27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işgalcilerin Mrlioyunu ANKARA (AA) - Popüler Tarih dergısinin bu aykı sayısında, "Baö basmmdaki haberve yorumlarla tz- mir Yangmı'nın ardındaki gerçegT" inceleyen Orhan Koloğlu, Turk or- dulan Yunan ışgali altındalri İzmir' e gırdığınde, dünya basınının yakın çevreye yayılmış olan bütûn muha- birlennın. tzmır'de bulunduğunu be- Iirtiyor. Bunlar arasında yer alan Fransız Paul Taponnier anüannda, "Büyük bir facia idi tzmir yanguu. Türklerin ek geçirdikleri şehri yak- malannın akla yakın tarafi yoktu. Fakat İzmir'i kim yaknuşa? Ya kendi kendine yanmış ya da şehri kendilerinden sonra, arükbir başka- sma yar etmemenin kararma var- mış olanlar kıvıkımı çaknuşlardLJ' dıye yazmıştı. Le Fıgaro gazetesının, 20 Eylül 1922 tarihlı sayısında, Izrair Lima- nı'ndakı Fransız savaş gemısınin su- baylanndan bırinin tuttuğu notlar yayımlanmıştı. Bu notlann 5 Eylül tanhlısinde. "Yunanhlar çekflirken Uşak şehrini sistemli bir şeîtilde yak- ülar. Hiçbir gereği olmadan yakdan Türk köyleri az degfl. Aynca Yunan komutanhğısa>ılan>üksekfirarikrin yangın ve talan yapmaması için de hiçbir önlem alrnryor" deniliyordu. 9 Eylül 1922 sadece bir kentin kurtuluşu değil, emperyalistlerin yediği büyük darbenin de yıldönümü IzıııirVlekurtukışcoşkıısıı DUZYAZI • Hasan Tahsın'in emperyalistlerin Anadolu'ya gönderdiği Yunan ordulanna attığı ilk kurşunla, Mustafa Kemal'in Kuvayı Milliye askerlerinin aynı yerde işgalcileri kovarken sıktıklan son kurşun arasındaki süreçte tarih yazıldı. SERDARKIZIK İZMİR- 9 Eylül bir kentin değıl ül- kenin kurtuluşudur Kendi varlığı. ba- ğımsızlığı ve özgürlüğü ıçin yola çıkan halkın. Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdığı hedef doğrultusunda kurtu- luşla taçlandırdığı bir tanhtır 9 Eylül... tzmır, kurtuluşunun 81. yıldönümü- nü kutluyor. Emperyalıstlerın yediği en büyuk darbenin yıldönümünde. ye- nılginın rövanşını almaya çalışan ulus- lararası egemenlenn Türkıye üstüne hesaplan da sürüyor. Hasan Tahsin'in emperyalistlerin Anadolu topraklanna gönderdiği Yu- nan ordulanna attığı ük kurşunla, Mus- tafa Kemal' in Kuvayı Milliye askerle- rinin aym yerde işgalcileri kovarken sıktıklan son kurşun arasındaki süreç- te tanhyazıldı... 9 Eylül'ün yıldönümünde, bu ne- denlerle bir kez daha geriye bakıp bu- günkü durumu anlamak gerekıyor O günlere bakmak Bornova'da yaşayan İngilız Levan- ten Hortense VVood'un anı deftennden okuyalım: "Bu sabah çok muthryum. Köşkümüzün MTandasından Kema- tistsüvarflerin BomovaŞ'a güişkrineşa- hit oldum. Lekesiz yepyeni üniforma- lar giyinmişler. Başlannda kalpaklan var. EKsiplinli sessiz ve sakin. Altiann- daki atlan da çok iyi durumda. Yond- rnuşa hiç benzemiyoıiar. Sanki cephe- den gehnryoriar™" Wood'un bu satırlan yazdığı günün sabahında. öncü kuvvet 20 Alay 4 Bölük'ten Teğmen Enver, Sabuncube- lı'nden İzmir'i ve Akdenız'ı seyredı- yordu. Körfezde işgalci Ingiliz. Yunan savaş gemilennde panik, Kuvayı Mil- liye askerlennde Atatürk'ün 1 Eylül'de Dumlupınar'da \erdığı "Ordular, ilk bedefiniz Akdeniz. Deri" emnnı yeri- IK getırmış olmanın onuru... Yunus Nadi'nın Yeru Gün gazetesı, 2 7 Ağustos'ta, Türk ordusunun Af- yjn'da kazandığı zafen ve Ege'dekı KUTLAMA KORDON'DA BASLAYACAK İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir' in işgalden kurtuluşunun 81. yılı bugün törenlerle kutlanıyor Bugün saat 08.30'da Kordon'dan 21 pare top ahşıyla başlayacak törenlerde. Cumhunyet AJanTndakı Atatürk Anıtı'na çelenklenn konulmasının ardından tzmır Büyükşehır Belediye Başkanı Ahmet Piriştina anıt şeref deftennı imzalayacak. Pınştına ve meclis üyeleri Konak Orduevı'ne giderek lzrnır'in kurtuluşu adına Ege Ordu ve Garnizon Komutanı Orgeneral HurşitTolon'a, Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin şükran duygulannı ıletecek. Ardından saat 10.00'da îzmır Valisi Yusuf Ziya Göksu. Orgeneral Tolon ve Piriştina. Hükümet Konağı'nda kutlamalan kabul edecek. Bu sırada Hükümet Konağı önünde süvari bırlıklen lzmır'in kurtuluşunu canlandıracak. Saat 11.00'de Valı Göksu, Ege Ordusu ve Garnızan Komutanı Orgeneral Tolon ve Pınştina. Cumhunyet Alanı'nda halkın kurtuluş gününü kutlayacak. Piriştına'nın konuşmasının ardından asken birlikler, sıvıl toplum örgütleri ve meslek odalanrun katılımıyla tören geçıdı gerçekleştirilecek. 9 Eylül 1922, saat 10 dvaru. İzmir hükümet A Konağı*na Teğmen Hamdi Yurteri, Yüzbaşı t ^ H M Ü & Şerafettin İzmir ve Teğmen An' Rıza Akıncı j ^ ^ ^ H r ^ * taraûndan Türk bayrağı çeküiyor. ^ ^ ^ ^ B . büyük kovalamacayı gün gün aktanr bu süreçte. Eylülün 6'sında ışgal nedeniy- le TBMM kürsüsüne konulan kara ör- tünün kaldınlmasından körfezde bek- leyen ışgal donanmasına kapağı atma- ya çalışan emperyalislenn ve onlann yerlı ışbırlıkçilenmn zavallı durumla- nna kadar... Mustafa Kemal'in söyle- dığı gibı, geldıklen gibı gitmışlerdı. Hükümet Konağı'ndaki Yunan bay- rağını ındmp Türk bayrağını çeken, Atatürk'ün İzmır'e ılk gıren subay ola- rak ödüllendirdiğı Bınbaşı Şerafettin Bey'ın anılanndan okuyalım o günü: ^EvtülsabahıSabuncuBoğazı'ndan çıkar çıkmaz bütûn ihtişamıyla Akde- niz'in kı\ısında uzanan tznıir'i gör- dük Senelerden beri derin bir hayaJle özlediğimiz İzmir. şimdi gözümüzün önündeydi Bu esnada heyecanımız fe\ - kaiade artmıs. gözlerimiz se\inç \ aşja- m1a dolmuşfu. Büriin suratimizle İz- nıir'e doğru koşuyorduk Borno\ a içinde cere>an eden sokak muharebelerinden sonra istas>onu ahp İzmir şosesine çıktık. Yolda Bornova'nın bağlan bahçele- ri içinden üzerimize ateş ediliyordu. Bunlara mukabele etmediğimiz gibi, ehemmhet de \ermi>\)rduk. Mersinli'ye gddiğimiz zaman Karşıyaka istikame- tinden bir düşman yürü>üş kolunu gör- dük. Bunlan yararak geçtik. Hepsi de silahhydL Ne yapacaklannı şaşırrruşlar, kaçışı- yorlardı. Bizden sonra gelen alaylan- mız taranndan esir edilen bu düşman kuvvetinin bir alay otduğunu öğrenin- ce ha> retler içinde kaldık YüriiNÜşümüze tekrar de\am edip Gümrük önünde bizi ağlayarak karş> layan bir Türk çocuğunun öncülüğün- de, HükümetKonağı'na\asılolduk, Hü- kümetin cephe kapısı kapalrydı. Rıza Efendı'yle yan kapıdan gjrdik. Kapm içerden açûk. Bu esnada, kadın-erkek, çocuk binlerce halk ağlaşarak, sevuıe- rek hükümete geüvoriardı. Hükümetin üstünde asüı bulunan Yunan bayrağını indirdik. yerine şan- b sancağuruzı halkın, bitmek tüken- mek bilmeyen alkışlan arasında çektik ve dalgalandırdık." Gazeteci Hasan Tahsin'in vuruldu- ğu yerde artık özgürlük türküleri söy- lenıyordu. Yunan Katamenni gazetesinin Ati- na'daki 18 Eylül tarihli sayısının baş- lığı durumu noktalıyordu: "Felaket, işte denize döküldük.»" 10 Eylül'de Izmır'de Konak Ala- nı'nda biriken, kurtuluşa ve kendisi- ne övgüler düzen halka Mustafa Ke- mal, " Bu, milletin zaferidir»." diye- cekti. Mazlumlara örnek Türk halkının dünyaya örnek olan Kurtuluş Savaşı. yeı^ıizünde genış bir yankı buldu tngıltere Başbakanı Uoyd George, "Yüzjıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki o bü- yük dâhi çağunızda TürkmiDetine na- sip oldu" dıyecekti. Haklıydı. Özgürlük savaşı \eren di- ğer ülkeler, Türk de\Timını örnek al- dılar. Hindıstan lıden MahatmaGhan- dt 8 Eylül 1922'de düzenlediği basın toplantısında. tt Türkhe ordulan, bir de>ir kapatmışw bir deviraçnuşür. Şim- di mazium ve esir devletler \ e milletier arük vazgeçiunez bir reçeteye sabip- tiıier. Mustafa Kemal"lerin zaferi dün- \a için bir hürriyet \e isüklal çagının sancağıdır" demıştı. Pakistan lıden Muhammed Ali Cinnah da 11 Eylül 1922'de Londra'da emperyalıstlere şöyle seslemyordu. "Ne biz ne de her kıtada yaşamakta olan esir ve mazium nüUetteri bundan sonratutamayacaksmız.Mustafa Kemal ve Türkler ki kendileri için hazııianan tabutu, isrilacılann başlanna geçirnüş- lerdir. Şûndi dün\ ada başlanna tabut- lar geçirilecek başkalan da benzer sonuçlara hazırlannıahdırlar..." Bugün Turkı> e' ye yenıden gözlennı dıken emperyalistlerin rovanşı alma çabalannı, Ghandı ve Cınnah'ın daha o günkü değerlendirmelen sergilemıyor mu? 9 Eylül'ün anlamı bu nedenle bir kentin değıl, bir ülkenın kurtuluşu an- lamına gelmıyor mu? ENTERNET / MEH>IET SUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr Tatil dönüşünde biranda istanbul'da "Bilışim Fuarı" ve "Bilişim Zirvesı" ile karşı karşıya kaldık. "Bilişim Fuan", tüm renkli yönlerı ve yeni ürünleriyle gaze- tderden ve televizyonlardan duyurul- dj. Ancak yine her yıl olduğu gibi 2- 5 Eylül 2003 tarihleri arasında ger- çekleştirilen "Bilişim Zirvesi 03" hak eiiğı oranda yansıtılmadı. Isterseniz b j köşenin el verdiği ölçüde "Bilişim Z.rvesi"n6e konuşulup tartışılan ko- njla r dan bazılanna değinelım. Vızyon 2023 toplantısında önümüz- cteki 20 yıllık dönemde, Türkıye'nin btgi ve iletişim teknolojileri arasından s?çilecek alt alanların hangilerinde ciın^a çapında etkin olacağı, hangi- leiride dünya liderliğine oynayacağı Cierne görüşler belirtildi. "Bilişim Zirvesi 03" kapsamında 5 E1ül 2003, Cuma günü TESlD'ın lider y-pırncılığıyla biriikte Türkiye Tekno- I ci Geliştirme Vakfı (TTGV) ve Türkiye Blirrsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TJEİTAK) yapımcılığında, Ali Akur- Spl'ın moderatörlüğünde gerçekleşen f<rurnun "Kristal Küreye Bakış - V\z- Vcn/L///cü" başlıklı ılk toplantısında Tür- l-<'/e'nin 2023'e kadar geçırecegi siya- S3İ \e sosyal dönüşümden, yaşam tazındakı değişmelere geniş bir yel- pszedeki ongöriJler paylaşıldı. Forumun ~0ra/a Nasıl Gideceğiz? - Misyon/Gö- r-&" başlıklı ıkıncı toplantısında ise 'Bilişim'j bilemedik Türkiye'nin ilk akla gelen ülke olması hedeflenen bilgi ve iletişim teknoloji- leri alanlanyla ilgili doğrudan ve dolay- lı etkiler masaya yatınldı. "Iş'te Intemet" başlıklı forumda kü- resel gelişmeler karşısında Türkiye'nin durumu değerlendirildi. BNET, Mynet, Koçnet, Superonline ve TNN, spon- sorluğunda gerçekleştirilen "Iş'te In- ternet" başlıklı forumda, baş döndü- rücü bir hızla gelişen internet tekno- lojileriyle artan iletişim ve etkileşim imkânlarının, iş dünyası, ticaret, eko- nomi ve gündelik hayata getirdiği ye- nilikler ve artan verimlilik oranları kar- şısında, iletişim, tanrtım ve satış ara- cı olarak intemet anlatıldı. Forum kap- samında "İnternet: Yaşamın BirAdım Ötesinde". "Haberleşme Aracı Ola- rak İnternet" ve "Tanıtım ve Satış Ara- cı Olarak İnternet" isimli paneller dü- zenlendi. "İnternet: Yaşamın Bir Adım öte- sinde" başlıklı panelde, internetın fark- lı sektörlere nasıl yön verdiği konuşul- du. "Haberleşme Aracı Olarak İnter- net" başlıklı panelınde, NetOne öncü- lüğünde gerçekleşen 'e-Vakko Proje- si' Boehringer Ingelheim'a ait Bl- WAN TR Projesi', internet uygulama- lan alanındaki başan hikâyeleri olarak katılımcılara tanrtıldı. TÜBlSAD'ın lider yapımcılığında ve Intel'in sponsorluğunda düzenlenen "Geleceğin Satış Kanallan" başlıklı forumda, Türkiye'de bulunan ve bili- şim alanında faaliyet gösteren "Satış Kanallan "nın 1990 sonrası değişimi in- celenerek hazırianan değişim çizel- gesı tartışıldı. TÜBİSAD Başkanı Erol Bitecik tarafından yapılan açılış konuş- masının ardından. intel Kanal ve Da- ğıtım Direktörü Daryl Ganas tarafın- dan "Gelışen Pazartarda Dağıtım Stra- tejisi: BirAdım ûnde Olmak" konu- lu bir konuşma gerçekleştirdi. Forum- da FT Europe Editörü Andrevv Seymo- ur, "Avrupa'da Dağıtım Kanallan" üzerine bir konuşma yaptı. "Bilişımde Sınırlan Zortamak" baş- lıklı forumda, bilişim sektörünün sı- nırlannı nasıl tanımladığı ortaya ko- nurken standartlan uygulayan ülkeler arasından sıyrılıp standart belirleyen- ler arasında yer almak ıçin yapılması gerekenler, bu amaçla kurulması ge- reken olası stratejik işbırlikleri, bilişim- de araştırma-geliştirme yapılabilme- si için ihtiyaç duyulan finans kaynak- lan gibi konular masaya yatınldı. Fo- rum kapsamında TTGV Genel Sekre- ter Yardımcısı Haluk Nalbantoğlu nun moderatörlüğünde iki bölümden olu- şan "STK'lerin Perspektifleri" konu- lu bir de panel düzenlendi. "Geleceği Yönlendirenlerin Yanşı" başlıklı forumda öğrencıler için, çalı- şacaklan bilişim sektörü hakkında bil- gi alabileceklen ve bu alandaki yöne- ticilerie görüşlerini paylaşabilecekle- ri bir platform oluşturdu. Forumda, öğrencilen, mezuniyetin ardından ça- lışma yaşamında nelerin beklediği de ele alınırken bu konudaki belirsizlik- lerin ortadan kaldınlmasını hedefle- yen önerilerde bulunuldu. "Bilişim Zir- vesi 03" kapsamında Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) lider yapımcılığında dü- zenlenen "Geieceği Yönlendirenle- rin Yanşı" forumunda katılımcı öğren- cıler projelerini sergileme imkânı bul- du. ödüie değer görülen projeler "Bi- lişim Zirvesi 03" kapsamında ger- çekleştirilen törende ilan edilirken de- receye giren projeler ödüllendirildi. Dereceye giren projeler şu şekilde sı- ralanıyor; 1. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden GSM+SNMPamuk Projesi 2. Izrr. r Yüksek Teknik Enstitü- sü'nden GUARDIU\N Projesi 3. ODTÜ'den LOG Hunter Projesi Kısaca değinebildiğimiz bu etkinlik- ler ne yazık ki kamuoyuna pek fazla duyurulamadı. Bunlann yerine fuan ziyaret eden mankenler, futbolcular, kü- çük cep telefonlan, oyuncaklar gaze- telerde enine boyunatartışıldı(!). Gü- zel mankenlerimiz ve ellerindeki tek- noloji harikası minicik cep telefonlan ve minicik mini etekleri boy boy fotoğ- raflarla yayımlandı. Yine aynı tarihlerde düzenlenen "Bi- lişim Haftası" etkinliklerine satır arala- nnda bile rastlayamadık. Oysa "Bilişim Haftası" kapsamında 2 Eylül'de düzen- lenen "10. Yılında Türkiye Intemetı: Sorunlar, Çözüm ve Vızyon Arayışla- n" başlıklı toplantı, hem ücretsiz hem de herkese açıktı. Mustafa Akgül'ün yönettiği oturumda Türkiye intemeti- nin örgütlenme, serbestleşme, tam re- kabet, altyapı, sayısal bölünme, inter- net evleri, tüketici sorunlan, yasal dü- zenlemelergibi sorunlarla irrterneti sıç- ratacak vizyon önerileri tartışıldı. Işin özü şu ki: Biz hâlâ eğlenceli ve kolay olanı tercih ediyoruz. Uğraş ge- rektiren sıkıcı işlerden uzak duruyoruz. Ve doğal olarak üretmek yerine tü- ketmeyi daha çok seviyoruz. Sonuç: Bu gidışle teknoloji ve bilgi üretmek yerine teknoloji çöplüğü olacağız!.. ORHAN BİRGÎT TufanAlgan Neler Diyor? Yeni adalet yılı dün Yargrtay Başkanı Eraslan Öz- kaya'nın konuşması ile başlarken, gözler bu yılın belki de en önemli davası için 11 Eylül'e çevrili- yor: DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine katılmak için sahtecılik yapılıp yapılmadığının kesin karara bağ- lanması ıçin Ankara Ağır Ceza Mahkemesı'nde verilen karann incelenmeye başlanacağı güne. "Yılın belki de en önemli davası" sözü, giderek yaygınlaşıyor. Dün, Yüksek Seçim Kurulu Başka- nı Tufan Algan, Yargıtay'ın ağır ceza mahke- mesinin 3 DEHAP yöneticisinin sahte evrak düzenlemesi sonunda bu partinin 3 Kasım se- çimlerine girmiş olduğunu hükme bağlayan karannı onaması halinde, önlerine gelecek ip- tal istemi için topu TBMM'ye atmak isteyen bir yol izliyordu. Sayın Algan'ın "Dünden Bugüne Tercüman" gazetesinesöyledikleri, tıpkı Siirt'teki yenileme seçimlerinde yaptığı açıklamalar kadar karmaşık, içinden çıkılması, anlaşılması zor bir söylem içeriyor. Tufan Algan, DEHAP'ın 3 Kasım seçimlerine ül- kenin en az yansında örgütlenmeden sokulması- nın sorumluluğu kolayca eski cumhuriyet başsav- cısının omuzlanna atıveriyor. TBMM'nin seçimle- ri yenileme kararı üzerine geçen yıl 1 Ağustos'ta başsavcılığa biryazı yazıp 298 sayılı Seçimlerin Te- mel Hükümleri Hakkındakı Kanun'un, bu konuda- ki koşulunu yerine getiren partilerın isımlerinin bil- dirilmesini istediklerini anımsatıyor. Başsavcılık bu yazıya aynı gün, aralannda DEHAP'ın da yer aldı- ğı 22 partinin adını bildirerek yanıt vermış. YSK bir gün sonra bu lıstedeki partilerle TBMM'de grubu bulunan YTP'nin seçimlere katılabileceğıni Res- mı Gazete'de ılan etmış. Ancak 6 Ekim 2002 gü- nü başsavcılık, yayımlanan bir haberı ihbar saya- rak DEHAP'ın, yasanın aradığı örgütlenmeyı tamam- lamadığının saptandığını Yüksek Seçim Kurulu'na duyurmuş. Tufan Algan apaçık dıyor ki: "İş işten geçmiş- ti. Matbaalar çalışmaya başlamış, 20 civarında vilayete oy pusulası ulaşmıştı... Onoktada, ilkbil- dirimden 2 ay 6 gün sonra elimize ulaşan ikinci resmi yazıya itibar etmedik." Tufan Algan ve arkadaşlan, benzer bir uygula- mayı Tayyip Erdoğan'ın, milletvekılı seçılemeye- ceğinin hükme bağlandığı ve milletvekilı seçilme yeteneği bulunmayan kişinin parti genel başkanı da olamayacağı ıçin aday listelerinde bu kimliği ile adının yazılamayacağı bildirildiğinde de ızlemişler- di. Oy pusulalannın basımının başladığı gerekçe- sinin arkasına sığınmayı o zaman da kullanmışlar- üı Devekuşu yöntemi Yani birtür başını kuma sokan devekuşu yön- temi. Mademki listelerin basımına hatta yer yer il- lere gönderilmesıne başlanmıştır. Bundan sonra yapacak bir şey yoktur diye rahatlıkla akşamlan, Yüksek Seçim Kurulu'ndaki büronun kapısını çe- kip evlerde pıjamaları giyerek televizyon karşısın- da oturabilmek! Niye böyle yaptın diye günün bi- rinde soru soran olursa, başsavcının 1 Ağustos 2002 günü kendilerine bildırdiği listeye göndermeyap- mak. Ne yapacaktı dönemin Başsavcısı Sabih Ka- natoğlu? Kendısine hangi illerde örgütlendikleri- nı gösteren belgeleri sunan ve her bırisi Siyasi PartilerYasası'nagöredemokrasinin vazgeçilmez unsuru kabul edilen partilerin bu belgeleri için tek tek illerde soruşturma mı yaptıracaktı? O zaman Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, başsavcılığa "3 Kasım'da seçimler olacak. Ne diye gün yitiriyor- sunuz" demeyecek miydi? O partılerden sadece birtanesinin sahtecilik ya- pan yöneticilen düzmece belge ile örgütlenmele- rinin tamam olduğunu söylemişler. Bunun doğru olmadığı anlaşıhnca da Yüksek Seçim Kurulu ha- berlı kılınmış. Ama Tufan Algan ve arkadaşlan ku- laklannı da, gözlennı de kapatmayı yeğlemışler! Ya DEHAP, 3 Kasım seçımlennde barajı aşsa, hatta iktidara gelseydi. Şimdi sahtecilik yapmış bir başbakan ve bakanlan ile milletvekillerinden olu- şan bir çetenin yönetimi karşısında Tufan Algan, seçimleri yenileme karannı Meclis versın mi diye- cekti. Çünkü dünkü demecinde topu TBMM'ye atar- ken Yüksek Seçim Kurulu'nun, Yargıtay'ın olası bir hükmü karşısında alacağı sonucun, 3 Kasım se- çimlerinin tümden ıptaline yol açacağı olduğunu belirtıyor. öylece tüm milletvekillennin üyelikleri- nın düşmesi, Başbakanın da bu nedenle Başba- kanlığının sona ermesı gerekeceğını belırterek bu- nun nasıl bir kaos yaratacağını bir düşünün" di- yor. Kaos yaratılacak ıse onun sorumlusu, bir sahte- cilik sonunda seçimlere katılacağı yolunda bir par- tı ıçin başsavcının oy verme gününden en az 1 ay önce yaptığı uyarıya aldınş etmeyenler değil midir? Sayın Algan, dünyada ve elbette Türkiye'dekı baskı teknolojisinin, artık istenilirse bir hafta içe- risinde milyonlarca oy pusulasını hazırlayıp basa- cak düzeye ulaştığını bilmediğini ısrarla yineliyor. Sonra da muhtemelen önümüzdeki ay içerisinde önlerine gelebilecek bir dosya için oyunu önce- den açıklamak gibi bir yargıca yakışmayacak yön- teme başvuruyor. TBMM'ye de dönerek milletve- killerine kendi iplerıni kendilerinin çekmesini salık veriyor. Pariamento ya bu yolu seçmezse? O zaman, ken- di meşruluğunu yitırmiş olacağını, Yüksek Seçim Kunjlu, muhtemel kararında açıklayabilecek mi? Tufan Bey, topu TBMM'ye atacak ise o sonu- cu da açık açık söylese bari. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(a e-kolay.net BAŞSAĞLIĞI Maliye Gelirier Başkontrolörü HASAN HULKİ SEÇKİN'in vefat ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. Maliye Gelirier Kontrolörleri Başkanlığı Maliye Gelirier Kontrolörleri Vakfı Maliye Gelirier Kontrolörleri Derneği
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle