Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2004 ÇARŞAMBA
10 DIŞHABERLER dishab@ cumhuriyet.com.tr
Gözler ısrarla îran'a çevriliyor ama İsrail, Pakistan ve Hindistan gibi ülkeler de silahlanıyor
Günceltehdit: NüldeerGÜLATMACA
ABD'nin başkanlık seçimlerin-
den sonra Iran politikasını nasıl çi-
zeceğı merak konusıı. tran'ı çok-
tandır "düzendışıdevlet'' ilan eden
ve "şer eksenine" dahil eden
ABD'nin, bu ülkenin uranyum zen-
ginleştirme faaliyetlerini bahane
ederek "önleyici sakiın''da bulu-
nacağı konuşuluyordiı.
Avrupa Birliği ( A B ) ise Iran'ı
uranyum zenginleştirme faaliyet-
lerinden vazgeçirmek için diploma-
tik yollan kullandı. Birliğin üç güç-
lü devleti Fransa, Ingiltere ve Al-
manya'dan temsilcilerle Iranh yet-
kililer arasında Fransa'nın başken-
ti Paris'te süren on giinlük görüş-
melerin ardından Tarıran, söz ko-
nusu faaliyetlerini daha kapsamlı
ve nihai bir anlaşma yapılana ka-
dar durduracağını açıkcladı. Ve böy-
lelikle Birleşmiş Milletler (BM)
Güvenlik Konseyi'ne gönderilmek-
ten de şimdilik kurtuldu.
Anlaşma tmzalarnayanlar
Fakat iş Iran ile bitmiyor. Israıl,
Hindistan ve Pakistan gibi nükle-
er silahsızlanma anlaşmalannı im-
zalamaya bir türlü yanaşmayan ül-
kelenn silahlanma yanşı devam
ediyor. Devletleri bir yana bırakır-
sak, özellikle Sovyetler Birliği çök-
tükten sonra başıboş kalan nükle-
er madde ve silahlar, dünya banşı
için hâlâ büyük tehdit.
UlusJararası Atom Enerjisi Ku-
rumu (IAEA) Başkanı Muham-
med El Baradey, dünyada radyo-
aktif madde kaçakçıhguıda büyük
artış olduğunu belirterek, terörist-
lerin nükleer ve radyoaktif madde-
ler konusunda daha bilgili ve ilgi-
li hale geldiğini söyledi.
Irak'ı, "birtürhıbulunaınayan"
• ABD'nin dış politika hedefleri arasında yer alan Iran, son olarak uranyum
zenginleştirme faaliyetlerini askıya aldığını açıkladı. Ancak dünyadaki nükleer
tehdit yalnızca AB ve ABD'nin son dönemde nükleer programı üzerinden
sıkıştırdığı îran'ın oluşturduğu tehditten ibaret değil.
kitle imha sılahlan bulundurduğu
gerekçesiyle haksız olarak işgal
eden ABD'nin bir sonraki hedefi-
nin Iran olduğu konuşuluyordu.
Gerekçeler hazırdı: Kökten-
dinci bir rejimle yönetilen
Iran, ABD düşmanı radikal
îslamcı gruplara destek
veriyor, nükleer silah
programı geliştiriyor-
du.
Iran ise ABD'nin
bu suçlamalarına
karşılık sert açık-
lamalarda bulu- i
nuyor, "kolay
lokma ol-
madtgı"
mesajını
verirken
zamanza-
manlsrail'i
vurabileceği
tehdidinde bu-
lunuyordu. Fakat
Iran pazar günü, daha önceki açık-
lamalannm tersine uranyum zen-
ginleştirme faaliyetlerini durdura-
cağını bildirdi. Fransa'nın başken-
ti Paris'te Iran ile AB arasında 10
gündür süren görüşmelerin ardın-
dan Iranlı temsilcısı Hasan Ruha-
ni, uranyum zenginleştirme faali-
yetlerini askıya alacaklannı ve bu
karann, Iran'ın nükleer programı
konusunda nihai bir anlaşmaya va-
nlana kadar yürürlükte kalacağını
söyledi. AB'nin üç önemli üyesi In-
giltere, Fransa ve Almanya'nın dip-
lomatik çabalanyla gelen bu karar,
Iran'ı, kendisine 25 Ka-
sım'a kadar süre veren BM Gü-
venlik Konseyi'ne gönderilmek-
ten de kurtardı.
Bu arada, IAEA de bir gün son-
•*,«*
ra, 15 Kasım'da tran ile ılgili rapo-
ru yayımladı. Raporda, Tahran'ın
nükleer silah üretmek için çeşitli
nükleer malzemeler kullandığına
kanıt olmadığı, ancak nükleer fa-
aliyetlerine ilişkin şüphelerin sür-
düğü dile getirildi.
Raporda, Iran' ın uluslarara-
-*$u
S I
yasalan ihlal ederek
*'' '*4 nükleer faaliyetle-
rinınbirbölümü-
nü geçen ekim
ayına dek gizle-
dığibelirtildi.
IAEA,
Iran'dan
uranyum
zenginieş-
tirmeyıder-
hal durdur-
masını talep
etmişti.
Rusya ve Ku-
zey Kore'den aldığı
yardımlarla nükleer
programını yürüten
* Iran, nükleer gücünü saldın
amaçlı kullanmayacağını öne sü-
rüyor. Fakat bu ülkenin 2003 yılı
temmuz ayında 1000 kilometre
menzilli Şahap-3 füzesini denedi-
ği; 2000 kilometre menzilli Şa-
hap-4 ve 5 bın kilometre men-
zilli Şahap-5 füzesini geliştirme
gayretlerini devam ettirdiği de
iddialar arasında.
Ortadoğu'da etrafı Müslüman
Arap devletlenyle çevrili israil, sa-
vunma ve saldın planlannı oluştu-
rurken Iran ve Pakistan'dan gele-
bilecek nükleer silah saldınlarını da
hesaba katıyor. Iran'ın elinde. Şa-
hab-3 füzelennin israil topraklan-
nı kolayhkla vurabileceği ılen sü-
rülüyor. Pakıstan'ın Akdeniz'e ula-
şabılecek balistik füzelere sahip
olması ve giderek Afganistan'da-
ki Taliban rejimine benzer bir ya-
pıya doğru ilerlemesı îsrail'in en-
dişesini arttınyor. Elinde, yüzler-
ce nükleer başlık olduğu bilinen
Israıl, bir yandan ABD'den yeni
silahlar almaya devam ediyor.
Burada sözü, Bilkent Üniversi-
tesi Uluslararası Ilişkiler Bölü-
mü'nden Doç. Dr. Mustafa Kiba-
roglu'na bırakıyoruz: "_. Bugün
İsrail, Nükleer Silahlann Yayılma-
sının Önlenmesi Anlaşması'na ta-
raf olmadığı için kendisini bu yön-
de kısıtla>Tcı bir hüküm altında gör-
memektedir, hem de açıkça nükle-
er silahlannm varbğını kabul et-
mediği için kiınse ona, özellikle Ba-
üdünyası'Şu nükleer sılahlannı yok
et' diye bir baskı yapmamaktadır."
Hindistan ve Pakistan
Nükleer silahsızlanma anlaşma-
lanna Israıl dışında ımza atmayan
ikı ülke daha bulunuyor: Pakistan
ve Hindistan. Her ikisi de 1947 yı-
lında kurulan Hindistan ve Pakis-
tan, o tarihten bu yana üç kez sa-
vaştı. Halkın büyük bölümü yok-
sulluk sınınnın altında yaşayan
Hindistan ve Pakistan, milli geli-
rinin önemli bölümünü nükleer si-
lahlanmaya ayınyor. Yine her iki-
si, son olarak 1998 yılında nükle-
er bomba denediler. Pakistan'ın
nükleer silah üretirken destek al-
dığı Çin, birçok alanda olduğu gi-
bi nükleer gücü bakımından da
ABD'nin kâbusu oldu dersek abart-
mış sayıhnayız.
UHAFAZAKARLARHZGIN
Iran 'da
gergin
tartışma
Dış Haberier Servisi - Iran'da
muhafazakârlar, uluslararası talepler
doğrultusunda gündeme gelen nükleer
programı askıya alma konusundaki
karara tepki gösterdiler.
Muhafazakârların çoğunlukta olduğu
mecliste dün yapılan oturumda, bir
milletveküi, Iran'ın Ingiltere,
Almanya ve Fransa ile vardığı
anlaşmayı israil ile Filistin arasmda
1993'te yapılan Oslo Anlaşması'na
benzetti ve anlaşma yanlılannı "vatan
haini" olmakla suçladı. Muhafazakâr
milletvekili Ahmed Tavakoii,
Avrupalılann Iran'ın Dünya Ticaret
Örgütü'ne katılması konusundaki
yardım sözünün belirleyici olmadığını,
konuda belirleyici olacak ABD'nin
buna karşı olduğunu vurguladı.
Tavakoii. örgütün îran'a yalnızca
"açhk ve sefalet" getireceğini beürtti.
'Ulusal çıkartara ayfcırı'
Ruhani lider Ayetullah AB
Hameney'in temsilciligini yapan bir
diğer üst düzey yetkili AH Larijani,
"Avnıpahlarm verdiği sözler üzerinden
vanlan anlaşma, nadkte bir ind
karşıhğutda sunulan bir loüpoptan
jbarettnr" dedi. Başka bir muhafazakâr
milletvekili Rafet Bayat ise
anlaşmanın Iran'ın ulusal çıkarlarma
aykın olduğunu söyledi ve "ABD'ye
ve Avrupahlara, özeffikle bu konuda
ısrarta olan Fransa'ya söylüyonun:
Mecüamiz ulusal çtkarlannuza aykm
olan herhangi bir anlaşmayı kabol
etaıeyecektir'' dedi. Meclis sözcüsü
Golam Ali Hadad Adfl, Iran'ın yaptığı
anlaşmanın "kesin bir durdurma değfl
asiaya alma" hatırlatarak meclisteki
gerilimi duşürmeye çalıştı. Iran
meclisinde gergin tartışmalar
yaşanırken dün Iran'ın muhafazakâr
gazetelerinde de konuyla ilgili ağır
eleştiriler yer aldı. Cumhuri tslami
gazetesi, Uluslararası Atom Enerjisi
Kurumu'nun denetimlerinin yalnızca
ABD ve Avrupalılann casusluk
faaliyetlerine hizmet edeceğini yazdı.
Kaçakçıhk korkutuyor
Radyoaktif madde ve nükleer silahlann yasadışı ticareti, Sovyetler
Birliği'nin çözülüşünden sonra önemli bir sorun haline geldi
Devletler arasındaki nükleer si-
lahlanma yanşı kadar tehlikeli bir
başka konu, kaçınlan nükleer mad-
de ve silahlann terör gruplannın
eline geçmesi. Bu maddelerin ko-
layca taşınabilir ve gizlenebilir
olması, mücadeleyi zorlaştınyor.
Avustralya'da ay başında yapı-
lan ıki günlük bir zirveye katı-
lan Uluslararası Atom Enerjisi Ku-
nımu (IAEA) Başkanı Muham-
med El Baradey, nükleer ya da
radyoaktif madde kaçakçılığında
1993 yılından bu yana 630 olayın
ortaya çıktığını söyledi ve "Za-
manlavanşıyonız,çünkübubizim
hazırohnadığımızbirdurum~dı-
ye konuştu.
Aynı zirvede konuşan, Avustral-
ya Dışişleri Bakanı Alexander
Downer ise iki yıl önce Balı'de
meydana gelen bombalı saldınyı
gerçekleştirmekle suçlanan radi-
kal îslamcı grup tslam Cema-
ati'nin eylemlerinde radyoaktif
madde ıçeren silahlar kullanmak-
tan çekinmeyeceğini iddia etti.
Özellikle Sovyetler Birliği çöker-
ken yaşanan ekonomik ve sosyal
karmaşa sırasında başıboş kalan
büyük oranlardaki nükleer mad-
de ve silah, dünya banşı için bü-
yük bir tehdit halini aldı.
Denetim Ihtlyacı
Nükleer madde işlenen ve stok-
lanan tesislerdeki güvenhk ve de-
netim mekanizması zayıflayuıca
her türlü bilgi, bınkım ve madde,
yasal olmayan yollardan özellik-
le Ortadoğu ülkelerine ya da baş-
ka bölgelerdeki üçüncü dünya ül-
kelenne gırmeye başladı.
Soğuk Savaş dönemindeki ra-
kibinin ortadan kalkması ABD'yi
her yönüyle mutlu etmedi. Çün-
kü Sovyetler Birliği'nin ardından
başıboş kalan nükleer madde, si-
lah ve uzmanlar, ABD'nin "düş-
manı ülkeler ve gruplarm" eline
kolaylıkla geçebilirdi. Amerikan
Senatosu, "Nunn-Lugar'' adını
taşıyan ve 10 milyar dolan aşan
bir bütçe oluşturarak, bu tesisler-
de güvenlik ve denetim mekaniz-
masını yeniden güçlendirmek
1996 yılında nükleer silahlardan anndınlan Ukrayna, silahlannı Rusya'ya gönderdi. (REUTERS)
amacıyla Rusya'ya yardım etti.
Eski ABD Başkanı BfflClintonın
ilk döneminde Savunma Bakan-
lığı'nda üst düzey görevlerde bu-
lunmuş olan Prof. Graham ADi-
son, "Nuclear Terrorism-Nükle-
er Terorizm" adlı kıtabında,
"Nunn- Lugar" bütçesinin daha
fazla olması gerektiğini vurgulu-
yor. Allison'a göre bu hızla gidi-
lirse Rusya'da bulunan zenginleş-
tirilmiş uranyum ve plütonyumun
tümünün koruma altına alınması
13 yıl sürer. Prof. Allison'a göre
Rusya'da bulunan ve çalınma ola-
sılığı taşıyan maddeyle 30 bin si-
lah daha üretilebilir.
Rusyadan Irak'a silah
ABD'nin, bizzat cebinden pa-
ra ödeyerek Sovyet eskisi nükle-
er madde ve silahlan denetim alün-
da tutma çabasından tam verim al-
dığı söylenemez. Iran'ın nükleer
silah programı geliştirirken sade-
ce eski Sovyetler Birliği değil,
Rusya'dan bilgi, birikim ve diğer
konularda destek aldığı biliniyor.
Yine geçen ay The Washing-
ton Post'ta yayırnlanan BİD Gertz
imzalı bir haber, bu ilişkınin sa-
dece Iran ile değil Irak ile de ya-
şandığını gösteriyor. Haberde,
Irak'ta kayıp olduğu bildirilen
380 ton patlayıcı maddenin, Rus
özel birlikleri taranndan ABD'nin
Mart 2003'te savaşı başlatma-
smdan önce Sunye'ye taşındığı
ıddia ediliyordu.
ABD Savunma Bakanı'nın ulus-
lararası teknolojı güvenliğinden
sorumlu yardımcısı John A. Shavv.
Rus birliklerin Irakh istihbarat
yetkilileriyle işbırliği yaparak söz
konusu patlayıcılan Irak dışına
taşıdığına inandığını söyledi.
Shaw"a göre amaç Rusya ile Sad-
dam Hüseyin arasında silah alış-
verişi yapıldığmın ortaya çıkma-
masıydı. ABD'li yetkili, kısa bir
süre önce Avrupalı istihbarat bi-
nmlerinden en az ikisinden Rus-
ya ile Irak arasında silah alışven-
şi olduğuna dair güvenılir bilgi-
ler edindiğıni ileri sürdü.
Çözüm İçin önerller
Nükleer silahlanma konusunun
bir sayfaya sığması mümkün de-
ğil, hatta kitaplar dolusu bilgi ba-
nndmyor. Yukanda anlatılanlar
birdeğinme olarak kabul edilebi-
lir. Sorundanbahsetmişkençözü-
me dair bir paragraf yazmak la-
zım. Prof. Graham Alh'son, "Nök-
leerTerorizm" adlı kıtabında, nük-
leer silah tehdidinin önüne geçmek
için üç öneride bulunuyor:
• Başıboş nükleer sılahlan de-
netim altına almak, güvenliği art-
tınnak...
• Yenı silahlar üretmemek...
ı/ Diplomatik yollarla ve ulus-
lararası anlaşmalarla devletlerin
nükleer silah üretıcısi olmasını
engellemek...
Nükleer silah nedir?
Silah tanımına
girmiyor
Bilkent Oniversitesi
Uluslararası Üişkiler Bö-
lümü'nden Doç. Dr.
Mustafa Kibaroğhı'nun
yaptığı tanıma göre kit-
le imha silahlan ya da
konvansiyonel ohnayan
silahlar; nükleer, biyo-
lojik ve kimyasal silah-
lar olarak kategorilendi-
nlır. Hem ıçerikleri, hem
yapım araçlan ve kulla-
nım yöntemleri, hem de
etkileri bakımından bu
silahlar birbirlerinden
aslında oldukça farklı-
dır. Fakat hepsi konvan-
siyonel ohnayan silah-
lar kategorisindedir.
Konvansiyonel olma-
yan silahlar terimini de
açıklamakta fayda var.
Konvansiyon, bildiği-
miz gibi üzerinde bir
anlaşmaya vanlmış de-
mektir, bu silahlann ise
silah olup olmadıklan
konusunda askeri lite-
ratürde ve genel ahlak
kavramlan çerçevesin-
de bir anlaşma yoktur.
Yani bir nükleer si-
lah gerçekten silah mı-
dır, bir kimyasal silah
gerçekten silah mıdır,
bu konuda bir anlaşma
olmadığı için bunlar
"konvansiyonel olma-
yan silahlar" olarak ta-
bir edilir.
NasH elde edltlr?
Nükleer silahın ham-
maddesi uranyum, doğa-
da saf halde bulunmu-
yor. Insan. 60 kadar mi-
neralin içinde rastlanan
uranyumu işleyerek
(zenginleştirme) aktif
hale getiriyor. Nükleer
güç, uranyumun ve uran-
yum ötesi madde plü-
tonyumun atom çekir-
deklerinin parçalanma-
sı sonucu elde ediliyor.
Nükleer santral yakı-
tı olarak kullanılan
uranyumun yanı sıra
plütonyum ve toryum
gibi maddeler, atom,
hidrojen, misket bom-
balarının yapımında
kullanılıyor.
Nükleer sibhlanma, ak sık çevreci örgütierin
protestolanna neden ohıyor. (Fotoğraf: REUTERS)
Anlaşmalar
bağlayıcı değil
Doç. Dr. Mustafa KH
baroğlu, 2023 Dergi-
si'ne Ocak 2003 tari-
hinde verdiği röportaj-
da, nükleer silahsızlan-
ma anlaşmalannı şöyle
sıralamış:
• Sovyetler Birliği ve
ABD, aralannda bulu-
nan anlaşmazhklannı
gidererek "Nükleer Si-
lahlann Yayılmasının
Önlenmesi Anlaşma-
a"nı 1968 yılında imza-
ladılarve 1970'tebuan-
laşma yürürlüğe girdi.
Anlaşmaya göre 1 Ocak
1967 tarihinden önce
nükleer silah denemesi
yapmayan bir ülke, an-
laşmaya taraf olduğu
takdirde nükleer silah
yapmayacağı konusun-
da bir taahhüt altına gir-
miş bulunmaktadır. Bu
tarihten önce nükleer
deneme yapan veanlaş-
maya taraf
olan ülkele-
rinisenükle-
er silahlara
sahipolmave
yenilerini
üretme hak-
lan saklı kal-
mıştır. Türki-
ye bu anlaş-
maya 1969
yılında imza
koymuş,
1980 yılında
anlaşma
Meclis'te onaylanmış-
tır. Anlaşmayı Mec-
lis'ten geçirmek için ne-
den 11 yıl beklendiği
soruluyortabii... Bunun
en önemli sebebi, Tür-
kiye'nin 70'li yıllarda-
ki durumu ve farklı ön-
celiklerinin ohnasıdır.
• 1972 tarihli, biyolo-
jik ve toksin silahlann
üretilmemesiyleılguibir
anlaşma daha var. 1993
yılında Kimyasal Silah-
lar Konvansiyonu orta-
ya konmuştur. Bu an-
laşmalar, bahsettiğim
devletlerin dışında baş-
ka devletlerin, başta nük-
leer silahlarolmaküze-
re, kimyasal ve biyolo-
jik silahlan edinmesini
engellemek amacıyla or-
•Nükleer
Slianiann
yayilmasini
Önleme
taya konmuştur. Nükle-
er Silahlann Yayılması-
nın Önlenmesi Anlaş-
ması'ndatemel bir sorun
vardır,odal967'denön-
ce nükleer deneme yap-
tığı için nükleer silah
üretmehakkıolanvekı-
sıtlamayatabı olmayan,
biraz önce saydıgım 5
ülkenin varlığıdır.
Diğer ülkeler anlaş-
mayı imzalayarak ken-
dilerini kısıtlama altı-
na almışlardır ama bu
5 ülkenin varhğı bazı
ülkelerin bu anlaşmaya
karşı çıkması sonucunu
doğurmuştur. Başta kar-
şı çıkanlardan biri Hin-
distan olmuş ve "an-
laşma içeriğmin ülke-
ler arasında aynm gö-
zettiğmi" söyleyerek
"hiçbir zaman anlaş-
maya taraf olmayaca-
ğmı" ifade etmiştir. Ni-
tekim önce
1974yılında
bir deneme
ya
pm
,ş, ar-
dında da
1998 yılının
mayıs ayında
bir dizı dene-
atmayan
ülkeler İÇİn
bağlaviCl
Jt ~ \
çekleştirerek
nükleer silah
sahibi ülke
konumuna
geldiğini ifa-
de etmiştir.
Aynı şekilde Pakis-
tan'ındaHindistan'ıta-
kip ettiğıni görüyoruz.
Anlaşmaya taraf ol-
mayan üçüncü ülke Is-
rail'dir. Israil'de 1947
yılında Ben Gurion ve
Şimon Peres, "tsrafl ku-
rulacak, birçok düş-
manla çevrüibir ortam-
da kurulacak, bizim
muhakkak'kesin silah'
(absohıte weapon) ola-
rak tanmılanan nükle-
er silahı edinmemiz ge-
rekir,yoksabizi burada
yaşatmazlar" şeklinde-
ki bir düşünceden yola
çıkarak, o dönemde sa-
dece ABD'nin elinde
bulunan nükleer silahı
temin etmenin yollan-
nı araştırmıştır.