17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5- EKİM 2004 SALI + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gümrük müfettişleri, tonlarca zehirle batan Ulla'nın seyir defterini mercek altına aldı: Babş8iht ecilıi2İaiMİmkh Müfettişler, Ul- la'nın acente- liğini yürüten Mavi Deniz Şirketi'nin ge- miyi çürümeye terk ettiğini beliriedi. Ze- hirfi yükü gönderen Ispanyol Lafarge'nin daha önce başka ül- kelere 18 kez ben- zeri atığı ihraç edip terk ettiğinin vurgu- landığı raporda, "Acentenin 150 bin dolarlık masrafı ödememesi felaketi getirdi" denildi. İLHANTAŞCI ANKARA - Iskenderun Körfezi'nde 2 bin 200 ton zehirli atığı ile batan Ul- la gemisindeki yükün göndericisi tspan- yol Lafarge'nin daha önce de başka ül- kelere 18 kez benzeri atığı ihraç edıp terk ettiği için para cezasına çarptınldı- ğı ortaya çıktı. Gümrük Teftiş Kurulu Müfettişleri'nce hazırlanan raporda, geminin acentesi olarak görünen Mavi Deniz Şirketi'nin de gemıyi çürümeye terk ettiği ve batış sürecini hızlandırdığı vurgulandı. Acentenin 150 bin dolarhk masrafi ödemekten kaçınması sonucu geminin batışının hızlandığı belirtildi. Geminin Ispanya'dan 3 bin 433 ton fly ash (baca külü) ile yola çıkmasma karşın Türkiye'ye yükünü 2 bin 200 ton olarak bildirilme- sı dikkat çekti. Gümrük Teftiş Kurulu Mü- fettişleri, Iskenderun Körfezfni zehir- leyen Ulla gemisinin 2000 yünıdan ba- tışına kadar geçen 4.5 yıllık seyir defte- rini mercek altına aldı. Müfettişlerin ha- zırladığı 29 Eylül 2004 tarihli rapor, so- ruşturma için Iskenderun ve Dörtyol cumhuriyet başsavcılıklan ile Çe\Te Ba- kanlığı'na da gönderildi. Müfettişler. Ulla gemisinin acentelı- ğini yürüten Mavi Deniz Şirketi'nin Ge- nel Koordinatörü Cemil Mavi, geminin üçüncü kaptanı Cdal Mavi ile gemi kap- tanı Mustafa Yıldınm hakkında kaçak- çılık ve evTakta sahtecüik suçlanndan so- ruşturma yapılmasını istediler. Raporda, Ispanya yetkili makamlan- nın gümrük müfettişlerine verdiği bügi- ye göre, Ulla Gemisi, Ispanya'mn Avi- les limanından aldığı ve göndericisinin Lafarge Asland olduğu 3 bm 488 ton fly ash (baca külü) yükünü Cezayir'de ba- raj inşaatı yapan bir firmaya teslim et- mek üzere Dijen limanına hareket etti. Cezayir'deki fırmanın niteliğinin bozul- duğu gerekçesiyle yükü kabul etmeme- si üzerine bir süre açıkta bekleyen ge- mi, 25 Şubat 2000 günü Iskenderun Li- manı'na geldı. T E H L İ K E İLK CÜN BELİRLENDJ Kaptan gümrüğe, "Gemimde Ispan- ya'nm Avfles Limanı'ndan yüklemeli Is- demir Limanı'na tahHyeli EKS-tmp adb- na 2 bin 200 ton ithal toz kömür yüküm var" bildiriminde bulundu. Yükten kuş- kulanılması üzerine alınan numuneler, anaüz için ODTÜ'ye gönderildi. 7 Mart 2000 tarihli analiz raporunda, yükün ba- ca külü olduğu ve Krom VI oranının çok yüksek çıkması nedeniyle "tehlike- H" nitelik taşıdığı vurgulandı. Gümrük müfettişleri, söz konusu yü- kün Türkiye'ye sokulmasının bile yasak olduğunu ve içerisüıde Krom VI bulu- nan atıklannın ithalinin kaçakçıhk su- çunu oluşturduğuna işaret ettiler. Gümrük müfettişlerinin Ispanya yet- kilileri ile yaptığı yazışma sonucunda, "izin ahnmaksızm 18 kez aük sevkıyaü gercekleştirmiş olmasmdan kaynakla- nan ağır ihlal nedeniyle Lafarge Asland SA. şirketine 30 bin 50 Euro ve atüda- nn terkedümiş otaıas nedeniyle ciddiih- makkn dolayı 18 bin Euro para cezası tahakkukettirüdiğT anlaşıldı. Antalya'da 4.11ik deprem • Haber Merkezi - Boğazıçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alman bilgiye göre, dün 19.52'de, merkez üssü Antalya'nın Korkuteli ilçesi olan 4.1 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Bayın- dırlık ve Iskân Bakanlığı Afet Iş- leri Genel Müdürlüğü depremin büyüklü- ğünün 3.9 olduğunu açıkladı. Korkuteli Kaymakamı Mehmet Yavuz, can ve mal kaybı olmadığmı kaydetti. Terör örgütü MLKP'ye darbe • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, ts- tanbul, tzmir, Eskişehir ve Adana'da 100'den fazla bombalama olayını gerçekleştirdiği be- lirtilen MLKFPESK'e üye 4 kişi yakalandı. Orgütün, bir kuyumcu kuryesini soyarak 1 trilyon 750 milyar liralık altının gasp edilmesi olayını da gerçekleştirdiği belirlendi. Hamit Bayram ifade verdi • MALATYA (AA) - "Uyuşturucu tıcareti yap- tığı" gerekçesiyle yargılanan tutuklu sanık Hamit Bayram'ın, Van'daki pohs merkezin- den kaçınlması olayıyla ilgıli olarak talimatla ifadesi ahndı. Malatya E Tipi Kapalı Ceza- evi'nde bulunan Bayram'ın, Malatya'da 7 Temmuz günü gözaltına alındığında aracında ve üzennde uyuşturucu bulunmadığını söyle- diği öğrenildi. Bayram, Van'da baskın olayı- nın da Bölge Trafik binasında değil, karşısın- daki yolda gerçekleştiğini ileri sürdü. Ayhan Çarkın'a tahliye • Istanbul Haber Senisi - "Susurluk Davası" hükümlülerinden eski özel timci polis memu- ru Ayhan Çarkın, "görevli memura silahla mukavemet etmek" ve "ruhsatsız silah bulun- durmak" suçlanndan tutuklu yargılandığı da- vada tahliye edildi. ÇarkınTa bırlikte yargıla- nan Abdülkadir Ünal da tahliye oldu. 'Sarayda Tarih Sohbetleri' • tstanbul Haber Servia - tKÖ'nün yeni genel sekreteri Prof. Ekmeleddin Üı- sanoğlu, "Sarayda Tarih Soh- betleri" kapsamında Dolma- bahçe Sarayı'nda, 7 Ekim'de "Osmanlı'da Bilim" konulu ko- nuşma yapacak. TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı'nın, "Milli Saraylan toplumla bu- luşturma" hedefi çerçevesinde düzenlediği etkinlik, ücretsiz izlenebilecek. Çırağan'a parke davası • Istanbul Haber Servia - Çırağan Sarayı ve Iş- letmeleri Geliştirme Inşaat ve Turizm AŞ'nin 3 yetkilisiyle otopark işletmecisi hakkında "Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanu- nu'na muhalefet etmek" suçundan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. tddi- anamede, Saray Oteli'nin nhtımındaki çökün- tülerin onanlması sırasında bahçedeki parke taşlannın söküldüğünün anlaşıldığı belirtildi. 1 trilyon 850 milyarlık kefalet • EDtRNE (AA) - Edirne'de yanan TIR'a mü- dahale eden jandarma ekiplerinin, kömür taşı- yan araçta gizlenen, 5 bin 32 adet telsiz tele- fonu ortaya çıkarması sonucu gözaltına alınan Bulgar uyruklu TIR sürücüsü, 1 trilyon 850 milyar lira "ön ödeme cezası"ıun ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Avukata silahlı saldım • tstanbul Haber Servisi - Sanyer'deki bürosun- da silahlı saldınya uğrayan avukat Sadık Akay, bacağından yaralandı. Akay'ın Kireç- burnu Mahallesi Hacı Ah Paşa Caddesi'ndeki bürosuna gelen bir kişi, davalanna bakmadı- ğını öne sürerek Akay'a ateş etti. Sol bacağın- dan yaralanan Akay, Istinye Devlet Hastane- si'nde tedavi altına alındı. Kaçan saldırganın yakalanması amacıyla çalışma başlaüldı. 4 kişiye 30 milyar • ANKARA (AA) - On Numara çekilişinde ka- zanan numaralar "7, 9, 13, 20, 21. 23, 28, 30, 31, 33, 34, 38, 41. 43,48, 52, 63, 65, 66, 68, 71, 78" olarak belirlenirken 10 bilen 4 kişi, 30 milyar 246 milyon 750 biner lira kazandı. 9 bilenler 970 milyon 250 biner, 8 bilenler 47 milyon 750 biner, 7 bilenler 5 milyon 700 bi- ner, 6 bilenler 800 biner, hiçbir numarayı bile- meyenler ise 750 biner lira kazandılar. HAYVAN DOSTLARI YÜRÜDÜ Izmir Doğa ve Hayvan Dostlan Platformu üyeleri Karşıyaka'da yaptklan yürüyüşte hayvanlar için daha fazla hak talep etti. Dünya Hayvanları Koruma Günü için dün düzenlenen yürüyüşe Karşıyaka Beledtye Başkanı Cevat Durak da katıldı. Öte yandan Doğa Koruma Vakfı'nca, özellikle Pako ismi ile simgeleştirdiği hayvanları koruma çabalanndan dolayı gazeteci- yazar Bekir Coşkun'a "Doğa Dostu" ödülü verildi. (Fotoğraf: AA) TÜRKKALPVAKFI Grip aşısı kampanyası i /"N rip aşısı olun \Jİ kalbinizi koru- yun' kampanyası bugün başlıyor. Şarkıcı Gülben Ergen'in de destek ve- receği kampanyada, ölümlere dek varan grip salgınının kalbe verdiği zarar anlatılacak. Haber Merkezi - Türk Kalp Vakfı'nm "Grip aşısı olun kalbinizi koruyun" kampanyası bugün başlıyor. Vakfın gelenekselleşen kampanyası Türk Kalp Vakfı Konferans Salonu'nda düzenlenen bir basın toplantısıyla duyurulacak. 19 Mayıs Caddesı No. 8 Şişli Istanbul adresindeki binasında saat 12.00'de başlayacak toplantıya şarkıcı Gülben Ergen de katılarak kalp ve damar hastalığma ve risklerine karşı destek verecek. Toplantıda, son aylarda Asya ve Avrupa'da bazı ülkelerde baş gösteren ve ölümlere neden olan grip salgınırun kalbe olan etkilerine dikkat çekilecek. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıkunmakuı ile sponsor fırma Aventis Pasteur'un uzman doktorlan da katılanlara grip aşısuıın kalbe yararlan konusunda bilgi verecek. 1996 yılından itibaren Avrupa Kalp Birliği'nin, 2001 yıhndan itibaren Dünya Kalp Federasyonu'nun üyesi olan Türk Kalp Vakfı'nm kampanyası hakkında bilgi almak isteyenler www.tkv.org.tr adlı internet sitesine başvurabilir. Emekli Sandığı, asılsız bir ihbar sonucu Özcan'ın maaşını kesmişti Davayı kazandı, hâlâ maaşsız YUSUFÖZKAN tZMlR- Sağlık sorunlan nedeniyle 22 yıl önce öğretmenlikten ayrümak zorunda kalan tsa Özcan'ın emekli maaşı ve sosyal hakla- n, asılsız bir ihbar sonucu Emekli Sandığı ta- rafından kesildi. Yıllar sonra yeniden sağlık raporu almak zorunda kalan ve kurum aley- hine açtığı davayı kazanan Özcan'ın maaşı, yapılan tüm girişimlere karşın bağlanmadı. Özcan, Izmir'deki Ahmet Ragıp Üzümcü îlköğretim Okulu'nda görev yapmakta iken sürekli rahatsızlığı nedeniyle Ankara Üni- versitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden aldı- ğı raporla 1981 yıhnda malulen emekliye ay- ARI ASINDA Haber Merkezi - Istanbul, Bursa \ e Adana'da meydana gelen trafik kazalannda 10 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Istanbul- TEM Otoyolu'nun Sey- rantepe mevkiinde AHRıza Altmkaya yönetimin- deki şehirlerarası yolcu otobüsü saat 06.00 sıra- lannda kontrolden çıkarak bariyerlere çarpn. îz- mir'den gelen ve çarpmanın ardından devrilen oto- büsteki yolculardan Hay-rh'e Çörten, Şükrti Sağ- lam ve Koraj Güneroğlu olay yerinde, SSK Ok- meydanı Hastanesi'ne kaldırılan Murat Pamuk- çu da ameliyat sırasında yaşamını yitirdi. Bu ara- da bazı görgü tanıklan, kazaya, yolda kayarak kont- rolden çıkan bir otomobilin neden olduğunu. ba- zı yolcular da otobüsün aşın hız yapuğını öne sür- düler. Bursa'nın Mudanya ilçesinde meydana ge- len trafik kazasında da Güzelyah beldesi girişin- de altgeçit çalışmalan nedeniyle trafiğe kapaö- lan yola sapan Ydmaz Bulundu yönetimindeki kamyonet, 5 metre dennliğindeki çukura düştü. Sürücü ve yanındaki eşi Ayla Bulundu öldü. Adana'nm Ceyhan ilçesindeyse minibüsle kam- yonun çarpışması sonucu 5 kişi öldü. nldı. Ancak geçen yıl eylül ayında Emekli San- dığı'ndan gönderilen bir yazıyla, hakkında ih- bar olduğu gerekçesiyle Özcan'ın emekli ay- hğı ve sosyal haklan askıya ahndı. Emekli San- dığı aynca Özcan'dan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurarak yeni bir ra- por almasını istedi. Bu kez Ege Üniversitesi'nden rahatsızlığı- nın sürdüğüne üişkin rapor alan Özcan, Emek- li Sandığı'ndan mağduriyetinin sona erdiril- mesini istedi. Özcan aynca yürütmenin dur- durulması istemiyle de Ankara 5. Idare Mah- kemesi'ne başvurdu. Mahkemenin, bu yılm haziran aymda verdiği kararda, Emekli San- dığı Sağlık Kurulu'nun, yahıızca malullük raporlannı ineeleyerek kararveremeyeceği vur- gulanarak "Davacmm mahüen emeklüiğesev- kinin askıya ahnmasına ifişkm işiemde mev- zuata uyarhk görübnemiştir'' denildi. Ancak mahkemenin, Emekli Sandığı işle- mini rptal eden karanna karşın, Özcan'ın ma- aşı ve sosyal haklanyla ilgili olumlu gelişme sağlanamadı. Avukatlan aracıhğıyla bir kez daha Emek- li Sandığı'na başvuran özcan, emekli aylık- lannın yasal faizıyle birlikte hesabına yatı- nlmasını ve sağhk yardımlanndan yararlana- bimıesi için de gerekli düzenlemelerin yapıl- masını istedi. Özcan, aksi durumda yeniden yargıya başvuracağını bildirdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Izmir'den Istanbul'a gelen şehirlerarası otobüs devrildi: 3 ölü. (Föîoğraf: AA) Uç Gücün Dengesi Günümüz dünyasında ve demokrasi çerçeve- sinde yapılabilecek en gereksiz tartışma, devlet içindeki üç gücün, yani "yasama", "yürütme" ve "yargılama" arasındaki dengenin, hangisinin üs- tünlüğünde olması gerektığidir. Net bir söylemi olmamakla birlikte, Sayın Başbakanımızın, ulu- sal iradenin tecellisi demek olan "yasamayı" ön plana çıkarmak gibi bir eğilimi olmasına, Sayın Cumhurbaşkanımızm üç güç arasında denge gereğini öne sürmesi eğer bir tartışmaya dönü- şürse tarafların da istemeyeceği noktalara ula- şabiliriz. Bu konuda ele alınması ya da anımsanması gereken iki nokta olduğunu düşünüyorum. Bun- lardan biri, bu üç güç arasındaki dengenin, ne zaman ve ne türlü gerekçelerle oluşturulduğu ya da oluşturulmaya çabalandığıdır. Obürü ise tüm ağıriığın yürütme gücüne verilmesinin, demok- rasi açısından ne gibi sakıncalar ortaya çıkarabi- leceğidir. • • • "DeWef" denilen kurumun ortaya çıktığı dö- nemlerde, devlet içindeki güçlerin "farklılığı", "dengesi" vb. gibisinden kimi düşünceler yoktu. Yasama ve yürütme gücüne sahip olan "yöneti- ci", (kral, imparator, şef vb.) sırasında, "yargı gücüne" de sahip olurdu. Ancak bu güçleri "din kunımuyla" (mabet, kilise vb.) paylaşmak duru- mundaydı. Yüzlerce, hatta binlerce yıl böyle süren siyasal düzen, yeni sınıflann ortaya çıkması ve engelle- nemeyen hak ve özgürlük taleplerinin yükselme- si sonucunda bu kuvvetlerin yavaş yavaş aynl- maya başladığını görüyoruz. Özellikle 20. yüzyıla girilirken demokrasiden söz edebilmek için, "kuvvetler aynmı" ve "kuv- vetlerin birbirini dengelemesi", temel koşul sa- yılmaya başlandı. Bu üç kuvvet arasındaki den- geyı sağlamak üzere de "sorumsuz devlet baş- kanı" kurumu (kral, imparator vb., yani kısaca monark) oluşturuldu. Ve şöyle bir anlayış ortaya çıktı: "Eğer kuvvetler birbirini dengeliyorsa öz- gürtükler güvence altındadır ve demokrasi işle- mektedir." Yirminci yüzyılda (maalesef) çok örneklerini gördüğümüz, sağ ve sol otoriter rejimlerin yaptı- ğı şey, yürütmenin ağırlığında bu kuvvetlerin dengesini bozmak olmuştu. • • • Türkiye çok partili yasama 1946 yılında geçti. Fakat dürüst seçimler ilk kez 1950'de yapıldı ve 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti, halkın oyla- nyla iktidan ele geçırdi. Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950 ile 27 Ma- yıs 1960 arasında on yıl süren iktidan, çok bü- yük değişikliklerle sürdü. Doğrusunu isterseniz bu dönemin nesnel biçimlerde yeterince araştı- rılmadığını düşünüyorum. Yapılan çok değerli bazı araştırmalar da salt ekonomik alanı içeriyor. Ekonominin toplumsal ve siyasal yasama yansı- malannı konu alan araştırmalara muhtacız. An- cak. döneme önyargıyla yaklaşan araştırmacıjö- nn, nesnel degertendirmeteri şimdiltk gün tştğina çıkmış değil. DP siyasal alanda tüm ağıriığı, yasama mecli- sine ve gücünü buradan alan yürütmeye ver- mişti. Aslında, başta Adnan Menderes olmak üzere, DP'nin yönetici kadrolarında hâkim olan siyasal anlayış, "Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu" anlayışıydı. Ve bu anlayış elbet- te doğru bir anlayıştı ama DP yönetimi bunu bi- raz abartmaktaydı. Ve bu abartma, "yanlış bir demokrasi anlayışına" zemin oluşturmaktaydı. Bu aplayışa göre, demokrasi, halk egemenli- ğine dayanan bir "çoğunluk rejimi"d\r. Ve ço- ğunluk ne isterse o yapılmalıdır. Bu çerçeve içinde Adnan Menderes'in dediği gibi, eğer milli iradenin belirlediği çoğunluk isterse "hitafeti bile geri getirebilir"... • • • h'.' Bu demokrasi anlayışı, yukanda da vurguladı- ğım gibi, "yanlış" ve hatta "sapık" bir anlayıştı. Zira demokrasi, sıradan bir "çoğunluk yönetimi" değildir. Yönetme yetkisi ve egemenlik, elbette çoğunlukta olacaktı. Fakat bu egemenlik sınırsız değildir. Zaten demokrasiyi diğer yönetim bi- çimterinden ayıran temel farklardan biri de bu- dur. Diğer yönetim biçimlerinin aksine, demok- raside her türlü düşüncenin, devletin koruyucu kanatları altında yaşamaya ve iktidara talip ol- maya hakkı vardır. Eğer çoğunluk, karşıstndaki azınlığın bu hakkını ortadan kaJdınrsa ortada ne özgürlük kalır ne demokrasi. Menderes'in ve arkadaşlarının bu anlayışı, hem kendilerinin felaketini ve hem de ordunun kışladan çıkmasma yol açarak tatsız bir alışkan- lığın başlangıcını oluşturdu. (27 Mayıs Devri- mi'ne, sonuna dek sahip çıkmama rağmen...) Eski Refahlı ve şimdiki AKP'lilerin bazılarının bir zamanlar dile getirdiği, "Demokrasi halkın çoğunluğunun iradesi demek olduğuna göre, eğer halk bir Islam şeriatı isterse bir Islam şeri- atında yaşamak gerekir" anlayışının, bizi nerele- re götürebileceğini düşünmek bile istemiyorum. Demokrastde çoğunluk sınırsız değildir. Aynen (düşünce özgürlüğü hariç) özgürlüklerin de sınır- sız olmadığı gibi. Bu konuya, bir sonraki yazım- da değineceğim. Fakat "kayıtsız, şartsız ve sınırsız" bir ege- menlikten söz edersenız öyle "ortaklar" ortaya çıkar ki, kendinizle birlikte ülkeyi de yakarsınız. Mustafa Pekcan toprağa verHtl • ANKARA (AA) - Kuzey Irak'ta Kızılay gö- revlilerinin bulunduğu araca açılan ateş sonucu yaralanan ve tedavi gördüğü GATA'da önceki gece yaşammı yitiren Kızılay kameramanı Mustafa Pekcan (34) toprağa verildi. Pekcan için ilk olarak Türkiye Kızılay Deraeği önünde tören düzenlendi. Daha sonra Kocatepe Camii'ne götürülen Pekcan'ın cenazesi, kılınan öğle namazmın ardından A Ankara'mn Mühye köyünde toprağa verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle