23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYF%. + CUMHURİYET 7 OCAK 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Gemelkurmay ve Dışişleri'nin Kıbns konusundaki 'uyumsuzluğu'nun raporlan... Işte uyum(!) belgeleri Garantörlük •*• I<0> bir oftatmM Atta'dakı TOftc hafcının Aync* Oaranü ym İKW< Aıı««yiMMon«ı A8 nîHıııl III «• fHjfctAunun tmmml almdı^ı y«nt hukuKı i<şlolT manngn—ln» n ^ f m l t nm d*f*c* B*^*^ 6 AyrK» İKı kı tasnm*t yoluyla çe^Jnûm ıntM ftrmt hu«u*«m BotOn yaoutonn marinzl ( pMnı « M m M ı Kuruou D*vM> konuton dı«nd« raçtMr y«auKrln » ytUmştm ıçartHna* KKTCyl oftadan l o U n n * GKRV-nm «««ol««Kll» Kıbnt Cunhunyaırnın amvmnm •^•dı» Hm g u wdı Annan planına temel yaklaşım 1 Sonuç oiarafc Annan mç>k otdujku «ş«ya6Ar twf *«tt*»««mt. 7Qrh Orduuı nun Ad» sten çıkarrtarvk Turttry* nn Anadolu ya Hap—öUmm^int «•«• 1ııı>hT»ı1ır Annan pianı TorMyv'nto AB Uyası oimad*^ı bfr ortamda uyyuimnmm*» hmBnOm Ooğu Akdwn£rd« 1960 anttesmatenyta »•O 1 *""^ bukmsn TurK-yunan drtg—mt ortadan kaUırın btr ptvndif 2 Annan pUnmm yukantfa »rx •<«#« nn»ltklw4ntn tç«rt>lnd»n 8-« parsgnrf Mgll«fh dOsMOH»may^*0İ difckata K m ı n k ; G&t+nUk v« Oınntitırtn M M almdtftı çûıümün t*m*l krft*rt*f1 b«*Hkİ4 CK-Vd«tti 12 »aynrirtt and«ç çabamast yapıkmytor Amten çahsjna Ko^vnita Katona ars aa*ma*)nda<t>r Bu çalı^ma BonucufMİa, Ada'da Türfc varAftırHn. Ooftu Afcd«nte'd« Türkiy»"r»m güv»nl*ftin(n »aOtanabUaca^i kmtmt v« ymaayabtlk bir çOzûmİln a«Q«n aş*4«laU standartlen Türk Yunan dengesi Yunan dt ttttfafc «ntla^rnatan Ingfltz K*tmaya dtvim «tmaiktir Tfjrkjy» ı n mOdanale hakkı datid fub v» ««un ancak bt. «eKttoe »aOtanabaacAicbr Aynca. çOzOmO müM*db«n AB *• ymmdmn gozdvn 9»ç«macak Ktbns tn hatıtım aoÜMmatın* TOfMyv'ran müdahas» hafckmt da içmrmn Garantı Garant; Ortak ve parça devletler Devletin ikekilit kurumu, farklı çözüm arayışlarını biryandan <doğn*larken. biryandan da gazetemizdeyayımlanan haberin "gerç-ekdışı"elduğunu açıklaması, medyanın bu açıklamalan boyutuyla vermesi, elimizdeki belgeleri okurlarımızla \n zorunlu kıldı. Bu belgelerin bir bölümünün tıphtmsımını y&yımlıyoruz. Gerekirse devamını da yayımlarız. • Baştnrafı 1. Sayjmda "Yarmki gazeteicrebakahm. Işüı salt gerçek dhşıyanryü <le°3de. her iki açık- lanıadı olduğu gibi «örüş a>nlıklan yuuyla d a ilgilenebilirkr. Eğer sizin de- «diğınizgibi, herkesCunnhuriyet\ineya- lanlandı diye başhkatarsa, tamanı bel- gder aynen yayımlansıa."" Dün sabah gazeteknn önemli bir bölümû tahmin ettığırn gibı çıktı. Öy- le ki, her ıkı açıklarnada sözü edilen uyum arayışından hjç söz edilrniyor. sadece Cumhunyet'in yalanlanmış olması haber yapiıyoı-du. Oysa gaze- tecıliğı gerçekten gOre\ edınmış bir yayın organının. "Bu açıklamaJarda bir garîplik var. Perde gerisinde ne olu\or,araşünlmah"demesi gerekir- di Dün bunu sadeceRadikal ın yap- tığı dıkkatı çekiNordu Her şeyl belgelerden yazdık Kıbns'ın ulusal bir dava olduğuna inanan, bunu yayınluıyla da ortaya koyan bir gazete olarak Ankara'daJa ge- lişmeleri okura aktanmk doğal göre- vimizdı. Dışışlen Bakanlığı "run ve Genel- kurmay Başkanlığa'nın bu konudakı görüşlerinı hiç değıştırmeden, araya yorum da katmadan aktardık. Merak edenler 29 Aralık ve 5 Ocak tarihlı Cumhunyet gazetesıne yeniden göz atabılırler. Öyle kı hat>erlerin pek çok yennde belgelerdekı iıle sadık kaldı- ğımız ıçin Cumhunjet'm geleneksel olarak kullanmadıgı sozcukleri de kul- lanmak durumunda kaldık Yayımla- dığımız belgelenn ısım ve hitap bölüm- lerinı şımdılik kapalı tutuyoruz. Haber kaynaklanmızbundaısrarettiler. Ama çok gerekırse onu da yapabilınz. Ayrı çalı?ıyorlar Genelkurmay'ın ve Dışişleri'nin açıklamalanndakı kılıt tümceleri pay- laşalım. Genelkurmay "ınkinden: "Türk SOahJı KuvVetieıi Kıbns so- rununa görüşmeler \ oluyla adil ve ka- tacı bir çözüm bulunmasının önemine ve gerekliliğine inanmaktadır. Bu kap- samda ilgili kurumlar arasında, görüş- lerin uyumlaşünlması ve somudaşü- nhnası maksadı\1a. çalışma ve görüş- meler, demokratik ve modern bir ülke- de olması gereken şekilde, bir süreç içe- risinde devam ettirilmektedir." Eğer uyumlaştırma çalışması varsa, demek ki uyumsuzluk var. Somutlaş- ürma çalışması varsa, demek ki bula- nıklık var' Dışışlen'nın açıklamasından "Bakanlığunız tarafindan. muhte- mel bir görüşme sürecinde Türk tara- finın pozisv onunun bdirlenmesine var- dımcı olacak hazuiıklar, başından iti- baren Genelkunnav Başkanbğmıızla ge- rekti istisareler >e değerlendirmeler za- manhca ve düzenli olarak yapuageterek sürdürülmüştür. Dola>ısı>la yapılan çahşmalar ortakbir tutumun beürlen- mesine yöneüktir.*" Binncı tümce hâlâ pozısyonumu- zun belirlenmediğini kabul ederken, ikincı tümce halen ortak bir tutumun arandığını ortaya koyu\or. tşte Cumhunyet'in yazdığı da buy- du. 29 Aralık 'ta Dışışlen "nın "Türkta- rafinın tutumu" belgesını (Genelkur- may'ın dılıyle kâğıdım) yazdık. 5 Ocak'ta Genelkurmay' ın bununla ilgi- li çalışmasını haberleştırdık. Gelenek bozuldu tsmail Cemden Hikmet Çetine, geçmişte Dışişleri Bakanlığı yapan pek çok siyasetçiyle görevı başınday- ken konuştuğumuzda hep şunu söy- lerlerdı Geçmişte Dışişleri Bakanlığı yapan pek çok siyasetçiyle konuştuğumuzda hepşunu söylerlerdi: "Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren konularda hep Genelkurmay 'la birlikte çalışıyoruz. Bu, pek çok ülkede de böyledir." Önceki gün yapılan iki açıklama, birlikte çalışmanın yerini, ayrı ayrı çalışıp ortakgörüş üretmek için uğraşmanın aldığını gösteriyor. Bu da ayrı bir haber. Tabiiyapmak, görmek isteyen olursa! i,-»—-^.'..•.v*"-«C^'- " - ARAIJK2CC3 ao«ununı«i tofriu «*•• w ARALIK 2OO3 Adp'da haılan TürK b>irllkt«>HrWn H«r»k*t kaık>IHy*ttVM» B«hnd«. üzmrm Türk-Yunan kuw«ll«ri dtçtrtda Kıbrıe ın tnotllz Uftton Martç sttanstzfandıritfrtası tetr»«4 Bu kapsamda UIQİİİX U»»»ri dahtl Gamrttör Ulka»l«r1n n u a ı dı«ır>ct« Ada'yat ulu»laraıramı gDç vaya yabaneı gâç konu«landırtlm«»ı kabu) «>dtl»wx. lr>0rtız Uatertrtin AB topr»9ı dıçtnda t>traktk*»^ı dtklcate alınorsk burotara rfondo AB voya Uçtlncu bir Uİke (ABO) gücOnün g«ttrt*m»«in*o Ontenmesı için Kıtof ı« ın AB tle yap«cj»Qı kattltm Ual^r konusurtda b9brttfa»n hususu saOtoy»c«ık ş«-kıldo bır sınırlama j Annan plakntndaı 7OO-* lOOO kts>tye 6 polıs <JU>»c«k >ekilde bir âüzeniam* OngOrUlmakladır Bu da Kıbrıs Ttırk tarafı tçın 19OO poira Rum tar*fı ıçtn 47OO poliM kar^thk 9*>lmttkt«Klır Haten Kuz*y Kıt>rı* ta 3OOO dolayında polts bulunmaktadır ÇözümU mOtt»»kıt>erı ytırındon edttert Turktenrt ^«nıdan «kanı Kuzey» doneceK Ruml»nn y«rl«9tin)rr>a«ı. kısrr»«n d» otea mUİkıyet* gan donüf duz«r>l«melert n«clen>yt« antlafmanın uygufanmastnda *ç güvanHŞtn saQlanmaaı konusunda karga«a yaa«nab(l*cıakl4r Bu durumta tMrtıkt* daraftıkmtşt hududun da korwnabıtm*»ı ıç*n ılav» potıs/jartdarma gucu de g«r«krr»«kt«dtr 8u ıkı huftus dtkkate altnarak, antlatmanın uygulanmaya baaJama«tyia txrtıkte. TÜrk tarafı f«ln pollv gttcO müftannın a*«arf SOOO ••v»y*»*n* çıkcrtılmasımn uygun olacıgı ttm&mrimn<âiriimmtttmtttr. Bu kapsamda. Guv K K lığt da> pcrft* gücune amacıyla v« ınsan e KKTC k Ada'dakı TOrk varltQmm «rtktn bir «4»kJk3« devamının sa^lanm rıafclan garvgı 1OT4 te-n bugüne kadar geçen aUred« Ada yj vatandaalıO' ılmış Anadolu Türklarinin Ada'da kalrr»aları sagianmaltdır. I Ada'da TUrk vartı^ımn cH»varr»ıntn ıaQlanmas< ve bulunacak çözumün ıktndv Rum h4»ktmıy«tıne gjrmemesi ıçin. Ortak D*vl*tin yönvttm organlannda Kıbrıa Türk halktntn haManmn zaflya>ta uOratılmaaını *r*o*ll«y«>«:ak astt «>a«>m«-r»lt01 içaran kalto bir yapıfanma ta*İ» adMlmalldHr. Annan plantnda t>a>langtçta var gtbı go^üfcftn fc>o yapı tkt kastrrtltHgtn «rozyona uQrmtt*m*m n«denıyte ortadan kalkmaktadtr m OcOrvcCl taraflarfa daniz yatfct atanlannın va Hava M h a s m m kuUanılmaaıyta yapıtaca*t ıntlaşmalarda (»aratnt&r naaftarln va parça d«vl«tla«in aöx hakkt bul unma t»dı r. 3 OtB l»£inın turdurmaktv ofduğu yaklayımın Turkrya yı Kıbrıs ta kalıcı v« yasayabılır bir çûtume d«^Jtt. t»alırrny«-te gâtur«c«ğı açıktır Son oattynator ıç«riBtndtt AB ntn AOttûn Turk vadeö'ntn Oftvamıntn sa$tarma«> v« butunacak çözumûn tlenoe Rum ıyebne gırmern**! ıçfn Ortak Davkrtin yönatlm oryanUrfnda Ktbrts Tür* haltunın haKİMimn zaftyat* uj|rstıtma«ım anovflvyvcatt e«tt »g#cw»nltflt tçr»n kabcı btr J yap»4anma t«*r» Mfalmafidlr Ann*n ptanmda başlançtçta var gıbt gOzüken bu yapı tkı kesHnithğm erozyona u^rarfıiması nvdenryis ortadan kaJkmaktadtr m Oçuncu larafiarta d*ntz y*|kl alanlannın v* hava sarfMsınm kuOafMİmasıyta IIgW I ys«M*acafc anUasmalarda q«r«M6r Oilk«t*rtn v« pa*ça davl«Urtn »ttı hakkı | bulunmalıdtr 3 OİB Iı^ın'n «urdurmekte otOuğu yakiaşjffim Tuffcjya'yt Kıtortsta ksitc< ve yaaayabtiır t çûzüme d*$d t*»İKT>[y*lc göturvcaOı açıktır Sor getifrnete' (çertsmd* AB n*n Türklyey* I Türktye'den göçenler b. Klbna Dıttndın Oftç Edanlar (Yabancılar): (1) Annan planırxl» Ada'nın üu tarsfında ıkamel •tmesine rrKJsaade «dıtan TU<« v« Yunanlıtar içtn bekrtanen %5 oranı <Jeaı»tirtlm«fT>e*<t« ancak Tuntıy» ABy» ta»n Oye olduktan sonra bu oranın katdınlması yönünd» bir düzaltme ıstenmektedır (2) Annan planına göre 1«74 K n r u ı TOrkıyaden Kıbrısa yenoçnn» olan TOrte vatandaslannın sayısı 45000 >t« sınıfianmaktadır Hazırtanan tutum kağıdıyla bu sayı SOOOO'na çıkanknaktadır. Ancak, Annan planında Kıbrıs vatandaşhflının Kazanılmasıyla ılgıtı ulustararası hufcukun ve AB hukukunun tamcl alınacaflı safcıtde düzmlemelenn yapıldığı Annan ptani EK-3. Fadaral Yasalara 6K-4 v/atandasbkla ılgılı düzenlenrwrter bOlümune dokuoulmamaktadır Baıı hukukçuiann yofvımuna goro anılan d4izanl*m«lerda bahsadılan hukuk »ıslemlen ma> 8hnd>9ır>da t»r ıan« danı TüfVıye göçmeni TOrk'un Ada'da bırakılrnası söz konu&u olmayacaktır Asker sayısı sf ^ tam UyO oisa bH» b«Mrtl btr »ay»da (10O0-20O0 kisMik) bir Mk»rt gÛÇ «onsuıa kadar Tttrkiy* ninfltitv« atkin garantâıiü^ûnun ••mboki oiarafc Ada'da kabnaitdtr. ( Rum-YuMtı Ortak Savuntna C Yunaniatan'a uhaiaH otarah tnaa i hava Oslari ksldmbnaUdır I v» bunun aafv^l olarak OOnay I ^ v« oparaayoml hato ga<irilmtş « planmda oWı^ i va »Hahtan gitoi RMMO v« Oüv.K KA*Qt bimMw1 kar a«rtanac«lı btr takvltn do«rvl«u*unda çıfcanlmalıdır h Ada'da k«tac«fc TOrfc Mfl*kl«riftfn Annan nlanifKla «Mu^u gfbi 29 ayfclı Wr sOrm<« d*yi. TUrfcly«'mn A8 lam üyaük taHhl dlkkata abnarsh gani9 bb camana yaytfan btr takvton n;erimin4m COOd dotayındalıl aaynr* indMlnMainki uygun olac«Aı d*â«rtonc!inim»lrt»dfe. (1) Tutum kt&uUntİa Anrvar ptanı *na bastıkJarm 3 ncC maddetinın 3 ncO paragraf>rK3a yapttan da>sıkiiüa Kuzfly'e y«rla)f«n Rtffnfarırt Turk parça dmtobnda miRetvekA olmaLarı an9 attenfnc*M ancak Baia<hya v« key *eç*ntenne hatrtmaianna mu&aad« eddmefcMKlı' (2) Annan plan Anayasasınm 5 ncı bûJumünün 25 na rrtaddavntn 2 na paragraftnda oz*< çoguniuK gerektır&n oytamalarda 24 Turk canatördan asgan 10nun oy vtm*t»nn gerakfc olduğu duzeneroesı aeğtştıatrrwta». tutum ludıdindaju önan ia oy varaoan a»Qan Tü* •amtOiO sayısı ^ 3'e çıkatrıbmakiadM' Ortak sınır ç fkı laraf ara»<nda güvmn ortarmntn ta*a» adtfmei v« çCzumön barabartndc parçek btr 1 Geri dönüş ARALIK 2003 botgeame Rum yvrlasim oranlan. 7 nd yıkJan rtıbaran %6. 10 ncu yıldan Wt«ıren %10. 15 ncı yıldan rtıbaren %15 olacak sekılde dağıstıntmaKtedır Annan planında yukarıda betırttkm oranlann dısında ayrıca var olan Kaıpaz Rumlannın (yaklasık 25OOO Rum) ve 65 yası asan Rumtann (yaklasık 5O0OO) genye dönlısü belınanen %1S oranı ıçensıne dahıl edHmektedır (3) Annan planında Beledlye ve koylerde mOtke g«n dönOste %20'nın. Türk kurucu davleli oeneünde ts« %10'nun asıtmaması önaörotmüsiur Anıtan oranlar %10 ve 5 olarak değtftirilmektadır İki kesimlilik ARALIK 2003 b Ada'da aOv"anll6fcn fın»M yflnatimda vt y*ri««>md* coğrafl Mcl & aaOtaftanasKfar. Ifci k»«imk4»0»n aa0tanabilma«İn*n »meHnde da mOOctyat lorununun çOzOmundc topfu tatca» va tazmlnat y O n f mtntn aaa* altnması tou*urm laktadır Ayrıea, Ttırk tarafırtın kendısne bırakttacak topraktar üzenna k9»m «0Bmsnh(ı saOlanmalıdtr Ikt ka»H-n»liO>n tam aaQlanmaa.ı *ç»n di^ac bir hutus »**. Kuzey Ktbrıs ıç«n y«rt«s.m« 19 <*<iknmm. motk sattn alma kortotartna Turkfya AB Üy«sl otuncaya Kadar smtriamaiar g«tirftm«»K3tr c Toprak : Mvurnna va vartmlMlk kritariarfnin an az aayıda K*l>fft« TUrHO'nOn ycrincUn *<Sll«n««lrtf mm&imymc»H #»ktlct« yapılm«l«Str Çok tsyıda Kıbns Türfcü'nü y*rir>cüon e<Mm**tn« r>«d»n olsoak toprak aua:«nl«m»«i rn»m yspıiacak anim+mmy* uv0u4*fı*t>dir olmsKtan çtKmrmemK ¥xmcrt de TurK tmrmttn* Q*M*-»4=*£. ekonomık yUkOn kArşıtaınması korıutunda mık.ntttar ym+mr\ma»itt>r Bu konuda DIB İjO*nc* ymrtı y»pıi*n usten A<*» yüıOlçÜmünUn divırvla btrarkvn Hmntm OlçOm v» ç&tmtmrtn* gtM*«. 23000 ^ Kıtort» Türkü'ntjn y*rtrKİ*o «x3ttın«ı»if>4» nmd&n olan % 2 9 O Ofanmdakı Harıta-15ın dtklcst* ctaa batirgin hudut va ara böig» btdurunmhöır Annan ptanmda o<du0u gıbi vHaya» «m>n •ak«nc«kj dozenlemenn Adada >ç fitvenf^ı »»©iayamayacaö» djeOertendJailrnetdjadır Ayrtca geçiş donemtnd« r«r >k, tsrafta a«Jt ıay»da hudut poffa^andarma b M U n r n oiuaturuiarak buntann «şb*l»> hvlınde sınır gOvenhdn .aCakmamı 9*f«k«o«kDf û BM Bana OacO'ntin y*tkt«i ara Oûlfl* «• hudut İ»a Mnrtt oknatı, fiana OûcÖ •adac* bu b6İ9*d« gArav yapmah, ıtHrrcut durumda oMıaju 6*» txlmmm v« rapor s«r«v( lcra atınalldtı Annan ptamnda bairtidiaı gt» ban^n tüm Ada ssrihırKte a zoriay»cı «ynntılı yeâcasrt buiunmamatidır BM Ban? GücC'nün gûr«v tarımı açtk oimaJKtır BM Sanş Gocû nün gûrev «ureamtn uzairimamnda İki tarafm v« şarantOr otk»M>nri rtzası abr.maiıdtT Ortaklık devletinin yapısı d Ortakltk D«vl««n*«i Ytpltı Um I>«Hİ Konular Annan planı Anayasasmm -ta ncu m»<J<W«lr>ln 8 ncl paraoraflnd» » M y M l ı H yapdan düuni«nwterin h>«Mrtelnln AB hukukuna ayfcın olamayacaA' (»ilrtUtn^kMdir. Tutum k»a«lın<l» «nıl«n parag'ata "Kuruio» Arrtl»»tT.»»ır«n hUkOmMrlM v« onun yarataeaftt yvnl «H«r«jnrKa nal*l o«tırm»k«iıln" ıff«de»i ekl«nttr«4( «ralan tnad<tefWn 9Stln3»01 O4um»u2luûun oM>*r^m«ya çabsıMıdı t>«ltr1HfTi«kladır Ancak. bu ıfad« !!• Aıman planındakı yapılan boton OOzanlafnatonn AB hukukuna aykın oUugu .çm ortadan kald>rat»tao»Oi yOnOnda açık olan ffadenin garçekt* du»>Kılm*cttAı "Ulusal güvenliğiıniziügüendiren ko- nularda hep Grenelkunnay'Ia birlikte çahşjyonız. Ortak politika üretfvoruz. Bu,pekçokülkededeböyiednf Önce- kı gün yapılan ıkı açıklama, birlikte ça- lışmanın yerını. ayn ayn çalışıp ortak görüş üretmek ıçın uğraşmanın aldığı- nı göstenyor. Bu da ayn bir haber. Tabiı yapmak isteyen, görmek isteyen olursa! Gerçek ne? Şimdi gelelim bütün medyanın cım- bızla çekıp öne çıkardığı tümcelere. Yanı "haber yalanlandı" başlığının üretildığı bölümlere. GeneIkurmay:''Birgazeteninbugüıı- künüshasmda 'askerden çekınce', 'Ge- nelkurmay'ın Hükümet'e de ilettiği Annan Plam'na yönelik ıtirazlannı açıklıyoruz' başhkfa bir haber yer al- mıştır. Söz konusu haber gerçekleri yansıtmamaktadu"." Böylesine önemli bir konuda henüz uyum da yokken gerçekleri ne yansıt- maktadır, mademkı demokratik bir tar- tışma yapılıyor, bunun da açıklanma- sı gerekmez mı? Dışişleri: "Bu süreçle ilgili olarak bugünkü Cumhunyet gazetesinde ya- yımlanan haberler bu bakımdan ger- çeği>ansrtmadığı gibi, hem müzakere- leryoluyia Kıbns sorununa adilve ka- bcı çözüm bulunması çahşmalanna ve Türkrye'nin nıilli çıkarianna, hem de bu önemli aşamada Kıbns Türk hal- kının büük ve beraberüğine zarar ve- rici nftefiktedir" Aynı soruyu burada da soruyoruz, gerçek nedir? Kıbns davasına zarar veren, gelinen noktanın haberlerini yazmak mıdır, yoksa bir an önce dev- İet kurumlan arasında ortak bir yakla- şım oluşturamamak mıdır? Haberin devamı ve henüz yazmadıklarımız Kıbns konusu elbette daha çok man- şet kaldıracak. Yukanda sözünü etti- ğimız görüş aynlıklan Kıbns ve deva- mında Ege sorunlannın çözümünde de dıkkati çekiyor. Atına"da yayımlanan kimi haberle- nn Ankara"daki yansımalan var. An- cak bunlann bir bölümünü doğrulata- madığımız ıçın bir bölümünü de haber kaynaklanmız bilgiyi verip "Şu aşama- da offthe record. kesinlikle yazma" de- dıği ıçin aktarmıyoruz. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kıbns Tutum Belgesi'yle ilgili tartışmalan değerlendirdi: Kıbns sorunuüzerinde sis bulutu var• Partisinin grup toplantısında "Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak ne hazırlandığını bilmiyorum" diye konuşan Baykal, Çalışmalann niteliği ile ilgili kaygı verici haberler okuyoruz" dedi. AIVKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Kıbns tutum belgesiyle ilgi- li tartışmalara dıkkat çekerken "Beige kapalı kapı- lar ardında hazuianryor. Ana muhalefet partisi ge- nel başkanı olarak ne hazırlandığını bilmiyorum. Kıbns sorunu üzerinde sis bulutu varbğını devam ettiriyor" dedı. Baykal bugün Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer ıle biraraya gelecek. CHP lıderi grup toplantısmda yaptığı konuşmada Irak ve KKTC 'deki gelışmeler üzennde durdu. Irak' ın bir etnik ve mezhepsel çatışma alanı haline dönüşme- ye başladığını belırten Baykal sözlerini şöyle sürdür- dü: "Irakulususryas^kühüı^parçaiaıınıay^maruz kahyor. Kirrüikler birbiriyie rekâbet ediyor, çaüşmaya ba$taMr.Orekabethaksızrekabetedönüşünce,egemen güç birini hima>esine ahnca iş çansmaya van\Y>r. Uma- nrn, daha ileri gergintikler yaşanmadan, bir temel ba- kış açısı değişimi hissedilir. Yoksa Ortadoğu hepimizi derinden üzecek bir çatışma aknı haline dönüşür." Baykal, Kıbns konusundaki taröşmalan anımsatır- ken de Kıbns tutum belgesi ile ılgih tartışmalara dik- kat çekti. "Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak" belgenin nasıl hazırlandığından habersız olduğunun altını çizen CHP lideri, şu değerlendirmelen yaptı: "Türkiye çok önemli bir müzakere sürecine nasıl bir >'aklaşun içinde girecek bümiyoruz. Çahşmalar kapah kapıiar arkasmda sürdürüluyor. O çahşma- larm nitehğh le ilgili olarak sürekli kaygı verici ha- berler okuyoruz. Sonra haberler yalanlanıyor ve>« doğrulanry or. Kıbns sorunu üzerinde sis bulutu var- hğmı devam ettiriyor. Bu konuda bir an önce hazır- hklar tamamlanmalıve kamnoyuna ne yapacağı söy- knebiBr hale getaıefi. Irak'ta yaşanan büyük yanhş- lar, Kıbns sorununun gündeme geldiğJ bu günlerde hepimizi kaygüandınyor. Kıbns'ta ne ohıyor, ne ya- pıhnak isteniyor bunu görmek istiyoruz," AVRUPA'DAN GURAYOZ 'Batı'nın Doğu'daki Yiizü1 Bana şu dünyada yalnız olmadığımı hissettiren bir teselli gibı gelse, daha doğrusu bencilce, "Insan, 6a- ima birsürgündür" diye yazan Uğur Kökden'e inan- mak istesem de "iyi ama, siz işte ordasınız, bense bur- da" demek geçiyor içımden. 12 Eylül'den bu yana dı- şarda yaşayan bir sürgünüm ben de nihayet. Dokunuyor. Gerçi artık sürgünlüğüm "gönüllü" bir sürgünlüğe dönüştü, ama öyle olsa bile bu "gönüllülük", aslında zorunluluk gibi bir şeydir. Sıkıcıdır, her nedense sev- mediğıniz bir yerde, sevmedığiniz bir dilde, sevmedi- ğiniz sokaklarda dolaşıp durmak, orada yaşamak zo- runda olmaktır. Şarkılarda bir nota hep eksik kalır. So- kakta "Evet, bunu biliyorum, ama benzemıyor" der- siniz. Gideceğiniz, gitmeniz gereken yer sizi çekmez. önünüzde dikenlı teller olmasa da sanki var gibidir, gitseniz bile gen donmek zonjndasınızdır ve bu ye- teri kadar vahimdır. Bu cennet bahçesine benzeyen şehırlere, kıyısında gezindiğıniz nehirlere boş boş ba- karsınız. Berlin gridır, Venedik kokuyordur. Şimdi ki- mileri "tüm dünyanın bir köy olduğunu, arada fark- lann kalmadığını, bilgisayarlann kültürteri dümdüz ettiğini" söylüyorlar; sakın ınanmayın. 0 farklar, o farklılıklar öyle varlar ve öyle yakıyorlar ki... Dokunuyor işte. ••• 0 zaman dönüp "Paris'ın Kahve Atlası"n okuyo- rum. 0 şehir benım için bir surgunler mekânıdır. Pa- ris, Pans'in kahvelen bana öyle gelir kı, yalnızca sür- günlenn dolaşıp durduğu ve oranın yerlilennin rnıize- lik birer parça gibi sabit, donmuş heykeller halinde otur- duklan, calvadoslann, armagnaclann bardaklarda ka- lakaldığı yerlerdır. Biz, bu dunyanın garıpleri -o yüz- den mı göçmen değıl, gurbetçi demekte ısrar ediyor- lar bize- onlann aralanndan geçer, dolaşır, ama kah- ve ahalisine hiç karışmayız, kanşamayız. Onlar cansızdır, bizlerse bırer hayalet. Başka dünyalann canlılanyız bızler. Onlar geçmişin ölülen... • • * Hepsi ölü. Yıkımların, kırımlann, grevlerin, savaşla- nn, iç savaşlann, kavgalann içınden geçtiler, o kah- velerin değişik zamanlannda yaşadıklan aşklaria, se- vinçlerie, hüzünlerie pek güzeldiler, ama artık öldüler. Bizse hâlâ ve öfkeyle yaşıyoruz. Uğur Kökden'ın Dünya Kıtaplan arasında yayımla- nan "Batı'nın Doğu'daki Yüzü" adlı denemeler kita- bını okuyunca, kalktım Goethe'nin Frankfurt'taki evi- ne gittim yeniden. Masalar, sandalyeler, duvardaki resimler, hepsi ölmüştü. Bir tek, kapı arkasmda, kö- şede bir yerde, sağı solu hırçın bakışlarla süzen Mep- histo canlıydı ve bir sırtlan gülüşü gizliydı yüzünde. Daha önce gittiğım VVeimar'dakı evde böyle bir duy- guya kapılmamıştım. Orada, kıskanç karısının otur- duğu, evin her yerini gören veGoethe'yi hep göz hap- sinde tutabildiği köşe daha çok ılgımi çekmışti. Pen- cereden bakınca da Schiller in heykeli görünüyordu. 0 bile canlı gibıydi, bizler de canlıydık ve umut do- luyduk. Ruhunu şeytana satmış olan Faust bile "As- lında hikâye başka türiügelıştı" der gıbiydı. "Evet, is- tediğimi alacağım ben, ama bu kez ruhumu satma- dan olacak bu" dıyordu sankı. Belki de bu nedenle farklıydı her şey. ••• Şimdi de farklıdır. Gerçı yenı yeni ayağa kalkıyoruz. Kaybettiklerimizin yerine yenilerıni nasıl koyabilece- ğimizi henüz tam bümiyoruz; olanı bıtenı henüz tam anlamış değiliz; ama üstümüze öytesine yürudüler, sağ- dan soldan öylesine kuşattılar kı, ayağa kalkmak ve yumruklanmızı sıkmak gereğını duyuyoruz. Insan, çağının sorumlu bırtanığı olmalı en azından. Belki suçluluktan o zaman da kurtulamayız, ama yi- ne de "Cinayetigördüm!" dıyebılmek önemli bir şey- dir. Üstelik ınsan görmuşse ve yazmışsa, kayda ge- çırmışse yani, bu daha fazla bir şeydir. Görmüş ve sus- muş, korkmuş ve korkarak ortak olmuşsa, artık onun için yapacak bir şey yoktur. Bu nedenle Kökden'in böy- lesı bir dünyaya tanıklık eden denemelerinı okurken yalnızca güzel olduklan için değil, bir de şu satırlar için okuyun. "Dünyamız, toprağın urettıği yeni 'Haccac'/ar ve yeni 'Yezid'/erte karşı karşıya. Bununla birlikte, yenen- len'n ünü ne ölçüde büyük, güçleri ne denli sınırsız olursa olsun, Yezidler ordusu, ancak bir Pyrhos za- fen kazanmış olacak. Yani, sıcak ve kanlı bir hıç." Üstelik sürünerek kışlasına dönme ihtimali de var Yezidin. e-posta: guray.oz < cumhuriyetcom.tr Genelkurmay 'Anadolu'ya hapsoluruz' uyansı ANKARA(Cumhurh« Bürosu) - Kıbns'ta çözum konusunun yoğun olarak gündeme gelmesi ve bun- dan daha önce Türk Silah- h Kuvvetleri (TSK) ve Ge- nelkurmay'ın görüşlerin- de bir sapma olmadı. Ge- nelkurmay Başkanı Orge- neral Hilmi Özkök de gö- re\e başlamasından bu ya- na Kıbns" ın gündeme gel- diği her ortamda adanın Türkıye açısından önemı- ni vurguladı. Özkök, ha- len sürdürdüğü bakış açı- sını8Ocak2003'tekiba- sın kokteylindeki konuş- masında ortaya koydu. Özkök, Kıbns sorunu- nun Türkiye aleyhine so- nuçlanması durumunda "Türk 'ün Anadolu'ya hapsedilme sürecinin ta- mamlanacağı'" mesajını vermişti. Türkiye'nin en önemli dış politika konu- lanndan bınsı olarak dıle geürdığı Kıbns sorununa kalıcı ve adil bir çözüm bulunması gerektiğıni vur- gulayan Özkök, şu değer- lendinneyı yapmıştı: "Adacoğrafikonumuiti- banyla >ıırdumuzun gü- venliği için çok önemlidir. Adada muhasun bir güç bulunursa bu güç Anado- lu'nun günej \ e güne> do- ğusunu etkfle\ebilme im- kânvekabfliyetini ekleedet Dost bir güç bulunursa bu yerleri doğu Akdeniz'deki muhtemelbirtehükm kar- şı daha uzaktan korur. Do- layısıyla Türkiye'nin gü- vnılikgereksiniınlerini dik- kate alma\an bir çözüm önerisibaşanvaatedemez. Öteyandangüvnütkihtiya- cı adadaki soydaşlanmız için de çok önemlidir. Ga- rantisi sağlam yaptınmla- ra da\ T anma\^an çözümler- den nefer çektiğiınize tarih şahittir.Türkiye'nin girven- üğini tehdit eden \e güven- lik ihtiyacını sağlamay an bir Kıbns çözümüyle 'Türk'ün Anadolu'ya hap- sedilme sürecı' hemenhe- men tamamlannuşolacak- ür."Genelkurmay'ın Kıb- ns'a ıhşkın daha sonra yap- tığı değerlendirmelerde bu doğrultu hep korundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle