20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Futbol Altyapı ile başlayan basamakları Aski, Büyükşehir Belediye ve CAntepspor takip ediyor GAntep'in merdivenleriV E Y S E L B A L K A Y A ınadolu ekipleri, Avrupa arenalannda başanlan ile futbolumuzu geliştirmedeki görevlerini ellerindeki olanaklaıia fazlasıyla yerine getiriyorlar. Hatta sadece üç büyüğe ait Avaıpa'yı titretme görevini Anadolu takımlanmız üstlenmeye başladı. Bunların en somut örneği güneydoğu temsilcimiz G.Antepspor. F utbolumuzda bölgesel aynma ar- tık nokta konulmak üzere. Son yıl- larda üç büyük takımımız dışında Anadolu kulüplerimizdegerekTürkiye'deki mü- cadeleJeriylegerekseAvrupa arenalannda ba- şanlan ile futbolumuzu geliştir- medeki görevlerini ellerindeki olanaklaria fazlasıylayerine ge- tıriyortar. Hatta sadece üç büyü- ğe ait Avrupa'yı titretme göre- vini Anadolu takımlanmız üst- lenmeye başladı. Bunun en so- mut örneği, güneydoğu temsil- cimiz Gaziantepspor. Gaziantepspor bu kadar oyuncuyu nasıl yetiştiriyor? Her yıl lige damgasını vuran yıldız- lar nasıl ortayaçıkıyor? Bu aşa- mada idare zekası devreye gi- riyor. Celal Doğan başkanlığın- da, Asım Atmaz'ınfutbol şube- a sorumluluğundaki attyapı, "iut- bolcu fabnkası" şeklinde işliyor. Altyapı çalışmalan birdöngü ha- linde çalışıyor. 3. Lig'de Askis- por, 2. Lig'de Gaziantep Büyük- şehir Belediyespor ve Super Lig'de Gaziantepspor. Bu ta- kımlar ayn ayn tesislere ve alt- yapılara sahip. Gençler izleni- yor, tecrübe kazanmak için ön- ce Aski'de, sonra Büyükşehir Be- lediye'de top koşturuyor. Yeterli olduğu göz- lenince Süper Ljg'e kadar tırmanıyor. Bu har- man sonunda Gaziantep genç yıldızlannı ye- tiştiriyor. Son yıllarda zirve mücadelesindekiya- nslannın meyvalannı Avrupa'daki başanlı fut- bollanyla da göstermeye başladılar. Ancak Gaziantepspor sadece böyle değeriendiril- memeli. Çünkü futbolumuzun özellikle son yıl- lannda gerek yönetimiyle gerekse futbollany- la bir "ekol" oluşturmaya başladılar. Celal Do- ğan birçok teknik adam değiştirse de takım daima zirveye oynadı. Giden isimler oldu, sis- tem devam etti. Isimlere bağlı kalmadan uzun yıllar aynı çizgide yürümeyi başardı. En iyi oyunculannı sattı ama yerlerine onlardan da- ha iyisini bularak yoluna devam etti. Futbolda üretim diye birolguvarsa bunu or- taya koymayı başaran ender ta- kımlardan biridir Gaziantepspor. Altyapısındanyetiştirdığifutbolcu- lan, büyük takımlann transfer lis- telerinin ilk sıralannda yer aldı. Üç büyüklerin kaynağı Fair-Play'den ödün verme- den, futbol gündemini daima üç büyüklerin belirlediği bir ortam- da zaman zaman haksızlığa dahi uğrayarak mücadele etmeyi, ba- şarmayı bizegösterditer. Doğan'ın, Gazıantepspor'a yaptıklannı say- maya kalksak aşağıya doğru uzun- ca bir listenin meydana geldiğini görürüz. Takıma tesis, oyuncu ve vizyon kazandımıadaki başanla- n Gazıantepspor'u bugünlere ge- tirdi. öyle ki bu yıl UEFA Kupasın- da, Fransa'nın Lenstakımını ele- mesi bunun en somutörneği ola- bilir. Lens takımının özelliklerini .. birazaçarsakAntep'inbaşansını Toraman gozde. aniamış oluruz. Futbol potansi- yeli bitmek tükenmek bilmeyen bir yapıya sa- hip, Afrika futbolunun en güçlü temsilcileri olan Senegal ve Kamerun ulusal takımlannın çekirdeğini Fransız ekolüyle birieştiren bir ta- kımdır Lens. Bu açıdan Antep'in bu takımı saf- dışı bırakması basit bir eleme değildir. Gazi- antepspor, yabancı futbolcular konusundaki isabetli karairlan ile üç büyükterin vazgeçilmez kaynaklannın başında geliyor. Yabancı transferi için ise geniş bir ekiple çalışa- rak oyunculan izleyip çok düşük maliyet- lerie takıma kazandınyorlar. Lima ve Ba- tista gibi oyunculann maliyetteri 200-300 bin dolan geçmiyor. Büyüktakımlanmız milyon- larca dolar harcayıp aldıklan ünlü oyuncular- la mahkemelik olurken, Gaziantep adlannı bi- le duymadığımız oyunculan Gana'dan, Mı- sır'dan, Brezilya'nın hiç bilinmeyentakımlann- dan alıpTürkiye'nin zirvetakımlannın transfer borsalanna kadar taşıyor. Bir ömek: Gazian- tep'ten Isviçre Birinci Ugi'ne transfer olan ü- ma'nın birsonraki durağı Italyan dev Roma ta- kımı oldu. Futbol Şube Sorumlusu Asım Atmaz yaptıklan herşeyin Türk sporu için olduğu- nu dile getiriyor ve başkan Doğan'ın her şeyi doğru zamanda yapmasından ötürü bu başanlann geldiğini ifade ediyor. Bugünkü tesislerini Elvir Boliç'i, Fenerbahçe'ye sa- tarak kazandıklanyla ya- rattıklannı söyleyen At- maz, tek sorunlannın türkfutbolunabu kadar hizmetetmeterinekar- şın havuz gelirlerinin adil dağrtılmaması ol- duğunu dile getınyor Bu yılki başa- rılarının baş mi- marlanndan biri- si olan teknik direktör Sağlam, takı- mına olan inancıyla Lens'ı eteye- rekken- dini ka- nıtiadı. BAŞARININ SIRRI CELAL DOĞAN S por, toplumsal yaşamda önemini koru- muştur. Sporun yeri ve spora verilen önem toplumdan topluma, o yerin sos- yo - ekonomik yapısına göre değişmektedir. Ama bi- linen bir gerçek vardın o da sporun geçmişten bugü- ne önemini ve yerini gelecekte de koruyacağı... Pe- ki bu önemli olguda başanyı ne sağlıyor? Neden ba- zıtakımlar başan grafiğini yukanya doğru çıkanrken di- gerteri dahaaft sıralarda oluyor? Iştebu düşünceter içe- risinde, bundan 8-9 yıl önce UEFA standartlanna uy- gun kulüp kriterlerine ulaşmak için hedef belirieye- rek bu alanda çalışmalaryaptık. Kulüplerin kalkınma- sının ve gelişmesinin, tesisleşmeyle mümkün olabi- leceğini düşünüyorum. Oyuncu satarak elde ettiği- miz maddi kaynağı, yeni bir oyuncu almak için kul- lanmak yerine, yeni oyuncular yetişmesi için gerek- li olan tesisleşme hamlesine harcayarak Avrupa stan- dartlanndaki tesislere ulaşabiliriz. Kulüpler kendi ye- tiştirdiği futbolcularla kaynak ekjeetmeli. öncegenç ta- kımlar organize edilerek, sağlıklı işleyen biraltyapı sis- temi, daha sonra onu destekleyecek pitot takım uy- gulaması başlatılmalı. Biz bu sayede Gazianteps- por'a ait yapıdan bir çok oyuncu kazandırdık. Bunun yanı sıra kulüpler altyapısından yetiştir- diği, A takımında sivrilen oyunculan büyük kulüple- re satarak bütçelerini denk tutabilir, borcu olmayan kulüp haline gelebilirier. Başanyı getiren en önemli fak- tör ise kendine güvenmek. Oyunculann kendilerine güvenmeleri gerekiyor. Gücünüze inanır ve kendini- ze güvenırsenız daima başanlı olursunuz. Güveni ek- sik bir futbolcudan verim alınamaz. Normal düzey- deki kaygı başanyı getirir. Oysa ki aşın kaygı kaybet- tirir. Biz yönefıcilerin sakin olmayı öğrenip, futbolcu- lara da örnek olması gerekiyor. Başanyı getiren bir diğer faktör ise yabancı ül- kelerden titiz ve uzun süreli araştırmalar sonucu uy- gun fiyatlara oyuncu bulunması. Çünkü Anadolu ta- kımlannın bu konuda hata yapma lüksünün olmadı- ğını düşünüyorum. Bu konuda çok hassas davran- malı. Biz bu başanyı yakaladık. Başanda en büyük pay sahipieri de şüphesiz teknik direktörier... Hüse- yin Kalpar'la gelen başan Nurullah Sağlam ile de- vam ediyor. Futbol sevgidir, banştır. Savaş değildir. Insan- lan düşman eden değil birleştiren biranlayıştır. Bu an- layışla başan gelirse bizim için çok daha önemlidir. Şimdiki hedefimizsporsahalannda sevgi, banşvedost- luğun ön plana çıkması ve yaşanan küfür, şiddet ve anarşinin ortadan kalkmasıdır. Yannlara, geleceği- miz olan çocuklanmıza temiz, banş dolu birfutbol an- layışı bırakmak hepımızin borcudur. F.Bahçe'de başarı cezasız kalmaz SARI-LACİVERTLİLER YILLARDIR KENDİ YILDIZLARINIYİYEREK BESLENEN MANTIK DIŞI BİR CANAVAR BEDRİBAYKAM *,|™%tbolun hayatmızdan çıkıp f mm btzi sıkmtyasoktuğu şuözür I dilerim "pis" ve sıkıcı ara sezonun karanlık günlerinde, üstelik gecenin köründe, bir futbol ziyaretini hem de 90 dakika izledim. Hayır hayır, bu bir yurt dışı karşılaşması değil. Ben size lig TVde 'unutulmaz maçlar 1 sepetinden seyret- tiğim 4-3'lük o muhteşem Fenerbahçe-Gaziantep ma- çından sözedıyorum. Aman Allahım,o seviyede bir fut- bol zıyafetinı nasıl özlemı- şim! Neydi ofırtına! 63. da- kikada 3-0 mağlupdurum- daolan Fenerbahçe, 17 da- kikada4 gol çakıyor. O muh- teşem seyirci 3 gol geridey- ken takımını inanarak çıl- gncaalkışlıyor. O maçı stat- ta seyretmiş olmam ne bü- yük şans. Kalite dedikte Sezar'ın hakkı Se- zar'a... Denİ2İi'nin Fenerbahçesi ne kadar kalıteliymiş! Ne kadar çok "yıl- dız" bu takımda bir kolej havasına gi- rip oynamş! Yusuf... Geçen hafta Fe- nerbahçe'den gönderilen Yusuf. O ma- çin gizli kahramanlanndan. Durum 3- 3'ken, Gaziantep'in bir golünü Rüştü kurtanyor, bir başka topta ise içeri gir- mekte olan kafa vuruşunu Yusuf çiz- giden çıkanyor. Topla olan ilişkısinin ise tek tarifi olabilin" Pamuk-bilardocu". Fenerbahçeo Gaziantepten, ken- disinegol atan Erhan Albayrak ve Ha- kan Bayraktar ı satın alıp... ne yaptı, nasıl yok etti bilıyoruz. Neredeyse hıç Mustafa Denizli. oynatmadan harcadı. Sürpriz mi? Ha- yır. Bugün de Servet'in başına gelen ki hala Selçuk bıle bu listeye gen ge- lebilir çok farklı mı? Ve Fenerbahçe, kendisini 2000- 2001 yılında şampiyon yapan o kadro- nun yüzde 90'ını hızla takımdan kov- du. Sırayla hepsıni! Uche'sini, Laze- tiç'ini, Rapaiç'ıni, Revivo'sunu, Ogün'ünü, Abdullah'ını, John- son'unu,... Vetabii Mus- tafa Denizli'sini. Neden mı? Çünkü Fenerbahçe'de hiçbir başan cezasız kal- maz. Evet, ben de hiçbir cümleyi futbolda bu kadar inanarak kullanmamışım- dır. Nasıl Ali Şen, hiç kim- seyeyıllardır mantığını an- latıp ınandıramadığı gerek- çelerle 1996'dagelen şam- piyonluğun hemen ardın- dan OğuzveAykut'u kov- duysa, Aziz Yıldınm'ın sürdürdüğü politıka da pekfarklı oirnadı. Tüm bu atılanlar, dışlananlar ve satlanlar furyasında Yıl- dınmda Fenerbahçe'yı yıl- lardır omuriliksiz bırakan aynı hatayi sürdürdü. Sa- n Lacivertiiler sürekli ola- rak her sene en az 8 - 9 oyuncu transfer edip ta- kımı "s/7-başfan"yeniden kuran o köylü mantığın- dan kurtulamadılar. Son18yıldaGalata- saray'ın büyükbaşanlannın vetutarlı çiz- gisinin kilit noktası, takımın hep aynı iskeletüzennekuniu olması veakıllıtak- viyelerle o iskeletin geliştirilerek yürü- tülmesiydi. Fenerbahçe'nin ise 30 yıl- dır, birtek kere bile iki yıl üst üste şam- piyon olamamasının arkasında. tabii ki bu tutarsız marttıksız ve affedılmez tav- nn günahlannın faturası var. Siz, takı- ma o muhteşem şampiyonluğu kazan- dırdıktan sonra, ertesi yıl, devre ara- sında 3-4 puan geriye düştü diye ikin- ciyken kovulan başka bir teknik direk- tör duydunuz mu? Bu arsız ve us dışı alaturkalıklar belki dünyada yalnız Fe- nerbahçe'de bu şekildeyaşanır. Bu ko- nuda bir "ibret vesikası" olma birinci- liğinı Fenerbahçekimselere kaptırmaz. 2003 yılında, 1907 Fenerbahçe Demeği'ndeyapılan biraçık oturumda, "Neden Denizli'yiyanyolda sudan se- bepleriesbp, arkasında duramadınız?" diye "üst düzey" bir yöneticimize, bir başkan yardımcımıza soru yönelttim. Banaverdiğiyanıtçokacıydı: "Nasılar- kasında durabılirdikkı, üç maç üstüs- te kaybetmiştı." Şimdi soru- yorumsizlere... Üç maç kay- betti diye şampiyon bir tek- nikdirektörün bileevlere şen- lık toplantılar sonunda ko- vulduğu birtakım, iki kere üst üste şampiyon olabilir mi? Zaten Fenerbahçe,tanhine al- tın harflerle iki şampiyonluk ve kupayı yazdıran Didi'yi de, efsane dönemınde Ben- fica'dan yedi gol yedi diye birgecede kovmamış mıydı? ' Vefasızlık Fenerbah- Rapaiç. çe'nin göbek adıdır. Trab- zon'da, şampiyonluğu kıl pa- yı kaçırmanın dev üzüntüsünü kahro- larak yaşayan Karadenizlılere, o cen- tilmenlik abidesi demeci veren Aykut İ. Oğuz ve Aykut şampiyonluğun ardından gönderildi. Kocaman, Türk Futbol Tarihi'ne bu güzelliğiyle, golcülüğünün yanı sıra bir daha KOCAMAN harflerle yazılmayı hak etmiştir. Ipi de tabiı ertesi gün çe- kilmiştir... Fenerbahçe'nin o "muhteşem" seyircisi ise, ayn bir ilginç vakadır. Is- ter Galatasaray, ister Gaziantep, ister başkası önünde, kar-yağmur-taş-so- pa-tehdit demeden can-hıraş adrena- lini ortaya akıtan bu büyük güç, Fe- ner'in dillere destan tribünleri, o anda- kı başkan kim olursa olsun, önemli bir oyuncusunatakımdan "şutlamaya'ka- rar verdiyse, bu büyük haksızlığa he- men boyun eğer, bir iki cesur ses orta- da birazcık yankı yapsa bile, hemen olay örtbas edılirve bu "infaz" gerçek- leşir. San Lacivertiiler'ın efsanevı kale- cisi Hie Datcu, takımı şampiyon yap- tığı yıllardan binnde, Romen lonescu'nun hocalığında tüm lig boyunca yalnız 6 (al- t) gol yemış, sonrada yıllarca kulüp cami- asındabirbüyükefen- di insan olarak kal- mıştır. Datcu birkaçyıl önce San Lacivertli kulüpten dışlananlar kervanına katılmış ve Allah'tan birvefalı Ku- lüp Beşiktaş onu transfer etmiştir. Sonuç mu? Cordoba, bugünTür- kiye liglerinin bir nu- maralı kalecisidir. Dat- cu bugün Fenerbah- çe'deoisaydı, Recep ve Volkan'ın form grafikleri büyük öl- çüde daha doyurucu bir noktada olur muydu? Büyük ihtimalle buna "evef" diye bir yanıt verebiliriz. Bu haftakı ya- zımda 46.5 yıldır hastası olduğum ve 41 yıldır her maçını dakika dakika ta- kip ettiğim bir futbol takımının ruhuna yerleşmiş bir insan öğütücü dinozorun bazı marifetlerini hatırlattım. önümüz- deki hafta bu konunun devammda Fe- nerbahçe'nin neden bir Real Madrid ol(a)madığını deşeceğim. 7OCAK2004 SA\I8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle