Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 EYLUL 2003 SALI HABERLER Sanyer ve Hezarfen Havaalanı'nda yapılan etkinliklere yağmurun gölgesi düşmedi İstanbul'dan 'rock' geçtiBarısa Rock Festivali Soğuk havaya müdkli direniş HATİCE TUNCER Sanyer Baharsuyu piknik alanında hafta sonu ikı gün boyunca süren BanşaRock Festivali, hem küreselleşme karşıtı eylem hem de bir rock müzik ziyafetiydi. Banşa Rock Festivali, yalnızca Amerikan yaşam tarzının simgesı Coca Cola firmasının, rock adıyla bir festival düzenlemesıne tepkiyle sınırlı değildi. Küreselleşme karşıtlannın, "savaşa hayır" diyenlerin kısacası "Başka bir dünyanın mümkün" olduğuna ınananlann rock müzikle düşüncelerini ifade ettiği bir alandı. Kural tanımaz rock ABD'nin Irak işgaline son, Filisrın'e özgürlük ve "banş" istemleri her an sloganlarla. pankartlarla dile getırilirdi Soğuk ve yağrnurlu havaya müzik, dans ve ateşlerle karşı konuldu. Bağcılar Lisesı'nden Notre Dame de Sıon Lisesi'ne gençler, üniversireliler, işsizler, cebinde çay parası olmayanlar. paralılar, sendikacılar, ışçiler, hepsi "savaşa karşı rock müzikte" bir araya gelmişti. Sağcısından solcusuna, düzen yanlısından karşıtına, her kuruma sayıp döken "Siya Siyabend- Gölgenin Gölgesi"yle bir olup en kural tanımaz yanlannı ortaya koydular. VedatSakman'ın duygu yüklü şarkılanyla hüzünlenip ıstekte bulunmaktan da geri kalmadılar. Rock tutkunlan, albümlen binlerce satmasa da genç rock gruplannın ezbere bildikleri şarkılanna • BanşaRock eşlik ettiler. Festivali, yalnızca Jjk gün Banşa Rock ~, „ . Festivali nın Coca Cola öncülennden firmasinin, rock Moğollar'ın konseri adıyla bir festival güvenlik güçlennin düzenlemesine "saat" uyans.yla yanm . . . , kalsa da yeniden tepkiyle Sinirll buluşmak üzere değildi. "Başka sözleştiler. bir dünyanın "Koma Rewşan"' mümkün Kürtçe rock müz.kten . . . „ • omekler seslendınrken Oİduguna "Biji Aşıti-Yaşasuı İnananlann rock Banş" sloganlan atıldı müzikle Lübnanh "Shahhadean düşüncelerini Ya Bahdna" erubu ifade ettiği bir alandı. arasında sahnede yerine aldı ve dinleyıcileri "Merhaba yoldaşlar" diye selamladı. Türkçe selama karşılık vermek ısyen bir genç Arapça dağarcığını zorladı ve uygun sözcüğü buldu: "Yallah Amerika." "Işığm Yansıması". gençlenn "Murat Hoca" sesleri arasında konserine başlarken vokalde AB Erenus tükenmez enerjisiyle Orhan Veü'nin "Harbe Giden San Saçh Çocuk"undan Afşar Timuçin'e şiir ve müziği buluşturdu. 27 Eylül çağrısı Kazmı Koyııncu kemençeler ve tulumlarla Karadeniz rüzgân estinrken Karadenizlilerin çoğunluk oluşturduğu Sanyerli yurttaşlann yoğun baskısına dayanamayan düzenleme komitesi kapıyı açmak zorunda kaldı. Bulutsuzluk Özlemi, her zamanki sahne başanlan. izleyiciyle yakın ilişkileriyle şarkılannı art arda sıralayarak tam bir "rock" ziyafeti çektı. Şarkılar hep birlikte söylenirken Nejat YavaşoğuUan bir süredir gruptan ayn olan Akın EMes'le yeniden birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu anlattı. Festival sonlanna yaklaşırken "Küresel Banş ve Adalet Koalisyonu" adına söz alan oyuncu Mehmet Ali Alabora "4 milyon dolarhk organizasyonlar için Irak'ta çocuklann ölmesi gerekiyor" dedi. 27 Eylül'de Ankara'da yapılacak olan "Irak'ta işgale son, Fihstin'e özgürlük" mitingine çağn«ia bulundu. "Yaşasın Halklann Kardeşliği" sloganlan Rock'n Coke Festivali Gençler haftasonu yapılan festrvallerde müziğin ritmiyle coştular, dans ettiler. Bulutsuzluk Özlemi ile Işığın YansunasL Sanyer'deki festivale renk karn. Yıkılmadı, ayakta kaldı "Her zaman genç kalanlar" ve bugünün gençlerinin sabırsı/Jıkla beklediği Cem Karaca. progranuna yıllann eskiıneyen şarkısı "Resimdeki GözyaşlarTyla başladı. Emrah, Dadaloğlu. Namus BelasTnı söyleyen Karaca, dengesüıi kaybedince sahneden aşağıya yu\ arlandı. Çıpklan büyük bir sessizlik izledi. İzleyiciler'*Cem Baba nasıl? Bilmek istivoruz" dive seslenirken Karaca, ambulansta yapılan kontrolünün ardından "Cem Baba sen bizinı her şeyimizsin" bağmşian ve alkışlar arasında sahneye yeniden çıkü. Ancak bu kez de süre dolmuş, poüs konserin bitirilmesini istiyordu. "Tamirci ÇırağTna zaman kalmadı, ama Karaca, BansaRock'ın son şarkısını söyledi: "Ben Feteğin Tekerine Çomak SokanmJ" 250 bin dönüm alanda eğlence MURATBEŞER Coca Cola'nın sponsorluğunda Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı (ÎKSV) ile Pozitif Tanıtım işbirliğiyle düzenlenen Rock'n Coke Festivali, cumartesi ve pazar günleri Hezarfen Havaalanı'nda inşa edilen 'Rock Kasabası'nda gerçekleştirildi. Sabahın erken saatlerinde Istanbul'a yağan ve festival alanını ıska geçen yağmur her ne kadar korkutsa da her iki günde ilerleyen saatlerde güneşin gülen yüzünü göstermesiyle, festivalcilere rahat bir soluk aldırdı. Cumartesi sabahı fesrivalin başladığı sıralarda Hezarfen Havaalanı'nın B Kapısı önünde Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu ile TAYAD'lı bir grup, festivali protesto gösterisi düzenledi. îki otobüsle gelen göstenciler çeşitli sloganlar atarak pankart açtı; yaşanan kısa bir arbedenin ardından göstenciler yaptıkJan açıklama ile Coca Cola ve Amerika'yı kınadı. Arkasında bıraktığı onca tartışmanın ötesinde (ki bu daha bir süre devam edecek gibi görünüyor) bu festival için öncelikJe söylenmesi gereken şey, organizasyonun oldukça başanh olduğudur. Clastonbury modeli Organisyon sahipleri taahhüt ettikleri her şeyi yerine getirdiler. Dünyanın birçok yerinde geleneksel olarak düzenlenen açık hava festivallerinden Glastonbury'yi kendine • Rock'n Coke model alan Rock'n Festivali'nde organizasyon başanlıydı. Dana önceden açıklanan program da saat Akbankında sponsorluğunu arkasına alarak 250 dönümlük alanda gerçekleştirdi bu civarında müzisyen sahneye çıktı. Türkiye'nüıbugüne kadar kurulmuş en büyük sahnes. (500 metrekare) hazırlandı. Aynca beş bin ızleyıcıy. agırlayacak kapasıtedekı DJ Arena'da kendı konusunda iddialı bir lŞİedl, SiraSl gelen grup dakika sektirmeden sahnedekı yennı aliyor ve programi bittiğinde de s a h n { ^ ,. . / . ..., edişi kesmllkle gecikmiyordu. sahneydi. C^şit diye sunulan yiyecek ve içecekJerin tamamı hamburger, sandviç, katkı maddeli etliler türü fast-food yiyecekler ve Coca Cola ve yan ürünleri idi; ve bunlann Akbank tarafından doldurulan kartlar dışında alınabilmesi mümkün değildi. Daha önceden açıklanan program da saat gibi tıkır tıkır işledi; sırası gelen grup dakika sektirmeden sahnedeki yerini aliyor ve programi bittiğinde de sahnayi tahliye edişi kesinlikle gecikmiyordu. Basarılı sınav Ilk gün sahneye çıkanlardan The Delgados (her ne kadar bu grubun yen ve saati yanlış olsa da) ve Dead Kennedys müthiş bir performans çıkardılar. Amerikalı solcu grup Dead Kennedys. parça arasındakı "sponsorumuz Amerikah olduğu için onun her dediğine katümryoruz; onlar gibi düşünmüyoruz" diyerek aynksı tavnnın altını çızdi. Geç saatlerde sahneye çıkan Sinıple Minds ise geçen yıllara karşın diri bir görüntü verdi. tkinci günün iyi ekibi Echo&The Bunnymen oldu. Bunun dışında en büyük izlenme oranı Pet Shop Boys'un idı. Rock'n Coke'cularbu festıvalde arzu ettikleri 50 bin kişilik kalabalığı bulamasa da ortam ve organizasyon açısından (politik konular ayn) başanh bir sınavdan geçtiler. AVUSTRALYA'DA HUKUK SAVAŞI Müzik korsanlığı dava konusu oldu Dış Haberler Servisi - A\"ustralya'da telif haklannı çiğnedikleri suçunu kabul eden 3 kişi, hapis cezasıyla karşı karşıya. Bugüne kadar, Napster (haber ve web sitesi) ve benzeri web sitelerine karşı hukuki süreç, ülkelerin hukukuna bağlı olarak yürütülüyordu. Suçlannı itiraf eden korsanlar Tommy Lee (19), PeterTran(2Ö), Charles KokHauNg (20) müzik devi Unıversal Müsic, Sony, Warner, BMG, EMI ve Festival Mushroom Records'un telif haklannı çjgnemekten yargılanıyorlar. Polis nisan ayı içinde bu üç korsaru Sydney'deki evlenne yaptığı baskın sırasında tutuklamıştı. Operasyon, Müzik Endüstrisinde Korsanlık Soruşfurmalan'nın (MIPI) işbirliğiyle gerçekleştirildi. Yakalanan korsanlar, 60 milyon dolar değennde müziğı yasadışı yollarla kendı vveb sitelennden dağıtmak suçundan 3 yıl hapıs cezası ve 39 bin 325 ABD Dolan para cezasıyla karşı karşıyalar. MlPI'den Michael Speck bu tip bir davanın dünyada ilk oldı,ığunu söyledi. m Anadolu nun sesini duyunıyor ABD'de yaşayan ses ve bağlama sanatçısı Latif Bolat, çeşitli ülkelerde verdiği sufi müziğinden örneklerle yoğrulmuş konserierinde, Anadolu'nun misrik müziğini. ve kültüriinü yabancüara tanıüyor. Bolat, Nevşehirin Göreme beldesindeki Bezirhane'de ruristlere çeşitli yabancı sanatçüann eserlerinin >anı sıra MCTİana, Yunus Emre ve Hacı Bektaş Veli'nin şiir ve deyişlerinden örnekler sunuyor. (Fotoğraf: SELAHATTlN ŞAHÎN) SÎNAN AYGÜN: KORSANI ÖNLEYELtM Kaçak kayıda karşı birleşme çağnsı Kültür Servisi - Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün"den sanatçılara çağn- "AB yohındaki Türkiyıe bir a\uç korsana yenik düşmüştür. Gelin el ele verip bu sorunu çözelim. Başta tbrahim Tathses ile Mahsun Kırmızıgül, Hüha Avşar'la Gülben Ergen el ele vererek korsana savaş açmalı. Sezen Aksu'ya da buradan çağn yapıyoruıtı: konserlerine ara ver önce korsanı yeneüm." Türkiye'nin korsan kayıtlarda açık bir pazar haline geldiğinin altını çizen Aygün, Türkiye'de 2002 yılında 273 bin kıtap, 265 bin VCD, 142 bin müzik CD'sı, 6 bin 500 DVD, 105binkaset, 12 bin play stationun korsan olarak ele geçırildiği vurgulandı. Yıllık 100 trilyon lirahk kitap pazannın 40 tnlyon lirahk kısmının kaçak olduğunu belirten Aygün, korsan satışlar yüzünden Türkiye'de sadece film ve oyun CD'si üretıcilerinin yıllık kaybının 50 milyon dolan bulduğunu kaydettı. "Korsanhkla uğraşanlar organize ekjpler" diyen Aygün, korsanlığın dar gelirlilerin yaptığı bir iş olarak görülmesinin sorunun ana kaynağını oluşturduğunu ifade etti. SALI ORHAN BLRSALI Taksi ve Sürücii Felaketi Haberi görünce siyasi gündemi bir kenara bırak- tım ve uzun süredir yazmak için kolladığım fırsat gel- di dedim. Konu taksiler, daha doğrusu kentte para- mızla yaşanan taksi rezaleti veya felaketi. Türk Standartlar Enstrtüsü sağolsun taksilere standartlargetirmiş. Daha doğrusu sürücülere... Saç, sakal, bıyık, düzgün Türkçe, kenti bilme, kriko kul- lanma, temizlik, dört işlem bilme, nezaket ve kibar- lık.. hatta, arabada şemsiye bulundurma ve müşte- riye gerekirse evine kadar şemsiye tutma bile var... Güldüm tabii, aradığım esas standartlardan hiçbi- ri yoktu bunların arasında. TSE, işin bir yönüyle ilgilenmiş. Daha çok makya- jıyla. özüne inmemiş. Taksi olayının bir yüzıi sürücülerse, diğer yüzü, bel- ki de ana yüzü arabalann ta kendileri. • • • Sürücülerin çoğunun bir felâket olduğunu herkes biliyor. Geçen akşam saat 22.00'de Taksim'den tak- siye bindim. Gideceğim yere kadar ne kırmızı ışıkta durdu, ne diğer sürücülere ve arabalara tek bir say- gı gösterdi. 20 dakikalık mesafeyi neredeyse 10 da- kikada aldı. Adama söz bile söylemek mümkün ol- madı. Gördüğüm en felakettaksiciydi. Durunca, "Abi kusura bakma bir kaza yaptım dün, parasını hızla çı- karmam lazım" dedi.. İşin diğer boyutu yaptığı sah- tekârtıktı. 10 milyona gidilen mesafe için taksimetre 15 milyon gösterince, baktım gece tarifesini açmış! İyi niyet gösterip arabanızı bıraktığınıza pişman oluyorsunuz. TSE'nin dikkate almadığı esas nokta ise, araba- lann teknik rezaleti. Hepsınin amortisörleri bozuk, bitmiş. Heie hız yaptıklarında mideniz kalkıyor, başınız dö- nüyor. Poponuz küt küt yere vuruyor sanki. Birçoğunun içi leş gibi. Hem arabadan kaynakla- nan benzin, hem içeri giren egzoz kokusu, hem si- gara, hem genel pislik. Konforun milimetresi, k'si yok. Hepsi klimasız. Taksilerin büyük çoğunluğunun konfor bakımın- dan sıfır olmasının yanı sıra, ciddi bir teknik değer- lendirmede trafığe çıkış belgesi bile alabileceklerini sanmıyorum. • • • Trafik ll Komisyonu var, Valiliğe bağlı. Allah aşkına, sürücülerden önce, taksi olarak kul- lanılacak arabalann standartlannı hemen yükseltecek bir karar almak zorunda değiller mi? Neden insanlar paralarıyla her gün bu taksi reza- letini yaşasm? Otobüse binmiyor ki, çok özel bir araca, taksiye biniyor. Kaldı ki, Avrupa ülkelerinde otobüsler bile tak- si konforunda oldu. Asgari konforu bir kenara bırakın, azami konforu sunmalı taksiler müşteriye. Arabalar en alt sınıftan olmamalı. Asgari kalite, orta sınrf ve yukansı arabalar tak- si olarak işletilebilmeli. Hepsi klimalı, boyalı, amortisörleri sağlam olmalı. Her 6 ayda bir teknik bakım kontrolünden geçmeli. Taksilerin plaka fiyatlan ne kadar? 150 milyar TL'ye dayanmış durumda. Yani, sahtoine yüksek kâr getiren bir iş-kazanç araa. Sahibi, paralan, hem de en az vergi ödeyerek ve çaltştırdığı sürücüleri de sigortalamayarak cebe atıyor. Ancak bu kazancın kaynağı olan müşteriye ise as- gari konforu bile sağlamıyor. Arabanın iki üç yıl için- de canına okuyup çöpe atıyor. Çünkü ortalıkta rekabet yok. Hepsi aynı tip. O hal- de Trafik ll Komisyonu, müşterilerin hakkını savunacak tek merci. Bunu neden yapmıyor? Bütün taksilerin standartlannı yükseltecek bir karar neden alınmaz ve en kısa zamanda yürürlüğe kon- maz? [email protected]. Kadıköy Belediyesi: Korsan satanlar yargılanmıyor Istanbul Haber Seni- si - Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Gür- sel Tekin, bir gazetenin dün manşetten verdiği "Korsanın merkezi Ka- dıköy" başlıklı haberle ilgili olarak yaptığı açık- lamada, "Türkrve'deki korsan üriin sorununun Kadıköy'ün sorunu gibi gösterilmesini anlaşılır buhnujflnız" dedi. Tekin, ellerinde 400 bin CDve 250 bin kıtap olduğunu belirterek "De- polanmız doldu. Konuy- la ilgili va/ı yazmadığı- nuz yer kalmadı, bugü- ne kadar bir çözüm içe- ren bircevap alamadık" dedi. Son 4 yıl içerisın- de korsan ürün satan 470 kişi hakkında cezai iş- lem uyguladıklannı ve bu kişilerin sattıklan ürünlere el konulduğunu anlatan Tekin, "Yapılan çahşmalar boşa gidiyor. Bu kişikrden hiçbiriyar- gı önüne çıkarümadr şeklinde görüş belırtti. Tekin, 1 milyon nüfus- lu Kadıköy'de lOOtane zabıta memuruyla çalış- mak zorunda kalmalan- nın da sıkıntı yarattığını sözlerine ekledi. Cinli yazar ve şair Tucholsky ödülü sürgündeki FengHn GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - 1984'tenberiheryılîs- veç PEN'i tarafından sür- gündeki bir yazara yeri- len Tucholsky Ödü- lü'nün bu yılki sahibi, Çinli yazar ve şair Jung Feng oldu. Halen Danimarka'da yaşayan Feng, 150 bin Is\'eç Kronu (15 bin Eu- ro) tutarındaki ödülle îs- veç'te 1 yıl yaşayıp ça- lışabılme olanağı elde edecek. Bu ödül adını, 1930'lu yıllann başla- nnda ülkesındeki Nazi baskısından kaçarak Is- veç'e sığınan Alman ya- zar Kurt Tucholsky'den (1890-1935) ahyör. Tucholsk>1935'tein- tihar etmişti. 2001 yılı- nın ödülü, Türk gazete- ci AsiyeGüzelZej'bek'e o sırada hapiste oldugu için ancak 2002 yılında verilmişti. Zeybek daha sonra Isveç'e sığınma başvurusunda bulundu.