01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 11 Pentagon, İran'daki molla rejimini devirmek için Halkın Mücahitleri örgütü ile işbirliğine gitme arayışında Bugünterörist,yann müttefîk• Savunma Bakanlığı'ndaki şahinler, ABD'nin terörist örgütler listesinde yer alan Halkm Mücahitleri'ni kullanabilmek için Beyaz Saray'ı örgütün statüsünü değiştirmeye ikna etmeye çalışıyor. ESKİİRAN CUMHURBAŞKANIRAFSANCANİ ABD'Yt SERT DtLLE UYARDI: Küstahlığı bırak akıllı ol Dış Haberier Servisi - İran'da- ki dinı rejimin devrilmesini iste- yen ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'daki "şahinler", ABD'nin terörist örgütler listesin- de yer alan Halkın Mücahitleri ör- gütünü devreye sokmaya çahşıyor. Amerikan ABC televizyonu, Pentagon'daki "şahinlerin" Iran'da iktidar değişikliği çabalan çerçeve- sinde Halkın Mücahitleri örgütünün kullanıl- masından yana olduklannı bildirdi. Irak'ta üslenen ve halen ABD Dışişleri Ba- kanlığı'nın terör örgütleri listesinde bulunan Halkın Mücahitleri örgütü, geçen ay, silah- lannı Amerikan askerlerine teslim etmeyi kabul etmişti. ABC'nin haberine göre, Pen- tagon yetkilileri, Halkın Mücahitleri örgütü- TAHRAN (AA) - Eski Iran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani, Amerikan yönetimine, "İrana karşı küstahça tutumundan vazgeçmesi ve akıllıca davranması" çağnsında bulundu. Düzenin Yarannı Teşhis Heyeti Başkanı Rafsancani, Islam Devrimi'nin lideri Ayetullah Humeyni'nin 14. ölüm yıldönümü dolayısıyla mezannı ziyaretinde yaphğı açıklamada, "Eğer ABD, tran'a küstahça ve kibirii davranmaz ve haklannı geri verirse, Amerikan yönetimi ile sorunlanmız çözülebilir" dedi. Rafsancani, "ABD, izlediği siyaset ve takındığı tavra bölgesel ve uluslararası seviyedeki tepki nedeniyle ıstırap çekiyor" diye konuştu. "Küresel küstah ABD'yi, ölüm yıldönümünde Humeyni'nin mezannı ziyaret eden kitleleri görmezlikten gelmek ve değersiz bireylerin küçük hareketlerini büvütmekle" suçlayan Rafsancani, "ABD ve dostlan Iran'a karşı akıllıca davranır ve halkın biitün alanlardaki kitlesel katıhmını görürse, tran'a karşı tavırlan daha ustaca olacaktır" dedi. Iran dını lideri Ayetullah Ali Hamaney de, önceki gün Humeyni'nin mezan başında yaptığı konuşmada, ABD'nin Iran'a saldınsının intihar olacagını söylemişti. terdi. Kongre'de yaptığı konuşma- da, Moskova'nın îran'ın kitle im- ha silahlan geliştirme çabalannı teşvik ettiği yolunda sözler de sar- feden Bolton'un bu suçlamalan Rusya'nın tepkisıne neden oldu. 'Temelsiz açıklamalar' nün statüsünün değiştirilerek dini rejime kar- şı kullanılması için Beyaz Saray ve Dışişle- ri Bakanhğı'nı ikna etmeye çalışıyor. Bu arada, Pentagon yetkilileri, tran'daki Aze- rilerin yasal haklan konusunda çalışmalarda bu- lunan ve 'İran'daki Azerflerin lideri' kabul edi- len tranlı muhalif, Güney Azerbaycan Ulusal Uyanış Hareketi'nin lideri Mahmut Ali Çeh- regani ile son günlerde görüştüler. Washington Times gazetesinin haberine göre, Çehregani, hareketinin amacının İran'da- ki mevcut rejimin yerine demokratik, laik ve Azerilere belli ölçüde özerklik sağlaya- cak federal bir sistemin kurulması olduğu- nu söyledi. Çehregani, AA muhabirine yap- tığı açıklamada, Amerikan yetkilileriyle te- masta olduğunu doğruladı. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Yardım- cısı John Bolton, Iran'ın nükleer silah elde et- meye çahştığından Washington'ın emin ol- duğunu belirtirken Türkiye'yi de Suriye füze- lerinin tehdidi altındaki ülkeler arasında gös- Rusya Dışışlen Bakanlığı ta- rafından yapılan açıklamada, Bol- ton'un sözlerinin "temelsizveh.er zamanki gibi ölçüsüz" olduğu bil- dirildi. Bakanlıktan yapılan yazılı açık- lamada, Bolton'un açıklamalan- nın gerçekle bağlantısı olmadığı belirtildi ve "Rusya Devlet Baş- kanı Vladimir Putin ve ABD Baş- kanı George Bush, St Petersburg ve Evian'daki görüşmelerinde, günümüzün büyük sorunlanndan biri olan kitle imha silahlannın yayılmasına karşı mü- cadelede büiikte çahşma ni\ ederini açıkladı- lar" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, "Bolton'un her zamanki gibi ölçüsüz ifadekrinin. kendisinin yorunıu nıu, yok- sa Rusya ve ABD liderleri tarafindan açıkla- nan, öncelilde silahsızlanma ve stratejik istik- rar konulannda iki ülke arasındaki ortaklık ve işbüiiğini istemeyen çevrelerin görüşü mü ol- duğu sorusunu ortaya çıkardığı" kaydedildi. 1 HALE 10 HAZİRAN VA Petrol satışı başlıyor Dış Haberier Servisi - Irak'ta Saddam Hüseyin iktidannın sona ermesinin ardından ilk ham petrol satışı gündeme gelirken Bağdat'ın dönemsel sözleşmeyi haziran sonu itibanyla garantiye almayı amaçladığı bildiriliyor. 3 aylık bir aradan sonra yeniden uluslararası piyasaya açılan Irak'ın devlet petrol kurumu SOMO, ihracata hazır durumda bulunan 10 milyon varil ham petrol için ihale açtı. Petrolün 17- 30 Haziran tarihleri arasında yükleneceği belirtildi. SOMO Başkanı Muhanuned el Ciburi, ihalenin ardından petrol şirketleriyle doğrudan sözleşmelerin bu ayın sonunda yapılmasının planlandığını açıkladı. SOMO, Ceyhan'da depolanmış olan 8 milyon varillik Kerkük ham petrolü ve Körfez'deki Mina el Bekir Limanı'nda bulunan 2 milyon varillik ham petrolü 10 Haziran'da ihaleye çıkanyor. "dda için petrol" çerçevesinde Irak, günde 2 miryon varilin üzerinde petrol ihraç ediyordu. Bu miktar dünyadaki petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 4'ünü oluşturuyordu. İABD'ÜÖLDÜ Felluce 'de çahşma Dış Haberier Servisi - Irak'ta ABD askerlerine yönelik saldında bir asker ölürken ABD, Iraklı bir yetkiliyi daha yakaladı. Amerikan Merkez Komutanlığı, başkent Bağdat'ın batısındaki Felluce kasabasında düzenlenen saldında, 101. hava indirme tugayına bağlı zırhlı birliklere bağlı askerlere el bombası fırlatıldığını kaydetti. Açıklamada, 1 askerin öldüğü, 5'inin de yaralandığı bildirildi. ABD'nin "en çok aranan 55Irakhyetkiir listesinde 30. sırada bulunan Ayad Futayyih HaUfe El Ravi'nin yakalandığı bildirildi. Urdün'deki zirveden olumlu sonuçlar çıksa da liderleri zor günler bekliyor Ortadoğu banşmın yolu çetin • Kudüs'te toplanan lObin kadar Yahudi yerleşimci, Şaron'un "Yerleşim yerlerini yıkacağız" sözünü protesto ederken Israil Başbakanı çevresindeki korumalann sayısı arttınldı. Dış Haberier Servisi - Israil Başba- kanı Ariel Şaron ile Filistin Başba- kanı Mahmud Abbas, önceki gün Ür- dün'de gerçekleştirdikleri zirvenin ardından ilk adımlannı atarken veri- len sözlerin yerine getirilmesinin önünde büyük engeller olduğu be- lirtiliyor. Filistinli üst düzey bir yetkili, Ab- bas'ın, hafta sonu Gazze Şeridi'nde köktendinci örgütlerle bir araya ge- leceğini ve görüşmeler sonucunda bir haftaya kadar Israil'e yönelik sal- dınlann durdurulması için teminat almayı umduğunu kaydetti. Zirvenin hemen ardından "Israil işgali devam ettiği sürece silahh mücadeleyi sür- düreceklerinT açıklayan Filistinli ör- gütlerse, Abbas'm teklifini dinleme- ye hazır olduklannı bildirdiler. Israil'de yayımlanan Haaretz gaze- tesi, Israil Savunma Bakanı ŞaulMo- faz'ın, Batı Şeria'daki 12 ila 15 ka- çak Yahudi yerleşim biriminin yıkıl- ması hazırlıklan için komutanlarla gö- rüştüğünü yazdı. Görüşmeyi onayla- yan Bakanlık içerikle ilgili bir açık- lama yapmazken, Şaron'un danış- manı Zalman Şoval da kaçak yerle- şimlerin gelecek günlerde kaldınla- Yaklaşık 10 bin kadar Yahudi yerieşimci önceki gün Şaron'un kararlarmı protesto etti. (Fotoğraf: REUTERS) cağmı belirtti Şaron ve Abbas, ABD Başkanı Ge- orge Bush öncülüğünde önceki gün bir araya gelmişti. Zirvede Şaron, "yol haritası"nı kabul ederek yerleşimle- rin kaldınlmasını taahhüt etmiş, Ab- bas da intifadanın bitirileceğini kay- detmişti. Ortadoğu'da verilen sözlerin henüz mürekkebi kurumadan, 10 bin kadarYa- hudi yerleşimci önceki gün Şaron'un kararlannı protesto etti. Kudüs'ün Si- yon Meydanı'nda toplanan Yahudiler, Şaron'un tavrını, "Filistin terörüne kü- çük düşürikü bir testimiyet" olarak ni- telendirdiler. tsrail yetkilileriyse Şa- ron'un aşın milliyetçi yerleşimcilerin hedefi olabileceği korkusuyla etrafın- daki güvenliği arttırma karan aldı. 1998'den beri izinsiz olarak kuru- lan 117 yerleşim biriminde yaklaşık 230 bin Israilli yaşıyor ve bunlann bir- çoğu da silahh. Arafat memnundeğil ABD'nin görüşmelerden dışladığı Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ise zirvede Şaron'un "somut" bir öneride bulunmadığını söyledi. Ara- fat, "Şaron, şimdiye kadar görülebi- lir hiçbir şey yapmadı. Bir karavaıu kaldınp bize bir yerieşimi yıküğuu sövlerse ne olacak" dedi. Cheney'nin baskı yapmak için geçen yıl defalarca CIA'yı ziyaret ettiği açıklandı Bıısh'tan silahları bıılma sözü MOTİVE ETTİ - EsseyHye kampında, her cümlesinden sonra tezahürat yapan bin kadar askere seslenen Bush, "Amerika sizi baskı alünda olan bir halla özgürlüğe kavuşturmanız için göreve yoUadT dedi Bush askerierinbaşmıokşadnl otüğrat REUTERS) Dış Haberier Servisi - Ka- tar'ın başkenti Doha'daki ABD birliklerinin ana komu- ta merkezi olan Esseyliye kampını ziyaret ederek ABD askerlerine hitap eden Geor- ge Bush, "Iraksavaşmmmeş- ru olduğunu" yineledi ve kit- le imha silahlanyla ilgili ger- çekleri de ortaya çıkaracak- lan sözü verdi. " Kitle kadianı araçlanm saklamak için on yıllaruu harcayan bir adam. Onlan saklayacağı kocaman bir ül- kesi var. Arayacağız. Gerçe- ği ortaya çıkaracağız" diye konuşan Bush, Irak yöneti- mi artık olmadığı için terör ağlannrn Irak yönetiminden kitle imha silahı alamaya- caklannı belirtti. Bush, Irak'ta biyolojik si- lah üretme kapasitesine sa- hip iki seyyar laboratuvar bulunduğundan da söz etti. Ancak, uzmanlar bu araçlar- da biyolojik silah üretilip üretümediği konusunda ke- sin bir bilgiye sahip olun- madığını vurguluyor. BM Silah Denetçileri eki- binin şefı Hans BBx, Saddam Hüseyin'in kitle imha silah- lan programıyla ilgili cevabı verihnemiş sorulan araştır- mak üzere kendisinin ve eki- binin Irak'a dönmeye hazır olduğunu, ancak ABD'nin bunu istemediğini söyledi. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin geçen yıl. Irak'takı kitle imha silahla- ush, Katar'daki ABD askerlerine kitle imha silahlannı mutlaka bulacaklannı söyledi. BM Silah Denetçileri Şefi Blix, Irak'a dönmeye hazır olduğunu açıkladı. nyla ilgilenen uzmanlarla gö- rüşmek üzere defalarca CIA'yı ziyaret ettiği bildiril- di. Washington Post gazete- sinin haberine göre, bu ziya- retler kimi uzmanlar üzerin- de, Beyaz Saray'ınlrakpoli- tikalannı destekleyecek de- ğerlendirmeler yapmalan yö- nünde baskı oluşturdu. Ingiliz gazetesi Financial Times, Irak'uı kitle imha si- lahlanna sahip olduğu istih- baratını Iraklı üst düzey bir yetkilinin Ingiliz gizli servi- sine verdiğini yazdı. The mdependent gazetesi- ne açıklamada bulunan eski Adalet Bakanı ve Işçi Partisi Başkan Yardımcısı LordHe- aley, sılahlann bulunamama- sı halinde, Tony Blair'in Baş- bakanlık'tan ve parti liderli- ğinden istifa etmesi gerekti- ğini söyledi. The Guardian gazetesi, is- tihbarat örgütleri yetkilileri- nin, Saddam Hüseyin rejimi- nin yarattığı tehdıdin politi- kacılann ıddia ettiği kadar büyük olmadığını açıkça söy- lediklerini yazdı. Bu tartış- malar sürerken Ingiliz mil- letvekillerinin büyük çoğun- luğu, Blair'in Irak"ın silah tehdidini abartarak ülkesini yanıltıp yanıltmadığını belir- lemek amacıyla bağımsız bir soruşturma yapıhnasını iste- yen muhalefetteki liberal-de- mokrat partinin önergesini reddetti. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Küneselleşme ve Tahterevalli Tek kutuplu dünya düzeninde Batı'nın gerçek- leştirmek istediği küresel düzen bir 'tahtereval- li'ye benzer: Aynen uzun bir kalas gibi tek bir par- çadır; bu hali ile bütün dünya ülkeleri iki kanattan meydana gelen bu tahterevalli üzerinde otururlar. - Tahterevalli, üzerinde oturduklan "ortak zemin- dir"; bu tanımlama içinde yerkürenin tamamını üzerinde toplar, yani küreseldir. - Ancak tahterevallinin iki tarafı birden yüksele- mez. Bir taraf yükselirken diğer taraf aşağı iner. Bazı ülkelerde "yükselen şeyler" nelerdir? 1) Yükselenlerin "iktisadirefahı" yükselir, insan- ların iktisadi durumlan gelişir. Bireyler, şirketler, devletler iktisadi alanda hep biriikte gelişirler. 2) Yükselen ülkelerin siyasi güçleri de artar. Si- yasi gücün yükselmesi demek, kendi isteklerini "diğerieri" üzerinde yaptırabilme olanaklannın ge- nişlemesi demektir. 3) Tahterevallinin yükselen tarafında bulunan ül- keler "askeri güç" olarak da "diğerierinden" da- ha güçlü hale gelirler. 4) Yükselenler, kültürel alanda da etkinliklerini ve etkilerini arttınrlar. 1990 sonrasında Vatikan'ın dün- ya üzerindeki etkisi artmıştır. Genel olarak Hıristi- yanlığın egemenlik.alanı ve derinliği büyümüştür. Dinler arası diyalog adı altında Hıristiyanlık faali- yetleri büyütülmüştür. Avrupa ve ABD'de dinin si- yasetteki etkisi büyüdü. Dini ve muhafazakâr par- tilerin Batı'da oylan arttı. Alçalan tarafta bulunanlann durumu... Yükselen tarafta bütün bunlar ortaya çıkarken alçalan tarafta da tersi ortaya çıkmaya başlamış- tır. - İktisadi ve sosyal sorunlar büyümüştür. - Dünya üzerinde siyasi etkileri azalmıştır; geliş- mişlere daha bağımlı hale gelmeye başlamışlardır. - Üzerterindeki askeri tehdit ve baskılar yaygın- laşmıştır. - Iç savaşlar, etnik sorunlar yaygınlaşmıştır. - Kültürel alanda bağımlılık büyümüştür. Her iki taraf da aynı tahterevalliyi küresel bir bi- çimde paylaşmalarına karşın bir taraf yükselirken diğer taraf aşağı inmektedir. Alçalan taraftaki 'istisna' Tahterevallinin alçalan tarafında bulunmakla bir- likte bir ayağını yükselen tarafta tutabilen "birazın- lık" da hep olmuştur. Bir ayaklarını alçalan tarafta tutarken diğer ayakları ile yükselenlere eşlik et- mişlerdir. "Eşlik" sözcüğü tam yerine oturmayabilir; bun- lar esas itibanyla Batı'nın gelişmemiş ülkelerdeki "uzanf//an"durumundadırlar. Bunlara verilen isim- ler konusunda bir bütünlük görülmez. - Batı ile ortaklık kurmuş "yerel ortaklar" olarak adlandınlanlar vardır. Yerellikleri işlevsel değil coğ- rafidir. - Batı'nın, gelişmemiş ülkelerdeki "uzantılan" adını tercih edenler bulunmaktadır. - Bir de doğrudan doğruya, "işbirlikçiler" olarak isim takanlar vardır. Ne ad verilirse verilsin, bunlann işlevleri pek de- ğişmez. Türkiye yakın tarihinde, bu alanda dene- yimi en fazla olan ülkedir. Bu çevreler katıksız "küreselleşmecidirter". Ayak- lan her iki tarafta da bulunduğu için hiçbir zaman kaybetmezler. Sadece, onların ülkeleri ve halklan kaybeder. Küreselleşme işinde dünyamız, bir tahterevalli iş- levi görür. İktisadi, siyasi, askeri ve kültürel olarak bir "bütünlük" vardır. Tahterevalli vazifesi gören uzun bir "kalasın" bütünlüğü gibi. Ancak bu bü- tünlüğün, - Üretimde ve tüketimde denge, - Paylaşımda denge gibi meselelerie uzaktan yakından bir ilişkisi bulunmamaktadır. Aynen tahterevalli oyununda olduğu gibi; birta- rafın yükselebilmesi için diğer tarafın alçattılması gerekir. Tahterevalli denge değil, dengesizlik üze- rine kurulmuştur. Küreselleşme deböyledir. Bugün "Batı'nınyük- selmesi" gibi, bir tarafın yükselmesi için diğer ta- rafın aşağı çekilmesi gereklidir. Somut örnekler mi; - ABD'nin biraz daha yükselmesi için Ortado- ğu'nun işgali gerekmektedir. - Avrupa ve ABD ilaç sanayiinin daha da geliş- mesi için Türkiye'de ulusal ilaç sanayiinin tasfiye- si zorunludur. - ABD ve AB tanmının ayakta kalabilmesi için Ar- jantin ve Türk çiftçisinin fakirieşmesi kaçınılmaz- dır. Küreselleşme dayatması işte budur; bir tarafın yükselmesi, dünya nüfusunun yüzde 85'inin aşa- ğı çekilmesi karşılığında gerçekleşebilir. Nüfusun yüzde 10'u, dünya gelirinin yüzde 95'ini kazana- rak insan sayısındaki "fazlalığı" karşılarlar. Aynen tahterevalli oyununda olduğu gibi. Ancak bu bir oyun değildir: Insanların ve insan- lığın bedelini ödediği bir sömürü düzenidir. www.istanbul.edu.tr/iktisat/enianisalj FRANSIZ'dan Fransızca dersleri ve günlük konuşma dersleri verilir. Tel: 0 536 341 52 90 KULTÜK • SANAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle