Katalog

CUMHURİYET 17 KASIM 2004 ÇARŞAMBA 14 KULTUR [email protected] • 40 ülkeden 160 filmin yer alacağı etkinliğin resmi bölümü yanşma ve yanşma dışı özel gösterimlerden oluşuyor. Türkiye, yanşmaya Ahmet Uluçay'ın ilginç ve özgün çalışması 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmiyle katılıyor. 19-28 Kasım tarihlerindeki etkinlik, kenti yaşayan bir organizmaya dönüştürecek SelanikFilmFestivali45 yaşındaASLISELÇUK 1960ta 'YunanSinemaHaftasr kap- samında başlayan, 92'de uluslararası bir etkinliğe dönüşen Selanik Film Festi- vali'nin 45'incisi 19-28Kasımtarih- leri arasında yapılıyor. Her yılki gibi Yunan Kültür Bakanlığı, Yunan ulusal radyo-TV kanalı ERT, Yunan Film Merkezi'nin yanı sıra çeşitli sponsor- lann desteklediği etkinlik, bu yıl da sinemaseverlere yeni yaklaşımlartaşı- yan, biçimsel deneyımler içeren, ger- çek duygular aktaran çalışmalar suna- cak. Isabelle Huppert'e onur ödülü Festival, Selanik kentini sonbahar mevsiminde yalıtılmış bir kültür ada- sı olmaktan çıkararak bu anlamda ya- şayan bir organizmaya dönüştürecek; 12 ay boyunca sinema sanatında eksik- liği duyulan değişik bakış açılannı do- ruğa taşıyıp 10 gün sürecek bir şenlik gerçekleştırecek. 40 ülkeden 160 filmin yer alacağı fes- tivalin resmi bölümü yanşma ve yanş- ma dışı özel gösterimlerden oluşuyor. Festival yönetıcısi Michel Demopo- ulos'un düzenlediği Uluslararası Yanş- ma sınemaya ılk ginşlenru yapan yö- netmenlenn ılk ya da ikinci çalışma- lanna ağıriık venyor. Türkiye bu yıl yanşmaya 23. îstan- bul Uluslararası Film Festivali'nde en iyi Türk fılrni seçilen, 52. San Sebas- tian'da Jüri Özel Odülü'nü, 26. Mont- pellier Akdeniz Filmleri Festivali'nde de Alûn Antigone'u kazanan Ahmet Uluçay'ın ilginç ve özgün çalışması 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yap- mak'la katılıyor. Gerçek bir sinema sevdalısı olan Uluçay'ın, çocukluk aru- lanndan yola çıkarak kasabası Tavşan- h'da amatör oyuncularla gerçekleştir- diği ilk uzun metrajı yalın, duyarlı, iç- ten, espnyı ve hüznü, unutulmuşluğu ve umudu aynı anda duyurabilen bir film. Türkiye'deki ve festıvaldeki gös- terimi 26 Kasım'da gerçekleşürilecek olan çalışma, umanz ki, Selanik'ten de hak ettiği bir ödülle döner. Festivalde 16 film 'Aran tskender' (37.000 Euro) ve 'Gümüş Iskender' (22.000 Euro) ödüllen ıçin yanşacak. Kazananlan uluslararası sinemacılar- dan oluşan 7 kişilik seçici kurul belir- leyecek. Etkinliğin onursal başkanı ise ünlü sinema ustası Angelopoulos. DimitriEipides'in düzenlediği 'New Horizons'da (Yenı Ufuklar) yine sine- madaki en son gelışmelen içeren, ba- ğımsız çalışmalarla meraklısının kar- şısında olacak. Yaraucı, alışılmamış, il- ginç, gözü pek yaklaşımlar taşıyan 40 yapım, her yılki gibi kuşkusuz sinema- severlerin olağanüstü ilgısiyle karşı- laşacak. 'Balkan Survey'de (Balkanlar'a Ba- kış) bölge sinemacılanmn uluslarara- sı başanlar elde etmiş özgün çahşma- lan yer alıyor. Türkiye'den ZeJd Demir- kubuz'un 'BeklemeOdası'yla YeşimUs- taoğhı'nun 'Buhırlan Beklerken'ı de bu bölümde gösterimde. Bu yıl çekilmiş 20 ulusal uzun met- raj, 4 belgesel ulusal panorama bölü- münde 'Yunan Filmleri 2004" başlığıy- la gösterimde. Bu çalışmalar bu yıl da ulusal sinema ödüllerine adaylar. Ulu- sal sonuçlar da uluslararası kapanış tö- reni 28 Kasım'dan bir gün sonra duyu- ruluyor. Etkinlik, Fransız sinema ve tiyatro- sunun yetkin oyuncusu Isabefle Hup- pert'i ağırlıyor. Bugüne dek Faye Du- naway, Irene Papas, Harvey Kekd gi- bi oyunculan ödüllendiren festival bu yıl da olağanüstü performanslanndan ötürü Huppert'i 'Aİlm İskender'le onur- landınyor. Sanatçı, ChristopheHono- re'nin 'Ma Mere' (Annem) ve Alek- sandra Leclere'in 'Les soeurs fache- es'nin (Öfkeli Kız Kardeşler) Sela- nik'te gerçekleştirilecek dünya galala- nna da katılacak. Klarostaml ve Erlce toplu gösterHerl 1999'da Iranlı usta Kiarostami'ye Yaşam Boyu Başan Ödülü Altın ts- kender'i veren festival, bu yıl da yö- netmenın toplu göstenmini yapıyor. 'GerçekçiBkveŞiirseflik' başlığı altın- da, Kiarostami'nin 1970-85 yıllan ara- sında çektiği 19 kısa ve orta metrajı ile 'ArkadaşımmEviNerede'(1987), 'Cto- se-Up' (1990), 'Ve Yaşam Sürüyor' (1992), 'ZeytinlüderinAtonda' (1994), Altın Palmiyeli 'Kirann Tadı' (1997), 'KziRüzgâr Taşıyacak' (1999) ve 'On' (2002) adlı başanlı uzun metrajlan gösterilecek. Toplu gösterim, yönet- menin'CShanNûma Saravı'(1977),'Ev Ödevi' (1989), 'ABC Afrika' (2001) gi- bi belgesellerini de içenyor. Başanlı bir fotoğrafçı da olan Kiarostami'nin 1978'den 2003 'e dek çektiği fotoğraf- lardan oluşan 2 sergısı de etkınlıkte. Toplu gösterimi yapılan ötekı usta ıse Ispanyol Victor Erice. Avrupalı yönet- menin lirik, pastoral görüntülerden oluşan özel dünyası 'Şiir ve Işık' baş- lığıyla sunuluyor. Ericenın özgün dün- yası 'Desafio' (Meydan Okuma- lar/1969), 'El espiritu de la colmena' (KovanınRuhu 1973),'ElSur'(Gü- ney/1983), 'ElsolddmetnbriHo' (Işık Düşü /1992) fılmlerinde ızlenecek. Yunan sinemasından anılacak ad- larsa, deneysel sinemacı CostasSfıkas ile 60'lann önemlı yönetmenlerinden AleksbDamianos, lakovos Kambanel- lis ve Manos Zacharias. Fılmler yıne Orympion'dakı ıkı, limandaki Provli- ta Kültür Merkezi'ndeki dört salonda olmak üzere toplam altı salonda izle- yicilerle buluşacak. Kutlama etkinlikleri îstanbul Teknik Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi'nde yapılacak Dünya, UNESCOFelsefe Günü 'nü kutluyor TFK Başkanı İoanna Kuçuradi • Felsefeye ilgi ve gereksinimin arttığı günümüzde UNESCO, felsefenin bir kez daha altını çizmek amacıyla kasım ayımn üçüncü perşembesini 'Dünya Felsefe Günü' ilan etti. Ilk kutlama 21 Kasım 2002'deyapıldı.Bu yılki kutlamalar ise yarın yapılacak. Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Betül Çotuksöken KÜLTÜM • SANAT (0212) 2*3 t* 7İ • KÜLTÜK • SANAT 3ES-1S85 ORTAOYUNCULAR www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy'un BEN1BEN MIDELIRTTIM? Cumartesi 20.00/ Pazar 15.00 İEÎUUMU.'I Ferhan Şensoy'un UZUN DONLU KIŞOTEROl GÛNAYDIN - FERHAN ŞENSOY RASIM ÖZTEKİN - PARKAN ÖZTURAN - ERKAN ÜÇÜNOJ - AU ÇATALBAS HAKAN BİLGIN EUF DURDU • EBRU SOYUESDEN - ECE ERDOĞUS - NECMIYAPICI KÜLTUR BAKArslLİĞIMINJ K ATKILARIYLA Perşembe ve Cuma 20.00 İSTIKLAL CAO. ND:140 TEL: (0 212} 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 Mighty Sam McClain Lrttle CharHe & The Nightcats "Philadelphia" Jerry Ricks KONYA HİLTON 17 Kasım 2004 Saat: 19.30 Bilet Satış Noktalan: • Hitton: (0-332) 221 50 00 • Kupon Cafe: (0-332) 353 48 47 • Cafe's (0-332) 238 16 80-81 www.efeskeyfi.com n'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. TRABZON ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2003/276 Davacı Anadolu Anonim Türk Sigorta AŞ vekili tarafından davalılar Tahir Ertuğ Güngör ve Bülent Ustaoğlu aleyhlerine açılmış bulu- nan tazminat davasının yapılan açık duruşma- sında verilen ara karan uyannca, Aşağıda adresi yazıh bulunan davalıya çı- karılan teblıgat kendısine ulaştınlamadığın- dan ve adresi tespit edilemedığinden davah- nın dunışmanın atılı btrakıldığı 15.12.2004 günü saat 10.25'te mahkememiz duruşma sa- lonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi gerektığı, duruşmaya gelmediğı veya bır vekille kendisini temsil et- tirmediğinde yokluğunda karar venleceğin- den işbu ilan, dava dilekçesı ve duruşma günü tebliği yerine geçerli olmak üzere ılanen teb- lig olunur. 09.08.2004 Davah: Tahir Ertuğ Güngör, Atatürk Bulva- n Ziya Apartmanı Kat: 2 No: 50 Ayvalık-Ba- hkesır Basın: 37598 ZEYNEPALTAY Felsefeye ilgi ve ge- reksinimin arttığı günü- müzde UNESCO, felse- fenin bir kez daha altını çizmek amacıyla kasım ayımn üçüncü perşem- besini 'Dünya Fekefe Gü- nü' ilan etti. Ilk kutlama 21 Kasım 2002'deyapıl- dı. Bu yılki kutlamalar ise yann yapılacak. Önümüzdekl uzun ve engebell yol Türkıye Felsefe Kuru- mu (TFK) Başkanı İo- anna Kuçuradi Dünya Felsefe Günü kutlama- lan için Paris'te bulunu- yor. Kuçuradi, UNESCO Merkezi'nde Hacettepe Üniversitesi tnsan Hak- lan Araştırma ve Uygu- lama Merkezi adma dü- zenlediği yuvarlak masa toplantısını yönetecek olan Kuçuradi yayımla- dığı kutlama mesajında şöyle dedi: "Bütündün- yadaki fekefeciler çeşitli etldnliklerle Dünya Fel- sefe Günü'nü kutluyor. Felsefe fildişi kulesinden çıku aruk Ama önümüz- deyürüyecek uzun ve en- gebeli bir yol var. Bu yol- da dünya felsefe günü, olan bitene ve yapmak üzere olduklarma febefi değer bilgisiyle baknıa- ya ve bilgiyle düşünmeye çoğu insanın ayıracak vakti olmadıgı felsefenin ne işe yaradığuu göster- mek ve bu amaca hizmet eden bir felsefe eğitiminin dünyanuzda neler sağia- yabileceğini hatuiatmak için bir nrsat oluşturu- yor. tstanbul'daki kutlama- lar Yıldız Teknik Üni- versitesi ve Maltepe Üni- versitesi'nde yapılacak. Yıldız Teknik Üniversi- tesi'nde yarın saat 13.00'te başlayacak olan kutlamalar, TFK Cocuk- lar tçm Felsefe Birimi Başkanı Nuran Direk'in felsefe gününün anlamı- nı vurgulayan konuşma- sıyla açılacak ve Di- rek'in, Dünya Felsefe Günü nedeniyle îstanbul Liseleri Felsefe Platfor- mu öğretmen ve öğren- cileriyle birlikte düzen- lediği seminerle sona ere- cek. "Tarih Boyunca ve Günümüzde lnsanla Tek- noloji llişkisi'" başlıklı seminen düzenleyen ise geçen yıl "Ulusal Fefee- fe OHmpiyatı'' binncısı, "DünyaFelsefe Ofimpiya- ü" ikincisi Mert Baha- dırReisoğiu. Aynı gün, saat 13.30'da Maltepe Üniversitesi Ya- bancı Diller Konferans Salonu'nda da TFK Baş- kan Yardımcısı Betül Ço- tuksöken'in düzenlediği bir kutlama yapılacak. Etkinliklerle ilgili olarak yaptığı açıklamada Ço- tuksöken "Maltepe Üni- versitesi'nde bu yıl Okkez felsefe bölümü kurduk. Geçen >ıl 'Dünya Felse- fe Günü' kutiamalannı psikoloji bölümü adı al- tuıda gerçekleştirmiştik. Bukutlamabötümün açı- hş kutlaması da olacak. Çok se\inçüyiz" dedi. Maltepe Üniversite- si'ndeki kutlama, bölüm öğrencilerinin rol aldığı okuma tiyatrosu ve mü- zik dinletisiyle başlayıp "Çağdaş Sanatta Felsefı Yaklaşunlar" başlıklı bır panelle sürecek. Malte- pe Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Betül Çotuksöken'in yö- neteceği panelin konuş- macılan Prof Dr. Ömer Naci Soykan ve sanat ta- rihçısı Ozkan Eroğhı Es- ki kuşak felsefecilerle ye- ni kuşağı tanıştırmayı da amaçlayan etkinliğe Prof. Dr. Bedia Akarsu da onur konuğu olarak katılacak. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Atatürk Sevgisi 10 Kasım günü radyo kanallannın birinden ku- lağıma çalınan dizeler, ürkütücü bir etki bıraktı üze- rimde. llkokul yıllanndan beri, Atatürk'le ilgili öğretilmiş, üzerinde düşünmeden geçip giden nice şiir bann- dırır bu ürkütücü duyguyu. Hepsinin de Atatürk sevgisiyle yazıldığına kuş- ku duymadığım bu şiirierde, sevginin algılanış ve gösteriliş biçimleri karşısında şaşkınlık duymamak elde değil. "Sana selam vermeden uçan kuşun yuvasını bo zacağım" diyordu şiirin bir yerinde. Tam anımsa- yamadığım bir önceki dizede ise Ata'ya saygısız- lık edeceklerin "mezannı kazacağım" deniyor. Ne yıkıcı bir sevgi gösterisi! Şiiri yazan Atatürk'ü o kadar çok seviyor ki, onu sevmeyenin mezannı kazmaya, onu selamlama- yan kuşun yuvasını bozmaya hazır. Ama şiir yazdığı kişi böyle bir insan mıdır? Baş- kasının mezannı kazacak, kuşlann yuvasını boza- cak biri midir, yoksa bağışlayıcılığı, sevecenliği, geniş gönüllülüğüyle tanınan biri mi? Bir insan, bir devlet adamı, ülkesi için ne denli büyük işler başarsa da sonunda bir insandır. Yap- tıklarına duyulan hayranlığın yanında ona bir insan olarak yaklaşmak, gösterilecek sevgide insani ya- nı öne çıkarmak gerekmez mi? Benim Atatürk sevgim, yurdunu yabancı işga- linden kurtanmış, çağdaşlaşma yolunda devrim- ler yapmış, cesur, aydınlık kafalı bir devlet adamı- na olduğu kadar, insan olarak da olgun davranış- lı, açık sözlü, toplumuna örnek oluşturan özellik- leriyle de gelişkin bir kişiliğe duyulan sevgidir. Atatürk'ü Atatürk yapan askeri ve siyasal deha- sı kadar, diline ve küttürüne bağlılığı, giyimi kuşa- mı, yemesi içmesi, günlük yaşamındaki konuşma ve davranışlan değil midir? Bir ulusun önderi ola- bilmek, o ulusun her bireyi ile kurulmuş biryakın- lıktan, gönül bağından geçmez mi? Atatürk'ü övmek ya da yüceltmek için yazılmış kimi şiirlerin (bunlara şiir demek de haksızlık, man- zume demek daha doğru olur) aslında onun kişi- liğini de, düşüncelerini de hiç anlamadan yazıldı- ğı görülüyor. Bu konuya 11 Kasım günkü gazetemizdeki ya- zısında Oktay Akbal da değindi, "Sayısız şiir var- dır, ama çoğu manzumedir, hem de kötüsün- den!.." diyerek. Bu kötü şiirlerin nedeni yalnızca yazan şairlerin yeteneksizlikleri değildir, aynı zamanda Atatürk'ü anlamadıklan, yasak savma ya da bir tür görev duy- gusuyla kaleme sanlmış olmalanndandır. Bir şiiri şiir yapan özelliklerin başında, şairinin iç- tenliği, yazdığı dizelerin hayattan kaynaklanabilme- si gelir. Atatürk'ü eylemlerinin yanında insan ola- rak görememiş, düşüncelerini özümseyememiş hiçbir şair, ona ilişkin güzel bir şiir yazamaz. Atatürk'ün, kendisine içi boş duygularla dolu övücü şiirier yazan Behçet Kemal Çağlar'a, "Böy- le şiirieryazma," dediği de bilinmektedir. Böylesi şiirier öyle ya da böyle yazılmıştır. Iş ora- da bitmiyor ne yazık! Bu şiirier, yıldan yıla kültür ve beğeni düzeyi giderek düşürülen, aptallaştın- lan toplumumuza, gencecik öğrencilereAtatürk sev- gisi yaratsın diye okutuluyor, öğretiliyor. Bu şiirlerle Atatürk sevgisi doğamaz. Atatürk böyle bir insan değildi ki!.. Doğaüstü güçleri yok- tu. Aydınlık bir kafası, cesur bir yüreği vardı. Kah- vesi, sigarası, rakısı, dansları, yemekleri, konuş- malan, yolculuklan, denize girişi, traktör sürüşü, trene binişi vb. ile hepimiz gibi bir insandı. Atatürk'ün yaşamında olağanüstü olan, sevgi ve hayranlık uyandıran özelliği, hepimiz gibi bir insa- nın bir ulusun yazgısını tümden değiştırebilecek bil- gi, karariılık, cesaret sahibi olabilmesi ve bunu ger- çekleştirebilmesidir. Bu özelliklennı de Nâzım Hikmet, Dağlarca, Me- lih Cevdet, Necatigil, Külebi, Ceyhun Atuf gibi çağdaş şiırimızın büyüklerinin ona ilişkin yazdık- lan şiirlerde bulabiliyoruz. Onu anlamayanlar, ne yazık ki yalnızca üstüne kötü şiirier yazan kötü şairier değil. 1950'den bu yana ülke yönetimine gelen yöneticiler de, tıpkı kö- tü şairier gibi dillerinden düşürmedikleri Atatürk söz- lerine ve sevgi gösterilerine karşın, ülkemizi ve ulusumuzu onun özlediğınin çok uzaklanna sürük- lemediler mi? turgay(« fisekci.com K Ü L T Ü R t Ç İ Z t K K Â M l L M A S A R A C I