Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2004 ÇARŞAMBA
14 J\.UL-iX L J A V kultur@cumhuriyet.com.tr
AhmedArif in dergilerde kalmış şiirlerinin yer aldığı ikinci kitabı Everest Yayınlan'ndan çıktı
YurdumBenim ŞahdamanmMEHMETYALÇIN
Ahmed Arif, ozanlık imgesinin
görkemi oranında fazla şiir yayım-
lamış değil. Kendine saklamak için
bile olsa, gerçekten daha fazla yaz-
mamış olabilir mi, diye düşünüyo-
rum, çünkü oğlu FilintaOnaT ın be-
lirttiğine göre, o, "kendince yeter-
live gerekli bir süreşiirlerinizihnin-
de ve yüreğinde damıOr, sonra ka-
leme alırdL(._) Bunlardan diümiz-
de ve yüreğimizde yalnızca zanıan
zaman dost meclislerinde paylaşo-
ğı, çeşitti söyleşilerde okuduğu bazı
şiirleri kakk"
Filinta Önal, bu satırlan Ahmet
Arif'in (Hasretinden Prangalar Es-
kfttim'den sonra yayımlanan) ikin-
ci şiir kitabı Yurdum Benim Şahda-
manm'ın Sunuş'unda yazıyor.(*)
Burada konu etmek istediğım şu:
Ahmed Arif az şiir yayımlamış,
ama çok tanınmış bir ozanımızdır;
iki kitabında toplam yirmi beş şi-
ir! Oysa kimileri çok yazdığı için
tanınıyor, kimileri de çok yazmış
olmasına karşın yeterince tanuımı-
yor.
ftz yazan bir ozan
Ahmed Arif şiirinin özgül niteli-
ğini yaratan başhca nedeni, bu 'tu-
tumlu' davramşına mı bağlamalı,
yoksa (şiir dışı) kimi yan ölçülere
mi? Sözgelimi, onun yazdığı be-
tikler, toplumculukla ya da "Diyar-
tjakn-" bağlantılı kimliğinin çağ-
nştırdığı yandaş ya da karşıt önyar-
gılarla bilmeden, şiir dışı bir söy-
.hmed Arif'in
şiirleri, ezilmiş
bir halka
yaslanan, bu
yüzden kendisi
de son derece
hırpalanmış bir
insanın içten
gelen haykınşlan
gibi karşılanıyor.
Oysa, şiir
söylemi, çok
duyarlı bir
mantığın ürünü
gibi görünüyor.
lemtürüne indirgenebilir. Amaolay
kişisel duygu ve tepkilerden kaynak-
lanıyor olsaydı, Ahmed Arif'i bir
tür otomatik şiir makinesi sayabi-
lir, niçin daha çok şiir yazmadığı ko-
nusunda eleştirebilirdik... Gerçek-
ten de onun şiirleri, ilk okumada,
ezilmiş bir halka yaslanan, bu yüz-
den kendisi de son derece hırpa-
lanmış bir insanın içten gelen hay-
kınşlan gibi karşılanıyor Ama du-
rum öyle değil gibi: Siyasal çıkış-
lan ya da duygusal tepkileri onu şi-
ir yazmaya iten temel bir gerekçe
sayılsa da ortaya koyduğu şiir söy-
lemi, çok duyarlı bir mantığın ürü-
nü gibi görünüyor, üstüne üstüne git-
tikçe, çok iyi hesaplanmış oluşum-
lar içerdiğini ayırt ediyorsunuz.
Rastlantı bu ya ben de tzmir'de ya-
yımlanan şiir dergisi Dıze için bir-
kaç kısa yazıda "Ahmed Arif'in di-
zder"ini, yüzeysel de olsa incele-
meye başlamıştım (Bu yazılann il-
ki Ocak 2004'te çıktı, arkası da ge-
lecek).
Derken Cumhunyet'te, şimdi söz
konusu ettiğim ikinci kitabının ya-
yunlandığını öğrendim. NâzmıHik-
met gibi, Can Yücel gibi, birer si-
yasal kişilik olarak da toplumda
öne çıkmış ozanlann şiirini incele-
mekte yıllardır çok duraksadım.
Şllrin oluşma gizemi
Genel olarak ozanlann iyi ya da
kötü, az ya da çok şiir yazmalan-
nın nedenlerini, içinde bulundukla-
n tinsel ve toplumsal koşullarda
araştırmak, bir şiir kuramının arna-
cı dışmdadır. Asıl incelenmesi ge-
reken şey, şıirsel söylemin kendi-
sidir...
Ama hiç değilse, biraz mantık,
biraz da gözlem sonucu olarak de-
nilebilir kı, bir sanat yapıtı, çok du-
yariı bir i
i^em"in ürünü gibi görün-
düğünden, olabildığince daha çok
değil. daha az üretmeyi gerektırir.
Ama işin gerçeğinde, bir sanatın, sa-
natçı benliğindeki üretim süreci, bir
gizemdir; belkı de kendisi bile bu-
nu açıklamakta zorlanabilir. Sayın
Filinta Önal'ı, bu büyük ozanın ka-
lan şiirlerini de bizlere sunduğu ıçın
kutluyor ve kendisine içten teşek-
kür ediyorum.
80, yıl beste yarı$ması
Türksanat
müziğine
yeniyapıtlar
SAVAŞKÜRKLÜ
ADANA - Büyükşehir
Belediyesi'nin, Cumhuriyet'in
80. yılı dolayısıyla düzenlediği
'80. Yıl Türk Sanat Müziği
Beste Yanşması'nda birinci
olan 'Tutsam O tpek Ellerini'
adlı şarkının güftesini yazan
Cumali Karataş, "Türk sanat
müziğine bir eser daha
kazandırmanın mutiuluğunu
yaşıyorum. Bu birincilik,
tûm yapıtlanmın ödülüdûr.
Bugüne dek 70 şiirim
bestelendi, bunlardan 13'ü
TRT repertuvaruıda yer aldı.
Son olarak, 'Ben Bu Sevdanın
Yüzünden' adh acemkürdi
makamındaki güftem de
bestelenerek repertuvara
ahndı. Bundan böyle daha iyi
ürünler verme çabası içinde
olacağun" diyerek
mutiuluğunu dile getirdi.
Büyükşehir Belediyesi'nce,
Altınkoza Kültür ve Sanat
Etkinlikleri kapsamında,
Türk sanat müziğine nitelikli
yapıtlar kazandırmak,
bu dalda ürün veren şair, söz
yazan ve bestecileri
desteklemek amacıyla
düzenlenen yanşmada birinci
olmanın sevincini yaşayan
Karataş, Avni Anü'm önerisi,
şef besteci Suphi tdrisoğlu nun
desteğiyle başladığı müzik
çalışmalannı Divan Musiki
Derneği, Adana'nın Sesi
Musiki Derneği gibi çatılar
altmda sürdürdüğünü
söyledi ve sözlerini şöyle
tamamladı: "O anı ömrüm
boyunca unutamam. Artık
farklı şe>ler yapmak, çağdaş,
serbest şihierle de sesimi
duyurmak istiyorum."
Anımsanacağı gibi, '80. Yıl
Türk Sanat Müziği Beste
Yanşmasf nda güftesi Cumali
Karataş'a (Mersin), bestesi
MustafaCoşkun'a (Adana) ait
'Tutsam O lpek Ellerini' adlı
şarkı birinci olurken, güftesi
Cengizhan Altuntaş'ın
(Mersin), bestesi Edvan
KengU'in (Elazığ) olan
'Kuiaşan Saçlarda Mevsim
Sonbahar' adh şarkı ikinci,
güftesi ve bestesi Hasan
Soysal'a (Bursa) ait 'Fırtma
Sekleme Kalbimden' adlı şarkı
üçüncü olmuş, yanşmada
7 yapıta mansiyon, bir yapıta da
Adana Büyükşehir Belediyesi
Özel Ödülü verilmişti.
"evlet Tiyatrolan
3-8 Şubat tarihleri
arasında 6'sı çocuk
oyunu olmak üzere,
toplam 30 değişik oyun
sahneleyecek.
Bu yıl 90. yaşını
kutlayan îstanbul
Büyükşehir Belediyesi
Şehir Tiyatrolan
ise yanyıl tatiline
giren çocuklara
yönelik oyunlan
öne çıkanyor.
Devlet ve Şehir tiyatrolan büyüklere ve küçüklere oyunlar sunacak
Bayram şekeri niyetine tiyatro
KültürServisi-Tiyatrolar bayrama
bir başka hazırlandı bu yıl... 13 böl-
gedeki 25 yerleşik sahnesinde bayram
süresince merakhlannı nyatroyla bu-
luşturacak olan Devlet Tiyatrolan 3-
8 Şubat tarihleri arasında 6'sı çocuk
oyunu olmak üzere, toplam 30 deği-
şik oyun sahneleyecek. Bu yıl 90. yı-
lını kutlayan îstanbul Büyükşehir Be-
lediyesi Şehir Tiyatrolan ise yanyıl
tatiline giren çocuklara yönelik oyun-
lan öne çıkanyor.
Bayram haftasında Büyük Tiyat-
ro'da 'ŞeyhBedrettin'i, Küçük Tiyat-
ro'da 'Kurtuluştan Kuruluşa'yı, Al-
tındağ Tiyatrosu'nda 'Komşu Köyün
DeHsi'ni sahneleyecek olan Ankara
Devlet Tiyatrosu, Şinasi Sahnesi'nde
'Gorgon'un Armağanı'nı, Yeni Sah-
ne'de 'Demir'i, Oda Tiyatrosu'nda
'YmnibironbeşTreni'ni, îrfan Şahin-
baş Atölye Sahnesi'nde 'At' ve 'Pal-
yaço Prens' (ç.o) adlı oyunlan tiyat-
roseverlerle buluşturacak. îstanbul
Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesi'nde
'Müfettiş'. AKM Oda Tiyatrosu'nda
'GüneşÇocuklar', AKM AzizNesin
Sahnesi'nde 'Leenane'in GüzeUik
Krabçesi' ve AKM Büyük Salon'da
ise 'Efrasiyab'm Hikâyeleri' iztene-
bilecek.
Küçükleri sanatla
buluşturmak
Izmir Devlet Tiyatrosu Konak Sah-
nesi'nde 'Cesur Kadınlar', Karşıya-
ka Ragıp Haykır Sahnesi'nde 'Kal-
paklılar', Karşıyaka Oda Tiyatro-
su'nda 'LütfenKrnmlaEvtenir misi-
niz?' ile Konak Sahnesi'nde 'Bir Şef-
taUBin ŞeftaB' (ç.o) izleyicisi ile bu-
luşacak.
Bursa Devlet Tiyatrosu hafta boyun-
ca 'Orkestra' ve 'Küçük Sakar Ca-
dT (ç.o) adlı oyunlan Ahmet Vefık Pa-
şa Sahnesi'nde, 'PeynirliYumurta'yı
ise Oda Tivatrosu"nda sanatseverle-
rin beğenisine sunacak. Adana Dev-
let Tiyatrosu H.Ö. Sabancı K.M. Sah-
nesi'nde 'Üç Kadın'ı. Trabzon Dev-
let Tiyatrosu Atapark Haluk Ongan
Sahnesi'nde 'ÖyleBir Akdkfyi. Di-
yarbakır Devlet Tiyatrosu Orhan Ase-
na Sahnesi'nde 'BirKuşhıkVakti' ve
'YıMızaKralüe AkıBıSoyian'yı (ç.o)
sahnelerken Antalya Devlet Tiyatro-
su DT Sahnesi'nde 'DüdüklüdeKıy-
maüBamya'. Erzurum Devlet Tiyat-
rosu'nda 'Memurin Fasü\ Konya
Devlet Tiyatrosu'nda 'Yedekçf, Sıvas
Devlet Tiyatrosu Atatürk Kültür Mer-
kezi "nde 'KanhNigar', Van Devlet Ti-
yatrosu Kültür Merkezi Sahnesi'nde
'Bir Ceza Avukaüıun AıularT ve Ga-
ziantep Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde
'Miğfer' (ç.o) izlenebilecek.
Küçükleri sanatla buluşturmak, on-
lara tiyatro sevgisi vermek için 'gü-
zel bir firsat' olarak yorumladığı ya-
nyıl tatilinde çocuklara yönelik oyun-
lan sahnelemeye hazırlaruyor Şehir
Tiyatrolan. Heryaştançocuğundüş-
lerine, beğenilerine. ılgi alanlanna
seslenecek, onlara yeni ufuklar aça-
cak oyunlar sahnelemeyi amaçlayan
Şehir Tiyatrolan tatil süresince, 'Gü-
nesin Oğlu', 'tsh Sisü Pis Pushı', 'Kur-
şun Askerin ltanq", 'Karagözüm İki
GÖzüm', 'Bir Gece Masah', 'Alön
Küp' ve 'Don Kişot Petmen'e Kaı-y'
adlı oyunlarla cumartesı pazaı Jün-
leri saat 11 OO'de perdelerinı çocuk se-
yircileri için açacak. Şehir Tiyarrola-
n 'nda aynca bayram haftası Harbiye
Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 'Lü-
küs Ha\
>
af, Fatıh Reşat Nuri Sahne-
si'nde Sultan GeBn', Üsküdar Mü-
sahipzade Celal Sahnesi'nde 'Ben
Anadolu'. Kadıköy Haldun Taner
Sahnesi'nde 'Aş^ Memnu', Gazi-
osmanpaşa Sahnesi'nde 'OtheüV,
Ümraniye Sahnesi'nde 'SekizKadın'
ve Harbiye Cep Sahnesi'nde 'Ay!
Uyuyor muydun Affedersin?' adh
oyunlar izlenebilecek.
Sergide, sanatçının 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başında yaptığı 75 suluboyası bulunuyor
Hoca AliRıza'dan 100 yıl önce îstanbul
Sergi, yüzyıl öncesinin tstanbulu'nun insanları ve
mimarisi hakkında geniş bir bilgi veriyor.
KültürSenisi-Eczacıbaşı Sa-
nal Müzesi. ocak ayında Hoca
ABRıza'nın suluboya ve guaş ya-
pıtlanna ev sahipliği yapıyor.
1858 yıhnda Usküdar'da do-
ğan Hoca Ali Rıza, Rüştiye'de-
ki öğrenciliği sırasında Osman
NuriPaşa,Süleyman Sej'yid Bey
ve M. Kess'ten dersler alır. Sa-
natçı, 1884'te Harbıye'yi biti-
rerek bu okula resim öğretme-
ni olarak girer. Derslerde öğren-
cilerine dağıtmak üzere sayısız
taş baskı üreterek desen albüm-
leri hazırlar. Yaşadığı çağın üs-
tünde bir sanat anlayışına sahip
olan Hoca Ali Rıza, gerçekçi-
liğin en zengin temsilcilerin-
den bıri olarak tanınır.
Hoca Ali Rıza, îkinci Meşru-
tiyet'ten sonra kurulan Osman-
lı Ressamlar Cemiyeti'nde baş-
kanlıkdayaptı. Resimlerinde,
doğup büyüdüğü Üsküdar, Îstan-
bul ve çevresirdn sessiz köşele-
rini, kıyı kahvelerini, deniz kı-
yılannı ve güneşli kayalıklannı
resmeden Hoca Ali Rıza'nm su-
luboyalan, yxa y\\ öncesinin îs-
tanbul'unu, insanlan ve mima-
risi ile günümüze ulaştıran en
önemli görsel bellek kaynakla-
nmızdan sayıhyor.
Sergide, sanatçının 19. yüzyıl
sonu ile 20. yüzyıl başında ger-
çekleştirdiği 75 suluboya ve gu-
aş çalışmasına yer veriliyor.
Eczacıbaşı Sanal Müzesi yö-
neticisi ve serginin kuratörüHa-
şün Nur Gürel, Hoca Ali Rı-
za'nın çok özgün bir biçeme sa-
hip olduğunu ve sanatçının yal-
mzca geçmişte değil, günümüz-
de de pek çok ressamı etkiledi-
ğini söylüyor. Gürel, dünya ça-
pmda bir üstat olarak tanınan
Hoca Ali Rıza için açtıklan bu
ikinci serginin ardından. mayıs
ayında da sanatçının başyapıtla-
nna yervereceklerini, böylelik-
le müze içinde oldukça geniş
bir 'HocaABRızaBötümü'ne sa-
hip olacaklannı da belirtiyor.
(www.sanalmuze.org)
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇt
Kent Şairi Kiilebi
Çağdaş şiirimizi inceleyenler, Cahit Külebi'nin
şiirini çok sınırlayıcı bir tanımla "köy şiiri" olarak
anarlar.
"Çağdaş şiirimize köyü, köylüleri, köylü duyar-
lığını getiren..." (Mehmet Fuat).
"Cahit Külebi, kınn tek şairi." (Cemal Süreya).
Kemal Özer'in değerlendirmesi ise aynlır bu
genel yargılardan: "Dünyayı alabildiğine doğalbir
biçimde şiirsel olarak algılamanın ustası."
Külebi, "köy şairi" olarak tanımlanınca ister is-
temez öne çıkanlan, antolojilere seçilen şiirleri de
hep bu görüşü destekleyici ürünleri olmuştur.
Her şeyden önce bir şaire, sınırlayıcı tanımlar koy-
mak haksızlık oluyor. Ben Külebi'nin, köyden çok
kentin, çağdaş insanın şairi olduğunu düşünüyo-
rum.
Neye dayanarak mı?
Elbette şiirlerine...
Külebi'nin şiirleri okunduğunda öne çıkan özel-
lik köy ya da kent özelliğinden çok, Kemal özer'in
vurguladığı, "dünyayı alabildiğine doğal bir bi-
çimde şiirsel olarak algılamanın ustası" olması-
dır.
Çağdaş insanı, onun duyariıklannı anlatan birşa-
irdir Külebi. Bu insan köyde de yaşayabilir, kent-
te de. Bu özellik şiirlerinin belirieyici yanı değildir.
Büyük kentte doğup yetişmiş kent insanı için de
benzersiz önemdedir Külebi'nin şiiri. Çünkü, "dün-
yayı algılamak"t\r temel sorunu. Bunda da çok
başanlı olmuştur.
Külebi'nin şiir kökleri araştınlırken de halk şiiri
kaynağı öne çıkanlır. "Halk şiihmizden ve özellik-
le de türkülerimizden damıttığı, yalın, aydınlık, li-
rik, yer yer izlenimci öğeler taşıyan bir şiir." (Ata-
ol Behramoğlu)
Külebi'nin 1949'da yayımlanan ikinci kitabı Rüz-
gâr'da "Dostlar" başlıklı bir bölüm vardır. Bu bö-
lümde yer alan beş şiirden dördünün dikkatle
okunduklannda, onun şiir dünyasının kaynaklan-
nı gösterdikleri görülür: "Baki", "Karacaoğlan'a",
"Guillaume Apollinaire'e", "Nurullah Ataç'a".
Bu dört kişilik farklı şiir gelenek ve anlayışlan-
nın tipik temsilcileridir. Külebi'nin onlara şiir yaz-
ması şiir kaynaklan içinde onlan da gördüğünü gös-
terir. Dolayısıyla onun şiirine yalnızca halk şiiri kay-
naklı bir şiir olarak bakamayız. Karacaoğlan da
Apollinaire de eşit biçimde onun şiir kaynaklannı
oluşturur.
Bir şair, konuşulan her şeyin şiirini yazabilir"
der Külebi. Şiirde yapmaya çalıştığı da budur.
îstanbul'da bir sevdiğim vardı
Keçi yavrusuna benzer
dizeleri, bana Picasso'nun Keçi (1952) heykelini
anımsatır. Çerden çöpten yapılmıştır bu heykel. Ama
gebedir ve çok saglıklı görünür. Yaşam sevinci
ıtyandınrgörende. Keçi, inatçılığın, dirençliliğin, ay-
nı zamanda da sevimli, hoş olmanın simgesidir.
Çağdaş şiirimizde onca aşk şiiri yazılmışken han-
gi şair sevdiğim keçi yavrusuna benzetebilme im-
ge gücünü kendinde bulabilmiştir?
Picasso'nun Keçi'sı ne denli çağdaş biryapıt-
sa, Külebi'nin bu dizeleri de o denli çağdaştır.
Külebi'nin şiirini bu gözle okuyanlar, onda çağ-
daş şiirimizde benzeri görülmedik, bulunmaz gü-
zellikte dizelerle karşılaşacaklar, okuduklan şiirin
hayatı kavrayış gücüne hayran kalacaklardır.
Külebi gibi çok tanınan ve sevılen bir şair bile
basmakalıp yargılarla değeriendirilmişse, çağdaş
şiirimizin tamamının yeterince irdelendiği, anlaşıl-
dığı, eleştirildiği söylenebilir mi?
tfisekci:*/ superonline.com
Komşu Köyün Delisi' Almanya'da
• Kültür Servisi - 26 Şubat 2002'de prömiyeri
yapılan ve kapalı gişe oynayan Ankara
Devlet Tiyatrosu'nun ödüllü oyunu "Komşu
Köyün Delisi', 21 ve 22 Şubat tarihlerinde
Almanya'nın Nümberg kentinde sahnelenecek.
Üstün Dökmen'in yazdığı ve Ergün
Uçucu'nun yönettiği oyunda Ali Hürol.
Savaş Tamer, Hakan Çimenser, Bilal Gürdere,
Nusret Şenay, Sinan Pekinton, Ahmet
Türkoğlu, Tuncer Yığcı, Şemsettin Zvrhh.
Levent Şenbay, Ercan Eker, Pervin Ünalp,
Meltem Eserol, Ekin Turan, Zeynep A>iek
ve Refika Özbayer rol ahyor.
K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I