25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 2004 PAZARTESİ HABERLER Karşılıksız' dostluk grupları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM, 22. yasama döneminde 70 ülke ile dostluk grubu kurdu. Seçimlerden sonra başlayan yeni dönem, dostluk gruplannın en fazla kurulduğu dönemlerden biri oldu. Meclis, ABD'den Çin'e, Norveç'ten Etiyopya'ya kadar pek çok ülke ile dostluk gruplan oluşturdu. Bu ülkelerden 19'uise TBMM'dekilerin karşılıgında kendi parlamentolannda dostluk gruplan kurmadı. Bu ülkeler şunlar: "Bosna-Hersek, Brezilya, Cezayir, Etiyopya, Filistin, Finlandiya, Hollanda, îspanya, Katar, Küba, Libya, Meksika, Nijerya, Norveç, Pakistan, Portekiz, Tunus, Venezüella, Yunanistan." Ergezen: Bana püşvet önerdilep • ANKARA (AINKA) - Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zeki Ergezen, bakanlığının geçmişte rüşvet skandallanyla gündeme geldiğine dikkat çekerek "Bana da ilk dönemlerde rüşvet önerdiler. Artık o dönem kapandı. Rüşvet bitti, bitirdik" dedi. Bakan Ergezen. bakanlığa geldikten sonra bürokratlara öncelikli olarak "rüşveti bitirme" talimatı verdiğini belirterek "Bürokratlar da artık rüşvet konusunda daha hassas davTanıyor" dedi. Tiipkep: İstanöul'u kurtaracağız • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Istanbul büyükşehir belediye başkan adayı Masum Türker, AKP yönetiminden memnun olmayan her Istanbullunun oyuna talip olduğunu belirterek "Istanbul yıllardır malum zihniyetin yönetiminde her geçen gün çağdaşhktan uzaklaşıyor. Bununkanıtı I995'te îstanbul'da konaklayan turist sayısındaki reel azalıştır" dedi. Türker, "Atatürk'ün çağdaşlık yolunda, halkımızla birlikte el ele vererek tek ses ve tek yürek olup Istanbul'u malum zihniyetten kurtaracağız" dedi. Gazalcı'dan SOPU önepgesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Denizli Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu üyesi Mustafa Gazalcı, "okul müdürlerinin mülakatla atanmasını" öngören yönetmeliği TBMM gündemine taşıdı. Gazalcı, yeni yönetmelikle AKP'nin istemediği hiçbir ismin okul müdürü olarak atanamayacağını söyledi. AKP'den öneri: Aday olma, AKP'li adayı destekle, seçimde milletvekili yapalım Gürtuna'ya MeclisvaadiANKARA(Cumhuri>et Bü- rosu) -AKP'den aday gösteril- meyeceği kesinleşen AB Müfit Gürtuna'ya, başka partiden aday olmaması ve AKP adayı- nı desteklemesi için "flgtaç" bir öneri gitti. AKP'de beledi- ye başkan adayı olmak için baş- vuranlann üçte ikisinin teşki- lat yöneticilerinden oluşması Tayyip Erdoğan'ın tepkisine neden oldu. 28 Mart seçimi için 3 Ka- sım'dan önce olduğu gibi, AKP teşkilatında "istifararyası'' ya- şanması parti yönetimini ra- hatsız etti. Alınan bilgiye gö- re, il yönetim kurullanndan 981 kişi, ilçe yönetim kurullann- dan da 4 bin 326 kişi partiden belediye başkan adayı olmak • AKP, Ali Müfit Gürtuna'ya başka partiden aday olmaması için önümüzdeki dönem milletvekilliği önerdi. Gürtuna'nın AKP'liliğini ispat etmesi gerektiğini düşünen AKP yönetiminin bu önerisi 'siyasi rüşvet' olarak değerlendirildi. için istifa etü. Böylece 7 bin 764 aday adayından 5 bin 307'si teşkilattan çıktı. Konuyu son Merkez Karar Yönetim Kuru- lu toplantısında değerlendiren Tayyip Erdoğan, seçim öncesi örgütte boşluk yaşanmasının büyük sorun doğurabileceğini belirtti. Aday gösterilmeyecek teşkilat yöneticilerinin "parti aleyhine dönme" olasıhğı da yönetimi kaygılandrnyor. Erdoğan'ın toplantıda, "Teş- kflaoardan fazla istifaotanama- sı içm uyarmışüm. Kime daıu- şıp istifa ettiler? Adayhklanm garanti mi görüyorlar?'' diye tepki gösterdiği öğrenildi. Erdoğan, millervekillennın yakınlannın aday gösterilme- yeceğine ilişkin uyansını da yineledi. Bazı genel başkan yardımcısı ve bakanlann ya- kınlan için çalışmasını eleşti- ren AKP liderinin, "Bir şekD- de listelere koyarsaıuz hesabmı verirsiniz" dediği belirtildi. AKP yönetimi, Gürtuna'nın aday yapılmamasına ilişkin gö- rüşünü de netleştirdi. Başba- kan Yardımcısı MehmetAMŞa- hin de Istanbul adayının, teşki- lata daha önce başvuran 6 aday adayı arasından seçileceğini açıkladı. ANKAnın haberine göre. AKP'den Gürtuna'ya, "Bu dönem aday otana. Adayı- mızı destekle, AKP'liliğini ka- nrtia, bir dahaki dönem millet- vekili ol" önerisi götürülecek. Erdoğan'ınkatıldığı toplan- tıda Gürtuna hakkında şu de- ğerlendirmenin yapıldığı be- limldı: ^Gürtuna. befedhçdees- ki ekibe karşı duyarh olamadı. Kapsayıcı olamadığı gibi yer yerdışlayıcıoldu. AKPTfliğinin alünı çizmek yerine bağnnsız bir kimKk oluşturdu. AKP'nin çıkaracağı adaya destek verir, ondan sonra AKP'HHğini ka- Taksim 'de Indrlik protestosu Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu, İncirtik Üssü'nün ABD'ye kullandınlmasıru protesto ederek Türkiye'deki NATO ve ABD üslerinin kapanlmasını istedL Taksim Gezi Parkında toplanan ve "Üder kapablsın, işgale hayır" yazılı pankart taşıyan yaklaşık 100 koordinasyon üyesi adına Fadik Bilgetekin tarafindan vapılan acıklamada, "incirtik Üssü'nün 1 Ocak'tan itibaren ABD'nin 120 bin askeri için kuuanıbnasuia tan veren AKP iktidan halka ihanet etmektedir" denildi(Fotoğraf: ERHAN KEMAL ÖZMEN) ÜSLERDEN EMPERYALİS ÇIKÂRİLSIN USLERDEN EMPERYA CIKAR1L TEMELHAKLARVE OZGURLUKLET* ORTAKL îstanbul'da 20 bin partilinin katılımıyla eğilim yoklaması gerçekleştirildi AKP ıısıüü demokrasiOKTAYAPAYDEN/ BARIŞDOSTER AKP, Istanbul'da yaklaşık 20 bin partilinin katılımıyla "tema- yül yoklaması" gerçekleştirdi. Yüzlerce aday adayı arasında, gönüllerinden geçen adaylannı belirleyen partililer, sonuçlan öğrenmek için genel merkezin açıklamasını beklemeye başla- dılar. AKP'de geçen hafta başlayan eğilim yoklaması dün Adalar, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Bü- yükçekmece, Esenler, Eyüp. Fa- tih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kâğıthane, Kartal, Kü- çükçekmece, Maltepe, Pendik, Sanyer, Silivri, Sultanbeyli, Şiş- li ve Ümraniye'de yapılan yok- lamalarla sona erdi. 32 ilçede 290 belediye başkan adayı ile 6 büyükşehir belediye başkan ada- yı eğilim yoklamasına katıldı. AKP de eğilim yoklamasına parti kuruculan, milletvekilleri, ilçe başkan ve yöneticileri, ilçe kadın ve gençlik kolu yönetici- leri. sandık müşahitleri, 20'şer kişiden oluşan mahalle komite- leri belediye başkanlan katıla- rak adaylannın sıralamasını be- lirledi. Genellikle düğün salonlann- da yapılan yoklamalara partili- ler yoğun ilgi gösterirlerken adaylık konusunda yapılan ku- lislerde, yoklama sonuçlannın neden oldu. AKP il yöneticileri, "tema- yül yoklaması*' öncesinde tünı belediye başkan adaylannın ken- di ilçelerinde yönetim kurulu toplantılanna katıldıklannı ve oy verecek delegasyona tanıtım- lanm yaptıklannı açıkladı. An- cak, AKP il yönetimi, demok- rasinin kaçınılmaz kuralı olan "gîzli oy açıktasnifvesonuç açık- • Eğilim yoklamasına parti kuruculan, milletvekilleri, ilçe başkan ve yöneticileri, ilçe kadın ve gençlik kolu yöneticileri, sandık müşahitleri, 20'şer kişiden oluşan mahalle komiteleri belediye başkanlan katılarak adaylannın sıralamasını belirledi. genel merkez tarafindan değer- lendirileceği ve bu nedenle de ü- çedeki yoklamada birinci çık- manın, "AKP'nin adayı olmak anlanuna geunediğT belirtildi. ilçe ve büyükşehir belediye baş- kan aday adaylannın yoklama so- nucu oluşan sıralamanın açıklan- mayacak olması "AKP usulü" demokrasi dedirten yommlara tanmasT ilkesini yok saydı. AKP il yönetimi bu konuyla ügili ola- rak şu açıklamayı yaptı: "DeJegasyon harfaralaması- na göre kendi ilçesindeki beledi- ye başkan adaylanndan üçünü. istersebiriniişaretleyecek,Büyük- şehirbelediyebaşkanadayısıra- lamasında da bu gecerli olacak. Ov kullanılan zarflar savüdık- tan sonra görevt olan milletve- kiline teslim edilecek. Bunlar parti merkezine gönderilecek. Parti merkezinde bunlann tas- nifi yapdacak. Gerekirse genel merkez bizimle bu sıralamayı payiaşacak. Bu temayülyoklama- sı kendi kurallanmıza göre ya- püan bir seçimdirve bu secimin sonuçlannı basın. kamuoyu ve partililerimizle paylaşmayaca- ğtz. Adaylanmızla ilgüi son ka- ran da genel merkezimiz bizim önerilerimiz doğrultusunda ve- recek." İlçe ve beldelerdeki belediye başkan adaylannın, özellikle bü- yükşehir belediye başkan adayı kesinleştikten sonra netleşece- ğini ifade eden AKP'liler, bu amaçla parti ıçinde yapılan an- ketlerin de dikkate alınacağını, ama son sözü genel merkez yö- netiminin söyleyeceğini kaydet- tiler. tstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Aİi IVlüfit Gür- tuna'nın adının, Istanbul için pek gündeme gelmemesi dik- kat çekti. nıtiayacak şekilde çahşırsa Baş- bakan kendisiniflkseçimdemi- lerveldh' olarak değeıiendire- cek." AKP, geçmişte adlan işken- ce olaylanna kanşan emniyet kökenli isimleri aday göster- memeyi de kararlaştırdı. "Hor- tum Süleyman" diye nitelenen Süleyman Llusoy Erzurum'un Horasan ilçesinden, polisliği sırasında Izmir'de kamera önün- de gençleri döven Celal Bolel de Antalya'nın Kaş ilçesi Ova beldesinden aday adayı olmuş- tu. AKP Grup Başkanvekili Faruk ÇeKk, "Mücadele etti- ğbniz hortumculara ek olarak başka bir hortum ola>ının par- tiye bıüaşmasma bin vçremeyiz" görüşünü dile getirdi. Cürtuna'dan intikam Itirafçı bedel ödetti ANTCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Istanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanı AH Mü- fit Gürtuna ya AKP'den aday- lık için onay çıkmamasının gerekçesi, Istanbul DGM Baş- savcılığı'nın "Temiz Kent" operasyonuna kadar uzanı- yor. Yeni Şafak gazetesi ya- zan Ahmet Kekeç tarafindan dikkat çekilen ifadeler, Gür- tuna'nm Genel Sekreter Yar- dımcısı Mahmut Kuş'un an- latımıydı. AKP yöneticilerinin "Gür- tuna'ya güvtnimiztam değU" mesajı, Erdoğan dönemiyle ilgilı yolsuzluk dosyalanna dayanıyor. ttiraflanyla Erdo- ğan hakkındaki sonışturma- ya en önemli dayanak olan eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahmut Kuş, Mülkiye Baş- müfettişi Candan Eren'e ken- di isteğiyle konuşmuştu. Ya- zılı ifade vermek istemeyen Ku^ şu bilgileri vermişti: "Be- lediyeden Alba\raklar'a pa- ra pompalanması için kulla- nılan en basit ve en önemli yol ağaç işidir. Erdoğan'ın şu an- daeündekiruikdinlnühardo- lar olduğu sö> leniyor. Bu pa- ranm önemli bölümünün kay- nağj ağaç işidir. Ağaç işinde- ld yolsuduğu yakalamak im- kânsızdır, 'getirdik. diktik, kurudu' manbğıvardır. Bu iş- leri organize edenler, Allah rızası için, cihat için çalışıyo- ruz' şekünde bir manOk için- dedir." Erdoğan'ın o zamanki avu- katı, şimdi partınin teşkilat başkanı HayatiYazıcı da Gür- tuna nın bürokratlannca yö- neltilen suçlamalara karşı "Bedelini ödeyerek öğrene- ceklerdlr'' açıklamasını yap- mıştı. Yeni Şafak yazan Ke- keç de Gürtuna'ya dönük tav- nn bu sürece uzandığına dik- kat çekti. Kekeç, Kuş'un, be- lediye ile ilişiği kesiidikten sonra da Gürtuna tarafindan tahsis edilen İSKİ lojmanını kullanmaya devam ettiğini vurguladı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Ingiltere'nin en çok satan gaze- tesi Sun'ın başına 34 yaşında genç vegüzel bir kadın geçti. Rebekah Wade. gazetenin başına geçmeden önce 3. sayfa güzellerine karşı çı- kıyordu. Ancak kaderin garip cilve- si, en saldırgan üçüncü sayfalar da onun döneminde boy göstermeye b>aşladı. Rebekah VVade'in son kur- b>anı Clare Short. ClareShort, iktidardaki Ingiliz Iş- çsi Partisi'nin etkili önderierinden bi- risi ve bakanı iken Irak'ın işgaline lcarşı çıktığı için bütün bu görevle- rinden istrfa etmişti. Clare Short, s.avaşa karşı çıkmakla kalmayıp üçüncü sayfa güzellerine de karşı çsıkınca başı derde girdi. Bu kez r»emcinsi Rebekah VVade'in hücu- munauğradı. Sun gazetesi, Clare Short'un ba- şjinı, 60 yaşlarında, sarkık memeli t»irkadının vücuduna monte etmiş- ti. Üçüncü Sayfa Güzeli Olmak Bu görüntüye bakarak Ingiliz ga- zetelerinin insanlann eleştirilerine karşı tavrını tartışabiliriz. Clare Short'u hakaret olsun diye sarkık memeli bir şekilde göstermek ba- sın özgürlüğü içine girer mi? Bir gazetenin, bir kadın siyasetçiye böylesine hakaret etme yetkisi var mı? Tabii ikinci soru daha önemli: Genç kadınlar güzeldir, onlan size gösteririz, orta yaşlı ve yaşlı kadın- ların vücutlannı ise hakaret amacıy- la kullanırız diyen gazeteler, bu tu- tumlarıyla basın özgürlüğünü istis- mar etmiş olmuyorlar mı? Arkasın- dan şu soruyu sorabiliriz: Yıllardır kadınlar, bu üçüncü sayfa güzelle- rini kendilerine bir hakaret olarak gö- rüyorlardı. Bu konuda "Kadını pa- zarlıyortar" diyen eleştiriler de ya- pıldı. Ancak, dünyanın en çok sa- tan gazetelerinden birinin başına geçen bir kadın gazeteci de bu ge- leneği sürdürünce tartışma başka biranlam kazandı. Rebekah VVade'in tutumu, "Ka- dınlann en büyük düşmanı yine ka- dınlardır" sözünü mü doğruluyor? Yoksa işin başına kim gelirse gel- sin, medyada erkeklerin cinsel ter- cihleri hâlâ egemenliğini sürdürecek- tir, iddiasını mı? Erkek dergileri çıplak kadın fo- toğrafları basarak tiraj alınca kadın dergileri de misilleme olsun diyerek çıplak erkek fotoğrafları basmaya giriştiler. Zaman zaman etkili olan bu girışim, yine de erkeklerin ter- cihleriyle boy ölçüşemedi, çıplak erkek fotoğraflannı basan dergiler sınırlı kaldı. Aslında bu tercihlerin hepsi de dünyanın hâlâ erkek ege- men bir dünya olduğu gerçeğini gözler önüne sermiyor mu? Observergazstesinden kadın ga- zeteci Victoria Coren, VVade'in üçüncü sayfa formatına devam et- mesine olan tepkisini şu sözlerle dile getiriyor: "O resimleri hiç umur- samıyorum, kız arkadaşlarım da umursamıyor. Göğüslerimin kapa- lı kumaşlar ardında kaldığı genç kızlık yıllanmda o resimler bana gerçekten müstehcen görünürdü. Ancak o günden bu yana, ikinci dereceden önemli cinsel organım plajlarda sergilendi, doktorlarelle- di, tabii birkaç erkek de yakından gördü. Artık umursamaz oldum, eninde sonunda meme işte. Üçün- cü sayfaya karşı çıkmayı ben de is- terdim ama artık enerjim yok. Sa- nınm Rebekah Wade de aynı du- rumda." Victoria'nın bu sözleri, aslında o çarkın içindeki bir kadının çaresiz- liğini de yansıtıyor. "Ne yapalım, bu erkek egemen düzenle başa çıkmamız mümkün değil" diyor. Ancak Victoria'nın kadın vücudu- na ilişkin, "Sonunda meme işte" di- yen doğal hali de bir başka gerçe- ği yansıtıyor. Çıplaklık doğal bir ha- le gelse, örtünme denen anlayış darbe alsa belki de kadın vücudu- nu pazarlamak isteyenlerin elleri boşta kalır. Bu o kadar kolay mı? Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile sokak- larda parayla fahişeler satılıyorsa bu, kadınların bedenleri üzerinde egemenlik kurmalan o kadar da ko- lay olmayacak anlamına geliyor. Clare Short'a izafe edilen sarkık memeli kadın görüntüsü, kadınlann işlerinin kolay olmadığını gözler önüne seriyor. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Burçin'in Ölümü... Burçin'in kendine seçtiği düş yolu da pek uza- ğa gidemeden kesildi. Güzelliğiyle spot ışıklannın çekici pınltısına ko- şarken soluğu kesildi. Kendisinden önce bu yollarda koşanlann yanm kalmış izlerini göremedi. Uçmaya çalışanlar kendi ayak izlerini göremez. Yeryüzü, hep yukarılara bakarak koşanlann yan- lışlarına yer vermez. Güzellik, geçmiş dönemlerde mutluluğa daha er- ken açılan bir kapıydı. Güzel kızlar erken seçilir, erken evlenirdi. Ama günümüzde güzellik birtehlikedir. Güzel kızlar, uyanlması gereken, tehlike içinde- ki kişilerdir. Yakışıklı genç erkekler de benzer bir tehlike için- dedirier. Onlara günümüzün en partak ışıkları çok yakın- da görünür. Parlak bir yaşam, emek vermeden ulaşılacak her yer bir adım ötededir. Para, ün, ışıklı vitrinler, spot lambalannın kesiş- tiği yerier, her şey oradadır. Hırs, önceki dönemlerde gelişmenin dinamosu idi. Hırs, günümüzde büyük birtehlikedir. Herşeyi kolay gösteren, herşeyi olabilir kılan bir gözbağıdır hırs. Güzellik de hırs da artık 'kullanım değeriyüksek' vitrin mallarıdır. Buna seksi de eklemek gerekiyor. Seks, artık bir çoğalma içgüdüsü değildir, bir yükselme aracıdır. Seks, artık bir basamaktır, bir merdivendir, kimi zaman da bir asansör. Nerede, kiminle, nasıl kullanıldığına bağlı olan bir yükselme aracı. Kullanım değeri yüksek. Eğitimin pek de işe yaramadığı yeni bir karma- şık dünya. Çalışmanın hızla yükselmeye yarariı olmadığı yeni bir ortam. Bir anda, beklenmedik bir fırsatın önünüze çıkı- verdiği düzensizlik. Artık hiçbir kuralın olmadığı, yeni bir kaosun yol açtığı sürprizler. Güzellik, hırs, pervasızlık anahtarianyla açılan kapılar. Kısa devre ilişkilerie, rahatça sunulan seks oyun- lanyla oynanan oyun. Bu vitrinin arkasındaki kara paranın, uyuşturu- cunun, şiddetin, rüşvetin ışıklardan saklanan ka- ranlık dünyası. Göz kamaştıncı paralar. Şiddetin, yasadışılığın, acımasızlığın yarattığı suçlu çekicilik. Paylaşılmış suçlann sessiz ortaklıkları. Kendini bulamamış kişiliklerin sinsi özlemlerinin bataklığı. Ama her zaman önündeki pariak ışıklı vitrinler. Göz kamaştıncı gece hayatlan. Rahat kazançlar, pınl pırıl geceler, televizyonlar- daki eğlenceler. Hep güzel, hep şık kadınlar, hep gülen genç er- kekler, hep rahat, hep eğlenenler. Onlara katılmak, onlaria birlikte olmak, onlardan biri olmak. Güzellik, hırs, seks el ele paraya ve üne koşar- ken tökezleyivermek. Alkole, uyuşturucuya, kuryeliğe, alt kata, çürük bir basamağa düşüvermek. Nice genç kızın düşleri yarı yolda kalmıştı. Daha nice genç kızın düşleri de yan yolda kala- cak. Genç kızlara, genç erkeklere açık görünen yol- ların tuzaklan ne oyunlar oynadı, daha da oyna- yacak. Bu 'al-kullan-at' düzeni böyle işliyor, böyle işfe- yecek. Bu düzen böyle çalışır. Alır-kullanır-atar. Sırada yenisi vardır, o gelir. Tüketim toplumunun kuralı budur. Alır-kullanır- atar. Tüketim toplumunun malı olmamak mı? Tüketim toplumuna mal olmamak gerekiyor. Bu da bilinç sorunudur. Bu 'bilinçliinsan' sorunudur. Burçin'in ölümü bir şey anlattı. Umanm anlaşılmıştır. e-mail:erdalatak(ü superonline.com faks:0212 513 90 98 Avusturya gezisi esli' pianlandı Arınç'ın ziyareti yine merak konusu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Başkanı Bülent Annç, eşli planlanan Avustur- ya gezisine bugün baş- hyor. Türbanh eşini pro- tokole katma girişimi daha önce bunalıma ne- den olan Bülent Annç' ın, bu gezide na- sıl bir tavır izleyeceği de yine havaalanında görülecek. Avusturya Meclis Başkanı Andreas Khol'un resmi davetli- si olarak bu ülkeye ha- reket edecek olan Bülent Annç. tstanbul Atatürk Havalimam Büyük Şe- ref Salonu'nda, gezisiy- le ilgıli basm toplantısı düzenleyecek. Gezi, TBMM yetkililerince "eşü" olarak planlandı ancak Annç, karannın ne olduğuyla ilgili işa- ret vermedi. Bülent Annç ve par- lamento heyeti, çarşam- ba günü Viyana Devlet Operası'nda Mozart'ın "Flgaro'nun Düğünü" operasını da izleyecek. Annç, Avusturya'da Türk kökenli yerel po- litikacılar ile bu ülkede yaşayan Türk toplumu temsilcisi işadamlan, bankacılar, turizmciler, sendikatemsilcüeri, sa- natçı ve öğrencilerin yer alacağı toplantıya katı- lacak. TBMM Başka- nı, yann Avusturya Par- lamentosu'nda Meclis Başkanı Khol ile görü- şecek. A\'usturya Meclis Başkanı Khol'ün Türki- ye heyetinin onunına vereceği öğle yemeginin ardından Annç, Avus- turya Federal Başbaka- nı \Volfgang Schussd ve 2. Meclis Başkanı He- inz Fischer ile ayn ayn görüşecek. Avusturya Meclis Başkanı, parlamento bi- nasında Annç ve Türk parlamento heyeti onu- runa resepsiyon da ve- recek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle