19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA AVRUPA BtRLİGİ Türkiye-AB Sendikal Koordinasyon Komisyonu Genel Sekreteri John Monks'tan hükümete uyan: 'Sendikalhaklariyfleştirilmeli'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümete, 'çahşma hayaüna dönük haklan ihlal etmejTn" uyansı geldi. Türkiye-AB Sendikal Koordinasyon Komisyonu Genel Sekreteri John Monks, AB'yle üyelik sürecinde çalış- ma hayatındaki sosyal ve örgütsel hak- lann yerine getirilrnesinin önem ka- zanacağını vurguladı. Genel Sekreter John Monks dün An- kara'daki temaslan kapsamında, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma Bakanı Murat Başesgioğhı'yla görüştü. Görüşmeler sonrası açıklama yapan Monks, AB sürecinde sıkıntı olmama- sı için demokrasi, sendika ve çalışma haklanyla ilgili hususlann iyileştiril- mesi gerektiğini Başbakan'a ilettiğini belirtti. Yapılması gereken değişiklik- CHP'UKıhç: Raporun Türkçe çevirisi nerede? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Malatya Mületvekili MuharranKıhç, Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru öner- gesinde "egemenükhakkımıadahikısrtla- yan AB anayasasmın ve yine 25 gün önce ya- ynnlanan AB İkrieme Raponı'nun Türk- çe çevirisinin neden miDervekfllerine ulaşo- nlmadığınr sordu. Kıhç, soru önergesinde, AB îlerleme Ra- ponı'nun çevirisinin milletvekillerine gön- derilmediğini ve bu konuda Dışişleri Bakan- hğı'na yöneltilen sorulara da henüz yanıt ve- rilmediğini vurguladı. Kılıç, önergesinde şu görüşlere yer verdi: "AB anayasası ve nihai senedinin de Sayın Başbakannnızve DışiskriBakanımıztarafin- dan birtikte imzalandığuu medyadan öğren- miş bulunuyoruz. Ancak ne yaak ki imzala- mış olduğunuz anayasaıun ve nihai senedin Türkçe metinleri ohnadığından içeriğini bfl- mediğimizgibi,ülkemizinegibiyükümlülük- ler atbna sokmuş olduğunu da bihnemekte- yiz. Anayasamızın 87. maddesine göre, TBMM'nin önemli görevterinden birisi de denetimdir. Başbakan ve DışişleriBakaıu.ül- kemiabü>ük\ükümlülükJcralOnasokan,ege- menlik hakkımıa dahi kısıtlayan bu önemli belgeleri imzalamadan önce bu belgeterin Türkçe metinlerinin Meclis'in bügisiııe su- nuhnası\«görüşme\eaçünıasındaçokbü>iik yararlar sağlanacağı açıktir." Kılıç, Erdoğan' a "Itevletimizin üç knvve- tinden birisi olan yasama organıTBMM'nin çoğunhık partisinin genel başkanı ve başba- kansrfabyla bağunsızbir güç olarakçabşma- smı engefleyerek bu organı sadece hüküme- tin se\k ettiği tasanlan onaylayan bir merci olarakmı görüyorsunuz" sorusunu yöneltri. len, "memuriar için grev hakkı toplu- sözleşme yasasL, sağhk ve güvenlik ko- nulan,tLO ve AB normlanna uyıdma- a" olarak sıralayan Monks, bu konula- n ilgililere de aktardıklannı belirtti. Ey- lem yapma, greve gitme özgürlüğünün üye ülkelerle aynı duzeye getirilmesi ge- rektiğini vurgulayan Monks. "tşçüerin büyümenin ve üretim arüşının meyve- lerinden tam anlanuvla istifade edebil- mesJçokönemlT diye konuştu. Monks, "İşgücünün serbest dolaşunı konusun- da Türkiye'ye aynmahk mı yapıhyor" sorusuna ise "Bu müzakereleriçerisin- de zorlayıcı oiacak bir husus. Çahşma alanındaki sosyal haklann tam anla- mı>ia beklenolereuygun halegetirilme- siTürkh n e'ningörecegimuamek ve mü- zakereningidişaü açısındanbüyükönem taşryor" diye konuştu. MBfltiS tartışma yaratacak • ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'la Dışişlen Bakanı Abdullah Gül'ün de "Nihai Senet" bölümüne imza at- tıklan AB Anayasası'nda kabul edilen, kişilerin kendi nzalan olmadan özel bilgı- lerine ulaşılamaması hük- mü, Türkiye'nin uzun yıl- lardır gerçekleştirmeye ça- lıştığı Merkezi Nüfus Idare- si Sistemi (MERNİS) üze- rinde yeni tartışmalara yol açacak. AB Anayasası'nda, herkesin kendisini ilgilendi- ren kışısel bılgilerini koru- maya hakkı olduğu hükmü yer alıyor. Devletin ve resmi kuruluşlann eline, tüm Tür- kiye'de yaşayanlann kişisel bilgileriyle ılgıli geniş bir veri tabanını temsil etmesı bakımından yıllardır hara- retli tartışmalara konu olan MERNİS, AB'nın kabul et- tiği hüküm sonrasında daha fazla tartışma yaratacak. Itaportar Tüpkçeye çevrlldT • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışlen Bakanlı- ğı Sözcüsü Namık Tan, AB'nin Türkiye tlerleme Raporu ve AB Anayasa- sı'nın Türkçeye çevrilerek Bakanlar Kurulu üyelerine dağıtıldığını söyledi Tan haftalık basın toplantısında, AB raporlannın çevirilerine Dışişleri Bakanlığı'nın www mfa.gov.tr adlı adre- sinden ulaşılabileceğini bil- dirdi. KKTC Başbakaru Mehmet Ali Talafın Annan Planı'nın yeniden ele alına- bileceğine ilişkin sözlerinin sorulması üzenne de Sözcü Namık Tan. "Talat'ın muh- telif alternatifler üzerinde durması kendıleri açısından tabiıdir" vanıtını verdi. Polonyah • ANARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanm ve Köyişle- ri Bakanı Sami Güçlü, ba- kanlığa Polonya'nın AB sü- recinde tanm müzakerecisi olan kışıyı danışman olarak görevlendirdiğinı açıkladı CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün TBMM'deki gündem dışı konuşmasına cevap veren Tanm Bakanı Güçlü, bakanlığa yeni bir danışman aldıklannı söyle- di. Polonya'nın AB sürecin- de tanm müzakerecisi ola- rak görev yapan kişiyi "da- nışman" sıfatıyla görevlen- dırdiklerini belirten Güçlü, "Tüm ekibimle birlikte, AB'ye en son katılan ülke- lerin müzakere süreçlerini inceliyoruz" dedi. Türkiye'ye işkence tazminatı • STRASBOURG (AA) - A\Tupa Insan Haklan Mah- kemesi (AİHM), 1995'te gözaltına alınan Abdul- samet Yaman (40) adlı yurt- taşın gözaltında kaldığı 9 gün boyunca işkence yapıl- dığı iddiasıyla yaptığı baş- vuruda Türkiye'yi 26 bin -400 bin Euro tazminat «demeye mahkûm etti. AİHM 1996'da gözaltında lötü muamele ve işkence gördüklerini iddia eden 2 bşinin yaptığı başvurularda da Türkiye'nin 28 bin Euro maddi ve manevi tazminat odemesini kararlaştırmıştı. Alman Yeşilleri, Elkatmış'la görüşmenin ardından eski DEP'lilerle yemek yedi Rotlı6 raporu' sordu• Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Roth, TBMM tnsan Haklan Inceleme Komisyonu Başkanı Elkatmış'la görüşmesinde işkence iddialan, Azınlık Raporu, namus cinayetleri ve ifade özgürlüğü konulannda bilgi aldı. Elkatmış, Roth ile görüşmesinde Azınlık Raporu'nu eleştirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Alman Yeşiller Partisi Eş- başkanı Claudia Roth, Başba- kan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve TBMM Insan Haklannı tnce- leme Komisyonu Başkanı Meh- met Elkatmış ile görüştü. Tür- kiye'nin AB üyeliğine destek veren Roth; işkence iddialan, In- san Hakları Danışma Kuru- lu'nun (İHDK) tartışma yara- tan Azınlık Raporu, namus ci- nayetleri ve ifade özgürlüğü konulanndaki son gelişmeleri sordu. Ahnan Yeşiller, ögle ye- meğinde Leyla Zana ve arka- daşlan, akşam yemeğinde de Prof. BaskmOran ve insan hak- lan örgütlerirün temsilcüeriy- le bir araya geldi. Roth, Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "17 Araük'taki ABzirvesindeTürkiye ile mü- zakerelerin başlatüması için olumlu bir karar verileceğini ümit ettiklerini" söyledi. Edi- nilen bilgiye göre, Erdoğan, görüşmenin büyük bölümün- de "ÇevTe konulannda" konuş- tu. Bunun Alman heyette şaş- Claudia Roth, TBMM İnsan Haklannı Inceteme Komisyonu Başkanı Elkatnuş'ı ziyaret ettL (AA) kınlık yarattığı kaydedildi. Roth da Türkiye ile ilgili ya- pıcı olmaya çahştıklannı, an- cak eleştirilmesi gereken du- rumlar olduğunda bunu açık- ça ifade ettiklenni belırterek. "bir dostun da böyle olması gerektiğini'' söyledi. Almanca eğhim veren vakıf ünrversitesi istedi Roth, görüşmede Yeşiller Grubu olarak Türkiye'de Al- manca eğitim veren bir vakıf üniversıtesi kurulmasını \e kendilerivle sürekli irtibat kur- mak üzere AKP'den bir yetkı- linin göre\ lendiribnesini iste- di. Erdoğan, buna sıcak baktı- ğını vurguladı. 'Merkei'i ikna edin' Başbakan Erdoğan, Avrupa Halklar Partisi Başkan Yardım- cısı NadezhdaMihaylova ile de görüştü. Kadınlann birbiriyle iyi anlaşacağını belirten Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine kar- şı çıkan Alman Hıristiyan De- mokrat Parti Genel Başkanı Angeia Merkel' in ikna edilme- sini istedi. Mihaylova da iki defa görüştüğü Merkel'in dü- şüncelerinde belirli bir yumu- şama olduğunu kaydetti. Roth ve beraberindeki heye- rin Gül ile görüşmesinde Azın- lık Raporu gündeme geldi. Ko- nunun tHDK içinde tartışıldı- ğını kaydeden Gül, Türkiye'de hiçbirkonunun arrık tabu olrna- dığını savundu. Roth, Meclis'te- ki ziyaretinde de Elkatmış'a Azınlık Raporu'nu sordu. El- katmış. rapor konusunda basuı toplantısında yaşananlan onay- lamadığmı, ancak raporun da hiç hoş olmadığuu savundu. Yeşillerin gezisi Güneydoğu'da Alman tankı anıytıaıkhır FRAJVKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Yeşiller Partisi eşbaşkanlan Claudia Roth ve Reinhard Bütikofer, yanlannda partınin parlamento grup • başkanvekıli Krista Sager ve Katrin Göring- Eckard ile birlikte gidecekleri Şunak'ta Demokratik Almanya Ulusal Ordusu'ndan kalan ve Türkiye'ye Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da kullanıhnamak üzere satılan tanklan arayacaklar. Bütikofer, Başbakan Tay'yip Erdoğan'ın kendilennı bölgeye "Geliniz ve bölgede kendiniz araşnrma >'apuuz r sözleriyle ısrarla davet ettiğini belirtti. •Du>mn aldık' Almanya gafiyaptı ANKARA (ANKA> Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Almanya Federal Meclisi Ittifak 90/Yeşiller Grubu'ndan Başkan Claudia Roth ve beraberindeki heyetin Türkiye'ye gerçekleş- tireceği ziyaretine ilişkin açıklamasında, Fener Rum Patrikhanesi'ne ilişkin olarak Türkiye'nin tanımadığı "Ekümenik" sıfatını kullandı. Almanya'nın Ankara Büyükelçüiği'nden ya- pılan açıklamada, Almanya Federal Meclisi ît- tifak 90/Yeşiller Grubu'ndan üst düzey bir he- yetin Türkiye'ye gerçekleştireceğİ ziyarete iliş- kin bilgi verildi. Açıklamada, heyetin Istanbul'da- ki ziyaretine ilişkin olarak "Çarşamba günü ts- tanbul'da iş çevreterinin temsiküeri ve Eküme- nikveErmeni Patrikhanesi temsiküerrvle görüş- melerin akabinde he\etin bir bölümüTürkneden aynlacak" denildi. Türkiye, Fener Rum Patrik- hanesi'nin Papalık benzeri bir nitelik kazanma- sının önünü açabilecek olan ve "evrensd" anla- mına gelen "Ekümenik" kavramını tanımıyor. PORTEKİZ'E GlTTt Gül, yine ikna turunaçıktı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB ülkelerini müzakere ta- rihi konusunda ikna çabalanna devam ediyor. Gül, Portekiz Dt- şişleri Bakanı Antonio Monte- iro'nun daveti üzerine dün Liz- bon'a gitti. Gül'ün Portekiz zi- yaretinde, Türkiye-AB ilişki- lerinin yam sıra ikili ilişkiler, Kıbns, Irak'taki durum, Orta- doğubanş süreci. transatlantik ilişkiler ve uluslararası tero- rizme karşı işbirliği konulan ele alınacak. Portekiz Başbakanı Santana Lopes ve Meclis Baş- kanı MotaAmaral'la da görü- şecek olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e, Türkiye-Por- tekiz Iş Konseyi üyeleri de eş- likedecek. Gül'ün Portekiz zi- yareti 4 Kasun'da sona erecek. Yeşiller heyetinin gezisi ile ilgili olarak partinin savunma uzmanı VVînfiied Nachtwei ise tanklann Doğu bölgesinde bulunduğuna ilişkin bilgiler aldıklannı ve parti yöneticilennin gezinin son durağı olarak Diyarbakır'a gideceğini. oradan Şırnak'a geçerek durumu yerinde göreceklerini söyledi. Nachtvvei, "Kuşkusuz ellerinde dürfoünler olmayacak ama oradaki askeri yetküiler, Şunak \afisi ve Belediye Başkanı ile gönişme olanağı bulacaklardır. Lmanz ki açık ve net bir sonuç ekle edilebikcektir" dedı. BAŞBAKAN TAYYtP ERDOĞAN: 'Kimse demokrasiye sınır çizmıez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB süreci- ni değerlendirirken "Meşru- luğunu bu toplumdan alan hiçbir siyasi irade. hiçbir ik- tidar bu tophunun layık ol- duğu demokrasiye sınır çize- mez, bu böyle biline. Arök kimsevesayetçi demokrasise- naryolan lütfen uretmesin" diye konuştu. Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında AB üyeli- ğı içindemokratikleşme adım- lannın süreceğini anlahrken AB hedefinin bazılanrun di- le getirdiği gibi Cumhuriye- tin temel niteliklerini aşındı- racak bir süreç değil, tersine Cumhuriyetin muasırmedeni- yet anlayışuıın doğal bir sonu- cu olduğunu söyledi. Erdoğan şu görüşleri dile getirdi'. "Bukri- terieri hayata geçirmemize kar- şı çıkanlar demokrasiyi bir ayak bağı olarak mı görüyorlar? Var olan meselelerimizi ancak de- mokratik süreçleriçinde kalarak sağhkh bir çözüme kavuşturabi- Hriz. Meşruhığunu bu toplum- dan alan hiçbir siyasi irade, hiç- bir iktidar bu toplumun layık ol- duğu demokrash,e snur çizemez, bu böyle biline. Aksine bir tavır, topluma güvensizliğin eseridir. Arük seçkinci tavırlan bir yana bırakmah, demokratik süreçlere güvensizfikten de vazgeçmeByiz. Arük kimse vesayetçi demokra- si senaryolan lütfen üretmesia Çünkü bu toplum demokratik olgunluğa, erginliğe sahiptir. \'a- süere,veükredeihtiyacıyoktur. w DUZYAZI ORHAN BİRGtT Arınç'ın Verdiği Görev TBMM Başkanı Sayın Bütent Annç. Meclis Mu- hafızTaburu'nun gazinosunda askeri yöntemle- rin geçerli olmasından gelen sıkıntısının gideril- mesi için gazetecileri göreve çağınyor. Çağırır- ken gazetecilere de dokundurmadan edemiyor. "Yiğit ve gayretli basınımıza bir görev düşüyor" diyor. Arınç'ın sözünü ettiği konu, Meclis Muha- fız Taburu'nun gazinosunda yemek yemek iste- yen parlamenterierden, gamizon kurallanna uyul- masının istenilmesi. Daha açıkça söyleyelim. O gazinoya götürülmek istenilen konukların ba- şörtülü, sakallı olamayacaklarının kendilerine anımsatılması. Bu uyanlara aldınş etmeyenlere ikram yapılmamast. Meclis Başkanı, "halkın meclisinde böyle şey- lerin olup olamayacağı konusunda yiğit ve gay- retli basının, özellikle köşe yazarlannın yol gös- termesini" isterken gazetelerin yönetimine de kanşmadan edemiyor. Yol gösteren yazılann bi- rinci sayfadan yayımlanması dileginde bulunu- yor. Anlaşılan, Sayın Başkan'ın kafası hayli ka- nşık. Yiğit ve gayretli olmadığımı bilsem de Annç'ın çağnsını görmezden gelemiyorum. Yaşayan en eski gazetecilerden birisi olmamın yanı sıra bu sıfatımı bir de on beş yılık Yasama Meclisi üye- liğiyle birleştirince TBMM Başkanı'nın sıkıntısı- nı paylaşmak, gidenmek gibi bir dayanışma gö- revinden kaçmam olanak dışı hale geliyor. O zaman Sayın Başkan'a, önce TBMM Mu- hafızTaburu'nun kendi emrinde olduğunu hatır- latmalıyım. 23 Nisan 1920'de Mustafa Kemal'in başkanlığında göreve başlayan TBMM'nin ilk Muhafız Biriiği, giderek Cumhurbaşkanlığı Mu- hafız Alayı'na dönüşmedi mi? O evre içerisinde bir ara Ankara'da çok küçük bir birlik bırakılarak cephede düşmana karşı görev yapmadı mı? Zaferden sonra Ankara'da eski görevine dö- nen ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın bir biriiği olarak TBMM'de bir tür protokot görevi ya- pan tabur, elbette eğitim, teçhizat ve öteki tüm gereksinmeleri açısından Genelkurmay Başkan- lığı'na bağhdır. öyle olunca da nizamiyesinden içeriye girildiği zaman askeri kurallar "a"dan "z"ye işleyecektir. Bazılan Muhafız Taburu'nun tek parti dönemi- nin alışkanlığından kaldığından yola çıkarak TBMM'deki görevinden ayrılmasını öğütlerier. Ben böyle bir düşünceyi paylaşmıyorum. Bay- rak törenleri ve partamentonun geniş alanının gözetimi açısından olduğu kadar, istiklal Sava- şı'nı yönetmiş ve kazanmış bu halk meclisine ay- n bir görkem de vermektedir Muhafız Taburu. Meclis'te lokanta sıkıntısı mı var? TBMM'de benim bulunduğum dönemlerde en az üç lokanta vardı. Sanıyorum bu sayı günümüz- de hem daha arttı, hem türieri çoğaldı. Milletve- killerinin askeriere aynlmış gazinoyu kullanma is- teklerinin niçin ağır bastığını, hele seçmenlerini de birlikte götürmelerinin altında hangi ihtiyacın yattığını anlamak zor olmalı. Sayın Annç, muhafız askerierin parlamentonun görüntüsünü gölgelediği düşüncesine katılanlar- dan ise konuyu AKP'nin çoğunluğunun olduğu Başkanlık Divanı'na getirir ve oradan aldığı eği- limle Genelkurmay Başkanlığı'na birliğin çekil- mesi istemini iletir. Bu misyonu "yiğit ve gayret- li gazetecilere" ihale etmesinin tek karşılığı, lü- gatlerde olsa olsa kurnazlık olarak yazılır. Ama Sayın Annç benzer alışkanlıklan hep uy- guluyor. Yasama yılı başlarken yeniden seçimi gündemdeydi. O tarihlerde gazetelere milletve- killerinin maaşlan için hangi kuşlar haber verdi bilmiyorum. Bildiğim, Arınç'ın bunları yalanla- madığı. Başkanlığmı önümüzdeki dönem için çantaya koyunca zam haberlerine karşı aslan ke- sildiği. Ülkenin gündemi öylesine dolu ve kanşık ki. Bu karışıklığı Parlamento Başkanı'nın herkes- ten daha çok yakından izlemesi ve yeni sorun- lar çıkarmak isteyenlere yeşil ışık yakmaması gerekmez mi? Faks: 0 216 3028208 obirgitrSe-kolay.net Sımrlama olasılığı zor Serbest dolaşıma anayasa garantisi ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin AB'ye girmesi durumunda Türk işçilerin A\Tupa'da serbest dolaşımma kalıcı sımrlama getirihnesi olasılığı, imzalanan AB Anayasası ile ortadan kalktı. AB Anayasası'nda, "Üye devleüerin topraklannda çahşma izni verilmiş üçüncü ülkelerin vatandaşlan, birlik vatandaşlanyla eşit koşullar altında çahşma hakkma sahiptir'' deniliyor. Bu hükümle, AB ülkelerinde çalışan Türk vatandaşlan da AB vatandaşlanyla aynı koşullar altında çalışma hakkma sahip oluyor. Ancak Türkiye AB'ye tam üye olmadığı için vatandaşlık haklanndan yararlanamıyor. AB Anayasası, çahşanlann AB içinde serbest dolaşım hakkma sahip olduklan hükmünü de getiriyor. Böylece. Türk vatandaşı olup da AB içinde çahşanlann serbest dolaşım hakkı da garanri altına alınıyor. ilgili madde aynı zamanda, Türkiye'nin AB'ye girmesi sonrasında, "Türk işçi akuu" olasılığuıdan rahatsız olan baizı çevTelerce ortaya atılan "serbest dolaşıma kaha sımrlama'' girişimlerine de bir yanıt niteliği taşıyor. AB'nin, anayasal olarak serbest dolaşım hakkını hüküm altma ahnası, AB üyesi ohnası hahnde Türkiye'ye yönelik olarak kalıcı bir smırlama getirilemeyeceği anlamına geliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle