Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Işgalcilerin Mrlioyunu
ANKARA (AA) - Popüler Tarih
dergısinin bu aykı sayısında, "Baö
basmmdaki haberve yorumlarla tz-
mir Yangmı'nın ardındaki gerçegT"
inceleyen Orhan Koloğlu, Turk or-
dulan Yunan ışgali altındalri İzmir' e
gırdığınde, dünya basınının yakın
çevreye yayılmış olan bütûn muha-
birlennın. tzmır'de bulunduğunu be-
Iirtiyor. Bunlar arasında yer alan
Fransız Paul Taponnier anüannda,
"Büyük bir facia idi tzmir yanguu.
Türklerin ek geçirdikleri şehri yak-
malannın akla yakın tarafi yoktu.
Fakat İzmir'i kim yaknuşa? Ya
kendi kendine yanmış ya da şehri
kendilerinden sonra, arükbir başka-
sma yar etmemenin kararma var-
mış olanlar kıvıkımı çaknuşlardLJ'
dıye yazmıştı.
Le Fıgaro gazetesının, 20 Eylül
1922 tarihlı sayısında, Izrair Lima-
nı'ndakı Fransız savaş gemısınin su-
baylanndan bırinin tuttuğu notlar
yayımlanmıştı. Bu notlann 5 Eylül
tanhlısinde. "Yunanhlar çekflirken
Uşak şehrini sistemli bir şeîtilde yak-
ülar. Hiçbir gereği olmadan yakdan
Türk köyleri az degfl. Aynca Yunan
komutanhğısa>ılan>üksekfirarikrin
yangın ve talan yapmaması için de
hiçbir önlem alrnryor" deniliyordu.
9 Eylül 1922 sadece bir kentin kurtuluşu değil, emperyalistlerin yediği büyük darbenin de yıldönümü
IzıııirVlekurtukışcoşkıısıı
DUZYAZI
• Hasan Tahsın'in
emperyalistlerin Anadolu'ya
gönderdiği Yunan ordulanna
attığı ilk kurşunla, Mustafa
Kemal'in Kuvayı Milliye
askerlerinin aynı yerde
işgalcileri kovarken sıktıklan
son kurşun arasındaki
süreçte tarih yazıldı.
SERDARKIZIK
İZMİR- 9 Eylül bir kentin değıl ül-
kenin kurtuluşudur Kendi varlığı. ba-
ğımsızlığı ve özgürlüğü ıçin yola çıkan
halkın. Mustafa Kemal Atatürk'ün
gösterdığı hedef doğrultusunda kurtu-
luşla taçlandırdığı bir tanhtır 9 Eylül...
tzmır, kurtuluşunun 81. yıldönümü-
nü kutluyor. Emperyalıstlerın yediği
en büyuk darbenin yıldönümünde. ye-
nılginın rövanşını almaya çalışan ulus-
lararası egemenlenn Türkıye üstüne
hesaplan da sürüyor.
Hasan Tahsin'in emperyalistlerin
Anadolu topraklanna gönderdiği Yu-
nan ordulanna attığı ük kurşunla, Mus-
tafa Kemal' in Kuvayı Milliye askerle-
rinin aym yerde işgalcileri kovarken
sıktıklan son kurşun arasındaki süreç-
te tanhyazıldı...
9 Eylül'ün yıldönümünde, bu ne-
denlerle bir kez daha geriye bakıp bu-
günkü durumu anlamak gerekıyor
O günlere bakmak
Bornova'da yaşayan İngilız Levan-
ten Hortense VVood'un anı deftennden
okuyalım: "Bu sabah çok muthryum.
Köşkümüzün MTandasından Kema-
tistsüvarflerin BomovaŞ'a güişkrineşa-
hit oldum. Lekesiz yepyeni üniforma-
lar giyinmişler. Başlannda kalpaklan
var. EKsiplinli sessiz ve sakin. Altiann-
daki atlan da çok iyi durumda. Yond-
rnuşa hiç benzemiyoıiar. Sanki cephe-
den gehnryoriar™"
Wood'un bu satırlan yazdığı günün
sabahında. öncü kuvvet 20 Alay 4
Bölük'ten Teğmen Enver, Sabuncube-
lı'nden İzmir'i ve Akdenız'ı seyredı-
yordu. Körfezde işgalci Ingiliz. Yunan
savaş gemilennde panik, Kuvayı Mil-
liye askerlennde Atatürk'ün 1 Eylül'de
Dumlupınar'da \erdığı "Ordular, ilk
bedefiniz Akdeniz. Deri" emnnı yeri-
IK getırmış olmanın onuru...
Yunus Nadi'nın Yeru Gün gazetesı,
2 7
Ağustos'ta, Türk ordusunun Af-
yjn'da kazandığı zafen ve Ege'dekı
KUTLAMA KORDON'DA BASLAYACAK
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir' in
işgalden kurtuluşunun 81. yılı bugün
törenlerle kutlanıyor Bugün saat 08.30'da
Kordon'dan 21 pare top ahşıyla
başlayacak törenlerde. Cumhunyet
AJanTndakı Atatürk Anıtı'na
çelenklenn konulmasının ardından
tzmır Büyükşehır Belediye Başkanı
Ahmet Piriştina anıt şeref deftennı
imzalayacak. Pınştına ve meclis üyeleri
Konak Orduevı'ne giderek lzrnır'in
kurtuluşu adına Ege Ordu ve Garnizon
Komutanı Orgeneral HurşitTolon'a, Türk
Sılahlı Kuvvetleri'nin şükran duygulannı ıletecek.
Ardından saat 10.00'da îzmır Valisi Yusuf Ziya
Göksu. Orgeneral Tolon ve Piriştina. Hükümet
Konağı'nda kutlamalan kabul edecek. Bu
sırada Hükümet Konağı önünde süvari
bırlıklen lzmır'in kurtuluşunu canlandıracak.
Saat 11.00'de Valı Göksu, Ege Ordusu ve
Garnızan Komutanı Orgeneral Tolon ve
Pınştina. Cumhunyet Alanı'nda halkın
kurtuluş gününü kutlayacak. Piriştına'nın
konuşmasının ardından asken birlikler, sıvıl
toplum örgütleri ve meslek odalanrun
katılımıyla tören geçıdı gerçekleştirilecek.
9 Eylül 1922, saat 10 dvaru. İzmir hükümet A
Konağı*na Teğmen Hamdi Yurteri, Yüzbaşı t ^ H M Ü &
Şerafettin İzmir ve Teğmen An' Rıza Akıncı j ^ ^ ^ H r ^ *
taraûndan Türk bayrağı çeküiyor. ^ ^ ^ ^ B .
büyük kovalamacayı gün gün aktanr bu
süreçte. Eylülün 6'sında ışgal nedeniy-
le TBMM kürsüsüne konulan kara ör-
tünün kaldınlmasından körfezde bek-
leyen ışgal donanmasına kapağı atma-
ya çalışan emperyalislenn ve onlann
yerlı ışbırlıkçilenmn zavallı durumla-
nna kadar... Mustafa Kemal'in söyle-
dığı gibı, geldıklen gibı gitmışlerdı.
Hükümet Konağı'ndaki Yunan bay-
rağını ındmp Türk bayrağını çeken,
Atatürk'ün İzmır'e ılk gıren subay ola-
rak ödüllendirdiğı Bınbaşı Şerafettin
Bey'ın anılanndan okuyalım o günü:
^EvtülsabahıSabuncuBoğazı'ndan
çıkar çıkmaz bütûn ihtişamıyla Akde-
niz'in kı\ısında uzanan tznıir'i gör-
dük Senelerden beri derin bir hayaJle
özlediğimiz İzmir. şimdi gözümüzün
önündeydi Bu esnada heyecanımız fe\ -
kaiade artmıs. gözlerimiz se\inç \ aşja-
m1a dolmuşfu. Büriin suratimizle İz-
nıir'e doğru koşuyorduk
Borno\ a içinde cere>an eden sokak
muharebelerinden sonra istas>onu ahp
İzmir şosesine çıktık.
Yolda Bornova'nın bağlan bahçele-
ri içinden üzerimize ateş ediliyordu.
Bunlara mukabele etmediğimiz gibi,
ehemmhet de \ermi>\)rduk. Mersinli'ye
gddiğimiz zaman Karşıyaka istikame-
tinden bir düşman yürü>üş kolunu gör-
dük. Bunlan yararak geçtik. Hepsi de
silahhydL
Ne yapacaklannı şaşırrruşlar, kaçışı-
yorlardı. Bizden sonra gelen alaylan-
mız taranndan esir edilen bu düşman
kuvvetinin bir alay otduğunu öğrenin-
ce ha> retler içinde kaldık
YüriiNÜşümüze tekrar de\am edip
Gümrük önünde bizi ağlayarak karş>
layan bir Türk çocuğunun öncülüğün-
de, HükümetKonağı'na\asılolduk, Hü-
kümetin cephe kapısı kapalrydı. Rıza
Efendı'yle yan kapıdan gjrdik. Kapm
içerden açûk. Bu esnada, kadın-erkek,
çocuk binlerce halk ağlaşarak, sevuıe-
rek hükümete geüvoriardı.
Hükümetin üstünde asüı bulunan
Yunan bayrağını indirdik. yerine şan-
b sancağuruzı halkın, bitmek tüken-
mek bilmeyen alkışlan arasında çektik
ve dalgalandırdık."
Gazeteci Hasan Tahsin'in vuruldu-
ğu yerde artık özgürlük türküleri söy-
lenıyordu.
Yunan Katamenni gazetesinin Ati-
na'daki 18 Eylül tarihli sayısının baş-
lığı durumu noktalıyordu:
"Felaket, işte denize döküldük.»"
10 Eylül'de Izmır'de Konak Ala-
nı'nda biriken, kurtuluşa ve kendisi-
ne övgüler düzen halka Mustafa Ke-
mal, " Bu, milletin zaferidir»." diye-
cekti.
Mazlumlara örnek
Türk halkının dünyaya örnek olan
Kurtuluş Savaşı. yeı^ıizünde genış bir
yankı buldu tngıltere Başbakanı Uoyd
George, "Yüzjıllar nadir olarak dâhi
yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki o bü-
yük dâhi çağunızda TürkmiDetine na-
sip oldu" dıyecekti.
Haklıydı. Özgürlük savaşı \eren di-
ğer ülkeler, Türk de\Timını örnek al-
dılar. Hindıstan lıden MahatmaGhan-
dt 8 Eylül 1922'de düzenlediği basın
toplantısında.
tt
Türkhe ordulan, bir
de>ir kapatmışw bir deviraçnuşür. Şim-
di mazium ve esir devletler \ e milletier
arük vazgeçiunez bir reçeteye sabip-
tiıier. Mustafa Kemal"lerin zaferi dün-
\a için bir hürriyet \e isüklal çagının
sancağıdır" demıştı. Pakistan lıden
Muhammed Ali Cinnah da 11 Eylül
1922'de Londra'da emperyalıstlere
şöyle seslemyordu.
"Ne biz ne de her kıtada yaşamakta
olan esir ve mazium nüUetteri bundan
sonratutamayacaksmız.Mustafa Kemal
ve Türkler ki kendileri için hazııianan
tabutu, isrilacılann başlanna geçirnüş-
lerdir. Şûndi dün\ ada başlanna tabut-
lar geçirilecek başkalan da benzer
sonuçlara hazırlannıahdırlar..."
Bugün Turkı> e' ye yenıden gözlennı
dıken emperyalistlerin rovanşı alma
çabalannı, Ghandı ve Cınnah'ın daha
o günkü değerlendirmelen sergilemıyor
mu? 9 Eylül'ün anlamı bu nedenle bir
kentin değıl, bir ülkenın kurtuluşu an-
lamına gelmıyor mu?
ENTERNET / MEH>IET SUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr
Tatil dönüşünde biranda istanbul'da
"Bilışim Fuarı" ve "Bilişim Zirvesı" ile
karşı karşıya kaldık. "Bilişim Fuan", tüm
renkli yönlerı ve yeni ürünleriyle gaze-
tderden ve televizyonlardan duyurul-
dj. Ancak yine her yıl olduğu gibi 2-
5 Eylül 2003 tarihleri arasında ger-
çekleştirilen "Bilişim Zirvesi 03" hak
eiiğı oranda yansıtılmadı. Isterseniz
b j köşenin el verdiği ölçüde "Bilişim
Z.rvesi"n6e konuşulup tartışılan ko-
njla
r
dan bazılanna değinelım.
Vızyon 2023 toplantısında önümüz-
cteki 20 yıllık dönemde, Türkıye'nin
btgi ve iletişim teknolojileri arasından
s?çilecek alt alanların hangilerinde
ciın^a çapında etkin olacağı, hangi-
leiride dünya liderliğine oynayacağı
Cierne görüşler belirtildi.
"Bilişim Zirvesi 03" kapsamında 5
E1ül 2003, Cuma günü TESlD'ın lider
y-pırncılığıyla biriikte Türkiye Tekno-
I ci Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türkiye
Blirrsel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TJEİTAK) yapımcılığında, Ali Akur-
Spl'ın moderatörlüğünde gerçekleşen
f<rurnun "Kristal Küreye Bakış - V\z-
Vcn/L///cü" başlıklı ılk toplantısında Tür-
l-<'/e'nin 2023'e kadar geçırecegi siya-
S3İ \e sosyal dönüşümden, yaşam
tazındakı değişmelere geniş bir yel-
pszedeki ongöriJler paylaşıldı. Forumun
~0ra/a Nasıl Gideceğiz? - Misyon/Gö-
r-&" başlıklı ıkıncı toplantısında ise
'Bilişim'j bilemedik
Türkiye'nin ilk akla gelen ülke olması
hedeflenen bilgi ve iletişim teknoloji-
leri alanlanyla ilgili doğrudan ve dolay-
lı etkiler masaya yatınldı.
"Iş'te Intemet" başlıklı forumda kü-
resel gelişmeler karşısında Türkiye'nin
durumu değerlendirildi. BNET, Mynet,
Koçnet, Superonline ve TNN, spon-
sorluğunda gerçekleştirilen "Iş'te In-
ternet" başlıklı forumda, baş döndü-
rücü bir hızla gelişen internet tekno-
lojileriyle artan iletişim ve etkileşim
imkânlarının, iş dünyası, ticaret, eko-
nomi ve gündelik hayata getirdiği ye-
nilikler ve artan verimlilik oranları kar-
şısında, iletişim, tanrtım ve satış ara-
cı olarak intemet anlatıldı. Forum kap-
samında "İnternet: Yaşamın BirAdım
Ötesinde". "Haberleşme Aracı Ola-
rak İnternet" ve "Tanıtım ve Satış Ara-
cı Olarak İnternet" isimli paneller dü-
zenlendi.
"İnternet: Yaşamın Bir Adım öte-
sinde" başlıklı panelde, internetın fark-
lı sektörlere nasıl yön verdiği konuşul-
du. "Haberleşme Aracı Olarak İnter-
net" başlıklı panelınde, NetOne öncü-
lüğünde gerçekleşen 'e-Vakko Proje-
si' Boehringer Ingelheim'a ait Bl-
WAN TR Projesi', internet uygulama-
lan alanındaki başan hikâyeleri olarak
katılımcılara tanrtıldı.
TÜBlSAD'ın lider yapımcılığında ve
Intel'in sponsorluğunda düzenlenen
"Geleceğin Satış Kanallan" başlıklı
forumda, Türkiye'de bulunan ve bili-
şim alanında faaliyet gösteren "Satış
Kanallan "nın 1990 sonrası değişimi in-
celenerek hazırianan değişim çizel-
gesı tartışıldı. TÜBİSAD Başkanı Erol
Bitecik tarafından yapılan açılış konuş-
masının ardından. intel Kanal ve Da-
ğıtım Direktörü Daryl Ganas tarafın-
dan "Gelışen Pazartarda Dağıtım Stra-
tejisi: BirAdım ûnde Olmak" konu-
lu bir konuşma gerçekleştirdi. Forum-
da FT Europe Editörü Andrevv Seymo-
ur, "Avrupa'da Dağıtım Kanallan"
üzerine bir konuşma yaptı.
"Bilişımde Sınırlan Zortamak" baş-
lıklı forumda, bilişim sektörünün sı-
nırlannı nasıl tanımladığı ortaya ko-
nurken standartlan uygulayan ülkeler
arasından sıyrılıp standart belirleyen-
ler arasında yer almak ıçin yapılması
gerekenler, bu amaçla kurulması ge-
reken olası stratejik işbırlikleri, bilişim-
de araştırma-geliştirme yapılabilme-
si için ihtiyaç duyulan finans kaynak-
lan gibi konular masaya yatınldı. Fo-
rum kapsamında TTGV Genel Sekre-
ter Yardımcısı Haluk Nalbantoğlu nun
moderatörlüğünde iki bölümden olu-
şan "STK'lerin Perspektifleri" konu-
lu bir de panel düzenlendi.
"Geleceği Yönlendirenlerin Yanşı"
başlıklı forumda öğrencıler için, çalı-
şacaklan bilişim sektörü hakkında bil-
gi alabileceklen ve bu alandaki yöne-
ticilerie görüşlerini paylaşabilecekle-
ri bir platform oluşturdu. Forumda,
öğrencilen, mezuniyetin ardından ça-
lışma yaşamında nelerin beklediği de
ele alınırken bu konudaki belirsizlik-
lerin ortadan kaldınlmasını hedefle-
yen önerilerde bulunuldu. "Bilişim Zir-
vesi 03" kapsamında Türkiye Bilişim
Vakfı (TBV) lider yapımcılığında dü-
zenlenen "Geieceği Yönlendirenle-
rin Yanşı" forumunda katılımcı öğren-
cıler projelerini sergileme imkânı bul-
du. ödüie değer görülen projeler "Bi-
lişim Zirvesi 03" kapsamında ger-
çekleştirilen törende ilan edilirken de-
receye giren projeler ödüllendirildi.
Dereceye giren projeler şu şekilde sı-
ralanıyor;
1. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden
GSM+SNMPamuk Projesi
2. Izrr. r Yüksek Teknik Enstitü-
sü'nden GUARDIU\N Projesi
3. ODTÜ'den LOG Hunter Projesi
Kısaca değinebildiğimiz bu etkinlik-
ler ne yazık ki kamuoyuna pek fazla
duyurulamadı. Bunlann yerine fuan
ziyaret eden mankenler, futbolcular, kü-
çük cep telefonlan, oyuncaklar gaze-
telerde enine boyunatartışıldı(!). Gü-
zel mankenlerimiz ve ellerindeki tek-
noloji harikası minicik cep telefonlan
ve minicik mini etekleri boy boy fotoğ-
raflarla yayımlandı.
Yine aynı tarihlerde düzenlenen "Bi-
lişim Haftası" etkinliklerine satır arala-
nnda bile rastlayamadık. Oysa "Bilişim
Haftası" kapsamında 2 Eylül'de düzen-
lenen "10. Yılında Türkiye Intemetı:
Sorunlar, Çözüm ve Vızyon Arayışla-
n" başlıklı toplantı, hem ücretsiz hem
de herkese açıktı. Mustafa Akgül'ün
yönettiği oturumda Türkiye intemeti-
nin örgütlenme, serbestleşme, tam re-
kabet, altyapı, sayısal bölünme, inter-
net evleri, tüketici sorunlan, yasal dü-
zenlemelergibi sorunlarla irrterneti sıç-
ratacak vizyon önerileri tartışıldı.
Işin özü şu ki: Biz hâlâ eğlenceli ve
kolay olanı tercih ediyoruz. Uğraş ge-
rektiren sıkıcı işlerden uzak duruyoruz.
Ve doğal olarak üretmek yerine tü-
ketmeyi daha çok seviyoruz.
Sonuç: Bu gidışle teknoloji ve bilgi
üretmek yerine teknoloji çöplüğü
olacağız!..
ORHAN BİRGÎT
TufanAlgan Neler Diyor?
Yeni adalet yılı dün Yargrtay Başkanı Eraslan Öz-
kaya'nın konuşması ile başlarken, gözler bu yılın
belki de en önemli davası için 11 Eylül'e çevrili-
yor: DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine katılmak için
sahtecılik yapılıp yapılmadığının kesin karara bağ-
lanması ıçin Ankara Ağır Ceza Mahkemesı'nde
verilen karann incelenmeye başlanacağı güne.
"Yılın belki de en önemli davası" sözü, giderek
yaygınlaşıyor. Dün, Yüksek Seçim Kurulu Başka-
nı Tufan Algan, Yargıtay'ın ağır ceza mahke-
mesinin 3 DEHAP yöneticisinin sahte evrak
düzenlemesi sonunda bu partinin 3 Kasım se-
çimlerine girmiş olduğunu hükme bağlayan
karannı onaması halinde, önlerine gelecek ip-
tal istemi için topu TBMM'ye atmak isteyen bir
yol izliyordu. Sayın Algan'ın "Dünden Bugüne
Tercüman" gazetesinesöyledikleri, tıpkı Siirt'teki
yenileme seçimlerinde yaptığı açıklamalar kadar
karmaşık, içinden çıkılması, anlaşılması zor bir
söylem içeriyor.
Tufan Algan, DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine ül-
kenin en az yansında örgütlenmeden sokulması-
nın sorumluluğu kolayca eski cumhuriyet başsav-
cısının omuzlanna atıveriyor. TBMM'nin seçimle-
ri yenileme kararı üzerine geçen yıl 1 Ağustos'ta
başsavcılığa biryazı yazıp 298 sayılı Seçimlerin Te-
mel Hükümleri Hakkındakı Kanun'un, bu konuda-
ki koşulunu yerine getiren partilerın isımlerinin bil-
dirilmesini istediklerini anımsatıyor. Başsavcılık bu
yazıya aynı gün, aralannda DEHAP'ın da yer aldı-
ğı 22 partinin adını bildirerek yanıt vermış. YSK bir
gün sonra bu lıstedeki partilerle TBMM'de grubu
bulunan YTP'nin seçimlere katılabileceğıni Res-
mı Gazete'de ılan etmış. Ancak 6 Ekim 2002 gü-
nü başsavcılık, yayımlanan bir haberı ihbar saya-
rak DEHAP'ın, yasanın aradığı örgütlenmeyı tamam-
lamadığının saptandığını Yüksek Seçim Kurulu'na
duyurmuş.
Tufan Algan apaçık dıyor ki: "İş işten geçmiş-
ti. Matbaalar çalışmaya başlamış, 20 civarında
vilayete oy pusulası ulaşmıştı... Onoktada, ilkbil-
dirimden 2 ay 6 gün sonra elimize ulaşan ikinci
resmi yazıya itibar etmedik."
Tufan Algan ve arkadaşlan, benzer bir uygula-
mayı Tayyip Erdoğan'ın, milletvekılı seçılemeye-
ceğinin hükme bağlandığı ve milletvekilı seçilme
yeteneği bulunmayan kişinin parti genel başkanı
da olamayacağı ıçin aday listelerinde bu kimliği ile
adının yazılamayacağı bildirildiğinde de ızlemişler-
di. Oy pusulalannın basımının başladığı gerekçe-
sinin arkasına sığınmayı o zaman da kullanmışlar-
üı
Devekuşu yöntemi
Yani birtür başını kuma sokan devekuşu yön-
temi. Mademki listelerin basımına hatta yer yer il-
lere gönderilmesıne başlanmıştır. Bundan sonra
yapacak bir şey yoktur diye rahatlıkla akşamlan,
Yüksek Seçim Kurulu'ndaki büronun kapısını çe-
kip evlerde pıjamaları giyerek televizyon karşısın-
da oturabilmek! Niye böyle yaptın diye günün bi-
rinde soru soran olursa, başsavcının 1 Ağustos 2002
günü kendilerine bildırdiği listeye göndermeyap-
mak.
Ne yapacaktı dönemin Başsavcısı Sabih Ka-
natoğlu? Kendısine hangi illerde örgütlendikleri-
nı gösteren belgeleri sunan ve her bırisi Siyasi
PartilerYasası'nagöredemokrasinin vazgeçilmez
unsuru kabul edilen partilerin bu belgeleri için tek
tek illerde soruşturma mı yaptıracaktı? O zaman
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, başsavcılığa "3
Kasım'da seçimler olacak. Ne diye gün yitiriyor-
sunuz" demeyecek miydi?
O partılerden sadece birtanesinin sahtecilik ya-
pan yöneticilen düzmece belge ile örgütlenmele-
rinin tamam olduğunu söylemişler. Bunun doğru
olmadığı anlaşıhnca da Yüksek Seçim Kurulu ha-
berlı kılınmış. Ama Tufan Algan ve arkadaşlan ku-
laklannı da, gözlennı de kapatmayı yeğlemışler!
Ya DEHAP, 3 Kasım seçımlennde barajı aşsa,
hatta iktidara gelseydi. Şimdi sahtecilik yapmış bir
başbakan ve bakanlan ile milletvekillerinden olu-
şan bir çetenin yönetimi karşısında Tufan Algan,
seçimleri yenileme karannı Meclis versın mi diye-
cekti.
Çünkü dünkü demecinde topu TBMM'ye atar-
ken Yüksek Seçim Kurulu'nun, Yargıtay'ın olası bir
hükmü karşısında alacağı sonucun, 3 Kasım se-
çimlerinin tümden ıptaline yol açacağı olduğunu
belirtıyor. öylece tüm milletvekillennin üyelikleri-
nın düşmesi, Başbakanın da bu nedenle Başba-
kanlığının sona ermesı gerekeceğını belırterek bu-
nun nasıl bir kaos yaratacağını bir düşünün" di-
yor.
Kaos yaratılacak ıse onun sorumlusu, bir sahte-
cilik sonunda seçimlere katılacağı yolunda bir par-
tı ıçin başsavcının oy verme gününden en az 1 ay
önce yaptığı uyarıya aldınş etmeyenler değil midir?
Sayın Algan, dünyada ve elbette Türkiye'dekı
baskı teknolojisinin, artık istenilirse bir hafta içe-
risinde milyonlarca oy pusulasını hazırlayıp basa-
cak düzeye ulaştığını bilmediğini ısrarla yineliyor.
Sonra da muhtemelen önümüzdeki ay içerisinde
önlerine gelebilecek bir dosya için oyunu önce-
den açıklamak gibi bir yargıca yakışmayacak yön-
teme başvuruyor. TBMM'ye de dönerek milletve-
killerine kendi iplerıni kendilerinin çekmesini salık
veriyor.
Pariamento ya bu yolu seçmezse? O zaman, ken-
di meşruluğunu yitırmiş olacağını, Yüksek Seçim
Kunjlu, muhtemel kararında açıklayabilecek mi?
Tufan Bey, topu TBMM'ye atacak ise o sonu-
cu da açık açık söylese bari.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(a e-kolay.net
BAŞSAĞLIĞI
Maliye Gelirier Başkontrolörü
HASAN HULKİ SEÇKİN'in
vefat ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve
meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.
Maliye Gelirier Kontrolörleri Başkanlığı
Maliye Gelirier Kontrolörleri Vakfı
Maliye Gelirier Kontrolörleri Derneği