Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYF%.
+
CUMHURİYET 7 OCAK 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Gemelkurmay ve Dışişleri'nin Kıbns konusundaki 'uyumsuzluğu'nun raporlan...
Işte uyum(!) belgeleri
Garantörlük
•*• I<0> bir oftatmM Atta'dakı TOftc hafcının
Aync* Oaranü ym İKW< Aıı««yiMMon«ı A8 nîHıııl III
«• fHjfctAunun tmmml almdı^ı y«nt hukuKı i<şlolT manngn—ln» n ^ f m l t nm d*f*c* B*^*^
6 AyrK» İKı kı
tasnm*t yoluyla çe^Jnûm
ıntM ftrmt hu«u*«m
BotOn yaoutonn marinzl ( pMnı « M m M ı Kuruou D*vM>
konuton dı«nd« raçtMr y«auKrln
» ytUmştm ıçartHna* KKTCyl oftadan
l o U n n * GKRV-nm «««ol««Kll» Kıbnt Cunhunyaırnın amvmnm •^•dı» Hm g u wdı
Annan planına temel yaklaşım
1 Sonuç oiarafc Annan
mç>k otdujku
«ş«ya6Ar twf
*«tt*»««mt. 7Qrh Orduuı nun Ad» sten çıkarrtarvk Turttry* nn
Anadolu ya Hap—öUmm^int «•«• 1ııı>hT»ı1ır Annan pianı TorMyv'nto AB Uyası oimad*^ı
bfr ortamda uyyuimnmm*» hmBnOm Ooğu Akdwn£rd« 1960 anttesmatenyta »•O
1
*""^
bukmsn TurK-yunan drtg—mt ortadan kaUırın btr ptvndif
2 Annan pUnmm yukantfa »rx •<«#« nn»ltklw4ntn tç«rt>lnd»n 8-« parsgnrf Mgll«fh
dOsMOH»may^*0İ difckata K m ı n k ; G&t+nUk v« Oınntitırtn M M almdtftı çûıümün
t*m*l krft*rt*f1 b«*Hkİ4 CK-Vd«tti 12 »aynrirtt and«ç çabamast yapıkmytor Amten
çahsjna Ko^vnita Katona ars aa*ma*)nda<t>r Bu çalı^ma BonucufMİa, Ada'da Türfc
varAftırHn. Ooftu Afcd«nte'd« Türkiy»"r»m güv»nl*ftin(n »aOtanabUaca^i kmtmt v«
ymaayabtlk bir çOzûmİln a«Q«n aş*4«laU standartlen
Türk Yunan dengesi
Yunan dt
ttttfafc «ntla^rnatan Ingfltz
K*tmaya dtvim «tmaiktir Tfjrkjy» ı n mOdanale hakkı datid fub v» ««un
ancak bt. «eKttoe »aOtanabaacAicbr Aynca. çOzOmO müM*db«n AB *• ymmdmn gozdvn
9»ç«macak Ktbns tn hatıtım aoÜMmatın* TOfMyv'ran müdahas» hafckmt da içmrmn Garantı
Garant;
Ortak ve parça devletler
Devletin ikekilit kurumu, farklı çözüm arayışlarını biryandan
<doğn*larken. biryandan da gazetemizdeyayımlanan haberin
"gerç-ekdışı"elduğunu açıklaması, medyanın bu açıklamalan
boyutuyla vermesi, elimizdeki belgeleri okurlarımızla
\n zorunlu kıldı. Bu belgelerin bir bölümünün
tıphtmsımını y&yımlıyoruz. Gerekirse devamını da yayımlarız.
• Baştnrafı 1. Sayjmda
"Yarmki gazeteicrebakahm. Işüı salt
gerçek dhşıyanryü <le°3de. her iki açık-
lanıadı olduğu gibi «örüş a>nlıklan
yuuyla d a ilgilenebilirkr. Eğer sizin de-
«diğınizgibi, herkesCunnhuriyet\ineya-
lanlandı diye başhkatarsa, tamanı bel-
gder aynen yayımlansıa.""
Dün sabah gazeteknn önemli bir
bölümû tahmin ettığırn gibı çıktı. Öy-
le ki, her ıkı açıklarnada sözü edilen
uyum arayışından hjç söz edilrniyor.
sadece Cumhunyet'in yalanlanmış
olması haber yapiıyoı-du. Oysa gaze-
tecıliğı gerçekten gOre\ edınmış bir
yayın organının. "Bu açıklamaJarda
bir garîplik var. Perde gerisinde ne
olu\or,araşünlmah"demesi gerekir-
di Dün bunu sadeceRadikal ın yap-
tığı dıkkatı çekiNordu
Her şeyl belgelerden yazdık
Kıbns'ın ulusal bir dava olduğuna
inanan, bunu yayınluıyla da ortaya
koyan bir gazete olarak Ankara'daJa ge-
lişmeleri okura aktanmk doğal göre-
vimizdı.
Dışışlen Bakanlığı "run ve Genel-
kurmay Başkanlığa'nın bu konudakı
görüşlerinı hiç değıştırmeden, araya
yorum da katmadan aktardık. Merak
edenler 29 Aralık ve 5 Ocak tarihlı
Cumhunyet gazetesıne yeniden göz
atabılırler. Öyle kı hat>erlerin pek çok
yennde belgelerdekı iıle sadık kaldı-
ğımız ıçin Cumhunjet'm geleneksel
olarak kullanmadıgı sozcukleri de kul-
lanmak durumunda kaldık Yayımla-
dığımız belgelenn ısım ve hitap bölüm-
lerinı şımdılik kapalı tutuyoruz. Haber
kaynaklanmızbundaısrarettiler. Ama
çok gerekırse onu da yapabilınz.
Ayrı çalı?ıyorlar
Genelkurmay'ın ve Dışişleri'nin
açıklamalanndakı kılıt tümceleri pay-
laşalım. Genelkurmay "ınkinden:
"Türk SOahJı KuvVetieıi Kıbns so-
rununa görüşmeler \ oluyla adil ve ka-
tacı bir çözüm bulunmasının önemine
ve gerekliliğine inanmaktadır. Bu kap-
samda ilgili kurumlar arasında, görüş-
lerin uyumlaşünlması ve somudaşü-
nhnası maksadı\1a. çalışma ve görüş-
meler, demokratik ve modern bir ülke-
de olması gereken şekilde, bir süreç içe-
risinde devam ettirilmektedir."
Eğer uyumlaştırma çalışması varsa,
demek ki uyumsuzluk var. Somutlaş-
ürma çalışması varsa, demek ki bula-
nıklık var'
Dışışlen'nın açıklamasından
"Bakanlığunız tarafindan. muhte-
mel bir görüşme sürecinde Türk tara-
finın pozisv onunun bdirlenmesine var-
dımcı olacak hazuiıklar, başından iti-
baren Genelkunnav Başkanbğmıızla ge-
rekti istisareler >e değerlendirmeler za-
manhca ve düzenli olarak yapuageterek
sürdürülmüştür. Dola>ısı>la yapılan
çahşmalar ortakbir tutumun beürlen-
mesine yöneüktir.*"
Binncı tümce hâlâ pozısyonumu-
zun belirlenmediğini kabul ederken,
ikincı tümce halen ortak bir tutumun
arandığını ortaya koyu\or.
tşte Cumhunyet'in yazdığı da buy-
du. 29 Aralık 'ta Dışışlen "nın "Türkta-
rafinın tutumu" belgesını (Genelkur-
may'ın dılıyle kâğıdım) yazdık. 5
Ocak'ta Genelkurmay' ın bununla ilgi-
li çalışmasını haberleştırdık.
Gelenek bozuldu
tsmail Cemden Hikmet Çetine,
geçmişte Dışişleri Bakanlığı yapan
pek çok siyasetçiyle görevı başınday-
ken konuştuğumuzda hep şunu söy-
lerlerdı
Geçmişte Dışişleri Bakanlığı yapan pek çok siyasetçiyle
konuştuğumuzda hepşunu söylerlerdi: "Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren
konularda hep Genelkurmay 'la birlikte çalışıyoruz. Bu, pek çok ülkede
de böyledir." Önceki gün yapılan iki açıklama, birlikte çalışmanın yerini,
ayrı ayrı çalışıp ortakgörüş üretmek için uğraşmanın aldığını gösteriyor.
Bu da ayrı bir haber. Tabiiyapmak, görmek isteyen olursa!
i,-»—-^.'..•.v*"-«C^'- " -
ARAIJK2CC3
ao«ununı«i tofriu «*•• w
ARALIK 2OO3
Adp'da haılan TürK b>irllkt«>HrWn H«r»k*t kaık>IHy*ttVM»
B«hnd«. üzmrm
Türk-Yunan kuw«ll«ri dtçtrtda Kıbrıe ın tnotllz Uftton Martç sttanstzfandıritfrtası tetr»«4
Bu kapsamda UIQİİİX U»»»ri dahtl Gamrttör Ulka»l«r1n n u a ı dı«ır>ct« Ada'yat
ulu»laraıramı gDç vaya yabaneı gâç konu«landırtlm«»ı kabu) «>dtl»wx. lr>0rtız Uatertrtin
AB topr»9ı dıçtnda t>traktk*»^ı dtklcate alınorsk burotara rfondo AB voya Uçtlncu bir Uİke
(ABO) gücOnün g«ttrt*m»«in*o Ontenmesı için Kıtof ı« ın AB tle yap«cj»Qı kattltm
Ual^r konusurtda b9brttfa»n hususu saOtoy»c«ık ş«-kıldo bır sınırlama
j Annan plakntndaı 7OO-* lOOO kts>tye 6 polıs <JU>»c«k >ekilde bir âüzeniam*
OngOrUlmakladır Bu da Kıbrıs Ttırk tarafı tçın 19OO poira Rum tar*fı ıçtn 47OO poliM
kar^thk 9*>lmttkt«Klır Haten Kuz*y Kıt>rı* ta 3OOO dolayında polts bulunmaktadır ÇözümU
mOtt»»kıt>erı ytırındon edttert Turktenrt ^«nıdan «kanı Kuzey» doneceK Ruml»nn
y«rl«9tin)rr>a«ı. kısrr»«n d» otea mUİkıyet* gan donüf duz«r>l«melert n«clen>yt« antlafmanın
uygufanmastnda *ç güvanHŞtn saQlanmaaı konusunda karga«a yaa«nab(l*cıakl4r Bu
durumta tMrtıkt* daraftıkmtşt hududun da korwnabıtm*»ı ıç*n ılav» potıs/jartdarma gucu de
g«r«krr»«kt«dtr 8u ıkı huftus dtkkate altnarak, antlatmanın uygulanmaya baaJama«tyia
txrtıkte. TÜrk tarafı f«ln pollv gttcO müftannın a*«arf SOOO ••v»y*»*n* çıkcrtılmasımn
uygun olacıgı ttm&mrimn<âiriimmtttmtttr. Bu kapsamda. Guv K K lığt da> pcrft* gücune
amacıyla v« ınsan
e KKTC
k Ada'dakı TOrk varltQmm «rtktn bir «4»kJk3« devamının sa^lanm
rıafclan garvgı 1OT4 te-n bugüne kadar geçen aUred« Ada yj
vatandaalıO' ılmış Anadolu Türklarinin Ada'da kalrr»aları sagianmaltdır.
I Ada'da TUrk vartı^ımn cH»varr»ıntn ıaQlanmas< ve bulunacak çözumün ıktndv Rum
h4»ktmıy«tıne gjrmemesi ıçin. Ortak D*vl*tin yönvttm organlannda Kıbrıa Türk halktntn
haManmn zaflya>ta uOratılmaaını *r*o*ll«y«>«:ak astt «>a«>m«-r»lt01 içaran kalto bir
yapıfanma ta*İ» adMlmalldHr. Annan plantnda t>a>langtçta var gtbı go^üfcftn fc>o yapı tkt
kastrrtltHgtn «rozyona uQrmtt*m*m n«denıyte ortadan kalkmaktadtr
m OcOrvcCl taraflarfa daniz yatfct atanlannın va Hava M h a s m m kuUanılmaaıyta
yapıtaca*t ıntlaşmalarda (»aratnt&r naaftarln va parça d«vl«tla«in aöx hakkt
bul unma t»dı r.
3 OtB l»£inın turdurmaktv ofduğu yaklayımın Turkrya yı Kıbrıs ta kalıcı v« yasayabılır bir
çûtume d«^Jtt. t»alırrny«-te gâtur«c«ğı açıktır Son oattynator ıç«riBtndtt AB ntn
AOttûn Turk vadeö'ntn Oftvamıntn sa$tarma«> v« butunacak çözumûn tlenoe Rum
ıyebne gırmern**! ıçfn Ortak Davkrtin yönatlm oryanUrfnda Ktbrts Tür* haltunın
haKİMimn zaftyat* uj|rstıtma«ım anovflvyvcatt e«tt »g#cw»nltflt tçr»n kabcı btr J
yap»4anma t«*r» Mfalmafidlr Ann*n ptanmda başlançtçta var gıbt gOzüken bu yapı tkı
kesHnithğm erozyona u^rarfıiması nvdenryis ortadan kaJkmaktadtr
m Oçuncu larafiarta d*ntz y*|kl alanlannın v* hava sarfMsınm kuOafMİmasıyta IIgW I
ys«M*acafc anUasmalarda q«r«M6r Oilk«t*rtn v« pa*ça davl«Urtn »ttı hakkı |
bulunmalıdtr
3 OİB Iı^ın'n «urdurmekte otOuğu yakiaşjffim Tuffcjya'yt Kıtortsta ksitc< ve yaaayabtiır t
çûzüme d*$d t*»İKT>[y*lc göturvcaOı açıktır Sor getifrnete' (çertsmd* AB n*n Türklyey* I
Türktye'den göçenler
b. Klbna Dıttndın Oftç Edanlar (Yabancılar):
(1) Annan planırxl» Ada'nın üu tarsfında ıkamel •tmesine rrKJsaade «dıtan TU<« v«
Yunanlıtar içtn bekrtanen %5 oranı <Jeaı»tirtlm«fT>e*<t« ancak Tuntıy» ABy» ta»n Oye
olduktan sonra bu oranın katdınlması yönünd» bir düzaltme ıstenmektedır
(2) Annan planına göre 1«74 K n r u ı TOrkıyaden Kıbrısa yenoçnn» olan TOrte
vatandaslannın sayısı 45000 >t« sınıfianmaktadır Hazırtanan tutum kağıdıyla bu sayı
SOOOO'na çıkanknaktadır. Ancak, Annan planında Kıbrıs vatandaşhflının Kazanılmasıyla
ılgıtı ulustararası hufcukun ve AB hukukunun tamcl alınacaflı safcıtde düzmlemelenn
yapıldığı Annan ptani EK-3. Fadaral Yasalara 6K-4 v/atandasbkla ılgılı düzenlenrwrter
bOlümune dokuoulmamaktadır Baıı hukukçuiann yofvımuna goro anılan d4izanl*m«lerda
bahsadılan hukuk »ıslemlen ma> 8hnd>9ır>da t»r ıan« danı TüfVıye göçmeni TOrk'un
Ada'da bırakılrnası söz konu&u olmayacaktır
Asker sayısı sf
^ tam UyO
oisa bH» b«Mrtl btr »ay»da (10O0-20O0 kisMik) bir Mk»rt
gÛÇ «onsuıa kadar Tttrkiy* ninfltitv« atkin garantâıiü^ûnun ••mboki oiarafc Ada'da
kabnaitdtr.
( Rum-YuMtı Ortak Savuntna C
Yunaniatan'a uhaiaH otarah tnaa i
hava Oslari ksldmbnaUdır
I v» bunun aafv^l olarak OOnay I
^ v« oparaayoml hato ga<irilmtş «
planmda oWı^
i va »Hahtan
gitoi RMMO v« Oüv.K KA*Qt bimMw1 kar
a«rtanac«lı btr takvltn do«rvl«u*unda
çıfcanlmalıdır
h Ada'da k«tac«fc TOrfc Mfl*kl«riftfn Annan nlanifKla «Mu^u gfbi 29 ayfclı Wr sOrm<«
d*yi. TUrfcly«'mn A8 lam üyaük taHhl dlkkata abnarsh gani9 bb camana yaytfan btr
takvton n;erimin4m COOd dotayındalıl aaynr* indMlnMainki uygun olac«Aı
d*â«rtonc!inim»lrt»dfe.
(1) Tutum kt&uUntİa Anrvar ptanı *na bastıkJarm 3 ncC maddetinın 3 ncO
paragraf>rK3a yapttan da>sıkiiüa Kuzfly'e y«rla)f«n Rtffnfarırt Turk parça dmtobnda
miRetvekA olmaLarı an9
attenfnc*M ancak Baia<hya v« key *eç*ntenne hatrtmaianna
mu&aad« eddmefcMKlı'
(2) Annan plan Anayasasınm 5 ncı bûJumünün 25 na rrtaddavntn 2 na paragraftnda
oz*< çoguniuK gerektır&n oytamalarda 24 Turk canatördan asgan 10nun oy vtm*t»nn
gerakfc olduğu duzeneroesı aeğtştıatrrwta». tutum ludıdindaju önan ia oy varaoan a»Qan
Tü* •amtOiO sayısı ^ 3'e çıkatrıbmakiadM'
Ortak sınır
ç fkı laraf ara»<nda güvmn ortarmntn ta*a» adtfmei v« çCzumön barabartndc parçek btr
1 Geri dönüş
ARALIK 2003
botgeame Rum yvrlasim oranlan. 7 nd yıkJan rtıbaran %6. 10 ncu yıldan Wt«ıren %10. 15
ncı yıldan rtıbaren %15 olacak sekılde dağıstıntmaKtedır Annan planında yukarıda betırttkm
oranlann dısında ayrıca var olan Kaıpaz Rumlannın (yaklasık 25OOO Rum) ve 65 yası
asan Rumtann (yaklasık 5O0OO) genye dönlısü belınanen %1S oranı ıçensıne dahıl
edHmektedır
(3) Annan planında Beledlye ve koylerde mOtke g«n dönOste %20'nın. Türk kurucu
davleli oeneünde ts« %10'nun asıtmaması önaörotmüsiur Anıtan oranlar %10 ve 5 olarak
değtftirilmektadır
İki kesimlilik
ARALIK 2003
b Ada'da aOv"anll6fcn fın»M yflnatimda vt y*ri««>md* coğrafl Mcl &
aaOtaftanasKfar. Ifci k»«imk4»0»n aa0tanabilma«İn*n »meHnde da mOOctyat lorununun
çOzOmundc topfu tatca» va tazmlnat y O n f mtntn aaa* altnması tou*urm laktadır Ayrıea, Ttırk
tarafırtın kendısne bırakttacak topraktar üzenna k9»m «0Bmsnh(ı saOlanmalıdtr Ikt
ka»H-n»liO>n tam aaQlanmaa.ı *ç»n di^ac bir hutus »**. Kuzey Ktbrıs ıç«n y«rt«s.m« 19 <*<iknmm.
motk sattn alma kortotartna Turkfya AB Üy«sl otuncaya Kadar smtriamaiar g«tirftm«»K3tr
c Toprak : Mvurnna va vartmlMlk kritariarfnin an az aayıda
K*l>fft« TUrHO'nOn ycrincUn *<Sll«n««lrtf mm&imymc»H #»ktlct« yapılm«l«Str Çok tsyıda
Kıbns Türfcü'nü y*rir>cüon e<Mm**tn« r>«d»n olsoak toprak aua:«nl«m»«i rn»m yspıiacak
anim+mmy* uv0u4*fı*t>dir olmsKtan çtKmrmemK ¥xmcrt de TurK tmrmttn* Q*M*-»4=*£. ekonomık
yUkOn kArşıtaınması korıutunda mık.ntttar ym+mr\ma»itt>r Bu konuda DIB İjO*nc* ymrtı
y»pıi*n usten A<*» yüıOlçÜmünUn divırvla btrarkvn Hmntm OlçOm v» ç&tmtmrtn* gtM*«. 23000
^ Kıtort» Türkü'ntjn y*rtrKİ*o «x3ttın«ı»if>4» nmd&n olan % 2 9 O Ofanmdakı Harıta-15ın dtklcst*
ctaa batirgin hudut va ara böig» btdurunmhöır Annan ptanmda o<du0u gıbi vHaya» «m>n
•ak«nc«kj dozenlemenn Adada >ç fitvenf^ı »»©iayamayacaö» djeOertendJailrnetdjadır
Ayrtca geçiş donemtnd« r«r >k, tsrafta a«Jt ıay»da hudut poffa^andarma b M U n r n
oiuaturuiarak buntann «şb*l»> hvlınde sınır gOvenhdn .aCakmamı 9*f«k«o«kDf
û BM Bana OacO'ntin y*tkt«i ara Oûlfl* «• hudut İ»a Mnrtt oknatı, fiana OûcÖ
•adac* bu b6İ9*d« gArav yapmah, ıtHrrcut durumda oMıaju 6*» txlmmm v« rapor
s«r«v( lcra atınalldtı Annan ptamnda bairtidiaı gt» ban^n tüm Ada ssrihırKte
a zoriay»cı «ynntılı yeâcasrt buiunmamatidır BM Ban? GücC'nün gûr«v
tarımı açtk oimaJKtır BM Sanş Gocû nün gûrev «ureamtn uzairimamnda İki tarafm v«
şarantOr otk»M>nri rtzası abr.maiıdtT
Ortaklık devletinin yapısı
d Ortakltk D«vl««n*«i Ytpltı Um I>«Hİ Konular
Annan planı Anayasasmm -ta ncu m»<J<W«lr>ln 8 ncl paraoraflnd» » M y M l ı H
yapdan düuni«nwterin h>«Mrtelnln AB hukukuna ayfcın olamayacaA'
(»ilrtUtn^kMdir. Tutum k»a«lın<l» «nıl«n parag'ata "Kuruio» Arrtl»»tT.»»ır«n
hUkOmMrlM v« onun yarataeaftt yvnl «H«r«jnrKa nal*l o«tırm»k«iıln" ıff«de»i ekl«nttr«4(
«ralan tnad<tefWn 9Stln3»01 O4um»u2luûun oM>*r^m«ya çabsıMıdı t>«ltr1HfTi«kladır Ancak. bu
ıfad« !!• Aıman planındakı yapılan boton OOzanlafnatonn AB hukukuna aykın oUugu .çm
ortadan kald>rat»tao»Oi yOnOnda açık olan ffadenin garçekt* du»>Kılm*cttAı
"Ulusal güvenliğiıniziügüendiren ko-
nularda hep Grenelkunnay'Ia birlikte
çahşjyonız. Ortak politika üretfvoruz.
Bu,pekçokülkededeböyiednf Önce-
kı gün yapılan ıkı açıklama, birlikte ça-
lışmanın yerını. ayn ayn çalışıp ortak
görüş üretmek ıçın uğraşmanın aldığı-
nı göstenyor.
Bu da ayn bir haber. Tabiı yapmak
isteyen, görmek isteyen olursa!
Gerçek ne?
Şimdi gelelim bütün medyanın cım-
bızla çekıp öne çıkardığı tümcelere.
Yanı "haber yalanlandı" başlığının
üretildığı bölümlere.
GeneIkurmay:''Birgazeteninbugüıı-
künüshasmda 'askerden çekınce', 'Ge-
nelkurmay'ın Hükümet'e de ilettiği
Annan Plam'na yönelik ıtirazlannı
açıklıyoruz' başhkfa bir haber yer al-
mıştır. Söz konusu haber gerçekleri
yansıtmamaktadu"."
Böylesine önemli bir konuda henüz
uyum da yokken gerçekleri ne yansıt-
maktadır, mademkı demokratik bir tar-
tışma yapılıyor, bunun da açıklanma-
sı gerekmez mı?
Dışişleri: "Bu süreçle ilgili olarak
bugünkü Cumhunyet gazetesinde ya-
yımlanan haberler bu bakımdan ger-
çeği>ansrtmadığı gibi, hem müzakere-
leryoluyia Kıbns sorununa adilve ka-
bcı çözüm bulunması çahşmalanna ve
Türkrye'nin nıilli çıkarianna, hem de
bu önemli aşamada Kıbns Türk hal-
kının büük ve beraberüğine zarar ve-
rici nftefiktedir"
Aynı soruyu burada da soruyoruz,
gerçek nedir? Kıbns davasına zarar
veren, gelinen noktanın haberlerini
yazmak mıdır, yoksa bir an önce dev-
İet kurumlan arasında ortak bir yakla-
şım oluşturamamak mıdır?
Haberin devamı ve
henüz yazmadıklarımız
Kıbns konusu elbette daha çok man-
şet kaldıracak. Yukanda sözünü etti-
ğimız görüş aynlıklan Kıbns ve deva-
mında Ege sorunlannın çözümünde
de dıkkati çekiyor.
Atına"da yayımlanan kimi haberle-
nn Ankara"daki yansımalan var. An-
cak bunlann bir bölümünü doğrulata-
madığımız ıçın bir bölümünü de haber
kaynaklanmız bilgiyi verip "Şu aşama-
da offthe record. kesinlikle yazma" de-
dıği ıçin aktarmıyoruz.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kıbns Tutum Belgesi'yle ilgili tartışmalan değerlendirdi:
Kıbns sorunuüzerinde sis bulutu var• Partisinin grup
toplantısında "Ana
muhalefet partisi genel
başkanı olarak ne
hazırlandığını
bilmiyorum" diye
konuşan Baykal,
Çalışmalann niteliği ile
ilgili kaygı verici
haberler okuyoruz" dedi.
AIVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal Kıbns tutum belgesiyle ilgi-
li tartışmalara dıkkat çekerken "Beige kapalı kapı-
lar ardında hazuianryor. Ana muhalefet partisi ge-
nel başkanı olarak ne hazırlandığını bilmiyorum.
Kıbns sorunu üzerinde sis bulutu varbğını devam
ettiriyor" dedı. Baykal bugün Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer ıle biraraya gelecek.
CHP lıderi grup toplantısmda yaptığı konuşmada
Irak ve KKTC 'deki gelışmeler üzennde durdu. Irak' ın
bir etnik ve mezhepsel çatışma alanı haline dönüşme-
ye başladığını belırten Baykal sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Irakulususryas^kühüı^parçaiaıınıay^maruz
kahyor. Kirrüikler birbiriyie rekâbet ediyor, çaüşmaya
ba$taMr.Orekabethaksızrekabetedönüşünce,egemen
güç birini hima>esine ahnca iş çansmaya van\Y>r. Uma-
nrn, daha ileri gergintikler yaşanmadan, bir temel ba-
kış açısı değişimi hissedilir. Yoksa Ortadoğu hepimizi
derinden üzecek bir çatışma aknı haline dönüşür."
Baykal, Kıbns konusundaki taröşmalan anımsatır-
ken de Kıbns tutum belgesi ile ılgih tartışmalara dik-
kat çekti. "Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak"
belgenin nasıl hazırlandığından habersız olduğunun
altını çizen CHP lideri, şu değerlendirmelen yaptı:
"Türkiye çok önemli bir müzakere sürecine nasıl
bir >'aklaşun içinde girecek bümiyoruz. Çahşmalar
kapah kapıiar arkasmda sürdürüluyor. O çahşma-
larm nitehğh le ilgili olarak sürekli kaygı verici ha-
berler okuyoruz. Sonra haberler yalanlanıyor ve>«
doğrulanry or. Kıbns sorunu üzerinde sis bulutu var-
hğmı devam ettiriyor. Bu konuda bir an önce hazır-
hklar tamamlanmalıve kamnoyuna ne yapacağı söy-
knebiBr hale getaıefi. Irak'ta yaşanan büyük yanhş-
lar, Kıbns sorununun gündeme geldiğJ bu günlerde
hepimizi kaygüandınyor. Kıbns'ta ne ohıyor, ne ya-
pıhnak isteniyor bunu görmek istiyoruz,"
AVRUPA'DAN
GURAYOZ
'Batı'nın Doğu'daki Yiizü1
Bana şu dünyada yalnız olmadığımı hissettiren bir
teselli gibı gelse, daha doğrusu bencilce, "Insan, 6a-
ima birsürgündür" diye yazan Uğur Kökden'e inan-
mak istesem de "iyi ama, siz işte ordasınız, bense bur-
da" demek geçiyor içımden. 12 Eylül'den bu yana dı-
şarda yaşayan bir sürgünüm ben de nihayet.
Dokunuyor.
Gerçi artık sürgünlüğüm "gönüllü" bir sürgünlüğe
dönüştü, ama öyle olsa bile bu "gönüllülük", aslında
zorunluluk gibi bir şeydir. Sıkıcıdır, her nedense sev-
mediğıniz bir yerde, sevmedığiniz bir dilde, sevmedi-
ğiniz sokaklarda dolaşıp durmak, orada yaşamak zo-
runda olmaktır. Şarkılarda bir nota hep eksik kalır. So-
kakta "Evet, bunu biliyorum, ama benzemıyor" der-
siniz. Gideceğiniz, gitmeniz gereken yer sizi çekmez.
önünüzde dikenlı teller olmasa da sanki var gibidir,
gitseniz bile gen donmek zonjndasınızdır ve bu ye-
teri kadar vahimdır. Bu cennet bahçesine benzeyen
şehırlere, kıyısında gezindiğıniz nehirlere boş boş ba-
karsınız. Berlin gridır, Venedik kokuyordur. Şimdi ki-
mileri "tüm dünyanın bir köy olduğunu, arada fark-
lann kalmadığını, bilgisayarlann kültürteri dümdüz
ettiğini" söylüyorlar; sakın ınanmayın. 0 farklar, o
farklılıklar öyle varlar ve öyle yakıyorlar ki...
Dokunuyor işte.
•••
0 zaman dönüp "Paris'ın Kahve Atlası"n okuyo-
rum. 0 şehir benım için bir surgunler mekânıdır. Pa-
ris, Pans'in kahvelen bana öyle gelir kı, yalnızca sür-
günlenn dolaşıp durduğu ve oranın yerlilennin rnıize-
lik birer parça gibi sabit, donmuş heykeller halinde otur-
duklan, calvadoslann, armagnaclann bardaklarda ka-
lakaldığı yerlerdır. Biz, bu dunyanın garıpleri -o yüz-
den mı göçmen değıl, gurbetçi demekte ısrar ediyor-
lar bize- onlann aralanndan geçer, dolaşır, ama kah-
ve ahalisine hiç karışmayız, kanşamayız.
Onlar cansızdır, bizlerse bırer hayalet.
Başka dünyalann canlılanyız bızler. Onlar geçmişin
ölülen...
• • *
Hepsi ölü. Yıkımların, kırımlann, grevlerin, savaşla-
nn, iç savaşlann, kavgalann içınden geçtiler, o kah-
velerin değişik zamanlannda yaşadıklan aşklaria, se-
vinçlerie, hüzünlerie pek güzeldiler, ama artık öldüler.
Bizse hâlâ ve öfkeyle yaşıyoruz.
Uğur Kökden'ın Dünya Kıtaplan arasında yayımla-
nan "Batı'nın Doğu'daki Yüzü" adlı denemeler kita-
bını okuyunca, kalktım Goethe'nin Frankfurt'taki evi-
ne gittim yeniden. Masalar, sandalyeler, duvardaki
resimler, hepsi ölmüştü. Bir tek, kapı arkasmda, kö-
şede bir yerde, sağı solu hırçın bakışlarla süzen Mep-
histo canlıydı ve bir sırtlan gülüşü gizliydı yüzünde.
Daha önce gittiğım VVeimar'dakı evde böyle bir duy-
guya kapılmamıştım. Orada, kıskanç karısının otur-
duğu, evin her yerini gören veGoethe'yi hep göz hap-
sinde tutabildiği köşe daha çok ılgımi çekmışti. Pen-
cereden bakınca da Schiller in heykeli görünüyordu.
0 bile canlı gibıydi, bizler de canlıydık ve umut do-
luyduk. Ruhunu şeytana satmış olan Faust bile "As-
lında hikâye başka türiügelıştı" der gıbiydı. "Evet, is-
tediğimi alacağım ben, ama bu kez ruhumu satma-
dan olacak bu" dıyordu sankı.
Belki de bu nedenle farklıydı her şey.
•••
Şimdi de farklıdır. Gerçı yenı yeni ayağa kalkıyoruz.
Kaybettiklerimizin yerine yenilerıni nasıl koyabilece-
ğimizi henüz tam bümiyoruz; olanı bıtenı henüz tam
anlamış değiliz; ama üstümüze öytesine yürudüler, sağ-
dan soldan öylesine kuşattılar kı, ayağa kalkmak ve
yumruklanmızı sıkmak gereğını duyuyoruz.
Insan, çağının sorumlu bırtanığı olmalı en azından.
Belki suçluluktan o zaman da kurtulamayız, ama yi-
ne de "Cinayetigördüm!" dıyebılmek önemli bir şey-
dir. Üstelik ınsan görmuşse ve yazmışsa, kayda ge-
çırmışse yani, bu daha fazla bir şeydir. Görmüş ve sus-
muş, korkmuş ve korkarak ortak olmuşsa, artık onun
için yapacak bir şey yoktur. Bu nedenle Kökden'in böy-
lesı bir dünyaya tanıklık eden denemelerinı okurken
yalnızca güzel olduklan için değil, bir de şu satırlar için
okuyun.
"Dünyamız, toprağın urettıği yeni 'Haccac'/ar ve
yeni 'Yezid'/erte karşı karşıya. Bununla birlikte, yenen-
len'n ünü ne ölçüde büyük, güçleri ne denli sınırsız
olursa olsun, Yezidler ordusu, ancak bir Pyrhos za-
fen kazanmış olacak.
Yani, sıcak ve kanlı bir hıç."
Üstelik sürünerek kışlasına dönme ihtimali de var
Yezidin.
e-posta: guray.oz < cumhuriyetcom.tr
Genelkurmay
'Anadolu'ya
hapsoluruz' uyansı
ANKARA(Cumhurh«
Bürosu) - Kıbns'ta çözum
konusunun yoğun olarak
gündeme gelmesi ve bun-
dan daha önce Türk Silah-
h Kuvvetleri (TSK) ve Ge-
nelkurmay'ın görüşlerin-
de bir sapma olmadı. Ge-
nelkurmay Başkanı Orge-
neral Hilmi Özkök de gö-
re\e başlamasından bu ya-
na Kıbns" ın gündeme gel-
diği her ortamda adanın
Türkıye açısından önemı-
ni vurguladı. Özkök, ha-
len sürdürdüğü bakış açı-
sını8Ocak2003'tekiba-
sın kokteylindeki konuş-
masında ortaya koydu.
Özkök, Kıbns sorunu-
nun Türkiye aleyhine so-
nuçlanması durumunda
"Türk 'ün Anadolu'ya
hapsedilme sürecinin ta-
mamlanacağı'" mesajını
vermişti. Türkiye'nin en
önemli dış politika konu-
lanndan bınsı olarak dıle
geürdığı Kıbns sorununa
kalıcı ve adil bir çözüm
bulunması gerektiğıni vur-
gulayan Özkök, şu değer-
lendinneyı yapmıştı:
"Adacoğrafikonumuiti-
banyla >ıırdumuzun gü-
venliği için çok önemlidir.
Adada muhasun bir güç
bulunursa bu güç Anado-
lu'nun günej \ e güne> do-
ğusunu etkfle\ebilme im-
kânvekabfliyetini ekleedet
Dost bir güç bulunursa bu
yerleri doğu Akdeniz'deki
muhtemelbirtehükm kar-
şı daha uzaktan korur. Do-
layısıyla Türkiye'nin gü-
vnılikgereksiniınlerini dik-
kate alma\an bir çözüm
önerisibaşanvaatedemez.
Öteyandangüvnütkihtiya-
cı adadaki soydaşlanmız
için de çok önemlidir. Ga-
rantisi sağlam yaptınmla-
ra da\
T
anma\^an çözümler-
den nefer çektiğiınize tarih
şahittir.Türkiye'nin girven-
üğini tehdit eden \e güven-
lik ihtiyacını sağlamay an
bir Kıbns çözümüyle
'Türk'ün Anadolu'ya hap-
sedilme sürecı' hemenhe-
men tamamlannuşolacak-
ür."Genelkurmay'ın Kıb-
ns'a ıhşkın daha sonra yap-
tığı değerlendirmelerde bu
doğrultu hep korundu.