18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA JV U J_j M. U M\ kultur(g cumhuriyet.com.tr 15 Erol Aksoy ve Dinç Bilgin koleksiyonları açık artırmayla satışına 5 gün kaldı Sanatyağmasını durdurun!MUSTAFA KARASARLIOĞLU Togliatti 'nin ölümünden birkaç yıl sonra Italyan Komü- nist Partisi'nin başına Enrico Berlinguer gelmişti. Tog- liatti şanlı. muhteşem bir antifaşist, inançlı ve inanılır bır komünist aydmdı Berlinguer Katoliklere tarihi uz- laşma önensınde bulunmuş, faşistler hariç her siyasi oluşumla dıyalog kurmaya çalışmıştı. Bir konuşmasın- da, "Biz koraünistler. bir seçimde yüzde 50'nin üze- rinde bir ovçokluğu bir ülkcyi idare etmek için ye- terli değildir diye düşünüyoruz" diyen Berlinguer, "Komünistler çoğunlukta olsa bile iktidan komü- nistlere \ermeyeceğiz" diyen sözde demokrat Fanfa- ni ve benzerlerine demokrası ve değişim dersi veriyor- du. Seçılmiş olmak, hele hele yüzde 3O'larla iktidar ol- mak kimseye Dara veya Sultan Siileyman olma hakkı vermiyor. fıpkı kimseye, değil yüzde 30'la, yüzde 66 meclis çoğunluğuna sahip olmak, yüzde lOOTükçoğun- lulda bile halkın her şeyini önüne gelene "babalar gi- bi" satmak hakkını vermeyeceği gibi. Ellılı ve altmışlı yıllardan itibaren, bugünkü hoşgörülü ve özgürlükçü Avrupa'nın siyasi doktrinleri ve hukuk- sal reformlan tartışılmaya ve oluşturulmaya başlandı. Bugünün pseudoentelektüelleri (sahte aydınlar) devlet hâkımiyetıni tamamen seçilrruşlerin tekelinde görmek- tedirler. Oysaki, o yıllarda bunlann aksi tartışılıyordu. Hatta l'Espresso dergısı "Ülkeleri kimler idare ediyor?" is- mi altında bir araştırma yapmıştı. Bu araştırma sonucun- da devletı idare edenler arasına derece derece spor ku- lüplerinı. ış ve ışveren sendikalanm, meslek odalannı. entelektüelleri; devleti oluşturan yasama. yürütme ve yargı erkının yanına oturtmuştur. Devlet bır kompozısyondur. Seçilmişler de bu kompo- zısyonun komponentlennden birisidir. Çok kere darbe- lerle politik erkler askıya alındığında devleti "Administ- rasyon" adı verilen kurum devam ettırmektedir. Yine aynı yıllarda Italyan hukukçusu Gasparri devlet tarifine klasik halk, nüfus, egemenlik öğelennin yanı- na. maksatta sınırsızlık diye yeni bir öğe ekJemişti. Bu, zengını daha zengin, fakin daha fakir eden Amerika'nın modern çağlarda yarattığı canavar küreselleşme yanlı- lannm pek hoşuna gıtmeyecek bır teoridir. Maksatta sonsuzluk, devlet her işe gırebilir, ekonomik ve ekono- mik olmayan kuruluşlar • Bu tablolar hortumculann değildir. Bunlar halkın yani hepimizin parası ile alınmış tablolardır. Bu eserler çok ucuza veya yok pahasına satılacaktır. Sonrasında ise bu önemli kültür mirası özel kişilerin mülkıyetinde mezattan mezata savruiarak halkın gözünden ebediyen kaçınlacaktır. Gelin bunlarla yeni müzeler kurun. Müzelere istediğiniz şeyhin veya imamın adını da verin! yaratabilir demektir. Daha önce satış durdurulmuştu Bütün bunlan niye anlat- tım 9 îki yıl önce tktisat Bankası'mn tablolan TMSF tarafından satıla- cağı zaman Sayın Yalçın Bayer'e bir mektup yaz- mıştım. Bu mektupta bu eserlerin satılmaması ge- rektiğini, bunlarla yeni müzeler yapılabileceğini belirtmiştim. 0 günlerde toplumumuz bu kadar da suskun ve tepkisiz değil- di. Birçok aydmın çaba- sıyla bu satış durdurul- muş ve eserler Topkapı Müzesi'nde emanete alın- mıştı. 0 günkü idare sanat dostuydu. Aydmı da daha çoktu. Her dediği yasa olan bu- günkü seçilmiş idare bu eserleri yeniden satışa çı- karmıştır. Yalnız bu değil, bundan başka Dinç Bil- gin ve Erol Aksoyun bankalan dışındaki özel koleksiyonlar da satışa çıkanlmıştır. Bugünkü politik anlayış "Ulu Hakan" Abdülhamid ı de\irdikleri için Ittihatçılan sevmez. Ben aksine "Ulu HakanT' devır- dikleri için severım. Fakat îttihatçılan silah almak için, bugün başlı başına müze olabilecek Abdülhamid'in mü- cevherlerıni Paris'te müzayede yoluyla satmalanndan dolayı da sevmem. Ister seçilmiş olsun, ister atanmış, is- ter de\Tİmci olsun hiç kimsenin bir ülkenin sanat eser- lerini satmaya veya dağıtmaya hakkı yoktur. Bakın biz Türkler sanat eserlerimizi pek koruyamıyo- ruz. Selçuk'tan, Bizans'tan ve Osmanlı'dan cami, birkaç kervansaray \ e kilise dışında kaç mimari eser günümü- ze gelmiştir11 Edirne Sarayı nerede? Edirne Müdafii Pa- şa şehri terk ederken, mahzenindeki cephanesi Ruslarm eline geçmesın diye sarayı havaya uçurur. Sanki o cep- hane olmadan Ruslar Ayastefanos"a. yanı Yeşilköy'e gelememişlerdir! Cumhuriyet'in kültür devrimî Bugünkü iktidar mensuplannın söylemlerinde pek an- madıklan Atatürk dönemi olanaklan ya da yokluklan ıçinde her şeyın en güzeli yapılmıştır. Türkiye Cumhu- riyeti Osmanlı'dan sadece birkaç müze deyralmıştır. Oy- sa o fakir Türkiye ne müzeler kurmuştur. Ülke savaş yıl- lan arifesinde, tercüme daireleri, ansiklopedileriyle. de- vlet tiyatro, opera ve resim sergileriyle bir kültür de\Tİ- mi gerçekleştirmiştir. Bugünkü sakallıların. türbanlıların, takkelilerin çok sev- diği "Ulu Hakan" Türkiye'nin arkeolojik demirbaşla- nm yabancılara hediye etmiştir. Atatürk döneminde Türkiye yurtdışından arkeolojik eserler satın almıştır. "Ulu Hakanımız" Bellini'nın yaptığı 450 yıl konınan Fatih Sultan portresini İngiliz Sefiri'nin kansına hediye etmiştir. Osmanlı'nın eşsiz Zeus Sunağı'nı inanıhnaz bir savurganlıkJa Almanlara armağan etmesinin acısı bugün bile yüreğimizi yakmak- tadır. Atatürk Türkiye'sinde ise Halil Dikmen in ilk müdürü olduğu Resim ve Heykel Müzesi yurtdışından Picas- so'lar, Matris'ler. Signac'lar almıştır. Atatürk Türkiye'- si, Nâznn'ın dedığı gibi kafası, kolu ve yüreğiyle çalı- şan, hayatta en hakıki mürşit ilimdir anlayışım benim- seyenlerin omuzlannda yükselmiştir. Kaplumbağa Terbıyecısı Yüzlerce ressama ait tablolar Eserler yok pahasına satılacak Halil Paşa, Osman Hamdi (meşhur Kaplumbağa Terbıye dahil), Hüseyin Zekai Paşa. Şeker Ahmet Paşa, Hoca Ali Rıza, Siileyman Seyyid, İbrahim Çallı, Avni Lifıj, Feyhaman Duran ve benzen yüzlerce ressama ait binlerce tablo satışa sunulacaktır. Bu tablolar hortumculann değildir. Bunlar halkın yani hepimizin parası ile alınmış tablolardır. Bugün bunlar sıfır başlangıç fıyatıyla satışa sunulacaktır. Toplanan tablolarla çok kaliteli \e bilınçli koleksiyonlar meydana getirilmiştir. KJasik Türk resmi sayıca çok azdır. Türkıye'nin de doğru dürüst resim müzesi çok azdır. Gelin ittihatçılann mücevherleri satarak düştüklen hataya sız de düşmeyin. Bu millet açlık eekerek, işsiz kalarak bu tablolann bedelini ödedi. Bu eserler çok ucuza veya yok pahasına satılacaktır. Sonrasında ise bu önemli kültür mirası özel kişilerin mülkiyetinde mezattan mezata savruiarak halkın gözünden ebediyen kaçınlacaktır. Gelin bunlarla yeni müzeler kurun. Müzelerr istediğiniz şeyhin veya imamın adını da verin!Daha iki yıl önce batık bankalann bilgisayarlan bedavaya bedava satıldı. Pozitıf bilimle vahiyi uyuşrurmaya çalışan bugünkü Mıllı Eğıtım Bakanı okullan bilgisayarla donatmak istiyor. Bunun ıçın kaynak anyor. Halbuki bu ülke binlerce bilgisayarını. binlerce klima ve jeneratörünü onda bir fiyatına sattı, hatta hediye ettı de denebilir. Bugünkü Kültür Bakanı Avrupa'da küçük şehirlerdeki müzelere gıtmiş mıdir? Bir Epinal Müzesi'ni, bir Spoleto Müzesı'ni. bir Toledo Müzesi'ni görmüş olsaydı herhalde bu satışın sorumluluğuna ortak olmak istemezdi. Oysa bu tablolarla birkaç müze yapmak çabasına gn-seydı ismı gerçekten kültür tarihimize altın harflerle yazılırdı. Dünyanm hiçbır ülkesınde Kültür Bakanı'nın işi sadece popüler birkaç şarkıcı veya divayla fotoğraf çektirmek değildir. Eski kültür bakanı Sayın Istemihan Talav, hiç değilse Erol Aksoy un tablolannın satışını dur- durmuştu. Bugünkü Sayın Bakan Erkan Mumcu ise böyle bır koleksıyonun dağıl- masını seyretmekle tarıhe geçecektir. Her rejim kendi sınıfını yaratırBaşka bir konuya gelelim: Her rejim kendi sınıfinı yaratır. Rejime yakın kim varsa avukatı, doktoru, zengini, hepsi daha etkili konuma geİirler. Bugün yönetime yakın bir mezat kuruluşu, bu eserlerin satışı için hiçbir ihale yapılmadan, teklif alınmadan TMSF tarafından görevlendirilmiştir. Bakın, Türk Sılahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı'na Kutsi Beğdeş'in bağışı 50-60 parça resim ve objenin satışı için askerler bir senedir araştırma yapıyor, en ucuz ve en düzgün müzayede şirketini anyorlar. Bu işte bile askerin tarzı ve tavn ne kadar farklı. 10 Ekim bu satışlann başlangıç günü. Şimdiden bu eserleri bedava kapatmak için antikacılar aralannda geçici şirketler kuruyorlar. Koleksiyoncular birbirlerine telefon ediyorlar, "Aman sen arttırma ben şunu alacağım" diyorlar. Bir han-ı yağma. Benim en büyük arzum günün birinde bunun hesabının sorulmasıdır. Lenin. 20. asnn en büyük halk hareketinin lidendir. Kışlık saray kuşatıldığında, sarayın ve Hermıtaj Müzesi'nin askerlerin saraya girmesinden önce ve savaşsız teslim edilmesi halinde Beyaz Hükümete dokunmama sozü verir. Çünkü askerin girmesi halinde sarayın virane olmasından korkar. Tesümden sonra bir tek Bolşevik askeri içeri giremez. Lenin burayı ilk Sovyet Müzesi ilan eder, başına da bir aristokratı getirir. Ne bır imam, ne bir ilahiyatçı, ne bir papaz; o eserlerin değerini ve anlamını en iyi koruyacak bir aristokrat, komünistlerin ilk müze müdürü olur. Bu entelektüel bir devlet adamının sanata verdiği değerin kanıtıdır. Bugün Hermitaj'da 3 mih/on resim ve sanat eseri yer almaktadır. Bu satış engellenmeli! 10 Ekim'de dûzenlenecek ve TMSF tarafından satışa çıkarüacak yapıtlar arasında Bedri Baykam'm Brief Encounters adlı tablosu da yer alıyor. i Sayın Başbakan Erdoğan bütün ömründe çahşmış. Üniversite yıllanndan sonra belki de sanatla yakından ilgilenememiştir. Bir başbakanın aslında iyi bir koordinatör ohnası gerekir. O nedenle ! hiçbir komplekse kapılmadan entelektüellerin, uzmanlann I oluşturduğu bir ekip kurar ve koordine eder. Bugünkü i başbakanın yanında kendisini bu konuda aydınlatacak, sanattan j anlayan bir sanat damşmam bulunması gerekmez mi? Eğer olsaydı, Erol Aksoy'un, Dinç Bügin'in, Uzan'lann bu ülkenin parası ile oluşturduklan bu koleksiyonlann darmadağın edihnesine izin verihnezdi. Göreceksiniz 100 mih/on dolann üzerinde bir değeri olan bu koleksiyonları 5 miryon dolara satacaklar. Bu ülkenin 5 milyon dolara mı ihtiyacı var? Halbuki bu 5 milyon dolar bu ülkeye 5 müze kazandınr. Sanata yaklaşımını pek kestiremediğim Sayın Başbakan'ın bu satışı durduracağından kuşkuluyum. înşallah yanılınm. Atatürk'ten sonra Çankaya'ya gelenlerden o makamı kültür ve sanat açısından tsmet Paşa ve tevazu içinde büyük bır insan olan Sayın Fahri Korutürk doldurmuştur. Onlardan sonra ise gene tevazu içinde büyük ve fadıl insan Ahmet Necdet Sezer o makamı doldurmaktadır. Ben şahsen sayın Sezer'in ülkenin bu koleksiyonlannın dağılmasını önlemek için tüm sanatçılarla birlikte acilen bir dizi girişünde bulunacaklanna inanıyorum. Italyan Cumhuriyetleri Tarihi kitabının yazan Süvestri'nin sözünü hep tekrarlanm: u Tann hiçbir ırkı imtiyazlı yaratmamıştır. Ileri veya geri toplum olmak tanrısal bir olay değildir. İleri veya geri olmak bir yönetim ve yönetici işidir." Ben hepimizin üzerimize düşen görevi sağduyuyla yapacağımıza ve bu satışları engellemek için bir hareket başlatabileceğimize bütün gönlümle inanıyorum. Acilen, hemen şimdi. **nkav K ( ^ ara ' f*• .1 .» » Karil BSBBS <atur 1 mlüvük ıJdülü Terra Karikatür ve Anı Yarışması • Kültür Servisi - Doktorlar, sağlık çalışanlan, tıp öğrencileri ve hastalar arası mizahi olaylar konulu 2. Terra Karikatür ve Anı Yanşması sonuçlandı. 310 karikatür ve 65 mizahi arunın katıldığı yanşmada ödül kazanan karikatür ve anı isimleri şöyle belirlendi: Karikatür Büyük Ödül: Ilkay Kara (Eskişehır); Karikatür Başan Ödülleri: Mümin Durmaz (tzmır), Hıkmet Cerrah (Eskişehir), Alperen Köseoğlu (Ankara); Karikatür Jüri Ödülleri: Ahmet Aykanat (Bursa), Gökçe Akgül (tstanbul), Bülent Sümer (Trabzon). Anı Büyük Odülü: Atila Yıhnaz (Burdur sağlık memuru); Anı Başan Ödülleri: Tülay Kolbaşı (Ebe. Manisa), V Canberk Erdoğdu (öğrenci, Istanbul, Anı Jüri Ödülleri: Mikdat Sağlam (Dr, Malatya). Mete Ağaoğlu (Diş Hekimı, Eskişehir). (wM~iv.terrailac.com.tr/ 0 216 523 17 77) İDOB yeni sezonu açtı • Kültür Servisi - Istanbul Devlet Opera ve Balesi 2004-2005 sezonunda AKM Büyük Sahne'de yaptığı ilk gösterileri 'Mavi Sakal'ın Şatosu' adlı opera ve 'Yunus Emre Oratoryosu' ile başladı. Macar bestecı Bela Bartok'un Macar solistler Judit Nemeth ve Istvan Racz tarafından Tamas Gal'in yönettiği İDOB Orkestrası eşliğinde sergilenen 'Mavi Sakal'ın Şatosu' adlı tek perdelik operası ve Rengim Gökmen yönetimindekı tDOB Orkestrası ve Gökçen Koray'ın yönetimindeki İDOB Korosu. soprano Sema Tüzün, mezzosoprano Aylin Ateş, tenor Hüseyın Likoş ve bas Kenan Dağaşan'ın solistlikleriyle seslendirilen Ahmet Adnan Saygun'un 'Yunus Emre Oratoryosu' bugün saat 20.00'de AKM'de yemden izlenebilecek. (0212 243 2011) Omit Kaftancıoğlu öykii yarışması • Kültür Semsi -11 Nısan 1980"de öldürülen yazar Ümit Kaftancıoğlu'nun 25. ölüm yıldönümü anısına bir öykü yanşması yapılacak. Yayımlanmamış ve ödül almamış ikişer öyküylekatıhnabilecek yanşmaya son katılım tarihi 24 Aralık. Sonuçlan 31 Mart 2005'te basın yoluyla açıklanacak olan yanşmamn ödülleri, Ümit Kaftancıoğlu'nun öldürülüşünün 25. yılı olan 11 Nisan 2005 günü yapılacak olan anma töreniyle sahiplerine venlecek. Yanşmamn seçici kurulu Adnan Özyalçıner. Ruşen Hakkı, Osman Şahın. Öner Yağcı, H. Hüseyin Yalvaç'tan, düzenleme komitesi de Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu, Dr. Canan Şahin, şair Öztürk Tatar, halk müziğı sanatçısı Recep Ergül. yayımcı Recep S. Tatar ve yayımcı İsmet Arslan'dan oluşuyor. (0 212 512 16 68) Anne Sharon Stone • ANKARA (AA) - Bir zamanlar milyonlann hayallerinı süsleyen Sharon Stone, artık anne rollerinde boy gösterecek. 'Temel Içgüdü' filminin ünlü oyuncusu, 'Alpha Dog' adlı yapımda genç popçu Justin Timberlakeın annesini canlandıracak. Internetteki 'cinemaconfidental' sitesinin haberine göre, artık olgun çağını sürmeye başlayan 46 yaşındaki Stone'a eskisi gibi erkekleri yoldan çıkaran, güzel ve tehlikeli kadın rolleri uygun bulunmuyor. Nick Cassavetes'in yöneteceğı ve Jesse James Hollywood adlı uyuşturucu kaçakçısırun gerçek yaşam öyküsünü anlatacak olan filmin çekimlerine 25 Ekim'de başlanması tasarlanıyor. Demirtaş ve Kaynar söyleşisi • Kültür Servisi - Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Eğitim-Sen, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde, sendika salonunda 19.30-21.30 saatleri arasında şair Metin Demirtaş \e eğitimci-yazar Ikbal Kaynar'ın katılacaklan '5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve Günümüzde Öğretmen' konulu bir söyleşi gerçekleştirecek. BUGUN • NARDİS JAZZ CLUB'da 21 30daMini Band konsen. (0 212 244 63 27) • YENİ MELEK GÖSTERİ MERKEZİ'nde 21.00 de Bülent OrtaçgU, Erkan Oğur, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel, Baki Duvarlar konseri. (0 212 244 66 80) M ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 18.00'de Steven Spielberg'in yönettiği 'Katil Kamyon' adlı filmin gösterimi. (0 212 249 38 19) U YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONUnda 18.30'da Arkeoloji' konulu Salı Toplantılan. Konuşmacı: Oğuz Alpözen. Yöneten: &ül Pulhan. (0 212 2J2 47 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle