Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5- EKİM 2004 SALI
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gümrük müfettişleri, tonlarca zehirle batan Ulla'nın seyir defterini mercek altına aldı:
Babş8iht
ecilıi2İaiMİmkh
Müfettişler, Ul-
la'nın acente-
liğini yürüten Mavi
Deniz Şirketi'nin ge-
miyi çürümeye terk
ettiğini beliriedi. Ze-
hirfi yükü gönderen
Ispanyol Lafarge'nin
daha önce başka ül-
kelere 18 kez ben-
zeri atığı ihraç edip
terk ettiğinin vurgu-
landığı raporda,
"Acentenin 150 bin
dolarlık masrafı
ödememesi felaketi
getirdi" denildi.
İLHANTAŞCI
ANKARA - Iskenderun Körfezi'nde
2 bin 200 ton zehirli atığı ile batan Ul-
la gemisindeki yükün göndericisi tspan-
yol Lafarge'nin daha önce de başka ül-
kelere 18 kez benzeri atığı ihraç edıp
terk ettiği için para cezasına çarptınldı-
ğı ortaya çıktı.
Gümrük Teftiş Kurulu Müfettişleri'nce
hazırlanan raporda, geminin acentesi
olarak görünen Mavi Deniz Şirketi'nin
de gemıyi çürümeye terk ettiği ve batış
sürecini hızlandırdığı vurgulandı.
Acentenin 150 bin dolarhk masrafi
ödemekten kaçınması sonucu geminin
batışının hızlandığı belirtildi. Geminin
Ispanya'dan 3 bin 433 ton fly ash (baca
külü) ile yola çıkmasma karşın Türkiye'ye
yükünü 2 bin 200 ton olarak bildirilme-
sı dikkat çekti. Gümrük Teftiş Kurulu Mü-
fettişleri, Iskenderun Körfezfni zehir-
leyen Ulla gemisinin 2000 yünıdan ba-
tışına kadar geçen 4.5 yıllık seyir defte-
rini mercek altına aldı. Müfettişlerin ha-
zırladığı 29 Eylül 2004 tarihli rapor, so-
ruşturma için Iskenderun ve Dörtyol
cumhuriyet başsavcılıklan ile Çe\Te Ba-
kanlığı'na da gönderildi.
Müfettişler. Ulla gemisinin acentelı-
ğini yürüten Mavi Deniz Şirketi'nin Ge-
nel Koordinatörü Cemil Mavi, geminin
üçüncü kaptanı Cdal Mavi ile gemi kap-
tanı Mustafa Yıldınm hakkında kaçak-
çılık ve evTakta sahtecüik suçlanndan so-
ruşturma yapılmasını istediler.
Raporda, Ispanya yetkili makamlan-
nın gümrük müfettişlerine verdiği bügi-
ye göre, Ulla Gemisi, Ispanya'mn Avi-
les limanından aldığı ve göndericisinin
Lafarge Asland olduğu 3 bm 488 ton fly
ash (baca külü) yükünü Cezayir'de ba-
raj inşaatı yapan bir firmaya teslim et-
mek üzere Dijen limanına hareket etti.
Cezayir'deki fırmanın niteliğinin bozul-
duğu gerekçesiyle yükü kabul etmeme-
si üzerine bir süre açıkta bekleyen ge-
mi, 25 Şubat 2000 günü Iskenderun Li-
manı'na geldı.
T E H L İ K E İLK CÜN BELİRLENDJ
Kaptan gümrüğe, "Gemimde Ispan-
ya'nm Avfles Limanı'ndan yüklemeli Is-
demir Limanı'na tahHyeli EKS-tmp adb-
na 2 bin 200 ton ithal toz kömür yüküm
var" bildiriminde bulundu. Yükten kuş-
kulanılması üzerine alınan numuneler,
anaüz için ODTÜ'ye gönderildi. 7 Mart
2000 tarihli analiz raporunda, yükün ba-
ca külü olduğu ve Krom VI oranının
çok yüksek çıkması nedeniyle "tehlike-
H" nitelik taşıdığı vurgulandı.
Gümrük müfettişleri, söz konusu yü-
kün Türkiye'ye sokulmasının bile yasak
olduğunu ve içerisüıde Krom VI bulu-
nan atıklannın ithalinin kaçakçıhk su-
çunu oluşturduğuna işaret ettiler.
Gümrük müfettişlerinin Ispanya yet-
kilileri ile yaptığı yazışma sonucunda,
"izin ahnmaksızm 18 kez aük sevkıyaü
gercekleştirmiş olmasmdan kaynakla-
nan ağır ihlal nedeniyle Lafarge Asland
SA. şirketine 30 bin 50 Euro ve atüda-
nn terkedümiş otaıas nedeniyle ciddiih-
makkn dolayı 18 bin Euro para cezası
tahakkukettirüdiğT anlaşıldı.
Antalya'da 4.11ik deprem
• Haber Merkezi - Boğazıçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü'nden alman bilgiye
göre, dün 19.52'de, merkez
üssü Antalya'nın Korkuteli
ilçesi olan 4.1 büyüklüğünde
bir deprem kaydedildi. Bayın-
dırlık ve Iskân Bakanlığı Afet Iş-
leri Genel Müdürlüğü depremin büyüklü-
ğünün 3.9 olduğunu açıkladı. Korkuteli
Kaymakamı Mehmet Yavuz, can ve mal
kaybı olmadığmı kaydetti.
Terör örgütü MLKP'ye darbe
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara, ts-
tanbul, tzmir, Eskişehir ve Adana'da 100'den
fazla bombalama olayını gerçekleştirdiği be-
lirtilen MLKFPESK'e üye 4 kişi yakalandı.
Orgütün, bir kuyumcu kuryesini soyarak 1
trilyon 750 milyar liralık altının gasp edilmesi
olayını da gerçekleştirdiği belirlendi.
Hamit Bayram ifade verdi
• MALATYA (AA) - "Uyuşturucu tıcareti yap-
tığı" gerekçesiyle yargılanan tutuklu sanık
Hamit Bayram'ın, Van'daki pohs merkezin-
den kaçınlması olayıyla ilgıli olarak talimatla
ifadesi ahndı. Malatya E Tipi Kapalı Ceza-
evi'nde bulunan Bayram'ın, Malatya'da 7
Temmuz günü gözaltına alındığında aracında
ve üzennde uyuşturucu bulunmadığını söyle-
diği öğrenildi. Bayram, Van'da baskın olayı-
nın da Bölge Trafik binasında değil, karşısın-
daki yolda gerçekleştiğini ileri sürdü.
Ayhan Çarkın'a tahliye
• Istanbul Haber Senisi - "Susurluk Davası"
hükümlülerinden eski özel timci polis memu-
ru Ayhan Çarkın, "görevli memura silahla
mukavemet etmek" ve "ruhsatsız silah bulun-
durmak" suçlanndan tutuklu yargılandığı da-
vada tahliye edildi. ÇarkınTa bırlikte yargıla-
nan Abdülkadir Ünal da tahliye oldu.
'Sarayda Tarih Sohbetleri'
• tstanbul Haber Servia - tKÖ'nün yeni genel
sekreteri Prof. Ekmeleddin Üı-
sanoğlu, "Sarayda Tarih Soh-
betleri" kapsamında Dolma-
bahçe Sarayı'nda, 7 Ekim'de
"Osmanlı'da Bilim" konulu ko-
nuşma yapacak. TBMM Milli
Saraylar Daire Başkanlığı'nın,
"Milli Saraylan toplumla bu-
luşturma" hedefi çerçevesinde
düzenlediği etkinlik, ücretsiz izlenebilecek.
Çırağan'a parke davası
• Istanbul Haber Servia - Çırağan Sarayı ve Iş-
letmeleri Geliştirme Inşaat ve Turizm AŞ'nin
3 yetkilisiyle otopark işletmecisi hakkında
"Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanu-
nu'na muhalefet etmek" suçundan 3'er yıla
kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. tddi-
anamede, Saray Oteli'nin nhtımındaki çökün-
tülerin onanlması sırasında bahçedeki parke
taşlannın söküldüğünün anlaşıldığı belirtildi.
1 trilyon 850 milyarlık kefalet
• EDtRNE (AA) - Edirne'de yanan TIR'a mü-
dahale eden jandarma ekiplerinin, kömür taşı-
yan araçta gizlenen, 5 bin 32 adet telsiz tele-
fonu ortaya çıkarması sonucu gözaltına alınan
Bulgar uyruklu TIR sürücüsü, 1 trilyon 850
milyar lira "ön ödeme cezası"ıun ardından
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Avukata silahlı saldım
• tstanbul Haber Servisi - Sanyer'deki bürosun-
da silahlı saldınya uğrayan avukat Sadık
Akay, bacağından yaralandı. Akay'ın Kireç-
burnu Mahallesi Hacı Ah Paşa Caddesi'ndeki
bürosuna gelen bir kişi, davalanna bakmadı-
ğını öne sürerek Akay'a ateş etti. Sol bacağın-
dan yaralanan Akay, Istinye Devlet Hastane-
si'nde tedavi altına alındı. Kaçan saldırganın
yakalanması amacıyla çalışma başlaüldı.
4 kişiye 30 milyar
• ANKARA (AA) - On Numara çekilişinde ka-
zanan numaralar "7, 9, 13, 20, 21. 23, 28, 30,
31, 33, 34, 38, 41. 43,48, 52, 63, 65, 66, 68,
71, 78" olarak belirlenirken 10 bilen 4 kişi,
30 milyar 246 milyon 750 biner lira kazandı.
9 bilenler 970 milyon 250 biner, 8 bilenler 47
milyon 750 biner, 7 bilenler 5 milyon 700 bi-
ner, 6 bilenler 800 biner, hiçbir numarayı bile-
meyenler ise 750 biner lira kazandılar.
HAYVAN DOSTLARI YÜRÜDÜ Izmir Doğa ve Hayvan
Dostlan Platformu üyeleri Karşıyaka'da yaptklan yürüyüşte hayvanlar
için daha fazla hak talep etti. Dünya Hayvanları Koruma Günü için
dün düzenlenen yürüyüşe Karşıyaka Beledtye Başkanı Cevat Durak
da katıldı. Öte yandan Doğa Koruma Vakfı'nca, özellikle Pako ismi
ile simgeleştirdiği hayvanları koruma çabalanndan dolayı gazeteci-
yazar Bekir Coşkun'a "Doğa Dostu" ödülü verildi. (Fotoğraf: AA)
TÜRKKALPVAKFI
Grip aşısı
kampanyası
i /"N rip aşısı olun
\Jİ kalbinizi koru-
yun' kampanyası bugün
başlıyor. Şarkıcı Gülben
Ergen'in de destek ve-
receği kampanyada,
ölümlere dek varan grip salgınının
kalbe verdiği zarar anlatılacak.
Haber Merkezi - Türk Kalp Vakfı'nm
"Grip aşısı olun kalbinizi koruyun"
kampanyası bugün başlıyor. Vakfın
gelenekselleşen kampanyası Türk Kalp
Vakfı Konferans Salonu'nda düzenlenen
bir basın toplantısıyla duyurulacak.
19 Mayıs Caddesı No. 8 Şişli Istanbul
adresindeki binasında saat 12.00'de
başlayacak toplantıya şarkıcı Gülben
Ergen de katılarak kalp ve damar
hastalığma ve risklerine karşı destek
verecek.
Toplantıda, son aylarda Asya ve
Avrupa'da bazı ülkelerde baş gösteren ve
ölümlere neden olan grip salgınırun kalbe
olan etkilerine dikkat çekilecek. Türk Kalp
Vakfı Başkanı Çetin Yıkunmakuı ile
sponsor fırma Aventis Pasteur'un uzman
doktorlan da katılanlara grip aşısuıın kalbe
yararlan konusunda bilgi verecek.
1996 yılından itibaren Avrupa Kalp
Birliği'nin, 2001 yıhndan itibaren Dünya
Kalp Federasyonu'nun üyesi olan Türk
Kalp Vakfı'nm kampanyası hakkında bilgi
almak isteyenler www.tkv.org.tr adlı
internet sitesine başvurabilir.
Emekli Sandığı, asılsız bir ihbar sonucu Özcan'ın maaşını kesmişti
Davayı kazandı, hâlâ maaşsız
YUSUFÖZKAN
tZMlR- Sağlık sorunlan nedeniyle 22 yıl
önce öğretmenlikten ayrümak zorunda kalan
tsa Özcan'ın emekli maaşı ve sosyal hakla-
n, asılsız bir ihbar sonucu Emekli Sandığı ta-
rafından kesildi. Yıllar sonra yeniden sağlık
raporu almak zorunda kalan ve kurum aley-
hine açtığı davayı kazanan Özcan'ın maaşı,
yapılan tüm girişimlere karşın bağlanmadı.
Özcan, Izmir'deki Ahmet Ragıp Üzümcü
îlköğretim Okulu'nda görev yapmakta iken
sürekli rahatsızlığı nedeniyle Ankara Üni-
versitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden aldı-
ğı raporla 1981 yıhnda malulen emekliye ay-
ARI
ASINDA
Haber Merkezi - Istanbul, Bursa \ e Adana'da
meydana gelen trafik kazalannda 10 kişi öldü,
18 kişi yaralandı. Istanbul- TEM Otoyolu'nun Sey-
rantepe mevkiinde AHRıza Altmkaya yönetimin-
deki şehirlerarası yolcu otobüsü saat 06.00 sıra-
lannda kontrolden çıkarak bariyerlere çarpn. îz-
mir'den gelen ve çarpmanın ardından devrilen oto-
büsteki yolculardan Hay-rh'e Çörten, Şükrti Sağ-
lam ve Koraj Güneroğlu olay yerinde, SSK Ok-
meydanı Hastanesi'ne kaldırılan Murat Pamuk-
çu da ameliyat sırasında yaşamını yitirdi. Bu ara-
da bazı görgü tanıklan, kazaya, yolda kayarak kont-
rolden çıkan bir otomobilin neden olduğunu. ba-
zı yolcular da otobüsün aşın hız yapuğını öne sür-
düler. Bursa'nın Mudanya ilçesinde meydana ge-
len trafik kazasında da Güzelyah beldesi girişin-
de altgeçit çalışmalan nedeniyle trafiğe kapaö-
lan yola sapan Ydmaz Bulundu yönetimindeki
kamyonet, 5 metre dennliğindeki çukura düştü.
Sürücü ve yanındaki eşi Ayla Bulundu öldü.
Adana'nm Ceyhan ilçesindeyse minibüsle kam-
yonun çarpışması sonucu 5 kişi öldü.
nldı. Ancak geçen yıl eylül ayında Emekli San-
dığı'ndan gönderilen bir yazıyla, hakkında ih-
bar olduğu gerekçesiyle Özcan'ın emekli ay-
hğı ve sosyal haklan askıya ahndı. Emekli San-
dığı aynca Özcan'dan Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne başvurarak yeni bir ra-
por almasını istedi.
Bu kez Ege Üniversitesi'nden rahatsızlığı-
nın sürdüğüne üişkin rapor alan Özcan, Emek-
li Sandığı'ndan mağduriyetinin sona erdiril-
mesini istedi. Özcan aynca yürütmenin dur-
durulması istemiyle de Ankara 5. Idare Mah-
kemesi'ne başvurdu. Mahkemenin, bu yılm
haziran aymda verdiği kararda, Emekli San-
dığı Sağlık Kurulu'nun, yahıızca malullük
raporlannı ineeleyerek kararveremeyeceği vur-
gulanarak "Davacmm mahüen emeklüiğesev-
kinin askıya ahnmasına ifişkm işiemde mev-
zuata uyarhk görübnemiştir'' denildi.
Ancak mahkemenin, Emekli Sandığı işle-
mini rptal eden karanna karşın, Özcan'ın ma-
aşı ve sosyal haklanyla ilgili olumlu gelişme
sağlanamadı.
Avukatlan aracıhğıyla bir kez daha Emek-
li Sandığı'na başvuran özcan, emekli aylık-
lannın yasal faizıyle birlikte hesabına yatı-
nlmasını ve sağhk yardımlanndan yararlana-
bimıesi için de gerekli düzenlemelerin yapıl-
masını istedi. Özcan, aksi durumda yeniden
yargıya başvuracağını bildirdi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Izmir'den Istanbul'a gelen şehirlerarası otobüs devrildi: 3 ölü. (Föîoğraf: AA)
Uç Gücün Dengesi
Günümüz dünyasında ve demokrasi çerçeve-
sinde yapılabilecek en gereksiz tartışma, devlet
içindeki üç gücün, yani "yasama", "yürütme" ve
"yargılama" arasındaki dengenin, hangisinin üs-
tünlüğünde olması gerektığidir. Net bir söylemi
olmamakla birlikte, Sayın Başbakanımızın, ulu-
sal iradenin tecellisi demek olan "yasamayı" ön
plana çıkarmak gibi bir eğilimi olmasına, Sayın
Cumhurbaşkanımızm üç güç arasında denge
gereğini öne sürmesi eğer bir tartışmaya dönü-
şürse tarafların da istemeyeceği noktalara ula-
şabiliriz.
Bu konuda ele alınması ya da anımsanması
gereken iki nokta olduğunu düşünüyorum. Bun-
lardan biri, bu üç güç arasındaki dengenin, ne
zaman ve ne türlü gerekçelerle oluşturulduğu ya
da oluşturulmaya çabalandığıdır. Obürü ise tüm
ağıriığın yürütme gücüne verilmesinin, demok-
rasi açısından ne gibi sakıncalar ortaya çıkarabi-
leceğidir.
• • •
"DeWef" denilen kurumun ortaya çıktığı dö-
nemlerde, devlet içindeki güçlerin "farklılığı",
"dengesi" vb. gibisinden kimi düşünceler yoktu.
Yasama ve yürütme gücüne sahip olan "yöneti-
ci", (kral, imparator, şef vb.) sırasında, "yargı
gücüne" de sahip olurdu. Ancak bu güçleri "din
kunımuyla" (mabet, kilise vb.) paylaşmak duru-
mundaydı.
Yüzlerce, hatta binlerce yıl böyle süren siyasal
düzen, yeni sınıflann ortaya çıkması ve engelle-
nemeyen hak ve özgürlük taleplerinin yükselme-
si sonucunda bu kuvvetlerin yavaş yavaş aynl-
maya başladığını görüyoruz.
Özellikle 20. yüzyıla girilirken demokrasiden
söz edebilmek için, "kuvvetler aynmı" ve "kuv-
vetlerin birbirini dengelemesi", temel koşul sa-
yılmaya başlandı. Bu üç kuvvet arasındaki den-
geyı sağlamak üzere de "sorumsuz devlet baş-
kanı" kurumu (kral, imparator vb., yani kısaca
monark) oluşturuldu. Ve şöyle bir anlayış ortaya
çıktı: "Eğer kuvvetler birbirini dengeliyorsa öz-
gürtükler güvence altındadır ve demokrasi işle-
mektedir."
Yirminci yüzyılda (maalesef) çok örneklerini
gördüğümüz, sağ ve sol otoriter rejimlerin yaptı-
ğı şey, yürütmenin ağırlığında bu kuvvetlerin
dengesini bozmak olmuştu.
• • •
Türkiye çok partili yasama 1946 yılında geçti.
Fakat dürüst seçimler ilk kez 1950'de yapıldı ve
14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti, halkın oyla-
nyla iktidan ele geçırdi.
Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950 ile 27 Ma-
yıs 1960 arasında on yıl süren iktidan, çok bü-
yük değişikliklerle sürdü. Doğrusunu isterseniz
bu dönemin nesnel biçimlerde yeterince araştı-
rılmadığını düşünüyorum. Yapılan çok değerli
bazı araştırmalar da salt ekonomik alanı içeriyor.
Ekonominin toplumsal ve siyasal yasama yansı-
malannı konu alan araştırmalara muhtacız. An-
cak. döneme önyargıyla yaklaşan araştırmacıjö-
nn, nesnel degertendirmeteri şimdiltk gün tştğina
çıkmış değil.
DP siyasal alanda tüm ağıriığı, yasama mecli-
sine ve gücünü buradan alan yürütmeye ver-
mişti. Aslında, başta Adnan Menderes olmak
üzere, DP'nin yönetici kadrolarında hâkim olan
siyasal anlayış, "Egemenliğin kayıtsız şartsız
millette olduğu" anlayışıydı. Ve bu anlayış elbet-
te doğru bir anlayıştı ama DP yönetimi bunu bi-
raz abartmaktaydı. Ve bu abartma, "yanlış bir
demokrasi anlayışına" zemin oluşturmaktaydı.
Bu aplayışa göre, demokrasi, halk egemenli-
ğine dayanan bir "çoğunluk rejimi"d\r. Ve ço-
ğunluk ne isterse o yapılmalıdır. Bu çerçeve
içinde Adnan Menderes'in dediği gibi, eğer milli
iradenin belirlediği çoğunluk isterse "hitafeti bile
geri getirebilir"...
• • • h'.'
Bu demokrasi anlayışı, yukanda da vurguladı-
ğım gibi, "yanlış" ve hatta "sapık" bir anlayıştı.
Zira demokrasi, sıradan bir "çoğunluk yönetimi"
değildir. Yönetme yetkisi ve egemenlik, elbette
çoğunlukta olacaktı. Fakat bu egemenlik sınırsız
değildir. Zaten demokrasiyi diğer yönetim bi-
çimterinden ayıran temel farklardan biri de bu-
dur. Diğer yönetim biçimlerinin aksine, demok-
raside her türlü düşüncenin, devletin koruyucu
kanatları altında yaşamaya ve iktidara talip ol-
maya hakkı vardır. Eğer çoğunluk, karşıstndaki
azınlığın bu hakkını ortadan kaJdınrsa ortada ne
özgürlük kalır ne demokrasi.
Menderes'in ve arkadaşlarının bu anlayışı,
hem kendilerinin felaketini ve hem de ordunun
kışladan çıkmasma yol açarak tatsız bir alışkan-
lığın başlangıcını oluşturdu. (27 Mayıs Devri-
mi'ne, sonuna dek sahip çıkmama rağmen...)
Eski Refahlı ve şimdiki AKP'lilerin bazılarının
bir zamanlar dile getirdiği, "Demokrasi halkın
çoğunluğunun iradesi demek olduğuna göre,
eğer halk bir Islam şeriatı isterse bir Islam şeri-
atında yaşamak gerekir" anlayışının, bizi nerele-
re götürebileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Demokrastde çoğunluk sınırsız değildir. Aynen
(düşünce özgürlüğü hariç) özgürlüklerin de sınır-
sız olmadığı gibi. Bu konuya, bir sonraki yazım-
da değineceğim.
Fakat "kayıtsız, şartsız ve sınırsız" bir ege-
menlikten söz edersenız öyle "ortaklar" ortaya
çıkar ki, kendinizle birlikte ülkeyi de yakarsınız.
Mustafa Pekcan toprağa verHtl
• ANKARA (AA) - Kuzey Irak'ta Kızılay gö-
revlilerinin bulunduğu araca açılan ateş sonucu
yaralanan ve tedavi gördüğü GATA'da önceki
gece yaşammı yitiren Kızılay kameramanı
Mustafa Pekcan (34) toprağa verildi. Pekcan
için ilk olarak Türkiye Kızılay Deraeği
önünde tören düzenlendi. Daha sonra
Kocatepe Camii'ne götürülen Pekcan'ın
cenazesi, kılınan öğle namazmın ardından A
Ankara'mn Mühye köyünde toprağa verildi.