23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 20O4 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ BaşbakanhkMüsteşarı ÖmerDinçer 'in 19-21 Mayıs 1995 tarihlerinde Sıvas 'tayaptığı konuşmanın tam metni: Dinçen Cırnıhuriyetilkesi zayıfladı21. YÜZYILA CİRERKEN DÜNYA VE TURKIYE GUNPEMİNDE İSLAM C) / slam, bir hayat tarzıdır ve hayatın bütün yönterini kapsayan bir sistemdir. Bu sıstemın; siyasi. sosyal. kültürel, iktısadi vb alt •öğelerinden söz edilebilir Başka bir ıfadeyle Islam, bir bütündür ve karşılıklı bağtmlılık ve etkileşim içınde olan oğelerden oluşur. Daha üst ve genel bir kavram olan tslamın bir alt öğesiyle zikredilmesi -yaru sıyasal Islam, kültürel tslam. sosyal Islam şeklındekı aynmlan- onun kapsamıru daraltır ve bütûnlüğünden kopanr. Her bir alt öğeyi diğenne karşı bağımsızlaştınrve nihayet bırden çok tslam varmış gibi bir sonuca göturür. Siyasi Islam kavramı, netice itibariyle Islanıı siyaset karşısında marjinalleştiren, onu olduğundan daha dar gösteren bir yaklaşım sunuyor. Sanki birbırinden farklı ikı tane Islam varmışçasına siyasi Islam ve kültürel tslam denilırken bugün modern devletin bize aşılaınaya çalıştığı veya dayatmaya çalıştığı şenatçılık \e Muslümanlık gıbi iki farklı kavTamın teorik temellere oturtulması düşüncesı yatıyor gibi geliyor bana Dolayısıyla bu kavramlan kullanırken çok dikkatli olunması gerektıği düşüncesındeyım Slvasal ve kültürel öncelikll hareketler tslami hareketlen veya tslami gelişmeleri tarif ederken siyaset öncelüdi Islami hareketler ya da kültürel öncelikli tslami hareketler kavramlannı kullanmak daha doğru olur. Siyasi öncelikli tslami hareketler aslında devlet yönetiminı ve karar merkezüıi ele geçırerek toplumda değışiklıği sağlamaya yönelik hareketler olarak ıfade edilebilir. Karar gücünü elinizde bulundurursanız birtakım değişımleri bu karar gücüyle gerçekleştirmeye çalışırsınız Bunu, siyasi öncelüdi liareket olarak bizim ülkemızde Refah Partisi'yle tanf etmemiz mümkundür. Bunun dışrnda kültürel öncelikli tslami hareketlerden bahsedecek olursak; ordan da daha zıyade tslamın öneminı, yücelıgıni vurgulayan. ibadet ve siyasi yönü olmayan yönleri üzennde duran bir hareket olarak düşünebilinz. Bu da evnmsel bir değışımi gündeme getırir. Aslında doğrudan doğruya karar gücü üzerinde herhangi bir hak talep etmeden toplumda bir değişıkliğı esas alır. Bu tip bır hareket ıçın de ülkemizde daha çok Fethullah Hoca ve Nurculuk hareketinı, Süleymancılık ıle gönüllü vakıf ve tankatlann hareketlerini bu gruba dahil edebiliriz. Şimdı doğnısunu söylememiz gerekirse bizim ülkemizde bu hareketlerin geleceğinin nasıl olacağına dair birkaç hususun altım çizmek istiyorum Hepimızin malumu olduğu gibi, özellıkle sanayi toplumlannın oluştuğu safha içerisinde ortaya çıkan bürokratik mekanizma. diğer Batı toplumlanndan farklı bir şekılde bizim ülkemizde aynızamanda modernleşmeyi sağlamak üzere gündeme getirilmiş bır yönetim biçımidir. Bütün Batı ülkelerinde aslında bürokrasi sanayi toplumunu oluştunırken rasyonelliğin ve venmtiliğin sağlanmasına yönelik hazırlanırken; bizde ıse bundan biraz daha farklı olarak doğrudan doğruya modernleşme hareketinin bır aracı olarak düsünülmüştür. Bürokratik devlet veya modern devlet kunılduğu dönemlerde bizim ülkemizde ve hatta Anadolu'nun küçük şehirlerinde bıle balolar tertıp edilmış, dans partıleri verilmış ve bürokratlann tamamının buna katılması sağlanmıştır. Çünkü öyle bir hayat tarzı öngörüyordu bürokrasi Veya bizim kendi müziğımiz yasaklanırken diğer taraftan Batı musikisi ya da senfoni orkestralan, Anadolu'nun şehirlennde gezdirilerek vatandaşlara zorla dinlettırilmıştir. Modern devletin dayatmaları Ve o dönemden bugüne kadar geçen süreç içerisinde gerçekte Islama yönelik olarak modern devletin bizlere birtakım dayatmaları da olmuştur. Şenata karşı olmak ama Müslüman kalmak bunun en önemli boyutlanndan bir tanesıdir. Bu arada ifade edilen şey gerçekte tslamın kültürel bir hareket olduğunun \ r urgulanması ve ondan ibaret kalması şektindedir. Eğer siz karar verme hakkını talep etmeyecekseniz. yaşama hakkına sahipsiniz demektir. Bir an için siyasi öncelikli tslami hareketlenn iktidara geldiğini düşünürsek söz konusu bürokratik mekanizmanın kollarulması durumuyla karşı karşıya kalınacaktır. Modern devleti. tslama tercüme ederek kullanmaya kalkışmak veya bürokratik mekanizmada yer alacak memurlan dindar insanlardan seçmek devletin yapısını. tslamın öngördüğü yapıya kavuşturur mu 9 Aslında bu tür bir eğilimin, tslami bir iktidan değil, beşeri yanı ağır basan bir iktidan öne çıkaracağı kanaatindeyim. Modern devletin tslama tercüme edilerek kutlanıhnası bizim açımızdan önemli mahzurlar doğuracaktır. Çünkü, bugünkü bürokratik mekanizma doğrudan doğruya dayatmacı bir mekanizmadır. Topluma tepeden, yukandan aşağıya bir değişimi öngörmektedir. Sizin bu mekanizmayı ele geçirdiğiniz takdirde toplumda bir değişmeyı başlatacak olmanız. tıpkı daha öncekilerin yaptığı gibi totaliter bir değişmeyı öngörüı. Halbuki tslamın buna cevaz vermediğıni ve tslam dininin bir hoşgörü dini oldugunu, sevgiye dayalı olduğunu, herkesi kucakladıjhnı ve dayatmacı olamayacağını hepimiz bliyoruz Oyleyse. Türkiye'deki siyasi harekete öncelik veren tslami gruplann nasıl bir devlet ve toplum yapısını ortaya koyabileceklerini bir an önce ve de iktidara gelmeden önce tanımlamalan gerekmektedir. Bunun ötesinde. şayet bu toplum içerisinde devleti yapısal olarak yeniden tanımlamadan iktidara gelinecek olursa, önemli sıkıntılann yaşanacağından endişe ediyorum. Ama bütünüyle bunun ihmal edilmiş olduğunu da düşünmüyorum. Kültürel öncelikli Islami hareketlere Ömer Dinçer: "Siyasi öncelikli Islami hareketler aslında devlet yönetimini ve karar merkezini ele geçirerek toplumda değişikliği sağlamaya yönelik hareketler olarak ifade edilebilir. Karar gücünü elinizde bulundurursanız birtakım değişimleri bu karar gücüyle gerçekleştirmeye çalışırsınız. Bunu, siyasi öncelikli hareket olarak bizim ülkemizde Refah Partisi'yle tarif etmemiz mümkündür." geldiğimiz zarnan. bunlann şimdilık karar vermek için herhangi bir talepte bulunmadıklanru görüyoruz. Belki bu boşluğu Refah Partisi dolduruyor; ama şayet bu parti olmasaydı, tslami öğrendikçe göreceğimiz şey şuydu: tslam bır bütündür ve hayat tarzıdır. Siyaseten de karar gücüne yönelik hareketler yapmak zorundaydı. Günümüzde insanlann kararlara katılma ihtiyacı daha çok artmıştır. Sanayi toplumunun etkisiyle kültürel hareketlerin zaman içerisinde siyasi taleplerinin de olabileceğıni varsaymanız gerekiyor. Dayatmacı tavır Bugünkü bürokratik yapı 0 zaman kültürel hareketler için şunu vaz'edecektir: 1 "Müslüman kmüiğini bırak, srv-asi güçte karar merrii olarak yer al" tslam bunu asla kabul etmez Buriyakârbır tavırdır ve kımlik bozuhnası demektir. 2. Ya da "tamamryla siyasettetı uzak kaT ta\Ti olacaktır Öyleyse "sıyasetten uzak kal" tavn ortaya konulduğunda dayatmacı bır tavırla karşı karşıya olduğumuzu görmemiz mümkündür. Konuşmamızm bu kısmında. tüm dünyada meydana gelen değişmelerle ilgilı bazı tespıtlerde bulunmak istiyorum O da değişme ve gelışmelerle ilgıli. Son zamanlarda dünyada meydana gelen değişmelerin karşısında üç genel başlık altmda, üç genel değişmeden veya sonuçtan bahsetmemiz mümkündür: Bunlardan ilki küçülme temayülüdür. Sürekli değişen ve gelişen teknolojı özellıkle haberleşme-ulaşım teknolojisinde meydana gelen değişme ve gelışmeler, bütün devlet yapısından herhangi bir küçük organizasyona, işletmeye veya bir vakfa kadar pek çok kunımuda kendısine uymaya zorlamaktadır. Tabii sürekli değişim karşısında ona sürekli uymak zorunda kalan birimlerin her bın büyük yapılar olması halinde uyum sağlamakta zorluk çekiyor ve dolayısıyla küçülme temayülu taşıyorlar. Özellikle ekonomi dünyasında işletmelerin her biri bu değişiklığe uyabilmek için kendilerini daha küçük yapılara dönüştürmeye başladılar. Ekonomi dünyasındakı küçük yapılara dönüşme, aslında sanayi toplumunda oluşan mal ve hizmet üretiminin merkezileşmesi fîkrinin veya uygulamasının tam tersi olarak adem-i merkezi bir sonuca doğru bizi götürmektedir Dolayısıyla artık önce ekonomi dünyasında başlayan adem-ı merkezileşme ve toplumun daha alt birimlenne yetki verme temayülu giderek sosyal ve siyasal hayatımızda da kendisini göstermekte, böylece dolayısıyla devlet yapısının da değişmesini ve hatta birtakım fonksiyonlannı özel sektöre ya da üçüncü sektöre devretmesini gerektirmektedir. 'Cumhurtyet llkesl Islevinl kavbetti1 Şimdı buradan hareketle baktğunız zaman aslında sanayi toplumunun bizim için başlangıç saflıası diyebileceğimiz 1900'lü yıllann başlannda kurûlan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden özellikle devletçilik ilkesinin artık günümüzdeki bu değişme ve gelişmeler karşısında zayıfladığını ve hatta etİdsinın kaybolduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bugün devletçilik düşüncesi veya uygulaması yerine devletin fonksiyonlannın yeniden tanımlandığı ve adem-i merkezi bir yapının oluşturduğu bir geçişe ihtiyaç duyulmaktadır. Yine başlangıçta kurulurken ortaya atılan cumhuriyet ilkesinin de zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adına yönetim diye tarif edilen cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mana ifade etmediğini söylememiz de mümkündür. tnsanlar giderek daha çok demokrasiyi, daha çok katılımı ister hale gelmişlerdir. Bununla birlikte halk adına yönetim yerine, halkın bizzat kendisinin yönetimi daha çok ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. (*)Buyazt, ÖmerDinçer'in 19-21 Mayıs 1995tarihlerinde Sıvas'ta aynı başhğı taştyan sempo-yumdayaptığı konuşmadan alınmışUr. Aynı konuşma, "Bilim ve Hikmet" Dergisi'nin Güz dönemi 12. sayısındayayımlanmıştır. SÜRECEK Ömer Dinçer'in görüşlerinin ardında durması fikirlerini gündeme getirdi 'Değiştim' demeyen müsteşar Geçen yılın son haftasında CHP Grup Başkanvekili AH Topuz, bir basın toplantısı düzenleyerek, v Başbakanhk Müsteşan Omer Dinçer'in 1995 yılında bir sempozyumda yaptığı bir konuşmada "Cumhuriyet'in işlevini yhirdiğini'' Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Dr. ALEV COŞKUN CHP LtDERl DENİZ BAYKAL, DtNÇER'E SERT TEPKİ GÖSTERDt: 'Şizofrenikyapıyı ortaya koydu y ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, Cumhuriyetın işlevini yitirdiği, laikliğin artık islamla bütünleşmesi gerektiğini iddia eden Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in AKP iktidanmn geleceğe dönük hesaplanru ve şizofrenik yapısını ortaya koyduğunu bildirdi.Baykal, AKP iktidannın Türkiye'nin başına çorap örmesine ızin vermeyeceklerini bildirdi.Baykal, CHP'nin dünkü grup toplantisında yaptığı konuşmada, Başbakanlık Müsteşan Dinçer'in skandal makatesine işaret ederek, burada kabul edilemez iddialann ortaya atıldığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sustuğunu belirtti. Dinçer'in eleştirilere karşılılc "Ben bir Cumhuriyet çocuğuyum, akhmı peynir ekmekle mi yedün de Cumhuriyete karşı çıkacağun" dediğini anımsatan Baykal şöyle konuştu: "Sen Cumhuriyet çocuğusun da Türkiye'de yıllardır ortahğı allak buDak edip yurtdışuta kaçmış bunca insan meşrutiyet çocuğu mu? 1923 ten sonra doğmuş olmak, düşüncenin güvencesi mi? O zaman 'Ne söylesen yeridir' mi djyeceğiz. Bu ne biçim manük? belırttiğını, bu kişinin Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde otması nedeniyle "TûrkKe Cumhuriyeti'nin ağır tehdit altmda oldugunu" belirtti. (24.12.2003) Başbakanlık Müsteşan Prof.Dr. Ömer Dinçer, 1995 yılında Sıvas'ta yapılan bu sempozyumda yaptığı ve "Cumhumet ilkelerinin kendileri için bir anJam ifade etmediğmi" içeren konuşmasının Bflgi ve Hikmet Dergisi'nin 1995 yılı 12. sayısında yer alan metnini yan sütunlarda gazetemiz aynen veriyor. Başbakanlık Müsteşan, bir gün sonra yaptığı açıklamada. 1995 yılında yaptığı konuşmadaki görüşlerinin tamamen arkasında durduğunu belirtti ve gelişmelerin kendisini haklı çıkardığını vurguladı. Cündemln blrlncl maddesl Eğer herhangi bir kişi ya da herhangi bir öğretim üyesi tarafından ortaya atılsa pek fazla önemsenmeyecek olan bu görüşlerin. AKP iktidannın başbakanlık müsteşan tarafindan ileriye sürülmesi, başbakanlık müsteşannın bu görüşlerin halen ve tamamen arkasında olduğunu belirtmesi, bu görüşlerin bir anda gündemin birinci maddesıne orurmasını sağlamıştır. Daha sonra bir basın toplantısı yapan Başbakanlık Müsteşan ÖmerDinçer. 1995'te yaptığı ve halen de arkasında durduğunu itıraf ettiği konuşma nedeniyle görevden aynlmasını isteyen muhalefet liderine ve kimi yazarlara yanıt vererek "Bu ülkede Cumhumet döneminde doğmuş ve Cumhuriyet'e karşı laf edebilecek insamn, akhnı peynir ekmekle yemiş olması lazım" dedi.(03.01.2004) Şurası açık ki, Ömer Dinçer'in yazısı tarikat basını. kimı ikinci Cumhuriyetçi yazarlar dışında olumlu bir yankı yapmadı. Basında çoğu yazarlar Ömer Dinçer'i şiddetle eleştiren yazılar yazdıklar. Örneğin: Hürriyet'ten Oktay Ekşi, Emin Çölaşan, Sedat Ergin, Bekir Coşkun, An' Aüf Bir, Milliyet'ten Melih Aşık, Hasan Pulur, Dena Sazak, Akşam'dan Coşkun Kırca, Radikal'den Zeynep Atikkan, Haluk Şahin, Sabah'tan Erdal Şafak, Vatan'dan Güngör Mengi^. Doğaldır ki Milliyet'ten Taha Akyol bu düşünceyi alkişlamasa da, kutsuyordu. Yandaki sütunlarda yazısının tamamını verdiğimiz Ömer Dinçer'in bu yazısının önemı kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti Müsteşan tarafından söylenmiş ve imzası ile yayımlanmış olmasıdır. Üstelik müsteşar. takkıye yapmıyor, ben bunlan 8-9 yıl önce söyledim, şimdi değiştim de demiyor, u Bu füdıierin tamamen arkasuıdayım, gelişmeler beni tamamen hakh çıkarmısür" diyor. Bu fikirler, daha geniş kitleler tarafindan bilinmeli ve özümsenmelidir. Bu nedenle bu fikirlerin Perişanhkbr, zafıyettir. Cumhuriyet çocuğuymuş- Akhnı ne>1e yediğini bihniyorum. Afıyet olsun, ama bir şey' yediğin anlaşılr.or." Başbakanlık Müsteşarlığı yapan bır kişinin Cumhunyet, laiklik ve anayasanın özü konulannda bir ana mutabakat noktasında bulunması gerektiğini anlatan Baykal, "Bütün kararnameler, yönetmeiilder senden geçecek \e sen' Türkiye de Cumhuriyetın modası geçti" dKeceksin ve orada kalacaksm" dedi. 'Merkezl otorrteyl parcalavacaklar' Laikliğin güvencesinin merkezi otorite oldugunu anlatan Baykal, Dinçer'in "Ankara'da laik olmak kolay, Ankara'yı dağıtahm orada laik olsuıuar da göretim. Başarmanm yolu merkezi otoriteji parçâlamaknr" demek isteğini kaydetti. Dinçer'in kamu yönetimi reformunu hazırladığına işaret eden Baykal şu görüşleri dile getirdi: "Başbakan demiş Id 'Yazıyorsun, söylüyorsun, yazdığını uygula da görelim.' Uygulayacağı yere ta\in etmiş, O da yasa tasansı hazırladı. Milleri kör, âlemi sersem mi sanıyorsua Söylenenlerin bir tek amacı \ar. Cumhuriyetten röranşı nasıl ahnz?" çözümü yapılcaktır. Yarın: Dinçer'in slsteminln anallzl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle