01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 KLAZİRAN 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA EGtTtM fiazaicı Bakan Çelik'e Nazım Hikmefi sordu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi Mustafa Gazalcı, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelüc'e, Nâzım Hikmet'in "E>ünyayı Verelim Çocuklara" adlı şiirinin ders kitaplanndan neden çıkanldığını sordu. Cumhuriyet'in haberini Meclis gündemine taşıyan Gazalcı, Çelik'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na dün bir soru önergesi sundu. Gazalcı soru önergesinde şu sorulara yer verdi:"Nâzım Hikmet'e ders kitaplannda yer verilmesi sakûıcalı mıdır? Bu tutumunuz, halkımızı, Türkçemizi cezalandırmak değil midir? UNESCO, 2002 yılını "Nâzım Hikmet Yılı" olarak duyurdu; Siz de Kültür Bakanlığı döneminizde armağan olarak kitap yayımladınız. Eğer Nâzım Hikmet sakıncalıysa bu kitabı neden yayımladınız? Ölümünün 40. yılında yapılan bu ayıptan dönülecek mi? Nazım Hikmet'in sanat üriinleri yeniden ders kitaplanna alınacak mı? TBMM'de şiirleri okunan, ülkemizde ve dünyada yapıtlan birçok baskı yapan Nâzım Hikmet'in öğrencilere tanıtılması için neler düşünüyorsunuz?" Fen ve AnaMı liseteri için başvuru Pazar giinii • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fen ve Anadolu liseleri ile bazı meslek liselerine öğrenci yerleştirmek amacına dönük Ortaöğretim Kurumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKÖSYS) pazar günü yapılacak. Sınava, 614 bin 137 öğrenci katılacak. Sınav, Türkiye'de tiim il merkezleri ve bazı ilçeler ile yurtdışında Lefkoşa, Trablus, Riyad, Medine, Cidde ve Aşkabat'ta gerçekleştirilecek. Sınavda Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanlannda test uygulanırken, başvuruda bulunan öğrencilerin ancak 5'te 1 'i yerleşmeye hak kazanacak. Sınav sonucunda fen liselerine 4 bin 608, Anadolu liselerine 51 bin 100, Anadolu teknik ve Anadolu meslek liselerine 44 bin 158, Anadolu öğretmen liselerine 8 bin 448, Anadolu imamhatip liselerine de 6 bin 750 öğrenci olmak üzere toplam 120 bin 152 öğrenci yerleştirecek. Kamu Personeti Sınavı'na başvuniar baştadı • Eğitim Servisi - Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) için başvurular dün başladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 51 branştan 20 bin öğretmen ihtiyacını karşılamak amacıyla yapacağı sınava başvurmak isteyen öğretmen adayları, ÖSYM bürolan önlerinde kuyruklar oluşturmaya başladılar. Son başvuru tarihi 11 Haziran olan sınava, öğretmen yetiştiren yükseköğretim programlan mezunlan ya da mezun olabilecek durumda olan öğrenciler ile pedagojik formasyon sertifikası alan lisans mezunlan başvurabilecek. Adaylar. başvuru kitapçığını ÖSYM sınav merkezlerinden 3.5 milyon liraya alabilirler. Sınav, 13 Temmuz'da 12 ilde ve Lefkoşa'da yapılacak. 'Haydi kıdar okula' EGITI/A • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'de 7.5 milyon okuma yazma bilmeyen insanın 6 milyonunu kadınlann oluşturdugunu belirterek, "Bu olumsuz tablonun ortadan kaldınlabilmesi için kadınlann lehine aynmcılık yapmak gerekiyor" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı ve UN1CEF işbirliğiyle kız çocuklannın eğitime kazandınlması amacıyla okuma- yazma oranı en düşük 10 ilde kampanya başlıyor. Kampanya "Haydi Kızlar Okula" sloganı ile gerçekleştirilecek. Kampanyaya ilişkin protokol dün Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile UNICEF Türkiye Temsilcisi Edmound McLoughney arasmda Başkent Öğretmenevi'nde imzalandı. Ekonomik sorunlar nedeniyle sokaklarda kitap, kaset satmak gjbi çeşitü iş yapan gençler, tek sosyal etldnUklerinin ise çay bahçelerinde ya da açık havada toplanmak olduğunu söylüyoriar. Üniversiteliler, bulunduklan şehri kalkındınrken, bannmadan geçinmeye pek çok sorunla boğuşuyor Gurbette öğrencilikzor• Türkiye'de kalkınması istenen kente üniversite açmak bir devlet politikası haline gelmiş durumda. Öte yandan 18 yaşını doldurmadan aile ocağından aynlan gençler gittikleri yerlerde, hayatla tek başlanna mücadele ediyor. Bannma, yiyecek, kitap ve kırtasiye masraflan nedeniyle zora düşen üniversitelileri şu sıralar sadece kendini iyiden iyiye hissettiren yaz güneşi mutlu ediyor. ALPERİZBUL Üniversiteler banndırdıklan genç nü- fusla şehirleri kalkındıran kurumlar. Hat- ta öyle ki Türkiye'de kalkınması istenen kente üniversite açmak bir devlet politi- kası haline gelmiş durumda. Türkiye'de toplam 76 üniversite bulunuyor. Bunla- nn 53 'ü devlete, 23 'ü ise çeşitli vakıfla- ra ait. Istanbul'da da 6'sı devlet 15 'i özel olmak üzere toplam 21 üniversite var ve bunlarda 100 bini aşkın öğrenci okuyor. Ya, tstanbul'da yaşayanlann, kent dı- şuıdan gelen öğrenciye bakışı nasıl? Es- naf öğrenciyi müşteri, müşteriyi de ve- linimet olarak görürken, öğrencinin sos- yal yaşamına nasıl yaklaşıyor? Gurbet onlar için 18'ini doldurmadan başlıyor. Ancak kente adımbasnklanan- dan itibaren, bannma sorunu gençlerin karşısına tüm heybeti ile dikiliyor. Aile- nin ekonomik durumuna bağlı olarak ilk olarak devlet yurtlan ya da fiyatı uygun özel yurtlardeneniyor. Durumu daha iyi- ce olanlarsa tanıdıklan aracıhğıyla be- kâr evi arayışlanna girişiyorlar. Artık befcâra ev var Ev sahıplerinde yakın geçmişe kadar hâkim olan "Bekâra, öğrenciye ev veril- mez* anlayışı son yülarda tam tersine dön- müş durumda. Mimar Sinan Üniversite- si Istatistik Bölümü'nde okuyan Banş, bu durumu "Öğrenciler evi birkaç arka- daş ortak tuttuklan için ev sahipleri de kirayı normalden daha yukanda rutabi- IKor. Bir de öğrencfler girdikleri evdeyü- larca kalmryor. Bu da ev sahibinin işine geüyor" diye açıklıyor. Kadıköy'de ikinci el kitap satarak ge- çimini sağlayan Banş, 24 yaşında. Oku- ma süresi biraz uzamış. Banş durumu- nu, "Annem ve babam yülarca çanşük- tan sonra emekli oldular. Ben de İstan- bul'a geldiğim günden beri hem çahşryor hem okuyorum. Tabii ki okula yeterince zaman ayıramryorum. Okulun uzaması nonnal" diye anlatıyor. 'Okuma savaşı' Tezgâhının başında arkadaşlan ile müş- teri bekleyen Banş. 1996'dan beri tstan- bul 'da "okuma savaşı" v eriyor. Önce bir iki ay akrabalannın yanında kalmış. Son- ra Taksim'de ucuz bir evde yaşamaya başlamış. "Taksün'de kafelerde, barlar- İstanbul'un 'ulaşımı kolay' üç ilçesinde yoğunlaşan özel dershaneler, esnafa yanyor Dershaneler sektör oldu OKTAYAPAYDIN İstanbul'un "ulaşımı kolay" üç ilçesin- de yoğunlaşan özel dershaneler, Beşik- taş, Kadıköy ve Bakırköy'deki esnafin bir bölümünün yüzünü güldürürken bir bölümü ise öğrencilen "kuru kalaba- Uk" olarak nitelendıriyor. Kadıköy Halit Ağa Caddesi üzerinde- ki dershanelerin çokluğu. caddenin adı- nın halk arasında "Dershaneler Cadde- si" diye anılmasına neden oluyor. Cad- dedekı Fen Bilimleri Merkezi Dershane- si Kadıköy 1. Şubesi Müdürü Adnan Karakaş, bölgedeki kafeterya, pastane ve hediyelik eşya satan dükkânlara öğ- rencilerin ilgi gösterdiğini anlattı. Kara- kaş, "Her yıl binlerce öğrenci buradaki dershanelere gelip, üniversitey e haznia- nryor. Elbetteki ekonominin en önemli unsuru insan. Dershanelersayesinde bin- lerce genç insanın buralara gelerek eko- nomiye katkıda bulunduğu yadsuıamaz bir gerçek" dedi. Türkiye genelinde 95 şubesi bulunan Final Dergisi Dersanesi'nin Beşiktaş Şu- besi yöneticisi MuratOztürk de dersha- nelerin genellikle ulaşımı kolay ve mer- kezi yerlerde açıldığını ifade ederek şun- lan söyledı: "Sektör olarak öğrencinin kolayluaşabileceğive sosyal olanaklange- nj^çevTtlenlehizırıetvenneveçahşrvijruz. Öğrenciler de olanaklan çerçevesinde bölgeye ekonomik katkıda bulunuyor- lar."" Öc llçe de 'dershane cennetr Bakırköy'deki Temel Eğitim Dersha- nesi Müdürü Jflıan Güler ise dershane öğ- rencilerinin çoğunluğunun yaş grubu ola- rak ekonomik özgürlüğe sahip bir kitle ohnadığını belirtti. Güler şöyle konuş- tu: "Buyaştakibirtopluhığundershane- nin bulunduğu ilçenin ekonomisine kat- kısı lokanta, kafeterya gibi gıda sektör- lerinin dtşına pekçıkamaz. Öğrenciler en büyük harcamayi ulaşun için yapryorlar. Ancak bu ekonomiye katkı mıdır, zarar nu, tarnşıhr" Kadıköy'de artık "dershanelercadde- si'' diye arulmaya başlanan Halit Ağa Caddesi'ndeki Pileki Pastanesi yetkili- leri, pastanenin müşterilerinin yüzde 95' ini öğrencilerin oluşturdugunu ifade ederek gençlerin işlerini arthrdığını be- lirtti.Aynı cadde üzerindeki Şebnem Kır- tasiye'nin sahibi BurhanGöksel de, öğ- rencilerin caddeye hareket getirdiğini söyledi. Atakan lletişim çalışanları da, daha önce yalnızca fotoğrafçı olarak hiz- met verdiklerini. öğrencilere hitap et- mekiçinceptelefonu,kontürgibi üriin- leri satmaya başladıklannı anlattı. Gençlerin ilgisinden yoksun kalan es- naf öğrencileri "kuru kalabalık" diye Dershanelerin bulunduğu bölgelerdeki kafeterv alar gençlerin ilgisinden çok memnun. (Fotoğraf: ALPER ÎZBUL) nitelerken, kimi giyim dükkânlannrn yö- neticileri öğrencilerin yarathğı hareket- liliğin bölgedeki kiralan yükselttiğini ifade etti. tstanbuFda, öğrenci gençliginin özel- likle Bakırköy, Bahçelievler, Kadıköy ve Beşiktaş'ta yoğunlaştığı belirlendi. Bakırköy'ün vükü ağır tstanbul'unengözdeilçelerinden Ba- kırköy'ün neredeyse toplam nüfusuna yakın sayıdaki gence eğitim hizmetiver- diği bildirildi. Bakırköy "de 2000 yılı sa- yımlanna göre, 67 bin 551 öğrenci eği- tim görüyor. ilçenin nüfusunun 208 bin olduğunu belirten yetkililer, eğitim gö- ren genç sayısının buna çok yakın oldu- ğuna dikkat çekti. Yetkililer, özellikle Güngören, Bağcılar ve Bahçelievler'de yaşayan gençlerin de Bakırköy ilçesin- deki okuîlan ve dershaneleri tercih et- tiklerini anımsattı. Bakırköy Belediye- si yetkılilen, 59 okulda 50 bini aşkın öğ- rencinin eğitim gördüğünü, bunun yanı sıra 53 dersane bulunduğunu açıkladı. Eğitim merkezl Besiktas İstanbul'da genç nüfusun ve eğitimin yükünü çeken en önemli ilçelerden bi- ri de Beşiktaş. îlçenin nüfusunun 2000 yılı sayımlanna göre 190 bin 813 oldu- ğunu kaydeden yetkililer, "Neredeyse bu nüfusa eşdeğer bir öğrenci kirJesi her günflçemizdeeğitim görüyor, dinleniyor. eğtenryor" açıklamasında bulundu. Be- şiktaş'ın özel okul ve üniversite bakımın- dan İstanbul'un en zengin ilçelerinden biri olduğunu vurgulayan yetkililer, "Boğaaçi, Yıldız Teknik^ Mimar Sinan, Galatasaray üniversiteleri, tTÜ Maçka Kampusu ilçemizde bulunmaktadır. Aynca Robert Koleji'nin de aralannda yer aldığı 14 özel okul da öğrencilerin eğrtimini sağJamaktadır" dedi. Beşiktaş'ta 30 ilköğretim okulunun yanı sıra 14 Anadolu-meslek ve normal lisenin bulunduğu açıklandı. İlçede eği- tim gören genç nüfusun ise 67 bin 745 olduğu öğrenildi.Üniversitelerle, 50 ci- vannda özel dershanenin de katılımıy- la, bu sayının ilçe nüftısu olan 190 bı- ne yaklaştığına dikkat çekildi. Eğltlmde Kadıköv farkı tstanbul Anadolu yakasında ise eğiti- min ve gençliğin yükünü Kadıköy ilçe- sinin çektiği ortaya çıkü.tlçede eğitim gö- ren genç nüfusun 208 bin 74 olduğunu kaydeden yetkililer, "Bu sayı üniversi- telerde, dershanelerde eğitim görev ve çevTe ilçelerimizden gelen gençlerimizle 300 bini aşmaktadır. Yauuzca üniversi- teterde eğitim gören genç sayımız 50 bi- nin üzerindedir" bilgisini verdi. Kadıköy"de Marmara. Özel Doğuş ve Yeditepe üniversitelerinin bulundugunu kaydeden yetkililer, ilçede eğitim kuru- mu sayısının dershanelerle birlikte 3 bi- nin üzerinde olduğunu belirtti. Kadıköy Belediyesiyetkilileri, "İlçemizde beledi- yemizin açnğı 4 kültür merkezi, 10 halk kütüphanesi. 20 bin kitaplık bir kapasi- tevie çocukkürüphaneleri debulunuyor. Bunun yanı sıra Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nin dearalanndayer aldığı 7 u- yatrove30 sinemav la gençlerin kültürü- ne hizmet verTyoruz" diye konuştu Bahçelievler'de 205 bin genç İstanbul'da nüfus yoğunluğu bakırrun- dan önemli bir yere sahip olan Bahçeli- evler ilçesinde ise 205 bin gencin öğre- tim gördüğü açıklandı. İlçede bulunan MÜ Işlerme Fakültesi, 1Ü îlahiyat Fa- kültesi, Kültür ve Kadir Has Üniversi- tesi'nde de binlerce gencin eğitim gör- düğü bildirildi. Yetkililer, 78 okul, 125 derslik ile eğitim verilen il çede özel ders- hane sayısının ise 35 olduğunu belirtiler. da çahşarak kendime. dolayısryla aileme katkı sağlamava çahştun" diyen Banş, "Üniversite kapüaruun emekçi ve emek- li çocuklanna kapatdacağmı" okul har- cmı yatırdığı ilk gün anladığını söylüyor. "Eâitlmim Içln mecburum" Taksim 'de korsan diye tabir edilen mü- zik CD'lerinin satıldığı bir tezgâh. Satı- cı ise genç yaşta bir üniversite öğrencisi. Adını vermek istemeyen öğrenci, güzel sanatlar bölümünde okuduğunu anlatı- yor. "Yasadişı biriş yapıyorum ağabev. Bu âlem adamı afTetmez. Kimliğimi vere- mem" diye durumuyla dalga geçiyor. Genç adam yaptığı işı şöyle savunuyor: "Ashnda benim dalım da sanat. FUdrve telif haklanna sav gun var. Ama neyaman birçelişkidir ki sanabn eğrtimini almakiçin çahşmak zorundavim ve üniversite me- zunlan bile iş bulamazken bize iş nerede? Bir de bu işi muhalefet amacı ile yapıyo- rum. Çokuhıslu şirkeoerevetekeUere kar- şı bir çeşit mücadele yöntemi vanL Çocuk işçileri sömürüp mih aıiarca dolar kazan- mak ne kadar yasal ise bu iş de o kadar yasaLAvnca Türkive kökenlifirnıalaraait üriinleri de satımyorum. Sadece yabancı- lar. Hem sayemizde müzik tüm gelir dü- zeylerine ulaşabiliyor." öarencl, esnafin vellnlmetl Öğrencilerin yoğunlaştıklan bölgeler- deki esnafin da yüzü gülüyor. Beşiktaş'ta küçük bir çamaşır dükkânı işleten Fatih Ertürk, "Öğrenciler sayesinde krizleri bile kolayca atiatnk. Bekâr insanlar, ade- ta turistgibi yaşryorlar ve yerleşik bir dü- zenleri olnıadığı için gereksinirnleri çok oluyor. Çamaşınru yikamak yerine aüp, yaşanunı ucuz çanıaşırlarla geçiren bir- çok öğrenci var" diyor. Bakırköy'de ka- fe işleten Tüğrul Ersin de asıl mesleği- nin "bfldiğimizkahvecflik'' olduğunu an- lattıktan sonra sözlerini şöyle sürdürüyor: "SonraokuDu gençlerin bizimkineben- zer ama üzerinde cafe yazılı mekânlarda kağıtovnayarak,sohbet ederekzaman ge- çirdiklerini fark ettinı. Dükkânda biraz degişikhk yaparak onlara uygun bir or- tam hazuiadun. O günden beri çok şü- kür iyi kazamyorum. İ niversiteler ve gençler bizler için büyük potansiyeL" Kadıköy'de tezgâhlarda gümüş satan- lar da öğrencilerin varlığuıdan çok mem- nunlar. Öğrencilerin sıkı pazarlık yaptı- ğını anlatan gümüş takı satıcısı İlhanü. "Müşterflerimin yüzde 80'ini üniversite- liler oluşruruyor. Ancak genelde parasız- lıktan şikâyet ediyorlar. Fiyaüan yan ya- nya indirmeye çahşryorlar ve başanyor- lar. Bizdeistedikleriniyapryoruz, Sürüm- den kazanmaya çalışıyoruz" diyor. "Sosval vasam bu kadar" Beşiktaş ve Kadıköy'de çay bahçele- rinde otururken yaklaştığımız öğrencile- re sosyal etkinliklerini soruyoruz. Yanıt hep aynı: "Sosyal yaşam bu kadar." Kı- sacası özellikle son 2 yılda güzel hava- lan çay içerek değerlendiriyorlar. Sebe- bi ise bir Türkiye klasiği; "parasızük" Sinema, tiyatro sorulanmızı ise derin bir "ah" çekerek karşılıyorlar. Marmara Üni- versitesi öğrencisi AyselDoğan, "Devlet ve beledhetiyatrolannalafimız yok. Ger- çi oralara ulaşmak için yararlandığınuz tophı taşnna araçlan bile pahah geüyor. Sinemava gitmek ise son 2 yıldır öğren- cileriçin ağır bir masraf olmaya başladı'' diyor. Yine aytu okul öğrencisi Fikret ise "Bizymeiyiyiz,HiçdeğQseşuradaotu- rup çayT içebiliyoruz'' diye konuşuyor. Beşiktaş'ta YTÜ öğrencisi SaBh Kmm- h ve arkadaşlan ise yazı, masraftan kur- tuluş ve özgürlük olarak görüyorlar. Se\- gilisi ile ayaklannı denize sallayarak otu- ran Salih, "Kışın kapah alanlarda zaman geçirmek zorunda kalıyoruz. Bu da mas- raf demek. Evde oturmakistesen kız ar- kadaşlannm gebnesi ya da bizim kız ar- kadaşlarımızın evine gitmemiz, toplu- mun tutucu bakış açısı nedeniyle sorun ohıyor. Ama yaz tüm bu sorunİarı çözü- yor" diye anlahyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle