22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• OCAK 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIZI kıta'nın sıcakgündemiSonyıîlarda Avrupa 'nın çeşitli ülkelerinegöz attığımızdagörüyoruzki türban konusu ergeç bütün htanın tartışma alanınagirecektir. Konunun bu kadaralevlenmesinin nedeni ise mdikalıslamcılann türbanı siyasi birgösteri unsuru olarakhdlanarak laiJdiğihedejalmalandır ncek. yıllarda yalnız Türkiye'ye O özgü olarak görülen tüıban ve la- iklik tartışmalan, 2003 yılında bırçok Avrupa ülkesini de içine aldı. Son günlerde Ö2ellikle Fransa'da, 28 Ocak giinü BakanlarKurulu'na sunulacak ve 4 Şu- bat'ta da parlamentoda görüşülecek olan ve okullarda dini simgeleri yasaklayan, ama ka- muoyunda yanJış bir biçimde yalmzca "tür- ban yas&sı" olarak adlandırılan, yasa taslağı- dolayısıyla dünyanın dört bir yanında, Pa- ns'i hedefalangösterileryapıldı. Çoğu kimse yine yanJış biçimde, tartışma- nın, hatta yasaklama gınşiminin yalnızca Fransa'ya özgiı olduğunu sandı. Dün bu sayfada, Fransa'da olayın gelişme- sıne ve AİHM'nuı bu konudakı içtihatlanna değinmıştik. Bugin de, kimılennin sandık- ğımn tersıne, aynı konuyu özellıkle son dö- nemlerde tartışmaya başlayan ülkelerin du- rumlanna bakacağız. Almanya'da Johannes Rau tartıgmayı başlatıyor Almanya'da laildik ve türban tarfışması. Baden VVürtenberg eyaJetınde, Afganh bir Müslüman hanım öğretmen Feresha Ludin ın. başını örterek sınıfa girmesini yasaklayan okul ıdaresine karşı 2003 yılı Haziran ayın- da açtığı dava ile alevlendı. Yüksek mahkeme, davayı. "eyaletin bu ko- nuda yasaJ bir düzenleme yapmadığı, dola>> syla yasal bir engeUeme bulunmadığT ge- rekçesiyle 2003 sonbahannda, davaiı lehine sonuçlandırdı. Ancak karar, kamu alanında türban takıla- bileceği anlammı da taşımıyordu. Alman Cumhurbaşkanı JohannesRau, bu karar üze- rine kamu alanında dinsel sımgelen kabul edemeyeceğiyolundabiraçıklamayaptı. Al- manya'da Cumhurbaşkanfnın yetkileri ta- mamen semboliktir ve belirli alanlar dışında bir yaptınm yetkileri yoktur. Ancak birbirini izleyen Alman cumhurbaş- kanlannın kişiliklen, onlara kamuoyu nezdin- de önemli bir ağırlık kazandırmıştır. Nitekim Rau'nunbuaçıklaması. türban ile ügilı tartışmayı başlattı ve federal yapıh Al- manya'da eyaletler ya da öbür deyişiyle fe- dere devletler, konuyu tartışmaya başladılar. Ancak Cumhurbaşkanı Rau, 2003 yılının 31 Aralık günü yapfığı açıklamada, eger öbür iinlerin mensuplan için de. okullarda ve ka- mu alanında aşikâr biçimde görünürdinsel sım- geler yasaklanmaz ise türbanın yasaklanma- >ına da karşı çıktığmı, dinler arasındakı eşit- liğin, bir anayasa ilkesi oldugunu açıkladı. Eyaletlerde defllşik eğlllmler Burada, önce Almanya üe Fransa arasında âirban tartışmasındaki önemli bir farka de- ğinmek gerekir. Fransa'nın tersine. Almanya'da çoğunluğu Fürk asıllı olan Müslüman öğrencilerin sınıf- ta başlannı örtmelerine şimdıye dek bir kar- şı çıkış olmadı. Yukandaki Feresha Ludın olayında da gör- düğumüz gibi konu, gündeme, başını örtmek isteyen kamu görevhsi öğretmenin, sınıfa ba- şı örtülü girmesi üzerine ışıne son verilme- siyle patlak verdi. Türbanın yasaklanması konusunda, eyalet- ler arasında önernli görüş aynlıklan var. Sarr Hesse ve Berlin eyaletleri, bürün kamu hiz- metleri alanında türbanın yasaklanmasmı ön- görüyorlar. Avrupa'da Laiklik ve Türban Tartışmalan ALISIRMEN F ransa'mn tersine, Almanya'da çoğunluğu Türk asıllı olan Müslüman öğrencilerin sınıfta başlannı örtmelerine şimdiye dek bir karşı çıkış olmadı. Türbanın yasaklanması konusunda, eyaletler arasında önemli görüş aynhkJan var. Sarr Hesse ve Berlin eyaletleri, bütün kamu hizmetleri alanında türbanın yasakJanmasını öngörüyorlar. Bavyera. Baden Würtenberg ve Aşağı Saksonya, yasağın yalnızca okulda olmasını savunmaktalar. Öbür eyaletler ise konuyu idari önJemlerle çözme eğilimi içindeler. Türban tartışmalannın çok kısa bir süre içinde sıçradığı Belçika'da ise laikliğin yerine 'tarafsızlık' kavramının tercih edilmesi sorunu biraz daha karmaşık hale getiriyor. Tartışmalar her ülkede aynı biçimde sürdürülmese de Avrupa ülkeleri son yıllarda laikliği yeniden tanımbyorlar... Buna karşıhk Bavyera, Baden Würtenberg ve Aşağı Saksonya, yasağın yalnızca okulda olmasını savunmaktalar. Nitekim Baden Wur- tenberg Eyalet Meclisi'nin kabul ettığı yasa da, yasağı okulla sınırlamakta. Brandenburg ise her türlü yasaklamaya karşı. Öbür eyalet- ler ise konuyu yasal bir düzenleme olmadan idan önlemlerle çözme eğilimi içindeler. Bu arada, aralık ayında 70 kadın derneğı ve sıvıl toplum temsılcılennin türban yasağına, "kadının meslek sahibi olarak özgürieşmesi- nin yolunu ükadığı gerekçesiyle r ' karşı çıktık- lannı da belırtmek gerek. Lalkliğe aykırı utanç verlcl çatlak sesler Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun büyük tartışma doğuran, 31 Aralık konuşması sıra- sında açıkça dıle getirmese bile özellikle vur- gulamak istediği, bilhassa Bavyera'da okul- lann duvarlannda bulunan haçlar ile burada ders veren din adamlanydı. Nitekim konuşma büyük gürültü kopardı ve çeşitli tepkilere neden oldu. Münih Arşö- vek'i Kardınal Fredrich Wetter "türban bi- zinı anayasal değerlerimize karşı bir tehdittir" diyerek, onu dığer dinsel sımgelerden ayıra- rak ele ahyordu. Almanya Evanjelıst Kiliseleri Konseyi Baş- kanı VVolfgangHuber de yalnızca Müslüman öğretmenlenn, sınıfta başörtüsü takmalan- nın yasakJanmasını istemekle yetıniyordu. Almanya Din Adamlan Konfederasyonu Başkanı KariLefaman da "haçın birtehditohış- tunnadığnu,amabaşörtüsününMüsJümanka- dınlann özgürlükJcrini tehdit ettiğmi" söylü- yordu. Cumhurbaşkanı Rau ile aynı parhden olan (Sosyal Demokrat) Bundestag (Alman Mil- let Melcisi) Başkanı Wotfang Thiers de ya- sağın türbanla sınırlı kalmasının, haçı yasak- lamarun bir anlamı olmadığını söylüyordu. Bir zamanlar Almanya Başbakanlığı'na aday olan, Hınstiyan Demokrat Edmund Sto- iber ise daha da ilen gıdiyor ve "türbanın Hı- ristiyanhkla derin biçimde etkilenip damga- lanmış Alman kimliğine bir tehdit teşld] etti- ğuıi" söylüyordu. Belçlka da tarttşmaya katıtıyor Fransa'daki türban tartışmalan çok kısa bir süre içinde, Belçika'ya da sıçradı. Fransko- fon Sosyalist Partisi üyesi Anne Marie Lizin ve yine aynı etnik grubun Lliberal Parti ka- nadından olan Alain Destexhe, Fransa'da ol- duğu gibı Belçika'da da okullar. hastahane- ler ve kamu hizmetleri alanında başörtüsünün yasaklanmasmı öngören bir düzenleme yapıl- masını ıstiyor. Bayan Lizıne göre, "hiçbir Avrupa ülkesâ önünde sonunda bu tarüşmadan kaçınama- yacaktir". Ama solun kimi çevrelerı Bayan Lizın'in girişimmı ihtiyatsız, hatta çocukça buldukla- nnı söylüyorlar. Belçika'nın özel durumu da bu konuda bir yasa çıkanlmasını engelliyor. 19. yüzyılda kuruluşunu dinsel kimliğe borçlu olan fede- re sistemle yönetilen Belçika'da Senato ka- mu okullan ile ilgili olarak yasa çıkarmayet- kisine sahip olsa bile, dilerse kamu tarafin- dan finanse edilsin, konfesyonel okullar üze- rinde herhangi bir denetim yetkisine sahip bulunmuyor. öte yandan. Belçika'da laiklik kavramı ye- rine, "tarafsızlık" kavramı tercih ediknekte. Ancak butarafsızlık kavramına dayanarak, yal- nızca türbanın yasaklanmasının güçlüğü de ortada. Anne Marie Lizın türban yasağı için okullann tarafsızlığı kavramından çok, eşit- lik ilkesine dayanmanın daha doğru olacağı- nı belirtiyor. Aynı gerekçeyi ileri süren Destexhe de şun- lan söylüyor: "Tûrbanın kadını özgürleştir- diği ve bunu kuDamp kullanmamanın kadı- nın hür iradesûıin ürünü oldugunu söyleyen meslektaşlanma belirtmek isterim ki, kadını erkeğe oranla daha aşağı ve ikinci sınıf gören bu uygulamayi eşitfik ilkesi gereği değiştinne- miz gerekmektedir. Bu durumda her okulun, her bir olayda sorunlan münferiden çözme- ye çahşoıası geçerli bir dafVTanış ohnayacak- ör. Dolayısıyla yasal düzenleme zorunludurf Sonuç olarak klml düşünceler Son yıllarda Avrupa'nın çeşitli ülkelerine laiklik konusuyla ilgili olarak göz attığımız- da görüyoruz ki, Belçikalı Sosyalist Anne Mane Lizin'ın isabetle belirttiği gibi, "Bu konu er veya geçbütün AvTupa iUkeJerinin tar- ttşmaalanınagjrecektir" Tartışmanın son yıl- larda bu kadar alevlenmesınin nedeni ise ra- dıkal fslamcıiann, türbanı siyasi bir gösteri unsuru olarak laiklığı hedef almalanndandır. Laiklik tartışmasının her yerde aynı bi- çimde olması beklenemez. Nitekim, Fran- sa'daki laiklik kavramı. Belçika ve Isviçre'de devletın dinler karşısındakı tarafsızhğı biçi- mmde ifade edılmektedir. Fransız usulü la- iklik veya öbür Kara Avrupa ülkelerinde gö- rünen tarafsızlık yenne, sekülarizm denen tednci geçiş pratiğini yaşamış olan özellikle Anglo Sakson üfkelerinde. şu anda türban ol- masa bile yine özü laiklik olan tartışmalann olmadığını sanmak da hatadır. Nitekim, ABD Federal Mahkemesi'nin 1948 tarihli Engel V. Vltale davası ya da Ar- kansas Bölge Mahkemesi Yargıcı VVîIKamR. Owerton'un 5 Ocak 1982 tanhinde verdığı ka- rar ve benzerleri, bu konuda aydınlatıcı örnek- ler olduklan halde konumuz dışında kaldık- lan için burada beiirtilmemiştir. Fransa'da çıkması beklenen yasanın îslam korkusundan kaynaklandığını söylemek de yanlıştır. Burada dinler arasında aynm yapıl- mamakta, bütün dinlerin simgeleri yasaklan- maktadır. Ancak Cumhurbaşkanı Chirac'ın da be- lirttiği gibi, Cumhuriyet ,\ntlaşması'nın tam olarak yaşama geçmesi, göçmen Müslüman kökenli Fransızlann herhangi bir ayınmcı- hkla karşılaşmalan. gerçek bir firsat eşitliği- ne kavuşturulmalan yoluyla entegrasyonun sa|lanması sonucu gerçekleşebilecektir. Öte yandan Almanya örneğinde gördüğü- müz gibi, Stoiber ya da benzerlennın ileri sürdüğü Islami simgelenn yasaklanması, öbürlerinin serbest olması düşüncesine ise, her- halde, yalnız Islamcılar değıl, dünyanın bü- tün laiklikten yana güçleri, laiklik ilkesi ge- reği karşı çıkmak zorundadırlar. B İ T T İ İTALYA'BA KAMUSALALAN TARTIŞMALARI ' Dini cemaataidiyeti, kamuscd alamn kapmnda bırakdmalı K atolücliğin beşiği olan ve Papalık kurumunun büyük baskısını her an hisseden Itah/a'da da ilgınç gelişmeler oluyor. 2003'te Adelh Smith adlı bir İtalyan vatandaşın. çocuklannın eğitim gördüğü Antonio Silveri Di Ortena Ilkokulu'ndaki sınıflann duvarlannda çarmıha gerilmiş İsa figürlü haçlann kaldınlması talebiyle L'Aquila Mahkemesı'ne yaptığı başvuru kabul edildı ve u snuflardaki haçlann kaldınlması gerektiğ»''ne hükmedıldı. (Meral Tamer, Milliyet, 1 7.11.2003) Bu arada Italya'yı yakından tanıyan Nilgün Cerrahoğhı, bu ülkenin önde gelen ttalyan aydın ve politikacılannın görüşlerini şöyle açüdıyor: AB'nin laıruculanndan ve tarihı liderlerinden Antonio SpineDi: "Yüzyıllar içinde geiiştirilen bu yöntemin (laiktiğin) amaa inançlannı farkh dodarda yaşavan üısanlaria, farkh dinierden kişilerin yan yana yaşamalannı sağiav'an banşçı biriikteliktir. Laiklik, inançlan sulanthrma yöntemi değüdir. Laiklik inançlara iKşmez. Ama kamusal alanda inançlarmızuı parantez içine abnmasııu talep eder._ Öğrend/öğretim görevtisi olarak okula, doktor hemşire olarak hastahaneye, posta ntemuru olarak postahaneye, poiis memunı olarak karakoia, pariatnenter olarak pariamentoya adunmıa atarken dini cemaat vev^a kavim aidhetinizi kapııun dışında bırakmak zorundasınız. Tophımun özgürhığu adma idşiseJ özgüriüğünüzün bir parçasmdan vazgeçmek durumundasınız. Bu yerterin kapısına asdan bir ilangibidir laiklik. AvnavTi olan herkesin dinini ve özgürlülderini koruyan Uanm mesajı da şudur: Buraya bir cemaat üyesi olarak değil, bir birey olarak giriyorsunuz,'' AP Başkanı Renzo İmbeni. "Bir kamu görevi ve hatta yahuz kamu »örevi değil, kamusal durum söz konusu olduğunda, künsenin türban dayatmaya hakkı yok. Kadın evinde türban taksın, sokakta, alış\erişte taksın. Özel alan içinde' dilediği gibi yaşanıakta özgürdür. Ama Kamu alanında iaik kurallar geçerlidiıf (Nilgün Cerrahoğlu, Cumhuriyet gazetesi, 27/10/2003,25/10/2003). Yalnız Italya'da laildik kavramının tam karşıtı Papahk'ın egemen oldugunu, laiklik karşıtı davranışlara yaptınmda gevşek davranıldığını belirtmek de gerek. 7SVİÇRE VE BİR MAHKEME KARARI Okulda başını örtmekestetik değil, açıkbirdinselsimge K onu Isviçre'nin gündemine de, dün de AİHM dolayısıyla sözünü ettiğimiz, Dahlap adlı Müslüman kadın öğretmenin derslerde türban takmak istemesi, okul yönetiminin buna karşı çıkması üzerine, ferace giymesi ve başını ötmesinin dinsel simge olmadığını ileri sürerek Isviçre Federal Mahkemesı'ne başvurması üzerine patlak verdi. Okullar yansız olmalı Isviçre Yüksek Mahkemesi, talebi aşağıdaki gerekçe ile reddetti: 1 - Bayan öğretmenin estetik bır nedenle değil, aksine dinsel zorunJuk olduğu için böyle giyinmektedir. Bu tür bir giysi a kuvvetS bir dinsel simgedir." 2 - Isviçre .\nayasası okullarda dinsel yönden yansız (nötr) bir öğrenim yapılmasım emretmektedir. 3 - Mahkememiz karar aşamasında taraflann karşılıklı yararlannı inceden inceye karşılaştımuştır. Bu karşılaştırmayı yaparken, hanım öğretmenin dinsel inançlannın gereğüu yenne getirmeme veya işinden olma gibi ağır bir seçenekle karşı karşıya geldiğini göz önünde tutmuştur. Ancak öğretmenin okul otoritesini temsil etmekle yükümlü bir görevli olarak dinsel açıdan yansız öğrenimin sağlanmasına aktif katkıda bulunma zorunluluğu ağır basmışhr. Öğretmen kendı dinsel görüşünü sergilemekten kaçuımak zorundadır. 4 - Mahkememiz, idari merciin Müslüman hanım öğretmenin derslere îslami giysilerle (bol elbise/ferace ve türban) girmesinin yasaklanmasında "önemh' derecede kamu varart bulunduğu" yolundaki görüşünü onaylamaktadır. (ICaran nalkeden Varal F. Savaş, Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk, sayı 63, sayfa 47)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle