17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
a OCAK 2004 ÇARŞAMBA CUMliUPtYcF SAYFA 17 Vergi yüzsüzleri borçlannı ödememiş. Odemeye yüzleri obnadtğtndandv! Bekfronlc posta: denizsomecumhimyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Tayyip'in duble yollan kof çıkmış... "Yottar vaat etmekle asınmaz!" Dert Mustafa Yavuz: "Kar Istanbul'u esir alınca Istanbul Valisi basın toplantısı düzenleyip hemen bir suçlu arandığını söyledi ve bundan dert yandı. Japonya'da Kobe depreminden hemen sonra çalışmalara başlayan fakat söz verdiği sürede çalışmalan tamamlayamayan yetkili harakiri yapmışt. Biz kimseden harakiri yapmasını beklemiyoruz ama dert yanacaklanna istifa edebilirier!" Garanti Ahmet Mete Apak: "Kurban Bayramı'nı 9 gün tatil ilan etmeyen AKP hükümeti önümüzdeki yerel seçimleri kazanmayı garantilemiş olmalı!" Emanet Akif Kökçe: "Ülkede çalışandan fazla işsiz olduğuna göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yanına bir de Çalışamıyoruz ve Sosyal Güvenliğimiz Allah'a Emanet Bakanlığı kurulsun." K ürdistan Yurtseverter Birliği'nin eski yöne- ticisi ve Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin dı- şişleri sözcüsü Behram Salih'in "Türkiye içişlerimize karışmasın" demesinden ve Türkiye'yi yönetenlerin de susup kalmasından son- ra yeni birgelişmedahayaşanıyor. Behram Salih, kı- sa adı WINEP olan "VVashington Institute for Near East Policy"nin yemekli toplantısına onur konuğu olarak katılıyor; Recep Tayyip Erdoğan'ın, eşi "Emina'nım"la Beyaz Saray'a başörtüsü götürme- sinden önce Amerika'da Amerikalılara "Kürdistan"ı anlatıyor. Ankara'daki dostlardan Mustafa Yıldınm da bi- ze VVINEP'i anlatıyor: "VVINEP, Israil'in ve ABD'nin Ortadoğu girişimleri- ne siyasal ve düşünsel taban oluşturmak üzere ku- ruldu. Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri bu örgütü sık sık ziyaret ediyor. VVINEP'in bir ayağı istanbul'dan eksik olmuyor. VVINEP VVINEP her yıl VVashington'da Turgut Özal'ı anıyor ve onun Ortadoğu'da uyguladığı 'aktif' politikayı yad ediyor. VVINEP direktörü A. Makovsky, ABD ordusunun Ortadoğu eylemlerinde danışmanlık görevi yapmış- tır. Bu kuruluşun etkin isimlerinden biri de Henry Barkey'dir. Bir istihbarat görevlisi ve Kürt araştırma- cısı olan Barkey, Abdullah Öcalan'la görüşmek için Italya'ya kadar gitmişti. istanbullu Musevi bir aileden gelen Barkey evin- de siyasal yaşamımızın hızla liberalleşip Islamcıla- şan siyasetçilerini konuk etmiş, ABD Deniz Kuvvet- leri Kulübü'nde düzenlediği yemekte, ABD'deki Nur- culuk uzmanlannı ağırlamıştı. 2003 yılında VVINEP Türkiye Araştırmaları Bölü- mü'nün danışmanlığa ABD'nin eski Ankara Büyükel- çisi Mark Parris getirildi. Parris, Merve Kavakçı'nın sıkmabaş operasyonu sırasında etkin çalışmalar yapmış; Diyarbakır'da bağımsız irtibat bürosu açmak istemişti. VVINEP'in 2001 yılından 2004 yılına kadar uzanan çalışmalanndaTürkiye'den subayların, güvenlik uz- manlarının, öğretim üyelerinin yer aldığını da unut- mamak gerekir. Türkiye'deki kimi örgütlerin Istanbul'da düzenle- nen konferanslarına VVINEP direktörleri ve uzman- ları da katılmışlar ve Israil-ABD'nin Ortadoğu siya- setlerine destek olmanın erdemini anlatmışlardır. Kürdistan'ın da kurulmasıyla birlikte Doğu Akde- niz'in güvenliğinin tamamlanmasına az kalmıştır. Tek eksik, Doğu Akdeniz'in her yanına egemen Kıbns'ın denetim altına girmesidir. Onada az kalmış- tır. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir: Türkiye fe- deratif toplumu, sonra ver elini Hazar!" SESSÎZ SEDASIZ (!) BttZ /H/LLE7? SS4G&T AİFD'den EFPIA'ya ilaç jurnali istanbul Büyükada'dan eczacı Av- ni Kurtuldu'ya kulak veriyoruz: Türkiye'de bulunanyabancı ilaçfir- malannın oluşturduğu Araştırmacı İlaç Firmalan Demeği (AIFD), mensubu ol- duğu Avrupa ilaç Endüstrisi Bırlikleri Federasyonu'na (EFPIA) verdiği 84 maddelik bir dilekçe ile Türkiye'yi ih- bar ediyor. AB'deki ilaç endüstrisini temsil e- den EFPIA da bu 84 maddelik mani- festoya dayanarak Türkiye'yi Avrupa Komisyonu Ticaret Engelleri Tüzüğü Servisi'ne şikâyet ediyor. 84 madde- lik şikâyet mektubunun ekseninde, ül- kemize sağlık harcamalannda çok bü- yük tasarruflar sağlayan ucuz eşdeğer yani jenerik ilaç üretiminin 'veri koru- ma' yasası ile bitirilmesi yatmakta ve Türkiye' de yasal olarak üretilen jene- rik ilaçlar bilim hırsızlığı ürünü gibi gösterilmektedir. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın ucuz eşde- ğer ilaca yönelmesiyle gelir kaybına uğrayan yabancı ilaç ı firmalan 1995 yılında imzala- nan Gümrük Birliği anlaşmasıy- la elde ettikleri 'veri imtiyazı' kozlarını gündeme getinmişlerdir. Eğer Türkiye anlaşma çerçevesinde geçiş dönemi hakkını kullanamaz ve 'veri imtiyazı'nı uygulamaya geçerse 6 yıl içinde dev- letin ilaç harcaması 2 milyar dolar ar- tacak, ulusal ilaç sanayii ise 660 mil- yon dolar kayba uğrayacaktır. Süreçte ise yerli ilaç sanayii yok ola- cak, Türkiye ilaçta dışa bağımlı hale gelecektir." Yüksek Yerilim Harb Eskiden "aşk bir sudur" derdik... Şimdi aşklar sulu! erdincutku"' yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Yörük'ün projeleri tstanbul'un kar altuvda kaldı- ğı günün sabahı biz de Yö- rük"teydik... Koca metropolümüzün "kent knltüründen yoksun"lann elin- de kışa nasıl yenik düştüğünü te- levizyonda izledikten sonra, bu küçük köyümüzde "kent kültü- riinü sûrdûren"lerle buluşmak yüreklerimize su serpti.. Tarihi Kentier Birnğî'nin (TKB) 22-24 Ocak 2004 günle- rindeki Safranbolu buluşmasın- daydık...-Muhtar tbrahim Sa- n'nın otomobiliyle güneşin ilk ışıklannda vardıgımızda, Birsen ve KadirGümüş köy mey danın- dakı*Yörük SofrasTnda sobayı çoktan yakmışlard]... "Mübeccd Ana rı nın görmüş Özellikle "Koruma KuruhT deneyimi olanlar bilirler... Tari- hi dokuda "projeleri'' olup da ki- mi "ilgüi kj^kri" ağırlamak iste- yenler, genellikle "eskrvi yok e- den yapdaşma" niyetlerinı kabul ettirebilmek için bunu yaparlar... Yörük'teki eşsiz kahvaltuun ve içten konserin ardından "des- teğünizm" istendiği proje ise köydeki hemen tüm eski yapıla- nn "yualmadan korunmalannr hedeflemesinin yanı sıra. kimi "yeni" inşaedilmiş ya da "bozul- muş" olanlann da "cephderini tarihi çevreyeıryarlamayT öngö- rüyor... Yani, "imar rantmT değil, "uygarhk defeıierini" gözeti- vor... KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak <ı turk.net ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci * mynet.com Köyün tüm evleri "tarihi künKkleriyle" yaşayacak. geçınniş ellerinden "yörük göz- temesinin" her türlûsünü yiye- rek; balın, reçelin ve pekmezin en "yörüğünden" tadıp, peşin- den ceviz ve peynir eşliğinde çaylanmızı içerek; tadma doyum olmaz bir "kahvaMnnn" konuk- lan olduk... Anadohı kültürlerine sevdalı yazanmız Zeynep Oral, bu muh- teşem ziyafet karşısmda duygu- lanm anlatırken özetle dedi ki; "Yaşama sanaüve uygarhğın eş- değer olduğunu Yörük'ün eşsiz mimarisi ile bu sofra yeterince kanıttayor-." Bursanın yüzakı merkez be- lediyesi ve TKB üyesi Osman- gazi'nin mimar Başkanvekili Defhe Benol Acar da her şeyden "tadnnhk" alarak keyfini çıkar- dığı kahvaltı için dedi ki; "Bu özen ve lezzet de insana sa> gının sonucu; Opkı eski e\1erdeki insa- na sav gıh mekânlar gibu." Derken, Gümüş ailesinin *u- di" oğlu Engin'e duygulu "mey- haneşarküanj la" eşlik eden ba- basından bulbuller gibi bir "sa- bah konseri" dinledik... Ardın- dan Yörüklümimar MuhskıMa- den, koca bir klasörde dededıği "Yörük Köyü Sağlıklaştırma Projekri"nianlatmayabaşladı... Yörüklü Emniyet Müdürü Feh- mi Oztunç da köyünün özgün mimari kimliğinin bu projelerle "emniyete" alınacağı için çok mutluydu... Rant yerine uygariık Peki, bu büyük a izzet ve ik- ram" acaba nedendi?.. Zonguldak Karaelmas Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi Dekanı. Yrd. Doç. Dr. Aysun Ozköse'nin imzasını taşıyan pro- jenin henüz "Koruma Kurulu onayma'1 sunulmuş olması bile "Yörûklüleri'' mutlu etmeye ye- tiyor... Diyorlar kı: "Birim köy mezarhğurazda sit olarak tescfl- IL. Artık kimse dokunamaz_." 'Yörûldere' çağrı Projeyi uygulayabilmek için "sponsor" ya da herhangi bir "parasalkaynak" bulunmasıdu- rumunda, rölöve ve restorasyon çizimleri tamamlanmış "136 bi- na" ile tüm eski sokaklar "gele- nekse)özeffikkmie'' bakuna ah- nıp güvenceye kavuşacak... Böy- lece, yaklaşık "1 milyon dolar" olarak hesaplanan bir giderle, Yörük köyünün "tarihselpeyza- jı" eksiksiz olarak geleceğe de taşınacak... tşte bu müthiş heyecanı da "kudayarak" Yörük'ten aynldı- ğımızda, Istanburdakı örneğin "siyaset, medya ve eğknce dün- \3Sinin" gözdesi olan Beykoz'da- ki "orman yağmacısr konaklar- dan sadece birınin "1 milyon do- lar" olduğunu düşündüm... Ve bu yazıda parasal durumu uygun "tüın Yörüktere" seslen- meye karar verdim; "Yörûk'ü koruma projesine öncelikle siz- kr aranızdaki bir kampanya ile destek verin... Tûrkiye'ye örnek olan köyünüzü yaşatarak. kültü- rel güzelHğinizi kcndiıüz anıdaş- nnn™" Oekinciıy cumhuriyetcom.tr HARBİ SEMtH POROY semihporoy^ yahoo.com o ) 0 o o o o o o o s. o o 0 o °c o o o o i o o o ° o o a o ° o o o ° o o o a ° ° o o O O o o o f o o o o a o o o o o ° o o ı" ° O / / * \ o V • ) 7 • \ J • \o / V 1 a V° \ . <* ö 0 • \ o O o o a N c ö ' k ^ o o o O ( sV- e (3 o o ° ° > û o o o o 0 o o o o o a o o o o o o o o o o o a o o a o wm ^t ^— a 0 o o o o o C o O O â o O o > o o °û o o û o a a 5 O- O o c o o o ö o HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BÎLG "VERGİ BARISI" YASASINA RASMEN VER6Î KAÇA&I ARTT/ORMUS BU DA YASAYI HAZIRLAYANLARIN 'BARIŞ &0VERCÎNİ" HERHALDEl '\ 1 I T 1 I I i I I I 1 i ! I I I [ 1 I I I I TARİHTE BUGUN MLMTAZ ARIKAN 28 Ocak icwtt.miuntaz-aTikan.com APOLLO KAZASff. 1367'DS gUGUN, 8İRLSÇİK AMEKİKA'NIN CAPe K£NNEPY UZAY ÜSSÜNDE APOLLO AKACI YANDI, İÇİNDEKİ ASTHONOTLAR ÖLPİJ. *GEMlNt*t>EN SONKAKİ YEUİ UZAY PRO6ÜA MIN/N İLK UÇUŞUNA HAZlflLANMAlCrA OLAN *APOLLO 1%AMf[>£N AL£yL£R 'ÇİN_ DB KALMtŞTI.' BAÇTA OENEYİMLİ KOMU- TAN BPU/AgP WHirE*h Û V/86/L (SJB/SS-OM VE fiO6£/? DAHA YAU6ININ İLK SANIYELERİ İÇİN- DE ÖLMÜŞTÜ. K££lN NEOENİ AMLA- llAMAMAItLA BİGLİIZre, K42ANIN LEKTeilC KONT74&INDAN ÇIO76I SANIL- MAfCTAP/l?. OO \Mufc, azayda ilk şjunjyen Amer-jka/ı 'dır. PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Futbolcular, Koıministler, Popstarlar Pazar akşamı Inönü Stadyumu'nda Beşiktaş- Samsunspor arasında oynanan maç, yalnızca Be- şiktaş ve Beşiktaşlılar adına değil, Türk futbolu adına da bir kâbustu. Peşin söyleyeyim, beni ne oynanan futbolun kalitesi ne de karşılaşmanın so- nucu ilgilendiriyor. Türkiye liglerinde ilk kez görü- len, birtakımın oyuncularından beşinin hakemta- rafından oyundan atılıp kurallar gereği oyunun bi- tirilmesi "olayı" üzerine de bir şeyler yazacak de- ğilim. Beni bunlardan daha çok, televizyon ekranın- da bu karşılaşmayı izlerken tanık olduğum "etik dışı" davranışlar ilgilendiriyor, ortada yüksek pa- ralar da dönse, büyük kazançlar, önemli çıkairiar da söz konusu olsa, sonuçta bir spor karşılaşma- sı yapmak üzere sahaya çıkan futbolculann bir- birlerine, kendi meslektaşlanna karşı düşmanca davranışlan düşündürüyor. örneğin, Beşiktaş'ın Brezilyalı oyuncusu Zago, futboldaki "savunma" kavramından mücadele ettiği karşı takım oyuncu- sunu ne pahasına olursa olsun "safdışı" etmeyi anlıyor. Rakibi, ama aynı zamanda da meslekta- şı olan oyunculann ayaklanna, bacaklannatekme- ler savuruyor. Bir tekmesi karşı takım oyuncusu- nun baldınnda kramponunun izlerini bırakıyor. Bu- nu, yaptığı hareketin kas kopmalanna yol açabi- leceğini, tekmesinin o futboicunun spor yaşamı- nın sonu olabileceğini bilerek yapıyor. Bunu bil- memesi olası değil, çünkü kendisi yıllann profes- yonel futbolcusu. Hakem haklı bir kararla Zago'yu oyundan atıyor. Beşıktaşlı yandaşlar çılgına dönüyorlar. Zago'yu, "Sen bizim her şeyimizsin!" diye bağırarak alkışlı- yorlar. 0 da bu alkışlara alkışla yanıt veriyor. Brezil- yalı futbolcu, yalnızca bir ömek bu kâbus akşamın- dan. Onu başka oyuncular izlıyor, hatta bunlardan biri, llhan Mansız hakemin yanına gidiyor, forma- sını çıkanp "Beni de at!" diyor. Hakem atmayınca, o da ne yapıp edip birkaç dakıka sonra kendinı at- tırmayı başarıyor. öbür oyunculara olduğu gibi Be- şiktaşlı yandaşlar ona da "Sen bizım her şeyimiz- sin!" diye bağınyorlar, alkış tutuyorlar. 0 da kendi- sini alkışlayanlan alkışlıyor. Diyelim, bu futbolcular genç insanlar ve bir ne- denle gözleri dönmüş, yandaşlar da çıldırmışlar. Ya o 100 yıllık takımın teknik adamlan, yöneticile- n? Hiçbir şey yapmıyorlar. Put gibi durup futbol- cularının sergiledikleri ne akla, ne mantığa ne de sporculuk ahlakına sığan davranışlannı izliyorlar. Bu kesinlikle bir "Beşiktaş" olayı değil, tümü bu kadar çarpıcı olmasa bile hemen her lig maçında insan bu tür görüntülerle karşılaşıyor. Bir futbol- sever olarak o futbolcular, o teknik adamlar, o yö- neticiler, hele ertesi gün sanki bambaşka bir kar- şılaşma izlemişler de o karşılaşmayı yorumluyor- lar gibi gerçekleri tersyüz eden spor yazartan adı- na üzülüyorum, daha da ötesi, onlar adına utanı- yorum, futboldan soğuyorum. • • • Duymuşsunuzdur, AKP hükümeti büyük kent- lerin merkezlerindeki kimi okullan otel işletmeci- lerine, alışveriş merkezi girişimcilerine satmak is- tiyor. Cumhuriyet Halk Partisi de bu okullann sa- tışını olanaklı kılan yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik buna çok içerlemiş. Antalya'da düzenlenen bir sem- pozyumda bu yasaya, dolayısıyla da okullann sa- tışına karşı çıkanlara veryansın etmiş, "Okul satı- şına karşı çıkanlar komünisttir" demiş. Galatasaray Lisesi'nin, Istanbul Lisesi'nin ve bunlar gibi daha birçok okulun o güzelim tarihi bi- nalannın özel sektöre peşkeş çekilmesine kapita- listler karşı çıkacak değiller ya, doğal ki bu ülke- nin yurtseverteri, sosyalistleri, komünistleri karşı çıkacaklar. Sayın Bakan kırk yılda doğru bir söz etmiş, kendisini kutluyorum. • • • Gözümüz aydın, bu hafta sonu insanlanmtzın en akla geldikleri gibi en akla gelmediklerini de ek- ran başına tutsak ettiği anlaşılan o "Popstar" tra- ji-komikliği sona eriyor. Artık kim olacaksa, çiçe- ği burnundaki o "popsfar"ımıza "aferin", kendin- den başka herkesi ve her şeyi merak eden halkı- mıza "gözünüz aydın", ülkemize de "geçm/ş ol- sun" diyorum. (e-posta: dkavukcuoglu (Faks:0212-234 68 73) < superonline.com) B U L M A C A SEDATYAŞAYAy 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAISSAĞA: 1/ Aydın'ın Didim ilçesi- ninünlüplajı. 2/Küçüktek- ne kaptanı... Haldun Ta- ner'in, Türk edebiyatında 6 futbolu konu alan en güzel yazılardan biri olan ünlü öyküsü. 3/ln- d Aral'ın bir roma- nı... Zonguldak yö- resine özgü bir halk 2 oyunu. 4/Öğe...Ka- 3 bul ermeyerek geri çevirme. 5/ Kadın hapishanesi. 6/ Bir 6 nota... Yunan rakı- 7 sı... Vilayet. 7/Algı- 8 lanan nesnelerin te- 9 mel niteliği... Kerestelik bir ağaç cinsı. 8/ Tarih öncesi dönemlerde İran'da ve Hindistan'ın kuze- yinde yaşamış bir halk. 9/ Hayvanlan çayıra bağ- lamaya yarayan kalın ip... Bir şeyi yapıp yapma- maya karar verme gücü. YUKARTOAN AŞAĞrYA: 1/Yalova iline bağlı, kaplıcasıyla da tanınmış bir ilçe. 2/LucBesson'unbir filmi... Paylama. 3/Yur- dumuzun denizlerinde de yaşayan bir balık... Kü- çük su kanalı. 4/ Sahip... Genel. 5/ Hastalığı teş- hise yarayan belirti. Adlan sıfat yapan bir yapım eki. 6/ Şamanizmin din adamlarına verilen ad... Ankarakeçisinin kılı. 7/Özsu... Silifke ilçesinde antik bir kent. 8/ Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülenparlaklık. 9/Büyük bakraç... Tav- lada "üç'" sayısı. > ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle