Katalog

SAYFA CUMHURİYET 17EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Dostluktan Hainliğe ' BİR YUNAN dostluğudur gidiyor. Hükümetten ünrversitelere, sanat çevrelerinden ilçe belediyele- rine kadar. Simitis'e övgüler, Paparvdreu'ya konferans ver- difTneler, ortak konserler, karşı kıyıdaki yerel yöne- ticilerie kucaklaşmalar. Dosttuk, banş, komşular arası iyi ilişkiler, hepsi iyi güzel de, acaba ne kadan içtenlikli? Iki tarafta- ki davranışlan doğru çözümlemek gerek. Türk tarafının t>ir bölümü için, "içtenlikli mi" so- rysunun yanıtı, kesin bir "evef"tir. Kolay unu- tan ve kolay affeden bir halk olarak, Yunan istila- sındaki yaktp yıkmalar, Istanbul işgalindeki şımar- malar üzerinden kısa zamanda sünger geçirilmiş, anılarda sadece Osmanlı döneminin iyi günleri, hi- kâyelere yansıyan sıcak yakınlıklann dokunaklı iz- leri kalmıştır. Siyasal alanda da, Atatûrk - Venizelos yıllan- nın iyi komşuluk istencini yaşatmak için hâlâ çırpı- nanlar var. AB üyeliğini hedef alan diplomasinin bir bölümü, tam bir saflıkla, Atina'nın bu konuda uzat- tığı yardım eline inançla sanlmış, bir bölümü ise iç- tenlikle olmasa bile, bu el uzatıştan bir süre için ya- rarlanmayi uygun göımüştür. Bunun Avrupayolun- da oyalanmak olduğunu ve gerisinde Kıbrıs'la Ege'ye ilişkin hesapların yattığını gören ya da gör- mek isteyen azdır. Yunan diplomasisi, büyük bir ma- nevrayla, öcalan olayının suçluluğunu unutturup Ankara'dakilerin minnettarlığını kazanmayı başar- mıştır. Son yıllardaki Yunan dostluğunun en garip ör- nekJerine rastlanan kesim, başka birçok durum- da olduğu gibi bu konuda da yine medyanın ve ba- zı özel üniversitelerin gülleri oluyor. Dahadoğrusu, o kesimde, Çölaşan'ın unutulmaz deyimiyle "Ka- ren Fogg Çocuklan" olarak bilinenler. Bunlar, Simitis'i "büyükdevletadamı", Papand- reu'yu "büyük Türk dostu" olarak pazarlamak ve Yunanistan'ın yanıltıcı manevralannı açığa çıka- ranlan düşman ilan etmek için yabancı devletler- den görev almışlardır sanki. Olayın daha da düşündürücü olan yönü Kıbnsta kendini gösteriyor. Dayanıklı banşın ancak eşit iki devletli bir çözümle gerçekleşebileceği, AB'yle ilişkiiendirilmiş bir çözümün de fürkiye'siz olama- yacağı bir yana bırakılmış, kara geçmişin asıl so- rumlusu olan Rumlarla ve Yunanistan'la bir an ön- ce AB içinde kucaklaşma arzusu anlaşılmaz bir Ankara düşmanlığına dönüşmüştür. Sanki Türk askeri oraya, katliamı durdurmak için değil de, sömürge düzeni kurmak için gelmiştin san- ki, KKTC'nin başındaki kişi, AdaTürklerinin veTür- kiye'nin haklannı birlikte savunmak için değil de, var olduğu söylenen bir anavatan sömürüsünü sür- dürmek için çabalamaktadır ve sanki doğru çözüm her çağrıda Ledra Palas'a koşup Simitis'le Pa- pandreu'yu dinlemekle bulunacaktır. "Hayret bi şey!" sözü Türkçeye herhalde bu gi- bi durumlar için girmiş olmalıdır. DEHAP Olayının Hukuki Süreci Sabih KAJVADOĞLU Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Batuhan'ın kardeşi ÖMER FARUK Erken geldin, hoş geldin... Yaşam seninle daha güzel olacak... 15.09.2003, Istanbul TUĞBA & DENÎZ ARSLAN Tûrioye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük BizimOSUÜ Ülke soaınlanna ilişkin raporianyla, araştırmalanyta, köşe yaalanyia, tarafsz teberteriyle shriltoplumlanngazetesi. Dûzeri okumak için abone olun. Td: 0.212. 51108 75 T üm çağdaş demokrasilerde olduğu gibi, ülkemizde de milli iradenin oluşmasını sağlayarak, görüşlerini ülke yönetimine egemen kılmak için etkinlik gösteren siyasi partile- re büyük önem ve değer verilmektedir. Bu bağ- lamda anayasa ve yasa koyucu, siyasi partile- rin hukuk devleti ilİcelerine uygun etkinlik gös- tereceği inancı içerisinde, siyasi partilerin ger- çeğe aykın beyandabulunabilecegıni bilerek göz ardı etmiştir. Bu nedenle anayasa ve yasalarda siyasi partilerin siyasi eddnlikleri arasında, ver- dıkleri bilgilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadık- lannı kendiliğinden araştınnak ve denetlemek görevi hiçbir organ ve kuruluşa verilmemiştir. Demokratikleşme sürecinde Siyasi Partiler Ya- sası'nın (SPY), "Cumhuriyet Başsavcıhğı'nın partilerin kuruhışunu denedemesT başlığını taşıyan 9'uncu maddesi 12.8.1999 gün ve 4425 sayılı Yasa'nın 25 'inci maddesi ile yûrürlükten kaldınlmıştır. Bu itibarla anayasanın 68,69; 2820 sayılı Si- yasi Partiler Yasası'nın 10,33,36,115 ve 298 sayıh Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa'nın 14'üncü mad- deleri birlikte irdelenip değerlendirildiğinde; A-1) Siyasi partilerin sicil kayıtlan SPY'nin 10'uncu maddesi uyannca Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcıhğı tarafindan tutulmakta, her si- yasi parti için bir sicil dosyası açıünakta ve bu dosyaya siyasi partiler taranndan, öngörülen sü- rede verilen ve aynı maddede sayüan bilgi ve belgeler konulmaktadır. Siyasi partilerin mer- kez organlan ile örgüt kurduklan il, ilçe ve bel- geler, bunlann organlannda görev alanlann kimlikleri, sunulan bilgi ve belgeler arasındayer almaktadır. Bu bilgi ve belgeler çeşitli işlemler nedeni ile istenildiğinde ilgili kurumlara iletihnektedir. H) SPY'nin 33 'üncü maddesi ile yerel organ- larda görev alanlann veya parti tüzüğünde be- Ürtilenbir göreve getirilenlerin kimlikleri ile di- ğer bilgilerinin, yine siyasi parti yerel yöneti- cileri tarafindan süresinde o yerin en büyük mülki amirine verilmesi öngörülmüştür. Bu bil- gi ve belgeler valiliklerce birieştirilip Içişleri Ba- kanlığı'na ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıh- ğTnagönderilmektedir. 33'üncümadde uyann- ca elde edilen bu bilgi ve belgeler, o göreve se- çilen ya da atanan kişilerin yasal yeterlilikleri- nin değerlendirilmesi yönünden incelemeye ta- bi tutulmaktadır. Bu bildirimlerin gerçeğe uygunluğu da ge- nel merkezin bildirimleri gibi kendiliğinden araştinlamamaktadır. Diğertaraftan herhangi bir bildirimin yapılmaması, herhangi bir il, ilçe ve- ya beldede örgütlenilmediğınin kanıtı olamaz. Kuruluş veya görevlendiriliş gerçekleştiği halde, bu durumu mülki amire bildirmemek SPY'ye göre kişisel bir kabahat oluşturmakta ve yapûnmı aynı yasanın 115'inci maddesin- de yer almaktadır. Kaldı ki gerçekte kuruluş ve- ya görevlendirme yoksa bildirimin yapılması da söz konusu değıldir. O halde bildirimlerin yapılması veya yapılmaması ile o il, ilçe veya beldede örgütlenmenin gerçekleştiğinin kabul veya reddı olanaklı değıldir. m) Siyasi partilerin SPY'nin 10'uncu mad- desi uyannca oluşturulan dosyalannda bulunan bilgi ve belgeler özellikle siyasi partilerin se- çimlere katılma yeterliliginın saptanmasında önem kazanmaktadır. 298 sayıh Yasa'nın 14 ve SPY'nin 36'ncı maddesi uyannca bir siyasi partinin genel seçimlere katılabihnesi için, oy verme gününden en az 6 ay önce illerin en az yansında teşkilat kurması ve büyük kongresi- ni yapmış ohnası veya TBMM'de grubunun bulunması gerekmektedir. 298 sayıh Yasa'nın 14/11 'inci maddesi uya- nnca seçimlere katılma yeterliliği bulunan par- tileri tespit ve ilan etmek görevi Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) aittir. YSK'nin bu görevini yerine getirebilmesi için partilerin teşkilatlan- malanna ilişkin bilgilere gereksinimi vardır. Bu bilgiler, partilerin sicil dosyalannı oluştu- ran Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcıhğVndan sağ- lanmakta ve siyasi partilerin bildirdiği bilgi ve belgeler YSK'ye iletihnektedir. B- I) Demokratik Halk Partisi (DEHAP) 24.10.1997 tarihinde kurulmuş olup, örgütlen- mesine ilişkin bilgiler 02.02.1998 tarihinden iti- baren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı "na ve- rilmeye başlannuşûr. TBMM tarafindan seçim- lerin 18.04.1999 tarihinde yenilenmesine karar verildiğinde, seçimlere katılma yeterliliginin tespiti için YSK tarafindan Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığı'ndan bilgi sonümuş, DEHAP Genel Merkezi'nin verdiği bilgiler YSK'ye ile- tihniştir. DEHAP'ın seçımin yapılacağı 19.04.1999 tarihinden önce illerin en az yansında örgütlen- diğini bildirdiği ve 1 'inci olağan büyük kong- resini yaptığı bu bilgilerden anlaşıldığından, YSK'nin 28.11.1998 gün ve 333 sayılı karan ile anılan partinin XXI" inci Dönem Milletve- kili Genel Seçimleri'ne katıhna yeterliliğine sahip olduğu tespit ve ilan edilmiş, ancak DE- HAP bu seçimlere kanlmamıştır. H) 02.08.2002 günlü Resmi Gazete'de yayım- lanan TBMM'nin 31.07.2002 gün ve 745 sa- yılı karan ile seçimlerin 03.11.2002 günü ye- nilenmesi kararlaştınldığından, DEHAP'uı se- çimlerden 6 ay öncesi olan 03.05.2002 tarihi iti- banyla 63 ilde örgütlendiğini bildirdiği, anılan parti beyanlan ile belgelenerek, bu durum YSK'ye ilenhniş ve kurulun 02.08.2002 gün ve 441 sayıh karan ile XXH'nci Dönem Millet- vekili Genel Seçimleri'ne katıhna yeterliligi- nin bulunulduğu tespit ve ilan edilmıştir. m) 27.09.2002 günlü Milhyetgazetesınde yer alan DEHAP'ın seçime katıhna yeterliliği bu- lunmadığına ilişkin bir haber suç ihban olarak kabul edihniş, örgütlenme durumu 81 il valili- ğinden, il seçim kurulu başkanlığından ve 923 ilçe seçim kurulu başkanlığından sorulmuş, ü'nci büyük kongresine katılanlar listesi getir- tilmiş ve DEHAP'ın 03.05.2002 tarihi ıtibany- la, yasalann öngördüğü biçimde sadece üç il- de (Hakkâri, Izmir, Siirt) örgütlendiği anlaşıl- dığından durum kanıtlan ile birlikte 06.10.2002 gün ve 2002/540 sayılı yazı ile ve yeniden de- ğerlendirme yapüması istemi ile YSK'ye baş- vurulmuştur. Saptanan durum seçim hukukunda "Tam Kanunsuziuk" hali olarak tanımlanmaktadır. Tam kanunsuziuk hallen herhangi bir ihbar, itiraz ve şikâyete ve de bir süreye bağlı ohnak- sızın, seçim öncesinde, sırasında veya sonrasın- da değerlendirihnesi gereken hallerdendir. IV) Başvurunun kuruldaki inceleme süresi uzamış, uzama nedenleri soruldugunda, soru- nun hukuki ve siyasi boyutlanndan söz edilmiş, hukuki bir sorunun siyasi boyutunun olamaya- cağı, siyasi sonucunun ise yargıyı ilgilendirme- diği haİdı eleştirileri ile kârşılaşıhnıştır. 15.10.2002 günü başvurumuzun reddedildi- ği bir yetkıli tarafindan basın önünde açıklan- mış, gerekçe olarak DEHAP'ın seçime kaül- ma yeterliliği konusunda herhangi bir itirazın yapılmadığı, oy pusulalannın basılıp gönderil- diğı ileri sürühnüş, "Tam Kanunsuzhık'' ilke- sinin göz önüne ahnması sonucu verilen 15.10.2002 gün ve 780 sayılı karardan DEHAP hakkındaki bilgilerin somut bulunmadığından bahisle. başvurunun reddedildiği anlaşılmıştır. V) Yapılan araştırma sonucunda örgütlen- menın varlığı tespit edilen illerle, 03.05.2002 tarihinden sonra örgütlenme konusunda ileti- len gerçeğe uygun bilgilerle oluşturulan parti siciline göre, YSK 18.01.2003 gün ve*49 sayı- h karan ile, 23.03.2003 tanhinde yapılacak Ço- rum Belediye Mechs seçimleri konusunda se- çimden 6 ay öncesi olan 23.09.2002 tarihi iti- banyla DEHAP'ın seçimlere katıhna yeterlili- ginın bulunmadığına karar vermiştir. YSK bu karan verirken 02.08.2002 gün ve 441 sayıh ka- ranna dayanak yapöğı kendisinde mevcut ka- yıtlara itibaretmeıniştir. Aynca YSK 19.04.2003 gün ve 310 sayılı karan ile DEHAP'ın 01.07.2002 tarihi itibanyla seçimlere katıhna yeterliliginin bulunmadığını da kararlaştırmış- tır. VI) YSK kararlannuı kesin ohnası, bu kurul tarafindan alınan kararlara dayanak olan belge ve bilgilerin gerçek dışı olduğunun saptanma- sına rağmen o belgelere itibar edilmesini ge- rektirmediğinden ve gerçek olma niteliği de kazandıramayacağuıdan, 16.10.2002 gün ve 2002/548 sayılı yazunızla DEHAP sorumlu yöneticileri hakkında Ankara Cumhuriyet Baş- savcıhğı 'na suç duyurusundabulunulmuş ve du- rum aynca YSK'ye bildirilmiştir. Aynıkanıtlaradayanılarak 13.03.2003 günve 2003/1 sayıh iddıaname ile DEHAP hakkında hukuk devleti ılkesine aykın eylemleri nedeni ile anayasanın 68/4 ve 69/6. maddeleri uyann- ca kapatma davası açıhnıştır. VII) DEHAP 03.11.2002 günü yapılan XXII'nci Dönem Milletvekili Genel Seçimle- ri'ne kaühnış, YSK'nin 09.11.2002 gün ve 883 sayıh karan ile bu seçımlerde 1.960.660 oy al- dığı ve bunun geçerii oylann yüzde 622'sini oluş- turduğu saptanmıştır. Bu durum, milli iradenin oluşturulmasının ne ölçüde saphnldıgının gös- tergesidir. Vm) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aç- hğı kamu davasının yapılan duruşması sırasm- da DEHAP"m olay tarihindeki ikı genel başka- nı ile, iki genel sekreteri, "üye ve teşkilat bilgi- lerini gerçeğe aylan düzenlemek suretiv le Yar- gıtay Cumhurrvet Başsavcıhğı'na \ererek. bu şekÜde oluşturulan sfv-asi parti ka\dındaki bil- gilerin esas ahnması sonucu,DEHAP'ın seçime katrima yeterliliği bulunduğu yolunda karar ahnmasuıa neden olduklan ve XXII. Dönem MiDetvekUiGenel Seçimleri'ne kanldıklan" ge- rekçesiyle zıncirleme biçimde resmi belgede sah- tecilik suçunu işledikleri sabit görülerek, An- kara 2 No'lu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26.06.2003 gün ve 2003/176-32 sayıh karan ile 1 'er yıl 11 'er ay 10'ar gün ağır hapis cezasına hükünı giymişlerdir. îşte Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi'nde duruş- malı temyiz incelemesi yapılan ve duruşması 29.09.2003 tarihine ertelenen temyiz davası bu davadır. Görühnekte olan bu dava hakkında daha faz- la açıklama yapıhnasına anayasanın 138 ve Ba- sın Yasası'nın 30'uncu maddeleri engeldir. C- Ancak, üzülerek behrtmehyim ki son gün- lerde basında yer alan, bu davanın olası sonuç- lanna ihşkin ve herkese yönelik görüş açıklan- ması çağnsı, yargının bağımsızhğına ve yan- sızhğına indinlmiş bir darbedir. Anayasa ve yasalarda yer alan görev ve yetkiler, olayın hu- kuki süreci, Tam Kanunsuziuk hallerine ilişkin uygulamalarbilinmesine rağmen, suçlayarak so- rumluluktan sıynlma çabalan ibret verici ohnuş- tur. Hele, olası siyasi sonuçlar hakkında önyar- gılı ve oyunu önceden belli eder biçimde açık- lama yapılmasının Türk hukuk tarihinde bu- başka örneği bulunmamaktadır. Sorumsuzca yapılan bu beyanlar, korkulan sonucu doğurmuş, güdülen siyasi amaca uygun beyan, açıklama, yorum ve tartışmalar, gıderek artan bir yoğunlukla kamuoyu oluşturmaya, yargı organlanm etkilemeye ve üzerlerinde bas- kı yapmaya yönehniştir. Yargı organlannın ve anayasal kuruluşlann inanırhğı, güvenirliği, bağımsızlığı ve yansız- lığı tehdit ve tehlike alundadır. Zaten türlü ve- sile ve bahanelerle yıpratılan Türk yargısını bir kez daha örselemek, sıfan ne olursa olsun hiç kimsenin hakkı ve haddi olamaz ve hiç kimse- ye yarar getirmez. T.C. İSTANBUL ÜNÎVERSİTESÎ REKTÖRLÜĞÜ "AYDHVLANMA SÖYLEŞİLERİ" 2003-2004 DÖNEMİ PROGRAMI (15 Ekim 2003 -12 Mayıs 2004) Yer: l.Ü. Fen Fakûltesi (Yezneciler) Cemil BtLSEL Konferans Salonu PROGRAM: Tırih !5Ekun2003 Saat: 14.30 05 Kasım 2003 Saat 14.30 10Aralık2003 Saat: 14 30 14Ocak20O4 Saat 14 30 18Şubat2004 Saat 14.30 24 Mart 2004 Saarl4 30 21Nısan2004 Saat: 14 30 12 Mayıs 2004 Saat: 14 30 Koou Aydın Sonımiuluğu Tek Kutuplu Emperyalızm Küreselleşme Sömûrgaıler, Söınûıgeler ve Tüıkije Kemalızm Nedır? Demokratık Eğitını - Teokratık Eğıtım Tûıkıye'an Dü^manlan Demokrasının Gelişimı ve Dûnyadakı Uygulaması Ulusal Dıyanışma ve Teıör Konuşnı»cıl»r Praf. Dr Mümtaz Soysal Yekta Gûngör Özden Doç Dr HûnerTuncer Dr. Yıldmm Koç Prof Dr. Erol Mamsalı Doç Dr Yaşar Hacısalıhoflu IlhanSelçuk Prof Dr Necla Arat Dr. Erdal Atabelt Em B E OnurÖyinen lE)Gn OsmanÖzbek Dr Alev Coşkun Hasan Fehmı Gûneş (E) Gn. Halıl Şunşek Otunım Yönetmcıi Prof Dr Bûlem Berkarda Prof. Dr. Ketnal Alemdaroğiu Prof Dr Nur Serter Prof. Dr. Yakut Irmak Özden Doç. Dr Tonguç Görker (E) Amıral Tanju Erdetn Doç Dr Tonguç Görker Prof. Dr KemaT Alemdaroğiu ı Aydınlık yannlar özlemi içindeki tüm yurttaşlanmız toplantılara davetlidir. ı îstanbul Üniversitesi'nin öğretim üyeleri, mezunlan ve tüm çalışanlanndan "Aydınlanma Eğıtimi Sertifıkası" ahnak isteyen mensuplan, 22 Eylül 2003 ile 14 Ekim 2003 tarihleri arasmda Istanbul Üniversıtesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde kayıtlannı yaptınnahdır. ı Dönem içindeki toplam 8 söyleşinin tümüne katılmak koşulu ile sertifıka alabilirler. ı Giriş serbest ve ücretsizdir. tietişim için: I. Ü. Basın ve Halkla Hişkiler Merkezi (Feride Akım) 440 00 00 -10054 KÜRATÖR: DAN CAMERON 42 ülkeden 85 sanatçıyı ağıriayan 8. Uiuslararası Istanbul Bienali 20 Eylüi'de kapılannı t açıyor. 4 No'lu Antr«po 10 3C - ?9 30 F^3rtesı Hsnç Necaıı Be» Caddes> Tufttve Dsoöcil* 'şteineteâ Sshoajan. fCa.'8*röv f-Tiaf Shafi 'Jrr*efsftesi f tndtkh Kamousû M.S.O. ToptamN Amire KMtûr v» Stnat Merttozi -Q 30-19 30 Pazaiosı Ha- ç Hecatı S«y Cadtfs» O«ft9>-ds'v oi<uşu. Nc 1 SahpK&n, Karsköy ' 0 00-18 00 ftszartsst Har-« Ay» SofyaMbzasi 05.00 - 1S0O Pazsrtss. «sriç Su taıahmet Meydanı / Müze 0>fş tm&ü gereimet^t&ö' ıGanmtiGüueal Sanat Marinzi Sa*. Çafşernba. »BrçeT*» 13-00 • 20 00 a. Cumartesı 13 00 - 22 00 aı Cadd«s. No 276 Beyoğf^t KAMUSAL ALAN PROJELERl Minerv» Cuavn 3'tescarcTiş' Bnına Etpoito. Depe'm S i~U Vjrarl-* fafcğisas. » r e - Luci» Kodi Csgaloğlu Hsrnsmı «tad'filar t».00 - ZO 00 / EîkeKte-' 08 OC - 22 0C K*rm ismaB Gwkan Ocfctes, No 34, Cağaksj^j RogaKo Lop« Cuanc». Kenvr çsş.rfe ystienrKie \xm moelaisn IsttkSsi Csddes» Sutts^abmeî. Güihafıe, 4 N<s'i u A*>trepo Toptar-e. Yejebatar. Samcı, Cildo Mair*)«, \ss<a Caodess. Gafetasarsy Meyîtef> MOra I M M H I . Buyuk VaMe Han Pazartes - Curra 07.00 - 20 X Cı.«»nes! 07 00 - 18 00 atçıör Votuşu. Kst.2 No. 5', Marcan - tstanbul Od« frojasi. Gaıats - Sankukı Sokak. Mo. 33a Paıartesı, Çarşamba. Cum« Î4OÛ- 1900/Cumartssı fSOOıöbs-tve BjibostO'iaf Dofia S«lc»rto Yemsracıier Cacidea. Ato 55 Pefşembe Paz&t. Kâ'sicöy BİLET riYATLARI: 6lri»ucfe-3 tO.OOOOflCTL ÖĞfe"-o • 65 vaş CstJ vs sSretfenie- « 'Jbsiafarası PSast K Ssnatlar Oemeöı SJyeıerı «15 k* ve i.sunoetcı <HuS<a' 5 C03 00C U. 1 5 kış vs jsıurdsk. öğrenc Sfuftorı 2 600.000 "H- REHBERÜ TURLAB Hefeûn'I M. '4 00 17 OC Tam IC 0OO OC<! T . ö-î'e-z, 5-COCOroT. ISVıs- .?u5-..-İ6K3 'ıa3-5 a s 15 luşf ve vstundeks öğre-ıc yupSar 2 500 006 Gınş bBetı dshi deSıttr i 0212 292 OS1O Nc. ve Sa"3t 'st-ki^ C5OÖ&Sİ, İL.v Aç &wsgu 3443B Isaf a. fei 0 2 ! 2 33* 0763 fate 3 Î12 334 0 PENCERE Erzjncan'da Bir Kuş... Sofra.. Artı kişiyiz.. Içimizden ikisi şair.. Hem de öyie az buz şair değiller; şiirle hemhal olarak tüm yaşamlannı sanatın gergefinde inceden inceye dokumuş 'beyin teri' emekçileri... llk kadehten sonra sordum: - Turgay Fişekçi'nin şiir üstüne yazısını okudu- nuz mu?.. Cumhuriyet sanat ve kültür sayfasında- ki köşesinde yayımlandı (10 Eylül 2003). Ekledim: - Anımsatayım, Fişekçi diyor ki; "Şiir o denli ha- yatın dışına çıktı ki, ne okuyanı kaldı, ne soranı..." Sofrada ikircikli bir hava oluştu. • Yazjyı okumayanlara bilgi gerek; Turgay Fişekçi diyor ki: "Yahya Kemal, yaşarken bir tek şiir kitabı bile yayımlamadı, ama şiiheri dillerdeydi. Nâzım Hikmet'/n 1938'den 1965'e, 27yıl, tek şiiri bile yayımlanmadı, ama, ne kendi unutuldu, ne de şiirleri. 80 sonrasının baskın eğilimi olan 'İyi şiiri en çok beş yüz kişi anlar' anlayışı, gele gele şiiri toplum hayatından çıkanp kıyıda köşede kalmış insanla- nn bir uğraşı durumuna getirdi." Fişekçi ekliyor: "Erzincan'da yayımlanan (...) bir dergiyibirsü- redir ilgiyle izliyorum. Derginin adı; 'Le Poete Tra- vaille', 'Şairçalışıyor'an/am/nda. İyi de neden 'Şa- ir çalışıyor1 değil de 'Le Poete Travaille'." Turgay Fişekçi dergiyi çıkaranlan iyice eleştir- dikten sonra son noktayı koyuyor: "...neden yeni bir dergi çıkarrnakgereksinimi du- yulur? 'Aa, Erzincan'da Le Poete Travaille adlı bir dergi çıkıyormuş' dedirtmek için mi?" • Masadaki iki şairden biri: - Fişekçi iyi yapmamış, dedi, Erzincanlı gençle- rin heveslerini kırmış... öteki şair: - Toplumda şiire ilgi kalmadığı doğrudur, ancak Erzincan'da Fransızca edebiyat dergisi niçin yayım- lanır?.. Sofradakilerden biri mınldandı: - Erzincan'da bir kuş var / kanadında gümüş yok. / Gitti yârim gelmedi / gayn bunda bir iş yok. Herkes konuşmaya başladı: - Ülkede Ingilizce geçerii!.. Adı Türkçe olan ne bir televizyon, ne bir şirket, ne bir restoran, ne bir dergi kaldı; Erzincan'daki gençler de Fransızcayı münasip görmüşler... - Saçmalık!.. - Neden saçmalık olsun?.. Dünya Internet'le bü- tünleşmedi mi? - Çok güzel bir iş yapmışlar; Erzincan'da 'Le Poete Travaille' adlı dergi şairlere yakışan düş gi- bi bir şey... - Bu dergiyi çıkaran gençleri (genç olduklan ke- sin mi?..) tanımalıyız... Sofradaki şairlerden biri Nâzım'dan şiirier oku- maya başladı, kadehler buğulandı, yürekler ısındı, yıldızlar yere yaklaştı, Erzincanlı şairler amaçlanna ulaşmışlarmıydı?.. • Sofrada bir fikir oluştu: Cumhuriyet Erzincan'a bir muhabirini yollama- lıydı; paradan, puldan, dövizden, borsadan, faiz- den, hortumculuktan, yolsuzluktan, pislikten, ko- kuşmuşluktan bulamaca dönüşen basında Le Poete Travaille'a hiç mi yer yoktu?.. Kim bilir, belki Erzincan'daki kuşun kanadında gü- müş vardır. Loryma Resort Tunınç, Güney Ege'nin fiyortlarla bezennıış nefes kesicı coğrafyasının en güzel koylanndan biri... Loryma Resort Hotel yamaçlann vejetasyon doicusuna gizlenmiş, koyun büyüleyıci. mistik panoramasına tümüyle hûkmeder ko- numda, sıra dışı bir tesis. Ormanlardan inen serinletici esintiler. düşük nem oranı ve bol oksıjenli. sağlıklı hava- sıyla ıdeal iklim koşullanna sahip. Eko-çıftliğınden kendi sütünü, peynirini, kremasını, yumurtasını temin eden, ken- di ürettigi -yörenin en kaliteli- zeytinyağını kullanan, da- mak zevkı kadar sağlıklı beslenme ilkelerine de duyarlı bir mutfak. Konforlu apart daireler. açık büfe restaurant, pool- bar, outdoor-bar, açık/lcapalı yüzme havuzlan, jakuzi, fıt- ness-center. sauna, süper disko, bilardo. dart, tenis, masa- tenisi, çocuk kulübü, doktor servisi... Lisanslı rehberlerle mountainbiking. sea kayaking, trekking, canyomng, scuba diving, rafting... Ruh-zihin-beden sağlığı programlan, Ayurveda konsültasyonu, T- ai-Chi, Yoga seanslan, aroma- terapi tnasajlan, doğal zayıflama kürleri. yüz-vücut bakı- mı... "Özel animasyonlar", "sürpriz showlar"dan anndınl- mış. arabesk müziği uzaktan bile duyamayacağınız. kent yaşanunın yıprattığı insanın pozitif yaşam enerjisıyle dolu günlük yaşamına dönmesini hedefleyen. kültür ve çe\Te dos- tu bir ışletme anlayışı Detaylı bilgi: www.loryma.com TeJ: 0252 476 72 20-24 Faks: 0252 476 72 25 info(3 loryma.com Cumhuriyet Dostlanna %20 indirim 1 +3 taksit Loryma Resort 2 Aralık 2003'e kadar açık. ÇEŞME MAHKEME SAT1Ş MEMmLUĞlfNDAN 2003-9 satış Çeşme Sulh Mahkemesi'nin kesinleşen ortaldığın gi- derilmesi karanna ıstinaden Memurluğumuzca satış iş- lemleri başlatılan Çeşme Alaçatı Hacunemış Mahallesi 77 pafta 5120 parsel sayısında kayıtlı arsa vasfında 189 m2 müctanndakı taşınmazın mahallınde bilırkişıler vâsı- tası ile yapılan keşif neticesinde bılirkişıler Alkın Özdil, Ahmet Yalçınkaya ve Necıp Aktaş tarafindan müşterek imzalı ibraz edilen bılirkışi raponında taşınmazın tama- mının 18.900.000.000.- TL. kıymetınde olduğuna dair işbu rapor ile kıymet takdir zaptı daha önce kendilerine tebligatlar ilanen yapılan hissedarlar Letnan Gök, Musta- fa Banş Gök, Zümbül Gök'e gazetede ılanından 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı hususu ilan olunur. 24.06.2003. Basın: 43713,1. 5892