Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S.AYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2004 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Isianbul
Ectirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
Y
13
12
13
14
17
16
17
15
Sınop Y 14 Adana Y 20
Zonguldak Y 11 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
14
14
14
10
8
10
g
Y 20 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siırt
Hakkân
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
20
14
17
13
13
10
11
Tum yurt parçalı çok
bulutlu. Marmara'rtın batı-
sı, kıyı Ege ıle Balı Akdenız
kıv'ları dtşında kalan tum
yurt yağışlı geçecek Yağış-
lar Doğu Karadenız, Doğu
Anadolu'nunkuzey vedo-
ğusj ıle Guneydoğu Ana-
dolu'nun doğusunda yer
yer etkılı olmak uzere yağ-
mur ve sağanak Batı Kara-
denız'ın ıç kesımlennde
karta kanşık yağmur ve kar
şeklmde olacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
-1
0
1
14
13
11
13
11
Berlın Y 10 Moskova
Budapeşte B 10 Aşkabat
Madrıd B 16 Astana
Viyana
Belgrad
B 10 Taşkent
Sofya B
Roma
Atina
Münıh Y 6 Zürih B
B 10 Bakû
B 15 Tıflıs
Y 16 Kahıre
Parçalı bulutlu • Sıslı Bulutlu t Çok buiutlu ı Yağmuriu Gok gurultulu
G U N C E L Cl'NEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu hükümet, ona uygun adım atan çevrelerle bir-
likte Kopenhag ölçütlerini yerine getirdiğini, görev sı-
rasının artık AB'ye geldiğini sürekli yineliyor.
Ama, AB'nin ne getirdiğini, ne götüreceğini halkı-
mıza anlatan yok. Halk, AB konusunda gazetelerin
yayımladığı Avrupalı olmanın yararlarını ifade eden
söylemlerden, yazılardan, yorumlardan başka he-
men hiçbir şey bilmiyor.
AB konusunda kara cahil!
Buna karşın gelen giden, ismi cismi kamuoyunda
biraz bilinen kimi yabancılar Kopenhag ölçütlerinde-
ki başanyta övünmemizi artık pek fazla ön plana al-
mıyorlar.
Biz Kopenhag dedikçe onlar uygulamalardan,
AB'ye uyum sağlamamızdan söze giriyor, "uyum
sağlamamız gereken çok sayıda kriter bulunduğu"
karşılığını veriyorlar.
AB Komisyonu Türkiye Temsilcisi Kretschmer
Doğu illerinde. Bölgedeki mayınların AB için önem-
li olduğunu, Hakkâri'ye mayınlar hakkında bilgi aimak
için geldiğini söylerken hem umut veriyor hem de da-
ha çoook yapacaklarımız olduğuna değiniyor.
Alman Yeşilleri'nden Claude Roth, Güneydoğu'ya
"daha fazla siyasal haklar vehlmesini" istedikten son-
ra; Berlin'de "Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin Güneydo-
ğu Anadolu Bölgesi'ndeki sorunlann çözümüne bağ-
lı olduğunu" bir kez daha anımsatıyor.
• • •
AB'ye göbekten bağlı olanların arada bir üyeliğe
başvurduğumuza göre birliğin temel kurallarını ay-
nen kabul edeceğimizi söyleyerek geçiştiriverdikle-
ri bir konu Türkiye'de hiç tartışılmıyor.
Oysa AB yetkilileri zaman zaman biriiğe üye olun-
ca "egemenliği paylaşmak" zorunda olduğumuzu,
Brüksel'e bağlı olacağımız için, örneğın Meclis'in is-
tediği gibi yasalar çıkaramayacağını anımsatıyorlar.
Ana muhalefet de bu konuda konuşmuyor; üste-
lik Atatürk'ün egemenliğe ve bağımsızlığa verdiği
önemi sindirmiş olması gereken muhalefet partisi...
Suskun!
Egemenlik devredılmiş devredilmemiş, iktidar par-
tisinin fazla önemsediği bir konu değil.
Şu sıralar lafıyla geçiniyorlar. Ne var ki, bugünkü
söylemleriyle dünkü söyledikleri yan yana getirildi-
ğinde ikiyüzlü bir görüntü ortaya çıkıyor.
Istanbul'dabirsempozyumda RTE, "Atatürk ege-
menliği kayıtsız şartsız millete ait biryetki olarak gör-
müştür" dedi.
Onceki yıllarda dediğine bakalım:
"'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' lafı kosko-
ca biryalan! Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır".
RTE'deki öyle bir degişim ki, egemenliğin kayıtsız
şartsız millete ait olduğunu söyleyen Atatürk'ün bu
sözünü bugün övüyor, dün yalancı damgasını vuru-
yor.
•••
Ne çare bu noktada bir başka soru karşımıza çı-
kıyor. Daha doğrusu RTE'nin yanıtlaması gereken bir
soru:
Egemenliğin kayıtsız şartsız Allah'a ait olduğunu
söyleyen, söylemekle yetinmeyip elbette öyle oldu-
ğuna inanan RTE; egemenliğin Brüksel'e, AB Komis-
yonu'na devredilmesine neden karşı çıkmıyor?
Niçin karşı çıkan tek bir cümle söylemiyor?
iktidar galiba egemenliğin Allah'a veya ulusa ait ol-
duğunu savlamaktan, söylemekten vazgeçti.
Egemenliği kayıtsız şartsız Brüksel'e devrediyor.
Mecidiyeköy'de 3 kişiyi öldüren Halil Gül, Beşiktaş'ta ölü olarak bulundu joprak ve bina satm aiıyoriar
Esrarengiz cînayet ismiVin
Irak ilgisitstanbul Haber Servisi - Mecidiyeköy'de
bir apartman dairesinde 3 kişi öldürülürken
bir kişi ağır yaralandı. Cinayet zanlısı olduğu
bildirilen 1 kişi de 5 saat sonra kullandığı ara-
banın içinde ölü bulundu. Polis olayın namus
cinayeti olabileceğini açıkladı.
Mecidiyeköy Gülbağ Caddesi Biberiye
Sokak üzerindeki Koç Aras Apartmanı"nın
ikincı katındaki dairede dün sabah saat 06.30
sıralannda silah sesleri duyuldu. Bunun üze-
rine apartman sakinleri, polıse haber verdı.
Eve giren Cinayet Masası ekipleri, ıçki ma-
sası üzerınde Mahmut Aydın, Ayşe Halide
Ertül ve kimliği henüz belirlenemeyen Rus
uyruklu bir kadının cesetlerini buldu. Ev in
bir başka odasında ise 1.5 yaşlannda bir er-
kek çocuk bulundu. Odada bulunan ve ağır
yaralı olarak hastaneye kaldınlan Gültekin
Gûl'ûn ise Büyük Birlik Partisi (BBP) Bay-
rampaşa Ilçe Başkanı olduğu ileri sürüldü.
Ancak BBP'den yapılan açıklamada Gül'ün
partüeriyle ilişkısinın olmadığı belirtildi.
5 saat sonra bulundu
Görgü tanıklarırun silah seslerinden sonra
bir kişınin evden çıkarak bir otomobille
uzaklaştığını söylemesi üzerine çevTede ara-
ma yapan polıs, 5 saat sonra Beşiktaş'ta Sa-
it Çiftçi Viyadüğü'nde bir otomobil ıçınde
Halil Gül'ü ölü halde buldu. Gül'ün cinayet
zanlısı olduğu ve ıntihar etmiş olabileceğı
bildinldi. Polis yaptığı araştırmada, dairede
ölü bulunan Ayduı'ın daha önce bir kişinin
yaralanması olayına kanştığı gerekçesiyle
arandığuıı ve bir cinayet olayına ilişkin de sa-
bıkasuıın bulunduğunu belirledi. 1.5 yaşla-
nndaki çocuğun da öldürülen Rus uyruklu
kaduı ıle Aydın'ın çocuğu olduğu bildirildı.
Apartman dairesinde öldürülen Ayşe Hali-
de Ertürün de cinayetlerın zanlısı olarak ara-
bada ölü bulunan Halil Gül resmi nikâhlı eşi
olduğu öğrenildi. Yetkililer olayın "namus
cinayeti" olabileceğini söylediler. Halil
Gül'ün içensınde ölü bulunduğu 34 SLK 24
plakalı otomobılın de Mutlu Kan adlı kişiye
ait olduğunu kaydedildi. Gül'ün, Gazıosman-
paşa'da Savaş Kadakal'ın öldürülmesi ola-
yıyla ilgili olarak arandığı da ortaya çıktı.
Alman istihbaratı tarafindan izlenen camilerde nefret içeren vaazlann önü alınamıyor
Şeriatçılar nefret kustu• Baştarafı 1. Sayfada
karşı nefret içeren şeriatçı vaaz-
lann önünün alınamadığı ortaya
çıktı. 9 Kasım'da, Alman tkınci
Televizyonu ZDF'deki "Fron-
tal21" isimli haber programın-
da, Berlin'deki bir camının ima-
mı tarafindan verilen ve Alman
halkına yoğun hakaret içeren va-
azın çevirisiyle birlikte yayım-
lanması, büyük tepkiye neden ol-
du. Kreuzberg'deki Mevlana Ca-
mii'nde "Dinsiz Almanlan öte-
ki dünyada cehennem ateşinin
beklediğini" söyleyen imam Ya-
kup Taşçı'nın, daha sonra bu
sözlerinden ötürü caminin so-
rumluluğunu üstlenen Berlin ls-
lam Federasyonu'ndan yazılı ola-
rak özür dilediği açıldandı. Ha-
ber programında, bu sözlerle bir-
likte ülkedeki Müslümanlann
uyum ve banş içinde bir arada
yaşama perspektifinden söz edil-
mesinin çok zor olduğuna da işa-
ret edildi.
'Bunlar bir lse yaramaz'
Bunun yanı sıra dün Alman-
ya'nın önde gelen günlük gaze-
telerinden "Die VVelt" de geliş-
meleri aynntılı bir biçimde işle-
di. Berlin Mevlana Camii'nde
verilen vaazda, Taşçı'nın "tyi Al-
manlar da var, ama bunlar Al-
lah'a inanmazlar ve öyle de ka-
lacaklardır. Bunlar bir işe ya-
ramazlar" diye konuştuğunu ay-
nntılanyla sunan ZDF'teki haber
programında, "vaizin" bütün Al-
manlan aşağılayan sözleri de yer
aldı. Mevlana Camii imamı, "Biz
buraya geldiğimizde bu Alman-
larda tuvalet bile yoktu" dedik-
ten sonra Almanlann koltuk alt-
lanndaki tüyleri almadıklannı ve
bu nedenle çok kötü koktuklan-
nı, bu nedenle bır parfüm endüst-
risı bile kurulduğunu ileri sürdü.
MHIi görüş bağlantısı
Berlin tslam Federasyonu'nun
Idare Kurulu Başkanı Burhan
Kesici, YakupTaşçı olduğu öğre-
nilen "vaiz'Mn tüm görevlerin-
den aluıdığını bildirdi. 1995 se-
nesine ait gizli bir Milli Görüş
listesine göre Milli Görüş teşki-
latının 2940 numarah üyesi olan
Taşçı, Berlin'de uzun yıllardır
Milli Görüş'ün hac işlerini dü-
zenleyen isim olarak tanınıyor.
îatll önerlsi
Yeşiller Partisi'nden yapılan
açıklamalarda ise Almanya'da 3
milyonu aşkın Müslüman yaşadı-
ğına dikkat çekilerek Islama ait
dini bayramlardan birinin bir gün
tatil günü olarak kutlanması is-
tendi. Partinin Meclis Grubu
Başkan Yardımcısı Christian
Ströbele, ramazanın bitimindeki
bir bayram gününün Almanya'da
da bayram günü olarak kutlana-
bileceğini belirterek, bunun Hı-
risıiyanlara ait dini bayram tatil-
lerinden birinin iptal edilerek ye-
rine konulabileceğini savundu.
Federal Çevre Bakanı Jürgen
Trittin de bu öneriyı olumlu bul-
duğunu belırttı. Tnttin, "Ancak
bunun için Müslümanlar ve
Müslüman cemaatler kendi iç-
lerinde anlaşmalı' dedi.
AL GÖZÜ1VI SETREYLE/IŞILÖZGENTÜRK
Kırmızı hiç bu kadargüzel olmamştL..
Vallabi iyi yapmışım, kalkıp Karabu-
run'a gelmişim. Gözüm gönlüm açıldı
ve kırmızııun ne demek olduğunu bir ıyi
anladım. Efendım. sevgılı arkadaşım
Zeynep Oral cumartesı yazısında Kara-
burunda kurulan bir kadın kooperatıfin-
den söz ediyordu. Bu kooperatifin ben-
zeriniYunanlı kadınlar yirmi yıl önce Mi-
dilli Adası'nın Petra köyünde hayata ge-
çırmişler.
Yani kadınlar Midıllı'nin sadece zey-
tin ve bahkçıhkla geçinen yoksul Petra
köyünde bir araya gelip. "hayatınnzı na-
sıl değiştirebiliriz" diye düşünmüşler ve
birleşip bir turizm kooperatifı kurmuşlar.
Önce evlerini güzelleştirmişler, sonra
bahçelerini. sonra sandıktaki eski işle-
meleri açığa çıkarmışlar; bunlara yenile-
rini katmışlar ve yirmı yıl içinde Petra kö-
yü zengin bir köy olmuş. En önemlisi ar-
tık gençler iş için büyük kentlere gitmi-
yorlarmış; aksine, özellikle yazlan, köy
başka köylerden. kentlerden işçi alıyor-
muş.
Ben de bunlan, bayramda Petra'daki
kooperatifin yirmi yıllık başkanı Eleni
Chouton ve arkadaşlanyla onlan ağırla-
yan Karaburun'un birbirinden güzel üç
İcöyü Parlak, Sarpıncık ve Küçükbah-
çe'de gezinirken öğrendim Gezinirken
diyorum doğrusu dahndan taze kopanl-
mış mandalinleri. güneşten çatlamış nar-
lan, güzelim süt enginarlarını ve ev bak-
lavalannı tam bir açgözlülükle mideye
indirirken öğrendim. Tabii kırmızının baş
döndürücü güzelliğini de... Gelelim şim-
di yazımın başından beri söz ettiğim kır-
mızı meselesine. Bekleyin biraz. Evet.
Türkiye-Yunanistan Banş Girişimi WIN-
PEACE'in bir projesini gerçekleştirmek
ve köy turizmı yapmak için bir araya ge-
len yukarda adlannı saydığım üç köyün
kadınlan, artık burada sürekli esen rüz-
gârdan mı, yedikleri içtıkleri çok hakiki
olduğundan mı pek bir güzeller. Ve bu
güzelliklerini kırmızıyla daha da belirgin
bir hale getıriyorlar.
Şöyle; buralarda bütün genç kadınlar
kırmızı şalvar giyiyorlar. Bir bakıyorsu-
nuz yanınızdan salına salına bir genç ka-
dın geçiyor şalvan kumızı... Arkanızı dö-
nüyorsunuz bır genç kadın daha geçiyor,
onun da şalvan kırmızı. uzaktan bir genç
kadın size doğru geliyor onun da şalvan
kırmızı. Ben kendimi bir an kırmızı bir
cennette sandım. Sızleri bilmem.
Sora sora öğreniyorum... Karaburun
köylerinde evlenmeden önce şalvarlan
rengârenk olan genç kızlar evlendikten
sonra sadece kırmızı şalvar giyiyorlar-
mış. Pekı kırmızı şalvar giv-mekten ne
zaman vazgeçiyorlarmış, bunu tam öğre-
nemedim. Sanınm. doğurganlıkbittiğin-
de. Bu kırmızı şalvar işi benim çok ho-
şuma gitti. AnaTannça Kibele'nin yaşa-
dığı topraklara bu yakışır.
Petra'dan gelen Yunan dostlanmızla
birlikte Karaburun'a vanp Parlak köyü-
ne konuk olduğumuz ilk gece bizi hoş bir
sürpnz bekliyordu. Bir kına gecesi.. ama
bu, bildiğimiz genç kızlara evlenmeden
önce yapılan kına gecesinden çok farklı
bir kına gecesiydi. Şöyle: Karaburun
köylennde aileler, kızlan altı aylık oldu-
ğunda mutlaka bir kına gecesi yaparlar-
mış. Âdetmiş tşte gene bir kız çocuğu
için kına yapılıyordu, ancak kızımız bi-
raz büyüktü, sekiz yaşuıdaydı Sorup öğ-
rendim. kızımızın ailesi çok yoksubnuş.
Babası erken ölmüş, aıle bir türlü kızla-
n için kına yakamamış. Bunun üstüne
köy halkı birleşip küçuk kızın kınasını
hep birlikte karmışlar. Türkülerle, mani-
lerle. hoş bir gece geçirdik.
Ben ve fılm çeken ekibim Küçükbah-
çe köyünden Yıldız'ın evinde kaldık. Da-
ha doğrusu pansiyonunda. Yıldız, yalnız
yaşayan cabbar bir genç kadın. Babası,
annesi genç yaşta öhnüş. O. erkek karde-
şiyle oturuyor, erkek kardeşı Izmir'de ça-
lıştığı için mandalin bahçesinin çapalan-
ması, enginarlann bakımı ve bir yıldır gi-
riştiği pansiyon işini ilerletmek Yıldız'a
kahnış. Dert değil, Yıldız hepsinin üste-
sınden geliyor. Eh.. ne de olsa Tannça
Kibele'nin topraklanndayız. Siz bayra-
mı nasıl geçirdıniz bilemem ama, ben çok
keyıfli zamanlar yaşadım ve ülkemın ka-
dınlannı bir kez daha çok sevdim.
isilozgenrurkıfl superonline.com
IŞIL ÖZGENTÜRK'ÜN TEKNİK BtR HATA NEDENlYLE EKSİK
YAYIMLANAN YAZISINI BUGÜN TEKRAR YAYIMLIYORUZ.
Türklerden dizi ekibine tepki
İskeçe'degerginük
MDRATİLEM
ATİNA - Yunanis-
tan'da son dönemde
reyting rekorlan laran
Türk-Yunan dizileri,
sonunda Batı Trakya
bölgesinde istenmeyen
olaylara neden oldu.
Dün Alfa televizyo-
nu içın çekilen "Ada-
lar Denizi Ege" adlı
dizinin çekiminin ya-
pıldığı sırada Türkler
çekim ekibine büyük
tepki gösterdiler. Çe-
kim sırasında bazı Yu-
nanlı kadın sanatçıla-
nn çok açık kıyafetler-
le cami yakınına gel-
meleri bölge halkının
tepkisine neden oldu.
Yunanlı yetkililer tara-
findan yaklaşık bin ki-
şi olduğu ileri sürülen
Türk grup. sanatçılara
saldırarak yaralanma-
sına neden oldu. Eki-
bin karakola sığınması
üzerine protestocu
Türk grup karakolu
çember altına aldı. Yu-
nan çevik kuvvet ekip-
leri olay yerine sevk
edildi. Onlarca otobüs-
le bölgeye sevk edilen
Yunan toplum polisi
olaylan güçlükJe kont-
rol altuıa aldı. Televiz-
yon ekibi Iskeçe Su-
çüstü Mahkemesi'ne
sevk edilirken gergînli-
ğin sona erdi. Televiz-
yon yayınlan su-asında
bazı muhabirlerinin,
olaylardan Türkiye'nin
Gümülcine konsolos-
luğunun sorumlu oldu-
ğunu belirten ifadeleri
dikkat çekti.
Aleviler azmlığı reddetti:
tlkeletie bağdaşmaz
• Baştarafı 1. Sayfada
Genel Sekreter Atil-
la Erdem. Alevi- Bek-
taşilerin asli unsur ol-
duğunu ve kendilerine
azmlık statüsünün ta-
nınmasını şüpheyle
karşıladığmı belirtti.
Erdem, aynca kaste-
dılen statünün, "ucu
açık, neye varacağı
belli olmayan, sonu
öngörülemeyen sa-
kıncalar" içerdiği gö-
rüşünde olduklannı
söyledi. Erdem, ülke
çıkarlan açısından
azmlık statüsünün ül-
kenin ulusal bütünlü-
ğüne karşı kullamlabi-
len bir statü olması ne-
deniyle böyle bir statü-
nün Türkiye Cumhuri-
yeti'nin asli unsurlan
olan Alevi-Bektaşile-
rin, Cumhuriyetin ko-
runması ve kollanması
ilkesiyle bağdaşmaya-
cağını vurguladı.
Alevi-Bektaşilerin,
Alevilik tarifinin ken-
dileri dışmdaki unsur-
lar ve makamlar tara-
findan yapıhnasmdan
rahatsızlık duydukla-
nnı belirten Erdem,
Alevi-Bektaşilerin is-
temlerini şöyle sırala-
dı: "Diyanet tşleri
Başkanüğı'nın dev-
let kurumu olmak-
tan çıkarılması, zo-
runlu din derslerinin
kaldınlarak seçmeli
hale getirilmesini,
derslere Alevi inanç
ve öğretisinin kendi-
lerinin tespit edeceği
koşullarda çocukla-
nna okutulması."
VURALSAVAŞ/'Azmlık' ve 'Federasyon'...
• Baştarafı 2. Sayfada
ğının reddi Fransız hukukunun
temel ilkelerinden biridir. Fransız
hukuku. Fransa ulusunun birliği
ilkesine dayanır ve etnik nitelikli
farklüığı reddertiği gibi, bu neden-
le hiç bir azınhk kavramını da ka-
bul etmez." Fransarnn, ECO-
SOC'tayayımlattığı, 05/03-1991 ta-
rihli belgede de şunlar yazılıdır:
"Fransa, toprakları üzerinde,
özellikle ırksal, dilsel, dinsel esas-
lara dayalı grupların varlığını ka-
bul etmez. Fransa'nın bu konuda-
ki kavramları evrensel bir ilkeye
dayanır: Bütün insanlar, saygın-
lık ve hukuk yönünden özgür ve
eşit doğarlar. Fransız Anayasası
bir ve bölünmez olan Fransa
Cumhuriyeti'nin tüm vatandaş-
lannın yasa önünde eşit olduğu il-
kesinden ilham alır. Fransız halkı-
nın birliği ve eşitliği, etnik kriter-
lere dayah farklüıklar ile ilgili tüm
savları yok sayar (Pulat Y. Tacar,
Terör ve Demokrasi, s.206)." 81.
yıldönümünü kısa bir süre önce kut-
ladığımız Cumhuriyetimizın,
1961' e kadar geçerli olan 1924 Ana-
yasası'run 88. maddesı şöyle bir hü-
küm içermektedır: "Türkiye ahali-
sine (halkına) din ve ırk farkı ol-
maksızın vatandaşlık itibarı ile
Türk ıtlak olunur (denir)."
tşte size "Türk" demenin ırkçı-
lığı hiçbir zaman ıçermediği ve Türk
vatandaşlan arasında genel bır eşıt-
lik bulunduğunun en güzel kanıtı...
Türkiye'de, Lozan Antlaşması'nda
kabul edilenler dışında azmhklar
bulunduğunu ve Türkiye "dekı azın-
lıklara yeterince kültürel haklar ta-
nınmadığını ısrarla ilen süren Al-
manya'nın tçişleri Bakanı Otto
Schüy, Suddeutssche Zeırung gaze-
tesine verdiği demeçte bakınız ne
diyor: "En iyi uyum asinıilasyon-
dur. Uyumun hedefı, Alman kül-
türüne çekmektir insanları.
Mümkün olan her dili destekleye-
meyiz. Aynca böyle bir şey kaosa
sürükler. Ben birinci dili Türkçe
olan homojen bir Türk azınlığın
oluşmasını istemiyorum. Türkler
bizim kültür alammızda büyüme-
li ve anadilleri de Almanca olnıa-
lı..." Tüm bunlan \e daha fazlasını
bilenler; ülkemizde "federasyon"
ve "azınhk hakları" terimlerini sık
sık tekrarlayanlan, "cahil" ya da
"hain" olarak nitelendirmekle on-
lara haksızlık mı yapıyorlar acaba?
Bence değil...
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak'taki
kanh işgal sürerken Israil'in bu ülkede etkin
ohnak için Kuzey Irak'tan toprak ve bina sa-
tm aldığı, bölgesel liderler Celal Talabani ve
Mesut Barzani aracılığıyla da Bağdat yöne-
timini biçimlendirmeye çahştığı öğrenildi.
Ankara'daki güvenlik birimlerinin iç değer-
lendirmelerine göre tsrail, Kerkük-Hayfa bo-
ru hattmm bir an önce açılması için çaba har-
cıyor. Raporlara göre Israil Irak'ın kuzeyinde
etkin ohnak için 2003 yazmdan bu yana top-
rak ve bina satın alma politikası izliyor. Israil,
Kerkük'te 6 bin dönüm arsa, 500 mesken,
Musul'da 7 bin dönüm arsa, 6 bin adet mes-
ken ve bina, Erbil'de ise 2 bin dönüm arsa, 30
bina ve daire satın aldı. Bölgede "Kürt kö-
kenli Yahudilerin yaşadığı" teziyle hareket
eden tsraılm buradaki ekonomik birikimi
öne çıkan kişilerie Ürdün üzerinden ticaret
yaptığı ve onlann gücünün artması için çaba
harcadığı değerlendirmeleri dikkati çekiyor.
Güvenlik birimlerine göre Israil, Irak'ın bü-
tün olarak kendisine yönelik tehdit olmaktan
çıkması için şu politikayı benimsedi.
if Kuzey Irak'ın Bağdat yönetiminden ba-
ğımsız olarak kendi ayaklan üzerinde durma-
sını sağlayacak ekonomik ve politik güce
ulaşmasını sağlamak.
• Kuzeyin Bağdat yönetiminden kopması
halinde Iran'la bütünleşecek bir Irak Şii yö-
netiminin kendisi için büyük bir tehdit oluş-
turacağını düşünerek Kürtler aracılığıyla
merkezi yönetimi de kontrol etmek.
• Kürtlerin etkin olmasıyla birlikte onlann
Suriye ve Iran'daki ağırlığını kullanmak.
• Kerkük-Hayfa boru hattınm bir an önce
yeniden de\Teye girmesini sağlamak.
Denge kurma çabası
Değerlendirmelere göre Israil, Irak'ta etkinlik
kurmak için ekonomik çıkarlan ve güvenlik
kaygılannı çok öne çıkarmak istemiyor. Bu
bağlamda özellikle Tevrat'ta yer alan kimi de-
ğerlendirmelere dayanıp "kutsal topraklar"
üzerindeki köklerini gündeme getiriyor. Ra-
porlarda aynca tsraü'in Kuzey Irak'taki faali-
yetlerinin 20 Mart 2003'ten bu yana sürmek-
te olan Amerikan işgali ile başlamadığı,
1993'ten beri devam ettiği belirtiliyor. Rapor-
lara göre, Türkiye'yi karşısına almak isteme-
yen Israil, Irak'ta Türk Silanlı Kuvvetleri'ni
de görmekten yana değil. Politikalannı bu iki
denge arasına oturtmaya çahşıyor.
Sakarya vaiisi TMSF'yl eiestirdl
Okutan: Çijüikte
delülerkarartddı
Haber Merkezi - GP Genel Başkanı Cem
Uzan'm Pamukova'daki çifliğe girerek gizli ka-
salan götürdüğü yönündeki iddialara ilişkin tar-
tışmalar sürüyor. Sakarya Valisi Nuri Okutan,
çiftlikte delillerin karartüdığını söyledi. Uzan'ın
beraberinde 22 kişiyle çiftliğe girerek bazı du-
varlan kırdıklannı anlatan Okutan, "Deliller
kaybolmamış olsaydı net davalar açılabilirdi.
Ama şimdi neresinden dava açüabiür" dedi.
TMSF'nin çiftlikte güvenliğin sağlanması yö-
, nünde yanlışlan olduğunu savunan Okutan,
şunlan kaydetti: "Cem Uzan'ın eski adamlan-
na güvenîiği teslim ermişler. Belki 3-4 gün
önce girdi. Cem Uzan olayın duyulmasını is-
teği için bu boyuta taşımış olabüir.îşin başka
bir boyutu da olabiür. Bir belge olabiür. Ama
kasanın olması düşük ihtimal. Cem Uzan giz-
lediği, sakladığı bir şeylerin peşinde."
Maddi tazminata gerek görülmedi
AİHM Türkiye
y
yi
haksız buldu
STRASBOURG (AA) - Avrupa Insan Hakla-
n Mahkemesi (AİHM), evlendikten sonra mes-
leki yaşamında sadece genç kızhk soyadını
kullanmak isteyen avukat Ayten Ünal Teke-
li'nin yaptığı başvxıruda Türkiye'yi haksız bul-
du. Tekeli'nin 1996 yılında kayıtlara geçen
başvurusunu değerlendiren AİHM, Avnıpa In-
san Haklan Sözleşmesi'nin (AtHS) özel ve ai-
le yaşamına saygıyla ilgili 8. maddesi ile ay-
nmcdığın yasaklanmasıyla ilgili 14. maddesi-
nin Türkiye tarafından iİüal edildiğini bildirdi.
Maddi tazminat cezasma gerek görmeyen
AİHM, bununla birlikte, Tekeli'ye mahkeme
masraflan olarak 1750 Euro'nun Türkiye tara-
findan ödenmesini kararlaştırdı. AİHM, Kuzey
Iraklı altı kadmın, eşlerinin ve çocuklarunn, te-
rör örgütüne karşı düzenlenen sınır ötesi ope-
, rasyonlarda hayatını kaybettiği gerekçesiyle
yaptığı şikâyet başvurusunu ise kabul etmedi.