik Üeri Araşürmalar Merkezi'nde saat 12.0013.30"da, Prof. Şehvar Beşiroğlu, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Erol, Doç. Dr. AB Ergül, Prof. MuÜu Torun'un konuşmacı olarak katıldıklan 'Zeki Müren ve Risk' konulu panel. (0 212 296 60 06) • MALTEPE ÜNTVERSrTEStNDE'de saat 13.00 de Faal Hüsnü Da^arca'nın öğrencilerle söyleşisi. (0 216 626 10 50 /1935) K Ü L T Ü R * Ç t Z İ K KAMIL MASARACI tbrahim Çallı'nın 'Boğaz'dan Peyzaj' adlı \apıtı. MAKALE YARIŞMASI SONUÇLANDI j Sokaklarda yeni yıl I konserleri ' • Kültür Servisi Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi, 2005 yılını bugün sokak konserleriyle kutlayacak. 'Yeni Yıl Sokak Konserleri' adı altında tüm güne yayılacak olan konserler, yeni yıl kutlamalannı kentin farklı yerlerine taşıyacak. İlk konser 12.0012.45 arası Beyoğlu Odakule'nin önünde. Onu, 13.0013.45 arası Levent Metrosu Girişi'nde, 14.0014.45 arası Galatasaray Meydanı'nda, 14.3015.15 arası Taksim Metrosu'nda verilecek konserler izleyecek. Günün son konseriyse 16.0016.30 arasuıda Milli Reasürans Pasajı'nda. Ücretsiz olarak izlenebilecek konserlerde iki yaylı çalgüar üçlüsü Strauss, Beethoven ve Lehar'dan valsler ve menüetler çalacak. ilk üçlü Ajda Boydağ (keman), Kerem Çelik (keman), Banş Güvenenler (viyolonsel); ikinci üçlüyse Buket Ökten (keman), Pınar Ertuğrul (keman), Ayşem Ersoy'dan (viyolonsel) oluşuyor. (www.istfest.org) 22 parçalık özel kolekslyon Latin harfleriyle 'Nuri' yazarak imzaladığı, 19. yy. sonu 20. yy. başına tarihlenen natürmort ile peyzajın birükte yorumlandığı bu ilginç yapıt teklif usulüyle satışa sunulacak. Sanat ve kültür hayatına yaşamı boyunca gerek kalemi, gerekse nrçasıyla hizmet veren ve 2004 yıhnda aramızdan aynlan Zahir Güvemü'nın tablo ve seramiklerden oluşan 22 parçalık özel koleksiyonu da müzayede kapsamında satışa sunulacak. Müzayedede aynca, Türk resim sanaünda bir ekol olan Hoca Ali Rıza'nın 'Kn* Çiçekleri' konulu yapıtı da yer alıyor. Yine H. Ali Rıza'nın eski Türkçe 'Üsküdar'da Yeni Camii 30 Mart 1319 (1903)' yaalı kara kalem yapıtıyla birlikte hiç görülmemiş ve arkasında sanatçının kendi el yazısıyla 'Nezahat Perver kızıma vesüei hanra, Teşrinievvel 1339 (1923)' yazılı ve imzalı bir fotoğran da satışa sunuluyor. (0 212 291 01 31) Tanpmar9m dünyaandaki p y Bursa anlabbyor KüHür ServisiBursa'nm merkez Osmangazi Belediyesi'nin, kent ve ülke edebiyatma katkıda bulunmak amacıyla Ahmet Hamdü lanpmar'ın anısına düzenlediği '4. Tanpmar'ın Dünyası'nda Bursa/Taşlarda Gülen Rüya' konulu makale yanşması sonuçlandı. Osmangazi Belediye Başkanı Recep Attepe, yanşmanın, Tanpınar'uı adını yaşatmak, Bursa ve Türkiye'deki edebiyat etkinliklerine katkıda bulunabilmek amacıylayapıldığım söyledi. HihniYavuz, Orhan Okay, Orhan Koçak, Yasin Doğru ve Mustafa Armağan dan oluşan seçici kurulun değerlendirdıği makaleler arasından Istanbul'dan katılan Tamer Kütükçü'nün 'Geçmiş Zaman EIbiselerinde Gerçekten Düşsele Kentler/Kültüıierarası Bir Yokuluk' adlı ma kalesi birinci oldu. Dr. Ismet Emre 'Tan'm Pmar'a Eriştiği Şehir: Bursa' adlı makalesıyle ikıncı olurken AH Selçuk da 'Tanpuıar. GüL. Bursa.» / Geçmişimdi Gelecek' başlıklı makalesiyle üçüncülüğe değer görüldü. Bu yıl ilk kez verüen özendirme ödülünü, Ankara'dan katılan H. Emrah Beriş ve H. Bahadn Türk 'Bursa: Tanpınar'ı Anlamava AçüanEfsunluKapı' adlı makaleyle almaya hak kazanırken yine bu yıl ilk kez verilen Osmangazi Belediyesi Özel Ödülü'nü de Bursa'dan Mehmet Gülgönül 'Tanpmar'ın Dünyasmda Bursa Bursa'nın Dünyasmda Tanpmar' başlıklı makalesıyle aldı. Ödüller, Tanpınar'ın43.ölümyıldönümü olan 24 Ocak'ta düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle