18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SPOR Vole^tol 6 rczacıbaşı, son 10 yıldır ulusal takıma ve ligdeki diğer takımlara altyapısından yüzlerce sporcu veriyor. Voleybola gönül veren aileler, çocuklarının, en iyi şekilde voleybola uyum sağlaması için öncelikle bu kulübün kapısını çalıyor. Eczacıbaşı şampiyon yetiştiriyor A vrupa Voleybol Şampi- J^L yonası'ndaki ikincilık, ar- # 1 dından Dünya Kupa- sı'ndaki yedincilik özellikle kız çocuk- larının bu spora ilgisını arttınrken, Ec- zacıbaşı, çeyrek yüzyıla yaklaşan 'alt yapı' organizasyonu ıle bu sporun lo- komotifi haline geldi. Bayan voleybo- lunun pek çok başarılı ısmı ya bu ta- kımda forma giydi ya da alt yapısın- dan yetişti. Avrupa'ya trans- fer olan ya da olmak isteyen sporcu- larönce Eczacıbaşı'ndan geçiyor. Ec- zacıbaşı'nın en büyük özelliği altyapı- sının tam anlamıyla bir okul olma- sı. Birsporcu adayı, bu okulagirdiği an- dan itibaren sportif disiplini, takım ru- hunu ve perspektifi öğreniyor. To- pun gelişini farklı açılardan kontrol et- meyi, buna bağlı olarak da hayatı- na yön verme yeteneğine sahip olu- yor. Bu spora gönül veren aileler, ço- cuklannın en iyi şekildevoleybola uyum sağlaması için öncelikle Lacivert- Beyazlı kulübün kapısını çalıyor. Ecza- cıbaşı, son 10 yıldır ulusal takıma ve ligdeki diğer takımlara altyapısından yüzlerce sporcu verdi. Takım, altyapının önemini bundan yıllar önce fark ederek ciddi çalışma- laryaptı. Günümüzde Eczacıbaşı, her- şeyden önce birçok voleybol otorite- sınin kabul ettiği bir altyapı disiplınıne sahip. Türkiye'nın ve Avrupa'nın en iyi voleybol öğretmenleri Eczacıbaşı'nın altyapısındaki çocuklan ve gençleri eğı- tiyor. Ulusal Bayan Voleybol Takımı'nın Kaptanı Özlem Özçelik, pasörü Ba- har Urcu, başarılı oyuncusu Natalia Hanikoğlu ve daha yenı olsa da Gül- den Kayalar, bu büyük okulun bir par- çası. Şimdılerde Eczacıbaşı, eskisin- den daha da büyük bir mınık voleybol- cu kitlesini içınde banndırmaya hazır- lanıyor. Çünkü Bayan Voleybol Ulusal Takımımız'ın başarılı çıkışı, voleybol okullarına olan ilgıyi zirveye taşımaya başladı. Antrenör ve Eğitim K E N A N B E N G Ü Fenerbahçe'nin Yunan sporcusu 'Şimdiden kendimi evimde hissediyorum' dedi Voleybolda zeytin dalı: Nicos enerbahçe Erkek Voleybol Takımı antrenörü Abdullah Paşaoğlu, Nicos Samaras ile ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Nicos, tam anlamıyla profesyonel bir sporcu... Yaşam tarzı antrenman disiplini de bunun en önemli kanıtı. llk geldiğinde alışma süresinden açıkça endişe ediyordum. Ancak o beni ve tüm takımı şaşırtacak bir şekilde çabuk alıştı. Hatta o kadar ki geldiği gün cumaydı ve bizim pazar günü maçımız vardı. O gün maça girdi ve en iyi şekilde görevini yaptı. Şimdilerde en büyük problemimiz onun Türkçe bilmiyor olması!" ELENA DEMlRYÜREK f ge'nin karşı kıyıla- rında birbirleriyle yüzyıllandırkâhdar- gın kâh banşık bir şekilde ya- şayan Türk-Yunan halkının arasındakı banş ve sorunsuzca yaşama isteğinin bir çığlığı gi- bidir bu türkü: "Bir el uzanır sana sınır- lann ardından I Büyümeli sev- damız kardeşlık toprağında... I Ver elini ver bana Eftalya".... Yunanistan'dan bizim kül- türümüze hiç de yabancı olma- yan bir voleybolcu geldi Fene- rebahçe'ye... Nicos Samaras, ailesinin ve kızarkadaşının des- teğini de alarak Türkiye'de for- ma giymeye karar verdi. 300'den fazla Yunanistan Ulu- sal Takımı'nda, Yunanistan'ın Panathinakos Athens, AEK At- hens ve Kalya'nın Sira Falcona- ba gibi köklü kulüpleri ile olim- piyatlarda sayısız kez forma gi- yen Samaras, "Kendimi evim- de hissediyorum" dediği Tür- kiye'de kalmaya karar verdiği- ni ve ilerde yaşadığı şehirde Türk muteahitlere de bir ev yap- tınmayı istediğini söyledi. Sa- maras ile Türkiye'ye gelişini, Türk-Yunan ilişkilerini ve ilerde yapmak istediklerini konuştuk. -Son dönemde barış rüzgârtan esse de Türkiye ile Yunanistan arasında hâlâ po- Irtik sorunlar var. Hiç endişe duydunuz mu gelirken? NİCOS SAMARAS: De- diğiniz gibi bu politik bir sorun ve ben politikacı değilim. Endi- şelenmem için de hiçbir neden yok. Çünkü uzun süre Edirne'nin ışıklannı görerek uyudum. Po- litik sorunlann dışında iki ülke halkı arasında kimsenin alıp ve- remediği bir şey yok. - Yunanistan'da ya da başka birAvrupa takımında da oynayabilirdiniz. Ama F.Bahçe'yi tercih ettiniz. - Geçen yıl gerek ekonomik ge- rekse organizasyon açısından takı- mımda tam bir kaos hakimdi. Liglerin başlamasına kısa bir süre vardı. Bir sporcunun formunu koruması ve so- Nicos, antrenoru Abdullah Paşaoğlu ile. Nicos, eski basketbolcu sevgilisi Elena ile evlilik hazırlığı yapıyor. F.Bahçeli voleybolcu Türkiye'de uzun yıllar oynamak istediğini söyledi. runlardan uzakdurması çok önemli. Bu durumda benim için en iyi şey rahat edebileceğim bir yere transfer olmak- tı. Gelen teklifler arasında Türkiye en yakındı ve düşünmek için de fazla vak- tim yoktu. Bir da Türkiye ligleri bana ilginç geliyordu. Burada olmayı hiç de yadırgamadım. - Aileniz ve kız arkadaşınızın tepkisi ne oldu? - Hiçbirtepki göstermediler. özel- likle annem çok memnum oldu. Çün- kü Italya'da oynarken onlan görmem çok zor oluyordu. Ama şimdi istediği- miz zaman birbirimizi görebili- yoruz. Istanbul Aleksandropo- lis'e Atina'dan daha yakın. Bu nedenle bu şehri daha çok seviyorum. Kız arkadaşım Elena her zaman olduğu gi- bi benı destekledi. Yılbaşı için beni görmeye geldi. Şu anda dayanımda. Yakında evlene- ceğiz ve burada olmamdan rahatsızdeğil. - Fenerbahçe bu se- zon ne yapar? - Şu andaki hedefimiz li- gi ilk dörtte tamamlamak. Bu sayede Avrupa Kupalan'na ka- tılabilir ve daha başanlı olabi- liriz. Bu da hem oyuncular hem de takım için büyük avan- taj olacaktır. -Takım arasındaki iliş- kiler nasıl? - Oyun sırasında ve son- rasında arkadaşlıklanmız çok iyi. Bana sıcakkanlı yaklaşıyor- lar. Herkesle iyi anlaşıyorum diyebıliriz. Çünkü voleybol di- li her ülkede aynıdır. Bu spo- run birleştiriciliğini de ortaya koyuyor Bazı voleybolculan Ulu- sal Takımdan datanıyorum. Bu da beni onlara daha da yakın- laştınyor. -Gelecek sezon için planlannız nelerdir? - Ben Istanbul'da çok mut- luyum. Burada hiçbir yerde ol- madığım kadar kendimi evimde hissediyorum. Bu da performan- sımı arttınyor. Alışmak gibi bir problem yaşamıyorum. Benim için önemli olan öncelikle bu se- zon. Fenerbahçe'de başanlı bir grafik sergilemeye çalışacağım. Sezon bittiğinde yöneticilerle konuşacağım ve eğer anlaşırsak kalacağım. -Türkiye'ye kendinizi ya- kın hissediyor musunuz? - 27 yıl boyunca Türkiye'ye 5 kilometre uzaklıkta yaşadım. Türk arkadaşım var Trakya'da ve Yunanistan'da... Atina ya da başka bir şehirde yaşasaydım kesinlikle yabancılık çekebilindim ama Aleksandropolis'te bu mümkün değil. Trakya'da içiçe yaşıyoruz. Bu da benim burada yabancılık çekmemi engelliyor. Türkçe'yi de birkaç ay içinde öğrenir- sem hiç bir problem yaşamayacağım. HENTBOLÜN YAZGISI K E N A N N E R Hentbol, kurumsal kimliğini neden kaza- namadı? öncelikle, durumun birfotoğrafını çe- kelim. Işlerin düzgün çalışması veya çalışma- ması, yani sistemin kendi ilkeleri çerçevesin- de işleyip işlememesi de sistemin başında yer alan bir kaç kişiye bağlı gözükmektedir. Sistemin, yani federasyonun başına 'adam gibiadam' gelmesi durumunda 'iyişeyler' ola- bileceğine inanılmaktadır. Bir federasyonun düzgün çalışmasından en sorumlu 'başkan' olabilir, ancak kurumsal sistemin kendisi de en az onun kadar sorumlu olmadıkça, 'çalış- ma ilkelehnin' hayat bulması olası değildir. Geçmişte ve bugün görev alanlar, çoğu za- man gerçekleri gördüğü zaman, bunlann hent- bole ne denli zarar verdiğinı, ne kadar tartıştı? Veya niye tartışmadı? Ve bir çok yalanının peşine takıldık, çün- kü işimize geldi. Sistem haline gelen keyfiyet bazen işimize geliyorsa iyi, işimize gelmiyorsa hemen dedikodu yapıyoruz. Şimdi bunlar or- taya çıktığı için rahatsız ve mutsuz oluyoruz. Hentbolün bugünlere gelmesini oluşturan se- çimleri, bizleryaptık, ama bu seçimdeki kişi ol- mayı reddediyoruz. Bunun yerine, daha basit düzeydeki becerileri, tavizleri kullanırken, eli- mize geçenin daha kalitesiz bir hentbol oldu- ğunu görmezlikten gelmek bir seçim değil miy- di? Her seçimde hentbol daha çok bölünme- dimi? Tek bir kişiden duyduğu ve doğruluğu kanıtlanmamış birolayı, çevresine 'herkes öy- le söylüyor' biçıminde aktanmlaryapmak, top- luca yargısız infazlaryapmak, hentbol camiasın- da neden normal davranışlar olarak görülmek- tedir? Bu kalitesizlik ve basrtlik değil midir? Ve daha da önemlisi yönetimler bu ge- lişmelere karşın, kurumu koruma nasıl bir ta- vır aldı? Kurum adaleti temsil etmez ise güve- nilirliğini yrtirir. Bu davranışlarla hentbol, kendisinin ya- şam ve hareket alanını sürekli dararttı. Her ge- çen gün bir çok değer yitirildi. Yönetimlerin amacı, sürekli artı değerler yaratmaktır. Elde- kilerin yitirilmesine seyirci kalmak değildir. Bu kadar konuştuk, şimdi çözüm söyle- mek gerekir. Önerim; önceki federasyon baş- kanları, hentbolün kuruluşunda görev alanlar ve bu oluşuma katkıda bulunmak için proje üretenler, bir araya gelerek hentbolün kurum- sallaşması ıçın ortak ilkeler oluşturmalıdır. Türkiye'de tüm spor branşlarında, antrenörler usta çı- rak ilişkisi ile yetişir, içlerinden zeki, araş- tırmacı ve biraz da şansı iyi gidenleryük- selirdi. Genelde ya- bancı antrenörlerin veya yurt dı- şında eğitim alma şansı bulmuş ağabeylerin yanında yetişirdi bu çıraklar. Ulusal takımlarda görev yapmaolanağı bulabilenler, eğer bi- raz da yabancı dilleri varsa, gittik- leri ülkelerde, yabancı takımların antrenörleri ile arkadaşlıklar kura- rak, onlardan çalışma yöntemleri ve antrenman programlan hakkın- da bilgi ve doküman alırlardı. Bilimsel antrenörler Günümüzde artık antrenörler biraz daha bilimsel yetişiyor. ön- ce spor akademileri açıldı. Sonra, yöntem değişti, Beden Eğitimi Yük- sek okullan, antrenörlük bölümle- ri açtılar. Her ne olursa olsun bu- ralardan, temel eğitim almış, insan anatomisi, fizyolojisi, antrenman yöntemleri vb. konularda bilgiye sahip antrenör adayları oluşmaya başladı. Buna paralel olarak eski- den de var olan, federasyonlarca açılan antrenör kursları daha sık açılır hale geldi. Bu gelişimler ne kadar olum- . lu olsa da Türkiye'de antrenör ka- " litesi yaygın olarak istenilen sevi- *ı yeyegelemedi. Pekçok spor bran- vi şında önemli Türk antrenörler yurt r dışında ve yurt içinde görev yap- £ salar da Türkiye genelinde altya- J pılar ve okullardaki antrenör kali- I tesi istenilen düzeyde değil. Fut- bol, özerk olması sebebiyle altya- pılarda önemli antrenörler yetiştir- meye ve bu antrenörleri zamanla Türkiye 1. Ligi'nde kullanmaya baş- ladı. Doküman eksikliği Aslında Anadolu'ya baktığı- mızda, tüm spor branşlarının ant- renörlerinde, bilgi edinmeye karşı büyük bir isteklilik olduğunu gör- mekteyiz. Bunu voleybol branşın- da, eğitmen olarak katıldığım bir- kaç kurs ve seminerde tespit et- miştim. özellikle Anadolu'dan ka- tılan antrenörler doküman eksikli- ğini ve bilgiye ulaşırken çektikleri zorlukları dile getirmişlerdi. Bu iletişimsizlikte, Türktoplu- munun araştırma yapmadan, biri- leri tarafından hazırlanan bilgi ve do- kümanlann kendilerine ulaştınlma- sı ile ilgili istek, dolayısıyla birterm- bellik göze çarpmakta. Töplum ola- rak bilgiye nasıl ulaşacağımız hak- kında araştıma yapmaktan çok, bil- ginin bize gelmesini beklemekte- yiz. Kanımca bu, okullanmızdaki ez- bere ve sınav kazanmaya yönelik eğitim sistemimizden de kaynak- lanmakta. Yeni yöntemler Antrenör okullan ve kurslarda verilen bilgiler bir temel oluştursa da üst düzey antrenörlük için ye- terli olamamakta. Bu şartlarda, kendisini geliştirmek isteyen ant- renörlerin günümüz teknolojilerini kullanarak bilgiye veya doküman- lara ulaşma yollannı öğrenmeleri ge- rekmekte. Internet, bilgisayar, e- posta gibi teknolojileri kullanarak, ömek aldıklan antrenörlere ulaşma- lan mümkün. Branşlarında dünya ve Türkiye'de yayınlanan, kitapve dergileri satın almaları, inceleme- ler yapmaları çok kolay. Ancak bunun için zaman, ça- ba ve bilgiye, küçük de olsa bedel ödemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bilgiyi, kolay yoldan ve bedel öde- meden elde etme alışkanlığımızı aşmamız şart. Kanımca, Türkiye ve dünya- da, ilgilendiğimiz spor branşında ne başanlar elde edildiğini, bu geliş- melerin nasıl sağlandığını araştıra- rak, kendi kendimizi eğitme yolla- nnı öğrenebilirsek, çalıştırdığımızta- kımlar ve gençler üzerindeki etki- miz artacak, istediğimiz kaliteli sporcuları yetiştirmemiz daha da kolay olacak. 7 OCAK 2004 SAYI 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle