14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne PB 13 Sinop PB 13 Samsun PB 12 Adana B 16 Kocaelı PB 14 Trabzon Çanakkale PB 12 Gıresun Izmır PB 16 Ankara Manısa PB 13 Eskişehır Aydın PB 14 Konya Denızli PB 13 Sıvas 1 Zonguldak PB 11 Antalya PB 16 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkân Van B B B B B S S 17 10 9 7 7 1 2 Yurtta yağış bek- lenmıyor. Yurdun ku- zey ve batı kesımlen Oslo parçalı bulutlu, diğer Helsınkı DIS MERKEZLER PB -4 Berlin PB -3 Budapeşte ~B 3 PB 8K 2 Madnd Y 10 Viyana mara ile yurdun ıç ve . — — — —, , doğu kesımlerınde Amsterdam Y 9 Belgrad sabah saatlerınde Brüksel Y 8 Sofya yeryersısgorulecek Pans Y 9 Roma B 1 Y 11 Hava sıcaklığı tüm Bonn K 5 Atına Y 15 yurtta bıraz artacak. Münih K 3 Zurıh K 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre K Y PB PB PB PB B B U 11 -12 12 7 5 -7 18 A 14 Parçaiı bulutlu S.sı > Çak Dult>:lu ı YağmLrtu ka- > Gok gurultulu Adalet Komisyonu Basın özgürlüğüne AKP darbesi HAKANDtRtK IZMIR - Büyûk tartışmalarla kaldınlan Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8. maddesi, AKP'nin hazır- ladığı Türk Ceza Kanunu Tasan- sı'yla daha da ağırlaştınlarak ye- niden geliyor. Tasannın 295. mad- desiyle, basın özgürlüğünü orta- dan kaldıracağı belirtilen "Kanu- nun suç saydığı bir yayını her- hangi bir iletişim aracı iie nak- leden, asıl yayını yapan gibi ce- zalandınlır. İçeriğin onaylan- maması, nakledeni sorumluluk- tan kurtarmaz" düzenlemesi ge- tınliyor. AKP'nin TCK Tasansı, TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşül- meye devam ediyor. Başta kadın- lara yönelik ayrımcı uygulamalar- la kamuoyunun gündemine yerle- şen tasannın, ilerleyen günlerde komisyon tarafindan değerlendiri- lecek maddelerinin, basın özgür- lüğüne darbe vuracak düzenleme- ler içerdiği belirtiliyor. Tasannın 295. maddesi şu düzenlemeyi ön- görüyor: Tasannın tamamını inceleyen tzmir Barosu TCK Komisyonu, raporunda düzenlemeyle ilgili, "Tasannın 295. maddesi basın özgürlüğüne aykın bir durum yaratabileceğinden bu madde- nin tanıamının kaldınlması gö- rüşündeyiz" ifadesini kullandı. Komisyonda yer alan avukatlar- dan Meral Kula, 295. maddenin, kaldınlan Terörle Mücadele Ya- sası'run 8. maddesi yerine konul- muş bir düzenleme olduğunu söyledi. Kula, "Üstelik ondan çok daha ağır bir düzenleme. Basın özgürlüğünü neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor" diye konuştu. Cumhuriyet Okuluyolda • Baştarafı 1. Sayfada alacaklannı söyledi. "Cumhuriyet Projesi" kapsamın- da çağdaş gençler yetiştirmeyi hedef- leyen THK Genel Başkanı Arslan, ku- rumun yeni vizyonunu anlatmak için bir grup gazeteciyle bir sohbet toplan- tısı düzenledi. Tümgeneral Arslan, ka- muoyunda THK ile ilgili olarak "yal- nızca kurban derisi, fıtre, zekât top- layan kurum" görüntüsü oluştuğunu ve amaçlannın bunu değiştırmek oldu- ğunu anlattı. Ilköğretim, lise ve üniversite genç- liğini hedef kitle olarak seçtiklerini be- lirten Arslan, "Her yaz düzenleyece- ğimiz yaz kamplarıyla havacılığı gençlere sevdirmeyi hedefliyoruz. Atatürk'ün daha kılık kıyafet. alfa- be gibi devrimlere başlamadan ön- ce THK'yi kurması havacüığa ver- diği önemin göstergesiydi. Sonra yıl- lar içinde Türk Hava Kurumu çeşit- li sebeplerden dolayı eski imajını kaybetti. Bunu yeniden yeşertmek istiyoruz. Bu yılki hedefimiz ise 20 bin genç" dıye konuştu. Tümgeneral Arslan. gençlere yöne- lik bir projenin Kuran kurslanna alter- natif birproje olup olmadığı sorusunu ise yamtsız bıraktı. Kurumun son yıllarda kurban derile- rini toplamadığını da vurgulayan Ars- lan, "Yaklaşık 100 trilyon liralık bir gelir kaynağı. Ne yazık ki bir önceki yıl 20, geçen yıl ise 12 trilyon lirasını THK toplayabildi" dedi. Gerginliği arttırıyorlar • Baştarafı 1. Sayfada çeşitli ülkelerde yapılan eylemleri kı- nayarak hükümetin önerilerinin pro- testo edilmesınin sadece gerginliği, yanlış anlamalan ve öfkeyi daha da arttırmaya yarayacağını söyledi. Sarkozy, "Diyalog, uzlaşma ve karşılıklı saygı yolu ile bu cum- huriyette herkes kendine bir yer bulabilir" dedı. îıııaııüar isbasında• Baştarafı 1. Sayfada Genel Müdür Yardımcısı Tuna Atalay, APK uzmanı yapıhrken yerine AKP Ağ- n mületvekili adayı Idris Yekeler getirildi. Araştırmanın en dikkat çekici bölümü ise kurumda önemli görevlere getirilen isünlerin ılahiyat fakültesi mezunu olmalan. Araştır- maya göre Ilahiyat fakülte- si mezunu isimler ve getiril- dikleri görevler şöyle: İmambey Erten genel müdür yardımcılığına, Lütfü Öztürk eğitim daire başkanhğına. Murat Şanlı Ankara Atatürk Çocuk Yu- vası Müdür Yardımcılı- ğı'na, Emin Tantürk An- kara Sincan Çocuk Yuvası Müdürlüğü'ne, Şaban Kander Bursa tl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne, Mustafa Korkmaz Konya Çocuk Yuvası Müdürlü- ğü'ne. Hasan Onat Konya Çocuk Yuvası Müdür Yar- dımcılığı'na, Mehmet Süt- çü Konya Erkek Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü'ne, Mehmet Bayram Konya Erkek Yetiştirme Yurdu Müdür Yardımcılığına. Mustafa Diri Konya Reha- bilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğü'ne ge- tirildi. İştah kabartıyor Araştırmada daha önce kurumda idarecilik göre- vinde bulunmayan Emin Türker'in Ankara Saray Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü'ne. Yıldınm Tektaşın da An- kara II Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne atandığı bil- dirildi. Araştırma sonuçla- nnı değerlendiren SES Ge- nel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, özellıkle 0-6,7-12 yaş çocuk yuvalan ile 13- 18 yaş yetiştirme yurtlann- da binlerce gencin banndı- ğına işaret etti. Tombul, "Bu durum si- yasi çalışma için uygun ortanı yaratfığından, tüm hükümetlerin iştahını ka- bartıp. kadrolaşma isteği- ni arttırmaktadır. 1989- 1991 yıllarında Melih Gökçek'in genel müdür- lüğü döneminden başla- yıp, sadece REFAHYOL döneminde kurumun 9 bin 500 çalışanının yakla- şık 2 bininin sürgün edil- mesiyle devam eden tah- ribat AKP hükümeti dö- neminde de sürmektedir" dedi. Tombul, SES'in SHÇEK'te yetkili sendika olduğunu. genel müdürlük ile sendika arasında yapılan toplantıda "Çaüşanlar is- tekleri dışında tayin edile- mez, görevlerinden alına- maz" denilmesine karşın bu karara genel müdürlük tarafindan uyulmadığını sövledı. CHP'den 1 mflyon mektup H Baştarafı 1. Sayfada lacak yerel seçimlere yönelik çalış- malannı hızla sürdürüyor. CHP Gençlik Kollan ülke çapında ilk kez oy kullanacak yaklaşık 1 mil- yon gence ilçe örgütleri aracılığıy- İa mektup gönderdi. "Sevgili ar- kadaşım" diye başlayan mektup- ta, özetle şu görüşlere yer verildi: "Ülkemiz krizlerle dolu bir yı- lı geride bırakıyor. Geçen yıl iş- sizlik, sosyal güvenlik, ekonomik yetersizlik gibi birçok konuda ilerleme kaydedilemediği gibi çağdaş medeniyet hedefinden daha da uzaklaşümıştır. Cumhu- riyetimizin kurucusu Mustafa Yorgo Papandreu: BatıTrakya'da ayrımcılıkyapıldı Dış Haberler Servisi - Yuna- nistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa- pandreu. Batı Trakya Türklerine karşı aynmcılık yapıldığı söyledi. Bu yönde görüş bildiren ilk Yu- nanlı polıtikacı olan Papandreu, Türkçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulacağını da söyledi. Papandreu, 7 Mart seçimleri için Batı Trakya'dan başlattığı kampanyası çerçevesinde Gü- mülcine'de gençlerle yaptığı top- lantıda. Batı Trakya Türk azınlı- ğının haklannın ihlal edildiğini söyledi. Yorgo Papandreu "Azınlık geç- mişte mazlum hale düşmüştü. Aynı şey Balkanlar'daki tüm azınlıklar için geçerliydi. Bir azınlığın sınır bölgesinde bu- lunmasının tehlike arz edebile- ceği duygusu vardı. Bunun so- nucu azınlık tecrit ediliyordu" dedi. Bu arada Papandreu'nun Tür- kiye'ye silahsızlanmayı önerece- ğıni açıklaması Atina'da büyük yankı uyandırdı. Kemal Atatürk ülkemize yapıla- bilecek iç ve dış saldırıları önce- den görmüş ve devrimlerini biz gençlere emanet etmiştir. 28 Mart 2004'te gerçekleşecek yerel seçimler Türkiye'nin yeniden canlanması ve hak ettiği nokta- ya gelmesi için çok önemli bir fır- sattır" denildi. CHP mektuplara aynca Atatürk'ün Bursa Nutku'nu da ekledi. Büyük Önder Atatürk, Bursa Nutku'nda gençlere şöyle sesleniyor: "Türk genci, devrimlerin ve re- jimin sahibi ve bekçisidir. Bunla- rın lüzumuna, doğruluğuna her- kesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunla- rı zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hare- ket duydu mu, bu memleketin po- lisi vardır, jandarması vardır. or- dusu vardır, adliyesi vardır de- meyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve si- lahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp. suçlu diye onu yakalaya- caktır. Genç, 'Polis henüz devnm ve Cumhuriyetin polisi değildir' di- ye düşünecek, fakat asla yalvar- mayacaktır. Mahkeme onu mah- kûm edecektir. Yine düşünecek: Demek adliyeyi de ıslah etmek, re- jime göre düzenlemek lazım!' Onu hapse atacaklar. Kanun yolun- dan itirazlannı yapmakla be- raber; bana, tsmet Paşa'ya, Mec- lis'e telgraflar yağdınp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını is- temeyecek. Diyecek ki: Ben inan ve kanaatimin icabmı yaptım. Mü- dahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazıfemdir!' tşte benim an- ladığım Türk genci ve Türk genç- liği!" • Şanlıurfanın Viranşehir ilçesine bağlı Kavurga Kövü'nden CSl "Taşımah Eğitim" kapsamında ilçedeki Bahçelievler llköğre- tim Okulu'na öğrenci taşıyan minibüs. yolda çanıura saplan- dı. Araçta bulunan 25 öğrenci, yaklaşık bir saat süren uğraştan sonra minibüsü çamurdan kurtar- dı. Öğrenciler, "Biz mi onları taşıyoruz, onlar mı bizi belli değil" diye konuştular. (Fotoğraf: AA) Fırat'tan Tolon'a sert yanıt .\NKARA (Cumhuriyet Büro) - AKP Genel BaşkanYardımcısı Den- gir Mir Mehmet Fırat, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit To- lon'un Kıbns'a ilişkin sözlerini ya- nıtlarken Kıbns'ta "ver kurtul"cu olmadıklannı söyledi. Fırat, "Çö- zümsüzlük çözümdür diyerek Kıb- ns sorununu bugüne kadar getirip gerekTürkiye'nin elindeki kozlan, gerekse KKTC'nin elindeki kozla- rı ortadan kaldıranlar acaba iha- net ermemişler midir?" diye sordu. TRT 2 'de yayımlanan "Televizyon Gazetesi" programına katılan Fırat, Orgeneral Hurşit Tolon'un Kıbns'a ilişkin olarak"Bu memleket hep gü- zel insan yetiştirirdi. Son zaman- larda hain de yetiştirmeye başladı. Haini yoksa verelim kurtulalım' di- yen kim" şeklindeki açıklamalan konusundakı bir soruyu yanıtladı. "Bir hain var esasında, bunlann belirlenmesi lazım. Çünkü devle- te, millete ihanet ağır bir suç.TCK- 'de de ağır bir cezası var" diyen Fı- rat, şöyle konuştu: "Bence bunun açıklanması, açıl- nıası lazım. Kimlerdir bunlar? Ta- bii ki ver kurtul diye düşünen Tür- kiye'de bin kişi olduğu kanısında değilim.Ama çözümsüzlük çözüm- dür diyerek Kıbns sorununu bu- güne kadar getirip gerek Türki- ye'nin elindeki kozlan, gerekse KKTC'nin elindeki kozlan orta- dan kaldıranlar acaba ihanet et- memişler midir?" Fırat, "Yani bir şeyi görmezden gelerek, bir prob- lemi hasır altı ederek. bir süre gör- meyelim. gözlerimizi kapayalım, böyle bir problemimiz yok demek- le problemler ortadan kalkmıyor, problemler kucağınızda. Kıbns so- runu da bunlardan birisi" dedi. AKP olarak başından itıbaren Kıb- ns'ta bir problem olduğunu, bunuyo- kuşa sürerek veya görmezden gele- rek bir yere gelinemeyeceğini söyle- diklerini anlatan Fırat, "Ancak bu- güne kadar o yapıldı. Türkiye'nin elindeki birçok koz karşı tarafın eline geçti" diye konuştu. Türkiye'nin iddialanndan birisinin de AB'ye girmek olduğunu kayde- Demokrat-Der YÖK taslağını eleştirdl ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Demokrat Öğretim Ele- manlan Derneği (Demokrat- Der) Genel Başkanı Şükrü Koç, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç tarafin- dan hazırlanan YÖK taslağının yetersiz olduğunu söyledi. Demokrat-Der'in 2. Olağan Genel Kurulu dernek genel mer- kezinde yapıldı. Tek listeyle gi- dilen genel kurulda, Ankara Üni- versitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Koç yeniden genel başkan oldu. Genel kurulda konuşan Koç, ha- zırlananYükseköğretim Yasa Ta- sansı Taslağı'nın sonınlarına çözüm getirmediğini savundu. Koç, taslakta üniversitelerde ek- sikliği hissedilen demokrasi ve özerklik gibi konulann göz ardı edildiğini, rektör yetkilerinin ise arttınldığını ileri sürdü. den Fırat, olası bir Rum vetosuna işa- ret etti. Fırat, "Peki bunlan düşün- meden hareket etmek, acaba vata- na ihanet,bu değil midir" dedi. Fı- rat. "Ağır ve açılması gerekir dedi- niz vatan ihanet deyiminin. Şimdi sizin kullandığınız anlamda da çok ağır olmuyor mu söyledikleriniz" sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Ben- ce de ama Kıbns problemi maale- sef o noktaya getirilmiştir. En bü- yük sorunumuz nedir biliyor mu- sunuz? KKTC'yi kurduk mu, pe- ki dünyada hangi ülke tanıdı? Dost. kardeş ülkelerimiz var.Azer- baycan var, Pakistan ve Bangladeş var. Peki bunlar niye tanımadı? Biz, Kıbns'ta bir çözüm taraftan- yız. Ama ver kurtulcu değiliz. Biz müzakere ederiz. Bugün ortada bir plan var. Annan Planı. Ona itiraz- İarımız var, onu açıkladık. Ama Annan Planı'na yalnız bizim iti- razımız yok. Rum kesiminin biz- den fazla itirazı var. Dolayısıyla biz bu müzakerenin yapılması taraf- tan\ız.Otururuz,oradan kalkma- yız.Ama kaçacak olan birileri var- sa öbür taraf olması lazım." GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada masının başlıca güvencesi ve mimarı. Kendi için- de kurumlarını oluşturuyor, yedeği yok! Geçen hafta başiatılan "Neşter-2" operasyonu- nun öncekilerden farkı, ayaklanndan birisinin doğ- rudan yargı olmasıydı. Iddia şuydu: Bazı avukatlar, bazı hâkim-savcıları ve Yargıtay üyelerini özel olarak tanıyor. Kritik davaların rüş- vetle sanık lehine sonuçlanmasını sağlıyor! Kimi şirketlerin üst düzey yöneticileri de çarkın içinde! Bütün bunlar cep telefonları dinlenerek ortaya çı- karıldı... Olayın iki temel tarafı vardı: Rüşvet veren ve rüşvet alan... Rüşvet verdiği iddia edilenler ani bir operas- yonla yakalandı. Ertesi gün, soruşturma makamı kamuoyuna şu değerlendirmeyi yaptı: "Çok önemli hâkimler, Yargıtay üyeleri de işin içinde. Onlar da açıklanacak! Dönen rüşveti söy- lesem dudağınız uçuklar..." Aradan iki gün geçtı, aynı soruşturma makamı bu kez yazılı olarak şu duyuruyu yaptı: "İşin içinde hâkimler ve Yargıtay üyeleri yok. Za- ten bizim onlan soruşturma yetkimiz de yok!" Olmadı... Bir operasyonla üç kuş! Adalet Bakanı Cemil Çiçek'ın soruşturmadaki rolü ilginç. Yalanlanmayan haberiere göre Çiçek, soruşturmayı yapan savcıyı yanına alıyor ve Yar- gıtay Başkanı'nagidip başta aktardığımız iddiala- rı konuşuyor. Bu da olmadı... Çoğunlukla biçimsel kalsa da yargı bakandan bagımsızdır. Bakanın görevi, yar- gının sorunlarını gidermek ve iyi işlemesini sağla- maktır. Çiçek, "kurumunu yıpratan bakan" duru- muna düştü! Bu iddialann AKP'lilerin koro halinde, "Bizyar- gıya güvenmiyoruz" dediği bir dönemin arkasın- dan ortaya atılması ne ölçüde rastlantı? AKP'lilerin arada çıkıp "hortumu kestik" narası atması da dikkate alındığında, bir operasyonla üç kuş vurmak istediler: 1 - Ey işadamları, ayağınızı denk alın, takiptesi- niz. Her an bir yöneticiniz uçak kapısında bile ol- sa gözaltına alınabilir. 2- Ey millet, hortumlan kestik diyorduk. Bakınız, kesmeye devam ediyoruz... 3- Ey yargı mensupları, bize karşı ayağınızı denk alın, kendinızi siyasetin üstünde görmeyin... AKP şunu unutmamalı: Güçlü, tarafsız, iktidaretkisinden uzak yargı, bir gün ona da gerekebilir! Gözaltına alınan tüm sanıklar önceki gün ser- best bırakıldı. Geride pek çok gölge kaldı! Madalyonun öteki yüzüne gelince... Yargının içinde çürük elma yok mu? Var. Bunlar da yine ku- lislerde çok sık konuşulan şeyler. örneğin; kimi avukatların özelliklerinden söz ederken ilk şu ta- nım yapılıyor: Hâkimleri çok iyi tanır! Nereye çekerseniz... Şu deyjmin de hiç yerleşmemesini dileriz: Avukat tutma, hâkim tut! Sadece Yargıtay'ın geçen yılki yükünün kabaca yanm milyon dosya olduğu dikkate alınırsa sorum- luluğun ağırlığı da ortaya çıkacaktır. Yüksek yargı organlarının başkanları, hassasiyetlerinı geçen hafta toplumla paylaştılar. Hem onlara hem tüm yargı üyelerine iki temel sorumluluk düşüyor: 1- Kurumun yıpratılmasını önlemek. AKP tipi saldırılara göğüs germek. 2- Olumsuzluğa karışanları anında saptayıp devre dışı bırakmak. özellikle ikinci şıkta başarılı olmak için telefon dinlemek yerine, teftiş kurullannı çok iyi işletmek gerekiyor. Zira bu gidişle "tele-suç" diyebileceği- miz, hukukı belge niteliği olmayan, altı üstü belir- siz bulgularla karşı karşıya kalacağız! ankcumı' ktv.ttnetnet.tr İstanbul'daki saldırılar Şüpheli iki Türk îsviçre'de sorguda Dış Haberler Ser- visi - İsviçre yetkilile- rinin, geçen kasımda Istanbul"da düzenle- nen terörist saldınlar- la ilgili olarak 2 Türk hakkında soruşturma yaptığı bildirildi. Söz konusu kişılerin ÎB- DA-C üyesi olduklan ve Isviçre'ye iltica başvurusunda bulun- duklan açıklandı. Federal Savcılıkta yapılan açıklamada, isviçre'de oturan iki Türk'ün soruşturma kapsamında bulundu- ğu belirtildi. Açıklamada, isim- lerinin baş harfleri S. ve A. olan kişilerin ts- tanbul'daki saldınlar- la ilgisi olduğu yö- nünde kesin bir kanıt olmadığı, ancak söz konusu zanlılann bir süre önce tBDA-C üyesi olduklannı be- lirterek Isviçre'ye ilti- ca başvurusunda bu- lunduklan kaydedildi. Açıklamada, A. adh kişinin 'doktor' kod adh eski bir PKK'li olduğu da yer aldı. 50 radikal Islamcıya Avusturya'da yakın takip Dış Haberler Servi- si - Avusturya 'da yayım- lanan muhafazakâr egi- limli günlük Kurier ga- zetesi, ülkedeki 200 ca- mide faaliyet gösteren, 50 radikal dincinin iz- lendiğini yazdı. Haberde, potansiyel teröristlerin zaman za- man sıradan kamyon şoförü veya inşaat işçi- si gibi Afganistan'a gi- derek eğitim gördükle- rinin belirlendiği kayde- dildi. Güvenlik güçleri- nin yanı sıra Batılı ülke- lerin istihbarat birimle- rince detakibe alınan bu kişilerin, günlük faali- yetlerinin telefon görüş- melerinin ve internet ya- zışmalannın yakından ızlendiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle