25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 2004 ÇARŞAM 14 KULTUR kuttur(g cumhuriyet.com.tr Atina 'da 2004 Olimpiyatları dolayısıyla düzenlenen Kültür Olimpiyatı y na ilgi büyük Athenedü hazırlanıyor• Bir yandan metro inşaatı devam ediyor, öte yandan çevre yollarının yapımı. Buna bir de her gün grev yapan çeşitli kuruluşlann ana arterleri saatlerce kapatması eklenince kentin trafiği taraamen duruyor. Atina Atma olalı böylesi bir temizlik görmemiştir. Ee ne olsa düğün var. Athene sonunda evlenecek. SEZERDURU Yunanistan'ın başkenti Atina, adı- nı Zeus'un kızı bilgelik tannçası At- hene den alıyor. Fazla bılge olduğun- dan mı nedir bugüne kadar evlene- memiş. Ama ^ımdi yüzyılın düğünü yapılacak onun içın ve tüm hazırlık- İarsonhızıylasürmekie Atina 2004 Olimpiyatlan'na hazırlanıyor. Kazılmadık sokak, cadde, yan yol, aralık kalmamış \e kalmamakta. Bir yandan metro inşaatı devam ediyor, öte yandan çe'»Te yollannın yapımı. Buna bir de her gün grev yapan çe- şitli kuruluşlann ana arterleri saatler- ce kapatması eUenınce kentin trafi- ği tamamen duruyor. Aynca tüm bı- nalar dayenılenıyor, sanki düğünden önce bir tek kirli yüzlü bina bırakma- macasına her. ama her bina yenilenı- yor. Atina. Atina olalı böylesi bir te- mizlik görmemiştir. Ee ne olsa düğün var, Athene sonunda evlenecek. Kentte taksi bulmanın zorluğu akıl almaz boyutlarda. Saat 16.00'daha- Goz kırpan şışman otomobil serginin ilginç yapıtlan arasındaydı. vaalanma gidılecekse saat sabah 1 i. 00"de telefon edilen şirket taksilen- ne sipariş vermek gerekiyor, ancak ayarlayıp gelebiliyor. Sokaktaki en- der sayıdaki taksı ise aynı zamanda dolmuşçuluk yapıyor. aynı yöne gi- den üç, dört kişıyi de alıyor, ama hepsinden aynı parayı istiyor. tutan bölüştüreceğıne. Sokaktan çevinp sırf kendinız ıçın tuttunuzsa 3.5 Eu- ro'luk yola 35 Euro vererek dolan- dınlmayı göze almanız gerekjyor. Blrçok müze kapalı Yıllardır Atina'ya giderim. ama ünlü Benaki Müzesi'ni görmek bir türlü kısmet olmamıştı, çünkü hep ka- pah, hep kapalıydı. Bu kez nasılsa açık buldum ve gezebildim. Ama Milli Müze olsun, tkon olsun ve da- ha bırçok müze gene kapalı, olimpi- yata hazırlanıyor. Kime sorsanız her şey olimpiyata hazırlanıyor. Kaldı ki birçok mağazada olimpiyat tişört- leri, şapka ve çantalan vs. vs. iki yıl- dan bu yana satılmakta, logonun oyuncakları çarşı pazarı sarmış, Svvatch olimpiyat saatlerinı çoktan çıkarmış bıle. Doğrusu ben de bu kadar yakını- ma gelecek olan olimpiyatı kaçır- mamak niyetindeydim. hiç değilse açılış seremonılerini görmeyi arzu ediyordum. Ama Atina'nın bugün- kü durumunu gördükten ve şoförler tarafından sayısız kez dolandınldık- tan sonra vazgeçtim. Zaten Atinalı arkadaşlanm da olimpiyatlar sıra- sında iki ay Atina'dan toz olacakla- nnı söylediler. mutlaka dayanılmaz olacak. Ayağınızı uzatıp televizyon- dan izlemek çok daha rahat ve ucuz olacak. Yazar arkadaşlanm arasında olimpryatlann artık sırftelevizyon ya- yınlanna göre ayarlandığını ve faşi- zan bir yanı olduğunu düşünenler bile var. Üç mekânlı bir sergl Bu kez Rodos dönüşü Atina'ya asıl uğrama amacım orada Kültür Olimpiyat'ı çerçevesinde dostum Christos Joachimides'ın hazırladığı ve Yunanıstan Cumhurbaşkanı Ev- genios Giannakopoulos'un açıhşuu yaptığı OUTLOOK adlı büyük ser- giyi görmektı. CNN Intematıonal 'da her an reklamı yapılan büyük sergi üç mekâna yayılmış. Eskiden fabri- ka ve gazhane olan binalar bütünüy- le sanata aynlmış, inanılmaz güzel- likte mekânlar elde edilmiş. Yunan- lılar Olimpiyat çerçevesı içinde üç yıl sürecek bir kültür olimpiyatı prog- ramı hazırlamışlar, ama bu serginin başansından sonra Kültür Olimpiya- tı adı altında yapacaklan etkinlikle- ri ilelebet uzatmışlar. Zaten Yunanis- tan'ın kültüre ayırdığı finansal des- tek gördüğüm kadanyla her türlü ha- camanın üzerinde, doğal olarak da bunun olumlu sonuçlannı elde edi- yorlar, kültür alanından politikaya kadar. Fotoğraf sanatı çok gellsmiş OUTLOOK sergisi daha çok dün- yanın çeşitli ülkelerinden genç sanat- çılara yer vermiş. Afrikalı, Kübalı, Belçikalı sanatçılar epeyce öne çıkı- yor. Fotoğraf sanatı alniış başuıı gi- dıyor, artık müzelerde en tanınmış sanatçılann yanında yer alıyor. Bi- zim tanıdığımız eskilerden sergide bir tek Josef Beuys'un kara tahtalı heykel çalışması vardı, o da kavram- sal sanatın babası olduğu ıçin olsa gerek Almanya'dan ödünç alınarak getirilmişti. Yunanlı ünlü sanatçı Jan- nis Kouneffis'i, James Lee Byrans'ı, BruceNaumanı. SigmarPoIke'yi ve Ed Ruscha'yı erken referanslar ara- sında sayabiliriz. Sergiye davet edilen birçok sanat- çı yapıtını Atina'da gerçekleştirmiş. Iç ve dış mekânlarda yerleştirilen ya- pıtlar arasında en çok beğendiklerim, Dublin'de yağmur yağınca sulann ak- tığı yapıt, bir binanın tepesinde du- rup gökyüzünü ölçen adam, göz kır- pan şışman otomobil ve şişman ev. Ama genel olarak, tüm güçlüklerine rağmen Atina'da olmak ve bu sergi- yi görmek ve en sonunda Benaki Mü- zesi'ni de ziyaret etmek değdi. CEMAL REŞÎT REY'DE Melih KesiM Bora'dan gitardinletisi ICültür Servisi - tstanbul Cniversitesi Devlet Konservatuvan'nda öğretim görevlisi olan Metih KesikB Bora 1 1 Ocak'ta saat 15.00'te Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bir klasik gitar konseri verecek. 1 958 yılında Ankarada dogan sanatçı, rnüzik eğitimini Kültür Bakanhğı devlet bursu ile London College Of Music'te 4 yıl Prof. Oliver Hunt ile yaparak okulun Fellows Hıp unvanını aldı. Mastınnı Royal College Of Musicte Charles Ramirez ile tamamlayıp 1984"te Türkıye'ye döndü. 1987'den ben ÎC Devlet Konservatuvan'nda öğretim görevlisi olan sanatçı RusBeşIeri'nden Borodin'in yapıtlannı gitara uyarlamakta ve Serializm akımı içinde Doğu müziği biçeminde yapıtlar bestelemektedir. Bugûne dek pek çok konser veren sanatçı, Londra'da düzenlenen Gençlik ve Dostluk Festivali kapsamında da bir klasik gitar resitali vermişti. Melih Kesikli Bora, v~rdiği konserlerin repertm annı \îDa Lobos. J. S. Bach, Torroba, Andrew Osborne, Scaıiatti, I. Albeniz'in yapıtlanndan oluşruyor. MeHh Kesikli'nin konseri 11 Ocakgünüsaat 15.00te. tETT Genel Müdürlüğü'nün 80. Yüdönümü nedeniyle hazırlanan "Türk Sinemasında tETT'nin serüveni: Yeşilçam'uı Yolculuğu, 'Yol'culuğuıı Yeşüçam'ı" adh beigeselde Türk sinemasıyla tETT'nin yoflannm kesiştiği filmJerden ilginç kareler ve anektodlar yer alıyor. Nebil Özgentürk'ün hazırladığı belgesel, İstanbul'un ÎETT öyküsünü anlatıyor 'Yol'culuğun Yeşüçam 'ıKültür Servisi - Gazeteci ve yönetmen Ne- bilÖzgentürk'ün hazırladığı "TürkSinema- sında DETT'nin serüveni: Yeşilçam'ın Yolcu- luğu, 'Yol'culuğun YeşüçamV adlı belgesel film ve kitap Türk sinemasının. İstanbul'un ve otobüs penceresinden görünen yaşamlann öykülerini anlatıyor Kitap. İETT Genel Mü- dürlüğü'nün 80. yıldönümü kapsamı içinde hazırlandı. Türk sinemasıyla tETT'nin yolu- nun kesiştiği filmlerden ilginç karelerin ve anektodların yer aldığı belgesel uzun bir ça- hşmanın üriinü. Belgesel için Türk sinema ta- rihine damga vurmuş fılmlerinin taranması- nın yanı sıra sözlü ve yazılı tanıklıklara da baş- vurulmuş. Beigeselde; ZekiMüren'in oyna- dığı 'Berduş' filminden Ayhan Işık'ın bir oto- büs şoförünü canlandırdığı ve Türkan Şo- ray'a da şöhret yolunu açan 'Otobüs Yolcu- lan' filmine, Yeşilçam tarihinde yer etmiş pek çok filmin öyküsü ve filmlerden seçil- miş görüntüler yer alıyor Türk slneması'nın önemll Islmlerl var Özgentürk'ün belgeselinde, adlan Türk si- nema tarihine yazılmış çok sayıda isim 'so- lukahp verij'or'. Bunlardan bir bölümü: Aüf Yılmaz, Ayhan Işık, Belgin Doruk, Cahide Sonku, Çolpan Ilhan, Duygu Sağıroğlu, Ediz Hun, Erdoğan Tokatfa, Ertem Göreç, Fikret Hakan, Gülşen Bubikoglu, Haldun Dormen, Hülya Koçyiğit, Kadir tnanır, Metin Akpınar, Muzaffer Tema, Muhterenı \ur, Müjde Ar, Nedret Güvenç, Sadri Anşık, Sami A\anoğlu, Sebna Güneri, Sinan Çetin, Sümer Tümaç,Os- man Seden, Tank Akan, Tijen Par, Vedat Tür- kafi. Zdd Alasya Filmlerle birlikte bir kentin, dahası bir ül- kenin toplu taşıma öyküsü de anlatılıyor bei- geselde. Önceleri atlarla, sonralan havai hat- larla çalışan tramvaylar, Bussing'inden Ley- land'ma, Renault'sundan Magirus'una, tka- rus'undan, Man'mdan Mercedes'ine türlü markah otobüsler ve hafifinden ağınna met- ro hatlanyla lETT'nin öyküsü anlatılıyor. Kı- saca işimize, evimize, sevdiklerimize ve umut- lanmıza yaptığımız gündelik yolculuklan- mızın öyküsü. 16 Ocak'ta açılacak olan galerinin ilk sergisi küratörlüğünü Marcus Graf ın yaptığı 'Haya(l)t' konulu sergi olacak Çağdaş saııatııı yeni kapısı: Siemens Sanat Köttür Senisi - Siemens. sanata ve gençlere verdigi desteği Siemens Sanat kimliği ile bir adun daha ileriye taşıyor. 16 Ocak'ta Fndıkh'da açılacak Siemens Sanat Gh.lerisi'nin ilk sergisi. küratörlüğünü aynı zananda galennın danışmanlığını da yaoacak olan Marcus Graf'ın üstlendiği 'H^a(I)f başhklı sergi olacak. Yılda altı seıgı dıizenlenmesı tasarlanan galeride, kişsel sergilerden çok bir konu çerçevesinde oluştunılan ve birçok sanatçının yapıtlannın yer alacağı sergilere yer verilecek. Genç sanatçılann yapıtlanna ve deneysel sanatsal çalışmalara ılgı duyanlar için bir üetişim alanı oluşturmayı hedefleyen Siemens Sanat Galerisi, bir güncel plastik sanatlar merkezi olma amacım taşıyor. Düzenlenen sergilerle paralel olarak panel, söyleşi gibi etkinliklerin de gerçekleştirileceği galerinin ilk sergisi için de günümüzün ana tartışmalannı içeren bir konu seçilmiş. Sanatın, gerçekliğin 'hayal'ini yaratması ve gerçek 'ha> ı at'la ilgih olması düşüncesinden yola çıkarak 'Haya(l)t' avramını geliştiren, serginin küratörü Marcus Graf, çalışmalarmda yoğun olarak hayal ve hayat konulannı işleyen beşi Türk. ikisı Alman yedi sanatçının çalışmalanna yer verecek. Ragıp Basmazölmez, Genco Gülan, Burak Özdeöce, Seda Hepsev, Hakan Özer, Holger Schub ve Azzano'nun katıldığı sergide fotoğraf, resim, yerleştirme gibi farklı tarzlardaki yapıtlar yer alacak. Sanatçılar farklı estetik ve kavramsal yaklaşımlarla hayal ile gerçeği birleştirerek, hayallerin hayatın aynlmaz bir parçası olduğunu gösterecekler. Sergi bir ay boyunca görülebilecek. (Bilgi için: 0 216 459 32 86) DEFNE GOLGES TURGAY FtŞEKÇİ Yılın İlk Günleri Yılın ilk günlerindeyiz. Takvime baktığınızda sayılabilen günler. Insanoğlu içinde yaşadığımız sonsuzluğu c çiip biçmeye kalkmasa ne takvim olacaktı, ne c yeni yıl. Ne zamanı bilecektik, ne de yaşımızı. Ağa lar ya da öteki canlılar gibi yaşayacaktık şu ye yüzünde. Necip Fazıl, zamana akıl erdiremeyişini şu d zelerle dile getirmişti: Nedir zaman nedir? Birsu mu, bir kuş mu? Nedir zaman nedir? Iniş mi, yokuş mu? Antik çağ düşünürlerinden Aziz Augustus d; "Peki nedir öyteyse zaman " diye sorduktan son ra, "Sormazsanız biliyorum, sorarsanız bilmiyo- rum" diye yanıtlamıştır. Dünyanın düzenidir insanoğlunda zaman ve tak- vim düşüncesini uyandıran. Güneş doğup bat- makta, gündüzü gece, geceyi gündüz izlemek- te, mevsimler değişmektedir. Demek anlaşılabi- lir, ölçülebilir bir düzeni vardır üzerinde yaşadı- ğımız yerkürenin. Zamanı ölçebilmek, hele doğal bir zaman bö- lümü olan günü, saati bularak yapay bölümlere ayırabilmek insanoğlu için uygarlığın da yolunu açmışttr. Zamanın saatle disiplin altına alınması, aynı saatte işgücünün bir araya getirilip üretim artışında ve sanayide kullanılması refah toplum- lannın ilk tohumudur. Takvim bir hesap zorunluluğundan doğduğu- na göre, yeni başlayan yılı da biten yılla gelecek yıllan düşünerek karşılayabiliriz. Insanlık, göğsümüzü kabartacak çok şey yap- madı geçen yıl. Dolayısıyla geçen zamana karşı boynumuz bükük. Kutlamalaıia uğurlamayade- ğer bir zaman parçası değildi 2003. Yeni yıl için de gerçekleşmesi beklenen güzellikler ortada yok. O halde bu yeni yıl sevinci neden? Yalnızca yaşıyor olmamız yetmez mi sevinme- ye diyebilirsiniz. Bence de yeter. Insanın insanlığı da, sevinci hüznü de, acısı mutluluğu dayaşadığı sürece. ölüm insanın yer- yüzündeki varlığını, yeryüzüne ilişkin sevinç ve kaygılannı da sonlandırıyor. Zamanı anlamak belki de insanoğluna en çok bu nedenle gerekli. Çünkü yeryüzündeki zama- nı günlerle, yıllarla sınıriı. Bunu düşünmek belki daha değerii kılar yaşamı insan için. Şu zaman sınıriaması içinde yaşadığımız dünyayı bütün in- sanlar için daha yaşanası, daha çok mutlulukla- nn ve sevinçlerin yaşandığı bir yere dönüştüre- biliriz. Bir gün hepimizin çekip gideceği şu yeryüzü hayatı, bunca para ve güç tutkulannı, baskıyı, yağ- ma ve sömürüyü hiç hak etmiyor. İnsan olmak, yeryüzünde yaşıyor olmak, de- ğerii, kutlanacak bir şeyse, önce yeryüzünü bü- tün insanlar için yaşanan bir yer kılmalıyız. Sonra, her günümüz kutlamalarla geçsin. Yeni yılın ilk günleri, yaşadığımız vahşet düze- ninden kendimizi birkaç saatliğine olsun kurta- np insani değerierie bütünleşebileceğimiz türlü sanat etkinlikleriyle dolu. Sahnelenmizde birbirinden ilginç oyunlar sür- mekte. Bu oyunlarda her döneme nasip olma- yacak değerde büyük oyunculanmızı izleme ola- nağı var. Gün gelir, insanın yalnızca, ben o bü- yük sanatçıları sahnede izledim, diyebilmesi ya- şamının en önemli değeri olabilir. 5 Ocak Pazartesi gecesi Istanbul Üniversitesi Kültür Sanat ve Bilim Merkezi'nde izlediğim Idil Biret piyano resitali de bende böylesi duygular uyandırdı. Beethoven'in yapıtlarından oluşan dinleti boyunca insan olmanın ve yeryüzünde yaşamanın mutluluğuyla doldu içim. Osmanlı döneminin Harbiye Nazııiığı (Sayun- ma Bakanlığı) binası olan bugünkü Istanbul Üni- versitesi Merkez Binası'ndaki konser salonu da çok etkileyici bir mekân. Istanbul Üniversitesi ile Filarmoni Derneği'nin birlikte düzenledikleri dinletiler, aynı salonda 19 Ocak günü de Suna Kan keman resitaliyle sü- recek. Bilgi için Filarmoni Derneği'nin 212-245 76 17 no'lu telefonuna başvurulabilir. tfisekci(a superonline.com K Ü L T Ü R 0 Ç Î Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle