Katalog

1 7 KASIM 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 ABD'de BusJı'a oy vtrene apttal jtj diyorlarmış... | E Aplal seçmen s<adece *£ ABD'de mm? Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 87BektronJk posta; denizsom6cunmuriyetoom.tr - Otopark mafyasına ağır para cezası geHyormuş... "Park ücretleri artacak desenize!" KimlikFransa Cumhurbaşkanı Chirac, Türkiye'nin Avrupalı olduğunu anlatmak için "Hepimiz Bizans'ın çocuğ uyuz" deyince Anıl Öçal: "Üst kimliğimizi tam <Ja 'Türkiyeli'ye çevirirken şimdi bir de 'Bizanstiyeli' mi olacağız!" Tavuk #Göksel Kaya: "ABD'nin, bazı devletleri ekonomik ve askeri yönden desteklemesi, t*ir çiftçinin tavuk beslemesine be-nziyor. Tavuk en sonunda, çiftçinin sofrasına yemek olacaktırt" OluşumSüleyman Ekim: "Belediye başKanı, parti genel başkanı, milletvekili hatta başbakan olabilirsiniz; ama şeffaf olamazsınız." Statü û Akif Kökçe: ~ "Günümüzde statüye sahip olmanın yolu statükoya karşı olmaktan geçiyori" uzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin 21. kuru- luş yıldönümü olan 15 Kasım'da Rum komü- nist partisi AKEL'in genel sekreteri ve mec- lis başkanı Dimitris Hristofyanis, Lefko- şe'deki "Orfeas barikatr'na geldi ve "Yasadışı devle- tin ilanını mahkûm etmek için burada bir araya gel- diğimiz son seferden bugüne" diye başladığı konuş- masında genel bir değertendirme yaptıktan sonra sö- zü Avrupa Birtiği'ne getirdi: "17 Aralık dönüm noktası ve işgal altındaki bölge- deki siyasal istikrarsızhk nedeniyleTürkiye'nin ve do- layisıyla Kıbrıs Türk liderliğinin yeni bir müzakereye girmeyi arzu etmedikierini biliyoruz. Bu bizi hareket- sizliğe, atalete götürmemelidir. Kıbrıs Rum tarafı ola- rak müzakerelerin tekrar başlamasının önkoşullannı yaratmakiçin çalışıyoruz... Referandumun sonuçla- nnın Kıbnslı Türklerde yarartığı hayal kırıkhğına rağ- men, geliştirdiğimiz tezlere her geçen gün daha faz- la anlayış gösterildiğini memnuniyetle saptıyoruz... Yeni TurkiyeAralık ayında gerçekleştirilecek AB Zirvesi'nde Tür- kiye'nin Birtik ile tam üyelik müzakerelerine başlama- sı için Türkiye'ye tarih verilmesi talebi karşısında Kıb- ns Cumhuriyeti'nin alacağı tutum doğal olarak hükü- metin, siyasal güçlerin, halkın ve medyanın ilgisinin merkezinde bulunmaktadır. Türkiye'nin birieşik Avru- pa'nın koşullanna, taleplerine ve degerlerine uyum sağlayacağı düşüncesiyle, AKEL Türkiye'nin AB'ye girmesini desteklemektedir... Böyle bir Türkiye'nin, her şeyden önce ve ana ola- rak, ordunun vasiliğinden, derin devletin ve on yıllar- dır büyük demokratik eksikliklerin varlığını sürdüren düzenin egemenliğinden kurtulacak olan Türk halkı- nın kendi yararına olacağına inanıyoruz. Bu, Türki- ye'de yaşayan Kürt nüfusun da yararına olacaktır ve onlar da yıllardır uğrunda mücadele ettikleri ve hak- ları olan insan haklarından, siyasal ve kültürel haklar- dan yarartanacaklardır... Avrupalı bir Türkiye Kıbnslı Rum, Kıbnslı Türk hal- kımızın ve Kıbns'ın da yaranna olacaktır, çünkü AB'nin de üyesi olan başka bir ülkede işgal ordulan- nı tutması ve bu ülkenin iç işlerine müdahale hakkı- na sahip olmayı talep etmesi akla hayale gelmez ola- caktır. Şu ana kadar Türkiye, Kıbns Cumhuriyeti'ni tanı- madığı ve tanımasının söz konusu olmayacağı tezin- de ısrar ediyor. Bu yaklaşım her şeyden önce ve özel olarak AB için bir tahrik unsurudur, çünkü kendi ya- pısı ve kendi koşullarıyla çatışmaktadır. AB'nin kapı- sını çalan bir ülke AB'nin hangi ülkesini tanıyıp, han- gi ülkesini tanımayacağı seçimini yapamaz..." Türkiye'de başlatılan "Türkiyeli" tartışmasını hafrfe almayın... Kıbrıs'ta bile yeni bir Türkiye'nin planlan çoktan yapılmış, hatta orta malı bile olmuş... SESSÎZSEDASIZ(I) Körfefdeki savaşın bol kazançlı hesabı Hazırladığı slayt gösterisinde 1991 yılın- daki Körfez Savaşı'nın bilançosunu çıkar- mış Suay Karaman... Savaşın masrafı 40 milyardolar... Bu paranın 10 milyar dolannı ABD, 30 milyar dolannı Kuveyt ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Arap ülkeleri öde- miş... Bu parayı nereden bulmuşlar? Savaştan önce petrolün varil fiyatı 15 dolarken, savaşla bırtıkte 42 dolara yük- selmiş... Elde edilen fazladan kâryaklaşık 60 milyar dolar olmuş. Bu paranın yansı Kuveyt ve Suudi Arabistan'ın, yansı da pet- rol ticaretinı kontrol eden çok uluslu şirket- lerin kasasına girmiş. Ortadoğu'da petrol üretimini ve ticaretinı yöneten yedi şirketin tümü ABD şirketı ve bunlann beşi ABD hü- kümetine ait olduğuna göre; 30 milyar do- lann 21 milyar dolan ABD hükümetine, 9 milyar dolan ABD özel sektörüne gitmiş. Bu durumda... Savaş için 10 milyar do- lar para harcayan ABD hükümeti 21 milyar ek geliıie; 11 milyar dolar para kazanmış... Masraf yapmayan ABD özel sektörünün kazancı 9 milyar dolar olmuş... Kuveyt ve Suudi Arabistan iseyaptıklan masrafı çıkar- mış... Peki bu para kimin cebınden çıkmış? Kim petrol kullandıysa onun cebinden! Yani bizim cebimizden! Ancak hesap bu- nunla bıtmemiş... Körfez Savaşı için 10 milyar dolar harcayan ABD hükümeti 11 milyar dolarlık petrol kazancının yanında 49 mityar dolar da silah satışından kazan- mış... Bir koyup üç alma hesabını da geç- miş; 10 milyar dolar koyan ABD'nin kazan- cı 60 milyar dolar olmuş! Irak'taki son savaşa gelince... Hesaba gerek var mı? Yüksek Yerilim Hatt Yeşillik olsun diye yaşadığımız için mi bir Yeşiller Partimız bile yok! erdirvcutku (j yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Piramid ve Gökkafes KİM KİME DUM DUMA BEUİÇ AK behicakCn turk.net Başbakan'ın Gökkafes'teki toplantıya katılmaması üzerine bu binayı manşetlere taşıyan medyamız, aynı duyarhhgı aca- ba neden "Piramid'' için de göstermedi? Bu soruyu soran Kadıköylü okurumuz aslında yanıtını da veriyordu. Kadıköy Belediye- si'nin, Fenerbahçe'deki kıyı dolgu alanına 12 yıl önce yap- tığı bu yasadışı ahşveriş ve eğ- lence merkeziniyıkmaya başla- ması, basvnda sadece kısa ha- berler şeklinde yer aldı. Hemen aynı günlerde (09 Ka- sım 2004-Sah) Erdoğan'ın Gökkafes'te Sermaye Piyasası Kurulu'nca düzenlenen "Ulus- lararası Konut Finansmanı" toplantısıru "baykot" tavn ise medyayı ve sayısız köşe yaza- rını bırdenbire "kent sevdahsT kılmaya yetri. Kimileri alkışlarla, kimileri de "Peki ama gecekondular ne olacak" gıbi sorulanyla birlik- bir panoyu Fenerbahçe Par- kı'nın uygun yerine koyarakad- lannı ve anılannı gelecek ku- şaklara da armağan eder... Atamıan planına... Gelelım, Piramid Kadıköy'de sessiz sedasız yıkıhrken yeni- den anımsanan Gökkafes'e... Aslında yine aynı günlerde (10 Kasım 2004) Atatürk'ün anılması da ilginç bir rastlanuy- dı. Çünkü binanın bulunduğu alanı "yeşü alan" yapan ilk planda "Atatürk'ün ooayı" var- dı ve kimse buna değinmiyor- du. Aynı suskunluk, hemen her resmi bayramda Gökkafes'e asılan bina boyundaki Türk Bayrağı ve dev Atatürk resim- leri karşısında bile hep süregel- mişti... 1930'lannbaşlannda, Atamı- zın tstanbul'u planlaması için davet ettiği Fransız mimar Prost'un, daha sonra aynı yüla- nn hükümetince de uygun bu- ÇÎZGtLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ' mynet.com Fenerbahçe parknun kıyısı böyk işgal edünıiştL.. te "Gökkafeslerin kavinlma- a"na yönelik mesaj lanyla... İki mimann amlamia Piramid adlıyapı, 1990'lıyıl- larda Kadıköy'deki "sosyal de- mokrat" yerel yönetim tarafın- dan yapnnlmıştı ama.. "nıhsa- ü" yoktu. Çünkü, arazisi hem kıyı yasası kapsamında hem de imarplanına göre *yapıyasağı" bulunan yeşil alan içindeydi... Kıyı parkını yeniden halka kazandırabihnek için Mimar- lar Odas ile semt sakinlerinin 1992'de açtıklan dava 3 yü sür- müştü. Sonundabelediyenin sa- vunmalannı da yersizbulan Da- nıştav, binanın yıkunını öngö- reckarannı 1995'tevermişti... Şimdi yine sosyal demokrat- larcayönetilen Kadıköy Beledi- yesi. 9 yıl önceki yargı karannı uyguluyor. Aynı hukuk nıüca- delesinde, Mimarlar Odası adı- na etkin çabalar gösteren döne- mın Oda Başkanı Nurdoğan Özkaya ile semt sakinleri adına davacı olan mimar Müslüm Kaptan ise ne yazıkki bu sonu- cıı göremeden yaşama veda et- tikr. Umanm Kadıköy Belediye Başkanı Selatni Öztürk, kentli haklannı koruma karanna hu- kaksal desteği sağlayan bu iki mmann adını şükranla anacak lunan tasanmında, Dolmabah- çe Vadisi'nin bu kesimı "2 Nu- marah Kent Parkı" olarak dü- zenlendiğinden, 12 Eylül 1980 darbesine kadar hiçbir yönetim aynı yere böylesi bir imar izni- ni "düşünemedf bile.. Ne var ki 12 Eylürün "Ata- türkçû" (!) anlayışı bu duyarh- lığa da son verince, dönemin Başbakanı 1\ırgut Ozal ile Be- lediye Başkanı Bedrettin Da- lan' ın açıkça sergiledikleri *teş- vikve himav'e" ortamında Gök- kafes yükselmeye başladı. Iler- leyen yıllarda da yine hep "a- yâsaldestek"lerle hukuka aykı- n gerçekleşmesini tamamladı. lşte şimdi, yargı artık "tapu- sunu"bile iptal ettiğine göre ön- celikle yapılması gereken "bu izinkri verenleri sorgulamak" değil mi? Hatta u Bankacüık DüzenkmeveDeneÜemeKunı- hı"nun bile aynı binadan katlar satın almasındankimler sorum- luysa, "devtet" ve "nMBet" pa- rasını hukukdışıhğa harcadık- ları için "hesap vermeteri" ge- rekmiyor mu? Bunlan tartışmak yerine, "a- ma gecekondular ne olacak?" diye kıvırdığımız sürece ne ts- tanbul düze çıkacak ne hukuk devletimiz ne de demokrasi- miz... oekinci" cumhuriyet.com.tr HARBt SEMtH POROY semihporoyflı yahoo.com HAYAT EPtK TtYATROSU MVSTAFA «tm, hayatepikı mynet.com TAR1M BAKANI, YA&MUR DUASI ISTEDI !.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17 Kasun tcwic.nuantas-arikan.com 0AVA"NIN TASLAĞINA REKORFİYAT.. 1388'O£ 8UGÜU, ÜNLÜ "DAI/A" GOAAAMfMA A/r ELVAZlU 300 SAYFA, COAJ- FW£>AM ZetGOG &/? ftrATtA SATTLMtŞTt: Z MİL- yon/ 123 BW £>otAK'. 8u TA&iue peât'At, B/e eoe- BİYAT BELGESİNE ÖPEA/EM £/V YÜK££K /SAtKAM- BİLE, SÖZ KONUSU SAYFALA8.IH ÜÇTE BİRİNİ BULMAMlSTI. KAFKA'NIN ELyAZILI ROMAH ACM/ÇTt. SfR S/LAMAU JOSeF K.jSUÇUMU SUÇSUZLUĞUMU SAtŞUAlU&lCE'tJ, / P£Ç/ P YA&- Ç SQMUtJ£>A,ANtAM£lZ £§£/?.. PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Türk Olmak, Türkiyeli Olmak (1) Geçenlerde Hürriyet'te Ertuğrul Özkök'ün "0 YılBa- ş<mdan Geçen Olay" başlıklı yazısını okuduktan sonra aklım bir cümleye takıldı: "0 yıl Kıbns'ta Nikos Sam- son darbesi oldu. Daha ilk gün Kıbnslı ve Yunanistan- lı öğrencilerie biriikte faşist darbeye karşı ortak bir bil- diri yayımladık." Bilindıği gibi Ertuğrul özkök Türtoye- //" sözcüğünün kullanılmasına karşı olan bir yazar, sö- zünü ettığim 13 Kasım 2004 tarihlı yazısını da bu söz- cüğü-kavramı eleştirmek için kaleme almış; yazıda "Ben 'anayasal vatandaşlık' kavrammı çokuygun buluyorvm. Ama 'Türkıyelilik' gibi suni kavramlan uygun görmek biryana, zarariı buluyorum" diyor. Görüşleri, Türkiye'de yaşayan farklı etnik aidiyetlerden insanlara ilişkin olarak bu denlı açık olan bir yazar, öyleyse niçin "Yunanistan- // öğrenciler" sözcüklerini kullanıyor? Yazının tümüne egemen olan mantık kurgusuna göre "Yunanistanlılık" da aynı ölçüde "suni" değil mi? Eğer "Yunan öğrenci- ler" dediğinde Batı Trakya'dan gelen Türk öğrencileri de Yunanlaştıracağı kaygısınıtaşıyorsayada "Yunanıstan- lı" sözcüğünü Fransa'da yaşayan Yunan öğrencileri de- ğil de Yunan öğrencilerden "Yunanistan'dan gelmiş" olanlarını belırtmek için kullanıyorsa veya "Yunanıstan- //" sözcüğünü Yunan, Türk etnik kimliklenne bakmaksı- zın Yunanistan'dan gelen herkes için bir üst-kımlik tanı- mı olarak uygun buluyorsa, bu üç olasılıkta da -yazısın- daki mantıktan yola çıkacak olursak- burada bir çifte standart söz konusu değil mi? Tartışmaya "Kıbnsh" kav- rammı da katabiliriz, çünkü bu kavram da "Türk"ü ve "Rum "u ıçeren bir üst-kimliktanımı, yani "Tûrkiyeli" kav- ramıyla karşılaştınlabilir bir sözcük. Doğru mu, yanlış mı? Amacım, burada Ertuğrul özkök'ü eleştirmek değil. Çünkü bu alanda ciddi boyutlardaki bir tartışmanın he- nüz çok başlanndayız. Diğer bir deyişle henüz "işin için- den çıkabılmiş" degiliz. Bir yerde "doğru" olan, başka biryerde "yanlış" olabılıyor. Ertuğrul özkök'ün de ''Tür- kiyeli" kavrammı suni bulup reddederken, "Yunanistan- h" kavrammı kullanması bana bu nedenie o kadar ya- dırgatıcı gelmiyor. Konuyu değiştireyım. ••• örneğin, bizim "Türk cumhuriyetleri" dediğimiz ülke- lerdekı ınsanlaretnikaidiyetleri sorulduğunda "Türk'üm" demiyorlar, "Azeri'yim", "Tûrkmen'im", "Ozbek'im", "Kazak'ım", "Tacik'im" diyoriar. Kendilerini bizim onla- n görmek istediğımiz anlamda "Türk" olarak gormüyor- lar. Bize kalsa Çeçenler, Gagavuzlar, Çerkezler, öbür Kafkas halklan da kendilennı "Türk" olarak adlandırma- lılar, ama bunu yapmıyorlar. "Türk soyu'ndan gelmiş ol- mak, bizim yüklediğimiz anlamda birdeğer içermiyor on- lar için. Türklüklenni, ancak "Türkiyeli" devlet adamla- nyla biraraya geldiklerinde anımsıyorlar ve dahaçok kar- şılanndakinin gönlünü hoş etmek için "Hepimiz Türk'üz, haydi şerefe!" gibisınden sözler ediyoriar. Yukandaki "Türkiyeli" sözcüğünü bilinçli olarakkullan- dım, çünkü herkesın "Türk" olarakdüşünüldüğü, adlan- dınldığı, tanımlandığı bir yerde Türkiye'den olmak" en uygun bu sözcükle ıfade ediliyor. Ama öbür yandan da "Türkiyeli" sözcüğü bildiğim kadanyla hiçbir dilde bizim dilimizdekı şeklıyle kullanılamıyor, çünkü Türkçenin dı- şındaki dıl yapılan buna elvermıyor. Sözgelımi, Ingiliz, Fransız, Italyan, Ispanyol ya da Alman dıllennde "Ben Türkiyeliyim" diyemıyorsunuz, "Türk'ûm" dıyorsunuz. Coğrafi olarakTürkiye 1 den geldığinizi veya olduğunuzu söylemek istediğinizde ise mutlaka "-den" takısını kul- lanmakzorundasıntz. Ingilizcedeki "lamfrom Turkey'üe olduğu gibi. Almancada ise bu biraz daha çetrefilli, çün- kü üç istisna dışında (Isviçre, ABD, Çekya) tüm ülke ad- lannın tersine bu dilde Türkiye anlamına gelen "Türkei" sözcüğünün önünde bir de dişil "artikel" var. Sözcüğü "die Türkei" olarak kullanmak zorundasınız. Türkiye'den geldığinizi veya olduğunuzu söylemek istediğinizde, dil- bılgısı kurallannagöre "lch bin von der Türkei"ya da "lch bin aus der Türkei" diyorsunuz. llki aşağı yukan "Nere- den geliyorsun?", ikıncısı de "Neredensin?" sorusuna yanıt. Fakat her ikısi de tartışılan anlamda bir etnik aidi- yetı ıfade etmiyor. Türkiye'den gelen, "Türkiyeli" birTürk, Kürt, Çerkez ya da Ermeni olabilirsiniz. Bunu ifade ede- bilmeniz ıçın "Nesin?" sorusunuyanıtlamanızgerekıyor. (e-posta: dkavukcuogluCasuperonline.com) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 SOLDANSAĞA: 1/ Büyük yel- kenli gemi- lerde ikinci kaptana veri- len ad. 2/ Bit- kilerden elde edilen ilaçlar- labirhastalığı iyileştirmek... Peru'nunpla- ka işareti. 3/ Donmuş, do- 9 nuk... Şama- rüzm'in din adamla- rına verilen ad. 4/ 1 Balık yakalama ara- 2 cı... Rize yöresinde 3 mezgit balığına ve- 4 rilen ad. 5/ Elin ve 5 özellikle el tu-nakla- 6 nnın bakımı. 6/ Bön 7 vegörgüsüzkimse... 8 Geminin bordasın- 9 da, demir zincirin geçmesi için açılan delik. 7/Bir tür taze ve tuzsuz beyaz peynir... "—- tutmuş söy- lemez ohnuş/Ağızda dilleri gördüm"(Yunus Em- re). 8/Issız yerlerden aşın derecede korkma. 9/Hi- titlerin Anadolu'da yerleştikleri ilk kent olan ve günümüzde "KiUtepe" diye adlandınlanyer... Gü- ney Afrika Cumhuriyeti'nin plaka işareti. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/Antalya'run Serik ilçesinde, 213 kuş türünüba- nnduan bir göl. 2/ Büyük ve süslü çadır... Judo- da. rakibi en az on saniyede yerde hareketsiz tu- tarak kazanılan teknik üstürüük. 3/"Her —- için- de seyredilir başka bir cihan"(Yahya Kemal)... Eti beğenilen bir deniz balığı. 4/ Nişastayı parça- layarak şekere çeviren enzim... Bir soru sözü. 5/ Güneydoğu Asya'da yetişen ve mobilya yapımın- da kullamlan bir cins kamış... tçinde kimse bu- lunmayan. 6/ llave... Aykın, karşıt, ters. II Mısır. 8/ Şifah sularla ya da çamurla tedaviyi amaçlayan kuruluşlara verilen ad..."— derdim var birbirin- den seçilmez/Bir aynlık bir yoksulluk biı ölüm"(Karacaoğlan)... Baryum elementinin sim- gesi. 9/ San renkli bir üzüm cinsi.