18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Curnhuriyet İ m m z Sahıibi: CUMHURÎYET VAKFI admlLHAFNSELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız 9 Yazıişlen Müdürü: Salim A^jasbn#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomı Öz- YayınKuruluıtlhanSeiçuklBaş- lem \ üzak 9 Kültür Egemen Berköz• Spor: kanı,EmreKongar(Daruşman), Abdülkadir \ ücelman 9 Makaleler: Sami Ka- Orhan Erinç, Hikmet Çetin- raören 9 Düzeltme Abdullah Vazıcı 9 Bıl- kiiya, Şükran Soner, İbrahim gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Meh- Yıldız, Orhan Bursalı, Musta- met Faraç 9 Avrupa Temsılcısı Gürav Öz fa Balbay. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı MustafaBalba) \tatüıi Buh an No !25.Kat:4. Bakanlıklar Tel 4N502ürhatl. Faks 4 W5lj:~#lzmırTemsılcısı S*rdarKıakH Zı>aBK 1352 S 23Tel 4411220. Faks.441S"45 #\danaTerrbilCM Çetin^iğenoğlıı, tncmuCd ! 19S.No 1 l.Tel 363 12 11. Faks %3 12 15 Anlalva Temsılcısı \hmrt Oruçoğlu CumhumetCadSO 5 Tel 0242 2480057 Fa\ 243ı ı5W Muessese Müdürü Erol Erkut 9 Bıigı tşlem Ahmet Korulsan 9 Sa- ı:> Fazilet Kuza Tel ' C i : Rekiam Gene! Mudûr 'ı rd \1»> Sanoğhı. \l TAtaa Mine \kdağ '</ • Rezer.as> on ı e Tekrak Melek Ve- BanıtÇBgilTei 0212 3543?% "*'i e-raaıl reUam J tak\ ım com tr Ya>ıml«>ın:YenıGunHaberAjansıBayn\e'fayıncılık\$ TüAocaşhCad 3941 CagaloÖu 14Vv4lslanbu] PK 246 - SıAec, ?44?5 la Tel (u2I2ı512H5H5l2Ohatl Faks ]O212|5P85V5 B«sla: Merkez Gazete Dera Basım Yavıncılık San \eTıc ^$ Bârteros Buhan Ko 125 Bejiktaş - ls Dağrtnn: Medez Dagmm Pazartama San veTıc \ $ " OCAK. 2004 Imsak: 5.49 Güneş. 7.22 Ögle 1/ tkındı: 14.37 Akşam P 00 Yatsr 18.25 Yıllar önce bir kıyı parkı olarak kentlilere kazandırılan Ege'nin incisi Kordonboyu yeniden tehdit altında İzmir'de 10 yıllık inatlaşma KorJon'un cdoldurulmadan önceki hali we sonrası... Moda Fııarı'na Rus akını bekleniyor... • İSTANWL*L (AA) - CNR Expo, 11-14 Şuba« tarihlennde düzenleyeceği tstanbul Uluslararası Moda Fuan "nda 150 Rus hazır giyım alıcısanı ağırlayacak. CNR Expo Satış-lJ'azarlama Grup Başkanı Alt Bulut, Türkiye'deld firmalann kzendi markalannı dünyaya ihrraç etmesine olanak sağlamak isstediklerini, öncelikle de Rus pazanımı ve çevre ülkeleri hedef aldıklannı söyledi. Rusya'dan aalim gücü yüksek 150 hazır giyim alıcısını ağırlamak üzere bir tamıtım kampanyası düzenledıkL«enni behrten Ali Bulut, şunlan söykedi: "Rus alım heyetinı özel uçakla getirip 5 yıldızh otellerde ağnrlayacağız. Onlan, Türkiye'delci önemli üretıcilerle bir araya getire=ceğiz. Bu işe 200 bin dolarlık büttçe ayırdık." Yangın çıkarmayan sigara zorunlu • NEVV YORK (AA) - New York eyalet mechisi tarafindan kabul edilen bir y asa gereği 2004 yılı ortasından âtibaren yangın çıkarmayam sigaralann satışı zorunlu hake getirildi. Resmi makamlar, 1997-2001 yıllan arasında N e w York'ta yanarak unutulan si^aralar yüzünden çıkan yangınlardaı 199 kişinin hayatıru kaybettiğiriM belirttiler. Aynı kaynaklar, ""sigara üretıcılerinin New York »çın ayn, dünya ülkeleri için ayn sigara üretmelerinin düşünülemeyeceğini. dolayısıyla 2004 ortasuıdan itibaren tüm dünyada yangın çıkarmayan sigaralann satışa sunulmasının beklendiğİMii" ifade ediyorlar. 200 dolara yaban domuzu avtıyorlar • KONYA(AA)- Türkiye'de yaban dorr»uzu avlayan turistlerin vurdukları yaban domuzu başına ortalama 2<O0 dolar ödedikleri bildirildi. Nlerkez Av Komisyontı'nun tespıt ettiği fiyat tarifesine £HÖre yaptınlan dorrmz avı, Konya_. Ankara ve Adana başta olmak üze«-e 10u aşkın ilde gerçekleştiriliyor. Turizm acenteleri aracılığıyla ağırhklı olarak Italya ve Almanya'dan Türkiye'ye gelen avcı turistl^r, kendilerine gösterilen "bölgede, günlük 200 dolar ödeyerek istedikleri kadar dorruuz avlayabiliyor. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Er- gezenbir "mimar'... Müsteşan SabriEr- bakan da "meslektaşu." Yıllardır, onca toplumsal muhalefet, onca koruma karan ve onca mahkeme- ler sonucunda "devlet karayolu" olmak- tan kurtanlan ve Ahmet Piriştina döne- minde de kenti güzel bir "kıyı parta" ola- rak kazandınlan Kordonboyu, bu iki ">«- kili mnnann" yeniden tehdidi alnnda... Ergezen, tarihine ve doğasına hayran olduğum "AMafta doğmus... Geçen yaz Birüse gittiğimde ise "memleketine ha- yır için" Ahlat'a ulaşan karayolunu da "böiünmüş yol" yaphrdığıru gördüm... Van GöKi Havzası, yıllardır ezilmişliğin ve geri bırakılmanın acısını çektiği için de aslında pek gerekli olmayan bu "abart- mayı" ben de gülümseyerek karşıladım... Ne var ki Izmir Kordonu, "Bitös-Ah- lat" arası değil... Bir Akdenizkentınin ve Türkiye'nin Batı'ya açılan metropolü- nünyaşamvekültüralanı... 1922'deAna- dolu insanı, işgalci Yunan güçlerini bu- radan denize dökerek ülkenin bağımsızı- lığını güvenceye bağladı... Tarihe saygılı olması gereken bir "mimar" bakanın. buraya otoyol yeri- ne, "Anadolu'nun kurtuluşunu simge- lejen bir 9 Ejlül anıönı" önermesi ge- rekmezmiydi?.. trbakan, Kahraman'ın izinde Sabri Erbakan'ın "Kordonyohı" ısran yeni değil... 2002 güzünde ilk ,\KP hü- kümetiyle "KarayoOan Genel Müdürü'' olur olmaz açıkladığı düşünceleri arasın- da bu proje vardı. Tepkıler üzerine ise; "Enindesonundabuyol \apilacak'" demiş ve eklemişti "Kordon'dan mudaka 6 şe- ritMyohıgeçreceğiz-'' (YmAsn-.20Ambk2002j Erbakan'ın bu tavn ile aynı projenin vak- tiyle benzer bir "militaıüıkta" sa\oınucu- luğunu yapan. RP'li eskı Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın tavnnın "a\ıu" ol- ması, acaba sadece "sh'asiyalanuğın'' mı ürünüdür?.. Eski Büyükşehır Belediye Başkanı Bur- han Özfatura. hukuku ve kent uygarlığı- nı hiçe sayarak Kordonboyu"nu kayalar- la doldurmaya başlarken tznıir Mimar- larOdaa da 06.02.1997de Koruma Ku- rulu'na başvurmuştu. Kurul bu kıyı ku- şağının "tarihi anılan ve rekreasyon özd- Klderrv1eyaşatıbnasi? ' gerektiğı için "sit" karannı alıp otoyol projesını durdurun- ca, bu kurulun başkanı Numan Tuna'yı görevinden aldılar... Ne var ki Danıştay da 16.12.1997'de a>Tiı sit karannı oybır- liğiyle uygun görünce, o zamana kadar doldurulan Kordon kıyısının hıç değilse "yeşfl kuşak" olarak yaşatılması yine Mi- marlarOdasrnın "kurtarmaprojea'' ola- rak gündeme geldi... Şimdi Erbakan, 1999 - 2004 dönemı ye- rel yönetimın uygulayarak tzmirlilere ve herkese armağan ettiği işte bu "insan odaklı kültür ve çevre projesini" hıç de- ğılse mimar olarak savunmak yenne. san- îa Ismaıl Kahraman'ın "izmden" gitme- nin inadını sergıliyor. Böyle bir "çuaşm", 28 Mart 2004'teki yerel seçimlerin "ari- fesinde" yınelenmesı ise aynı mimann, mesleğıni ne denlı "shasete tutsak kıldı- ğun" da göstermıyor mu?.. Samuray Avrupa'da 19. yüzyıl Japon savaşçılanyla Amerikan askerleri arasında yaşanan mücadeleyi konu alan 'Son Samuray' Japonya, Amerika ve Yeni Zelanda'da gösterime girdikten sonra, Avrupa'da da izleyiciyle buluştu. Önceki gün Berlin'de galası yapılan ve 2.5 saat süren filme, filmin başrol oyuncusu Tom Cruise da katıldı. Japon küttüründen etkilendiğini ve bu fılmle hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen filmin yönetmeni Edward Zwick'in filminde, Tom Cruise kaptan Nathan Algren rolüyle yer alıyor. Filmin konusuna gelince... 1870'lerde Japon ordusuyla yapılan savaşta Amerikan askeri olan Algren imparator Meiji tarafindan kiralanarak Japonya'nın kurtuluşu için savaşmaya başlar... Zencefil. yeşil çay ve Çin bitkisi ban zhi lian Kansere karşı üç silalı BERLtV (AA) - ABD'de yapılan üç ayn araştırmada, Çin'de tedavi amaçlı kullanılan ban zhi lian bitkisinin, zencefilin ve yeşil çayın kanserin önlenmesinde etkili olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar. zencefil ekstresinin etkisini 17 fare üzerinde denedı. Farelerin 4'üne bir süre zencefil ekstresi veren bilim adamlan, daha sonra bütün farelere insanlardan aldıklan kalın bağırsak kanserli hücreleri yerleştirdi. 15 gün sonra 13 farede tümör tespit eden bilim adamlan, zencefil verilen farelerde tümör gelişmediğini saptadı. Nebraska eyaletindeki Union College'da görevli bilim adamlan, "scuteOaria barbata" ya da "ban zhi tian" diye adlandınlan bitkının etkisini inceledi. Araştırma sonucunda, bitkinin farelerde prostat kanserinin büyümesini azalttığı ortaya çıktı. Arizona Kanser Merkezi'ndeki büim adamlan, yeşil çayın etkisini araştırdı. Bu kez insanlar üzerinde yapılan araştırmada, 118 sigara tiryakisine 4 ay boyunca günde 4 fıncan yeşil ya da siyah çay içirildi. Araştırmada yeşil çayın kansere karşı daha etkili olduğu saptandı. Yübaşı kredi karünayaradı ANKARA(ANKA) - Yılbaşından ön- ceki hafta sonu kredi kartlanyla 223.6 trilyon liralık harcama yapıldı. Harca- ma tutan, geçen yılın aym dönemine göre yüzde 27 oranında arttı. Yılba- şından önceki hafta sonuna denk ge- len 26-28 Aralık'ta, kredi kartlany-^ la toplam 5 miryon 83 bin 487 adet işlem gerçekleştirildi. Bu lemlerin tutan 223 trilyon 568.3 mil- yar lirayı buldu. İş- lem adetlen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11. tutan da yüzde 27 arttı. 2002 yılının aynı döneminde kredi kartıyla 4 milyon 583 bin 821 adet iş- lem yapılmış, işlem tutan 175 trilyon 727.7 milyar lira olmuştu. Kartla yapı- lan işlemlerin cirosu, dolar bazında yüzde 48.9 artarak 105.9 milyon do- lardan 157.7 milyon dolara yükseldi. TURHALLITALIHLI ORTAYA CIKTI ANKARA (AA) - Yılbaşı özel çekilişinde bilerine büyük ikramiye isabet eden Turhalh talihli de ikramiyesini aldı. 10 trilyonluk büvük ikramiyeyi paylaşan Aydın, Eskişehir ve Batmanh talihlilerin ardından Turhal'da sahlan biletin ıkramiyesı de 5196322 numarah çeyrek bileti önceki gün Milli Piyango tdaresi Genel Müdürlüğü'ne genrerek ibraz eden şahsa ödendi. Yetkililer, ödeme yaptıklan kişinin, çekilişin yapıldığı günden bu yana kamuoyunda tartışma konusu olan Volkan Ateş ohnadığmı belirtırken bileti getiren kişinin, isminin açıklanmamasını istediğini bildirdi. Bileti kaybettiğini belirten Ateş ise Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, inceleme başlatırken, bileti satan bayinin ifadesine başvurdu. Şimdi moda5 kusur gizleyen mayolar OLCAY BÜYÜKTAŞ lç giyim sektöründe 20 yıldır satış ağırlıklı çalışan Yümateks, bu yıl yeni bir mayo markasıyla piyasaya gırmeye hazırlanıyor. Aqua Befla markalı mayolan ilk etapta yurtiçinde 80 bin bayı aracılığıyla satışa sunulacak şırket, ıki yıl içınde yurtdışı temsilcilikleri ve mağazalan açmayı planlıyor. Şirketin bu sezon piyasaya sunduğu mayo miktan 40 bin. 2004 sezonu için üretim yapmaya başlayan Yümateks Genel Müdürü Lğur Şeşen, işınde uzman ve genç bir ekıple çalıştıklannın altını çizerek ilgınç pazarlama yöntemleriyle kendilerinden söz ettireceklerini dile getiriyor. Her yaşın kendisini cıvıl cıvıl, şık ve genç hissettirecek modeller tasarladıklannı anlatan Şeşen, perakendeden gelen deneyiminin kendisine yol gösterdiğini. tasarlanan modellerde kusurlan kapatmaya özen gösterdiklerine dikkat çekiyor. "Göğüs dekoltesT içm özel formlar tasarladıklannı belirten Şeşen, tüketicinin, küçük göğüsleri olduğundan daha iri gösteren ya da büyükleri RENK SECİMİ TİTİZ Mayolann modeüeri Almanya 'da tasanm eğitimi alan HüfyaSankaya tarafindan yapümış. Önce 1500 modd tasariadığını belirten Sankaya, daha sonra Mz bir renk, kıımaş ve model seçimiyapdaruk sayınm 680 'e indirüdiğini söylüyor. Mayolarda, daha çokpastel ve florasan renklerin hâkim oldıığıoıu söyleyen Sankaya, özelliklegençler için yaratüan modeUerin ses getireceği kanısında. Bikini üsûerinin aynı zamanda büstiyer olarak da kullanılabileceğvıi dilegetiren Sankaya, koleksiyonlann pareosu, biazeri ve pantoionlanyla tam bir uyum içinde olmasına özen gösterdiğini vurguluyor. toparlayan ahşılmış formlar dışında da mayo ve bikini bulacağını ileri sürüyor. İki yılda dünyanın pek çok ülkesinde aranır hale gelmeyi hedeflediklerini söyleyen Şeşen, Rus ve Latin mankenler tarafından gerçekleştirilecek katalog çekimlerinin Maldiv Adalan'nda yapılacağını belirtiyor. •Hem Öfke, Hem Kahır, Hem UtançL' (Bakın, söylemedi demeyin, bu söyteşı -daha kolay. da- ha açık anlaşılmak için- 'hileli' tasariandı, öyle başhyor maksad hâsıl olunca, eminim mâzûr çjörülecektir.) 'Kemalist 1 Cumhuriyet, nerede? Genç bir aydın, 'dûnyantn kaç köşe olduğunu', artık iyi kötü ögrendiği için; ülkemizın edebıyat ve sanat -genellikle 'kültür'- düzeyinde, hiç de iyi gitmediğini dü- şünüyordu; ogece, izlenimlerini yazmak ıstedi: neterde- di, öğrenmek istemez misiniz? "...Küttürümüz (Batı'dan gelen) yeni etkiler altnda kaldığı zaman, kendinin asâlet ve şahsiyetini hakkry- la koruyamadı. Aydınlann küttüründe, en önemli ye- ri tutan mimarlık ve edebiyat, Avrupa modellerini tut- sakçasına taklide kapıldı. Mimarlık, I. Süleyman ve IV. Murat döneminin, soylu ömeklerini unuttu; Fran- sız 'empire', Italyan 'rönesans' ve klasik Yunan tar- zının kötü taklrtlerini yaptı; bazen de bunlara bir Do- ğu çeşnisi kanştrmak arzusuyla, daha kötü sentez- ler meydana getirdi. Osmanlı padişahlannın otur- duklan Topkapı Sarayı'na, yüzyıllann verdiği görün- tünün kıymeti bilinmeyerek, o bütünün ahengini bo- zan Mecidiye Kasn gibi, zevksiz binalar yapıldı..." "...Edebiyat'a gelince, her kavmin edebiyat hazi- nesi olan halk eseıierine, öteden beri kıymet verme- yi bilmeyen edebiyatımız, Acem taklitçilığınden Avnj- pa taklitçiliğine geçti; gerçi bu biçim değiştirmede, Türk Edebiyatının dili bir derece sadeleştirilmişse de, yapaylıktan bir türlü kurtulamamışnr. Katışık bir Doğu Müziği olan müziğimiz, Batı'dan görece daha az etkilenmiştir, fakat onun yanında Istanbul, Anka- ra, Izmir gibi büyük şehirlerde, gece kulüpleri ve pav- yonlar vasrtasıyla, Batı'nın, özellikle Fransa ve Ital- ya'nın hafrf ve adi müziği de bir yer almaya başladı. Genellikle Batı'nın sanat eserleri, köklerinin araştt- nlması yoluyla, ciddi bir şekilde incelenmediğinden, ülkemizde yaratılanlar, çoğunlukla mevcut ömekle- rirt basit bir taklidinden ibaret kalıyordu..." Ne buyurdunuz? Doğru söylüyor değil mi? öyieyse hi- leyı açıklayalım: bu 'tesbit', gunümüzün genç biraydını- nın, çağdaş sanatımız hakkındakı değeriendirmesi de- ğildır; bu Kemalizm'in, Tanzimat sonrası Osmanlı sa- nat! ve edebıyatı hakkındaki değeriendirmesidir; ve Gâ- zi'nin, üseler için hazırlattığı Tarih kitaplannın, uçüncü- sündeyeralmıştır. (s. 250/251); yânı değeriendırme, ade- ta günümüzdeki durumu anlattığından; demek kı 'Kema- list' Cumhunyet; son elli sene içınde dönmüş dolaşmış; yeniden, Tanzimat Osmanlı'sının bulunduğu, kötu mev- kie düşürülmüştür. Vah bize! ...çünkü tarlh affetmezi.. Gâzi, bılindığı gibi, 'çağdaş' bir terkip (synthese) is- tiyordu; çağdaş ama, 'ulusal' bir bileşim! Tanh kıta- bı geçmişı değeriendirirken, soruna bu açıdan bakıyor; Tanzimatçılar'ın baktığı, 'onlara nasıl benzeriz' açısın- dan değil; nasıl mı, bakın nasıl: "...yabancı memleketlerin fabrika mamûllerinden olan mallan daha çok revaç bularak, millet serveti- nin daha fazla dışanya çıkmasına sebeb oldu; mes- ken inşâ ve döşemesinde, giyinmekte, yemekte ve özellikle içmekte alafrangalık'. yabancı malzemesi- nin, yabancı mobilyalann, yabancı kumaşlannın, ya- bancı şarap ve şampanyalannın bütünüyle rthâline; 'alafranga' zevk ve sefa ise, Frenkler tarafindan Be- yoğlu ve Galata gibi Hıristtyan ve yabancılann çok bu- lunduğu semtlerde; lokanta, otel, baloz, kafeşantan benzeri eğlence yerlerinin açılmasına ve buralarda para isrâfına yol açt. Saray ve konaklann zevk ve se- fâsında, 'alafranga' çeşni artb; bu da zaten müsrif olan Osmanlı padişah, paşa ve beylerinin, daha fazla is- râfına sebeb oldu. Eğlence yerlerinin sâhip ve oyun- culan da, çoğunlukla yabancılar olduğundan, milBser- vetin dışanya akmasına bir yol daha açılmış oldu..." "...Abdülmecit Devri'nde sarayın isrâf ve sefâhati son dereceyi bulmuştu. Yabancılardan kolaylıkla alı- nan borclarm bir kısmı, devietin ciddi ihtiyaçlanna de- ğil, padişahın saraylar ve köşkler inşâsına, düğün ve eğlenceler yapmasına sarfediliyordu. Bu borçlann fâ- izterini ödemek gerektiğinden, devletin malîdurumu gittikçe sıkışryordu. Osmanlı toplumunda yüksek ta- bakanın israflan, büyük memuriann yalnız maaşla- nyla geçinmelerini imkânsız kılıyordu; bu açıdan, hat vefermanlarda şiddetJeyasaklanması emredilen rüş- vet ve yiyicilik, giderilmek şöyle dursun, azartılamı- yordu bile; idârede, adliyede yiyicilik, rüşvet ve baş- ka sûistimâller, Tanzimat'ın bütün vaatierine rağmen, eskisi gibi devam edip gidiyordu..." (a.g.e.s. 250/251) ...vebâll, elbette büyük! Okurken. neler hissettiniz? Hem öfke, hem kahır, hem utanç! 'Kemalist' Cumhuriyet'in, zamanında şid- detle eleştirerek yerdığı, Tanzimat'ın 'taklitçi' ve müsrif, komprador 'alafrangahğı', günümüzdeyaşadığımız 'Ba- tıcılık'tan. santim farketmıyor; başka bir deyışle, Gâzi sonrasında, devleti kim yönetirse yönetsin, Anadolu Ih- tîlâl ve Inkılâbı'nın ıdeallenne aykın davranmış; Tanzi- mat'la Osmanh'nın ıçine duştüğü 'taklit alafrangalık' tuzağına düşerek, ülkeyi yeniden aynı 'çıkmaza' sok- muştur. Bunun vebâli ve sorumluluğu, elbette büyuk; ama halk uyanmıştır, bıliyorkı, 'Kemalist' Cumhuriyet, bunun he- sabını ergeç soracaktır, çünkü Tarıh affetmez! e-mail: tilahan </ isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks: 0-212/ 260 19 88 SÖYLEŞİ ATTİLAİLHAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle